M 20/1/931 Malaga hükümet erkânı Cenuba doğru çekiliyor Havaların fena gitmesi yüzünden Madrid cephesinde nisbi sükünet vardır Salamank 19 (A.A) — Ba- zi müşahidlerin cenub cephe- sinden — bildirdiklerine göre lâga zimamdarları Ameria şehrine doğru çekilmektedir. ü kıtaat dün Marbelia ile arasında yarı yol olan Fuengirola istikametinde ileri h""kelleıiu devam etmişler" dir. Ayni zamanda âsi gurub- lar Antekueradan Malaga is- ametinde Sierra De Abdala- Cis tepesine doğru ilerlemek- irler. Londra, 19 (A.A)— Deyli Telgraf gazetesinin Perpinyan- dan istihbarına göre Valansiya hükümetinin elindeki toprak- larda kıtlık tehlikesi baş gös- fermiştir. Katalonya'da köylü- baskınlarla — mücadeleye Mecbur kalmaktadırlar. Barse- lon zimamdarlarının son gün- lerde ekmek — dükkânlarının önünde yığılan halkı dağıtmak İçin itfaiyeye müracaat mecbu- Tiyetinde kaldığı bildirilmek- tedir. Avila, 19 (AA) — Endü- lüs'de askeri harekâtın inkişaf etmekte olduğu şu sırada Mad- Fid cephesinde havanın fena gitmesi dolayısile nısbi bir sükünet hüküm sürmektedir. Endülüs'de general Lucipo- dellansın kumandasında bulu- nan âsi cenub ordusu Mala- ga'ya doğru ilerlemektedir. Ma- ga'nın zaptı bu havalide emin bir deniz üssü bulmuş olan hükümet filosunun ric'a- tını intaç edecektir. General — Lueipodellanonin ordusu bilhassa filodan yar- dim gören makineleşmiş bir takım müfrezelerden ibarettir. Birkaç gün evel Cebelüttarık- tan hareket eden bu müfte- zeler 30 kilometreye kadar ilerlemişler ve Malaga'ya 40 kilometre *mesafede bulunan Manilla Estepona ve Marbella ku'_b.ılflnl ellerine geçirmiş- ı"d"'_— Cenub ordusunun ha Lt_!r&ıne ne tayyareler ne de üyük çaplı toplar iştirak et- mektedir. Bu itibarla bu ha- reket bir nevi müstemleke har- bi mahiyetini almaktadır. Paris, 19 (AA) — Eko la:d:î: glz_etcıilson zaman- R Mhuüriyet İspanya'sına giden gönüllülerin !îir l?,ıncıinî Yazıyor. 21 kânunuevvel 1936 - dan 2 kânunusani 937 ye kadar 700 kişi Fransa'nın İspanya hududuna gelmiş ve3 kânunu- Fı döndü. Du- i, kan kızıl v ng:d*hmı temasını dü- -i ini ne gü BüRl le Yazıklar olsun ki şimdiye ka- dar larkına varmamışım! Diye mırıldandı. Bir çeyrek saat sonra Türkiye'ye gidecek olan geminin - sahile uzatlığı le-lm tırmanıyorda. Yorgun, İk ve müteessir bir W'ııhnııqtıAğı;— < rtına Âİ l u; ii ROPBIII Eomanı Yazan : bakmek | saniden 7 kânumusaniye kadar 700 kişi Perpiuyan'dan geçe- rek İspanya'ya gitmiştir. 11 kânunsani'de bamba imâlinde mütehassıs 25 İngiliz Perpin- yan'a gelmiş ve bir otobüsle Barselon'a yitmiştir. Londra, 19(A.A) — Deyli Herald ve Niyuz Kronikl ga: zetelerine göre ademi müda- hale tali komitesinin dünkü toplantısında İspanyol altını üzerine ambargo konulması mes'elesinde noktai nazar ih- tilâfı belirmiştir. Paris, 19 (A.A) — İspanyol cumhuriyetçileri tarafından ki- ralanan ve geçen Cumartesi günü yiyecek yüklü olarak âsilerin ablokasını delmeğe teşebbüs etmiş olan Kabosil- leiro vapuru dün Sen Nazare dönmüştür. Roma, 19 (A.A) — Haber verildiğine göre İtalya'nın gö- nüllüler mes'elesi hakkında İagiliz notasına vereceği ce- vap bugün veya yarın tevdi edilecektir. İyi haber âlan mahleller İtalyan cevabının Sovyet no- tasıda dahil olduğu halde diğer devletlerin cevaplarını nazarı dikkate alacağını bes yan etmektedirler. Soövyet cevabi. — Roma'da umümiyetle gönüllüler mes- elesindeki İngiliz teşebbüsünü ağlebi ihtimal akamete uğrata- bilecek mahiyette telâkki edil- mektedir. Diğer taraltan öğrenildiğine göre İtelyan notasında Valans hükümetini kendi saflarında döğüşen bütün ccnebileri İs- panyol - tabiiyetine kabul et- mek hususundaki — emirneme- sinin İngiliz teklifinin husulü- ne ciddi bir mani teşkil etti- ği kaydedilecektir. Moskova, 19 (A,A) — Sov- yet'ler birliğinin İngiliz nota- sına verdiği cevap hakkında <tefsiratta bulunan İzvestiya ga zetesi ademi müdahale siyasa- sının Sovyet hükümeti için daima kabule şayan olmuş ve; olacak bulunduğunu ve ancak bünun filen tahakkuk etmesi, yani âsiler lehindeki faşist mü- dahalesine nihayet verilmesi meşrüt olduğunu bir kerre daha kaydetmekledir. Macar - Fransız Ticaret müzakereleri. Paris, 19 (A. A) — Macar heyeti bugün Finans Bakan- lığı ile Tecim —muahedesinin müzakeresine devam etmiştir. e ei dleli M. Ayhan, Faik kaşlı, beli hançerli biri duru- yordu. Bir Arap gibi giyin- mişti. Yaklaştı selâm verdi. Karşısındaki onu dikkatle süz- dü. Arapça; — Hayir ola ne istiyorsun? Dedi. Petro Arapça bil- miyordu. Yunanca konuşmağı- da doğru bulmamıştı. Sözü Tü'ku açtı: — Size birşey yalvarsam! Dedi. Karşısındaki kaşlarını kaldırarak haytetle ona baktı: — Ulan sen Türk'müsün be? 'din ; Havacılık Evelki gün akşam üzeri, Türkkuşu — şubesinin açılma merasimi yapıldı ve C. bröve- sini bitirenlere diplomaları ve- rildi. Ben de getiçleri doya doya alkışladım.. O dakikada neler düşün- düm bilir misiniz: Bir vakitler göklerde uçmak ancak rüyalara mahsus bir keyfiyetti. Ben de sık-sık, gök- lerde uçtuğumu görür ve sa- bahleyin uyanınca rahmetli büyük anneme, anneme bun- ları anlatırdım: — Büyük adam olacaksın, muradlara ereceksin! Diye rüyamı tâbire kalkar- lardı.. Şimdi artık rüyalar bi- rer hakikattir. Üstümüze geri- len mavi gök, sanki insan oğlunun oturduğu evin tava- nıdır. Evin, toprağın yüzü ta- ban, gök yüzü de tavan!. Rahmetli ninem, sokakta yürümesini bilmezdi.. Şimdiki genç kız. göklerde uçuyor.. Amnelerimiz sokakta çarşaf- larının peçelerini - bile idare edemezlerdi. Şimdi kadınlar otomobil, tayyare, motör ida- re ediyorlar.. Ayaklarımız yavaş-Yavaş yer- den kesilmektedir. Merdiven kullanmadan yedi kat göğe çıkmanın zevkine erdik.. Yas kında izdivaçlar gökte ola» caktır. Yakındaâ balolar, kön- serler göklerde verilecektir. Asmma, bazan bu balolarda şârap ve şahipânya yetine has lis insan kanı kullanılması ve konfeti, serpantin yerine de bomba sallanması muhtemel- dir hal.. * .. Yağmur yağıyor.. Sokaklar gene berballaştı.. Kahvehane- lerin bulanık camlarının arka- sındaki insan gölgeleri, sanki pusuya yatmış avcıları andırı- yor. Rehavet kemiklerimizi geriyor, — sinirlerimizi - ayâğa kaldırıyor. Otobüste bir çocuğa bakı- yorum: Yünlülere, kürklere sarmış- lar yavruyu.. Belli ki, kibar ve zengin evlâdı.. Annesinin arkasında da bir hizmetçi oturuyor. Yav- rucuk nezle olmuş. Burnu aki- yor, sıksık öksürüyor.. Başımı çeviriyorum. Otobü- sün dışında bir çöcuk dâha görüyorum: Sırtında ne kürk var, ne de yünlü.. Hattâ, ceketi ve hattâ ayakkabısı bile yok.. Suların kaptansın galibal — Heam kaptan, hem de mal sahibi. Mâdemki Türk'sün, ne işin var buralarda? — Sorma rois, sormal.. Beni bir Mısır'lı reis kandırdı. Ge- misinde çalışmak — için aâldı. Meğer bu adam, korsanmış. Yolda her lana çıktı.. Ben de hı:;'ııpmîılduımîdim. Tam Üüç yıl bu denizlerde dolaştım. Karın tokluğuna uşak- lığın çeşidini yaptım., Nihayet canımdan bıktım. Gemi on beş gün evel buraya uğramıştı. Gizlice kaçtım. O gün bugün aç, sefil dolaşıyorum, bizim memlekete gidecek bir gemi bekliyordum. Kime baş vür dumsa iş vermedi. Demir gibi bir gencim. Namusluyum, ka- ANADOLU düıııe' Göering K riye geçti Göeringin Roma seyaha- ti bir hava paktı doğurdu — Sonu Tinci sahifede — | ile Sovyetler birliğini uzak- dikten sonra bu sabah Napoli'ye hareket etmişlerdir. Paris, 18 (AXA ) — Roma mülâkatları ne gibi bir netice | verecek, Alınanya bir dörtler ' misakı veyâ müstemlekelerinin iadösi rhukabilinde İspanya'ya karşı takip ettiği siyasetten vazgeçecek mi? Fransız matbuatı bu hususta biribirine uymıyan mütalealar yürütmektedir. Matin gazetesinin Rotüa mu- habirine göre, Göering ile M. Mussolini İngiltere tarafından evvelce tesbit edilen bir dört- let misakı projesini tetkik et- mişlerdir. Eko-Dö Paris gazetesinin Londra mühabiri İtalya ile Al- manya'mın kat'i bir ademi mü- dâhale siyaseti talep etmeğe karar vermiş olduklarımı ve | birliği - Valansiya yardım —etmeğe Sövyet'ler hükümetine devam ettikçe gönüllü sevki- | yatını menetmeğe razı olmiya: caklarını bildirmektedir. Esasen İtalya İspanya'da bir Sosyalist hükümetinin teşek- külüne muvafakat etmiyecektir. Diğer — cihetten M. Adolf Hitler de İspanya'ya kârşı ta-, kibettiği — siyaseti terketmek için vesile arıyacak ve bu fir- sattan istilade ederek Alman müstemlekelerini geri almak için pazarlığa girişecektir. Figâro gazetesinin Roma Müuhabiri şu- satırları yazıyor: İtalya ile Almanya, İngilte- te ile bir itilâf zemini bak mağa gayret ediyorlar. İtalya ritalinin İspanya'da sol cenah müfritleri hariç olmak - üzere bütün siyasi temayülleri temsil eden bir millt cephe hükü- tmetinin — kurulmasını — kabul edecekleri zannedilmektedir. Övr gazetesi bu — hususta diyor ki: Roma'nın takibettiği gaye İngiltere'nin yüzüne gülmek ve Sövyetler — birliğini — Avrupa manzumesinden dışarı atmak- tır. İtalya ile Almanya'nın ce- vapları şartı muallak, Lond- ra'ya karşı mültefit ve Fransa HL TERZARIN ArAPT LANI LREĞAN TULNATI içinde atlıya, sıçrıya oynıyor, şen — kahkahalar — savuruyor.. Herkesle » eğleniyor, tabiatle, soğukla, yâğmurla, alay ediyor.. Ne öksürüğü var, ne de nezlesil. Acaba bu iki çocuğun va- ziyetinde tabiatin bir müvaze- ne ve âdalet kanutü mu — hâ- kimdir, ne dersiniz?. Çimdik Kaptan işaret el — Şöyle, yakın gel bakayım. Petro tereddütsüzce yaklaştı. Rolünü ©o kadar meharetle oynıyordu ki, hiç bir kimsenin | şüpheye — düşmesine — imkân yoktu. — Evlât, ne diye kalkar, bihmediğin insanların gemisinde iş tutaraıni. 4 — Cahillik!. Cahillik ağam! — Şitmdi, he istiyorsun ba- Ki — Ne olursunuz, yalvarırım size, beni yurduma götürün.. — Sen nerelisin? — Bergama'lı! — Ben, havaya göre belki Midilli'yi, belki İzmir'i, belki de Çandarlı'yı tutacağım.. Sonra nasıl gideceksin? — Elbette bir kervana ka- | sevap i Taştıradak mahiyette olâcaktır. Dörtler misakina - gelince, bu misakın akdinden evel İtalya'nın arzusu ile bir Ab man-İngiliz Mmüvakkat anlaş- ması yapılacaktır. İspanya'da ise son Rotma atılaşmalarının maddi bir delili olmak we Hitler ile Mussolini arasında kararlaştırılan son faaliyet plâ- ni hakkinda efkârı umumiyeyi dâha 'geniş mikyasta tenvir etmek üzere hâarb yeniden canlanacaktır. Le Pöpülsire gazetesi de şunları yazmaktadır: Roma'nım, Berlin'in ve Liz- bön'un cevaplarına hâlâ inti- zar ediliyor. Fakat bu üç fa- şist hükümet Büyük Britanya- nin teşebbüsüne engel olmak isteseler dahi bu tamir edil- mez bir hareket —sayılmaz. Çünkü bir kere daha tekrar edelim, Londra ile Paris kat- iyetle isterlerse ademi müda- hâle ve köntrol işlerini temin etmek kabil oluür. Le Jour gâzetesinin Cenevre muhabiri de M. Hitler'in 30 kânunusanide söyliyeceği bir nutuükla Fransa'ya bir iktisadi işbirliği teklif edeceğini kay- dettikten sonra Fransız Sov- yet muahedesini Almanya aşıl- maz bir mania olarak telâkki ettiği için bu teklifin siyasi sahaya intikal edemiyeceğini tasrih etmektedir. Paris, 19 (Radyo) — Gaze- telerin verdiği malümata göre Almanya ile İtalya arasında Göering'in bu ziyareti esnasında bir hava pakb yapılınıştır. Roma, 19 (ALÂ ) — Yarı resmi — salâhiyettar — mahliller M. Göcring ile M. Mussolini- nin mülâkatları esnasında ha- vacılıktan bahsettikleri ve Fran: ko'nun zalerinden sonra tees- süs edecek İtalyan, İspanyol münasebetlerile meşgul olduk: larını bildivmektedirfeıı. Bu mahfiller İspanya har- binin İtalyan tayyareciliğinin Alman tayyareciliğinden üstün olduğunu isbat ettiğini iddia etmek ve Haziran 'anlaşmala- rile — kararlaştırılan — İtâlya ile Almanya'nın havacılık sahâ- sındaki işbirliğinin teknik sa: haya da teşmil edileceği ileri sürülmektedir. M. Göering'in M. Mussoli- ni'ye Berlin'le Burgos atasın- daki mütekabil - taahhütlerin mahiyetini açıkça anlattığı öz- renilmiştir. Bu taâhhütlere göre İspanyol madenlerinin istihsa- lâtile Almanya'nın Franko'ya gönderdiği harp malzemesinin bedeli kısmen ödenmiş ola- caktır. iyeceksin. Hazreti pey- gamber sana bu denizlerde her zaman yardım edecek, Ben de senin gibi bir müslü- manım, Gâvur - illerinde, tezil ve sefil olmıyayım, beni kur- tar allah aşkınal Günde bir avuç altın verseler artık dur- mak istemiyorum. Reis, sakalını — swvazlıyor. Hem gözucu ile Petro'yu tet- kik ediyor, hem de düşünü- yordu. Petro'yu, —güçlü, ayni zamanda namuslu yiğit olarak görüyordu.. — Bergama'da kimlerin var? — Yalnız bir anacığım!. Bâşka kimsem yok..: Onca- ğız da ben giderken o kad, ağladı ki!, P. — Adın ne? Müstafı kuvvetli, bir | ben kendimi zavallılara çok acırım! Filistin tahkik heyeti Paris'de yüksek hayat gene ivelveleler içinde kaldı: Muzikhol yıldızı, muzikhol kraliçesi Miş- tenget evleniyor, diyel Paris halkına, cihanın dört köşesinden kopup gelen kese ve imidesi şişkin, *Belki de kafası boşl- Bir sürü insana, avuçlarımı patlatan; her şeyi unutturan bü kadinin evlenmek hakkı yoktuydu ki, bu kadar velvele koparılıyor?. Müzikhol - kraliçesi muhabirine: — Evet, tam... 65 Yaşında olduğumu — saklamam; - fakat her #zamandaa dâha genç ve daha.icâzib-bu: luyorum; - kalbim de samimi bir hayat eşi için 18 yaşındaki kızın kalbi kadar heyecan ve hararetle çarpıyor! Demiştir. Paris'in hayreti işte Muzik- höl yıldızının bu 65 lik olmas sından doğmaktadır. Fakat, bilmem ki, Paris bu hayretinde biraz haksız.. Çün- kü onün evvelce Sara Bernar'ı vardı; hayatının sonuna kadar Vualâ Adeseme çarpanlar| Herdem tazeler! Lâ danı o Kamelya'da, - gençi ; ve güzel Magrit Gotye rolünü *Filininde yaptığı gibi- yapmış durmuştur. Sara Bernar, herdem taze- lerin şaheseridir! Madam Rejan da gene Pa- ris'in bir herdem tazesidir; güzellik enstitülerinde -Büru- şukluklardan — kurtulmak - için ameliyat yaptıra, yaptıra- gös — beği koltuğunun altına gelen Sesil Sorel de böyledir! Muzikhol kraliçesi Misten- get'in Vüalâ mühabirinc: Greta Garbo'nun N — Evet, doiı:mık Ve ço- cuğumun kız olmasını Çok iss — — terim! Dediğini de okuduğum ta- man bu 65 liğin Muzikhol sahnesinde bir sürü budala önünde göbek atmâsını, kuca- gında bebe taşımasından çok — az garib gördüm, döğrüsü! Ve... Güzellik mâtahini 65 yaşında satmağa, kucağında çocuk taşımağa — yeltenen bu —— F.B. -Başı 1 inci sahifede- Filistin — hükümeti, — gida maddelerindeki — fiat tefflini endişe İle takibetmektedir. Kudüs, 19 (AMA — Filis- * tin hâdiseleri hakkında ted- kiklerde bulunan İngiliz heye- ti bugün son toplantısımı ak- detmiş ve tahkikatına nihayet vermiştir. Reis biraz daha düşü — Evlât, gel seninle yapalım.. ir iş v — Ne gibi ağam! YA — Benim gemiye tayfa ya- zayılm senis b — Olur amma reis, bir kere —— memleketime, anama uğramak işterim.. — Olur, o da olur.. Bura- dan Çandarlı'ya veya İzmir'e çıktık mı, sen yola düşer, gi- — der, ananı görürsün.. Ben her Balde Midilli'ye;de . ağryacas Çi ğım, Çünkü gemiyi kalafattan geçirmek lâzım. Bazı yerleri aşındı, bozuldu, çatladı. Mi- dilli'de tanınmış, usta gemi- ' ciler var, onlar bu işi yapar- "lar.. Sen ananı gördükten sonra, — Midilli'ye gelir, beni bulursun. * — Anladın mı? * Kti S0