Kızılordu tankları Londra, 15 (A A) — Sav- yet'lerin Çekoslovakya ordu? ve idaresine Fnüfuz — ettikleri hakkında Alman gazeteleri ta- Çiftçilerimizin borçları 937 haziranında ilk taksit verilecek.. Ankara, (Gectikmiştir) . — Ziraatı koruma ve - genişletle — için 1337 - 1341 senesi Ma- liye, Ziraat ve İksad Vekâlet- leri büdçelerinde açılan fasıl: larda çiftçilere tevziat sesna- sında yapılan yardımlardan doğan borçların “taksite bağ lanmasına ve faizlerinin affına dair olan kanun lâyihası baş- vekâletten Kamutaya —sunul. Muştur. Bu hususta ilk haberi Vermiştim. Kanun lâyihasına göre çift- — $iler borçlarını, >beş müsavi taksitte — ödiyeceklerdir» İlk taksit 1 haziran 937 de öde- hecek, diğerleri de birer sene fasıla ile tahsil edilecektir. — * Kanunün mer'iyete gireceği tarihe kadar geçen zamana aid faizlerle borçları kısmen Veya tamamen daha evel öde- Miş olanların faizden doğan Zamanında vermiyen - borçlu için kanunda müeyyide mev- Cuttur. İmtina tarihinden iti- 'aren borç muacceliyet kesbe- decek ve tahsili emval kanı- Tuna göre tahsil edilecektir. leı_&uıdın başka Ziraat Vekâ- l Yazan : H7 . » biraz ilerideki kah- daldı. Köşede biri, çalıyordu. Çubukların man, mavi bir sis halinde — kahvenin Sökmüştü. Herkes gay- W Petro'da plânını ak için düşünüyordu. Iıılıvenın üstünde Burada kimsesi ı orada yatardı. "!cı. kolu- sakat kalmış, ları affedilmiştir. Taksitini | lıyıldı, geveze bir Alman 'iddiası asılsızdır — Rusya Çek ordusuna nüfuz etmemıştır Londra bu neşriyatın arkasınd ve emsali adamlar Çe_koslovakyaya taarruz gıbı glz. Iı bır maksad aoruyor rafından yapılan nrşnyıt üze- rine İngiliz diplamatik maha-$ fili Prağ'dan aldıkları selâhi- yettar ve bitaraf malümata istinad ederek Alman iddia- larının tamamile esassız - ol: duğu kanaatını izhar etmekte- dirler. Birçok Sovyet zabitinin Çek ordusu kadrosuna alındıkları Hakkındaki haberlerin deayni derecede esassız olduğu söy- Tenmektedir. Çekoslavakya'daki komünist faaliyetinin diğer demokratik memleketlerdeki faaliyetin ayni olduğu parlâmenter ve siyasi sahalarda normal bir şekilde tecelli etmekte olduğu - tasrih edilmektedir. Bu itibarla selâhiyettar ma- hafil Alman matbuatının neş- riyatı karşısında bazı endişe- ler beslemektedir. Bü mahafil hakikata istinad etmiyen bu neşriyatın bir taktik neticesi olmasından korkmakfadırlar. Sahne ariistleri Böynes-Ayres, 15 (Radyo) — Arjantin, Almanya ve İtalya ile sahne arlistleri hakkında bir uzlaşma yapmıştır. Karlin'de yangın , Prağ, 15 (Radyo) — Karlin de bir benzin deposu yanmış ve bir kişi ölmüştür. killer heyetine geçen orman kanunu teşkilâtının asrileştiril- mucibesi ve baremin ilk ü üç dere cesindeki memurlara Ankara- da ev kirası verilmesi hakkın- daki kanun lâyihası da kamı- M. Ayhan, Faik l — Palikayim «dedi - gene | İ düşünüyorsun gene somurtu- yoarsun! Sonra kulağına cğıldı — Bir kadın i için vallahil.. Bir servet için - ise, o - talih bizde yok.. Evlenmek istiyor- suı:l açık söyle bana, kızdan kadından çok bir Budalk-olmab ğ Hele Panayot reisin kızına abayı yaktınsa hapı - yuttün demektir. Hap değil, demir İeb].:hı, ığııı knlıy-kolıy ılı- azaın T Ayhan, Faik Şemseddin ÜS M ON DSNT mey, tarafından hazırlanıp Ve- | taya gönderilmiştir. bitti? Fırtına Ali E-n’ EE Rorsan Eomım ANADOLU Iİngiltere-Iİrlanda müna- Claude Farrer Arl:ııdı:ımız Orhan Rahmi Gökçe evelki gün Claude Farrer denilen bunak, pinpon Fransız edibinib Türkiye “aleyhindeki bir yazısı dolayısile paçavra- sıgı çıkarmış.. Doğrusu ya, ben bilmiyor- dum: Meğer İstanbul'da onun na- mmha açılmış bir cadde bile varınış. Bu ne gaflettir, a ca- nim; bu ne gaflet? Güya Türk dastu. olarak tanınmış bir ada- mani adını bal keseden kendi caddelerimize takıyoruz ve on- dan sonra takye düşüp kel görününce istirded muamele- sine başvuruyoruz. Piyerloti denilen herif de onun bir eşidir.. Herikisi de birer kutuptur ki, bir caddeye dcğı! bir tutam. toprağa bile Yonların namıni vermek, düpe düz milli bir cinayet, milli bir gaftır. Yavaş yavaş, berşeyin ko- kusu çıkıyor.. T Bizim dostumuz, ancak biziz. Biz, bize dayanırız. Bizden olmıyana güven et- memeliyiz. Çünkü, Ümmidi. vefa eyleme her gaha dagalde Çok hacıların haçı çıktı ziri bugalde.. İkinci mısram manası ma- lâm: Birçok hacıların koltuğunun altında istavroz çıkmıştır. Halk arasında bir “Mülâbazat,, ha- nesi hikâyesi vardır, bilirsi- niz. Bu, halktaki'ihtiyatkârlığın- bir ifadesidir. Birisini fazla methedince hemen: — Dur canım, mülâhazat hanesini biraz açık bırak! Derler, biz ise, bü Fransız yadigârların mülâhazat hane- lerini bol keseden #oldurmu- şuz, Türk dostu, diyip geç- mişiz. Zamanla herşey. anlaşı- liyor amma faide çi?.. * * Bir doştum bana sordu: — Sancak mes'elesi etra- fındaki fikrin nedir? — Halledilmiş, bitmiştir! Dedim.. Yüzüme hayretle baktı: — Amma yaptın -Dedi- ya- hu, müzakereler yeni bışlıyor_ ve Cemiyeti Akvamda içtima mesi hakkındaki kanunla esbabı| etmek üzeredir... İsrar ettim: — Bitti *Dedim- bitti. Hıl ledildi © mes'ele! -— Anlat bakalım, — nasıl metelik verecek göz yok... Petro, güldü: — Haydi - dedi - toparla şalvarını, ben başka şeyler düşünüyorum.. Herkes dağıl | dıktan sonra konuşuruz. — Olur, zaten bu akşam başka misafirim de yok, Ge- miden aşırdığın bir şey varsa, ben saklarım, hiç korkmal. Arkadaşlara da tenbih et, benim anbarımı şeytan bile bilmez. Ertesî ııbıh, büyük bir ka- yık, Yunan sularına hareket ediyordu.. Bu kayık yolcaları içinde Petro'da - vardı. Kayık yelkenlerini açarken, karşıdan, Mariya'nın küçük ve beyaz bir ınendılle kmdııını ulııılıdı- Londra, 15 (A.A) — Do- minyonlar bakanı M. Malkol Makdonald bu sabah halen Londra'da bulunan — Irlanda serbest devleti başkanı M Dö Valera'nın nezdine giderek kendisile uzun müddet görüş- müşlür: Gazetelerin bildirdiğine gö- re müzakerat hükümdarlık ma- kamında vukubulan tebeddül münasebetile haleldar — olan Irlanda serbest devleti ile im- paratorluk arasındaki münase- batın yeniden tanzimi üzerinde cereyan etmiştir. Lönürür 15 AA —i7 Öğü renildiğine göre M. De Valera ile Malkol Makdonald arasın- daki konuşmağa Irlanda'nın Londn 'daki fevkalâde komı mülâkatı » Başı | inci sahifede kındaki şaylalar - yalanlanmamıştır. Ba itibarla İspanya hukkında itii- haz edilecek — mütekabil vaziyet naktai bazar tcatisinin yegâne ol- masa bile başlıca mevzuunu teşkil etmektedir. İtalya'nın tavasant teklifi mes- elesi İtalyan siyast mahafilinde he- nüz hiçbir akie uyandırmış değildir. Roma, 15 (Radyo) — İtal- yan gazetelerine göre İtalya hükümeti Londra ile Berlin arasında yeni bir' uzlaşma te- misi için mutavassıt rolünü oynıyacaktır. Berlin ve-Londra - arasında bir uzlaşma esası temin ettik- ten sonra, İtalya hükümeti Paris ve -Berlin arasında da ayni şekilde bir uzlaşma te- minine çalışacaktır. Roma 15 (Radyo) — Ge- neral' Göering bugün Kidonya tayyare mektebini — ziyaret et- mişve Dük d'Aust ile görüş- müştür. General Göering tay: yare mektebini büyük bir dik- — Biz buna karar verdik mi, vermedik mi? Yok Suri- ye'liler böyle demiş, yok Fran- zz efendi şöyle demiş, yok Milletler cemiyeti şöyle buyur- muş. Nemelâzım bize onlar? Biz kararı çoktan verdik ve mes'ele de halledildi. — Peki bu —müzakereler niçin? Ş — © da bizim temiz kalb- liliğimizden.. İşi dostça başar- mak istiyoruz da ondan.. Yok- | sa, atı alan, Üsküdar'ı çoktan geçti. Çimdik Artık denize açılmışlardı. Hava biraz biçimsiz kaçmıştı. Epice Fırlına yidiler ve sab- landılar.. Bu akşam — karanlı: ğında Pire limanına damirle- mişlerdi. Petro'nun — burada tanıdığı çoktu. Evvelâ sahilde biraz dolaştı, :ııııleıı dikkatle gözden gı İki Venedık bir Mısır, ibir Cezayir gemisi vardı.:. ketlerine geçıyoflırdı Yalnız | Cezayir — gemisinin İstanbul'a gideceğini tesbit edehbildi.. Derhâl lıyhlınndın birine sordu: —'Ne vâkit gidiyorsunuz, nereden geçeceksiniz! — Yarından sanra hareket edeceğiz. Midilli'ye, Çandar- hya, da uğnyacağız. İlküç gemi, kendi memle- | sebatı düzeliyor M. De Valera'nın Landrn’dîz*Dominyor. lar bakanı ile görüşmesi devamdadır seri ile Irlanda dışişleri ba- kaplığı yüksek memurlarından M. Duhlin de iştirak etmiştir. Bu mülâkat burada çok iyi bir tesir bırakmıştır. Mülâkat Londra ile Dublin arasında yeni bir iyi münaşebetler dev- resinin başlangıcı olarak — te- lâkki edilmektedir. | Londra, 15 (Radyo) — 1r- | Tanda cumhuriyeti reisi M. De Valera, Londra'dan Dublin'e avdet etmiştir. M. De Valera müstemlekât bakanı ile yap: tığı müzakereler hakkında he- )| yanatta bulunmamıştır. Maa- mafih bu mülâkatın Irlanda ile olan ihtilâfların halli ve bir tecavüz mukavelesinin akdi ile alâkadar olduğu söylen- mektedir. M. Mussolini--G., Göering mühimdir katle ve bütün - teferrüatına kadar gözden geçirmiştir. Roma Valisi bugün Kapi: tol'da general Göering'e ve madamına bir ziyafet verecektir. Berlin; 15 4Radyo) — Ge- neral Göcring'in İtalya'ya yap- tığı ziyarel hasebile bütün Al- man gazeteleri İtalyan-Alman dostluğu Jlehinde —makaleler neşretmektedirler. Alman gazetelerine göre iki devlet arasındaki dostluk - ve uzlaşma gün geçtikçe kuvvet bulmaktadır. Frankforter | t “General Göcring'in Roma istasyonundaki istikbal mera- siminde M. Mussolini'nin de hazır bulunması, iki devlet arasındaki dostluğun ne kadar büyük olduğunu göstermek- tedir. İtalya - ve Almanya, hayal veya muhal üzerine değil, müsbet esaslar üzerinde müş- terek bir siyaset takib etmek- tedirler. Arada imzalanmış veya ya- zılmış bir mukavele olmasına rağmen, iki devlet” mesaisi arasındaki ahenk ve tesanüt şayanı dikkatlır, Demekte ve - İngiliz - İtalya Akdeniz uzlaşmasından'da şu şekilde bahsetmektedir: İngiliz - İtalyan Akdeniz uz- laşmasının İtalya'yı Almanya: dan uzaklaştırdığı hakkındaki neşriyat tamamen manasızdır. Berlin ve Roma, sade İn- giltere'yi değil, Fransa vesair rilip ağzından öpmemek için kendini zor tuttu ve: — İşler iyi başlıyor! Diye söylenerek - ilerledi.. Karanlıkla sahildeki evlerden birinin kapısını çaldı, içeriden ebir genç kadın sesi duyuldu: — Kitm 0? — AçI — Sen kimsin!, Kim olacak Despini, benim | Petrol —Petrol... Ah Petrom.. sen, sen hal.. - Ve kapı açildı, kolları, göğ: sü açık, genç, güzelce bir ka- dın gözüktü. Petro'nun bağa- zına şarıldı.. — Haşgeldin Petrom!. — Hoş bulduk. Hani an- men, höni Vasiliki ve höni Vasiliki ve kardeşin | ye HN solmıyan bir nüfuz ve hâki- OARMDRN C TECE GU :wbllerı de ayni şekilde uz- Sayfa $ h Adeseme çarpanH Bayan Ruzvelt! Kadınların umumi hayata iştirakindenberi cihan idare- cileri üzerinde de ferdi kadın nüluzu artmıştır. Vâkıa kadın, tarihin her devrinde fakat sadece güzellik ve zekâvetile birçok hükümdar ve cihangirlere hâkim olmuş- tur. Son zamandaki kadın nü- fuz ve hâkimiyeti eski hâkimi- yetten Çok başkadır. Çin diktatörü Mereşal Şan- Kay-Şek, dağrudan doğruya zevcesinin nüfuz ve tesiri al- tında hareket eder. Bayan Şan -Kay-Şek, bü- tün Çin'e hâkim olan üç heni- şirenin . birisidir. Bu nüluzu, yüksek bir tahsil ve kııbılıyet— ten doğmaktadır. Bugün, Birleşik Amerika'nın. ikinci defa olarak cumur re- isbğini yapmakta olan Mister Ruzvelt te eşinin nüfuzu al- tındadır. ve bu nüluz, muzir miyettir. Bayan Ruzvelt, şimdi - Bir- deşik Amerika muharrirler ce- miyetine daimt aza kaydedil.- mek - teşebbüsünde bulunmuş ve bu teşebbüs, bir lupııı neticesi değildir; cp iyi bir ev kadını, en iyi bir zevce olan Bayan Ruzvelt iyi bir mu- harrirdir. 1932 senesindenberi Ame- rikan gazetelerinde kucak do- Tusu- makaleler neşretmiş ve her yazısı alâka uyandırmıştır. Epice zamandanberi bir Alman gazetesine de “Benim günüm,, başlığı altında her gün bir fıkra yazmaktadır. Mister Ruzvelt'in umumi si- yasetine fazla sulhperverlik şiârı her halde “ Yuvanın dişi kuşunun,, eseri olsa gerektir. anıız ııoollıinsd'; Paris, 15 (AA) lav- lar ıneı:lııı kanunlar komisyo- nu gönüllüler hakkındaki pro: İeyi ittifakla kabul cetmiş ve suçun tekerrürü takdirinde aza- mi cezanın yani bir sene ha- pis —mahkümiyetinin — tatbik edilmesine 9 reye 14 rey ile karar vermiştir. laşmıya davet etmektedirler. Roma, 15 (Radyo) — Al- manya hava nazırı ve Prusya başbakanı general Goenng. bugün stadyomu gezmiş ve | müteakiben akademiyi ziyaret etmiştir. General Göering, aka- demi talebesi tarafından hara: retle karşılanmıştır. Roma, 15 (Radyo) — ma belediye reisi, M Göering şerefine bir öğle zir yafeti vermiştir. Bu zi ıfme P Müssolini ile diğer tılyııı nazırları hazır bulunmuştur. Genç kadın boynunu büktü: — Annem çoktan öldü. Altı ay var belki.. Seni ne kadar özlemişti. Kardeşlerim cho N los'a gittiler.. İ — Peki, sen yapa-yalnız mı — kaldın?. — Hayır, kocamla hldııı amma.. n — Kotanla mı?. S_en © lendin mi yoksa?. Ayol, hi haberim yok. , Güya kuıl çocukları olacağız.. can nerede? — On gündür eve gelmi- yor. Nefret ettiğim bir adam. Hırsızlıkta — yakalamışlar.. o kadar bayağı bir herif ki Pet- ro sorma!.. Hem de sorma, ne ,kadar çirkin bilmezsin.. Üstelik ihtiyar da. e