$ AA Mumdan elektriğe.. Umumi barbde küçük bir çocuktum. Fakir bir sile kım idim. Hâlâ da öyleyim. İlkmektebde bulunuyordum. Gecoleri, derse çalıştığım snat- © annem gelir: * — Saime -derdi. d Hıııy kalmadı.,, yat kıım, sabah erken kalk,çalış. Yağ kandilin: — Konüşülanmızda, bazan bilmem neli gaz yakarlarmış. Başka bir u, (mum) dibinde çalışırmış. Mum, sı.. |Akşamları, sokak başlarında, belediyenin beş mumara yoğ kandili, bilmem neli gaz köhne baları yanardı ve asat onda, ba lümbalar ömürlerini tüketirlerdi. Bu, dökülür. 4 1 1 'bir hikâyedir ki, bâlâ, yanmış bir mumun #ıcak damlaları gibi, ağır ağır Ri K Evelki gün Anadölüda bir habar okudum: Hükümet, su kuvvetinden elektrik istihsal ederek kazaları, köyleri ele brük santrallarının otrafında beğlamak istiyor. Fenaf imkân varsa, karşıya bunun tahakkuk edeceğinden hiç şüphe edilemez.. Vaktile '(köylerin, en küçük bir ışık vermekte imkân bulamadıkları — biçarelikle “bu medeni hamla arasındaki büyük fark, aynı samanda bugünkü nesille y mesillere nasib olan milli bahtiyarlığın ne büyük ifadesidir?. Yıllarca mum dibinde, çaval kumaşından mamul elbiselerinin içinde diz çökerek ağlıyan” bir üesil, yepyeni ve emsali olmuyan — bir terih ya- ratarak çökerken, kendi çocuklarına, bir düğmeye dokunuşunda, kilo- “metrelerce uzaklara, nur, saadet ve çalışma imkâmı veren bir ışık — bıra: A tır. Ba ışığın maddi değil, manevi bir cebhesi ve ifadesi vardır: a devrinden kurtalmuş da güneş altına çıkıyoruz. “ Padişahlıkla, monarşi ile cumhuriyet arasındaki fark... Köylünün devesi, eşeği, atı, kağnısı yerine, tren, otomobil ve otobüs... Kahvehane- de cer zamamığın besmelesini mırıldanan hoca yerine radyo, ve, mum 7uiııe. zeytinyağı kandili yerine elektrik!.. Banları düşününce, darhal ağza gelen şey, camhüuriyet martşı de nedir? Pariste Şark âlemil Pariste Monso parkı civa- orında lüks bir otelde Parisli- ler bir an için kendilerini en uzak ve en koyu Şarkta san- mışlardır. — Bu zan, altıncı Corcun taç /| giyme merasimine iştirak için ondraya gitmekte olan Misor — Mehracesinin kendisi gibi ve aynı maksadla Pariste bulu- onan Şarklı prenslere verdiği “ziyafetten doğmuştur. — Bu ziyafette Barsda meh- dacesi Mahraneyi, Kaportala Mehracesi, Rajpipla mehra- - gesi ve Mahrane Kuşbahar, Kaportala prensi Amajit ve / zevcesi ve prens Tika Saket, preıu ve prenses Berrar ve mıu Ferit hazır bulunmuş- ır. 44 Dereceiharareti İnsanın hararetinin 42 de- receyi bulması, muhakkak bir ölümü intaç eder. Bu hususta bütün doktorlar müttefiktir! Doktor Senguen en yüksek Oinsan harareti olmak üzere 42,8 tesbit etmiştir. Fakat Dr. - Büderlihe göre bir hasta 44,7 dereccihararet arzetmiştir. Dr. Brodiyeski isminde bir “Rus doktoru da 43,9 derecei -| hararetten sonra bir hastasının “iyi olduğunu bildirmektedir. 6 Mayıs uğursuz mu? Son zeplin kazası 6 Mayısda olmuştur. Bir Fransız gazete- Bugün doğacak çocuklar.. Bugün, ayın ilk günleri ol mak itibarile birçok — karışık yıl- | ©e tesirleri altındadır. Bu yüz- den birçok biribirine md hâdise- ler olacaktır. Maamafih, bazı mücssirler de iş yapmağı kolay. | laştıracak — ve nikbinlik —uyandı. | sacaktır. Bugün doğan çocuklar irade kuyvetleri ile bilhassa nazarı dik- kati celbedeceklerdir. Bugün do- " gan çocuklar, süz ve intizama me- mıyacaklar, fakat seçmiş ima sona vara: AA aa Ş kadın değil . Saime Sâdi x)ı aS sine göre bu tarih zeplin ta- rihinde pek de itimada şayan bir tarih değildir; uğursuz bir tarihdir. Çünkü 1916 senesi Mayısı- nın altıncı günü umumi harp sırasında Selânikte bir zeplin balonu düşürülmüş ve müret- tebatı esir edilmişti. Bundan yirmi bir sene sonra 1937 senesi Mayısının altıncı günü en büyük zeplin balonu olan Hindenburg kabilisevk balonu feci bir kazaya kurban gitmiştir. Bugün... Bugün miüldür? Amma da sual diyeceksiniz; elbette bugün bugündür, yarın da yarın, dün de dündür! Evet, bu son senelere kadar böyleydi. Fakat şimdi.. Hiç de böyle değildir. Farzediniz ki Birleşik Ame- rikada- bulunan bir - tüccarla Japonyada bulunan diğer bir tüccar telefonla muhavere et- mektedirler. Çünkü — Japonya- daki adam telefonu sabahın altısında eline almışsa, Nev- yorktaki adam henüz öğleden sonra dörtte bulunmaktadır ki; birisi için bugün, diğeri için yarın demektir! Arz Üzerinde mevcud otomobili Birleşik Amerikada neşre- dilen bir istatistiğe göre ci- handa 40 milyon otomobil vardır ve bunların otuz. mil- yonu Birleşik Amerikada bu- lunmaktadır. Avrupada 6,700,000 otomo- bil vardır. Amerikada ise sa- dece 600,000 dir. Avrupada en fazla otomo- bil İngilterededir. İngilterede 2,123,000, Fransada 2,200,000 Almanyada - 1,200,000, İtal- yada 415,000, Rusyada 350,000. İsveçte 170 bin, Felemenkte ise 140,000 otomobil mevcud- dur.. o Çin kadın polisleri Çin devleti de, İngiltere ve Birleşik Amerika gibi resmi polisi ihdas etmiştir. Bu — 19 Mayıs bayramı Ankarada büyük me- rasim yapılacak 19 Mayıs bayramı, Anka- rada stadyomda muhtelif vi lâyetlerden gidecek — sporcu- ların da iştirakile parlak bir şekilde kutlulanacaktır. Anka: radan şehrimizdeki alâkadar makama gelen bir tamimde saat 15 de Ankara stadyo- munda başlıyacak olan me- rasimi Dahiliye Vekili ve Parti genel sekreteri B. Şükrü Ka- yanın bir nutukla açacağı ve vilâyetlerle kazalarda da vali ve kaymakamların merasime başkanlık edecekleri - bildiril- miştir. Satış kooperatif- leri teşkilâtı Bay Hakkı Veral Aydına gitti Tariş üzüm kurumu direk- törü B. İsmail Hakkı Veral, dün Aydına gitmiştir. Orada birkaç gün kaldıktan sonra Manisaya geçecek, bu minta- kalarda incir ve üzüm - satış kooperatifleri teşkilâti hakkın- da etüdlerde bulunacaktır. Alaşehir, Turgudlu, Salihli, Kemalpaşa ve Armudlu üzüm satış — koaperatilleri — teşkilâtı ikmal edilmiştir. Manisa, Ur- la, Menemen ve Kınıkta da ya- kında teşkilât tamamlanacaktır. Aydın ve Ödemişteki incir satış kooperatifleri — teşkilâtı heyeti umümiye - toplantıları yarın bitmiş olacaktır. Yakın- da satış eratifleri birliği de kuıulıkcıoî’;ıı. a Vilâyet pavi- . yonu yükseliyor Kültürparkta ted. kikler yapıldı Vali B. Fazlı Güleç ile Be- lediye ve fuar komitesi reisi Dr. B. Behçet Uz, dün Kül- türparka giderek fuar hazırlık- ları etrıfı::iı tedkiklerde bu- lunmuşlardır. Vilâyet namına inşı edil- mekte olan beton paviyonun duvarları yükselmektedir. Bu paviyonda Vilâyetimizde yeti- şen muhtelif mahsullerin nü: muüneleri ile zirai, ticari, sınai, kültürel ve sosyal - vaziyetlere aid resimler, grafik ve istatis- tikler bulunacaktır. Bunların şimdiden hazırlanmasına baş- lanmıştır. Nümuneler de top- lanmaktadır. Kalan tahsisat Alâkadar Vekâletlerden şeh: rimizdeki daireler âmirliklerine gelen telgraflarda 936 mali senesi bitmek üzere olduğun- dan ve 1 Hazirandan itibaren 937 mali yılına girileceğinden muhtelif tahsisattan fazla ka- lanların miktarlarının bildiril- mesi emrolunmuştur. yacaklardır. Polislerin tesmi elbise ve silâhlarile vazife gö- receklerdir. Çin hükümetinin böylece kadınlardan mürekkep bir polis kuvveti teşkil etme- sinin sebebi, Mareşal Çan:Kay- Çekin zevcesinin bir arzusu.. Bunların da şefi, henüz 25 ya- VS m l UH Bİ_“LEİA İzmır.Torbah yolunda otomobil - kazası bir Otomobille ? “esrarengiz bir gezıntıye çıkmışlar — ——— Virajda devrilen otomobilin için- de ağır ve hafif yaralandılar Evelki gece İzmir - Torbalı şosesi üzerinde Üçpınar (Tir- yanda) çiftliği yakınında bir otomobil kazası olmuş, biri ağır olmak üzere üç kişi yara- lanmıştır. Yaralıların ikisi ka- dın, biri de otomobil şoförü- dür. Bu kaza hakkında aldı- ğımız malümatı aşağıya yazı- yoruz: İzmir belediyesinde mukay- yed 8 numaralı taksi otomobili şoför Hasan oğlu Talâtın ida- resinde- olduğu halde evelki gece saat 24 de İzmirden Tor- balı kazasına gitmiştir. Bu otomobilde Bn. Muzafler ve Bn. Hayrünnisa adında iki genç kadınla Torbalı köylerin- den birinde oturan ve Küçük Kemal adını taşıyan bir genç vardı. Otomobil, esrarengiz bir gezintiye çıkmıştı. Torbalı şösesi üzerinde ilerliyen oto- mobil, tesbit edilemiyen bir yerde durmuş, bir müddet orada kalmış, sonra- tekrar İzmire dönmüştür. Otomobil, yol üzerinde bu- lunan kır kahvesi önüne gelin- çe içindeki kadınlar kahve içmek arzusunu izhar etmiş- ler, ötomobil durmuş ve ine- rek üstü sazla örtülü kır kah: vesinde oturmuşlardır. Genç iki kadın ile iki er: keğin kır kahvesine gelerek oturmaları, kahvede bulunan halkın nazarı dikkatini celbet- miştir. Bu müşteriler, hafif sesle' biribirile görüşmeğe başlamış- lardır. Genç kadınlarla erkek- ler, aynı zamanda sarhoş bu- lunuyorlardı. Bayan Muzaffer, kahvedeki diğer — müşterilerin fiskos ederek görüşmelerinden şüphe etmiş, yanında bulu- nanlara: — Bize belki fenalık etme- ge kalkarlar, burada durmr yalım. Demiştir, hep birlikte acele kalkalarak ötomobile binmiş- ler ve İzmire hareket etmişler- dir. Bu sırada otomöbil son süratle ilerlemekte idi. Yolun viraj bir yerinde şolörün, oto- mobili gayet süratle sevket- mesi yüzünden — otomobil de- vir yapamamış ve büyük bir şiddetle hendeğe düşmüş, top- rağa saplanarak parçalanmış- tahkikat, İzmir müddeiumümi- liğine devredilmiştir. Müddei- umumi muavini Bay Cevad Özpay, dün Memleket hasta:- nesinde bulunan yaralıların ifadelerini almıştır. Kazanın, otomobilin son süratle sevke- dilmesinden ileri geldiği anla- şılmıştir. Bu sebepler şoför Talât bakkında dikkatsizlik ve tedbirsizlik neticesi kazaya se- bebiyet vermek suçundan tah- kikat yapılması muvafık görül- müştür. Şoför de ağır yaralı oldu- gu için hastahanede tedavi altındadır. Kazadan sonra kaç: mış olan Küçük Kemal, za- bıitaca aranmaktadır. Kazada yaralanan genç ve serbest iki kadın, bu seyahate çıktıklarından çok nadim bu- Pamuk hastalıkları tır. Kaza neticesinde Hayrün- nüsanın bir bacağı kırılmış ve vücudu muhtelif yerlerin- den ağır surette yaralanmıştır. Bilhassa bir gözündeki yarası çok tehlikelidir, gözünün sa- kat kalması ihtimali de vardır. Şoför Talâtın da bir kolu kırılmış, Muzaffer vücudunun muhtelif yerlerinden yaralan- mıştır. Muzaffer, şoförün ya- nında oturuyordu. Onun için hâafif yaralanmıştır. Kazadan sonra Küçük Kemal, otomo- bilden inerek kaçmıştır. Kaza, derhal Torbalı müddelumumi- liğine haber verilmiş ve tah- kikata başlanmışsa da hâdise- 'nin, İzmir hüdüdü “dahilinde ” tör geliyor Pamuk ekilen sahalarda has- talık çıkacak olursa, bu has- talıklara karşı yapılacak mü- cadele işlerinde kullanılmak üzere Ziraat Vekâleti tara'ın- dan İzmir ziraat müdürlüğüne gönderilen iki traktör maki- nesi, bugünlerde Adanadan gelecektir. Bu traktörler, has- talık çıkan pamuk mintaka- larında zehirli ilâçlar püskürt- mek suretile hastalıkların der- hal önünü alacaktır. Traktör- lerin mevaddı müşteile ihtiya- cı da önümüzdeki hafta içinde İzmirde depo edilmiş ola- caktır. lunduklarını söylemişlerdir. Vekâletten iki trak. 15 Mayıs 937 B İki mesele. 1 — Karşıyakaya işliyen vapurlardan — bazılarında, kaza oluyor, cam kırılıyor, yenilikleri malâm olduğu için kilidler bozuluyor, şu ve bu olüyor. Günler geçiyor: Kırık pençerenin camın- da rüzgârlar cirid oynuyor, ve güya, kapalı salonun içinde bir şeytan ciridi başlıyor. Keza, kapıyı ka- pamak isterseniz, imkânı yok, çünkü kilid bozuktur. Bunun burasında yapıla- cak masraf, nedir? Kırk, elli kuruş! İnsan, acaba, münakasa mt icab eder, formalite zarureti mi bunu tevlid ediyor, diye düşünüyor. Ni- tekim, ben de, kirilmiş ve yirmi gündür açık duran bir kapı camı karşısında, aynı şeyi düşündüm ve şü kararı verdim: — Münakasa mı, ilân mı lâzım?. Ondan vazgeçtik. ANADOLU gazetesi beda- vadan bunu yaptırmağa ha- zırdır. Evet, bu şeyleri ta- mir ettirmeğe hazırız.. El- verir ki, halk kurtulsun! * .. 2 — Yaz mesai saatinin devairdeki tatbikatına göre, memurlar, saat sekizde iş başında bulunmak mecbu- riyetindedirler . — Evelce, bazı gayret sahibi memur- lar, bu sebeble vapur me- selesini de mevzubahs et- mişlerdi. Halbuki, ben Kar- şıyakadan 7,20 vapuru ile günlerce geldim ve burada ancak üç, dört memur gör- düm. Sekizi beş geçe vapu- ru ile geldim - ki, Konak iskelesine saat 8,5 da var- dığına göre, getikmiştir denebilir,- bunda da ancak birkaç memur vardı. Hal- buki Karşıyakada birçok memur oturduğuna göre, bunlar, acaba, 6,5 vapuru ile mi geliyorlar, yoksa?.. Bu cihet pek merakıma dokundu da yazıverdim. SAPAN Aramızda kliring anlaş- ması olan n memleketler İktısad Vekâletinden takas işleri hakkında bir emir geldi Türk parasının kıymetini koruma hakkındaki 11 sayılı kararnamenin 32 inci madde- sinde yazılı takas müsaadesi şekli; — İktisad Vekâletinden şehrimiz Ticaret Odasına ge- len bir emirle değiştirilmiştir. 32 inci maddeye bağlı 2 nu- maralı listede yazılı ve hükü- metimizle —arasında kliring anlaşması — mevcud olmiyan hükümetlere yapılan muhtelif ihracata — mukabil, herhangi bir hükümetten memleketimize mal idhali ancak, mal ihraç edilen memleketlerden yapıla- bilecektir. Afganistam,; Blücisten, Çin, Hondras, İran, Letonya, Lit vanya, Nijerya, Peru, Portekiz, Portoriko, Seylân, Sıyam, Su- dan, Yemen memleketlerine yapılacak ihracat mukabilinde aramızda hiçbir ticaret anlaş- ması mevcud olmiyan: ve diği diğer herhangi bir mem- leketten ithalât yapılabilecektir. Bu emir, tebliğ tarihi olan dünden itibaren tatbik mev- küne girmiştir. Hükümetimizle arasında kli- ring anlaşması bulunan mem- leketlerden mal getirtmek için bundan sonra bu maddeden istifade edilemiyecektir. MEZ TADE A RIRMRUNUA TEEMCİTAE LAİ '|Açık Teşekkür İzmir Beyler sokağında Ni- saiye mütehassısı doktor Bay Fikret Tahsin Soydam uzun zamandanberi rahatsız olan refikamın hastalığını teşhiste gösterdiği hazakatı ve yaptığı mühim ameliyattaki muvaffakı- yelile hayatını kurtarmıştır- Kendisine açık ve candan te- şekkürü vicdani borç bilir ga- zetenizin tavassutunu dilerim: — Bergamada avükat. — D - ©Ö -