F- 3 z ANADOLU 6/3/937 - Ü. âh?'îımah Sevkstabitsi ıfğH' BERLERİ %“"M müneç | U V. Meclisi Enternasyonal izmir fuarı CI ,Zî——,m’;:':,“ v TT AUT |Bergama -Akropol 'Sovyet Rusya ve Yuna- x dünii ha yolu genişletilecek.. İpijstan busene resmen dükkânının vitrininin yirmi lira İnce parmaklar, çantadan küçük bir kumaş parçası çıkardı; Bu kumaş kıiymetindeki camları - kırıldı, parçan eldan ele, dudaktan dudağa, yanaktan yanağa dindarane bir hava içinde gidip geldi. Hayretteon kendimi kurtaramıyordum. Masamdüki ccnebi dosta bu. mun ne olduğunu sordum. Dostum, el'an birşey anlamadığıma acır gibi yüzüme baktı: Z— Nasl, ciddi mi söylüyorsunuz? Dedi. Ve ayağa kalkarak ipek saçlı güzelin yanma gitti. de oturduğum — yere geldiler. Deminki kumaş parçam, mârin parmakların arasındaydı. Parmaklar, tardı. Keskin bir yağ ve benzin kokusunun tesirile hemen kumaş par- gasından ayrıldım. Fenebi dostum izahat vermeğe başladı: —Lindberg'i elbette tanırsımız.)TayyaresileAtlar denizini geçtiği gün, âşte bu küçük parçanın çeketini üzerine giymişti. Fakat Paris'te çeketten eser kalmadı. Herkes endan tehalükle birer parça kopatdı. Lindberg az kalsın anadan doğmaya dönecekti. Zor kurtardılar büyük: kahramam! Bunları dinlerken Sakalışerifler, haceresvedler, türbeler, mukaddes kitaplar, ceki hatıraları - sırtlarında taşıyan — kehribar — ve akik tesbihler, tezbibli levhalar birer birer gözümün önünden geçtiler. tapmak ve bağlanmak ihtiyacı insan oğlunun kanında olan, ot ve ke- miğinin içinde yapıyan bir zafi mıdır, derkiniz. Putları yıkacağız! Feryar dımı basanlar, takdis ödecek canlı birşey bulamadıkları zaman taşa, tah- teya, kumaşa, Şarlo'nun hattâ Dempsey'iti keten mendiline Kader zavallı ibadetlerini götürüyorlar. Tekrat düşünüyorum: — Muhafazainefs, tegadddi ve nesdli üretmek sevkitabitleri gibi sürü olmak ve birşeye tapmak ihti- yacı da bir sevkitabit değil midir? Esrarengiz bir çiçek! Hindistan'dan Kalküta civa- rında takriben sekiz sene evel garib ve esrarengiz bir çiçek yetişmiştir. Bu çiçeğin — görünüş ve renkleri fevkalâde- dir ve büyük, siyah benekli " bir lâleyi andıran bu çiçeğe yakınlaşmak ebedi bir saadet ve| Gran Dük Mişel'e terketmiştir. haz bahşedermiş! Fakat bu garib fidanın çiçek açmadığı sene içinde bulunduğu yer için de felâket muhakkak imiş! Bu sene bu Hind lâlesi çi- çek açmamış ve Hind ajans- — larına göre bulunduğu kasa- ba'da bir hareketi arzla mah- volmuştur! Tâbilere kitap okutmak! Bizde tâbi yok amma, Av- rupa'da kuvvetli tâbiler çok- tur. Bunların eserlerin kabul ve neşri üzerinde tesirleri ve hâkimiyetleri de çok büyüktür. Büyük tâbilere eseri beğendir- mek, eser okutmak bir iştir. Bunun için muharrirler binbir hileye baş vururlar! Bir tâbi bir gün 20,000 frank kıiymeti mukaddereli ve üzeri mütcaddit mühürlü bir paket almış; merak ederek paketi Açmış ve içinden çıkan müs- weddeleri okumuş, eseri be- ğenmiş ve kendi hesabına ta- bettirmiştir. Fakat her hile böyle iyi netice vermemektedir. Genç bir şâir de, eserinin müsveddeleri üzerine *“ yüz franga bahse girişirim ki ese- Dtimi okumadan iade edecek- siniz?, Cümlesini yazmış, tâ- bi de bu müsveddelere 100 franklık bir banknot iğnelemiş ve: “bahsi kazandınız!, cüm- lesile sahibine iade etmiştir. Mart ayı.. Sade kedilerin azgınlığı ayı değildir. Tarihte de yeri çok- tur. En son asırda Mart ayı- nin vak'a ve hâdiselerinden birkaçını yazıyoruz: Napolyon Bonapart 1815 martinm birinci günü Albe adasından hareket etmiştir. 12 Mart 1841 Romanya Ukrallık ilân etmiş, Sırbistan da ——— Buğün doğacak Vilâyet umumi meclisi dün saat 15 de vali Bay Fazlı Gü- leç'in reisliği altında — toplan- mıştır. Geçen zabit okunarak aynen kabul edildikten sonra isim benzerliği yüzünden nak- liyatta karışıklık olmamak üzere (Derin) adı verilen Bayındır'ın Derebaşı istasyonu hakkındaki daimi encümen kararının tas- diki kabul edilmiştir. Mene- men üyesi Mustafa Abalı ile Ödemiş üyesi Hasan Serter'in mezun sayılmaları hakkındaki dilekleri muvafık görülmüş ve Bergama'da Akropol'a çıkan yolun genişletilmesi ve bazı yerlerinde yağmur suları için hendekler açılması ve korku- luklar yapılması için 937 se- nesi bütçesine 2000 lira tah- sisat konulmasına dair Berga- ma kaymakamlığının tezkeresi okunmuş, Nafıa encümenine gönderilmiştir. Vali, ihtisas — encümenleri toplanamadığından varidat büt- çesini tesbit edemediğini ve bütçenin varidat ve masraf kısımlarının mütevazin bir şe- kilde hazırlandıktan sonra mec- 7 Mart 1882 de ayni "şekilde | lise gelmesi mecburi olduğunu hareket Xetmiş. gi söylemiş ve varidat bütçesinin 30 M;n 1881 te de Fransa |tanzimi muvafık görülmüştür. Tuet'e yerleşmlşr 1209 Na? | Toplantı Salı günü saat 15 e tının 31 inde İstanbul'da bir (bırıkılmııh_r. irtica hâdisesi çıkmış, 1917 | Göçmen evleri senesi 27 Martında Çar İkinci | Yakında inşa edil. Nikola taç ve tahtını kardeşi miye başlanacak Vilâyetimizin muhtelif yer- |Terinde iskân edilmiş olan | Romanya ve Bulgaristan'lı göç- menler için inşa edilecek ev- | lerin yerleri tesbit olunmuştur. Yakında inşaata başlanmak üzere münakasa açılacaktır. Vilâyetimizde üç yerde yeni- | den göçmen köyleri kurula- caktır. Diğer göçmen evleri, biribirinden ayrı olarak mevcut köylerde ekleme'suretile inşa edilecektir. Bu yıl Romanya ve Bulgaristan'dan getirilecek göçmenlerden — Vilâyetimizde 5000 kişi iskân edilecektir. Hava istasyonu Toprak tesviyesine başlanmak üzeredir. Cumaovası istasyonu - civa- rında inşa edilen hava istas- yonu ve hangarlar için istim- lâk edilmesi kararlaştırılan arazinin istimlâk muamelesi bugünlerde bitecek ve hava istasyonunun tesisine başlana- caktır. Evvelâ arazinin tesviye âmeliyesi yapılacak ve mey- dan, tayyarelerin inip kalkma- sına müsaid bir şekle getiri- lecek, sonra hangarın inşasına başlanacaktır. Dağıtılan ağaç fidanları Mersinli'de Ziraat müdürlüğü fidanlığında yetiştirilen muh- telif cins ağaç fidanlarından şimdiye kadar 300 bin tane dağıtılmıştır. Bunlar, bilhassa ağaç meraklılarına verilmiştir. Rize narenciye fidanlığından yakında mühim miktarda por- takal ve mandalina fidanı ge- lecek ve meyva bahçesi olan: lara veya yetiştirmek - istiyen- lere dağılacaktır. Biraz sonra ikisi gene o güzel ve onu burnuma doğru yaklaş- Acaba birşeye Tuhaf bir alış-veriş! Fransız gazetelerine göre Cezayir'de Jan Rizo isminde bir adam işsiz — kalmış, epice sıkıntı çekmiş. Bu arada güzel ve genç karısına Fernan isminde bir delikanlının âşık olduğunu haber almış, kavga çıkaracağına doğruca âşıka gitmiş ve karısını satmak tek- lifinde bulunmuştur. Âşık, bu teklifi kabul etmiş ve alış-veriş 10,000 - franga bağlanmış. Yalnız, Fernan de- nilen âşık çok namussuz bir adam imiş; çünkü Rizo'nun karısını satın almış amma, yal- nız 5000 frangı vermiş karıyı da aldığı gibi kaçmış... Mekteplerde yazılı yoklamalar Şehrimiz Liseleri ile Öğret- men okullarında bu ayın 19 da yazılı yoklamalara ve Orta okullarda da kanaat notu yok- lamalarına başlanacaktır. Bu sene mekteplerde yaz tatili Mayıs ortalarında başlı- yacaktır. çocuklar.. Ayın, zührenin ve urannsun iştirakile husule — gelocek tesir, menfidir. — Hissiyatımıza hâkim olmak için mütemadiyen güçlük- Tere tesadüf edeceğiz, kin ve âşk bususunda ani ve zararlı hareket.- lerde bulumacağız. Bögün erkekler için olduğu kadar kadınlar için da Bbirçok tehlikeli bâdise ve kazalar vardır. Bugün doğacak çocuklar teki dan — istifade mümkün ölamya- caktır. iştirak edecekler Kapalı yüzme havuzu ile şehir stadyomu gelecek yıl inşa edilecek Enternasyonal fuarı hazırlık- larına ehemmiyetle devam edil- mektedir. Bu sene fuar saha- sında inşa edilecek büyük sergi binası için Devletce fuar komitesine yapılacak — yardım derecesinin tesbiti beklenmek- tedir. Sergi binası, bu yar- dım derecesine göre muar- zam bir eser olacaktır. Ayrıca Türkiye ve Ege mıntakasın- daki âsartatikayı zengin bir şekilde propaganda — etmek için bir de (Turizm pavyonu) inşa edilecektir. Ege mıntakasında yetişen muühtelif mahsullerimizi — bol bir şekilde teşhir için büyük ve daimi bir pavyon da yap- tırılacaktır. Fuar sahasındaki bütün yol- lar asfalt olacaktır, pavyon- ların trotovarları yaptırılmak- tadır. Ağaçlandırma - faaliyeti devam ediyor. Bütün paviyon- lar, ağaç kümeleri arasında Çocuk esirgeme kuru- kurulacaktır. Fuarın tekemmülü, Kültür- park'ın tekemmülü demektir. Paraşütle atlama kulesi inşa- atı Ağüstos'ta tamamlanmış olacak ve İnhisarlar idaresinin atış poligonu da fuara kadar yetiştirilecektir. Kapalı yüzme havuzu, tenis kortları ve şehir stadyomu inşaatı gelecek sene başarılacaktır. Belediye ve fuar komitesi reisi Dr. Bay Behçet Uz'la komite azasından Türkofis yar direktörü Bay Rahmi Zallak, dün fuar sahasına giderek ha- zırlıklarları tetkik etmişlerdir. Sovyet Rusya ve Yunanis- tan, buseneki fuara resmen iş- tirak edeceklerini bildirmişler- dir. Söylendiğine göre İtalya ve Almanya hükümetleri, bizim de Bari ve Lâyipziğ panayırla- rına iştirakimiz şartile ğmir Enternasyonal fuarında yer ala- caklardır. mu kongresi Gürbüz çocuk müsabakaları yapılacak, fakir çocuklar parasız yıkatılacak İzmir çocuk esirgeme — ku: rumu kongresi dün toplanmış ve geçen sene içinde yapılan işlere dair idare heyeti raporu okunarak tasvip edilmiştir. Fakir çocuklara geniş mik- yasta yardımlar temini için alınması lâziım gelen - tedbir- ler hakkında konuşulmuş, Bas- mahane'de süt damlası bina- sındaki tesisatın satılması ka- rarlaştırılmıştır. Besi çiftliği Kumtebe'de tesis edilecek. Dikili kazasında tesis edi- lecek Besi çiftliğinin yerini tesbit etmek üzere Dikili ka- zasında tedkikler yapan Zira- at müdürü Bay Nâdir Uysal ile Baytar müdürü Bay Adil Yergök şehrimize dönmüşler- dir. Besi çiftliği için en mü- said yerin ( Kumtepe çiftliği ) olduğu anlaşılmıştır. —Çiltlik istimlâk edilecek ve Besi çift- liğinin tesisine başlanacaktır. Besi çiftliğinde domuz yetiş- tirilecek ve zayıf hayvanlar beslendikten sonra ihraç edi- lecektir. Bir damda Beş hayvan yandı Torbalı'nın Şehidler köyün- de *Hüseyin oğlu —Osman'a aid hayvan damı, içinde bu- lunan beş hayvanla birlikte yanmıştır. Yapılan tahkikat neticesin- de, Arapçı köyünden Hasan Ali, Cavid ve Uşaklı Osma- nin kasden yaktıkları anlaşıl- mış ve üçü de yakalanarak adliyeye verilmişlerdir. Fazla çocuklu âilelere ikra- miye verilmesi, şehirdeki fakir yavruları hamamlarda yıkat- mak için tedbirler alınması, zengin aileler arasında gürbüz çocuk müsabakası tertip edi- lerek bu müsabakalara ge- tirilecek çocuklarla beraber bu ailelerin birer hediye ge- tirmeleri ve bu hediyelerin fakir çecuklara verilmesi ka- rarlaştırılmıştır. İzmir'de muhtelif yerlerde kreşlerde bakılan çocukların da, Çocuk esirgeme kurumu himayesine verilmesi için Parti Başkanlığı nezdinde teşebbüs- te bulunulması kabul edilmiş ve yeni merkez heyeti seçimi 'apılmıştır. doktor Teyman Faik, doktor B. Os- man Yunus, B. Mazhar İzmir- oğlu, Ziraat Bankası kambiyo şefi B. Mitat, İş Bankası şef- lerinden B. Cemal, tüccardan Buldanlı B. Mustafa seçilmiş- lerdir. Başkanlığa gene doktor B. Fikret Tahsin intihap edil- miştir. Yeni heyetine muvaf- fakiyetler dileriz. Karşıyaka'da yapı- lacak stadyom Türkspor kurumu tarafından İzmir bölgesine ayrılan tahsi- sat ile Karşıyaka'da bir stad- yom yapılacağını yazmıştık. Spor başkanı Dr. Bay Hü- seyin Hulki Cura ile belediye reis muavini Suad dün Kar- şıyaka'ya gitmişler ve münasib bir saha aramışlardır. Haber aldığımıza — göre, Karşıyaka'daki stadın Alaybey tarlasında yapılmasından sar- finazar edilmiş ve Soğukkuyu cihetine alınması muvafık gö- rülmüştür. İ bir vatandaş yaralandı, sokak biribirine girdi. Kısaca anlatalım: Gazete satıcısı Yaşar dol: ma iskelesine doğru giderken yere tükürüyor. Bu, hiç şüp- hesiz hatadır. ve cezayı ciptir. Belediye memuru ken: disini yakalıyor: — Yaptığın şey cezayı mu- ciptir, ver bir lira.. Diyor. Yaşar'ın iddiasına göre, bazı ağır sözler de sar- fediyor. Yaşar: — Peki, diyor, fakat ya- nımda yok. Beni Kemeraltında herkes tanır, hüviyetimi tesbit et, gideyim, işim var. Sonra cezamı- veririm. — Hayır, bırakmam.. Yürü karakola! Memur, bunu müteakıp Ya- şar'ı kolundan yakalıyarak onu karakola sevketmeğe çalışıyor.. İkinci beyler sokağı ağzında Yaşar, tekrar: — Canım, diyor, beni ka- rakola neden götürüyorsun? Ben hatamı da itiraf ettim, cezama da razıyım. Hüviye- tümi tesbit et, bırak benil! Memur, kendisini; — Yürü, karakola gide- ceğiz! Diyerek itiyor ve o da bu itmenin tesiri ile sokak ağzın- daki kunduracı - dükkânının vitrininin üstüne düşüyor. Cam- lar kırılıyor ve bu arada bazı parçalar, Yaşar'ın koltuk al- tından böğrüne doğru olan kısma batıyor, kanlar akmağa başlıyor. Halk ta toplanıyor. Yaşar bu detfa: — Beyendin mi yaptığını * diyor - beni şimdi eczaneye götür bakalım.. Aldığım yara nedir, cam kaldı mı — içeride anlaşılsın.. Memur, — Hayır -diyor- eczaneye değil, karakolal Ve zavallı, o halde kara- kola götürülüyor.. Anlamadığımız noktaları izah edelim: 1 — Belediye memuru, bir vatandaşı bu suretle karakola sevkedebilir mi? 2 — Hüviyetinin tesbitine imkân varken niçin bu yapıl- madı? 3 — Neden bu vatandaş itildi de yaralandı. Camları kim ödiyecektir? Suçlu vazi- yetinde kalan kimdir? 4 — Vatandaş yaralandık- tan sonra neden eczaneye gö- türülmedi de karakola sevke- dildi? İzmir'in Kemeraltı cad- desinde herkesin gördüğü bu hâdise, ne ile izah olunabilir? SAPAN eei BŞN Alman sefiri İktısad Vekilimizi ziyaret etmiştir.. Ankara, 5 (A.A) — Alman sefiri Von Keller beraberinde sefaret müsteşarı bulunduğu halde İktısad Vekili Celâl Ba- yar'ı ziyaret etmiş ve araların: daki görüşme uzun müddet devam etmiştir. Sağlık işleri Vilâyet umumi sıhhat mec- lisi 10 Martta vali Bay Fazlı Güleç'in reisliği altında topla” nacak, vilâyetin sağlık işleri ünürinük- sürünküilüe;