B. M. Hodzanın sö xlevı' Çekoslovakyayı yıkmak teşebbüsüne gülünür Habsburgların tahta dönmeleri, barışını sarsacak bir hâdise olacaktır Belgrad, 30 (Radyo) — İs- veçli bir gazete muharriri, Çe- koslovakya Başbakanı B. Mi- lan Hodza ile yaptığı bir mü- lâkatı, Bükreşte Mimona gaze- | tesinde neşretmiştir. B. Hodza beyanatında demiştir ki: — Çekoslovakya, sükünet ve demokrasi içinde yaşama- sını istiyen bir hükümettir. Bu hükümeti yıkmak - teşeb- büsüne karşı gülmekle muka- bele ederim. Cihanda memle- ketimizin bulunduğu kısımda barış ve demokrasiyi muha- faza etmek vazifesi bize aittir ve biz bunu yapacağız, Habs: burg hanedanının Avusturya ve Macaristan tahtlarına geçi- rilmeleri gibi bir hâdise, dün- ya barışını sarsacaktır. Bay Şuşing ile Çekoslovakya hü- kümet erkânı arasındaki teş- tiki mesai esasları evelce tes- bit edilmişti. Küçük antant ve Avusturya — devletleri - arasın” da teşriki mesai vardır ve bu- nunla Balkan devletleri de alâkadardır. Küçük antant devletleri te- şekkülü, esaslı, mühim ve sağ- lam bir camiadır. Her altı ayda bir küçük antantın, zevale mahküm olduğu hakkında şa- yialar çıkarılıyor. Bunlar asıl: sızdır. Ani bezi vaziyetler ola- bilir. Meselâ, Avusturya ile Atmanya, İtalya ile Avusturya ve Sovyet Rusya ile Çekoslo- vakya biribirile komşudur. Fa- kat muhakkak - olan bir şey varsa küçük antantın çok sağ: lam bir camiâ oluşudur. Sar- sılmak bilmiyen bir teşekkldür. Son Yugoslavya-İtalya ve Yu- goslavya-Bulgaristan anlaşma- larından en fazla sevinen bir milletiz. Yugoslavyanın, bütün komşularile iyi münasebetler temin etmesile küçük antantın sarsılacağını düşünenler alda- nıyorlar. İtalya Bir harb vukuunda ne ka- dar asker çıkarabilirmiş? Belyrad, 30 (Radyo) — İantinde çıkan bir gazetenin “yazdığına göre İtatyanın 7000 tayyaresi varken, ayni gazete, bir “harb (ılıdiıiııdr—fulyın ordusunun dokuz milyona çı- kacağını yazıyor. Rusya Fransaya ehemmiyet veriyor Paris, 30 ( Radyo ) — Jur “ gazetesine göre, Paris Sovyet sefirinin geriye daveti ve ye- rine Bay Kretiskinin lıyını Sövyetlerin Fransadaki siyasi Vaziyete verdikleri büyük ehem- miyete bir delildir. İş Bankası 10 Lirada 92 kuruş kâr verecek İstanbul, 30 (Hususi) — İş Bankasının heyeti umumiye toplantısında — karaclaştırıldığı üzere beher on İiralık hisse Senedine 92 kuruş temettu tevzi edilecektir. Cezairde tevkifat Cezair, 30 (Radyo) — Sat- tülülkirde kanlı hâdiseler çık- Mıştır. Bu hâdiseler fırkalar arasında çıkmış ve zabıta bir- çok kimseyi tevkif etmiştir. ANADOLU Günlük sıyısal gazete Sahip ve başyazganı Hıydıır Rüşdü ÖKTEM Umumi neşriyat ve yazı işleri Müdürü : Ilımılı Nüzhet Çançar İdarehanesi : İzmir İkinci Beyler sokağı C, Halk Partisi binası içinde Telgraf : İzmir — ANADOLU Telefon: 2776 — Posta kutusu 105 ABONE ŞERAİTİ Yallığı 1200, altı aylığı 700, üç aylığı 500 kuruştür. Yabancı memleketler için senelik abone ücreti 27 liradır Her yerde _5 kuruştur. Habeşistan meselesi Akvam cemiyetinin mayıs toplantısında tekrar görüşülecek Londra, 30 (Radyo) — Si- î'ısı mehafilde Habeşistanın, italyaya ilhakı meselesinin son zamanda aktuel bir - vaziyer aldığı söyleniyor. Habeşistan meselesi, Milletler cemiyetinin mayıs toplantısında yörüşüle- cektir. B. Hitler Kont Ciyano'yu tebrik etti Berlin, 30 (Radyo) — Bay Hitler, Kont Ciyanoya Yu- göoslavya - İtalya — uzlaşması hasabile bir tebrik — telgrafı çekmiştir. Suriye 1940da tamamen müstakil olarak kalacaktır., Kudüs, 30 (Radyo) — Pa- risde bulunan Suriye heyetine Fransa hükümeti Fransız-Suriye mukavelesinin tatbik mevkiine konduğunu - bildirmiştir. Bu mukaveleye nazaran 1940 da Suriye tamamen müstakil bir hükümet olacaktır. Komite İçtimaının talikini istedik İstanbul, 30 (Hususi)— Bay Barem kanunu Devlet müesseselerinde de tatbik olunacak İstanbul, 30 — (Hususi) Sermayeşi devlete aid mües- selerde de barem kanununun dünyal| tatbiki Denizbanğın teşkinden sonra bışlıyıcaldır Büyük Şef İle Yunan kralı arasında dostane telgraflar çekildi Ankara, 30 (A.A.) —Yuna- nistanın istiklâlirin yıldönümü münasebetile reisicumhurumuz Atatürk, Başvekilimiz İsmet İnönü ve Hariciye Vekili Tev- fik Rüşdü Aras ile Yunan kralı Jorj ve Başvekil ve Hariciye Nazırı Metaksas arasında aşa- gıdaki telgraflar teati olun- muştur: Majeste George İl Elenler kralı Atina Mesut Yunan milli bayramı münasebetile en hararetli teb- riklerimi ve gerek şahsi saa- detiniz gerek dost ve asil Yu- nan milletinin refahı hakkın- daki samimi dileklerimi Ma- jestenize arzetmekle meserret duymaktayım. K. Atatürk Ekselâns Kamâl Atatürk Ankara Telgrafınızdan çok mütehas. sis oldum. Bilmukabele şahsi saadetiniz ve asil ve dost Türk milletinin rafahı hakkındaki | samimi dileklerimi ekselânsı: nıza arzederim. ğ George l Fiselâns Metaksas Bı.wekil Atina t Yunan milli bayramı müna- sebetile Cumhuriyet hüküme- tinin en hararetli - tebriklerile birlikte şahsi saadetiniz ile dost Yunanistanın refahı hak- kındaki — candan dileklerimi ekselânsınıza arzetmekle mü- bahiyim. İsmet İnönü Ekselâns İsmet İnönü Türkiye Cumhuriyeti Başvekili Ankara Milli bayramımızın kutlan- ması münasebetile ekselânsı- nızın dost Türkiye” Cumhuri- yeti hükümetinin çok hararetli tebriklerinden derin bir tarzda mütehassis olarak en samimi teşekkürlerimin kabulünü ve milletlerimizi biirbirine bağlı- yan candan dostluğun bu bür- hanından dolayı kraliyet hü- kümetinin şükran hislerine hü- kümetimiz nezdinde tercüman olmanızı rica eder ve bu ve- sileden istifade ederek ekse- lânsınıza en sadık - hislerimin teminatını tekrarlarım. Rifat Menemencioğlunun hasta bulunması hasebile, Nisaniın 9 unda toplanması mukarrer | olan yasa komitesinin 22 Ni- sana bırakılmasını istedik. Kral Karol Praga gidecek. İstanbul, 30 ( Hususi ) — Romanya Kralı Karol, refaka- tinde Başbakan Bay Tatares- ko olduğu halde yakında Praga * | yi kabulünü rica ederim. gidecektir. Bu münasebetle B. Tatareskonun Ankara seyahati | geri kalmıştır. | Londrada llalyı Yugoslavya muahe-, 'desi ıloyhlndıbulunmuşlır İstanbul, 30 (Hususi) — İtal- ya ile Yugoslavya arasında Metaksas Ekselâns Metaktas Başvekil ve Hariciye Bakanı Atina Yunan milli bayramı müna- sebetile Ekselânsınızdan en samimi tebriklerimle - birlikte şahsi saadetiniz ve dost ve müttefik asil Yunan milletinin refahı hususundaki candan di- T. Rüşdü Aras Ekslâns Tevfik Rüşdü Aras Türkiye Cumhuriyet Hariciye Vekili, Ankara Milli bayramımız dolayısile Ekselânsınızın en samimi teb- tik ve dileklerinden derin bir tırzda mütehassis olarak en hararetli teşekkürl lerimin kabu- | bu candan Anadolu kadını ve Mehmetçik Mubarek Türk anasının göv- desinden çıkan şu şahin ba- kışlı, tunç yüzlü, canlı bir dağ parçasını andıran asker, kaç asırdır, nerelerden nere lere koştul. Yüzünde ve göğsünde bin bir çeşid palanın, hançerin, kurşun, gülle parçalarının, di- namitin birer hatırası var.. Ba- rut, onun asırlarca kokladığı bir esanstır. Kafkas ve Kar- patlarda aç karına ne çok kar helvası yimiştir?. Arnavutluk dağlarında, elli yıl evel çıkar. dığı postal halâ duruyor.. Yemen ve Suriyenin kaynı- yan toprağındaki kan izini, gelen görecek, geçen görecek ve bu kanın “Mehmetçik,e ait olduğunu her halde bilip tam- yıuk Çünkü o kan, hiçbir insan kanına benzemez. De- dem söylerdi: Mehmetçiğin kanma ancak arslan kanı, benzermiş, O da çok az.. Buna da hiç şüche yoktur. Bugünkü Türk istiklâlinin be- tonarme oluşu, sırf onun mü- rtekkebatında bu temiz kanın bol miktarda bulunuşundandır. Penceremin önünden geçi- yordu: * Elmacık kemikleri hafifçe çıkık, kaşları gene hafifçe ça- tık, yüzü bakır parıltısı içinde, dudakları kalınca, boynu di- kik ve yapısı heykel gibi.. Toprak, ayaklarının altında hürmet ve inkıyatla eğılıyor Z R aĞ ağlrr SöyÜN ai madan, kendisine has ıııld kendisine hâs vekar ile yürü- mekte berdevam.. Gözlerim yaşardı. Hatıram, derhal eski günlere gitti. Meh- metçiğin, istirdadı müteakıp İstanbula girişini hatırladım. İstanbul — ogün, altüst oluyor- du.. Biz ogün caddede bir mahşeri andırıyorduk. “Mehmetçik, üç buçuk yıl- hk bir hasretten sonra, pos- tallarının üstünde Ankara ve Sakarya ovalarından getirdiği bir toz hediyesi ile İstanbula giriyordu. Küçük, tek kanatlı bir de- mir kapı önündeydim. Yanım- da hocam vardı. Arkamda da, Anadolulu bir kadın.. Bir aralık, kadının bağrını yırtarcasına ağlamağa başladı- ğıni düydük. Hocam, nemli gözlerini, yaş dolu gözlerime — Oğluna âşık ana!....dedi- kendi eseri geçerken bağrını döğen kadın.. Bunu o doğur- du. Mehmetçik onundur Sai- me, bunu hiç unutmal... Bu sözleri, bilâhare hatıra defterime yazdım. Mehmetçik geçerken gayri ihtiyari defteri karıştırdım. ve: — Oğluna âşık anal Diye mırıldandım.. #& Menfi Arablar İskenderiye, 30 (Radyo) — İtalyan hükümetinin verdiği af üzerine, Mısırda bulunan birçok Trablusgarp mültecileri avdete başlamışlardır. Bu münasebetle size şunu temin etmek isterim ki dost ve müttefik asil milletin çok mümtaz mümessilinden gelen dlkkkr L F F TeGiRiie DeD benim için | ve | ııvm—— e ERA B A LAT Sayfa 3) K Museviler ve'fîirkie_ Ş Samimiyet böyle olu dava böyle yürür Atatürk demişlerdi ki “Türkço konuşmiyan bir insan, Türk harsine me biyetini iddia ederse, buna inanmak doğru olam: Musevilerin Türkçe konuş- ması meselesi üzerindeki an- ketimize Tireden bir cevap aldık. Mektup sahibi, Milâslı Yakup Kemal Beri 25 sene- denberi bu mevzu — üzerinde uğraşan münevver Türk Mu- sevilerinin en tanınmış - olan- larındandır. Dili de Türktür. Kültürü de harsi de.. Mektu- bunu aynen neşrediyoruz: Saygılı Anadolu gazetesine: Günlerdenberi — gazetenizin kiymetli sütunlarında (Muse- viler ve Türkçe) başlığı altın- da birçok samimi derin bir alâka ile takibedi- yorum. Gazetenizin bu hususta aç: tığı ankete hergün yeni — bir beyanatla iştirak edilmesine göre İzmir muhitinde — Türk dili hakkında eyi bir yol açıl- dığı anlaşılmaktadır. Bu ankete en evel iştirak edenler meyanında benim de bulunmaklığım lâzım — gelirdi. Fakat zaman zaman — açılan bu cereyanın — kendiliğinden sönüp gittiğinin birkaç defa şahidi olduğum için etraftan doğacak alâkanın az çok ne- ticesini beklemeği — muvafık gördüm. Türk Musev mü: nevverlerimizin — samimi — ve candan geldiğine asla şüphe edilmiyen birçok yazılardan sonra bayan Saime Sâdinin Wır (ilnr temuhbı_rv yi | katmmh yuılınyle dolu açık mektubu ve bunu — takiben Musevi yurddaşlarımızın bir toplantı kararı vermeleri ar- tık meselenin münferit teşeb- büslerden çıkarak yurdun mü- nevverlerine — düşen ödevler arasına alındığını göstermiş oldu. Şimdi ise eski idareden kalma birçok güçlükleri, ma- niaları, uçurumları az zaman içinde aşan Türkün gücünün ve çelik azminin, itiyat ve vera- setten başka birşey olmiıyan “bu işi de başaracağı pek ta- biidir. Bu hayırlı ve samimi teşeb- büs Musevi vatandaşlarımızın bu hususta tam - olgunlaştmş bir. halde — bulundukları ve münevverlerimizin — çalışmak için küçük bir işaret bekle- dikleri bir zamana rasgeldi- ği için muvaffakıyetle netice- leneceğinden emin bulundu- ğum şu milli başarmadan do- layı tarihte yer bulmak şere- fine nail olacak müteşebbis- ler başında saygili “Anadolu gazetesi, de bulunacaktır. Unutmıyalım ki bu hayırlı teşebbüs, Büyük Önderimizin 1931 senesinde Adanada Türk ocağında irad — buyurdukları hitabede (Türkçe konuşmıyan bir insan Türk harsine men- subiyetini iddia ederse buna inanmak doğru olmaz) buyur- dular. (Anadolu gazetesinin19/2/931 sayısındadır). Bu işaret, Türklüğün — his ve duygulariyle için için ya- nan benim gibilerin harekete geçmesi için kâlfi gelmiştir. İşte o tarihte Mılııb ben ve benım gibi gören, benim SAa te e ee yazılarını | şın teşebbüsüyle — (Türklüğ benimsemek, vatandaşları r han ve fikren hakiki ve sam mi Türk yapmak ve - bunl, arasında milli kaynaşmayı t| min etmek ve bu gayeye V| sul için Türk dilile konuşma ve konuşturmak) — maksadi Nisan 931 tarihinde bir birl teşkil ve tesis ettik. Bu bi liğin reisi sıfatiyle zaman z man saygılı — gazetenizin tunlarında da — propagand mahiyetinde yazılarımız bulu; duğu unutulmamıştır. zannı nerim. Bunu mütcakıp İzm Ankara Kültür birlikleri teşe kül etmiş, daha sonra İstar bul ve daha birkaç yerlere teşebbüsler yapılmıştır. Fal bu teşebbüsler yukarıda sö: lediğim gibi münferit kalm ve yurdun münevverleri — şin diki gibi alâkadar olmamıştı Muvaffakıyetin nümunesi, Büyük Önderimizin işare üzerine Milâsta teşkil ettiğirl bu birliğin kırılmaz bir azin le çalışılması sayesinde — il defa umumi yerlerde Türkçi nin konuşulması temin edild mekteplerde çocukların, mel tebin dahil ve haricinde hatte evlerinde Türkçe — ki nuşmaları için on beş günd bir milli ve vatani duygula| uyandıracak - hitabeler — söyl nir ve konuşmakta muvalfaki yet ıoıleıenlere mukıfıxl riye götürmek ve reııı bıılvı duğum birlik müntesipleri: cesaret vermeh — ve - önayı olmak için en evel isimi, ve çocuklarımın ismini Tü ismine çevirmek teşebbüsünd bulundum ve mahkemeye m racaat etmek suretile benim gibi çocuklarımın isimlerini » Erol, Aytan, Erdoğan - olar Türk isimlerile tashih - ett dim. Bu teşebbüsüm — büt mektep çocuklarına ( Altı Cengiz, Kaya ) gibi Öztü isimleri tevzi edilmekle nt celendi. Babaları - tarafınd da memnuniyetle kabul tatbik edildi. Dilin milli » üzerinde tesiri olduğu — g isimlerin de çok tesiri ola gı pek tabidir. İki sene el Milâstan ayrıldım. O mana kadar ve hatta bug birliğin teşebbüs ve gayrel rinin semeresi tamamile | rülmektedir. Kendi evimin hayatını, şayışını sorarsanız - bir özt kardeşimin yaşayışından fa yoktur. — Küçüklerin ana) 'Türkçe olmuştur. Mektepler sokaklarda arkadaşları vi — Sonu 6 ıncı sahifede —a ua AA TAKVİM Rumi - 1353 Anıbı 13 MART Fılıl Ezan Vasat Evhı! lınn Güneş 1115 5A6ıkılııı miz — Mııı 18 Muharrem I Çarşamba 5,46 12,18 yataa — 1,83 :