% | ; ! [L | | kell İrfan Hazar Yamanlardağı içer. Onu içetken yahud içtikten sonra görmek haki- katen ömürdür, Gözlerindeki süzgünlük, alaımdaki buruşukluk, halindeki kalenderlik neşesinin ilk işaretleridir. Kelimeler ağzında daha tok ve daha ağır çıkar. Cemiyetin “bunu böyle yapmıyacaksın! Şunu çöyle söy- Temiyeceksin!,, misillü tazyikleri, meyin kamçısile üstadın yanından mu- vakkaten tas tarağı toplarlar. Artık o, diş şuuruna veda etmiştir. İç şu- mru ile konuşur. Sözlerinden gücenecekmişsiniz, kızacakmışsınız, kime ne! Dostum bu dakikalarda başkasının malı değil, kendi kendinin malıdır. İçte dün akşam, bir gazinoda Yamanlardağı ile otururken ona şu suali sordum: — Her akşam içmek, cidden kötü Oetadım; shhatinizi düşünmü- yor musunuz? Üstad, yüzünü kırıştırdı: — Evet, dedi; akşamcılık fena şey. Lâkin, haftada yahud ayda bir defa alınan mey zararlı da olsa, ben bu zararı maalmesar kabul ediyorum. San'at eseri, biran için bizi, şeniyetin kara yüründen ayıran, bize ikinci bir dünya, bir gür dünyası yaratan ifade sentezidir. Bu sentez nağmeyle, kitabla, sözle, boya ile, hareketle husul buluyor. Oaları dinlerkea, yahud seyrederken sanki onlarla kaynaşıyoruz; onlardan bir parça oluyoruz gibi içimizde birşeyler duyayoruz. İç şoorumuzun sesi bu duyguların zerrele- rile bize geliyor. Kalbimizin kulağı onları dinleyar. İkinci bir hayata ancak bu kapılardan... İhtiyar dostum sözünü gittikçe uzatıyordu; — Üstadım, dedim; ben size meyden bahsetmiştim, siz ise san'attan, son'atın... Bu müdahaleme kızar gibi oldu. Fakat dostum gene sözüne devam etti; — Mevzoumu unutmadım, sıra ona geliyordu. Mey de san'at everi gibi bizi mestediyor. Bizi ikinci bir dünyaya, bir şiir dünyasına kavuş- turuyor, Şeniyetin karayüzü yerine iç hayatımızın renk ve ahenk dolu âlemini bize gösteren meydir. İnhisarlardan komüsyon beklememekle be- raber diyebilirim ki, az olmak şartile mey bazan şiirin, bazan musikinin ve tablonun bile bol bol yerini tatuyor. — İçtikçe çairleşiyoruz, - içtikçe filozoflaşıyoruz. Değil küçük dağlar, büyük dünyalar yaratıyoruz. Ta- banszken birdenbire kabraman, fakirken zengin, bedbahtken mesod eoluyoruz. Fkşiyi tatlı, yaşlıyı genç, çirkini güzel yapan iksir meydedir. Biz onunla yükseliyoruz. (Unutma! Mey, nice soysuzların soysuzluklarını meydana koyarak onları alçalımasını da pekâlâ bilir.) Velhasıl zekâmız, irfanımız, bassasiyetimiz içki sayesinde seferber oluyor. Kimseden kork: madan söz söyliyebiliyoruz. Muhitin tazyiklerine metelik vermivoruz. Dikkat! Büyük san'at eserleri ekseriyetle şişeden çıkmışlardır! Üstad yüksek sesle konuşuyordu. Kulağına eğildim; — Aman! Dedim; yavaş konuşunuz, bizi dinliyorlar. helki de polisin mazarı dikkatini celbe. mey propagandanızı duyanlar, derler. Guzetelere geçmiyelim! Önünde üç Altınbaş boşalmıştı. Sizin bu ecip Yamanlardağı sustu. Sonra, yavaş yavaş şunları söyledi: — Anladım; bana, sarhoş oldun! Saçmaladın! Demek - istiyorsun. Çünkü sen sarhoş değilsin! Çünkü sen saçmalamıyorsun! Çöünkü sen iç: medin! Bunlar pek doğru oğlam amma, söyle Bbana, hangimiz hakiki sarhoşuz? Hangimiz saçmalıyoruz? Hangimiz buruunu — göremiyecek ka- dar içmiştir? Söyle bana ayık efendi! Sen mi? Ben mi? Tufan çocuğul Fransada nehirlerin bir ço- gu, küçük bir yağmurla taşar; köyler ve evler sular altında kalır. Bu sene Fransada böylece bir çok su baskınları hâdise- leri olmuştur. Ve -tabildir ki bu hâdiseler, sular arasında kalan köy ve evler için bir tufan mahiyetini haiz bulun- müuştur. Bu seneki tuğyanların bi- rinde bir ev sular altında kal: miş ve tam bu sırada da ge- be bir kadıncağız bir oğlan doğurmuştur. Bu çocuk şimdi büyümektedir. Ve bizce buna *Tufanın çocuğu, demek lâ- zıtmdır. Bir fakirin yüzbinleri! Triyestede memleket hasta- hanesinde Cehangir Katari is- minde fakir bir Hindli ölmüş ve hastahane idaresi İngiliz konsolosunu haberdar etmiştir. Yapılan tahkikatta bu adam- cağızın bir parası bile çıkma- miş fakat yastığı altında bir vasiyetname bulunmuştur. Bu adam bu vasiyetname ile muhtelif hayır işlerine 150 İngiliz Krası bırakmıştır. Bu adam bir vakitler meş- hur bir tacir imiş; son zaman- larda çok sevdiği zevzesi ve tek oğlu ölmüş ve adamcağız — dünyaya küsmüştür. Pek zen- gin ohııınınğmen senelerce cir gib Sineklerle mücadele! Havaların iyi ve sıcak - git- mesi cihanın hemen herye- rinde sinek davasını yenileş- tirmiştir. Pariste şehir meclisi sinek mücadelesine başlanma- sını tavsiye etmiştir. Sinek sade bugünün belâsı değildir. Pline inanmak lâzım elirse eski şehirlerden birisinin halkı, mabud Aşora, sinek belâsının kaldırılması için kur- banlar nezretmiştir. Paskal da bir yazısında: *“Sinekler harbler kazanacak, bizi işten menedecek, ruhla- rımızı atalete düşürecek ve vücudumuzu — yiyecek kadar kuvvetlidiılev' Demiştir. | Bugün doğacak çocuklar.. Arza bugün semavattan ay ve zübrenin iyi esirleri gelecektir. Bu göyede herkeste iş aşkı ve zevki artacak, bu sayede —muvaf- fakıyetli neticeler fazlalaşacaktır. Büğgün — yıldızların - tesirleri kalb ve aşk işleri için müsaid olacaktır. Maamaf ih, bugün gün batarken başlıyacak kalb münase- betlerine kıymek — vermemek lâ. zamdır. Çönkü bunların yüzde doksanı ihanet veya göz yaşı ile neticelenecektir. Bugün doğan çocuklar vücud ve fizik itibarile güzel ve karak. ter noktasından da sevimli ola: caklardır. Bu çocuklara güzel bir istiakbal mev'uddur. KNADOCU F"g A0 SÜ a A v ““Eİ_İLEİA Bır kilovat — 3 İıuraş Egede : buyuk"î"elektrık santralı yapılacak Tarihi kıy- metli camiler —— .. —— Bir heyet tet. kikler yapıyor.. Asanatikadan sayılabilecek, tarihi kıymeti haiz camilerin tesbiti için Kültür direktörü Bay Ali Rızanın riyasetinde bir heyet teşekkül etmiştir. Müzeler müdürü Bay Salâhid- din Kantarın da dahil bulun- duğu bu heyet, İzmirdeki bü- tün cami binalarını birer birer tetkik edecektir. Halkevleri Kütüphone ve lisan dersaneleri Halkevleri - tarafından her tarafta umumi kütüphaneler, okuma odaları ve lisan mes- lek dersaneleri açılmaktadır. Bu kütüphanelerde okunan eserlerle okuma odalarına ve lisan meslek dersanelerine de- vam eden talebe miktarı hak- kında — istatistikler -tutulmak- tadır. Dün Kültür Bakanlığından şehrimiz Kültür Direktörlüğüne gelen bir emirde bu gibi ista- tistiklerin mahallin en büyük idare âmiri tarafından topla- nacağı bildirilmiştir. İplik meselesi Heyet Anka. roya gidiyor.. İktısad Vekâletinin emrile dokuma sanayiimize lâzım olan iplikler için İzmirde tetkikler ğ_ıpın Vekâlet — başmüşaviri 'on Der Portenin riyaset ettiği heyet, Adanaya gidecek ve oradaki iplik fabrikalarında tetkikler yapacaktı. Vekâletten gelen bir emir üzerine heyet, ngün Anluııyı gidecektir. Üç gün evelh nüshamızda iplik” mevzuu etrafında Ticaret odasının İktısad Vekâletine bir rapor verdiğini yazmıştık, Ha- ber aldığımıza göre, raporu veren Ticaret odası değildir. Bu mevzu üzerinde vilâyet te, afyon inhisarı umum müdürü de bizzat alâkadar olmuş- lardır. Göç Aşiretler Muradda. gına gidiyorlar ür Narhdere köyü civa- rinda ve Çatalkaya havalisin- de yaşıyan aşiretlerle Kuşa- dası, Seferihisar, Menemen, Kemalpaşa ve Değirmendere havalisindeki aşiretler 20 Ma- yısta Muraddağına göç ede- ceklerdir. Aşiretler, bütün hay- vanlarını da beraberlerinde gö- türecekler ve kışa yakın tekrar şimdiki yerlerine — dönecek- lerdir. Yeni Şarbon aşısı Menemen kazasının dokuz köyündeki tek ve çilt tırnaklı hayvanlara — yeni keşfedilen Şarbon aşısını tatbik eden baytari heyet, aşının tesirleri üzerinde tetkiklerine devam etmektedir. Bu tetkikat, bir hafta kadar sürecektir. Şim- diye kadar alınan netice, yeni keştedilen — Şarbon — aşısının fevkalâde müessir ve verdiği muafiyetin devamlı oluşudur. Santralın işletilmesinde su kuv- vetinden istifade edilecektir İktısad Vekâleti, memleketi- mizin her yerinde olduğu gibi Ege mımntakasında ve İzmir havalisinde de elektrik santralı vücude getirmek için tetkikler yaptırmaktadır. — Hükümetin, memlekette muhtelif yerlerde yaptıracağı elektrik santralla- rile bütün şehir, kasaba ve köyler, baştanbaşa elektriğe kavuşacak, fabrikalar ve ima- lâthaneler elektrik ceryanile işliyecektir. Ege — mıntakasındaki — bü- tün şehir ve kasabaların bir elektrik santralile idare edil- mesi için tetkiklere başlan- mıştır. Bünüun için Vekâletin ecnebi bir mütehassısı İzmire gelmiş, tetkiklere başlamıştır. Mütehassıs, İzmirin bir se- nelik elektrik kilovat sarliya- nı ve muhtelif sınat müesse- selerin mubarrik kuvvet mik- tarını tedkik etmekle meşgul olmaktadır. Ceçen yıl İzmir elektrik şirketi ceryanından dört milyon kilovat sarfiyat olmuştu. Bu miktarın beş yıl sonra — 25 milyon kilovata çıkacağı kuv- vetle tahmin ediliyor. Ege mintakasının müsaid bir ye- etmek şartile vücude getirile- cek elektrik santralından ile- ride bütün şehir, kasaba ve köylere, ev ve imalâthanelere ceryan — verilmesi mümkün olduğu takdirde kilovat ücreti ikibuçuk veya üç kuruşa ka- dar inecektir. Bu takdirde en küçük evlere bile — elektrik ceryanı alınacak ve medeniye- tin bu en mühim vasıtasından zengin, fakir herkes bol bol istifade edecektir. Memnuniyetle haber aldı- ğımıza göre, Vekâletin gönder- diği bir fen heyeti de büyük ve küçük Menderes nehirleri mıntakasında tedkikler yap- maktadırlar. Ayrıca — Gediz nehri imtidadınca da tedkik: ler yapılacaktır. Nehir sularının inşa edilecek bir. baraâj saye- sinde muharrik kuvvet olarak kullanılması ve büyük elektrik santralının bu kuvvetten isti- fade edilerek işletilmesi, ted- kiklerin başında gelmektedir. Hükümetimizin — hazırladığı beş yıllık elektrik santralları inşaat programının tatbiki için esaslı tedkiklere başlanmıştır. Yerli sanayi hareketini büyük elektrik santralları inşaatı ta- rinde su kuvvetinden istifade kıp edıcckhr Aydında, Efbeylı ve Umurlada incir satış kooperatifleri resmen kuruldu Üzüm satış kooperatıf ratifleri teşki- lâtı da tamamlanmak üzeredir Tarım satış kooperatifleri umumi toplantıları devam et- mektedir. Ödemişte ilk teşkil edilen (Ödemiş tarım satış kooperatifi) toplantısından sonra Aydında Erbeyli satış kooperatlifi umumi - toplatısı yapılmıştır. Bu toplantı mü- nasebetile Tariş üzüm kurumu müdürü B. İsmail Hakkı Ve- ral ile incir satış kooperatif- leri - teşkilâtlma memur Bay Muhib evelki gün Aydına gitmişlerdir. Dün de Umurlu tarım koo- peratifi umumi — toplantısı ya- pılmiş, yön, hakem ve kontrol kurulları seçilmiştir. Erbeyli ve Umurlu havalisindeki eski incir kooperalifleri — ortakları, tamamen — ve memnuniyetle yeni teşekküle girmişlerdir. B. İsmail Hakkı Veral, yeni'satış kooperatiflerinin - kıymet ve ehemmiyeti hakkında ortak- lara etraflıca izahat vermiştir. Teşkilâta memur B. Muhib, diğer dört satış kooperatifi teşkilâtı toplantıları için Ay- dında kalmış, müdür B. İs- mail Hakkı Veral, dün akşam şehrimize dönmüştür. Yakında üzüm satış koope- ratifleri umumi heyet toplan- tılarına da başlanacaktır. Ko- operatifler teşkilâtının; bu se- ne incir ve üzümlerimizin umu- ! mi istihsalâtına nazaran yüzde 30 unu ihraç edeceği tahmin olunuyor. Çocuk yuvasında Vilâyet dahilindeki muhtelif kaplıcalarla bataklıklarda tet- kikler yapmakta bulunan Sıh- hat ve İçtimai Muavenet Ve- kâleti sular mühendisi Ame- rikalı B. Rayt ile hıfzıssıhha müessesesi müdür muavini Dr. Bay Kâmil dün Karşıyakaya giderek — belediyenin çocuk yuvasını gezmişler ve ço cukların bakımları, sıhhi vazi- yetleri etrafında tetkikler yap- mışlardır. Bugün Bergamaya gideceklerdir. Fuar komitesi Fuar komitesi, dün öğleden sonra Bay Behçet Uzun riya- setinde toplanmış, Fuar teşki- lâtı hakkında müzakerelerde bulunmuştur. Kültürparkta karakol Kültürparkta, civarında inzi- bat işlerile vazifedar olmak üzere bir komiser ve iki po- listen mürekkeb yeni bir polis karakolu tesisi muvafık görül- müştür. Bu teşkilât münasebe- ,tile fuarın umumi antresindeki bir oda komiser ve polislere tahsis edilecektir. KEMEL Hak yerini buldu ——— a— Bir kişi beş seneye mahküm edildi Tepecikte zeytin tarlasındâ altı yaşında Sabahat adındaki | kızcağızı kirletmeğe teşebbüs ederek çirkin bir hastalık aşır — lıyan B. Hasan Tahsin Ağır' — ceza mahkemesinde beş sen€ ağır hapse mahküm edilmiştir. — Hapis ve para cezası Burnava nahiyesinde oturan — İngiliz tebaasından Bn. Adel& Jolinin parasını yankesiçilik suretile çalan Rüstem oğlu — Hüseyin İzmir Ağırccza mahr kemesinde beş ay, yirmi do7 kuz gün hapse ve 51 lira parâ — cezasına mahküm edilmiştir. Baygının|üvey oğlu ; Mehmed Ağırcezada mahküm oldu Tepecikte teneke mahalle* sinde Çingene Baygının kız! 6 yaşında Melâhati kirletmeğt teşebbüs eden Baygının üvey oğlu kundura boyacısı Tahir oğlu Mehmed Turgudun Ağır cezada iki sene, dört ay ıııüd' detle ağır hapsine karar ve' rilmiştir. ğ Çirkin bir hareket cezalandırıldı Bir gece Karşıyakadan Bot tanlıdaki halasının evine git mekte olan Ali kızı 12 yaşın da Huriyenin önüne kızı bir köprü altına götüret ve kirletmeğe teşebbüs edef Ömer oğlu Osman, İzmir Ağıf ceza mahkemesinde üç sen ağır hıpse ve © kadar müd” detle âmme hizmetlerind mahrumiyete mahküm .dıl' miştir. ) Ağır hapse mahküm edildiler | Menemen kazasının ' köyünden Hasan Tosun karı$? 23 yaşında Emineyi Menemen" de boşanma davası için mah” kemede bulunduüktan — sontf köyüne dönerken zorla kaçır” mağa teşebbüs eden Ment menli Hüseyin oğlu Mustalff ve Hasan oğlu Hüseyinin cezada muhakemeleri bitmiştif Mustafa iki ay yirmi gün vt Hüseyin de bir ay on gü? ağır hapse mahküm edilmi$” lerdir. Tepecik pazarı cinayeti Tepecikte pazar yerinde bif çocuk meselesinden bakkâl Hüseyini bıçakla müteaddi? yerlerinden yaralıyarak öldü Bürhaneddin ile bu cina) için yardım ve teşvikte bu nan Nazife haklarında hâkimliğince yapılan tahkikâ' neticelenmiş, ikisi de Ti ceza kanununun 448 inci mad desi muücibince İzmir Ağırcı mahkemesine sevkedilmiş! Zişanı yaralıyan Mustaf? Kemalpaşa kazasının Armud!" köyünden İbrahim kızı Ziş&if kaçırmağa teşebbüs eden on beş gün hasta yatacak Of recede bıçakla yaralıyan amet” Hüseyin oğlu Mustafanın ş€ rimiz Âğırceza mıhlıenıeıij cereyan etmekte olan ıu kemesi neticelenmiş, iki on beş gün hapsine karar V rilmiştir. Tayin Talipler arasında ıeılln tihanda muvaflak olan |: Orman yangınlarına karşı| Memleket hastahanesi Yaz mevsimi başladığı için orman yangınlarına karşı ted- birler alınmasına başlanmıştır. B. Seyfi Erton İzmir, sorgu hâkimliği ü ',edw. ;