4B 11/2/937 Hollanda'lılardan 95 mil- — İş temposu yon florin kredi alıyoruz Şirket, diğer işler meyanında Ereğli lima. ANADOLU Büyük garp memleketlerinde sokaklarda, evlerde iş ve ti caret yerlerinde hattâ lokanta ve eğlence mahallerinde bile Nımızı ve bazı gemilerimizi de yapacak..| canlı bir zonklama duyarsınız. İstanbul, 10 (Hususi) — Bir takım büyük işler viçin Nafa Vekâletile anlaşmış olan Hollanda heyeti, bugün Ankara'dan geldi. Hollanda şirketinin, uzun vade ile bize vereceği 95 mil- yon florinlik kredi mukabilinde Türk malı verilecektir. Şirket, Ereğli limanımızı ve bazı gemilerimizi yapmağı da deruhde etmektedir. Fransız ma- liyecileri Mısır'da tetkikat yapıyorlar İskenderiye, 10 (Radyo) — Fransız parlâmentosunun mali grubu dün Banerya vapuru ile İskenderiye'ye gelmiş ve ire'ye gitmiştir. Heyet Mısır'dan sonra Fi- listin'e geçecek ve mali, ticari temaslarda bulunacaktır. Süveyş kanalı Şirketinin bir teberrüü.. Kahire, 10 (Radyo) — Sü- veyş kanalı şirketi, Mısır or- duüsunün teşkili için hediye olarak N: paşanın emrine onbeş bin İngiliz lirası gön- dermiştir. Graçyani Cicika'ya gitti Harar, 10 (Radyo) — Ma- reşal Graçyani Cicika'dan bu- raya vasıl olmuştur. Mareşal Graçyani'yi — karşı- İiyan yerli ve yabancı halka bir nutuk — irat etmiş ve Ha- Tar'ın Habeş müslümanlarının büyük bir merkezi olacağını söylemiş ve Necaşi zamanın- daki esaretin nihayet buldu- #unu bildirmiştir. Nis Karnavalları bitti Niş, 10 (Radyo) — Karna- val eğlenceLri ıu) sabah ni- Dı: bulmuştur. ün , 200,000 kişilik halk kı"ı:lt:mönünden ıı::ıı- Zam bir karnaval alayı geç- Miş ve sabahlara kadar eğ- celer devam etmiştir. Bu Sabah saat 10 da Fransız fi- u Tolon'a hareketinden *vel Nis önünde geçid resmi y'Dlııışnı'. Nis civarında misafirler sı- En"leık boş bir yatak dahi |lııııııışlırdır. Yalandır. Prag, 10 (Radyo) — Çe- koslovakya'nın - küçük — itilâfa :"Öılif hareket edeceği hak- ihdaki haberler yalandır. ANADOLU Günlük siyasal gazete Sahip ve başyazganı yHaydar Rüşdü ÖKTEM Dumi neşriyat ve yazı işleri 4 * Hamdi Nüzhet Çançar İzmir lu.a Beyler - soki * Halk Partisi binan içtede tlgraf: İsmir — ANADOLU 12776 — Posta kutusu 405 ABONE ŞERAİTİ Tkğa 1200, aln aylığı 700, üç Ya, VB 500 kuruştur. *bancı Mmemleketler için senelik abone ücreti 27 liradır Her yerde 5 kuruştur Beçmiş müxhalar 25 kuruştur. Kamutayda Ankara 10 (AA) — Ka- mutay bugün Refet Ganitez'in başkanlığında toplanarak Tür- kiye-Yugoslavya afyon anlaş- masının tasdikine âid kanuna ek kanun lâyihasiyle Türkiye- Çekoslovakya ticaret ve Tür- kiye-Yugoslavya — ticaret seyrisefain mukavelesi ve Tür- kiye-Finlândiya ticaret ve sey- risefain muahedesine müzeyyel itilâfın ve bir numaralı mun- zam protokolun - tasdiklerine aid kanun lâyihalarının ikinci müzakerelerini yaparak kabul etmiştir. Bunlardan başka ceza ka- nununun — mer'iyet mevkiüne konulmasına —âid — kanunun yirmi yedinci maddesinin ta- dili ve devlet — meteoroloji işleri genel direktörlüğünün teşkilâtı ve vazifelerine ait ka- nunlar da Kamutayın bugün kabul ettiği kanunlar arasında bulunmaktadır. Kamutay ya- rın toplanacaktır. İtalya Hava şürası top- landı.. Rama, 10 (Radyo) — Ha- va Şürası — M. Mussolini'nin riyasetinde - toplanmıştır. Bu içtimaa İtalya tayyare kuvvet- leri rüesa ve kumandanları ve Mareşal Balbo ve sair hava generalleri iştirak etmiştir. Japonya ve Hizlı yürüyen iki ayağın, dönen bir tekerleğin, işliyen bir. makinenin, kuvvetli bir nabzın muntazam ritmi gibi., Yaşıyan bir şehrin ve gö- rülen bir işin de kendine göre bir temposu vardır. Bu temponun kısa zaman | içinde adedinin ve tonalitesi- | nin çoğaldığını da görüyoruz © memleketlerde.. Cemiyetin —nabzı, hergün biraz daha sür'atla, hergün biraz daha kuvvetle çarpıyor. Bizim tempo; bütün “Efor, lara ve “Tonik, tedbirlere rağmen Şarkın “Ağır aksak, usulünü muhafaza ediyor. Sokakta bile ayak sürümek- ten çıkan hışıltı; kuvvetli, ira- deli adımların sarsıntısını bas- tırıyor. Konuşmamız fısıltı - oluyor. Hareketimiz -kımıldama.. Ba- ğırmak istesek, ses, gırtlağı- mızda bir düğüm gibi ka- liyor. Ve... Düşünce bir baş ağısı oluyor kafamızda.. . Bu uyuşuk rüya içinde ha- yat; kazanılması müşkül bir mücadeledir.. İş, sadece bizim menfaati- mizden ibarettir, kanaatinde- yiz. “Zorşa ve zorlu bir *“Kâr, a gelemiyoruz. “Güç, oruz. Hele “Başkala- telâkki — ettiğimiz f alâka, dan mahru- Âmir, muamelâtı cariye () yi | tüccar gündelik hasis kazan- cını ve büyük bir ekseriyet ekmek parasını, emel - gayesi edinmiştir. * . * Bu dar hacim; felsefeden, dar - telâkkilerden, bize dar Montrö muüahedesini| kötü ve miskin bir muaşeret- tasdik etti Tokyo, 10 (Radyo) — Ja: ponya krallık meclisi, boğaz- lar hakkındaki Montrö mua- hedesini tasdik eylemiştir. Hava sefinesi Düştü ve içinde- kiler öldü San Fransisko, 10 (A-A) — Los Anjelos'tan San Fransis- ko'ya gitmekte olan bir hava sefinesi San Fransisko kör- fezine düşmüştür. — Tayyare tepeaşağı batmıştır. Mürette- batını teşkil eden üç kişi ile sekiz yolcu ölmüştür. Yugoslavya Propaganda Neza. reti ihdas ediyor. Viyana, 10 (Radyo) — Bel- grad'dan haber alındığına göre Lirkami iktısadi şüranın teklifi üzerine Yugoslavya'da bir propaganda bakanlığı tesis edilecektir. Harbin'de şekavet Tokyo, 10 (A. A) — Har- bin'den bildirildiğine göre şa- kiler Harbin'in şimali şarki- sinde bulunan Tanguan şeh- rine hücum etmişler ve üç sa- at süren bir müsademeden sonra üçü Japon olmak üzere 60 ten, karanlık, monarşit bir maziden miras kaldı. Dünya temposuna ayak uy- durmak - için, felsefemizin, te- lâkkilerimizin, — muaşeret ve göreneklerimizin “Marş,'marş,a ihtiyacı var.. Dr. Necati Kemal Jap;nya Harbiye nazırı büd. çesinde tenzilât ka- bul etmiyor Tokyo 10 (A.A) — Harbi- ye nazırı muavini general Ümetsu maliye nazırına mü- racaat ederek eski kabinenin tanzim ettiği asker? büdçeden tenzilât yapılmasını ordunun kabul edemiyeceğini- bildir- miştir. Bir ayda Hazırlanan bir rapora göre, geçen Kânunusani ayı içinde Limanımıza 29 Türk, 4Alman, 3 Amerikan, bir Bulgar, beş Felemenk, 2 Fransız, 7 İngi- liz, 4 İsveç, 9 İ(alyın, 3 Nor- veç, bir Romen, üç Rus, bir Yugoslav ve on Yunan vapı- ru gelmiştir. Bundan başka, aynı ay zar- fında 61 Türk motörü ile 42 Türk yelkenlisi de limanımıza mıza gelen vapurlar Belediye memurları mes'elesi Hâdise, bizim kaydetti- gğimiz hâdise değildir. Fakat, bir tesadüf eseri olarak bizim yazdığımıza benzemektedir. İki gün evelki nüshamızda Sapan imzalı bir yazı çıkmış ve bu yazıda, karşıyaka'dan aldığımız bir mektupta vuku- bulan bir şikâyeti mevzuu bah- seylemiştik. Mektup, Karşıya- ka'dan yazılmakla beraber hâ- disenin, Karşıyaka'da değil, İzmir'de geçtiğini dünkü nüs- hamızda tasrih etmiştik.. Be- lediye riyaseti, ilk yazımızı esas tutarak böyle bir hâdi- senin Karşıyaka'da geçip geç- mediğini araştırmış ve garip bir tesadüf eseri olarak, ora- da da, böyle bir hâdisenin geçtiğini, fakat (Eve zorla gir- mek ve köpeği almak) gibi şeyler vaki - olmadığını anla- miştir. Sadece hâdiseleri ak- settiriyoruz. Binaenaleyh, #Be- lediye riyasetinin Karşıyaka'da- ki hâdiseyi izah eden mektu- bunu aynen hneşretmeği de prensibimize uygun buluyoruz. İzmir'deki hâdise, İkincikor- don'da, Necded sokağında 3 | numaralı evde geçmiştir. Ad- resi bu suretle verip Beledi- yenin bunu da tedkik etmesini rica eyledikten sonra, Beledi- yenin tezkeresini de şüylece okuyabiliriz: Anadolu gazetesi müdürlüğüne 9/2/937 "Tarihli sayınızda çıkan (Taşlar) başlıklı yazıdaki şikâyet tedkik ettirildi. Karşıyaka'da — Yemişçipaşa sokağiında 54 numarada otü: ran posta ve telgraf memur- larından Bay Kadri'ye aid kö- peğin; Müstahkem mevki su- baylarından Bay Cevdet'in İl- ham ismindeki oğlunu ısırmış olduğu Belediyeye — şikâyet edildiğinden, Hıfzıssıhha ka- nununa tevfikan köpeğin ku- düz olup olmadığının anlaşıl- ması için müşahedeye aldırıl- mak üzere bahsi geçen eve Belediye memuru gönderili tir. Kapıyı açan Bayan, köpe- ğin, kendisine değil kiracısına aid olduğundan veremiyece- ğini söylemesi üzerine, memur, köpeğin müşahedeye gönde- rilmek üzere sahibinin Bele- diyeye müracaatı Tüzumunun Bay Kadri'ye bildirilmesini söyliyerek Aayrilmıştır. Ertesi günü köpek Belediyeye geti- riliyor ve usulü dairesinde il- mühaberi kesilerek müşahede- nin yapılacağı müesseseye gö- türmesi ve oradan verilecek makbuz ilmühaberini tekrar Belediyeye ibraz etmesi köpe- ği getirene bildiriliyor. Müte- akip günlerde makbuzun gös- terilmemesinden — hâsıl olan şüphe üzerine tekrar eve me- mur gönderildiğinde - köpek evde görüldüğünden polise ihbar ediliyor ve Emniyet di- rektörlüğü işe vazıyet ediyor. Keyliyet bundan ibarettir. İddia edildiği gibi eve zorla girmek ve köpeği almak söz- leri sarfedilmemiştir. Matbuat kanununa tevfikan ilk çıkacak nüshanızda tavzihini rica ede- i Belediye Reisi Dr. B. Uz Dünkü fırtına Turan'da ik İ işçi azkal- sın boğuluyordu. Lodos fırtınası esnasında görül- memiş bir med hâdisesi oldu. Dün öğleden evvel başlıyan lodos fırtınası, bazı hasaratâ sebebiyet vermiştir. Öğleden —sonra şiddetini artıran fırtına yüzünden med'in de tesirile deniz suları birinci kordon hizasına kadar yük- selmiş, dalgalar birinci kor- lonun yarısını örtmüştür. Kar- şıyakada Fahrettin paşa cad- desi su altında kalmıştır. İzmirle Karşıyaka arasında işliyen körfez vapurları, sefer- lerini güçlükle yapabilmişler- dir. Bu yüzden birçok kimse- ler, otobüs ve trenle Karşı- yakaya gitmeği tercih etmiş- lerdir. Sabahleyin kayıklarla balığa çıkmış olan bazı - balıkçılar, fırtına yüzünden en yakın sa- hile iltica etmişlerdir. Karşı- yaka'da Turan'da bir de kaza olmuştur. Şat üzerinde çalışan deniz amelesinden iki kişi, dalgaların tesirile denize dü- şerek boğulmak tehlikesi ge- çirmişlerdir. Bu iki işçi, müt- hiş dalgalarla boğuşurken bo- ğulmak üzere bulundukları sı- rada kurlarılmışlardır. Karşıyaka, Alaybey ve Tu- ran ile Bayraklı'da bulunan deniz banyoları da hayli ha- sara uğramıştır. Bir aralık devam etmiş, akşam üzeri ha- va açmıştır. Cellâdgölü'ndeki balıklar satıldı Torbalı, (Anadolu) — Ku- rutulmakta olan Cellâdgölü'nün bütün balıkları satışa çıkanl- mış ve bir müteahhide ihale olunmuştur. Gölden çıkacak olan balıkların kilosu müte- ahhid taralından üç kuruşa alınacaktır. Pek yakın bir za- manda tamamen kurutulacak olan bu arazi göçmenlere ve topraksız halka tevzi - edile- cektir. Bayan Leman İlçemiz hâkim muavinliğine tâyin edilen Bayan Leman, * buraya gelmiş ve vazifesine başlamıştır. s TAKVİM Rumi- 1353 | Arabi-1355 2ci kânun 29 Zilkade 29 ŞUBAT 1 : Perşembe İEvkat Ezan Vasat Evkat Ezan Vasat Güneş D35 1,ODakşami2,00 117496 öğle — 6,48 12,20yatsr — 1,32 19,07) send 48 iaeol A Propaganda Fransız harsı ve kültürü, birçok memleketlerde olduğu gibi, tanzimattanberi, Türkiye» de de bol bir alım - satım sahası bulmuş ve bulmak: tadır. Fransızca beynelmilel bir anahtar gibi, birçok mil letlerin kapılarını açarak içe- riye girmiş, yerleşmiş, battâ © milletlerden münevverler çal: miş, zümreler yaratmışlır. ve, sajre., Bugün Yahudi vatandaşlar, Türkçe'den ziyade (Fransızca konuşuyorlar. Keza, Türk ga: zete, mecmua ve kitabına bir santim vermedikleri — halde, Fransız eserlerinin Türkiye'deki baş müşterisi halindedirler.. Halbuki Yahudi ile Fransiz ara- sında, hiçmi hiç, münasebet ve rabita yoktur. Keza, Türk — münevverleri arısında, Fransız edebiyatının klâsiklerini, milyonlarca Fran- sız'dan çok iyi tetkik edip kavramış olanların sayısı pek çoktur. Bir dilin ve bu dille beraber bir kültürün, şu oto- matik ve hâkim nüfuzu, bey- nelmilel münasebetlerde pro- pağandanın neler yapabildiğtük verilecek en güzel misâller- dendir. Herhangi bir kadın, sadece kendisi için giyindiği ve oda- sinın içinde de daima sokak- taki tuvalet ve zarafetini mu- y — hafaza ettiğini söylemeğe kal- karsa, bir yalan karşısında bulunduğumuzu derhal kesti- rebiliriz. Herkes bilir ki, kadın, kendi evinin dört dıvarı içinde, sokakta gördüğümüzden çok, hem de pekçok başka bir sima arzeder.. Vitrin, bu asrın, ce- miyetlerin her yerinde, her köşesinde tesis ettiği medeni ve pisikolojik bir yeniliktir. Radyodan dinlediğimiz, yeni rejim iddiaları ve onların ya- rattıklarını söyledikleri yeni hayat, yüksek teknik ve me- deniyet, çok geniş mülâha- zat hanclerine maliktir. Onlar« da belki hakikat ta vardır. Fakat bu iddialar, tam mana:- sile mahzı hakikat değildir. Rejimler, cemiyetlerin iç ve dışında, teklâma, propagan- daya tâbi bir pazar mataı ha- lindedir. İlim bile pazara in- dirildikten sonra, içtimai, si yast ideolojilerin, kendilerini bu asrın kanunundan müstesna tutmalarına veya - tutabilecek- lerine akıl erdirilemez. Bu iti- barladır ki, propaganda, haya- tın en ileri safında, bir yürü- yüş ve hareketi dünyaya ilân eden kuvvetli bir boruya ben- zer.. Propagandanın, bir milletin manevi tevazu ve kıymetine halel verebileceğini sanmak ta hatadır. Kâr, kârdır. Kaybedi- lecek hiçbir şey yoktur. Bil- hassa hakikatlar üstünde yük- selen bir propağandanın, yal- nız zaruri değil, ayni zamanda gayet tabit olduğunu kabul etmek İâzımdır.. Dünya, bu miHlet ve cemi- yet dediğimiz muhtelif “aile gruplarının - oturduğu büyük çatıdır. Bir ev içinde, bir şe- hir veya memleket içinde, her kesin yekdiğerini tanıması ve karşılıklı temas halinde bulun- ması nasıl ki cemiyet hayatın sok.tabii işliyen bir. kanunu ——