Saylard. 16 zın_cazı'b_eaı'nden kuttulmak'meselesi E mere bir mermi atil- — mak için hazırlık var Jü anın dışına yapılacak bu fırlatma übesini başka !tecrübeler takıp edecek EN örk, Mart — Maruf giliz tizik âlimi Davis, “Dün- nın içinde kapalıyız; hiçbir it de içinden çıkamıyaca- » demişti. İstediğimiz ka- “yükseğe çıkalım, istediği- z kadar sür'atle uçalım da- sonunda dönüp dolaşıp “üstüne -düşeceğiz.. r aralık bir kanaat hüküm yordu: Eğer tayyare ile sSaatte 1,400 kilometre - sür'at temin edilebilirse Arzın cazi- besinden kurtulmak - kabildir. 'akat bunun temini ve böyle döndürücü bir sür'at elde edilerek dünyanın cazibe ka- ından yakamızın kurtanl- — ması ilk önce pek büyük zor- duklara galebe etmeğe müte- kıftı. Bununla beraber dünya ha- ricine “ birşeyin , fırlatılması arzusunu fizikçiler hiçbir vakit Onutmamışlardır. Hattâ bu se- 'ne mutlaka marul romancı Ju: les Vernein bu kehaneti ta- akkuk edecek ve aya bir mi atılacaktır. ı-:Ayı atılacak bu merminin motöründe kullanılacak mah- Kat meselesi profesör Con- dı tam önbeş sene uğraş- ışlır. Profesör Gondard, minin cihan cazibesi mın- “takası âltında süratini katiyen eksiltmemesi için muvazene şeklini bulmağa da muvaffak olmuştur. Bu suretle mahru- “kat meselesi halledilmiş olu- — yor, Fakat başka bir müşkü- » lât daha vardı: Mermiyi fır- Tatmak için bir kule lâzımdı. -Bununla beraber bu kulenin / Masrafını da tayyareci Lind- g ile Karneci müessesesi derühte ettikleri için bütün müşküller ortadan kalkmış bulunmaktadır. Şimdiki yeni Meksika eya- ti dahilinde Bosuelde biri n sekiz, diğeri altı metre yükseklikte iki kule yapılmıştır. Külelerden (birinden —mermi — fırlatılacak, diğerinden aya gi- den merminin sür'ati - takib edilecektir. — Aya gidecek bu merminin uılınndı bir cismi havai var- dır. Merminin fırlatılacağı?za- man bu cismi havat 130 at- mosfer tazyik altında buluna- cak ve saniyede 1500 metre sür'atle çıkacaktır. — Mermideki tazyik edilmiş hava kaçarken ufak bir kızıl F, 4 -Meşhur toyyareci Lindberg hat bırakacağından hakikt in- Filâk olmiyacaktır. Kaybedilen havadan dolayı muvazenesi bozulmamak için de ayni taz- yikte diğer bir âlet bulundu- rulacaktır. Bu âlet, telsizle uzaktan idare edilen tayyare- lerdeki âletin aynisidir. Mermide kullanılacak mah- rukat meselesi Profesör Gon- dradın esrarı olduğu — anlaşıl- maktadır. Profesör Gondradın Bosu- elde kâin fabrikasındaki meş- guliyeti çok muntazamdır. Pro- fesör, daha bir iki sene evve- line kadar mermilerine tayyare sür'ati bile verememiş ve hatta ümitsizliğe düşmüştü. Ancak zamanımızın kahramanlarından sayılan meşhur tayyareci Lind- berg profesöre cesaret vererek taharriyata devam etmesine sebep olmuştur. Lindberg bir gün profesörü ziyaret ederek hedefe varılmak için mermiden başka çare ol- madığını kendisine söylemişti. Profesör, tayyareciye, bu mak- sada yetişmek için en iyi va- sıtanın tayyare olub olmadığı- nı üç defa sormuş, Lindberg de her üç defasında eski ka- naatinde ısrar etmiştir. Pratik tayyareci hassasiyeti en büyük riyaziyecinin hesablarından üs- tün çıkmıştır. Her ne kadar yapılan bir tecrübede mermi 2,250 met- reden yukarı çıkmamış ise de hakiki — merminin kolaylıkla vasati 880 kilometre sür'atle 22,000 metreye yükselebilece- ği temin edilmiştir. Dünyanın dışına yapılacak bu ilk fırlatma tecrübesinden sonra daha birçok tecrübeler yapılacağı gibi yalnız aya de- ğil, yıldızlara da mermi cağı ve hattâ oralardan dün- yaya mermi düşürülmesine uğ- Atillâa'nın Definesi K 41 ü karar veriniz. Acelem de olmadığı için size istediğiniz kadar düşünmek zamam da vereceğim. - Dedi. — Lük, vaziyeti zaten evvel. — kavramış idi. Bunun için, saf ve samimi örünmeğe azam! / gayret edınîov: hemen: — Düşünmeğe ve karar rmeğe — ihtiyacım — yoktur, mösyö dedi, sualinize hemen “çevap verecek mevkideyim. Beni Trolveşe celbeden tek l adma:- -H Tarihe müstenid zabıta romanı y ea Nakleden : F. $. Benlioğlu| a; Bu darbe, Ploca müteveccih ve tam bir darbe idi ve tam bir tesir husule getirdi. Lük bu tesiri hemen farketti, — ve: “Âlâ., Herif benim bu aşk masalına inandı,, dedi. Vikont: — Bu hissiyat dedir? Diye sordu. — Bunu sormağa hacet yoktur. sanıyorum; genç ve | bekâr bir adamım. Terbiye ne şekil- | Sonra bana: ğ h — Hem dövdü, hem de soydu Namazgâhta kahramanlüâr mahallesinde oturan Emin oğlu | Hakkı, Dursün oğlu Ali 'ile kavga etmiş ve kendisini fena halde dövdükten sonra cebinde 60 lira büluman caketini çal- mış ve'Kaçmıştır. Zabıta, zorba hifsizı yakalamıştır. Yaralama vak'aları 1— Karşıyakada Banka $0- kağında seyyar Ssatıcı Etem oğlu Ali, ayni mahalleden Ali oğlu Mustafayt taşla bâ$ından yaralamıştır. 2 — Servitepede Mustafa oğlu Tahir, metresi Cemileyi sopa ile dövmüş ve yarala- miştir. 3 — Sabıkalılardan İsmail oğlu Kemal, Gazibulvarındâ rasgeldiği Hüseyini — bıçakla sol kalçâsından yaralamıştır. Hırsızlık Alsancakta Altın sokağında Oturan Hüseyin oğlu Mahmu- dun 30 lira parasını çalan Murtaza karısı Besime zabıtaca yakalanmıştır. Karısına baktı diye... Kansı Saime ile birlikte gezmeğe çıkan Arif oğlu Mus- tafa, karısına baktı diye Ma- rangoz Kâmili dövmüştür. 23 Nisan - Çocuk bayramı haftasının || ilk günüdür. Yavrularınızın bayıımı için hazırlanınız! BORSA Üzüm satışları Ç. Alıcı K. S. 94 İnhisar 3 52 M. ). Taran. 11 25 Şerif Riza ha.13 50 4 Şerif Remzi 14 50 3 Şınlak oğlu 9 178 Yekün 421504 Eski satış 421682 U. satış Zahire satışları Çü Ginsili x KuS. 162 B, Pamuk'30 18430 Ki. P. çekir. 3 25 K. S. 10 12 50 14 25 14 50 9 K $ 45 50 3 25 arar raşılacağı pek tabiidir. Profesör Gondrad,'tayyare- sile Avrupa ve Asyada bir devir yapmakta bulnnan Lind- bergin Amerikaya dönmesini beklemektedir. Tayyareci Ame- rikaya yetişince dünya kurula- hberi ilk defa olarak bir mer- mi, insanlar tarafından yapır lan bir mermi dünya haricine fırlatılacaktır. bir mühendisim! Mevcud ihtar levhalarına rağmen bundan iki ay evvel Trolveş — malikâ nesine bir defa daha girdim. Nöbetçi ve bekçilere görün- meden şatoya kadar gelebil- lim ve genç kızla karşılaştım. Bu kız okadar güzeldi ki, ne pahaya olursa olsun ken- disi ile- görüştüm, o.da, belki de gayri ihtiyari olarak söz- lerime mukabelede bulundu. *fazla söz söy- lemeyiniz mö hemen gidi- niz, rica ederim şatoyu, bu meş'um ormanı hemen terk ediniz. Yabancılarla görüş: mekten menedilmiş bulunuyo- rum. Ah... Çok rica ederim, hemen gidiniz!.,, dedi ve ve tahsilim çok yüksektir; sınıf, yeni bir. motör benden firar eder gibi kaçtı. 27/31937 Ülüm Avam Kamarasında heyecanlı bır celse Bay Loid Corç, yapılan katliâmlardan dolayı G. Graçyaniye teessüf ediyor Adis-Ababa hâdiselerini, Bay Mussolininin bile hoş görmiyerek muteessıf olduğu beyan edildi Londra, 26 (A.A) — Avam Kamarası, Adis-Ababa suikas- dıni takip eden mukabelei bil- misillere dair yapmış viduğu uzun — müzakerelerden — sonra içlimalahını G nisana kâdar tâatil etmiştir. Mebuslar, boğuk ve . heye: Sandlan ttriyen bir sesle İtal- | yanın eden Bay Loid emniştir. Hatip, şah: sen kiymetli bir asker olarak tanımış - olduğu Müreşal Grazianiy& — yap kâtliğmlardân dolayı leessi etmiş olduğunu, B. Mussoli: ninin de bu tecssüfe iştirak eylemiş bulunduğunu " söyle- miştir, Diğer taraftan B. Loid Corç, İogiltere hükümetinin bir garb misakı akdi hakkında B. Hit- ler tarafından serdedilmiş olan tekliflere cevap verilmesi lâzım gelmekte olduğunu beyan et- miştir. B. Laid Corç hükümetin harici siyasete Mmüteallik me- Belelerin birçoğunda enerjisiz- liğini tenkid etmiştir. Hatib İspanya - toprakların- | da bir faşist hâkimiyetinin te- essüs “Tetmesinin İngiltere ile l Fransa için teşkil edeceği teh- like “dolayısile endişe izhar etmiştir. Hükümet namına cevab ve- ren Lord Crınbnrnt, elde nl'ıuııı olan imalümata —yöre İspanyaya gönüllü gönderil- mesi metmnuniyetine — riayet edilmiş olduğunu ve B. Loid Corçun nutkunun ancak farazi bir takım ahvale istinat etmek- te bulunduğunu söylemiştir. Londra, 26 (A.A) — Adis- Ababada Mareşal Grazianiye karşı yapılan suikasdı - takib eden mezalim hakkında dün öğleden sonra Avam kama- rasında B. Henderson - tara- ve dürüst *| fından tafsilât verilmiştir. Hatib söz söylerken amele fırkası sıralarından infial ses- leri yükseliyordu. B. Henderson, Adis-Ababa- daki Amerikan mümessilinin kendi ikametgâhına 700 Ha- beşlinin iltica ettiğine şahid olmuş olduğun beyan etmiştir. Üçgün sonra Amerika mü- messili İtalyan makamatından mültecilerin hayatlarına do- kunulmıyacağı — ve kendileri hakkında nisbet dairesinde — Ya... bu genç kızdan ne bekliyordunuz? — Ne mi bekliyordum? Evvelâ ben de bilmiyordum. sebebi bir merak eseri idi. Bu tamamen tecrid edilmiş Oormanda ne vardı, diye merak ettim. Fakat sonra... Genç kızı gördükten sonra vaziyet tamamen değişti. Ben, biraz sonra bu güzel kızı şiddetle sevdiğimi — -emin olunuz ki hayretle- anladım.. kallüslarından sözlerinin kadar tesir yaptığını anlıyor- du. Sözüne devam ederek: — Mösyö, dedi, bu genç kızın konuşmasındaki - tatlılık beni fevkalâde meshur etmişli. | ne Tabii ben de kendisini takibe Bu kızın hayalini gözümün Şatoya kadar ilk gelişimin | Lük, Vikontun yüzünün ta- | | .ı!wşıc!nm!ıLı siyase- Ğ Graçyaniye te-ssüf eden Loid Corç İ Bay Delbos, muamelede bulunulâcağı hâk- kında teminât almiş olduğun- dan mültecile- — dışarı çıkmış: larsa da © anda üzerlerine hüculm edilerek âdetâ hayvari gibi boğazlanmışlardır. B. Henderron İtalya hükü: metinin bu hâdiseleri katiyen tekzib etmemiş olduğunu ilâve Hatip, İngiltere hükümetinin; bir'tahkik komisyonu gönder- mesine dair Necaşi tarafındân yapılmış olan teklife, uluslar sosyetesine müratâat etrhesini istemiş ve demiştir ki: * İtalya, Adis-Ababıya bir tahkik komisyonu gönderiline: sine müsaade etmekten imtina eylediği takdirde, Milletler ce- | miyeti SO millet namına infia: İıvıı hc)zn ve izhar etmelidir. "e hislaameraareurarek. Ingılız ve Âl- man sefirlerini kabul etti ——— <—— B. İvon Delbos, heriki elçiye de İspan- yadaki vazıyetm uehametını anlatmıştır Paris, 26 (A.A) — Ajansı bildiriyor: Hariciye nazırı evvelâ İngiltere Almanya büyük € yanın İspanyadaki geri çekmek meselesini müza- ruleıı imtina — etn suretile Bakkında Havas | B. Delbos ve sonra da le İtal- illüleri B. Delbos'heriki büyük el çiye de vaziyetin vehametini anlatmış ve İtalyan kıtaatının İspanyada müdahalesinin ve | İtalya tarafından ademi mü- dahale prensibinin mükerre- ren ihlâl edilmiş olduğunun reddedilemiyeceğini göstermiş- tir. Delbos demiştir ki: “Fransa geniş bir uzlaşma zihniyeti ve büyük bir - sabır göstermiştir. Fakat bu tema- yüller ilelebed devam edip gidemez. Eğer hâdiseler daha ciddi bir şekil alacak olurlarsa | Fransa ve İngilterenin Akde- 1 nizdeki münakalelerini tehli- keye koyabilir: Delbos İgiliz elçisi ile görü- şürken İngiliz - Fransız teşriki mesaisinin vaziyette yeni bir | vehametin husulüne karşı mü- | essir bir mania olarak kalma- sından dolayı mennuniyet güs- termiş ve de k İ vaffak — olamıyordum. Sanki beni kendisine cezbeden bü- yük bir kuvvıl vardı ihtiyar- harekettir. Seyahate merakım çoktür, emrime tâbi ve sırf kendime mahsus bir ötom var. Paristen Ardene geçerken, nasıl oldu bilmiyo- rum, kendimi ormana dalmış buldum. Maamafih fırlınanın da bu hususta büyük bir rolü vardır. Lük, bu ifadesile kendisini | Vikonta şımarık ve hoppa bir | Fransız olarak takdim etmiş | oluyordu ve sözüne devam | ederek: — Fakat ne tuhaf veyahut ne feci haller. Fırtımadan son- ra hâdise üzerine hâdise çıktı. sız bir Hep ıhlıyınmm fevkinde ı;ler Frınsıı hükümetinin muta- leası şudür ki iki hükümet mümkün olursa Londra komi- tesinde bulunan bütün mem- leketlerin teşriki mesaisi ile müşterek bir hattı harcket ittihaz etsinler. Ve İspanyaya yeniden (ecnebi kuvvetlerinin çıkarılmasına mani olmak için deniz kontrolünün müsmir kı- lacak tedbirleri alsınlar. B. Delbos Almanya elçisile yrptığı konuşma esnasında Fransız hükümetinin İspanya vaziyetine verd! ddi ehem- miyeti knvdf'lıktrn sonra İtak ya ile Almanya arasındaki münasebatın samimiyeti — Al- manyanın İtalya nezdinde iti- dal lebinde tavassutta bulun- masına imkân verdiğini -kay- detmiştir. Alman elçisi keyfiyeti hü- kümetine — bildirmeyi — vadet- miştir. Birinci Sınıf Mutahassıs 4.Dr. Demir Ali Kançı oğlu Cilt ve Tenasül hastalık- ları ve elektrik tedavisi İzmir - Birinci beyler sokağı Elhamra Sineması arkasında Telefon : 3479 crm ziyet ile: — Müösyö, benim kadar siz de- biliyorsunuz ki, kardeşim Kont Trolveşi yaralamış bulu- nuyorsunuz. Dedi. — Vakıa öyle, fakat büna siz de eminsiniz ki böyle bir fikir ve niyetim yoktu. O be ni yaralamak istiyordu, ben daba evel hareket ettim. Meş- a halinde idim. Lük, şimdi bu şekilde ifade ile Gizeli kurtarmak hedefini (nkip ediyordu. loç ayağa kalktı ve Lüke: Mösyö Lük, söyliyece- | ğiniz sözleriniz. bunlardan mı ibarettir?. Diye sordu. — Evet mösyöl — Pekâlâ.. - Karda;