Pedagoji ve Diktatörler.. K. Ö, Elime geçen (Monda llustre) nin sayfalarını dalgin dalgın çeviri- © yordum... — İlk bakışta gözaları bazı resimler vardır ki, muvaffakiyetini ya At- teye, veya son derecede mükemmelleşen fotoğraf tekmiğine boqln / dürlar. Bunlar, yalmız resimle ifade edilen bir hikâyenin belâgati kadar ganlı, hareketli ve düşündürücüdürler. e İşte Frantıs mecmuasında gördüğüm iki ayrı resim de, üzerimde Böyle bir tesir yaptı. Ve altındaki yazıları okumadan, muharririnin ne — demek istediğini anlar gibi oldua. Bu iki fotoğraf, dünyayı iki kavgacı zümreye ayıran zihniyeti tem- — Wil ediyordu: İşte pu, ufak Japon çocuklarına aid olub sert ve haşin bir dhipliı altında: K —“Biz istikbalin tehlike unsaruayuz!..,, — dirarak Roma usülile selâm veriyorlar... / kildu gibi! Diğeri de, İspanyol halk cebhesi çocuklarını gösteriyordu. Babaları- — min yıkamadığı içtimai vizamı yıkmağa ahdetmiş gihi, onlar da yumruk. Tarını havaya kaldırmışlardı. Birbirinin tamamen zıddı olan ve başka başka meksadlara göre ye ilen bu çocuk graplarını, bugün için birer japon oyuncağı gibi eğ- lenceli telâkki etsek bile, yarının en haşin ve merhametsiz harbini ya- Pacaklarına şüpbe edilebilir. mi?.. —— Hedefleri, birbirinden ayrılmış bu çocuk kümelerine içim sızlıyarak | bir defa daha baktım. Hayatlarının en mes'ud çağında, kendilerine pek Cetken öğretilen bu oğır hizmellerin mündenı anlamamış gibi yüzlerinin çocuk saffetini bâlâ muhafaza ediyorlardı. Fakat yarın?.. Him, öniversite, çocuk ruhiyatı, Pedagog bu imanzara karşıtında ne '_İıı' bilmem?.. Fakat Frantız muharririnin söylediği söz şudur: * Artık herşey bitti!.. Eskiden çocuk yaşı, hayatın en mes'ud çağı telâkki edilirdi. Şimdi hükümetler, askerlerden mürekkeb alaylar vücu- de getiriyor. Yevruların “Matara,, için emziği, “üaiforma,, için kundağı “gerketmesi icabediyor, » v., Tosanlığın nereye doğra gittiğini anlamak için, çok düşünmiye ba- get yoktur Kakiden neş'eli kahkahalar, masum yuramazlıklar bir suç eğil, bir hak diye kabul edilirdi. Gülen, oymyan çocuk, wtırabımızın bir tesellisi idi. Şimdi ise, tabiat kananlarının bahşettiği bu ruht ve fiziyolojik hak. ri bile inkâr ediyoruz. Der gibi ellerini havaya kal- Tıpkı — İtalyan'ların Balilla teş- . uecıııııyı kaparken, bilmem neden aklıma (Mussolini) nin nutukları “geldi ve kendi kendime düşündüm. — Acaba İtalyan diktatörü hesab ettiği 8 milyon askerf kuvveti içinde a (Bambino) lara sayısı nekadardır?.. V) ) h AA *” Cihanın dört köşesinden -isterse cüzamlı olsunl- müş- teri celbi de fena bir iş değil! Kralın kurbanı Sabık Kral Sekizinci Ed- vard'ın istifası mes'elesi etra- findaki neşriyat hâlâ devam - Yemek kitabı... Amma — köpekler için.. Fikir hürriyetinin bir ada- nın — keyfine bağlı olduğu ) , erde gazetelerin başmaka- i, bir. vakitler Popolo D' ıgueteımde olduğu gibi OA tes ziraatinden bahsederler!| ediyor. ci, “Almanya'da bütün İngiliz gazetelerine göre, ler hükümetin malıdır; Gloçester'de — bir gömlek direktif haricinde bir | fabrikası sahibi olan Mister Corç Vilyams Breyo isminde bir adamcağız, radyoda kra- hn veda nutkunü dinlemiş fa- kat okadar müteessir olmuş- tur ki, radyodan ayrıldıktan birkaç dakika sonra ani ola- rak ölmüştür. Krallık bizce çok fena bir şey, bu adamcık da krallık kurbanlarından bir zavallı de- gil mi?, Vatan Vapuru Dün — Mersin'den gelmesi beklenen denizyolları idaresi- nin Vatan vapuru, yolda fazla ir yazı yazılamaz; Tolisto- kitabları bile külhanlarda Fakat bir Alman pro- köpeklerin ve hayvan- aşçılığına aid bir kitab pek garibdir!. Alman- ada canlı bahtiyarların en köpekler geliyor de- ki hattâ bir de “Kö- kadınlar kulubü, de Hıdımlık kanunu Ja 'da da mecburi ha- kanunu konmuştur. Bu in mucibince saralı, buda- çtice fırtımaya maruz kalmış ve gece at aya'da yapılan son bir | S* vakte kıd_ır gelememiştir. la araştırmasınde 150,000 | YaPurun bugün gelmesi bek- lenmektedir. yetmişte biri ya deli ahmaktır. Riyedejaneyro hukomcıı. ıiıllefınde güzel ve ha- bir yerde miskin ve cü- mahsus - bir gazino ğ karar vermiştir. Daha sahilde tel örgüler ve n hendeklerle tecrit edil- Yeni senenin ilk fena günleri başlamış — bulunmaktadır. Siyasi yaziyette tehlikeler çoğaldığı gibi husust hayatta da vaziyot böyle- dir, Ticaret işleri ve aile hayatı bugün mübim — sarsnlılar geçire- ceklerdir. drüiş bir kısımda asri bir ga- Si 'B:fî::*'ı“kkm“';::i faka olacaklardır. Bugün E: o, | P1|'l' :" Haa Yü H ğcek öicaklar li aa. al ıelln 'ecek ve cihan cü- || sam bir terbiye altında büyüt- Gİ için en güzel bir İ| mek lâzımdır. dülâfiş K ük aa TE M di >o - S î—ı[ n in ve cüzamlılar Buga" doğ“cnk 5 kahvehanesi. çocuklar.. Türkkuşu — Şubesi açılıyor —— . ——— Şimdiye kadar 35 Genç yazıldı.. Evelce yazdığımız gibi Türk- kuşu şubesinin önümüzdeki hafta açılacağını haber almak- tayız. Hava kurumu İzmir şu- besi bunun için hazırlıklarını yapmaktadır. Bu şube açılır açılmaz geçen sene İnönü'nde C. brövesi almış olanlarla ye- ni kaydedilen Üüyeler nazari derslere başlıyacaklardır. Şimdiye kadar 35 genç ya- zılmış, bunların dördü bayane dır. Yazılan gençler peyder- pey Askeri hastanede muaye- neye sevkedilmektedirler. Mu- ayenelerin hitamında ameli ta- limler için Ankara'dan mual- lim ve plânör, paraşüt gönde- rilecektir. İnönünde muvaffa- kıyet gösteren talebelerin brö- veleri gelmişti. Bunlar mera- simle uçuculara verilecektir. Yeni kulüb binası yapılıncıya kadar tedrisad, Türk Hava ku- rumu merkezinde verilecektir. Ameli talimler ise Halkapı- nar'da yapılacaktır. Paraşüt kulesinin yanında yaptırılması tasavvur edilen kulüb binası için plânlar umumt merkeze gön- derilmiştir. Umumi merkez ka- bul ettiği takdirde kulüb bi- nası yapılacak ve bu binada ümumi toplantı salonu kitapa- ne vetalim heyeti için odalar ayrılacaktır. Yukarı mahalleler için bir ana lâ. ğım yapılacak Şehid polisler âbidesi par- kından başlıyarak ve Karakapı caddesini takiben Melez dere- sine kadar olan yolda büyük bir ana lâğım açılmaktadır. Belediye; yukarı - mahallâtın sularının Melez çayına akıtıl- masına yarayacak olan bu ana İâğım için 18,000 lira sarfedilecektir. Değirmendağında Bir tur yolu yapılacak Belediye reisi doktor Beh- çet Uz, dün Karşıyaka'ya ğgit- miş, çocuk yuvasını ve Soğuk- kuyu'daki Yamanlar gazino- sunu gezmiştir. Değirmendağı busene baş- tan bışı ağaçlandırılacak, da- ğın etrafında çamlarla muhat bir tur yolu hazırlanacaktır. Burada; , Ada'da olduğu gibi Merkeblerle mehtaplı havalar: da tura çıkılacaktır. — Yolun mohtelif yerlerine kanapeler konacak, sarmaşıklarla örtül- müş küçük küçük Pergolalar vücude getirilecektir. Cezalandırılanlar Muhtelif semtlerde otuz sey- yar sütçünün sütleri Belediye- ce mu3yeneye sevkedilmiştir. Bundan başka 21 kişi yer- lere tükürdüğünden para ce- zasına çarptırılmıştır. Yeni Neşriyat Havacılık ve Spor Türk hava kurumu tarafın- dan çıkarılmakta olan bu gü- zel mecmuanın 182 nci sayısı da çok zengin münderecatla intişar otmışar Oknrlınmıu hvıiyı ederi,; $ Ankarapalas önündeki feci otomobil kazası Arabacı Satılmış kendi hatası yü- Zünden ağır surette yaralandı Dün Kemeraltı civarında Kaymakam Nihad bey cadde- | *inde feci bir otomobil kazası olmuş, bir otomobilin çiğne- diği genç bir arabacı başın- dan ağır ve - tehlikeli surette yaralanmıştır. Yaralanan ara- bacı Osman oğlu Satlımış adındadır. Kazayı yapan da Manisa'lı Mehimed oğlu Mus- tafadır. Kaza, arabacının dik- katsizliğinden ileri gelmiş ve şu süretle olmuştur: Şoför Mustafa'nın idaresin- deki 160 numaralı taksi oto- mobili; içinde Amerikan Kız kolleji namına bir cenaze ihti- faline iştirak için iki kız talebe, bir çelenk ve mekteb kavası bulunduğu halde Kaymakam Nihadbey caddesinden hükü- mete doğru gelmektedir. O sırada arabacı Satılmış'ın ida- resindeki araba da seyrüseler talimatnamesine aykırı olarak tramvay rayları üzerinden iler- lemektedir. Arabanın arkasından bir tramvay arabası gelmeğe baş- layınca arabacı, arabayı sola almak istemiş, o sırada gene tramvaya muvazi olarak gelen 160 sayılı otomobille karş lış- mıştır. ÖOtomobil, hayvana ve hayvanı yeden arabacı Satılmış'a * çarparak Satılmışı çiğinemiştir. Hayvan da yaralanmıştır. Otomobilin tekerlekleri, ara- bacının başı üzerinden geçti- ğginden zavallı arabacı kendi hatasının kurbanı -olarak teh- likeli surette başından yara- lanmış ve yerden kalkama- miştır. Hâdise, bir ânda civar- daki halkın oraya toplanma:- sına sebebiyet vermiştir. Ya- ralı arabacı, hemen memleket hastanesine kaldırılarak tedavi altına abnmıştır. Hâdise tah- kikatına müddeiumumi mua- vini Rüşdü Uskent tarafından el konmuş ve şoför Mustafa tutulmuştur. Müddeiumumilikçe belediye makine mühendisile seyrüsefer âmirliğine derhal hâdise münasebetile tetkikat yaptırılarak rapor alınmıştır. Bu rapora göre arabacı, seyrü sefer talimatnamesine göre Aarabalara mahsus yer haricinde arabasını sürmüştür. Hâdiseye arabacının dikkat- sizlik ve tedbirsizliğinin sebe- biyet verdiği anlaşılmış ve şoför şahidlerin isticvabından sonra — serbest bırakılmıştır. Adliyece — tahkikata devam olunmaktadır. Arabacının ya- rası çok ağır ve hayatı tehli- kededir. Gürültü yok! Otomobillerde alı- nan yeni tedbirler. Gürültüye mani olmak için alınan tedbirler arasında oto- mobillerde saksofon ve diğer gürültülü ses çıkaran aletlerin kullanılması yasak - edilmiş, elle - sıkılmak — süretile (Vak- vak) diye ses çıkaran lâstik armudlu aletler kullanılması belediyece — kararlaştırılmıştı. Bazı otomobillerde el yerine elektirikle işliyen, fakat sesi çıkaran aletlerin de kullanıl- ması muvafık görülmüştür. Âyin maz- nunlarının tahliye talepleri reddedildi.. Bulgurca köyünde şeh Ha- lil'in idaresinde yapıldığı söy- lenen âyin hakkında ikinci sorgu hâkimliği tarafından tah- kikata devam edilmektedir. Mevkuf bulunan dokuz maz- nun, dün müddeiumumiliğe bir istida vererek tahliye talebinde bulunmuşlardır. Müddeiumumilik, — tahkikat henüz tamamen inkişaf etme- miş olduğu için tahliye talebi- nin reddini istemiş ve sorgu hâkimliği de talebin reddine karar vermiştir. Çayır Tohumu Vekâlet 500 kilo gönderdi Vilâyetimizde hayvan yemi olarak çayır yetiştirmek üzere Ziraat vekâleti İzmir ziraat müdürlüğüne 500 kilo yonca tohumu göndermeği kabul et- miştir. Bu tohumlar, sulak arazi sahiplerine parasız ola- rık dığıtılıuk ve hıyvıııye- , Torbalı'da Mustafa'yı yara- lıyanlar yakalandı. Tarbalı'nın Çengele köyün- de Ali oğlu nalband Musta: fa'yı öldürmek kasdile yaralı- yan, ayni köyden Koca Ali, Bekir oğlu Mehmed ve Hüse- yin oğlu Cemal, jandarma ko- mutanı Gayyur Hayri'nin gös- terdiği alâka sayesinde mey- dana çıkarılmışlar ve yakala- narak cumhuriyet müddeiumu- misine teslim edilmişlerdir. Asayişi temin etmek husu- sunda büyük muvallakıyet gös- teren jandarma komutanı Hay:- ri'yi ve karakol komutanı üs çavuş Veysel'i takdir ederiz. Göçmenlere Tohumluk buğday Satın alınıyor .. Romanya ve Bulgaristan'- dan getirilerek vilâyetimizde iskân edilen göçmenlere to- humluk buğday — dağıtılmak üzere bütün kazalarda tohum- luk satın alınmağa başlanmış- tır. Göçmenlerin iskânı için İlkbaharda yeni köy inşa edi- lecek yerleri tesbit — için de tedkikler yapılmaktadır. Ekmek Yükseldi. Ekmek fiatları dün yeniden 10 para daha — yükselmiştir. Fırınlarda birinci nevi”ekmek 10 kuruş 30 paraya satılmak- tadır. Üç ay mahküm Genç bazı kadınları yabancı erkeklerle birleştirmiye vasıta- lık eden Zihni asliyeceza mah- lmne:ıııe venlıııııtı _Zıhnı, mü- 7/1/987 Hh . . Ne istiyorum A. |. Kültür İki arkadaş konuşuyorlardı. Karşıdan konuşmaları beni de alâkalandırdı. Kendilerini ta- nımadığım için sözlerine ka- rışmadım, sadece dinledim. Fakat konuşmalarını değerli buldum. Biri daha gençti ve düşünebilen bir kafaya malik olduğu sözlerinden anlaşılı- yordu. Arkadaşına sordu: — Bu dünyada ne istediği- mi bilir misin? Arkadaşı düşünmeden ce- vap verdi: — Herkesin istediğini sen de istersin. — Yâni? — Yâni, herşeyden önce zengin olmağı, her istediğini yapacak bir #servete sahip bulunmağıl. Diğeri: — Fakat -cevabını verdi- zenginlik insanı mes'ud etmi- yor. Bunu iyi bir vasıta saya- rım. Fakat her gayeye götü- ren bir yol değil. — Maddi Servete kavuşmaktansa manevi servetleri kafamda toplamağı tercih ederim. Çünkü birile (Maddi servetle) bugünkü ha- yatın bütün maddi şeylerini temin mümkündür. Fakat di- gerile insanlığın bütün * heye- canlarına kavuşmak - kabildir. Hayat, güzel olduğu, insan güzel heyecanlara kavuştuğu vakit sevilir. — İhtimall.. İstediğin bir kadına kavuşmak mıdır? — Evet, bu akla gelebilir, Fakat beni çok işgal eden bir mevzu değildir. — Bir cihan seyahati? — Hayir, çünkü bunda sa- dece görgüm artar. — Konforlü bir ev? — Değil. Kulübede de çok zaman saadet vardır. — Huzursuz bir kalbe ka- vuşmak? — O da değil, fakat bunu da ihmal etmem isterim. —O h.ılde söyleyiniz. Ben bir insan gönlünde yaşıyan berşeyi saydım. Şimdi siz söyleyiniz: — Yok, bulunuzl — İtiraf ediyorum, madım: Çünkü söylediklerimin hiç- birini beğenmediniz. Sualleri soran en sonra; — Sizi müşkülâttan kurta- rayim, dedi ve sualinin cevabinı verdi. — Hayat yolunda en çok istediğim şudur: Samimi olabilmek. Oldu- ğum gibi görünebilmek. İçim- den geçen herşeyi söylemek.. bunlar görünüşte pek tabi, pek sade - isteklerdir. Fakat biraz ciddi ve derin düşüne- cek olursak bunların ne en yüksek servetle, ne en güzel kadın vasıtasile, ne de mevki ile temini mümkünü olduğunu anlarız. Hayatta en sade oli arzu- lar, hareketler hakikatta en güç ve en az yapılması kabil olanlar, hattâ hiç yapılamıyan- lar değil midirler? Ben başkasile değil, kendi- sile samimi olan insana bile dünya yüzünde çok az rastla| madım, İnsanin en büyük ıstırabı ise keııdı ıııınhln ıle haıd bula-