Ş ü—f üA0 1 * a ha 22/1/937 Zirai kalkınma Oogramı ANADOLU S ŞON HABERLER İEZ Zirat kal- | Beş sene içinde memlekette 6 bin (#ınma yolunda kombina kurulmuş olacaktır İ Köylü, iyi ve fazla mahsul alabilmesi için en son sistem âletlerle teçhiz edilecektir. Yeni vapurlar ——en -e a— İstanbul, 21 ( Hususi ) — Deniz yolları idaresinin Mer. hattı için inşa ettireceği vapurların, teferruat kısmına aid ikinci plânları da hazır- lanmıştır. Gemilerin inşasıma, ve merasimle Deniz yolları idaresi, Kara- deniz — hattı için alacağı üç vapurun ihalesini de yakında yapacaktır. İdare, buraya gel- miş bulunan Alman, İngiliz, Hollanda, Fransız gemi inşaat şirketleri mümessilleri ile te- maslarına devam etmektedir. Dün, idare merkezinde İn- giliz kumpanyası mümessil ve mühendislerinin iştirakile ya- pılan toplantıda, şimdiye ka- teklifler - tedkik edilmiştir. Bu üç geminin in- şasına da İlkbaharda herhal- M. Blum'la görüştü Delbos; Eden'in nutkundan Memnuniyetle bahsediyor. Cenevre, 21 (AA) — M. Delbos dün gazetecilere be- yanatta bulunarak M. Eden'in Salı günkü nutkunun kendi- sinde iyi bir intiba bırakmış olduğunu ve nütkun - İngiliz İ n Ankara, 21 (Hususi) — Ziraat Vekili Muh- | idaresinin teşkil edilecek kooperatiflere bıra- : Erkmen beş senelik zirai kalkınma progra- | kılacağını, her kombinanın cüz'ü tam halinde .ıığlkkındı beyanatta bulunarak, memlekette | çalışacağını, köylünün iyi ve fazla mahsul ala- ın_ kombina kurulacağı ve bu kombina- | bilmesi için en son sistem fenni zirat âletlerle | kâı"_llç sınıfa ayrılacağını, evvelâ Ziraat Ve- | teçhiz edileceğini, her köylünün toprak sahi- eti tarafından murakabe edileceğini bilâhare | bi olacağını söylemiştir. | ———f 14 » * 14 gü— —— ——— — , Zonguldak'ta (Rusya'da ——— .. .—— .a 5 Atatürk dahili vaziyet — |jnşaata Mera- Ö e. —ai -© * gae — ç î_:nkeılı dikilecek. |Radek ve arka- — simle başlanacak.. guldak, 21 (A. A) — Eonguldak'ta dikilecek Atatürk İdaşlarının muhake- CYkelı_ için Valinin Başkanlı- İnnelerine başlanıyor.| sin ve Marmara b::ı:.kı komısy(.m emrinde ve Riga, 21 (Radyo) — Son | Almanya'da biükm'?'_ 78 bin k_"ş"' lira | haberlere göre Kırgızlar ara- neım_ılı“ll._Heykcl için bey- | sında Sovyet hükümeti aley- H'î mıuıl.ıık.ı ”'I'“k"f' hine bir haraket olmuş ve eğsiz Kelin, büyük — Önderin | birçok kimseler tevkif edil- | pek yakında !;:l'ğ' yaâraşacak ve maden miştir. başlanacaktır. <".u'. !ııvıııımn b““_i" Tür: Ukranya'da da tevkifat de- Ohrî ibya :d“'k bir servet | yam etmektedir, Ukranya Sov- Suz değerini uyur_dı:klın son- | vet lideri Smit ve Kolombenko emzi, q':_m kizi ğutun sanayli | da mevkulflar arasındadır. mlkrî):k Di ı.:eııı ?'Z"g'_ ol Varşova, 21 (Radyo)— Mos- Minİ we F AYA üstün öne- | kova'dan gelen haberlere göre tindeki yen_ırırı:i—k 'UİCdef"Yî' Radek ve arkadaşlarının mu: çe ve Cürkiyenin istik- | y p mesi Cumartesi günü baş: ıı_dekı rollerini ifade ve hyacaktır. hm.“ı edecek kudrette - bir Söylen;lîğine göre bu muha- ?:irll eseri olması istenilmek: | kemede Zinovyef ve 'arkadaş- e e ları muhakemesindeki usul ta- Vekıller ııgyetı'nin kibedilecektir. dar yapılan Lenin'in dul zevcesinin de Um foplantısı evinde nezaret altına alındığı u:"fl: Müfettişler de söylenmektedir. Bunun sebebi de başlanacaktır. Aruı..u...m"du'"' ; de, dul Madam Lenin'in Ra- |W. Eden Paris'te kill yi 2' (Hususi) — Ve- | dek Jehine beyanatta bulun- ı er heyetinin dünkü toplan- muş olmasıdır. il:;nn umümü — müfettişler de Maznunlar arasında, Rusya- :.pr:: e'm_“l"_ ve mü!eîlişlerin nin eski Londra sefirile eski Glkm yi llıerı.nde. görüşmeler | bir komiser, bir komiser mua- e“nş..“" Vekillerin şark vilâ- vini ve bir de umum müdür îı erindeki — seyahatleri hak- | bulunmaktadır. 'nda hazırladıkları raporların- . , Sönl toplantıda —müzakere | — Lizbon'da dildiği bildiril R Bo Ca Bombalar patlatıldı ğ manya-Fransa Lizbon, 21 (Radyo) — Anar- "“'0_1 nazırları Novre'de görüştüler. Cenevre, 21 (Rad, Bie İyo) — M. Delbos ile Romanya hariciye şistlerin koyduğu — anlaşılan bombalardan biri, maarif ne- zareti binasında ve diğeri de radyo istasyonunda patlamış- Tük ı M. All_toneıkıı arasın- | tır. İnsanca — telefat yoktur. z'_’ı_'_ıı'm"'j:lelılldejyıpılın bir | Yalnız radyo — istasyonunun! ç İi b ııkgrî mesail de | tesisalı tahrip edildiğinden,» th.o_"' üzere bütün mes-&|« Lizbon radyo servisleri birkaç ine uzun bir görüş- Te yapılmıştır.) ee T iki bakan arasında tal ir ğ m aşattabakati efkâr görül ANADOLU aA ERL . — Gînılük Siyasal gazete gün için tatile uğramıştır. Bu bombalardan başka, harbiye ğnezaretinde de diğer bir bom- ba patlamıştır. Dahiliye nazırı bu infilâklar dolayısile matbuat mümessil- lerine verdiği beyanatta, bom- baları koyanların, mutlaka-ha- riçten geldiklerini söylemiş, bunların meydana çıkarılması için her türlü tedabire teves- İsül edildiğini ilâve eylemiştir. Mal idhali için Verilen mühlet Altı aya çıkarılıyor. Ankara, 21 (Hususi) — İk- tısad Vekâleti mal idhali için tüccara verdiği üç aylık müh- leti gayri kâfi görmüş ve Ve- killer heyetine müracaat ede- rek, bu zamanın albı aya çı- | karılmasını istemiştir. Bu hu- eteki. kararname bugünlerde İzmir İkinci Beyler _ıç. Halk Partisi binası içinde Ğ l:ıçı.ı: İzmir — ANADOLU elefon : 27176 « Posta kutusu 405 NE ŞERAİ Yallıı 1200, -ıı.s..ı.g ıTı!o üç Yapı, A S00 kürüştür. 'abancı Mmemleketler için senelik 'e Ücreti 27 diradır Her Yıdı_s kuruştur. siyasetinin devamını ve Fran- sız siyasetile olan tesanüdünü göstermekte bulunduğunu söy- lemiştir. M. Delbos şu sözleri ilâve etmiştir: İ “— M. Eden'in nutkundaki demokratlık ruhu da beni çok mütehassis etmiştir.., Paris, 21 (A.A) — M. Eden dün saat 18 de buraya gel- miştir. İngiliz hariciye nazırı Başbakan M. Leon Blum'un hususi ikametgâhında onunla beraber bir akşam yemeği ye- miş ve bunda İngiliz sefiri M. Sir Clerk de hazır bulun- muştür. t Bu mülâkatta, Blum'un Pa- zar günü vereceği söylev mev- zu bahsolmuştur. M. Eden Yugoslavya'nın Paris sefirile de görüşmüştür. Romanya Çekoslovakya'dan harp malzemesi alacak.. Prag, 21 (AA) — Çekos- | lovakya ile Romanya arasında imzaları bir anlaşmaya göre, Çekoslovakya, Romanya'ya 500 milyon kronluk bir kredi aç- aktadır. Romanya bu kredile müteaddid Çekoslovak! firma- larına ve bilhassa Skoda'ya Genç Türkiye, toprağa kıy- metini, çiftçiye hakkını ve mev- kiini veren yep-yeni, canlı ve şuurlu bir hamle yapmaktadır: Zirai kalkınmal! Asırlardanberi, ağanın, be- yin, hazinenin toprağı üstünde tarihi kara sabanın peşine ta- kılarak devirler aktaran ve bir gün olsun başını kaldıra- miyan bahtsız. köylü, şimdi insan, vâtandaş ve efendi ola- rak bu cemiyette terli ve bu- ruşmuş - alnını Cumhüriyetin serin rüzgârına vermiş bulu: nuyor. Şehirlere su veren köy, Şehirlilere ekmek veren köylü, Şehirlere omuz veren köy, Şehirlere altın damlası gibi bir ter içinde saadet, refah. medeniyet veren köylü, Muhterem Bayan, size söy- lüyorum; Size bu konförü, bu lüksü, bu şaşaayı, bu parlaklığı veren köy, Muhterem ve asil Bayım, size de söylüyorum: Evet, size bu tombul ve mes'ud çehreyi, size bu kalo- riferli, hablarla döşenmiş kâ- şaneyi veren köy, artık bir tarihin tozu toprağının arasın- dan asıl yüzü, asıl hakkı, asıl şerefi, asıl hayatı ile dünya yü- züne yeni doğuyor.. Onun, cemiyet saadetindeki hissesi, benden, senden ve hepimizden daha büyüktür. Bunun içindir ki, hükümet, bü- tün kuvvetini ve iktidarını, şimdi onu daha geniş bir ha- yat ve çalışma çerçevesi içinde yükseltmeğe sarfediyor. Muhakkakki bu, cemiyette yep-yeni bir şuurun daha faâl, daha müspet bir nâzım haline gelmesi demektir. İsmet İnönü, Halkevinde müstahsile sual tevcih ederken dinlemiştim. O sual yağmuru altında, bu yeni hamlenin bü- tün enerjisi zaten kendisini gösteriyordu.. — Yılda ne kadar kazanı- yorsun, çoluk çocuğun okuyor mu, bu hesabın içinde elbise vesair hayat masrafların var mı, biraz para aıttırabiliyor musun, borcun ne kadardır, ne zaman ve niçin borç yap- tın, makine ile mi çalışıyorsun, suyun, yolun nasıldır? Diye soruyordu. Böyle he- saplı ve hayata uyan bir sual yığınının, elbetteki böyle ha- yati ve mes'ud bir neticesi olabilirdi.. Orhan Rahmi Gökçez TAKVİM Rumi 1352 Arabi 1355 2ci künun 09 Zilkade 09 İkinci kânun 1 9 3 7 | cileri, onların patronl Yahudilik ve Jân)_m kiflrm İrlk, milliyet ve din bakı- mından Yahudi! Şimdiki Yahudi aley';ıtarlığmm hakiki se. bebleri ve Dr. Necati Kemal'in fikirleri Almanya'da, Filistin'de, Le- histan'da, Yunanistan'da, hattâ İtalya ve Amerika'da Yahudi- liğe karşı muhtelif sistemlerde bir mücadele açılmış bulun- maktadır. Ve bu mücadele devam edip gitmektedir. Dün, Yahüdi'liğin tarihi, dini ve ırki | onun saf ve riyasız dini mür- | | vasfını nasıl telâkki ettiğini ve | bu mücadele hakkında ne dü- şündüğünü anlamak için, ge- çenlerde Almanya'dan dönen ve esasen ihtisasını Almanya- da yapmmış ve sosyal bilgiler üzerinde de çalışmış bulunan Karşıyaka Sağırlar, dilsiz ve körler enstitüsü müdürü dok- tor Necati Kemal'i gördük.. Doktor, fikirlerini bize şöyle anlattı: — Almanya'da yahudilerle yapılan mücadelede yardımcı kuvvet, yani mânevi kuvvet, irk nazariyesidir. Alelünum Sami ırkları, cenub — ırklarımı daha doğrusu — koyu — renkli ırkları aşağı irk telâkki eden, yahud ettiren yeni dâvâlar, esas itibarile tam ilmi bir ma- hiyeti haiz değildir. Yahudi denilen zümre sami bir ırk olmaktan ziyade dünyanın en eski şehirlisi olmak - itibarile şehirlilikte, yani burjuvazide esas olan iş ve iktısad dalâ- verasının en büyük aklı ereni olması itibarile iktısadi reka- Betin doğurduğu kinlerden ve ârazdan mütevellid bir nefre- tin hedefi olsa gerektir. Yahudilik deyince iki şey hâtta üç şey hatıra gelebilir: 1 — İrk itibarile Yahudilik, 2 — Milliyet itibarile Yahu: dilik, 3 — Din itibarile Yahudilik. Mücadele edilen bunların hangisidir? Irk itibarile Ya- hudi, tamamile sami olan bir gruba mensuptur. Bu grubun nereden başlayıp nerede bittiği henüz tesbit edilememiştir. Cenub'tan, Hindistan'dan, Çin şimalinden, İran üzerinden geldikleri, Asur, Mezopotamya, Suriye, Filistin, | Arabistan, Mısır, Habeşistan ve hattâ Alrika içlerine kadar yayıl- dıkları söylenebilen bu geniş ve kalabalık ırk, heyeti umu- miyesile itham edilemez, Yahudi milliyetine gelince; Yabudilik aslâ bir milliyet de- gildir. Yahudilik, muayyen bir tesanüdü ifade eden ve bu tesânüdün remzlerini taşıyan bir nevi ticari emniyet dininin ismidir. Hattâ semavi bir. din ol- mak itibarile de yahudiliği, faraza, islâmlık ve hıristiyan- hk gibi tam manasile saf bir ilâhi din sırasına koyamayız. Budizm gibi, Brahmanizm gibi dinler arasında da onun yeri yoktur. Hattâ bütün zanların hilâfına olarak İsa'yı çarmıha gerdiren müessir, yahudilerin kendi dinlerinden başka ve ileri bir dine karşı duydukları kin ve kıskançlık değildir. Eğer Nasıriyeli Mesih Kudüs'e ilk girdiği gün mabedin etra- fındaki küçük - tüccarları dini ve mukaddes eşya satan tefe- ları olan | leketler için, iktısadi politika Sayfa 3 — seydi pekâlâ son bir yahudi peygamberi ' olarak kalacak ve yaşıyacaktı. Yahudilerin İsa'ya ihaneti, yeni bir peys gamberin doğusundan değil, şitliğinin kendi iktısadi men- faatleri aleyhine bayrak açmış olmasından doğuyordu. Yahu- dilik dininde Allah yahudiye sıhhat, selâmet, bilhassa para / itibarile yer yüzünde zengin hâkimiyet vadeden bir kuv- vettir. Bu itiburla yahudi dini, bir ticaret parolası gibi o asırların geniş ve korkunç em- niyetsizliği içinde uzak ve mahsur diyarlarda serbestii ti- careti temin eden ve her yerde kendisine emin bir dost, gü- venilir bir banka bulabilen, bulmağı temin eden bir mes- lek idi. Adeta masonluk gibi birşeydi. Yahudiliğin bir milliyet ol- madığına misal, Türk ve Arab yahudilerinin de yer yüzünde mevcud bulunmasıdır. Sonra — yahudilikle mücadele yeni bir şey değildir. Pek eski zaman- lardanberi — birçok milletler, ticari rekabetin tevlid ettiği huüsümetle yahudilere hususi bir antipati duymuş ve on- ları imhaya çalışmışlardır. Me- selâ Roma'nın Kartaca ve Kudüs'le olan mücadelesi ay- ni şeyden döğar, Kartaca 'da sami ırktır. Fakat Kartaca'lı yahudi değildi. Bununla be- raber Kartaca da Roma'nın karşısında bütün Akdeniz ti- caretini elinde tutan bir kuv- vetti. Kartaca mahvolduktan sonra Kudüs de tahrib edil- di. Bulunduğu muhite sür'atle — intibak eden kendi dindaşları arasında gayet kuvvetli bir tesanüd vücüude — getiren ve | kendinden gayrisini yabancı ve ecnebi telâkki eden ve ta- rihin binbir. faciasından kur- tulub müdafaainefs için akla gelmez binbir — zekâ ve hile eserleri yaratan — yahudiliğe * karşı, vakıa bu hususu biraz tabif bulmak kabildir. Fakat düşünmelidir ki, — bütün bu, menfi ve hattâ en süfli görü- len bu yahudiliğe has karak- teristik delâletler, onun yaşa- mak ve ayakta — durabilmek için binlerce — yaptığı menfi mücadelenin tabii bir netice- $idir. Almanya'daki mücadele, çok geniş ve şumullüdür. İlk mek- teplerde, hattâ anormal mek- teplerde bile irk nazariyeleri geniş bir mânada ve tabii rejim cephesinden çocuklara öğretilmektedir. Fili sahada Yahudilere karşı yapılan hare- ketleri, birarz mübalegalı ol- makla beraber — gazetelerde okumaktayız. Resmi vazife vermemek, Milli müessesatta kullanmamak, Yahudi firma- sına karşı halkın rağbetsizliğini teşvik etmek, ilh. Gibi hare- :ketler bu mücadelenin içinde- Edir. Hülâsa ve netice şudur ki: Yahudilikle mücadele bir ırk mücadelesi değil, bazı mem-