45 221937 Hatay Zaferi ve Manisa- İlların tezahüratı Spilos dagının önünde büyük bir miting aktedilmiştir Manisa, 31 ( Hususi muha- birimizden) — Hatay milli za- feri, Manisa'da fevkalâde par- lak tezahürat içinde tes'it edil- miştir. Saat 15,30da, Cumhu- riyet meydanında bir miting yapılmış, on bine yakın halk mitinge iştirak etmiştir. Uzak yakın köyleren yüzlerce allı mitinge işlirak için gelmişti. Civar köylerdeki - mektepliler bayraklarla, halk ve köylüler parti bayraklarile, büyük bir kalabalık — teşkil - ediyorlardı. Havanın soğuk olmasına rağ- men çok kalabalıktı. Vali Dr. Lütfü Kırdar, ko- mutan Korgeneral Rıza Artun- kal, Belediye reisi Avni Ge- micioğlu; Kültür direktörü Ah- med Naili Özeren, mektupçu Şevki Birsel, daire müdürleri, Ticaretodası ve Borsa reisi ve âzaları, dağcılık ve atlıspor kulüpleri mensupları hazır bu- lunmuşlardır. Evvelâ Moris Şinasi hasta:- nesi başhekimi doktor Necdet çok veciz. bir nuluk irad et- miş, Hatay'ın tarihini anlatmış, Hatay'lıların esaretten kurtul- duklarını - bildirmiş ve dâvâ- mızın Cenevre müda'aasında İngiltere, Sovyet Rusya, Bal- kan antantı devletleri m 8- sillerinin göslerdikleri müza- haretten dolayı memleketimi- zin şükran duygölarını kazan: dıklarını söylemiştir. Çok al kışlanan bu söylevden sonra ilk tedrisat müfettişi Celâl a LAT TU CT a . Alman sulhü.. — .- a— — - Başı 2 inci sahifede - Anlaşılıyor ki bugünkü - silâh Yarışmın önüne — geçmek zamanı heuüz hulül etmemiş, çok silâhın bir harb doğuracağı ve harbın da Balib olsun mağlüb olsun bütün Milletlerin barabisinden başka bir fikri benüz ömümi bir kanaat haline gelme- Miştir. Netice vermiyeceği Buna acımak, fakat bu acı ha- kikati de kabul etmek Tâzımdır. Teferraata cid diğer noktalar: da Alman başvekili oldukça —mü- t©aid düşünceler ileri sürmekte ve hattâ Belçika ile Hollanda'nın bi- taraf ıklarına riayet te tazelemektedir. Ancak iki ana fi- Kir hakkındaki menfi — kanaatleri Meydanda dürürken — bü ines'elele- Tin bugünüü derdine ne dereceye inatımı da adar cevab vereceği muhtacı mü- Lihazadır. Bunlarla - olsa olsa harb Tehlikesi bir müddet için tehir tdilmiş olur; fakat ortadan kaldı- tilmaz, Hamdi Nüzhet Çançar y tarafından da büyük n ehemmiyetini bildiren | veciz bir nuuk irad edilmiş ve alkışlanmıştır. Orta mektep talebesinden bir gencin manzumesini Üni- versite talebesinden Cevad'ın nutku takib etmiştir. Halkın coşkun tezahüratı devam et- miş, mitinge iştirak eden halk, Vali Lüllfi Kırdar'ın ve komu- tan korgeneral -Riza - Arltun- kal'ın önünden geçit resmi yapmış ve dağılmıştır. Atatürk'e, İsmet İnönü'ne ve Genel kurmay başkanı Ma reşal Fevzi Çakmak'a, halkın şükran — duygularını — bildiren telgraflar çekilmiştir. Tezahüratın bundan sonraki kısını Halkevinde geç vakte kadar yüksek bir samimiyet havası içinde devam etmiştir. ni ei ae ea Rus şâirinin Öldüğü günün 100-! üncü yıldönümü 11 Şubat'tadır Moskova, I (AA) — 11 Şubat 1937 tarihinde Türkiye saatile saat 22den 23 e kadar 1744 metred R W | 50 met- rede R .N E 4 metrede R w G 31,23 metrede R A N is- tasyonları büyük Rus Aleksandr. Puşkin ölümünün üzüncü yıldönümü münasebeti k bir radyo konseri neşredeceklerdir. Program Puşkinin - şiirleri üÜzerine muhtelif kompozitör- lerin besteledikleri eserlerden | terekküp eyliyecek olan bu konser esnasıneca izahat Türkçe olarak verilecektir. BORDA Üzüm satışları Çu. Alıcı K.5. 351 İnhisar idare. 6 161 Esnaf banka. 11 75 118 A, T. üzüm. 13 25 79 Alyoti bira. 13 25 $8 Ş. Riza ha. 14 75 13 $. Emin 16 5S0 13 Müftü z. Ah. 11 75 3 Kaptan Nüri 18 796 400151 400947 Zahire satışları Çu. Ginsi K. S. 120 Buğday 6 50 100 Ken. pala. 350 1 Va çavdar | 5 75 K. S. 925 20 25 16 50 13 75 15 17 50 11 75 18 K. S. 6 5S0 350 5 75 | Fırtına Ali | - 70 & — İnşaallah ben de bulu- Türüm ağal — İnşaallah. vet, Petro'nun keyfi yerin. deydi. Vaziyet çok parlak şe- ilde inkişaf ediyordu. Deniz h'bl Osman reise bir çay Azırlamıştı Çayı verirken; 'DN eçtiğin ıyı oldu 'ağa &di- bende bu iş için kasar Aya kadar gelecektim.” M.'. Evet, iyi oldu.. Bu yıl, allah, zeylinler çok iyil! z Allah versin, Allah ver: Ağal. Yazan : Büyük Korsan Romanı a;'-**—'s:/ M. Ayhan, Faik Şemseddin yor, hem de düşünüyordu: Bu bahis nereden - tazelen- mişti?. Petro, tam zamanında gene lâkırdının kutusunu açtı: — Ah ağam ah, senin gü- vey, o kahpeyi de saçından tutup kafasını koparsaydı.. — Neden? — Bu kız, şeytanın ard ba: cağını andırıyormuş. Oradaki korsan, balıkçı kahvehanele- rinde bu kızın methini yapa yapa bitiremiyorlar.. — Cevher mi yumurtlayor- şâiri | ANADOLU Uçmağa dair | — Pazar günü biz sahaya gir- dik, Maçın ilk devresi bitmiş- ti. K.S.K 3, Göztepe 0 Göz- | tepe'nin reisi olan bizim İbra- him, istifi bozmamıya çalıştı amma, ben arkadaşımın vazi- yetinin farkındaydım. Çarça- buk, Göztepe'liler de geldiler. Baktım: Hepsinde şafak atımış, K.S.K ve Altınordulular ise feryat ve tezahüratta berdevam! ( 3-0 ) demek, aşağı yukarı - cepte keklik demekti. Hattâ K.S.K. hların ceplerinde Keklik gaga- ları ve bacakları gözüküyordu. İkinci devrede Göztepe ilk golünü attıktan sonra sahadan ayrıldım. Bir saat sonra Al- sancak iskelesi önünde idim: Bir de ne bakayım; K.S.K. hlar geliyor. Fakat ceplerin- de, ne Keklik gagası, ne de bacağı görünüyor. Şu Kekliğin muzipliğine bakın: Hepsi de birer-birer, K.S.K | lıların cöbinden uçarak Göz- tepe'lilerin cebine girivermiş- ler.. Hani bazı avcılar vardır. Beraberce ava çıkarlar. Bazı- ları çıntayı doldurur, bazıları hava, cıva alırlar ya, K.S.Kla beraber, ava çıkan diğer spor- cular da aynı vaziyette kal- mışlardı. Maamalih, bizim K.S.K'lı çocuklar, çok centilmen şey- lermiş doğrusu: Vapur Karşıyaka iskelesine yaklaşırken onlar, şarkı — söy- lüyor; — Kaf kaf, sin sin sin, kaf sin kafl. Diye bağrışıyarlardı. Sahilde biriken halk ve gençler de bunu bir zafer teranesi sana- rak iskele etrafına toplanmış- lardı. Neticeyi anlayınca hep beraber gülüştüler. Galibiyet, mağlübiyet, her ne olursa olsun, bence, genç- liğin şu noş'esi kâfidır. Ço- çuklar ne yorgundular, ne me- yüs, ne birşey! Bu da ayrı bir bahtiyarlık- tır. Size itiraf ederim ki; ben vaktile mağlüb çıktığımız bir oyundan, suratı dizi yırtılmış, gözü, burnu patlamış bir va- ziyetle &ve girince, annemden, kardeşlerimden, hattâ ağabeğimden alırdım.. Mahallede o gün herhangi bir yanlışlıkla spordan bahseden çocuğa sokakları dar getirir- dim. Bereket ki, şimdi bun- lar yok! Yenmekte, yenilmekte spor- cunun nasibidir! Çimdik — Birincisi çok güzelmiş.. — Surat güzelliğine bakma evlâd!. — Onu, biz öyle düşünü- rüz ağal. Sonra bu kız çok cesur, gözü kara, düşmanına karşı merhametsiz, esire karşı zalimmiş. Yani domuzun hası senin anlıyacağın.. Osman - reis bir kahkaha attı: ST , Ça Hat kalıkri duyduklarınla hemen kendini — Öyle değil Osman reis, benim duyduklarımı sen de duyaydın.. Adam içerliyor val- | lahi.. Dinledim, dinledim, yut- | kundüm, yüttüm.. Öyle alaylı konuşuyor, öyle palavralar sı- hncimı | salıvermişsin. Biz onların ne- | lerini, ne çeşitlerini, ne kah- | ramanlarını gördük.. Aldırma!. | Sayla 5 © İvon Delbos'un söylevi Akvam Cemiyetinin tesir: bu sefer Sancak mes'e- lesinde sabit — Başı T inci sahifede — İngiltere ile büyük sa- mimiyetimiz, küçük antant, Polonya ve Sövyet'ler - birliği ile olan anlaşmalarımızın sağ- lamlığı bizim için hep birer garantidir. Harbe karşı olan mücade- lemizde diğer devletlerin ve bilhassa büyük Amerika de- mokrasisinin de mânevi mü- zaheretini görüyoruz. Hiçbir kimseye karşı durmak veya dostluklarımızı onlara karşı çıkarmak fikrinde değiliz. Bi- lâkis bizim istediğimiz birbi- rine zıt fikir ve menafi blok- larının teşekkülüne mâni ol- maktır. Delbos Hitler'in nutkuna — a— da temas ederek demiştir ki: itler'in nutkunda Fransa'ya 3 | hücum bulunma- uniyetle kayde- Alman'lar ile insaniyetçe derim. bizim aramızda mümkün hiçbir kavga mevzuu olamıyacağını söylemiştir. Bi- zim de fikrimiz ve budur. Fakat dünyada yalnız değiliz. Harbın muhs fazası bizim elimizde olmıyan bir takım umuümi kaidelere tâbidir. - Bu kaidelerin meya: nında muahedelere - riayet et- mek vardır. Delbos, Almanya'nın bir ta- raflı olarak muahede ahkâm- larına karşı yaptığı ihlâl ha- reketlerini hatırlatarak şöyle İzmir Yün Mensucatı Türk A. Şirketinin | Halkapınar kumaş fabrikası Tarafından mevsim dolayısile yeni çıkardığı kumaşlar Sağlam Zarif Ve ucuzdur GEMKELANSENCERL — CAİ Yeni yaptıracağınız elbiseler için bu mamulâtı tercih ediniz Satış yerleri: Birinci kordonda 186 numarada ŞARK HALI T. A. Ş, Mimar Kemalettin caddesinde FAHRİ KANDEMİROĞLU E ĞAM TOTTMARS UC Cü mem ne yapacakmış, zına, sana ve bilmem kime tuzaklar kuracaklarmış.. Osman reis kaşlarını çattı: — Ne dedin, ne dedin? — İşte öylel. — Anlat, anlat!. Masal da olsa dinlemek doğrudur.. — Nasıl anlatayım: Bir sürü şey.. Mariya, hepinizden top- | almağa yemin bu yekün intikam etmiş.. Ölünceye kadar yoldan ayrılmıyacakmış.. — Çok iyi yapar! — Elinden gelirse saldıracakmış.. — El — Evvelâ sizi öldürecekmiş, — Canımı muska ile boğa- zıma asmadım amına, adaya saldırması epiyce alaylı bir iş.. Sonra.. adaya yok kı- | olursa olsun kaçıracakmış.. — Sakın onunla evlene- | cek mi?, Her üçü de güldüler.. — Bilmem orasını reisl. — Haraç mezad satacak galibal — Yok, yok.. Dedi-«koduya kalırsa, kızı gemide hapsede- cek, hergün işkenceler yaptı- | çirkin. Ben dinlerken ne oldu- gumu bilemedim. Ağzımı aç- mıyayım diye dilimi 1sırdım | vallahi.. — Söyle sen, çekinme! — Kızını korsanların kuca- ğına atacakınış.. korsanların kucağınal.. munsifane Hem de has- | talıklı, sarhoş, sefil, kudurmuş oldu. demiştir; Hitler böyle hareket et mekle imzaların kıymetine is- tinad eden itimadı her halde tarsin etmemiştir. Ancak Hit- ler'in nutkunda hattâ silâhsız- lanma hakkında bile müsbet kısımlar bulunduğunu — teslim ederim. Bu nutuk heyeti umu- | miyesi itibarile tetkik olunma- hdır. Biz. gerginliğin izalesi ve mukarenetin tesisi yolunda her türlü: geyreti — sarfetmela âmade bulunuyoruz. Ancak bu başka birisinin aleyhine müteveccih olmamalıdır. Bunu söylerken Sovyetler - birliğini herkes gibi sulha muhtaç olan ve onu istiyen 200 milyonluk bir milleti beynelmilel camia- dan çıkarmak istemekteki isa- betsizliği ve - tehlikeyi — düşü- nüyorum. Nihayet M. Delbos Fransa- nın iptidat - maddelerin daha bir şekilde tevzü işin de teşriki mesaiye amade bulunduğunu, fakat — bunun | harbı beslememesi lâzım gel- diğini söylemiş ve Fransa'nın kat'iyyen sulh azminde oldu- ğunu ilâve ederek demiştir kiz Bu azmin yegâna hududu eğer taarruza uğrarsak kendi- mizi müdafaa etmek ve giriş" tiğimiz taahhüdlere sadık kal- maktır. Amerika Yeni bir enf lâsyonu kar- şılamağa çalışıyor (A.A) Kredilerde yeni bir enflâsyo- Vaşington, 1 — nu önlemek için Eü tedera Reserve Board 1 Mayıs 1937 tarihinden itibaren ihtiyat fe- deral sistemine meesub olan bankaların kasalarında mev- duat üzerinden kanunun aza- mi olarak müsaade ettiği mik- tarı ihtiyat olarak ayırmala- rını kararlaştırmıştır. Federal Reserve kanatine göre, bu tedbir kanunu ban- ka ihtiyatlarını bir milyar 500 milyon miktarında arttıracak ve kredilerin açılması için 500 milyon bir fazlalık birakacaktır. Bu miktar - pi- yasa ihtiyaçlarına kâfi görün- mektedir. yeni kıpkırmızı kesilmiş, gözlerin- den iki kıvılcım fırlamıştı: — Orospul. -Diye bağırdı elime düşerse onu kazığa ge- çiririm vallahi!. Kaltak, bunu hamamda çocuk doğurmak sa- nıyor galibal.. Ah ona bir ha- ber yollamak imkânını bul- Osman reis yumruklarını sık- mış, belini doğrultmuştu. Şim- di ihtiyar Türk denizcisi, genç | bir kahraman gibi canlı ve heybetli görünüyordu.. Petro kendi kendine: — Her Türk böyle ise vay halimize! Diye mırıldandı. — Sonrası var ağal. — Ne gibi? — Damin da nn lüdllk: