n Sayfa 6 Carihten Yapraklar Düşman içinde -— genç Türk casusları.. İmparator da hakikaten Türk'ler geliyor sanarak kaçmağa başladı Hacer kızardı. Çocuğumuzun - doğumuna 15 gün var, dedi bti — Bu ne manzaraydı, ne âlem- / di, tasavvur edilemez!. — İleride, süvarile piyade ara- sında mekkâri kolları da sağa, sola, kısmen ileriye doğru, “kısmen hayvanlarını birakarak; — — Geliyorlar.. Geliyorlar! Diye bağırışarak - kaçışıyor: |lardı. Arkadan görülen ve sür'atle yaklaşan, silâh atan, İuyıllır atan kendi süvarile- rini düşman sanıyorlardı. — Piyade kuvvetfise, üç, dört kilometre ileride, yolun iki tarafındaki arazide mola ver- —miş bulunuyordu. Birdenbire, — — Silâh başınal. — Borusu işitildi.. Piyade der- hal davrandı. Fakat efradın bir kısmı uykuda idi. Şaşkın- ik içinde, Türk askerinin hü- — cum ettiğinl sandılar. - — Lânet olsun, basıldık, “tuzağa düşürüldük! Haykırışları yükseldi. Vazi- ' yetin bir zan uyandır- masınâ esasen imkân yoktu. Silâhlarını karmakarışık koşu- /— şan mekkari kollarına çevirip ateşe başladılar. Kendileri de kaçıyorlardı. Fakat hiç dur- —madan tüfek boşaltıyorlardı. Diğerleri de, mukabele edi- yorlardı. Hem de, piyadeye de, arkadaki ıuvuiyepâ'e kîır- şun sıkarak! — Her taraf; | — Türkl... Türk geliyor! — Avazeleri ile inliyordu. İm- parator, en önde idi. Silâh — seslerini duymuş, fecaati kav- myarak ıhuyrâuzdumuıtu. Bi- - çöre sapsarı olmuştu. Yanın- |daki generallere döndü: — — Bu ne felâkettir? — Dedi.. Generaller sustular. Esasen ne söylüyebilirlerdi? Bu zifiri karanlık içinde ge- “Çen macerayı, ancak iki kişi biliyordu: — Türk casusları Ahmed ve — Veli! — — Söyleseniz be adamlar, öylesenizel.. Siz nasıl - - lersiniz? e) — Generallerin en yaşlısı ba- şini eğdi: — — Haşmetpenahi.. Gelen “sesleri dinleyiniz. Türk'ler bas- — kin vermiş olacaklar! — İmparator dayanamadı. İh- / tiyar Generale bir tokat sa- urdu: — — Aptall... Bunak aptal!.. — Türk'lerin cebhesi nerededir? /— Nereden gelib nereden bas- kın verebilecekler? Sende hiç vi 'et aa ea kafa yok mu? Yürüyün ar — kamdan!. — İmparator atının başını, gel diği istikamete çevirdi ve bir — ok gibifırladı. Generaller de, — zabitler de onu takibediyor- odı. Panik yapan piyadelere — yaklaşmışlardı. Fakat efradın bir kısmı, tarlalara, dağlara -— sapmışlardı. — Bağırmıya başladı. — — Askerlerim, kahramanla- im, ixnııı. unıııu!. Dur or, yar | Karanlıkta uzaktan bir pi- yadenin sesi cevab verdi: — Onu git te babana anlat Haşmetmeab!... Bizim kulağı- miıza, yidiğimiz kurşuna mı, senin palavrana mı?. İmparator atının üstünde sancılanmış gibi iki büklüm oldu: —Allahım, felâketl. Felâket!. *İhtiyar general yavaşça mı- rıldandı: — Dimedim mi Haşmetpe- nah, Türk'ler gelmiş!. Zatıâsi- Janelerine bir şey olmasın. Hemen buradan kaçalım.. Şe- beşe gidelim, çaresini buluruz. Kurşunlar, yağmur gibi ya- ğiyordu. İmparator hafifçe, kekeler gibi söylendi: — Kaçalımi. Fakat bana bir kişi refakat etsin, kâfil. Siz, askerin başında bulun- mağa çalışınız ve, karanlıkta oda, arkasında bir zabitle, bu iki Türk casusunun uyan- dırdığı panik akını içinde kaç- mağa başladı. (1).. * Hasan pışı: Lıışııını diki- len iki Türk — delikanlısına baktı: — Yaklaşın -Dedi- elimi öpün kahramanlarım!. Allah, Hazreti peygamber ve İslâm milleti sizden razı olsun. Kah- ramanlığınız tarihe geçecektir. Zatı hazreti şahane, sizi lütuf- larına garkeyliyecektir.. İki casus, serdarın elini öp- tüler. Kenarda iki ağa, atlas bohçalar içinde hilatlar, iki uşak ta kılapdanla — işlenmiş, içi binlerce altın dolu kese- ler tutuyorlardı. İki genç serdarın elini öp- tüler. O da her ikisini okşadı. — Veli -Dedi- dile benden ne dilersen! — Sağlığınızı dilerim dev- letlüm.. Benden evvel arkada: şım söylesin! — Söyle oğlum Ahmed, söyle! Ahmed başını eğdi ve ha- fif bir sesle; — Sevdiğim Eflâkle kızı ve onun köyünün, çiftliğinin tımarını.. N Serdar güldü: — Demek ki sen, başka marifetlerde becerdin öyle mi? — İslâm ümmetine bir kız, ana daha getiriyorum.. — Çağırın bana kâtib ho- cayıl Kız da, timar da helal olsun evlâdım sanal. *.. Ahmed, Üsküdar'daki bü- yük konağında şimdi, sükünet içinde yaşıyordu. Kendisine, padişah bu konakla beraber bir sene mezuniyet te vermişti. Gül açma mevsimi idi. İri bir şimşirin arkasından geçiyor- lardı. Karısı eski Aliz'i, yeni Hâcer'i belinden yakaladı, du- daklarını dudaklarına götürdü: — Mes'ud musun Hâcer? | U6 l Resmi tebliğ |Hatay'da — Başı 1 inci sayfada — vazı:y et bl'r tür' derin bir tetkike tâbi tutah konsey Balkan antantının bü- tün faaliyetini barışın muha- fazasına hâdim olmak için in: kişaf ettirmek hususunu teyitte müttehit bulunmuştur. Bu is- tikamette vaki olacak her gay- ret Balkan antantının tam mü- zaheretine nail olacaktır. Milletler Cemiyetine sadık bir surette bağlı bulunan Bal- kan antantı bu cemiyetin müş- kül ahval içinde yüksek vazi- fesini ifa edebilmesi için Ce- nevre mesaisine faal bir su- rette teşriki mesaiye devama azmetmiş bulunmaktadır. Balkan antantı konseyi barış lehinde — beynelmilel — icraat çerçevesi içinde barışın mu- hafazası ve Akdenizde - istik- rar için mühim bir âmil teşkil eden, son İngiliz - İtalyan an- laşmasını bilhassa takdir - et- miştir. Daimi konsey Bulgaristan'la Yugoslavya arasında 24 kâ- nunusani 1937 de Belgrad'da imza edilen dostluk paktının akdinden memnuniyetle malü- mat almış ve bu paktın Bal- kan antantının gayesine teka- bül ettiğini müşahede ve tes- bit etmiştir. Buna binaen konsey Bulgar, Yugoslav paktını bütür - Bal- kan milletleri arasında - dos- tane bir teşriki mesainin te- essüsü için kıymetli bir âmil olarak telâkki etmektedir. Matbuatın Balkan antantı eserine yapacağı hizmeti hak- kile takdir eden konsey Bal- kan antantı memleketlerinin matbuat konferansı - toplantı- larında görünen — samimiliği memnuniyetle tesbit etmiştir. Daimi konseyin gelecek top- lantısı eylül ayı içinde Cenev- re'de Milletler Cemiyeti asam- blesinin mutat içtimaları esna- sında akdedilecektir. Metaksas'ın beyanatı Belgrad, 19 (Radyo) — Yu- nan başvekili General Metak- sas; gazetecileri kabul ederek, Balkan antantı konseyinin iç- timaı hakkında şu beyanatta bulunmuştur: — Konseyin bu defaki iç- timaından son derece memnu- nuz. Bütün mes'eleleri elbirliği ile ve tamamen hallettik. Bütün dünya, Balkan — an- tantının sulhün sarsılmaz mü- dafii olduğunu bir kere daha anlamış oluyoruz. , de çok mes'ud.. İçime nur yağıyor. Hâcer, kızardı, başını eğdi: — Ormanda buluştuğumuz gündenberi geçen ayları, gün- leri saydım. 15 gün daha var. — BİTTİ — M. Ayhan Sreeilğirsniedinü Tü) — (.. İmparator yanına yalmız bir adam alarak Şebeşe doğ- ru ilgar edib şehre bir saat kala bir köprü başında Osmanlü gelirse mümanant üzere toplar dizdi. Ba- dehu kendisi Şebeşe gitti. Bu ee nada Lâsi namı Generalin marife. Gle asakir nizama girib az vakit zarfında bu perişanlık bertaraf ol- duysa da külli hasarı mucib oldu. Zira çadır. vesair ağırlığı çeken hayvanatın — yedekçileri - kolanları kesib çıplak hayvanlara binerek ve *Osmanlı geliyor,, deyü feryad ede- rek Tirar etmelerile top vesair mühimmat arabacıları dahi bu hal üzere anlara peyrev - oldular, Hele / yok saluk lü düzelemiyor.. —— - Başı 1 inci sahifede - dullah ve İş bankası umum mü- dürü Maammer Eriş, yarın Ege yaparile İzmir'e hareket edecekler. dir, Ziraat umum müdürü Abidin Ege de Ankara'dan İzmir'e gelecek ve İktısad Vekilinin - tedkiklerine iştirak eyliyecektir. İstanbul, 19 (Hususi) — Ha- riciye vekilimiz Bay Rüşdü Aras, Atina'da iken açılan Türk resim ve kitap sergisini gezmiştir. Bay Rüşdü Aras, güzel san'atlar birliğine men- sup ressamların devlet hima- yesine alınmalarını teklif et- miştir. İstanbul, 19 (Hususi) — Ha- tay'da vaziyet hâlâ düzeleme- miştir. Türk'lere karşı fena muameleler devam etmektedir. Hatay milli müdafaa reisi Ab- dülgani, vaziyeti bildirmek ve şikâyette bulunmak üzere An- takya'dan Ankara'ya gelmiştir. Antakya, 18 (A.A) — Ha- vas muhabiri bildiriyor: Mandalar' komisyonu'sekre- teri olup halen Sancak müşa- hitleri nezdinde bulunan; Anker Haleb'e hareket etmiş- tir. B. Anker oradan Ceonev- re'ye gidecek ve Sancak'ın hukuki statusunu hazırlamak üzere konsey — tarafından vü- cuda getirilen eksperler ko- misyonunda çalışacaktır. Diğer taraftan Suriye fev- kalâde komiserinin Sancak- taki delegesi B. Duricuks de eksperler komitesinin ihzari işlerine iştirak için hariciye nezareti tarafından çağrılmıştır. B. Durieuks Pazar günü Pa- ris'de bulunacaktır. İstanbul, 19 (Hususi-Gecik- miştir) — Hariciye vekilimiz Bay Tevfik Rüşdü Aras, Ati- na'dan hareket etmeden evel İngiltere sefarethanesinde şe- refine verilen yemek ziyafe- tinde Atina selfirimizle birlikte bulunmuştur. Bay Tevfik Rüşdü Aras, ayni gün akşam üzeri Sovyet sefarethanesinde kendisine ve- çay ziyafetinde de hazır bu- lunmuştur. Yarın Halkevle. rinin kuruluş yıldönümüdür. —Başı Tinci sayfada— her tarafta —marasim — yapılacak, söylevler verilecektir. Ankara Halkevinde, Parti ge- nel sekreteri ve Dahiliye Vekili Bay Şükrü Kaya bir söylev vere- cek ve Dahiliye Vekilinin bu nut ku radyo ile neşrolunacaktır. Söy- levi, bir müsamere takibedecektir. Pazar günü saat 15 de şehri- mis Halkeviade merasim yapılacak, ve Dabiliye Vekilinin nutku radyo ile dinlenecektir. Halkevindeki me- rasime, bütün yurddaşlar davet. lidirler. Ankara 19 (A.A) — Hal- kevlerinin beşinci kuruluş yıl- dönümü 21 şubat pazar günü her Halkevinde kutlulanacak- tır. Her yıldönümünde geçen bir sene içinde Halkevi aç- mak için malzeme ve eleman hazırlıyabilecek yurd - köşele- rinin müracaatları üzerinc ora- larda yeni Halkevi açmak tö- renine uyularak bu yıl da 31 yeni Halkevi açılacaktır. Bu yeni evleri Ankara Hal- kevinde saat 15 de vereceği bir nutukla C. H. Partisi ge- nel sekreteri Bay Şükrü Kaya Fransız gazeteleri- nin yazdıkları — . a— — Başı J nci sahifede — Londra hükümeti birçok te- reddütlerden sonra nihayet kuvvetini izhar etmiştir. Hiç- birşey beynelmilel kanunun ve sulhun muvaffakıyetine bu iş- ler kadar hâdim olamaz. Bü- yük Britanya son iki sene va: kayiinin teşkil etmiş olduğu derslerin manâsını anlamıştır. Figaro gazetesi; Avam ka- ,marasındaki müzakereler esna- sında kollektif emniyet pren- sibi hakkında birşey söyleme- miş olduğu gibi İngiliz siya- setinin güya temel taşı olan Milletler cemiyetinden silâh- ların tahdidinden ve kendisine ümid bağlanabilecek herhangi bir * itilâftan — bahsedilmemiş olduğunu kaydetmektedir. Tek- rar silâhlanma işi tam mutlak ve muazzamdır. Bay Delbos'un beyanatı — Başı T nci sahifede — Paris 19 (Radyo) — İspan- ya'ya gönüllü ve mühimmat sevkiyatını meneden — kanun, yarın gece yarısından Ssonra mer'iyet mevkine giriyor. Bu kanunu, İtalya, Irlanda, Bel- çika, Çekoslovakya ve Kanada dahi tatbik edecektir. Berlin 19 (A.A) — Alman vatandaşlarının — İspanya'daki dahili harp için gönüllü ya- zılmalarını ve İspanya'ya - git- melerini meneden kanun ayni zamanda yabancılara da şâmil olacaktır. Yabancıların İspan: ya'da dövüşmek üzere Alman: ya'dan geçmeleri veyahud Almanya'dan çıkmaları mene- dilmiştir. Paris, 19 (Radyo) — Dahi- liye bakamı M. Maks Dormua bütün valilere bir tamim gön- dermiş ve İspanya'ya gönüllü toplama ve sevkinin tamamen memnu olacağını bildirmiştir. Dahiliye bakanı 20 Şubat gece yarısından sonra bu ta- mim hükümlerinin şiddetle ve tamamen tatbikini istemiştir. Tayyarelerin Fransız-İspanyol hudutlarına 10 kilometreden fazla yaklaşmaları yasak edil- miş ve vapurların da İspanya için ecnebi yolcu kabul etme- meleri lüzumu bildirilmiştir. yıp anıyor.. Seferberliktenberi kaybol- duğu halde 1935 senesinde Musa Ağanın oğlu Hasan tarafından Tire'de görülmüş olan Langaza muhacirlerin- den (Saraçlılı Süley- man oğlu Salih'i ) hem- şiresi Emine aramaktadır. Gören ve bilenlerin insa- niyet namına aşağıdaki ad- rese malümat vermeleri rica olunur. İzmir'de: Şehitler caddesin- de Sepetçi sokakta 2 No.lı hanede kız kar- deşi Süleyman kızı Emi- ne, Salih'in kızı İ hma 167 olarak girmektedir- ler. Geçen bir yıl içinde 136 Halkevinde 13,193 ders, 2829 konferans, 1330 temsil, 1044 konser verilmiş, 1227 köy ge- zilmiş, 874,656 yurddaş oku- mıya gelmiştir. — Başı I nci sahifede — ferağ muamelesi saat 14 to sona ermiş ve hazine namına tesçil edil. miştir. Kollej ve çiftlik binaları 62 bin 500 liraya satın alınmış, fakat mektebin bina ve arazi - vergisin- den 10,000 lira borcu bulunduğu anlaşıldığından tapuda - tesçil mua: melesi için de 600 Tira masraf ol- muştar. Bu suretle Kollej sahiple- rinin vekili olan M. Şarl P. Bala- dar 52,027 lira almıştır. Kültür bakanlığı, bu binayı, ( köy öğretmen enstitüsü ) olarak açacaktır. Bunun için Kültür ba. kanı Saffet Arıkan'ın yakında İz- mir'e geleceği ve mektebi gezerek tedkiklerde bulunacağı baber abn- mıştır. 36 Yıl evvel Hind'li Mis Kendy tarafından Amerikan koca. nin ve genç Hiristiyan'lar cemi- yetinin teşvikile inşa edilen Kollej binasına bu gün saat 16 da moera: simle Türk bayrağı çekilecektir. Merasimde kühür direktörü Ali Riza ile İzmir'deki mekteb mü- dürleri ve talebeden bir kısrmı ha zar bulunacaklardır. Merasime gi decek olanlar, ssat 11 de Konak önünden otobüslerle Kızılçullu'ya bareket edeceklerdir. ORSA Üzüm satışları Ç. Alıcı K S RR 463 İnhisar ida. 4 75 10 25 76 A.R.üzüm. 15 15125 56 Ü. Kurumu 13 50 18 50 52 Kâzım Saner 12 25 14 31 S. Gomel - il 12 28 Beşikçi o. 13 75 17 50 15 M. J.Taran. 21 50 21 50 721 1415916 316637 İncir satışları Çu. Alıcı K. S. K. S 270 M. J. Taran. S » 100 M. Hilmi — 525 5 370 180027 180397 Zahire satışları Çu. Ginsi K'S. 'KS 436 B. pamuk 46 53 423 Ton pa. çekir3 45 — 3 60 600 kilö pa. çekir3 45 —3 60 1031 Ken. pala. 250 470 GETREMYNR NT D TO TTMÇEANIT TU İzmir belediyesinden 1 — 3104 sayılı ve 27/1/937 tarihli memurin kanununun 7 inci maddesine bir fıkra ilâvesi hakkında kanun. 2 — 3107 sayılı ve 29/1/937 tarihli askeri ve mülki tekaüt kanununun 8 ve 50 inci mad- delerine fıkra eklenmesine da- ir kanun Belediyedeki ilân tahtasına asıldı bilinsin. 523 . . . İzmir su şirketi Tatil günlerinde şirketimizce işi olanların 3015 numaraya müracaat etmeleri. Müdüriyet Akhisar Urbaylığından Gümrüğü beled(iğ'eye ve ihar leden mütevellit diğer ması ve vergileri mütcahhide ait olmak ve 1.Mart.937 pazar: ihale tesi günü saat 15 te edilmek üzere kapalı zarf usu- lü ile belediyemizce bir adet — || yeni şasi kamyon alınacaktır. — İg, Bedeli muhammen 1200 lira: dır. İstekli olanların kanunt — tarifat veçhile o gün saat 1i4 e kadar belediye encümenint ve ı_ııtnıuı_eyi öfmek i in belediye il SE İSTELER EEKR S S A L —<couo— TEFEEZ SELEŞİ