ü sayla 6 -- Başı T nci sahifede — Fakat inkişafının — esas bran Felte temin edilme: difar yapmış © Di eyi elde etmek mümkün değil.- di. Tabit olarak emperyalizmin tesiri altında bir şimendifer yapıl. ması zaruri vaziyetle Jimparatorluğun eler ne- İşte bu gibi siyasi ebepler ve mali zaruretler altında 1872 de şark - demiryollarının imti- yazı verildi. Evvelâ 1869 da Baron Hir i imtiyaz bunun tarafından başka biri- sine verilmek istendi. Fakat hükümet kabul etmedi. Ve inşaat sermayesi devlet tara- fından verilmek 1872 de gene Baron Hirsin inşaat ve işletme şirketine imtiyaz verildi. O vakit yapılacak hatların tahminen yekünü iki bir kilo metre olacaktı. Ve hattın im- tiyaz müddeti de hatların bit- mesile beraber başlıyacak rase hakkında biçbir kayıt, şart yoktu. İmtiyaz müddetinin te- sisinde mevcud eşya mütehas- sıslar tarafından ehlihibre ta- rafından tedkik ve kıymeti tesbit edildikten sonra devlete intikal edecekti. Böyle bir ta- kım esaslar vardı. 1872 de yapılacak hattın kilometre başına şirkete 12 bin, hükümete- 8 bin altın frank verilecekti Kilometre başına varidat yirmi bin frangı geçer ise faydası yarıyarıya payla- şılacaktı. Mukavelei esasiye bu şartla aktedilmişti. Zamanın ve devletin mali vaziyetinin fena üzere gitmesi dolayısile 1885 te 23 | milyon altın franklık bir istik- raz daha yapılıyor ve bu ya- pılan istikraz da yine inşayı ve işletmeyi deruhde eden şir- ketin ve hükümetin haklarını değiştirmeğe vesile oluyor. Bu sefer kilometre başına 7 bin frank şirkete veriliyor, geri kalan hasılatın. yüzde 55 şi şirketin, yüzde 45 şi de hükü- metin oluyor. Yani evelki esas biraz değişmiş oluyor. Sonra 1894 de - 40,000,000 altın franklık bir istikraz daha yapılıyor. Bu istikrazın 21 mil- yonu eski istikrazın bakiye- sine tahsis ediliyor. Ve baki- yesi hükümete ödeniyor. İstik- razın ödenme müddeti 64 se- ne olarak tesbit ediliyor. Ma- mafih imtiyaz müddeti henüz tesbil edilmiş vaziyette olmu- yor. Yalnız bu istikrazın 64 senede ödenmesi esası kabul edilince demek ki, 1894 tari- hinden itibaren 64 sene im- tiyaz müddetini hükümet zım- nen kabul etmiş oluyor. Ve hakikaten 1908 senesi iptida- sından bir iradei seniye ile imtiyazın 1908 den itibaren elli sene olması kabul edili- yor. Yani imtiyaz müddeti 36 senesi —imtiyaz geçen müddet olmak üzere sene oluyor. 1908 de elli sene imtiyaz müddeti kabul edilince 1958 ze kadar Şark demiryollarının işletilmesi im- tiyazının devamı kabul - edil- miş oluyor. Bunu müteakıb, yani meş- rutiyetin ilânı üzerine Şark demiryollarının bir kısmının Bulgarlar tarafından işgal edil- -—mesinden sonra 1909 da meş- - rütiyet bükümetile akdettikleri — bir mukavele ile 1894 ,'A—' başlamadan. değişiyor ve şirket kilametre başına 10,333 frank alıyor. Aynı zamanda artanın yüzde yetmişi şirketin ve yüzde otu- zu hükümetin oluyor. Lozan muahedesi aktedil- diği vakit cumhuriyet hükü- meti şirketle adaptasyon mu- kavelesi yapmak üzere diğer şirketlerle olduğu gibi ufak bir anlaşma yapıyor. Diğer imtiyazlı şirketlerin murahhası olarak Türkiyeye gelen Mr. Veyl isminde birisi bu şirke- tin de murahhası olarak cum- huriyet hükümetile — temasa geliyor. Ve şirket — namına 1923 de bir mukavele imza ediliyor. Bu mukaveleye göre para- nın düşmüş olmasından dolayı tarifelere zam edilmesi ve ala- | cak verecek hesaplarının tetkiki için bir komisyon teşkili ka rarlaşıyor. Daha sonra 1927 senesinde Bay Behiç zaman- larında otarihe kadar Nafıa Vekâletinin müsteşarı Bay Bür- haneddin isminde birisi tara- fından hazırlanmış olan bu lâyiha 1927 senesinde Büyük Meclise sevkediliyor. *O lâyi- haya göre, şirkatin borcu 5,5 milyon frank olarak kabul ediliyor. Aynı zamanda kilö- metre başına 13,000 — altın frank ve hasılattan da yüzde 75 i şirkete, yüzde yirmi beşi de hükümete olmak esası tek- lif ediliyor. Fakat bu kilometre başı- na 13,000 frank ve yüzde 75 basılatı gayri safinin şirketin, yüzde 25 in hükümetin olması hususundan ayrı bir de şirke- tin hisselerinin işletme mas- rafları çıktıktan sonra 1,227,153 altın franklık bir meblâğı te- min etmesi şart koşuluyor. Görülüyor ki, ta 1872 de başlıyan işletme imtiyazı — git- tikçe şirketin lehine, hükü- metin aleyhine dönüyor. Bu lâyiha büdçe ve maliye encü- menlerinde iki s€ne kadar kal- mıştır. 1929 senesinde Receb Pe- kerin Nafıa Vekilliği zama- nında yeniden tahrik edilerek şu esaslar dahilinde bu mu- kavele yapılmıştır. Şimdi ona takaddüm etmek üzere hattın kaç kilometre ol- duğunu arzedeyim. Hattı asli yani şirket tarafından arzetti- ğim — düyunuumumiyeye £ kal- bedilmiş - borçlarla — yapılan hatların yekünu 289 kilamet- redir. Ondan sonra Alpullu Kırklareli 46 kilometre ve 3 kilometre de Karaağaç-Edirne hattı var. Bir de Sirkeci - Ye- şilköy ikinci hattı 18 kilomet- re ki hepsinin yekünu 356 kilometredir. Şimdi hattın esa- sında prensip olarak beşte biri şirketin parasını ihtiva ediyor, beşte dördü de devletindir. Yani inşaat parası dört taksim beştir. 4/5. 929 senesinde müzakeresi yapılmış ve zamanımızda imza edilmiş olan bu mukavelenin teyit ettiği hat bizimdir. Yani asgari 20 ilâ 25 milyon para- mızı, sermayemizi ihtiva eden bir hattır. Buna mukabil şirketin bilâ- hare yaptığı nizamnamede tes- bit edildiğine göre, 1931 de n kiym Nafıa Vekilimiz Bay Ali önâinkaya, Kamutayda Şark şimendiferlerinin nasıl alındığını anlattı milyon 600 bin de nakid ol- mak suretile ceman 8 milyon sermayesi vardır. Bu esasta olan hattın aktedilen itilâfna- mesi mucibince kilometre ba- şına 12,000 altın frak — verile- cek ondan sonra hasılatı gayri safiyenin yüzde 75 i şirketin ve yüzde 25 ide devletin ola- cak fakat bunun yekünu da binnetice şirketin masarıfı umu- miyesini ihtiyat akçasını Kırk- lareli taksitini ve hissedarlara verilecek temettüü karşılamak üzere 1,227,152 franga baliğ olacaktır. Esas budur. Bunu tahtı emniyete alabilmek için bir madde kabul edilmiş buna göre bir intizar hesabı açıla- cak yani bu para elde edil. miyecek olursa intizar hesa- bına açık diye bir kayıt geçi- lecek devlete verilecek yüzde 25 de ayrıca bir hesap altına alınacak bunlara açık olursa intizar hesabına yüzde 6 faiz konacak. Bu esası bir madde ile şöyle teyid ediyorlar. Açık devlet tarafından öde- necek. Yani senede bir milyon 227,152 frank elde edilmezse intizar hesabına alınacak açığı devlet ödiyecektir. Bu açığı karşılamak için tarifeyi istediği gibi şirket arttırmak bakkını da almıştır. Halbuki zaman itibarile Lu tedbir açığı kapamak - değil bilâkis açığı arttırmak mana- sında demektir. Devlete olan yüzde 25 de devlete verilmi- yecek. O da mahbus kalacak ve intizar hesabına karşılık tutulacaktır. Yani şu halde 20- 25 milyon lira kiymetindeki hat devletin eline on para geçmeden işlemekte devam edecektir. İmtiyaz müddeti de hattın inşasına 1872 de baş- landığı halde 1908 den baş- lamak suretile 11958 e kadar devam edecektir. Şu halde aradan 36 sene bir kere çıkı-? yor. 1958 senesi imtiyaz müd- detinin sonu olarak - tesbit edilmiş oluyor. Rase içinde mukavelenin hiçbir maddesin- de tesbit edilmiş birşey yok- âtur. Devlet hangi tarihte bunu) satın alabilir? Buna dair hiç bir kayıd yoktur. Şimdi buraya kadar bu tafsilâtı arzettikten sonra sa- *tın almağa'doğru hareketimizi ve netayicimizi arzedeyim. Biz © vakit - arkadaşımıza cevap verdiğimiz zaman şir- ketin bu intizar hesabının ne olduğunu sorduk. Bizim anla- dığımıza göre, birisi işletme sermayesi birisi de hattın asıl sermayesi var. Hükümet hattın esasının sahibi olduğuna göre, bir akid yapılıyor. Bu en ni- hayet hattın kazancına zararına taallük etmesi lâzım geliyor. Şirketin mukavelesinde 1929 da yazılan mukavelede o su- retle hükümet borcu olarak bir fıkranın oraya geçmiş ol- masını biz - hoş görmedik. Dikkatimizi - celbetti. Bunun üzerine — şirkete bir hareket yapmağa mecbur olduk. Şir- ket, mukavelede olduğu gibi- dir. Vaziyeti başkaca izaha lüzüm görmüyoruz, cevabını verdi. O halde biz bu vazi- yeti — arkadaşlarımıza tetkik ettirdik. Başvekâlete bunun ve zararına müntehi — olacağını izah ve teklifte — bulunduk, Çünkü bu intizar hesabını de- guran bir milyon 227,152 al- tın frank ilk senesinde yahud ikinci senesinde temin - edili- yor. Şirket diğer senelerinde açık vermeğe başlıyor ve bu açık, bizim işi görüşmeğe baş- ladığımız sıralarda mühim bir yeküna baliğ olmuş bulunuyor. 1929 dan 1958 senesine ka- dar intizar hesabı nam altın- da ve hükümetin ödemeğe mecbur olduğu bir borç olarak belki 10—15 milyona baliğ olacak bir para olacaktı. Yani şirkel istediği kadar işletecek, istediği kadar kazanacak, ya- hut memleketin menfaati aley- hinde bulunacak, neticede de böyle bir para almak vaziye- tinde ve devlet te bunu öde- mek mecburiyetinde kalacaktır. Bunu biz devletin menfaatile kabili telif görmediğimiz için bu suretle üzerinde ısrar ettik ve bir teklif ile hükümete arz- ettik. Vekâletlerin hukuk mü- şavirlerinden mürekkep olmak üzere bir hukuk heyeti teşkil edildi. Bu vaziyeti tetkik et- tiler. İntizar hesabının hukuk esasları itibarile devletin borcu olmasının doğru olmıyacağını, varid olmadığını, binaenaleyh bunu hükümetin reddetmesi üzerine biz şirkete bu esas üzerinde israr ettik. Dedik ki, intizar hesabını ka- bul etmiyoruz. İcab ederse mukaveleyi yeniden — tetkik ederiz. Onun üzerine şirket te aynı vaziyette ısrar etti. Şim- di binnetice belki bir hakeme gitmek gibi birşey olabilirdi. Fakat hatların şirketlerin elin- de kalrhasının esasen doğru bir vaziyet olmadığı kanaatin- "de bulunduk. Çünkü Avrupa ile olan muvasalamızı temin eden bu hat böyle vaktiyle siyasi tesirler altında, mali tedbirler altında çığırından çıkmış bir vaziyette ve şirke- tin nihayet fazla para , kopa- rabilmek ve memleketin umu- mi iktısadiyatını nazarı dik- kate almıyarak işletme vaziye- tinde bırakmak memleketin menfaati ile kabili telif değildi. Diğer hatlarda yaptığımız gibi bu hattı da almak lüze- mu kal'isi vardı. Onun için bu şirkete açıkça olarak söy- lemeğe başladık. Trakyanın ehemmiyeti siyasiye ve aske- riyesini siz de görüyorsunuz. Burası bizim için hayati bir meseledir. Burada sizin böyle yarım yamalak alât ve edavat ile çalışmanıza zamanın ta- hammülü yoktur. Biz. kendi hatlarımızı sizden daha iyi işletiyoruz. Bunu yerli, yaban- cılar da görüb söylemektedir- ler. İsterseniz bu noktai na- zarımızı bir mütehassıs heyet- ten de öğrenebilirsiniz. Hattı işletemiyorsunuz. Biz daha iyi işletiyoruz. Eski manevi ? şera- it te bugün zail olmuştur. Bu- nun için hattt namusunuzla bize bırakır gidersiniz, dedik. Sirket te bunun üzerinde ısrar etti.. Bunda çok dayat- tılari Fakat hakikaten iddia- mızda haklıyız. Bügün - ifti- harla - söyliyebiliriz ki, hatları- ) içîıı_ onlar panın birçok yerlerinden daha iyi bir şekilde işlemektedir. Ve kakikaten daha iyi işliye- ceği temin edilebilir. (Alkışlar) Onun için bu suretle iddia etmekte hakkımız vardı. Ni- hayet müzakereye — gelmek esasını kabul ettiler. Ve mü- zakereye başladık. Heyetlerini gönderdiler. Şimdi müzakere- de esas olan şey mevcud ve onlara aid olan eşyayı, maki- neleri, vagonları neleri varsa satın almak. Bunun için şirket toptan takdiri kiymet . teklif etti. Biz takdiri kıynetten evel karşılıklı ayrılacak ikişer üçer - kişilik bir komisyonla bu eşyayı bir defa gözden geçiririz. Tarafeynce maddi bir kanaat ve fikir hasıl ol- duktan sonra görüşebiliriz, dedik. Bunda mutabık kalın: dı. Buna tekaddüm eden bir hâdise şu idi: Bizim elimizde bulunan şir- ketin nizamnamesine göre ser- mayesi 8 milyon liradır. Ken- dilerinin tahriri tekliflerine gö- re 11 milyon Türk İirası isti- yorlardı. İmtiyaz müddetinin tazminini de ayrıca istiyorlardı. Yani 1958 senesine kadar olan zaman için bu tazminatı isti- yorlardı. Rase var mı yok mu? - Biz bunu — tanımıyoruz. — Devletin her halde hakkı vardır. Mu: kavelenin 36 senesi geçtiği l halde S0 sene daha istediği- niz gibi bir müddet koydur- müşsunüz. Şu ve bu sebeble uzatılmış. Onun için rase üze- rinde konuşmayız. Tazminat için de konuşmak istemiyoruz. Çünkü siz imtiyazın sonuna kadar kazanacağınıza bizim zararımıza olmiyarak buü işi devam ettirebileceğinize emin misiniz, dedik. Zaten ilk seneden itibaren verilen açıklar yüzünden mü- nakaşa başlamıştı. Bir hükü- met sıfatile hattı satın alarak hissedarlarının lebine bir ha- reket yapmış ve onları tasfiye yapmak suretile kurtarmış olu- yoruz. Tazminat olarak hiçbir şey vermeğe taraftar değiliz. Bu iki esası da her fırsatta onlar ileri sürdüler. Biz red- dettik. Onlar ısrar ettiler, En nihayet müzakerenin sonunda bir daha rezerve ederek gö- rüşülmesi suretile müzakereye başladık. Söylediğim gibi esaslı mal makineler, vagonlar me- vaddı müteharrikedir. İki kişi onlardan, iki kişi bizden ol- mak üzere dört kişilik bir he- yet gönderildi. Onların iki defa istedikleri 4 milyon 200 bin Türk lirasıydı. Bunu yal- nız makineler, mevaddı müte- harrike ve müteharrike - için istemişlerdir. Komisyonun tet- kiki neticesinde miktar 2 mil- yon 692 bin liraya indi. Ehli- hibre ve iki tarafın fen müte- hassısları karşılıklı olarak her parçayı gözden geçirdiler. Bir makine ne kadar sürer, ne kadar dayanabilir. Bunu tesbit için gotar de- nilen meynelmilel sistem kul- lanıldı. — Bu usul ve görüşe göre 4 milyon küsur liralık —miktar 2 milyon 692 bin li- raya indi. Motörler, mobil, edevât ve büroların — eşyası 380 ,bin'lira iste- O da 235 bil 21:4/937 ya indi. Sonra müstehlik deler 810 bin lira istemet€ |h rine karşılık bu da 399 'A' liraya indi ki bu müstehlif | maddelerin tabiatile iki tal için de muteber mal olduğ nu kabul ettik. Meselâ kömüll yağ vesaire gibi ne varsa turalarına göre hesab edilt |(& cektir. Bu suretle 810 bi lira 399 bin liraya indi. Ronra Alpullu - Kırklare hattının - taksitleri vardı. B zaten — mukavelesindeki — fol müle göre tesbit edilmiş © duğu için bir değişiklik yap' mak tabit varid olmazdı. Ol duğu gibi kabul ettik, Bu şirket tarafından yapılmışt! Parasım — ödemek — zarure vardı. Alpullu-Yeşilköy ikinci kı mı sonradan yıpılmıştır. Bu nun için 957 Lın lira i lardı. 929 mukavelesinde esk borçlardan dolayı tarafeyn yeb diğerini ibra edeceklerdi Halbuki bir milyon lira tutâffğ, bu parayı tekrar Bunu reddetmek için dosyal$f g rımızı karıştırdık. Bunun içiff,| İt istiyorlard bize epeyce zahmet ettil. Hatta müzakere bir iki gü durdu. Sonra vesikalarımı#| | bulduk. Ve paranın tamamef| ç | ödendiğini ve hiçbir esası bflm, lunmadığını tesbit ettik. Bdf » suretle o da 954 binlira ol rak çıkarıldı. (Bravo sesleri) Sonra ıslahat ve tevsiat içil güya hattı esasiye güya ilâve'| h ten 880 bin liralık birşeylefi yapmışlar. Yaptığımız tedkil neticesinde bu da 130 bin (f raya indi. Sonra ufak tefi karşılıklı hesaplar var, — Ve cekli ve alacaklı. Bunu da 3*f bin lira olarak ileri sürdül. 210 bin liraya indirdik. Şimdi kala kala hattın asl Bunun bize sağlam ve oldukçf| & islâh edilmiş temiz bir vazf| h yette, işletilmesinde sakatlı çıkmıyacak derecede emin bif) p şekilde teslim edilmesi lâzıf dı. Mukavelenin esasına görü bunun için iki taraflı bir ko'j misyon gönderildi. Vaziyeli tesbit ettiler, geldiler. Bizi komisyon hattın köprü, tün? ve travers vesairesinde 2 m* yon küsur bin liralık bir taf| minata İüzum olduğunu sör| lediler. Onların tarafından &| 250 bin lira kadar bir tamif ve ıslaha ihtiyaç olduğu ile! sürüldü. Biz iki milyon küst bin, lira diyorduk. Onlar 25 bin lirayı — ileri sürüyorlardı| Bu tabil iki taraf için de mü | nakaşa mevzuu oldu. Belki bizim arkadaşlar - tarafındı tesbit edilen miktarda bir#f mübalâğa olabilirdi. Fazla bil| gayret göstermek üzere göf | derdiğimiz mütehassıs arkâ | daşlarımız. böyle birşey yıFW mış olabilirler. Nihayet bunuf müzakeresi epeyce uzun oldu Onlar bir milyon 300 bin İ raya kadar çıktılar. Biz iki milyon 300 bin İira istiyoruz: Bunun neticesinde mukıvl"_ müddetinin tanzimi mesele tekrar edildi. Bunun üzerin? bu iki hesabı karıştırmak l" retile yeni müddet tanzimil) beraber intizar hesabı açığı vardır. Bu açık ta bizim yüzd olan hissemizi terkettiktef sona bir milyon küsu bin li L siri l A LA Br