4 Haziran 93? Mesele henüz kaEnmadı | aktile çocuğu kaçıran bir Aydınlı imiş Puca nahiye müdürlüğü, bu mesele hak. kında ehemmiyetle tahkikat yapıyor İ B_îluıdı Uludağda bir ge- İ ::' esnasında oğlunu kaybe- |h fabrikator. B. Mehmedin “Cada oturan Baytar B. Âzi- G'i)'llıınıılı bulunan oğlu Şa- M almak istediğini, fakat B. u;'. Şadinin kendi oğlu mu isbat ettiğini yaz- Sağtık, Bdt ı.g;lnı rağmen B. Mehmed; n Min kendi oğlu olduğunu n sekiz gene evel "l da Uludağdan kaçırıldı- Söylı lemekte: 'ÜN çocuk benimdir. ve Nu isterim ktedir. Bazı kimselere %ıfine göre Bay Mehme- Oğlunu, Aydında vaktile uk eden bir şahıs ka- Bu şahısın kardeşi, giden Bay Mehmede * oğlu Sadinin Bucada ıîhğ'"d. Bay Azizin » ulunduğunu ve çok Hb'hldığım söylemiş, Bay Med, gidip kapıyı çalmış, çıkan oğlunu derhal Mehmed, oğlu Sadiyi ısrar ettiğinden vak'a tahkikat — yapılmak- PPPEs ZF !![ Jg tahkikatın ne şekilde €Eneceği henüz malüm T. B. Mehmed, kaçırıl- iddia ettiği oğlu Sadiyi bütün — akrabalarını getirtmiş ve şahid . dinlettirmiştir. Şimdi de Bucada — bulün- ve Buca nahiye mü- ndan yapılmakta f İF | TT if; Z ( h'îl::h tın neticesini bek- ğ—u ir. Buca nahiye mü- | L—. » B. Mehmedin akra- | k_ dinlemiş, — şahidlerin B. Azizin yanındaki B. Mehmede aid ol- söylemişlerdir. Şimdi Âzizin gösterdiği şa- & dinlenmektedir. & udllned diyor ki: 4 ,ğocuıum Uludağda kar- kalmış değildir, ha- "'l Vf; ettim, ğ vurdum. — Paralar Pa bi * Bir. haber almak t .N ;öl". vermeğe hazırım. i ** Tt sene evel çocuğu- J bir baytar nez- Olduğunu » söylediler,  Ucayı gezdim, bir m. Bilâhare Ay- , Selen bazı hıbeılâyle Bittim, nihayet bana, ün bir. başkası tara- 'harak, Bucada bay- h"_. zatın - muallime Sine verildiği — söy- N maksadla geldim. a K benimdir, iddia edi- 1 . PNeticeyi kat'i - bir hq 'ceyi ı&h dan — buradan L EP TT 7f : F r  -b(e;ocuğım üze- ) ler benim çocuğu- wndh. Sırtında bah- Tei görülmüş, boy- ü © keza tesbit edil- Çi vıkö Sl. Böat 17 de Dil, Ta: Ve BRL İ7 de Dil, Ta Obüsi Edebiyat, şubesinin ÇAr yplantısı ve saat 18 TSnkurul — toplantısı Çocuğum sekiz sene - evel çalınmıştır. O tarihlerde dört yaşlarında idi, Fotoğralı da gösteriyor ki, bu çocuk be- ) nim çocuğumdur.,, Keza, — çocuğun — anneliği | Beytiye de: | — Çocuğumuz, küçükken | asabi tezahürler gösterirdi ve böyle zamanlarında âdeta mor Lir renge girerdi. Demektedir. Münakaşa mev- zuu olan çocukta da bu teza- hürler- vardır. Baytar Aziz de: — Benim çocuğumun asa- biyeti de ayni şekildedir. Demekte ve gerek sima, gerekse umumi ve hususi mü- şahabetler karşısında hayret asarı göstermektedir. Çocuk ise: — Ben, baytar B. Azizin oğluyum, başka kimseyi tam- mam ve istemem. Demektedir. Buca — nahi- ye müdürlüğü hâdise ile ya- kından alâkadar olmaktadır. B. Alvares Del- vayo ne diyor Paris, 3 (Radyo) — İspan- yanın Uluslar sosyetesi mü- messili B. Alvares Delvayo dün B. Blum ve B. Delbos ile uzun bir mülâkat yapmıştır. B. Delvayo, Paris matbu- atının verdiği - ziyafette hazır bulunmuş ve İspanya hükü- metinin son hâdiseler hakkın- daki tezini izah etmiştir. B. Delvayo: — Uluslar - sosyetesi, Al. man harb sefinelerinin - bey: nelmilel kaide ve usuller — hi- lâfına — Almeriayı bombardı- man ve tahribi meselesine vaziyet etmekte geç * kalırsa, İspanya hükümeti Lâhaye ha- kem mahkemesine müracaat mecburiyetinde kalacaktır. İspanyada — bulunan bütün yabancı gönüllü ve muharib- lerin biran evel geldikleri yer- lere dönmeleri de elzemdir.., Demiştir. Paris siyasi mehafili, Fran- sa ve İngilterenin Valânsiya ve Burgosda bitaraf bir mın- taka temini için teşebbüsatta bulunmaktadırlar. Mesai konferansı Dün toplandı Cenevre, 3 (Radyo) — Bu sabah Mesai konferansının yir- mi üçüncü içtimaı başlamıştır. Bu konferansa 52 — devlet iş- tirak etmektedir. Bay Blum :Cenevreye gele- cek ve konferansın 19 Haziran içtimamda bizzat hazır- bulu- nacak, mühim bir nutuk irad ve Fransadaki sosyal slahat- tan bahsedecektir. 20 Haziranda maruf sosya- listlerden Alber Toma namına bir âbidenin küşad merasimi yapılacaktır. Paris, 3 (Radyo) — Meclisi mebusanın müstemlekât encü- meni, reisin Almanyanın müs- temlekât talebi üzerine verdiği bazı izahatı dinlemiştir. Encümen, Fransanın idaresi altında bulunan müstemleke ve mandalardan bir. kısmının yabancı bir devlete verilmesini müttefikan reddetmiştir. Çimdikler İmtihanlar Nedir o Allahım, vapurlar- daki mekteblilerin hali?. Kilolarından yaptıkları sar- fiyattan sonra, şimdi de baş- lamışlar son yoklamanın mü- nakaşasına.. Dün, bizzat kulak misafiri oldum: Üç genç kız konuşuyorlardı. Hepsinde de çehreler asık, kışîır çatık, bet beniz atmış: — Vallahi yemin ederim ki, çalıştım.. Hem nasıl, gece gündüz. Ezberledim, ezberle- dim.. Körolası talihe bak, be: nim biç çalışmadığım bir nok- ltadan sormasın mı? Kalakal. dim. Çatlamak işten değil.. Tam dört dersten sözlü.. Bu akşam dinle artık babamın çenesini.. — Ya ben ne diyeyim?.. Ayol, dikişten, musikiden, ve- simden de sözlüye kaldım. Annem şimdi bana: —A kızım, “Geleceksin, geleceksin,, şarkısını avaz avaz söylersin de nasıl olur musi- kiden sözlüye kalırsın? Derse ne yapayım?. Biraz sonra onların yanıba- şına erkek talebeden bir parti geldi, oturdu. Onlar da aynı çehrelerle, aynı yorgunluk için- de idiler. Hepsi de altışar dersten — sözlüye — kalmışlar. Kendi kendilerine: — Kafa değil -diyorlardı- sanki tuz kabağı.. Birisi de muallimlere çatı- yordu. Zavallı muallimler, bü- tün kabahatleri sırtlarında ta- şıyorlar sanki.. Hani neredeyse: — Biz çalıştık amma mu- allim çalışmadı? Diyecekler.. Birisi, kimya muallimini çekiştiriyordu: — Kabir suali gibi sual soruyor be birader; kafa mı dayanır buna?. Uzatmıyayım: Hepsi de fır- tınaya tutulmuş sandallar gibi ne yaptıklarını, ne söyledikle- rini bilmez bir vaziyette, son yoklamayı konuşuyorlardı. Bazı dostlarımız, derslerin zorluğun- dan, bazıları da talebenin ar- tık eskisi gibi çalışmadığından, sınıflarda sözlüye kalmadan |- geçenlerin dörtte biri bile tut- madığından bahsediyorlar.. Benim anladığım şudur ki, bizim çocuklarda çalışma inti- zamı namına hiç birşey yok.. Muallim, bittabi, kendi der- sini, bişmiş aşure gibi talebe- nin ağzına vermek iktidarında değildir. O takdirde mekteb, lokantaya benzerdi.. Çalışmayı günlere, programa bağlıyama- malarıdır ki, kendilerini - yıl sonunda kurumuş çınar yap- rakları gibi savurup duruyor, Çimdik Emniyet müdürlüğü kadrosu Öğretmenler de maaş aldılar Vilâyet Emniyet müdürlüğü kadrosu, dün Emniyet umum müdürlüğünden vilâyete gel- miştir. Kadro, geçen senekinin aynidir. Polis memurları, bu gün haziran peşin aylıklarını alacaklardır. Öğretmenler de maaşlarını almışlardır. Ticaret odası bütçesi Şehrimiz Ticaret odası büt- çesinin, - İktisad - Vekâletince tetkikine” başlanmıştır. Vekâletçe, bütçenin bazı fasılları hakkında şehrimiz Ticaret odasından malümat istenmiş ve gönde- rilmiştir. Bütçenin yakında tas- dik ve iade edileceği anlaşıl- maktadır. ANADOLU mre— . Çivril, (Hususi) — Vali B. Ekrem Engür buraya gelmiş, halkın dertlerile alâkadar ol- muştur. Homa — kamununda tetkikler yapan İlbay, akşam tekrar Çivrile dönmüş, Halk- evinde orman kanunu hakkın- da halka uzun izahât vermiş- tir. İlbay B. Ekrem Engür, burada bulunduğu müddetce Parti, Uray ve İlçe kalkınması yapmışlardır. Şık giyinen Denizli Valisi Çivrilde tetkikat yaptı Sarayköylü gençler Çivrilde işlerile meşgül olmuşlardır. Sarayköy - Çivril maçı Sarayköy — Gençlerbirliği sporcuları, 36 kişilik bir ka- file halinde buraya gelmiş- ler ve lik maçları için Çivril gençleri ile bir maç yapmış- lardır. Yağmur altında cere- yan eden oyun çok heyecanlı olmuş ve Çivrilin 8 - O gale- besi ile neticelemiştir. Sürekavına iştirak edenler Yukarıkızılca, (Hususi) — İzmir Halkevi avcıları, geçen Pa- zar günü buraya gelmişler ve köylülerle birlikte bir sürekavı Avcılar arasında bulunan Dr. B. Ekrem Hayri, bu seyahat esnasında köylüleri meccanen muayene etmiştir. Gönderdiğim resim, avcıları bir arada gösteriyor. Garib bir dolandırıcılık vak'ası Bay Cevdet nasıl tutuldu? .o — — Araba, karakolun önünde durun- Torpillenen İspanyol - ca dolandırıcı unsızın kayboldu Dün şehrimizde faaliyette bulunan bir dolandırıcı, zabı- taca suçüstü tutulmuştur. Ham- za oğlu otuz yaşında Bay Cevdet adını taşıyan dolandı- rıcı, çok şik giyinmektedir. B. Cevdetin yakalanması şu suretle mümkün olmuştur: B. Cevdet, parasız kalmış ve para bulmak için — bazı çarelere - başvurmağa lüzum hissetmiştir. Keçecilerde ne şekilde faaliyete geçeceğini kararlaştıran B. Cevdet evve- lâ yeni caddede helvacı Bay Necati oğlu İsmailin dükânına gitmiş: — Basmane maliye şubesi tahakkuk “—şefi Boy Mehmed, çocuklarını sünnet - ettiriyor. İki teneke susamyağı isliyor. Demiştir. Bay İsmail, şef Bay Mehmedi tanıdığı için bu sözlerden hiç şüphelenmemiş ve iki teneke susamyağını ver- miştir. Bay Cevdet yağları al- dıktan sonra Kabadayı fabri- kası sahibine telefon etmiş, , gene sünnet düğününden bah- sederek altı kilo rakı istemiş- tir. Fabrikator: — Bize Bay Mehmedin im- zasını taşıyan bir kâğıd geti- rirseniz veririz. Demiş, Bay Cevdet de: — Peki, cevabını vermiştir. Fabrikator, derhal Basmahane Maliye şubesine - telefon ede- rek B. Mehmetten meseleyi sormuş, hiç birşeyden haberi olmıyan B. Mehmed: — Aman - yakalattırın bu adamı, dolandırıcının biri ola- cak. Ben rakı, filân istemedi- ğim gibi sünnet ettirilecek ço- cuğum da yoktur. Demiştir. Derhal zabıta ha berdar edilmiş ve bir. sivil memur, kıyafetini değiştirerek raki fabrikasına gitmiştir. Bir az sonra B. Cevdet, fabrikaya gelmiş ve B. Mehmede aid sahte imzalı bir mektup getir- miştir. Fabrikator, mektubu almış, altı kilo rakiyı hazırla- mış ve: b * Sayla 5 Yeşilovada Maden bulundu Yeşilova, (Hususi) — Yeşil- ova, Söğüt, Doğanbaba ve diğer havalide zengin Krom madeni damarları - bulunmuş- tur. Busene madenlerin işletil- mesine başlanacaktır. Faydalı yağmurlar Son günler zarfında faydalı yağmurlar yağmıştır. Bu yıl mahsul çok iyi ve bereketli- dir. Bazı yerlere dolu düş- müşse de fazla zararı mucib olmamıştır. Kereste nakliya- tına da devam edilmektedir. Ödemişte Konferans Ödemiş, (Hususi) — Al- man Profesörü Herman Kolb, şehrimize gelmiş, Halkevinde ve sinema binasında mektep- lilere ve halka iki konferans vermiştir. Profesörün, projeksiyonlar ve Türkçe olarak verdiği kon- ferans, Letonya, Finlândya, İsveç, Norveç ve Japonyada yaşayış mevzulu idi. Münasebat devam ediyor. Nazi çocuklarına yeni bir din terbiyesi verilecek Berlin, 3 (Radyo) — Ber- lin siyasi mehafili, Vatikanın Berlin mümessilinin geri davet edildiği hakkındaki haberleri mevsimsiz bulmaktadır.. Bu mehafile göre, Vatikan ile Berlin arasındaki münasebet- ler henüz inkıta etmemiştir ve devam etmektedir. Almanya hükümeti, Vati- kanla münasebatını kesmemiş- tir. Yalnız Alman mümessili mezun olarak Berlinde bulun- duğu gibi tahdidi sin kanu- nuna tabi olduğu için Vatikan mümessilliği — maslahatgüzar tarafından idare edilmektedir. Bir habere göre, Nazi ço- cuklarına yeni bir din terbi- yesi - verilmesi — kararlaştınl- mıştır. Şikago kardinalı hakkında Vatikan hiçbir mesuliyet 'ka- bul etmemektedir. Çünkü Kar- dinal Modlen müstakil bir hükümette bulunmaktadır. ve istediği gibi hareket edebile- ceği için Vatikan tarafından bu Kardinale yapılacak hiçbir muamele yoktur. vapurunda 55 gönüllü varmış Paris, 3 (Radyo) — Fransız gazeteleri, İspanyol Südat di Barselona vapurunun - torpil- lenmesine büyük bir ehemmi- yet vermektedirler. Maten gazetesine göre, bu vapurda müstear isimlerle ha- reket eden 55 gönüllü vardı. Bunların hepsi de boğulmuş- lardır. — Bir araba getirin de gö- türsün. Demiştir. Bir binek arabası getirilmiş, rakılar yükletilmiş ve B. Cevdet te binmiş, ara- ba hareket etmiştir. Fakat fab- rikada bulunan sivil memur ga arabacının yanına binmiştir. B. Cevdet, rakıları aldığın- dan memnun bir vaziyette gi- derken arabanin ansızın Keçe- ciler polis karakolu önünde durduğunu görmüş ve yakala- nacağını anladığı için derhal atlıyarak kaçmış, ortadan kay- bolmuştur. Fakat polisler, dün kendisini yakalamışlar ve Ad- u ieİa G a ği Dü odi a v öi kan İ e at e NĞAĞİ 1 KA bi SADA O Ka GÖĞ z d l ae İke bi a a v e' ZK ö eee — BA) l B DA AÇ İ HĞAi İ Si dizedi d eee S ll DÜ