Sayfa 4 İspanya'da son vaziyet —— —— Z Portekiz, İspanya sula- rındaki kontrole iştirak -— edeceğini bildirdi Son gelen haberlere göre, ıİıtıIâIcıler, bü- ük kuvvetlerle Madrid'i yeniden teh- did etmeğe başlamış!ardır Londra, 12 (A.A) — Tali demi müdahale komitesi top- dantısında Sovyet harp gemi- “lerinin İspanya sahillerinin kon- trolüne iştirak etmesi husu- unda — mutabık - kalınmıştır. mtakalar sistemi muhafaza olunmuştur. Bazı alâkadar memleketlerin “herbiri muayyen bir mıntaka- İda kontrol vazifesini yapacak: dar. Portekiz, Sovyet gemileri konirola iştirak - ettikleri tak- dirde Portekiz gemilerinin de İştirakini istemiştir. Deniz kontrol plânına göre ber hangi bir kontrol ge komiteye dahil devletlerden birine aid olupta içinde bita- limanlardan yüklenmiş si- lâh veya gönüllü bulunmadı- ğına dair bir vesika ibraz et- meksizin İspanya sahillerine yaklaşırsa keyfiyeti ademi mü- dahalc komitesine bildirecektir. Tali komite müzakerelere devam etmek üzere öğleden —sonra gene toplanmıştır. Londra, 12 (A.A) — Por- tekiz İspanya sularındaki de- niz kontrolü plânına iştirak arzusunu göstermiştir. Paris 12 (A.A) — Eko dö Paris gazetesi 600 Amerikalı ve İskandinavyalı gönüllünün Barselon'a vardığını, gönüllü ' kaydetmek için Bordeauks'ta bir İspanyol cemiyeti teessüs ettiğini, üç tayyarenin Tolon- dan Barselon'a hareket ettiği- ni ve hergün — mütcaddid kamyonun İspanyaya gitmekte olduğunu bildiriyor. Rochefort Sur Mer 11 (A.A) -Son günlerde İspanyol kıyıla- yından gelen bazı serseri tor- piller görülmiye başlanmıştır. Bu torpillerin en sonuncusu — Leperhuisede Oleren ve Re adaları arasında görülmüştür. Fransız bahriye makamları bu torpillerin imhası için lâzım gelen tedbirleri almıştır. Paris, 11 (A.A) — Bir Bar- selon haberine göre Katalonya hükümeti 34 ve 35 sınıflarını — kur'a ordusu ismi verilen ordu için silâh altına almaka karar / vermiştir. Milis bundan böyle halk ordusunu teşkil edecektir. Madrid, 12 (Radyo) — Bü- — yük ve askeri bir harekete in tizar edilmektedir. Bu hare- ket bütün kuvvetlerin kulla- isi General Franka nılması ile fevkalâde ve neti- cesi mühim olacaktır. Paris, 12;(Radyo) — Son> Şgelen haberlere göre, ihtilâl- ciler, büyük kuvvetlerle Mad- rid şehrini yeniden tehdide başlamışlardır. — Suriye Heyetin Paris'e git- mesinde mantık yoktur. Paris, 12 (AA) — Saint Bris Le Journal'da diyor ki: Suriye heyetinin mantıkan Paris'e değil Cenevre'ye git- mesi lâzımdı. Sancak statüsü- nün ana hatları ile tesbit eden Cenevre'dir. Sandler raporun- daki plânı tamamlamak ona düşer. Konsey kararının Fran- sa - Suriye muahedesinde is- tilzam ettiği tadilâtı Suriye- liler kat'iyen kabul etmiyorlar. İstedikleri bir sıra metalipten bir tanesi yoktur ki, Cenev- re'de kabul edilen muhtariyet prensibile taban tabana zıd olmasın. Suriye ile hazırladı- ğımızı Türk'lerle bozmuştuk. Ayni üsüle devamla aksini yapmak mevzuu bahsolamaz. Aklımızı başımıza almanın si- rasıdır. Suriye'nin manevrasına uymakla herkesin hoşnutsuz: luğunu davet etmiş oluruz. Almanya Burgos'a sefir tayin etti. Berlin 12 (Radyo) — M. Hitler General Fapel'i Alman- yanın Burgos sefiri tayin et- miştir. Tarihe müstenid zabıta romanı 15 İki delikanlı, avına atılan birer kaplan gibi, hiç gürültü çıkarmadan şatonun pusuda yatan iki adamı üzerine atıl- dılar. ı Arkadan âni şekilde hücu- — ma maruz kalan, boğazı sıkı- lan, sonra çenelerine iki mü- kemmel boks yumruğu yiyen 20 saniyeden fazla sürmiyen — bir zaman içinde mağlüp ol- duklarını kabul ve teslime mecbur kaldılar! — Taarruz o kadar ıııul:cmmcl Nakleden : F'.i. Benlioğlu kan şatonun bu iki adamı ses çıkarmağa bile muvalfak olamadılar. El ve ayakları bağlandı; — ağızlarına — birer mendil tıkandı. kulübeye götürdüler. — Müsyü, kandili yakmak lâzım mı? — Lüzumu —yok. Çünkü aralıklar açık, bu halde de işimizi görebilmız. Piyer, vaziyetin nezaketine rağmen g' ldü ve: ıulpıdınıım ne İAtillâ'nınDefinesi! Lük ve Piyer | bu adamları sırtladıkları gibi | WT ANADOLU gn nnn ae aST V SFT DD KAT LĞ ZL CA FKM — Tayyare Piyangosu Dünkü keşıdede kazanan mü-| ; tebaki numaraları yazıyoruz |Bu akşamki program Pa 200 Lira uçmuş Sabıkalılardan Osman, Ali ve karısı Emine, Mustafa oğlu Halil'in sarhoşluğundan istifa- de ederek cebinden 200 lira- sını çalmışlardır. Osman zabı- taca yakalanmışsa da, diğer iki hırsız kaçmışlardır. Yaralamış İsmail oğlu İbrahim ile Ka- dir oğlu Refik, Kemeraltı cad- desinde kavga etmişler, İbra- him Refik'i yere düşürerek yaralamıştır. Çocuk kavgası 14 Yaşında Mustafa ile 16 yaşında Süleyman, Karantina- d> kavga etmişler, Mustafa, elinde bulunan makasla Sü- leyman'ı yanağından yarala- mıştır. Kadın kavgası Tepecik'te genel evlerde sermaye Dudu ile Huriye ve Lütfiye, bir köpek mes'elesin- den kavgaya tutuşmuşlar, bir- birlerini döğmüşler ve yarala- mışlardır. Sahtekârlık Asker kaçağı Hüseyin oğlu Rahmi'nin, sahte bir nüfus tezkeresi taşıdığı ihbar edilmiş ve üzeri aranınca Kırkağaç'ta Ahmed oğlu Şerif namına müseccel bir nüfus tezkeresi bulunmuş ve kendisi yakalan- mıştır. Esrar içiyorlarmış Namazgâhta 30 sayılı evde oturan Sefer oğlu Haşim ile sabıkalılardan Tevfik, esrar içerlerken yaxalanmışlar ve üzerlerinde 20 gram da esrar bulunarak alınmıştır. Manevralara Mussolini kumanda edecektir Romanya 12 (Radyo) Trablusgarp ile Tübruk ara- sında birinci ve ikinci İtalyan filoları tarafından manevralar yapılacaktır. Bu manevralara bizzat M. Mussolini kumanda edecek ve Trablusgarbı ziyaret edecektir. Meksika Kiliseleri yeniden açıldı Meksiko, 12 ( Radyo ) — Uzun zamandanberi kapatılmış olan kiliseler yeniden açıl- mıştır. Hükümet ve zabıta bu hadiseye hiçbir. müdahalede bulunmamıştır. Göering Ava iştirak ediyor. Berlin, 12 (A.A) — M. Gö- ering, Lehistan Reisicumhuru- nun avlarına iştirak etmek üzere önümüzdeki hafta içinde Lehistan'a gidecektir. İstanbul, 12 (Hususi) — Dör- düncü tertib büyük bava kurumu piyangosu keşidesine bugün devam edildi. Kazanan numaraları bildi riyorum: 10000 Lira 38042 3000 Lira 21718 1000 Lira 1795 39699 500 lira l(aznnanlıır 2805 647 10001 11196 13676 16360 19179 2134 7972 10837 12496 15062 18838 189 30670 31147 31561 32034 32337| 33565 36536 37816 38819 200 lira kazananlar 636 — 2429 3525 7159 | 8948 13065 19944 25939 29292 32486 38578 8040| 15114 28639| 9480 37807 29803 100 lira kazananlar 1869 — 3160 — 3269 5160 7170 1928 13916 19251 32480 1023 'Di.şbakaı'ıııımız Balkan konseyi riyasetini M. Sto- . e”.g diyanoviç'e Ankara, 12 (A.A) — Ha- riciye Vekili Dr. Rüştü Aras Balkan antantı konseyi reisli- ğgini Yugoslavya başvekili ve hariciye nazırı M. Stoyadino- viç'e devretmek münasebeti ile kendisine 8/2/937 - tarihli şu telgrafı göndermiştir: Ekselâns M. Stoyadinoviç Yugoslavya başvekili ve hariciye nazırı Belgrad Balkan Aantantı konseyi ni- zamnamemiz mucibince yarın- dan itibaren yüksek reisliğiniz altına girecektir. Bu şerefli vazifeyi size devrederken her- şeyden evvel mümtaz devlet adamı vasıflarınızı tebcil etmek ve Balkan antantının daha bidayet mevcudiyetinde enter- nasyonal camiada işgal etmeğe muvaffak olduğu mevkii di- rayetli idareniz altında muha- faza ile beraber inkişaf ta et- tireceği hususundaki kanaatımı arzeylemek isterim. Üç senedenberi — tahakkuk eden esere iftiharla bakarak ilerisi için müşterek sulh ve teşriki mesai hedefinde daha birçok eserler ümit etmekteyiz. Hürmetkâr ve dostane teb- riklerimin kabulünü ekselansı- nızdan rica ederken güzel ese- rimizin önümüzdeki sene içinde dahâ ziyade kuvvetlenmesi ve dost bir müttefik Balkan mem- leketlerinin refahı için bu mem- leketlerin kendilerine hedef ve ideal edindikleri dünya sulhuna hizmet eylemesi hususunda hararetli temennilerde bulunu- Aras sureti hariciye rum. Bu telgrafin birer Yunan Başvekili ve Dedi. — Sus... Söz değil iş lâ- zım.. Maksadım çok basittir, bu heriflerin elbiselerini giye- ceğiz; bu sayede şatoya gire- ceğiz. Amma bu şato belki bi- zim için arslanın ağızı olacak. Biz de bu adamların kıyafe- tinde bu açık ve tehlikeli ağı- za atılmış olacağız. Fakat, ne ehemmiyeti var?. Asıl mak- sadımız şatoya girmek değil mi? Münakaşaya ne vakit ve ne de lüzum vardır. — Evet müsyü.. Bu iş böy- le olmak gerektir! — Şu halde, bir saniye bile kaybetmiyelim. Şafak sök mezden evvel mahud kulenin dibinde bulunmak - lâzımdır. Haydi kıyafetini değiştir, ba- m. kadar fakat mükemmel surette bağlanmışlardı. Kendi kendi- lerine bağlarından kurtulmala- rına imkân yoktu. Seri — hareketlerle soydular, kendilerininkini çı- kardılar ve esirlerden çıkar- dıkları elbiseleri giydiler. Lük: — Bununla beraber, dedi, şatoda uzun bir zaman, haki- ki mahiyetimizi saklıyamıya- cağız. Bizimle yakından temas edenler, vaziyeti hemen anlı- yacaklardır. Bunun üzerine ne olacağını artık Allah bilir. Bu kıyafetle biz, hiçolmazsa dört köşe kulenin üzerine kolayca çıkabileceğiz! — Ben de bu kanaatteyim, müsyül Fakat ormanın ağaçsız ye esirleri | devretmiştir Nazırı ile Romanya hariciye Nazırı Antonesko'ya da gö derilmiştir. Dr. Tevfik Rüşdü Aras telgraflarına aşağıdaki cevabları almıştır. Ekselans Doktor Rüşdü Aras Türkiye hariciye Vekili Ankara Ekselansınızın güzel temen- nilerinden ve tebriklerinden çok mütehassis olarak reisli- ğiniz sırasında gösterdiğiniz faaliyet ve başardığınız eser hakkında derin tebriklerimi arz ve Balkan antantının ileri- de de milletlerimizin - saadeti e umumi sulb. yolunda Kit vetli bir sulh âmili olarak te- celli edeceği hususundaki kuv- vetli kanaatımı izhar ederim. Stoyadinoviç Ekselans Dr. Tevfik Rüşdü Aras Türkiye Hariciye Vekili Ankara Lütüfkâr telgrafınızdan dolayı ekselansınıza teşekkür ederken Balkan antantı koönseyi reis- liği vazifesini çok parlak bir tarzda ila ettiğinizden dolayı en bhararetli tebriklerimi ve siyasi teşekkülümüzün kuvvet- lenmesi için sarfettiğiniz de- vamlı gayretlerinden dolayı da derin şükranlarımı arze- derim. O siyasi teşekkülümüz ki, daha şimdiden çok feyizli olan eseri kendisini teşkil eden memleketlerden her - birinin ve hepsinin menfaatlerini ko- rumak yolundaki iyi tesirleri- nin en bariz bir delilini mektedir. Teşriki mesaimize ve müş: terek gayretlerimize ayni bir- Tevfik ver- prizle karşılaştılar. Bu sürpriz, bağladıkları adamların şimdi kendi ellerine geçen tüfekler- rinden doğuyordu. Lük: — Bak, bak, dedi, bu bi- zim bildiğimiz — tüfeklerden değil! — Evet müsyül! — Hele bir bakalım.. Bu tüfeklerin namlu ve dipçiği süvari filintalarına ben- ziyordu. Fakat makanizma ve idi. Lük, dikkat ihtiyatla makanizmayı açtı, mermilerden Üirisini seline taldı. (Piyer de makanizmayı tetkik ediyordu ve birdenbi; — Müsyü, bu sessiz bir tüfektir ve tazyik edilmiş hava ile işlemektedir. ve ! İstanbul radyosu 12,30 Türk musikisi, 12,50 hâvadisler, 13,5 hafif musiki, 13,25 muhtelif parçalar, 18,30 dans musikisi, 19 şehir ope retinden naki: 20 Belma ve arkadaşları, 20,30 Ömer Riza tarafından — Arab'ça — söylev, 20,45 Münir Nuriddin ve ar- kadaşları, 21,15 stodyo or- kestrası, 22,10 ajans ve borsa haberleri, 22,30 sololar. İngiltere'de Nüfus azalıyor Londra, 11 (A. A) — Dün avam kamarasında İngiliz nü: fusunun azalması mes'elesi hak- kında müzakereler cereyan etmiştir. Muhafazakâr meb'us- lardan Gartland, verdiği bir takrirde bunun imparatorluk ve milletin “selâmeti için bir tehlike teşkil ettiğini, hükü- metin bu hususta tedbirler al- ması lâzımgeleceğini, üç sene sonra — ölenlerle — doğanların adedi müsavi hale geleceğini bildirmiştir. Meb'us Sandys bu takrire müzaheret ederek Çin'de, Hin- distan'da, Japonya'da ve Sov- yetler birliğindeki nüfus teza- yüdüne işaret etmiş, İngiliz dominyonlarının servet mem- balarını inkişaf ettirebilmek için bugünkünden çok fazla nüfusa malik olmaları lüzu- munu göstererek aksi takdirde bir gün Avrupa'nın doğusun- dan ve Asya'dan muhacir gel- mesine müsaade edilmek icab edeceğini bildirmiştir. Sıhhat bakanlığı müsteşarı Huhson bu takriri kabul etti- ğini ve fakat son üç zarfında doğanların adedinin bir miktar çoğaldığını kay- detmiştir. sene fişenk bazinesi büsbütün başka | Yeni evliler Seyahatlerine devam ediyorlar.. Peşte, 12 (Radyo) — Pren- ses Jülyana ve kocası prens Bernar, Arşidük Fransova'nın ziyafetinde hazır bulunduktan sonra Fransa'nın cenup sahil- lerine gitmişlerdir. lik ve itimad havası içinde devam etmekle muslihane ha- reketlerimizi hiç şüphesiz da- ha ziyade inkişaf ettirmeye muvaffak olacağımıza ve çok faydalı olan eserlerimizin dost ve müttefik Balkan memle- ketlerinin ve umumi — sulhun nef'ine olarak tam bir muvaf- fakıyetle tetevvüç ettiğini gö tTebileceğimize kat'iyyen kaniim. — Evet.. Fakat fişekler de küçük birer obüstür. Bunlar girmeden evvel ve müsademe neticesinde patlarlar. — Boş gibi görünüyorlar ve bir aluminyom tabaka al- tında muhafaza edilmiş billur oldukları âşikârdır. — Şu halde, renksiz bir gazı havi oldukları anlaşı: hyor. — Muhnik bir — gaz m? Gözyaşı veren mi? Biran ba- yıltan gazlar dan mı?. — Bunu hemen anlamak lâzım. — Evet müsyül — Haydi kulübeye. Herif- lerden birini canlandıralım.. Lük ve Piyer, bir makine gibi geri döndüler. Kulübeye geldikleri vakit Lük: