İ Mayıs 938 MEMLEKETTE Aydında Şiddetli yağmurlar Çocuklar müsamere verdiler îyd“fı_(Huausî) — Hava Bi ihtifali çok muazzam p ıq..ı tifale asker, mektebler, Ğ seler ve binlerce halk nıh?“' Âziz - şehidlerimi- roşları taziz edildi. Söy- ızd.nt;ıldı. Şehidler anıtına | b azla çelenk konuldu. Ş arın müsameresi tarafından le m’E)'h'ıl okulu i î(d_le_n Müsamere zevkli > ç uçükler, Çiçekler ül- e VA armağan piyeslerin- Ve İ rle.e; :ılhıııı Miki ve köylü V!tl?l © muvaffak — oldular, İ 'ere hoş vakit geçirttiler. ? gün — şehrimize üç 'ar devam eden şid- Hi * Yağmur düşmüştür. Bu Aydında şehidler merasimin- de bir. bayan söylev veriyor ve Miki rolünde küçükler, arada bir otele yıldırm isa- bet etmişse de, hiçbir zarar yapmamıştır. €nemen hapishanesi avlusuna Atatürkün büstü dikildi K * Menej Atatürk büstü dibinde bazı mahkümlar Men, (Hususi) — Mene- )—kh;îlî!hınesinde tü mlar, hapishane önün- ki al'"'ı“;)danhgı tanzim — için | ı—adııı g.uıpıl";:ı DA a| z el bil ü | l"""ik'ıdir. gü B .U Parka, Atatürkün ':e de dikilmiş!iıv Menliler de seyahate | iştirak edi, 5 iyorlar | in'“"n Halkevinin tertib et- & seyahatine Me- z Me ş ::den de pek çok kimseler etmiştir. Hususi tren, sabal tüymü:;î”ıhl." Ankaraya bulunan bir " B Emin, kazamıza öbiz gun'denbcri verimli ©i $Ma sistemi takib et- ç ls'limışlır. Halkın — iş- erm"lıa:rıın bitirilmesi *Yçin ara sıkı emirler — veril: . Ba"!evı köşesi ;g?î“" Sâat 17 de Müze ve 205.9;;““; toplantısı vardır. aPi Perşembe günü K ııf 20,30 da Kız Li- ni ':k!orü B. Necrmeddin d lvı[ın_dnn şair Yahya m; u!ıııyeü ve san'atı bi eı:.ıb"' mMusahabe yapı- Bök e_rı_okunıcıkhr. Hal- an ” evimize x_ejmeleıi rica sakedi e h | tarafından İzmir ' malümat gelmiştir. miştir. İlçebay, bütün köyleri de gezerek, köylünün ihtiyaç- larını tesbit etmektedir. Torik | balığı İstihlâkin artırılma- |sı tedbirleri aranıyor Bugünlerde — memleketimiz sularında fazla miktarda avla- nan Torik balıklarının yatı okullarında, hastane ve şifa yurtlarında ve toplu bir halde bulunan diğer hükümet mües- seselerinde balık avı - mevsi- minde mümkün olduğu kadar fazla istihlâk edilmesinin doğ- ru olacağına dair Dahiliye Vekâletinden vilâyete bir ta- mim gelmiştir. Köy ilkokulları Yaz tatilire başladılar.. Vilâyetimiz dahilindeki köy mektebleri 15 Mayısta yaz tatiline başlamışlardır. İzmir ile mühim kaza merkezlerin- deki ilkmektebler de 7 Hazi- randa kapanacak ve 15 Ha- zirana kadar son - sınıfların imtihanları yapılacaktır. Gülyağı ihracatı Gülyağı ticaretimiz ve güf yağının ihraç imkânları hak- kında Paris Türkofis şubesi Türkofisine ANADOLU W e Sinir Adetimdir; kahvehanelerin köşesine çekilir, yazılarımı ora: da çıkarırım. Kendi kendimin beyendiğim bir cihetim vardı: Ben, kahvehanede kıyamet kopsa, tavlalar, nargileler,Vda- ma tahtaları havalara bile fır- latılsa aldırış etmez, yazardım, Hem de, yanımdakilerle ko- nuşarak, onlara cevablarımı vererek ve hatta sual sorarak,, Bir taraftan yazı yazıp, öbür taraftan bir başka mevzu üze- rinde, çekişe çekişe münakaşa ettiğim bile vakidir. Bu itiyadım, birden bire kayboldu. Sanki kasanın muh- teviyatını — hırsızlar — boşalttı, gitti. Bu, muhakkak bir sinir bozukluğundan ileri geliyor olacak.. Şimdi, oturduğum ma- sanın etrafında bir sinek do- laşmağa başlasa, onunla bile kavga edeceğim geliyor. Çün- kü yazamıyorum. Dün, yazıya başlamıştım ki bir arkadaş geldi, bana be- lediye reisini tanıyıp — tanıma: dığımı sordu, — Tanımıyorum, dedim, şimdiye kadar hiç konuşama- dım.. Bıraktı, gitti. Bir diğeri çıktı, geldi. Haftaya nikâhı olacakmış, beni davet etti: — Amma *dedi- gazeteye yazacaksın hal Gelemiyeceğimi, çünkü ogün İstanbulda bulunacağımı söy- ledim. Yavaş yavaş hiddetlen- meğe başlamıştım. Bir muhar- rir arkadaçş — şıkagaldi Carze. teciler - birliği ve tekaüdlük meseleleri hakkında ne — gibi malümatım olduğunu ve ne düşündüğümü sordu. Cevab verdim: — Ben bu gidişle ne bir- liğe gireceğim, ne de sizden tekaüd maaşı istiyeceğim. Mu- harrir olduğum için Darülâce- zeye düşsem bile ayıblamaz- lar, Bilâkis meslekdaşlar bana hürmet gösterirler. Efkârı umu- miye de alâkadar olur.. Bu ters, ukalâca cevab, ar- kadaşımı iyice sinirlendirdi. Uzatmıyayım, biri daha geldi, diğer biri daha!.. Benim de aklıma şu hikâye geldi: Hacı namında musalli bir adam varmış. Bir gün, sabah namazını kılmış ve dudakları- nın arasından dua okuya oku- ya, dükkânına gelmiş. Uğur gelsin, diye hiçbir fena yüz görmek istemiyormuş. Besme- le çekib anahtarı, deliğe koy- duğu dakikada biri gelmiş: —-Selâmünaleyküm yaHacı, Nasılsın, iyi misin? — Aleyküm selâm birader efendi, iyiyim. — Sizin buralarda hamam var?. —Var... Işte şuracıkta?. Arkadan biri daha, biri da- hal... Ve Hacı, besmelesi ma- halline masruf olarak kapıyı açamayınca, en sonuncusuna dayanamayıb şöyle bağırmış: — Kulluhum pis!,. Besmele ile rahat rahat kapıyı açtırma:- dıniz bana!.. Benim de bugünkü vaziye- tim aynen böyleydi.. Ne ya- parsınız, artık sinirlerin akor- du bozulmağa başladı. Çimdik 5'77-57 Almanlar, bir Italyan--Fransız--Ingiliz mukarenetini fena görmüyorlar İngilizler de, herşeyden evel Hitler-Mussolini mülâkatından evel Almanlarla daha samimi görüşmelerde bulunmak istiyor Bay Mussolini, Almanya- Italya münasebatı hak- kında ne diyor? İtalya impar;torluğunun kurulması için kadınlar çok hizmet etmişler Berlin, 16 (A.A.) — Lokal Anzeiger gazetesi muhabirinin B. Mussolini ile yaplığı bir mülâkatı Romadaki neşretmek- tedir. B. Mussolini bu mülâkatında ezcümle demiştir ki; — İki millet aralarında pekâlâ teşriki mesaide bulunabilirler. Çünkü gerek faziletleri, gereksef kusurları bakımından arala- rında fark varsa da birçok hususatta da tam bir iştirak mev- cuttur. B. Mussolini birçok İtalyan ricalinin Almanyaya yaptıkları seyahatten beyanı memnuniyet ettikten sonra yeni Roma İm:- parâtorluğunun ilk yıldönümü münasebetile bütün İtalyan mil- letinde İmparatorluk duygusu olduğunu ve kadınların da İm- paratorluğun kurulmasına yardım ettiklerini söylemiştir. B. Muassolini son günlerde çok mevzubahs olan kendisinin Berlini ziyareti meselesine kat'iyyen temas etmemiştir. Rus-Japon konuşmaları- nın büsbütün çıkmaza girdiği söylenemez Rusya ile Japonya arasındaki ihtilâf lar halledilmiyecek kadar zorlu değildir Tokyo, 16(A.A.)—Berline gitmekte olan Sovet büyük elçisi B. Jurenef hareketinden evel Domei Ajansına yaptığı beya- natta, bugün Japonya ile Sovyet Rusya arasında mevcut müş- külâtın dostane bir tarzda halline imkân bulunduğunu ve bu meseleler esasından görüşülürse pekâlâ halledilebileceğini söy- lemiş ve demiştir ki: — Japonya ile Sovyet Rusya arasındaki bu münasebatın istikrarsız olduğu söylenirse dana uvugru ulur. B. Jurenef B. Sato ile yaptığı son konuşmalar hakkında da bu konuşmaların bir çıkmaza girdiğinin iddia edilemiyeceğini chemmiyetle kaydetmiştir. Bir Alman gazetesi yazıyor! Türkiye sergicilikte, kemal göstermeğe mu- vaffak olmuştur Kömür sergi;ıîn_de müşahede olunan mü- kemmeliyet herkesi Ankara, 16 (A.A.) — Nü- renberger Zeitung muhabiri hayran bırakmıştır dünyanın herhangi bir mem- leketinde bir vekili tebcile Enternasyonal kömür sergisi | kâti bir sebeb olacak kadar hakkındaki intibalarını şu su- retle kaydetmektedir: Genç Türkiye Cumhuriyeti Ankarada ilk enternasyonal sergisini yaptı. Buna mevzu olarak da kömürü seçti. Yeni Cumhuriyetin endüstriyelleşme hususundaki azmini gösteren bu hareketi dikkatle takib et- memek mümkün değildir. Kö- mür sergisinde memnuniyeti mucib bir nokta da Alman firmalarının sayı itibarile en başta gelmesidir. Fakat asıl hayran olunacak tarafı Türk- lerin sergide gösterdikleri ser- gicilik kemalidir. Kömür aslında estetik ol- mıyan bir. mevzudur. Böyle ilmi ve telkini bir sergiyi kom- poze etmeğe yalnız sanat bil- gisi yetişmez. Bir serginin he- yecan uyandırması ve iz bı- rakabilmesi için çok güzel bedii ve unutulmaz hatıralar yaratacak — mahiyette olması da elzemdir. Türkler bunda her bakım- dân — muvaffak — olmuşlardır. Türkiye Ekonomi Bakanı, Türk elemanlarla meydana getirdiği güzel olan bu sergiyi dünya efkârı umumiyesine iftiharla takdim edebilir. Türk dostlarımıza kompli- man yapmadan diyebiliriz ki, bu sergi milletler arası ölçüde hakikaten muvaffak ve bilhas- sa çok sanatkârane bir eserdir. Fransız müstemlekeleri Paris, 17 (Radyo) — Ordr gazetesinde çıkan bir maka- lede: n *“Şimdiden müstemlekeleri- mizin mubafazasını temin ede- mezsek ve tahtelbahir, mayin- ler, hava ve deniz kuvvetleri ile himaye edilmezse vaziye- timiz iyi olmiyacaktır. Sahillerde küçük torpil mo- törbotları teşkilâtı vücude ge- tirmeliyiz. Bunlar sayesinde müstemlekelerimizin düsman taarruzundan himaye ve mu- hafazası mümkün olacaktır. Müstemlekelerimizi — gayri kabili tecavüz bir hale koy- mazsak, düşmanın heran taar- ruzuna uğramak tehlikesi mu- hakkaktır.,, denilmektedir. bir Paris, 17. ÇA.A.) — Journal gazetesinin Berlin muhabiri yazıyor! Bir İtalyan» Fransız - İngiliz mukareneti temin için Fransız diplomasisi tarafından sarfe» dilmekte olan gayretler Ber. linin salâhiyettar mehafilinde Almanya aleyhinde bir hare» ket olarak telâkki edilmek istenmiyor, Almanların kanaatine göra umumi vaziyetteki gerginliğin izalesi için ciddi bir hareket başlamıştır. Ve karşılıklı ola- rak ufak bir büsnüniyet gös: terilirse bugünkü — müşkülât ortadan kaldırılabilir. Almanlar dört büyük Av- rupa devleti arasında daha faal bir teşriki mesai — arıyor« lar. Bittabi Almanlar yapılmak- ta olan müzakerelerin vara- cakları umumi anlaşmalardan Sovyet Rusyayı dışarıda bi rakmak da istemiyorlar. Övr gazetesi de Londradan şöyle bir haber yazıyor: Blomberg - Eden mülâka- tından çıkan mana şudur: Almanlar garb paktı müza- kerelerinde ı'fıhı iyi bir niyet göstermek hevesindedirler. İn- gilizler de — herşeyden evel Hitler- Mussolini mülâkatından evel Almanya ile daha sami- mi görüşmelerde bulunmak arzusunu izhar ediyorlar. Alman Milli ensti- tüsü, Yahudilik IŞINI TELRER Ediyur . Berlin, 16 (A.A.) — Yeni Almanya tarihini vücude getir- meğe memur milli enstitünün Yahudi — meselelerini — tetkik eden şubesi ilk - içtimalarım Münihde Yahudi aleyhtarlığı hareketinin alemdarı Paran- konya Nazi şefi Julius Strei- cherin iştirakile akdetmeğe baş- lamıştır. Hükümetin himayesi altında tesis edilen bu şube Üçüncü Reichin resmi Yahudi ıley!ı- tarlığına fenni bir temel tesis etmek maksadile çalışmakta- dır. Şube aynı zamanda Yar hudiliğin bütün dünyadaki fe- lâketlerin müsebbibi olduğunu isbata çalışan Alman ve cc- nebi Yahudi aleyhtarlarını aza kaydetmeğe uğraşmıktl_dîf- Şubenin tertib ettiği kon- feranslarla neşrettiği riıdel:! Yahudi ırkının bedeni ve akli nöktainazarlardan dun bir mev- kide bulunduğunıı;ıbl' etmek “ayesini gütmektedir. - yEnııiıüg:ütün dünya alim- lerinin manevi ve sosyal hatta patalojik iki cephesi bulîın_ın ve Yahudilik tarihinin mühim bir safhası olan ortaçağ Ya- hudilik meselesi hakkında ve- sikalar toplamağa çalışmak- tadır. Öğretmenler yardım sandığı İzmir öğretmenlerine sıkışık vaziyette kaldıkları zaman para yardımlarında bulur maksadile kültür - direl ğünün teşebbüsile teşkil edil- mek üzere olan (İzmir öğret- menleri yardım sandığı) nın formalitesi, yakında ikmal edi- lecektir. Sandık, 1 Haziran- dan itibaren faaliyete geçe- cektir.