İnönü, punda izahat verecekler bugün Parti Gru- Buşbakanımız, çarşamba günü de Kamutayda | Londra seyahati hakkında bir söylev verecek Japon kabinesi dün isti- Ankara, 31 ( Hususi ) — bakanımız İsmet İnönü, (yarın) bugün toplanacak olan ü grupunda, Londra seya- hatile avdetinde Atinadan ge- Serken Yunan ricalile yapmış Olduğu temaslar hakkında iza- vereceklerdir. Alâkadarlar tarafından veri- malümata göre, Başbaka- Timız İsmet İnönü, Çarşamba günü toplanacak olan Büyük Millet Meclisinde, aynı mevzu &rafında mühim bir söylev Verecektir. PAlıkırı, 31 ( Hususi) — Ati grupu, yarın ( bugün ) toplanacak ve Başbakanımız lmet İnönünün Londra seya- Mti hakkındaki izahatını din- ı""klir. Bu toplantıda, bü- Bqı:.’ı“l" ve vekiller hazır Munacaklardır. yülk-mllşnmeri Feci bir hâdise İstanbul 31 (Hususi) — Li- © hanındaki asansörün teli Pimuş ve Yusuf isminde bir bv"?i öldürmüştür. Bu feci hâ- ş—. Osman isminde diğer Şahıs ta: ağır sürette yara- h"!hr. h Eski İngiliz kralı ula gelip Büyükada- da oturacak g Hanbul, 31 (Hususi) — Es- n !"tiliı kralı Edvard ve şim- Dük Dö Vinsör, evlendik- :: sonra: İstanbula gelecek Büyükadada oturaçaktır. Sandıklı h"'"khp mezunlarının toplantısı hî:nâıklı. (Hususi) — Çetin: Tezun ve İlhan okullarından İ olanlar, cuma günü Ve babalarının da iştirakile %inde bir toplantı yap: —'ı.dn Halkevi, çocukların tlerine çay ikram etmiş, ü:::’ Dündar, Maaril me: 'B. Orhan birer söylev “emnişlerdir. kevi başkanlığı, çocuk: :;:lı iyi derece alarak ge- "w“'* mükâfat tevzi etmiş, &aa monoloğlar söyliyerek Rün Ve babalarına hoş bir adedi 79 dur. & P ve başyazganı ullardar Rüşdü ÖKTEM Büdget Pehriyat ve yazı işleri BN L Hamdi Nüshet Çançar SAt h. ıc.',;'!lfmr_'hh sokağı X:2776 .. Posta kutusu 405 Yüş, ABONE ŞERALTİ 1200, alta aylığı 700, üç kuruştur. Üidadir. Büuyılki me- Tokyo, 31 (ALA) — yasi kabinesi istila — etmiştir. Yeni diyet meclisinin ekseri- yeti Hayasiye muhaliftir, Geçende hükümete karşı cebhe almak üzere iki büyük parti birleşmişti. Âyan meelisi reisi bütün partilerin iştirakile kuvvetli bir milli hükümet teş- kilini tavsiye etmektedir. Buldanda İmar faaliyeti Buldan, (Hususi) — Kasa- bamızda imar faaliyeti devam etmektedir. Hükümet civarın- da belediye tarafından - yapı- lan gazinonun etrafı mükem- mel bir park haline - getiril- miştir. Şehir haricinde, asri kabristan yapılmış, yangın ih- barı için bir canavar düdüğü alınmış; 3 bin lira sarfıle fen: ni tesisatı havi- bir mezbaha inşa edilmiştir. Kasaba: civa- rındaki suların birleştirilerek şehre- getirilmesi için teşeb- büsata girişilmiş, hazırlanan proje Naha Vekâletine gön- derilmiştir. Demirci dükkân: lan, yangın ihtimali göz önün: de tutularak - konar bir. ma:» halleye nakledilmiş, — şehrin manzarasını bozan tahta sa: çaklar ve kepenekler - kaldı. rılmıştır. Bu seneki- büdçeye, elektrik tahsisatının ıslahı ve yeni bir sinema binası inşası için tahsisat konacaktır. Bergamada Yeni buğday çıktı Bergama, (Hususi) — Ber- gamanın bu yılki kışlık mah- sullerinin biçilmesine başlan- miş ve yeni buğday çıkarıl- mıştır. Çıkan mahsul mera- simle şehirde davullarla gez- dirilmiş ve bu çittçiye ikra- miye verilmiştir. Busene kış mahsulünün bereketli olması çiftçiyi sevindirmektedir. Pa- lar içinde yetişmektedir. Bergama, bir zahire ambarı gibi her tarafa mahsul yollar- ken geçen sene - kıtlık geçir- muk ve tütün de çok müsait şart» mişti. Afyon, Konya, Diyan- fasını imparatora verdi Yeni kabinenin, Hirota veya G. Minani tarafından teşkil edileceği söyleniyor Seiyukai ve Minscito- par- tileri devlet işlerinin askerler tarafından kontrol edilmesine itiraz etmektedirler. Tokyo, 31 (Radyo) — İsti- fa eden general Ayasi yerine B. Hirokanın yeni kabineyi teşkil edeceği söyleniyor. Alâkadar mehafil, general i) den de bahsediyorlar. — Kınıkta Pamuk bayramı Kinik, (Hususi) — Vali B. Fazlı Güleç, kasabamıza ge- lerek halkın dileklerini dinle- miş, imar faaliyetini gözden geçirmiştir. Nahiyemizde yeni satış koo- peratifi teşkil edilmiş ve esas mukavelesi — tasdik — edilmek üzere İktısad Vekâletine gön: derilmiştir. Bergama- mıntakasında en iyi pamuk; Kınık we Turanlıda yetişmektedir. Bunun — için; bütün köylerin de iştirakile teşrinievel ayında “Kınık pa: muk bayramı) yapılacaktır. Plânör Mukavemet uçuşu dünya rekoru kırıldı Berlin, 30 (A.A.) — Alman muallimlerinden Arnest Jacht- mann havada 40 saat 95 da> kika kalmak suretile plânör mukavyemet uçuşu dünya re korunu kırmıştır. bekir gibi mıntakalardan kam- yonlar dolüsu gelen buğday- lar bu açlığın önünü almıştı. 1331 tarihinde bir defa da- ha kıtlık olmuştu. Herkes bak- la ekmeği yimiştir. Bergama kaymakamı: İlçebay Kâmil Sapmaz Ka- raburun — ilçebaylığına — tayin edildiğinden bugün Bergama- dan ayrılmıştır. Otuz sekiz yıl gibi memurluk bayatında- fa- ziletile çalışmış olan- Bay Kâ- mil Sapmaz Bergamada kaldığı on üç ay kadar bir müddet içinde herkese karşı göster- diği iyi muameleden dolayı kendisini sevdirmişti. Yeni: vazifesinde de muvaf- fakıyetler dileriz. Şehir gazinosunda 8 BAYAN ile Şef d'orkestr Doktor J. ROZENFELD'in Tahtı idaresinde Brüksel beynelmilal sergisinde birinciliği ihraz eden 9 kişilik Viyananın en meşhur orkesirası HER AKŞAM Caz ve konserlerine devam edecektir. Sancak zaferi münasebetile Cenevrede otomatik bir ma- kine intizamı ile ilşliyen man- tık, adalet ve reel görüş; Şam- | daki Vataniler partisinin çatı- sından yükselen uzuün vavey- lâlara rağmen, Hatay davamı: zin anahtarlarını bize vermiş ve muahede de — imzalanmış bulunuyor. Suriye ve Suriyelileri Türkler kadar sevip düşünmedikleri meydana çıkan Vataniler; da- ha doğrusu onların kahraman ve Dönkişot liderleri, imzaya tekaddüm eden günlerde: — Cenevrede mürekkeple imzalanacak muahedeyi kanı- mızla sileceğiz. Şeklinde bir cümle kulla- narak bugün bir imtihan kar- şısına geçmek mevküne düş- müşlerdir. Atalar dilinde “Ha- leb orada ise arşın burada, deniliyordu. Simdi bunu “Şam orada ise arşında Hatayda, diyerek kullanabiliriz. Bv cüm- lenin büyüklüğü ile kabarmış, şişmiş ve hatta taaifün etmiş olan dil, şimdi Şam sokakla- rında sörünmeğe başladı. İs- teselerde geri çekmenin im- kânı yoktur. Çünkü bu kadar büyük bir nane karıştiran bir dilin, tekrar ağıza girmesine imkân kalmadığı gibi Suriye- lilerin gözleri de onu görmüş- tür ve dikkatini ona tevcih etmiştir. Tahta kılıçlar kuşanıp Şam sokalarında bir vodvil vermek bir hüner, bir liyakat işidir. Aklı başında bir milleti ayağa kaldırıp kendi ayağı ile felâ. kete götürebilmek ise büsbü- tün muhal... Evet, bu sözü söyliyenlerin, yani kendi partileri içinde bile yüzleri yere düşenlerin şimdi ne yapacaklarını görmek, bir hayı enteressan olsa gerektir. Büyük sözü, büyük ölanlar bile söylemiyor. Eski muahe- deyi süngüsünün ucu ile bir hamlede yırtıp atmağa muk- tedir olan Türkiye bile, me> deni, tecrübeli, sulhperver bir devlet olduğu için böyle bir söz sarfetmemiştir. Bu, yalnız hakkına olan emniyetinden değil, aymı zamanda devletler münasebatının — bazı edeb ve şartlara tabi olmasındandır. Gürültü ve palavra ile ciddi- yet ve hakikat çetin bir imti- handan çıkmış bulunuyorlar. Birinciler tepetakla yuvarlanır- ken diğerleri bilhassa bir Türk elinde yetişmenin verdiği kuv- vetle dinç, terütaze ve mu- zafferdirler, Şimdi imtihan sırası onlara geldi. Damarlarındaki - kanla bu muahedeyi silmelerini bekli- yoruz, Şam orada ise Hatay da burada.. Unutulmasın ki, — Sancağın muhafazası, Mehmedçikle Fran- sız askerine kalmıştır. Fran- sızlar çok uzaktadır. Mehmed- çik ise hududun dibinde.. *K Yeni biı-'_anlaşma Lâhaye, 30 (A.A.) — Oslo anlaşması devletleri, Belçika, Danimarka, Finlândiya, Hol- londa, Lüksenburg ve Norveç mümessilleri. bu. memlektler arasında ticari mübadeleyi ar- tırmak maksadiıle bir anlaşma imza etmişlerdir. iehırden mîalar Züsiğ İ dikiem | Milli Kütüphanemizi tanır mısınız? Izmirde okuyanlar okadar az ki, insan müteessir oluyor. Kütüphanemizin salanundan bir görünüş Öyle zannediyorum ki, İzmi- rin en çok işliyen sinemaların- “dan birinin sahibi olan Milüi kütüphanemize uğramamış, kü- tüphaneyi dolduran kıymetli kitaplardan henüz istifade et- memiş pek çok vatandaşımız vardır. Hemen hergün binlerce kişile dolup boşalan sinema- nin yanındaki bu sessiz, mü- tevazı binanın. içinde ne kıy- metli hazineler bulunduğunu biliyor musunuz? Kütüphane- den içeriye attığınız ilk adım sizi, dışarının gürültü ve kala: balığından uzaklaştırarak ve- karlı bir sükünet içine alır. Umumi okuma salonuna gir- diğinizde gayriihtiyari ayakla. rınızın ucuna basarak okuyan: ları rahatsız. etmemeğe çalı- şırsınız. Güzel, sakin, rahat bir salon size ferahlık verir ve bir ilim yuvasına girdiğinizi anlarsınız. Elinize verilen kitap fihrestlerine atacağınız ilk göz, sizi her hususta tatmin edebi- lecek, bilginin herhangi bir şubesinde size cevap verebile- cek bir kitap bulabileceğinizi derhal gösterir. Bilhassa: bu aylarda kütüphane, imtihanları için koyu koyu çalışan genç talebelerle doludur. Zeki göz- leri kemali ciddiyetle kitaplar üzerine eğilmiş, kelimelerdeki sırları keşfederek - istikballeri için atacakları adımları sağ- lamlaştırmağa - çalışıyorlar. Milli kütüphanemizin en çok müdavimleri talebelerdir. Oku- yucuların *6 70i nisbetinde, bir rakam teşkil ediyorlar. Şunu esefle itiraf etmeliyiz ki halkımız. okumağı çok ihmal etmiş ve etmektedir. İzmir gibi nüfusu yüz binleri geçen yur- dun - belli başlı bir şehrinde yasati olarak senevi okuyucu adedinin 25-30 bin- olduğunu ve bunun hemen hemen 20 bininin talebe olduğunu dü- şünürsek halkımızın hertürlü tekemmülâtı haiz olan kütüp- hanemizden ne kadar az istifade ettiğini acı bir hakikat olarak anlarız. Kütüphane 1911 senelerinde, İzmirde yüksek düşüncel ze- vatın, bilhassa eski avukatlar- dan merhum Kadızade İbrahim (Bey), Ali (Bey), Caferizade Kemal (Bey) gibi bugün hepsi göçmüş kıymetli şahsiyetlerin” teşebbüs ve gayretlerile ve 15 lira gibi az bir para ile ortaya atılmış ve 1912 senesine kadâr Beyler sokağında işletilmiye başlıyan sinemanın elde edilen varidatile kitab mevcudu 4000 adedine çıkarılmıştır. Bu. yok: tan yaratılan varliğı gören o zamanki vilâyet idare: heyeti bugünkü kütüphane binasının arsasım — temin ve inşâatına yardım etmek gibi mühim yar- dımlarla bu teşekkülü korumuş, fakat bu zamanı - takip eden işgal feciası müessesenin yeni binasının ikmaline imkân bı- rakmamış ve kütüphane baş- rındaki fedakâr zatların gay- retlerile ancak mevcudiyetini idame edebilmiştir. Kurtuluş - savaşımızın - neti- celindiği günü takib eden bir iki sene kütüphanenin yarıda kalan bina işlerini ikmale kâfi gelmiş ve bugünkü muhteşem bina ile onun yanındaki sine- ma yapılarak — memlekete he- diye edilmiştir. Bugün kütüphanede en mü- nevverinden, en az okumuş vatandaşa - kadâr her — sınıf halkı tatmin - edebilecek her çeşid kitab mevcuttur. İktısa- diyat, riyaziyat, hukuk,. içti- maiyat, tabii ilimler, fenni, tarihi eserler, büyük ansiklo- pediler, coğrafi eserler, ede- biyat ve musikiye aid eserler ve edebi romanlardan terek- küb eden yirmi bini çok geç- miş bir kitab yığını ki, fenni bir tasnife tabi tutulmuş ola- rak — okuyucuların arzularına amade tutulmaktadır. Hususi tetebbüler için ayrı, ve daha> müsaid' salonlar dahi hazırlıyan kütüphanemizin gös- terdiği bu kadar kolaylıklara rağmen halkımızın elân bu ü ilim yuvasından azami rl::::de iıtiyf:rle etmemesine her halde mütecessir olmak gerektir. Çok isteriz ki büyük feda- kârlıklarla hazırlanıb meydana getirilmiş olan bu müessese her gün yüzlerce vatandaşın uğrağı olsun ve- yurddaşlar ekseriya daha az kıymetli yer- lere sarfettikleri boş vakitle- rini bu değerli müessesede memleketimize kendi sahala- rında daha taydalı, daha ve- rimli olmak yollarını aramakta sarfedib geçirsinler. Faik- Onural