| 161937 Bay Şuningin nutku Avusturya, krallık tarafta | ri olduğunu saklamıyor Bay Şuşningin, Venedik seyaha- ti iki gün sürecektir Viyana, 15 (Radyo) — Bay şning Vatanperverler cemi- yeti içtimaında bir nutuk irat ederek: — Avusturya hükümeti, Av- Tupanın merkezinde bir sulh âmilidir ve siyaseti de ancak Sulha müstenittir. Fakat, istik- lâlini hiç bir şeye feda etmez ve etmiyecektir. Bunu, her taraf bilmelidir. Bu siyasete muhalif hiç bir propaganda veya Almanya ile ittihat siya- Seti Avusturyada yer bulamaz. Avusturya krallık - tarafta- mndır. Bunu saklaı da lü- Haâmid için Edebiyat Fakültesinde ihtifal yapıldı. İstanbul, 15 ( Hususi ) — Bugün Edebiyat Fakültesinde Müteveffa şairiâzam Abdülhak Hâmid. için bir ihtifal yapıl- Mıştır. Ediblerimizden birçoğu, Hâmidin hayatı hakkında uzun hitabelerde bulunmuşlardır. Halkevlerinde Hatırası taziz olunacak Ankara, 15 (A. A.)— Ha- ber aldığımıza göre ölümü bü- fün yurt içinde en derin bir teessürle karşılanmış olan Ab- dülhak Hâmid adına 21 Nisan Çarşamba günü bütün halkev- inde bir toplantı yapıla- taktır. M Za Edebiyatımızın en yüksek #ahsı olan Hâmidin hatırasını tazim ve taziz için mevcut 167 Halkevinde yapılacak olan u toplantılarda büyük şairin 'atı ve şahsiyeti etrafında muşmalar yapılacak ve eser- lerinden muhtelif parçalar tem- Sil edilecektir. Gazetecilerimiz .ılgrıd müesseselerini geziyorlar.. Belgrad, 15 (Radyo) — Türk Bazetecileri dün gece Belgrad Dperasında şereflerine verilen nserde hazır bulunmuşlar, 'ügün öğleye kadar içtimai ve Sınai müessescleri gezmişlerdir. am, Yugoslavya — matbuat Müdüriyeti Türk gazetecilerine ir ziyafet Vermiştir. - B. Karahan —. İstanbul, 15 (Hususi) — Şeh- Timize gelmiş olan Bay Kara- Ankaraya hareket etmiştir. ANADOLU Günlük siyasal gazete Sahip ve başyazgam ı_'Hıydıı' Rüşdü ÖKTEM mumf neşriyat ve yazı işleri Müdürü: Hamdi Nüzhet Çançar İzmir İkinci ler C. Halk Pııüııp'lıylnıu îın le ıı'llgrıf: İzmir — ANADOLU 'tlefon: 2776 — Posta kutusu 405 'ı“l'!ı ABONE ŞERAİTİ 1200, alta aylığı 100, a ylığı 500 kıîmıc'.uın N abancı memleketler için senelik abone ücreti 27 liradır zum görmez, Demiştir. Viyana, 15 (A.A,) — Bay Şuşning ile B. Guido Şmit ayın 22 sinde Venedikte B. Mus- soliniye mülâki olacaklardır. Roma, 15 (Radyo) — Avus- turya Başvekili Dr. Bay Şuş- ning Venediğe 22 Nisanda ge- lecek ve Bay Mussolini ile burada mülâkat yapılacaktır. Bay Şuşnigin tefakatinde Dr. Bay Şmit te bulunacaktır. Ve Avusturya ricali Venedikte iki gün kalacaktır. Bu mülâ- kat Roma misakı icabatın- dandır. Sümerbank İkinci demir fabrikası kuracak.. İstanbul, 15 (Hususi) — Sü- merbank, memlekette ikinci bir demir fabrikasının - kurulması için etüdlere başlamıştır. İkinci demir fabrikası, çok zengin demir madenlerinin bu- lunduğu Kayseri - vilâyetinin Karas mevkiüinde kurulacaktır. Soyadı almıyanlar Hapis cezasile cezalandırılacaklar İstanbul, 15 (Hususl) — Muayyen müddet zarfında so- yadı almamış olanlar hakkın- da hapis cezası tatbik edil- mesi kararlaştırılmıştır. Jandarmalarımıza Zam maaş verilecek İstanbul, 15 (Hususi) — Yeni hazırlanan jandarma ef- rad kanununa göre, kazandan iaşeleri mümkün olmıyan jan- darmalara ayrıca maaşlarına zam olarak 14 lira'verilecektir- Beyanname metni Gelecek hafta içinde neşredilecek Londra, 15 (A.A.) — İngil- tere ile Fransanın Belçikanın bitaraflığına aid olan müşterek Leyanname'metninin önümüz- deki hafta zarfında B. Edenin Brüksele seyahatinden evel neşredileceği söylenmektedir. Fransa İspanyaya mühimmat sev- ketmekte devam ediyormuş.. Roma, 15 (Radyo) — Jur- nale D'ltalya gazetesi Virjino | Gayda imzasile neşriyatına de- vam ederek Fransanın İspan- yaya sevkiyatını ilân etmek- tedir. Bu neşriyata göre, Fransa- dan Marsilya ve Toloz tarikile silâh, mühimmat, tayyare ve gönüllü sevkedilmektedir. Bundan başka Fransada bir tayyare — talimgâhı da vardır. Bu gazete, İtalyanın bu hâdi- seleri dikkatle takip ve kay- dettiğini ilâve etmektedir. Kontrol kanunu çıkıyor İstanbul, 15 (Hususi)—İktı- sad Vekâleti, Türk sanayüini kontrol; kanununu hazırlamak- | tadır. Bu kanunla devlet, bütü ei Dainler Vekili Pariste temaslarda, bulundu Istanbul, 15 — (Hususi) Parise gitmiş olan Fransız: Dainler Vekili Bay Delkayya, orada borçlarımızın -fraakla tediyesi için temaslarda bu- lunmuştur. Teşkilât haberleri asılsızdır Ankara, 15 (A.A.) — Son zamanlarda bazı gazetelerde İktısad Vekâleti - teşkilâtında bazı değişiklikler olacağına ve bu arada Türkofisin ilga veya iç ticaret umum müdür- lüğü ile tevhid dair bazı haberler görülmüş- tür. Bu baberlerin tamamen asılsız olduğunu beyana Ana- dolu Ajansı mezundur. Papa Alman işlerine müda- halemi ediyor? Berlin, 15 (AA) — Al manya tarafından Vatikana ve- rilen notada Papanın son za- manlarda tamim edilen mek- tubunun Alman işlerine bir müdahale mahiyetinde telâkki edildiği zikredilmektedir. İyi haber alan mahfellere göre, notada Papanın yalnız. Almanyanın dahili işlerini ten- - kid etmekle kalmıyarak dün- ya efkârı umumiyesini Alman- yaya karşı umumi bir cebhe- teşkil etmeğe davet etmesi Al- man hükümetinin — hayretini macib- olduğu kaydedilmek-: | tedir. Notada Papanın Almanyada. tatbik edilemiyecek olan de-- mokrasi ve parlâmentarizm- noktai nazarından Alman siya- seti hakkında hüküm — vermiş: olmasından teessür edilmekte ve Alman hükümetinin mem- lekette katolikliği ortadan kal- | dırmak - istediği hakkındaki isnad reddedilmektedir. Notada hükümetin bilâkis memleketi bolşevikten kurtar- diğı ve binaenaleyh Almam kilisesinin de kurtulmuş oldu- ğu tebarüz ettirilmektedir. Notada hulâsa olarak Al- man hükümetinin Vatikan ile iyi münasebet idame etmek arzusunda olduğu fakat kili- senin devlet içinde bir devlet olmasına ve Papazlar sınıfınım milli camia içinde hususi bir zümre teşkil etmesine müsaade edilemiyeceği bildirilmektedir. İngiltere - Japonya Londra, 15 - (Radyo) — Resmi ve iyi haber alan me- hafil, İngiltere ve Japonya münasebatının tamamen dü- zeldiğine kanidir. Japon Hariciye Nazırı Bay Şoto: — Japonya ve — İngiltere sulhun lehine ve aksayı — şar- kın menafiine olarak elele ça- hışacaklardır. Demiştir. Hususi müzakere- lerde bulunmuşlar Berlin, 15 (Radyo) — Bor- sen Çaytung gazetesi, Alman- yanın Paris sefiri Kont Velçe- yin Bay Delbosla hususi mü- zakerelerde bulunduğu ve Çe- koslovakya için karar verildiği | edileceğine | . s..isme,, (izm) Demokrasi, Faşizm, Hitlerizm, Sosyalizm, Komünizm.. isme, isme ve dahi ismel.... — Nedir bunlar? Diye sorarsanız; içtimaiyatçı söyler, iktısadiyatçı anlatır, ih- tilâlci bağırır ve halk, ağzını açarak, uzun wzun — dinler.. Hem de emip olunuz; her yer- “deki en münevver halk dinler. Çünkü hatiplerin hepsi de, İkendi ölçülerile bir nevi halk ipsikolojisi taktiği yaparlar. WHalk da; — Yaşasın! Diye bağırır. O halk yığı- rnından birini ve eskilerin ahadı nastan biri dedikleri herhangi bir vatandaş seçer de; — 'Şuraya gel arkadaş.. Am Jat bakalım, şu adamı ne diye ı Aalkışladın; ne istiyorsun, mak- sadın we gayen nedir, senin şu hatibinin dedikleri tahakkuk sedince dünyaya veya senin | topluluğuna nasıl bir renk ve : gşekil gelecek! Dediğiniz zaman, muhakkak gülecek, ensesini — kaşıyacak, söyliyecek birşey bulamıyarak; — Canım işte; ne olacak, ekrnek kavgası! Diyecektir. Yahud da bunu daha derli toplu ve yarısı yu- tulmuş, kuyruğu da dışarıda kalmış bir şekilde ilade ede- cektir. Dava, Üriçbir. zaman halkın Şüür we idrakine inmemiştir. || Hiçbir yerde ve hiçbir “isme, üzerinde.... iFaşizmi ayak teperek selâm- (| hiyan amele ile komünizm için «oan veren amelenin — seviyesi, Yhayatı, isteği ve — şartları ara- sında ne gibi farklar, ne gibi ayrı istikbal ve mülâhazalar vardır ki, bunlar âdeta birer kutup halinde karşılaşıyor? Bence, ne demokraside, ne de diktatorada, halkın rolü olmamıştır. Halk, ancak bir vasıta, bir kuvvet halinde yü- rümüş, daha doğrusu yürütül- Müştür. Halk, hak, demokrasi, gü- zel... Enfes hatta... Fakat de- mokrasi - bile, çok- kere - bir diktatoradır.. Çünkü —ardınca Yürüyenler, tıpkı faşizm teba- âsı ve müridleri gibi, ne ara- Yıp ne ettiklerini bilmiyor, sa- dece sürükleniyorlar.. Dava, henüz müsellesin ta tepesindedir. Çarpışanlar, hakikatte, re. jimlerin kahramanlarıdır. Hal- ka, sualleri daha basit olarak tevcih ederseniz size şu cevabı verir: — Ekmek, refah, müsavi insan muamelesi istiyoruz.. Bu, hangi “isme, dahildir acaba, diye sormayın.. Çünkü hepsi de: a “Bana,, diye bağıracaklar. Orhan Rahmi Gökçe Sergimiz Büyük alâka görüyor.. Belgrad, 15 (Radyo) — Türk güzel sanatlar ve resim sergisi ” büyük alâka görmektedir. Her- gün yüzlerce kişi sergiyi gez- mektedir. Allahın rüzgârı Adındaki tayyare Japon- yaya dönüyor.. Londra, 15 (Radyo) — Al. lahin rüzgârı Japon tayyaresi Be, Sayfa'3 T Musevtler ve 'Tar'lıâe /| Bütün Museviler Türk ş adı almalıdır! |Bilhassa yeni nesil üzerinde üştir. gal edilmesini istiyenler de var! Musevilerin Türkçe konuş- maları lüzumu hakkında” eski hukukçulardan Bay İlyas Hak- t arar, mukarri- rimize şu beya- natta bulundu: B. İ. Hakarar — Ben, Solânik hukukun- dan mezunum, Çocukluğum- danberi Türkçe konuşurum. Türk barsini salmış olan bir adam için başka lisan konuş- mak pek tabiidir ki, hem bü- yük bir kusur ve Hem de ayıptır. Evet, ben de itiraf ederim ki, ekser zamanlarda bilmecowriye İspanyolca konu- şan Müsevi —münevverleri 'a& değildir. Fakat bunun günahı, saltanat devrime aiddir, Bugün, Pariste, Londrada, Romada | veyahad Avrupanın herhangi bir memleketinde yaşıyan Mu- seviler, © memleketlerin dilini konuştukları halde biz Türk Musevileri neden dolayı İspan- yolca konuşalım? Fakat bunun sebebi, eski devirde, Musevi- lerih tamamen ayrı bir millet olarak telâkki edilmeleri ve benimsenmemeleridir. Çok şü- kür bugün öyle değildir. Cum- huriyet Türkiyesinde bugün herkes, her hususta müsavi hakka maliktir. Bu sebeple Türk Musevilerin, kendi dilleri olan Türkçeyi öğrenmeleri ve bu dili konuşmaları lâzımdır. Hal böyle iken, bugün 50 ya- şındaki Musevilerden — ve bil- hassa kadınlardan Türk dili noktai nazarından bir terakki beklemek, kendi kendimizi al- datmak demek olur. Bu tak- dirde, bunların, şurada burada gene İspanyolca konuştuklarını işittiğimiz zaman: İşte bakınız, bunlar adam olmaz. Türkçe konuşmak iste- miyorlar. Museviler, vatandaş sayılmağa lâyık değildir. Diyeceğiz. Halbuki vaziyeti daha evel olduğu gibi muha- keme edecek ve yalnız genç- lerin Türk dilini lâyıkile öğ- renmelerini temin etmeğe ça- hşacak olursak, hem beş on sene sonra sukutu hayale uğ- ramamış ve hem de daha isa- betli hareket etmiş oluruz. İşte asıl tedkik edilecek nok- ta budur. Benim kanaatim, ih- tiyarları kendi hallerine bıra- kıp, yeni nesli sağlam ve tam manasile Türk harsile müceh- hez bir halde yetiştirmeğe ça- lışmaktır. Türk dilinin tamimi elzem- dir. Bu hususta, yalnız Muse- vilere değil, her ne milletten olursa — olsun ve her nereden gelmiş bulunursa bulunsün, Türkçeden gayri lisan konu- şanlara da telkinatta bulunma- hyız. - Milli vicdan bunu em- reder. Eski devir, çok ihmalkâr davranmış, meselâ İspanyadan gelen Musevileri, kendi dille- rile, kendi cemaatleri ve mek- teplerile kendi başlarına terk- etmişti. Fakat görüyoruz ki, cumhuriyet hükümeti, bu gibi hataları tedrici - surette islah etmeğe için | karar,vermiş ve bunun ||Cü raf bütün yurdu. mekteplerle — süslemiştir. İşte davayı 'hdlle- — decek nokta 'budur. i Türk — dilini —öğrenmekle, Türk harsini benimsemekle, Türk olan Musevilerin, diğer Türk kardeşlerile daâha çabuk kaynaşabilecekleri muhakkaktır. Onun 'için, evvelâ Türkçe ko: nuşmanın bir vazife olduğunu kabul etmek ve sönre da isim gibi diğer kususata da ehem miyet vermek lâzımdır. Bakr mz, benim ismim 'son samat- lara kadar ( İlya Arditi) idi. Ben bu ismi kendim işit Mür vafik bulmadım ve (İlyas Hak arar) ismini almak suretile bü- tön dindaşlarıma nümune ol- mak istedim, (ANADOLU) nun bugünkü nüshasında gördüm ki, Muse- vilerden bir genç, eski ismini bırakarak güzel bir Türk ismi almıştır. Çok sevindim ve bu genci takdir. ettim. Riyasız olarak söyliyebilirim ki, vütün Musevilelerin bu düşünce ile hareket etmeleri, davayı <. a evel halledecektir. İ Ben bu beyanatımla vicda- — nımın tercümanı oldum. Başka diyeceğim yoktur. ; 41 khişilik liste in- tişar etti. Berlin, 15 (A.A.) — Resmi — gazete aileleri efradı, karıları ve çocukları ile birlikte Alman vatandaşlığından ıskat — edile- rek bütün malları zaptolunan 41 kişinin listesini neşretmiş- tir. Bunlar arasında ezcümle şu kimseler vardır: Sabık Sosyalist Meb'us B. Ofispieu, sabık komünist meb- us B. Hugo Oberlein,* Vessi- che Zeitung gazetesinin par- lâmento muhabiri B. Adolf Pbilips Bron, Frankfurt Üni- versitesinde sabık hukuk pro- fesörü B. Hugo Singheimer, sabık Meb'us B. Rulbric ve nihayet meşhur muharrir Bay — Ludvig Renn. Sulh için En büyük garanti Vaşington, 15 (Radyo) — Bay Ruzvelt Panamerikan ko- mitesi içtimamda; *— Milletler arasında ha- kiki bir teşriki mesai, sulh için en büyük garantidir,, de- Miştir. Romanya Kabinesinde tadilât Peşte, 15 (Radyo) — Veri- len haberlere göre, Romanya — kabinesinde tadilât vukua ge- — lecektir. Bundan başka bazı valiler ve polis amirleri değiş- tirilecektir. TAKVİM 'umi - 1353 Arabi - Nisan 2 Seler 3 |