— iştirak etmek Sıyaset »Aşk Edebi, Tarihi, macera romanı Hanri vereceği cevabın fev- kalâde ehemmiyetini bildiği jiçin bir müddet düşündü; fa- “ kat Lüsi'ye verdiği vadı da düşünerek: — Maalesef, dedi. söyliyemiyeceğim! Bu ismi Polis müdürü ile mareşal | Rondon bir daha birbirlerine bakıştılar: Mareşal genç zabi- tin Paris'e geldiğinden çok az zaman sonra korkunç bir sev: da macerasına - tutulduğunu takdir ediyordu. biraz daha narak: — Babanızın en samimi ve yakın bir dostu olduğumu unutmayarak suallerime cevap | vermenizi isterim. Pek fazla | kapıldığınızı gördüğüm bu kadını Paris'te mi tanıdınız?. Dedi. — Evet: — Erkânı harbiye heyetine iltihaktan sonra mı? — Evet, Mareşal hazretleri! — Her halde hususi bir şekilde tanışmış olacaksınız. Çünki sizin bu münasebetinizi ÖE bu kadını bilca yokbur! — Evet: Mareşal hazr&tleril — Mazisi hakkında ancak kendisinin size söylediklerini biliyorsunuz samıyorum> Hak- kındaki kanaatınızı - takviye €eden bir şey yok demektir! — Birçok defalar hıssiyatı- nin ulviyet ve samimiyetini | tecrübe ve müspet netice elde Gttim. ; — Hissiyat, çok defa insanı yanlış yola sevkeder, yanlış kanaatlar husule getirir. Hele üç hafta içinde bu kadar şid- | det kesbeden bir muhabbet, | insanı hakikatlar karşısında Kör kılabilir. Dosya hakkında | bundan şüphe etmiyor mu- — Sunuz? — Hayir. Asla! — Bu kanaatınıza ben de isterim — fakat — korküyorum ki meşhur serseri kadınlardan birisine kapılmış — bulunuyorsunuz. İr, Mareşalın son sözleri, genç T xı:ıxbışı da, yüzüne çarpılmış — bir kırbaç darbesi tesiri hu- sule getirdi. Ve, karşısında bu — sözleri söyliyenin Fransa'nın “mareşalı ve Harbiye bakanı - olduğuna bile ehemmiyet ver- miyerek, hemen yerinden kalk- tı; topuklarını birbirine vura- — rak selâm vaziyeti aldı, elini — bâaşınâ götürdü ve: — Mareşal: hazretleri, sev- dığım kadının bu suretle tah: ANOLU Günlük siyasal gazete Sabip ve başyazganı Haydar Rüşdü ÖKTEM Ümumi neçriyat ve .yazı işleri lefon: 21:6 Pıııı kutasa 405 ABONE ŞERAİTİ X !ım'ı:oo altı aylığı 700, üç biğr aylığı 500 kuruştur. Yakancı memleketler için senelik abone dereti 27 liradır Her yerde 5 kuruştür || 114 Bakla Bunun - için * mülâyim davra- | [ Ç. Alıcı 82? WEME kir edilmesine tahammül ede- mem! Dedi. Artık sinirlenmeğe başlıyan Mareşal, bu vaziyet üzerine tavur ve lisanını değiştirdi: — Müsyü, size şimdi söy- lediklerimi — tekrarlarım. Ve emin olduğum bu hal üzerine. kendi vaziyetinin mesuliyet ve ! vehametini bilmek istemiyen bir gençle münakaşa da et- Vmek istemem. Bu kadınır is- mini hemen polis müdürüne bildirmenizi emrederim! Dedi. Bu sözlerin vakıa Hanri | üzerinde tesiri çok büyük oldu; Hanri'nin kalbi şiddetle çarp- mağa başladı; fakat buna rağmen yine: — Bu ismi Dedi. Mareşal, acıyarak: — Rica ediyorum, bu mu- halefetin*feci akibetlerini dü- şününüz. — Düşündüm, Mareşal haz- retleri. Bir kadının ismini le- kelemekten ise, divanı harb huzuruna bir maznun - sıfatile çıkmağı tercih ederim! Mareşal Rondon ayağa kalk- tı, kollarını göğsüne çaprast koyarak: — Pekâlâ tam bir ahmak gibi hareket ediyorsunuz! Ne- rede ve nasil tesadüf edildiği malüm olmıyan ve ne idiği belirsiz bulunan bir kadın için büyük bir askeri şerefini ayak- lar altına almak centülmenlik değil, ahmaklıktır! Bu suretle, harb ve şeref meydanında ölmüş kahraman bir babanın adını da İekeliyorsunuz. Sizi bir defa daha düşünmiye da- vet ediyorum! Dedi. Mareşalın bu daveti Han- ri'yi fevkalâde bir surette mü- | teessir etti. Fakat Lüsi'nin te- | siriüzerinde hâkim idi. Bu kadını kaybetmemek - endişe- sile, babasının şerefli adını da hemen unuttu ve kat'i bir kararla: - Herşeyi düşündüm ve hesapladım; bu kadının ismini vermek benim için mümkün değildir. Ne arzu ederseniz o suretle hareket ediniz! Mareşal, büyük bir hiddetle emirberlerinden - birisini ça- ğırdi. ve: — Kumandan Golilffeti bana gönderiniz! Emrini verdi. Pek az sonra, Goliffet, ma- reşalın önünde selâm durdu. Mareşal: — Merkez — kumandanına söyleyiniz, bir ihtiyat zabiti ile dört posta neferini, yüzbaşı Buagemon'u hemen Şerş-Midi hapishanesine götürmek üzere | hazır. bulundursun! Yüzbaşı l Buagemon bugünden itibaren' divamı harbe verilinceye kadar benim emrimle mahbus kala- çaktır. Dedi. söyliyemem | — Sonu var — Üzüm satışları: Ç. Alıcı 40 Vitel ve şüre. 9 2ç Zahire satışları: K. 5.. K,S. 53S 4315 9 25 1646 Buğday 292 Kumdarı — 4 50 16 B.pamuk 41 4 50 241 | n ANA! Çımdık!er Ban yoda şehir Venedik'i bilirsiniz; tarihin meşhur ve güzel bir şehridir. Sakakları yoktur. Adacıklar üzerinde kurulan evler, çarşı- lar ve şehir, muhtelif köprü- lerle bağlanmıştır ve bu köp- rülerin altından sular akar. Halk daima Gondol denilen bir nevi sandalla dolaşır. Hattâ bu gondolların şarkısı bile vardır ki, yılda bir gece î'ıpılın meşhur Venedik eğ- lencesinde binlerce kişi tara- fından teganni edilir. Dün İs- tanbul gazetelerindeki fotoğ- raflara bakarken Venedik'e aid parçalar görüyorum, san- dım : Halk, sokaklarda sandalla dolaşıyor. Yani İstanbul'un bazı semtlerinde yep-yeni bir hayat başlamış. Çarşıya, ka- saba, bakkala mı gidilecek; sandala atlıyorlar ve çek ba- kalım kürekleri.. Tabiatın İstanbul'a — oyna- dığı bu oyuna denecek yoktur; Yaz güdü, insanları değil, kos-koca şehiri banyoya sok- muş. Evler yarı beline kadar su içinde yüzüyor. Şu yaz gü- nünde bunu hoş görmemek imkânsızdır. Fakat zarar bir milyon lirayı geçmeseydi! Bir dakika için İzmir'i de ayni şekilde düşünüyorum : Kemeraltında, yalı cadde- sinde, kordonda sandalla do- laşıyoruz. Akşamları tek tek çakan ahbap çavuşlar, şöyle güzel bir ıEşam safası yap- mak - için, rakılarını, mezele- rini sandala almışlar, elde udlar, kemanlar ve defler; çıkmışlar yola.. Kimi kürek çekiyor, kimi şarkıları tuttur- muş; Fhli aşkın neşvegâhi köşel meyha- nedir Sakıya Uşşakı dilşad eyliyen pey- manedir Diye diye bağırıyorlar. Bah- ribaba parkında ağaçlar, su- lara gömülmüş ve gezintiye çıkanlar, hep sandal içinde. Bakmışınız ki, Hisar camii || yarânı (Bunlar arasında dok- torlar, tanınmış, değerli hoca- lar, avukatlar, yani münevver- ler de var.) sandallara bin- mişler, aralarında kürek çe- kecek insan olmadığı için yel- kenleri açmışlar, gidiyorlar ve Yahya Kemal'in şürlerini oku- yorlar. Ne güzel bir eğlence- dir, pupa yelken ne şairane gidiştir. bul Az kalsın unutuyordum : Dünkü fikramda — dostum Murad Çınar'ın Hisar” camii altında bir kuşun muzipliğine uğraması üzerine merhum şair Ermenakli'ye aid bir fıkrayı kaydetmiştim. Hâdiseler arasında müşabe- het olmakla beraber dostum Murad'ın verdiği cevapla mer- hum şairin cümlesi arasında bittabi münasebet yoktur ve Ermenakli'nin sözü, kuşların muzipliğine uğrayan ve nevi şahsına münhasır olan kendi başına aiddir. Arkadaşımın ve hepimizin başını bundan tenzih ederim. Bazı muziplerin, böyle bir mana çıkararak iki dost başı kızdırmalarına imkân verme- K. S. K. S.| mek için bu izahı yapıyorum. Çimdik Bu akşam Kemeraltında Hi- 425 4 25)| lâl, Güzelyalıda Güzelyalı, Til- kilikte Faik, Eşrefpaşada Eş- refpaşa eczaneleri açıktır. ÖLÜ SON LA SAA HABER TYELSiZLE Fransız gazeteleri İspan yayatayyare verıldığı için nazırı ter tenkıd edıyorlar Ingiltere kralı Akdeniz sa- hillerine niçin gitmedi? Sebep, İspanya hâdiseleridir. Bir Fransız ticaret vapuru, bir Amerikan gemisi bombalandı. Enday, 29 (Radyo) — Fa- Fransız hudutlarında tren- şistlerin teşkil ettikleri kıtalar, | ler henüz işlemeğe başlama- an'aneleri icabınca dağlara | Mışlardır. dağılmışlar ve hükümet kıtala- Âsilerin Elda mevkiini elde rile çete harbına başlamış- | ettikleri söylenmektedir. Bu- |lardır. rada büyük dmımıl d poları Kudüs te vazi yet Yahudi'lerin ağlama dı- varı merasimi. Bu sene geri kaldı. Arap 'lar tayyare- lerle bombardıman ediliyor. Kudüs, 29 (A.A) — Dağlık arazide ihtilâlcilere karşı yapıl- makta olan askeri harckâta devam olunmaktadır. Bu harekâta bombardıman tayyareleri de iştirak etmektedir. Samari dağlarında bir çarpışma olmuş ve ihtilâlciler mağlüp edilmiştir. Nablus mıntakasında bir polis müfrezesi hücuma maruz kal miş ve vukua gelen çarpışmada bir İngiliz polisi ile on Arap ölmüştür. Kudüs, 29 (Radyo) Nablus civarında Arap'lar İngilizlere bir taarruz yapmışlardır. İngiliz'ler hücum tankları ve mitral- yözlerle Arak'ları dağıtınışlardır. Yahudi'ler ilk defa olarak busene ağlama dıvarında mera- sim yapmaktan sarfınazar etmişlerdi.. Kudüs, 29 (Radyo) — ' Nablus ile Tulükerim arasındaki müsademelerde ölen Arap'ların sayısı 16 dır. Bunlardan seki- zinin, tayyarelerin açtığı mitralyöz ateşi ile telef oldukları sa- nılmaktadır. İki Arap tevkif edilmiştir. İstanbul, 29 (Hususi muhabirimizden) — Kudüs'ten gelen haberlere göre, Arap'lar, Musul'dan Hayfa'ya kadar uzanan petrol borularını berhava etmek için bir komite kurmuşlardır. Arap dilekleri kabul edilmediği taktirde bu komite faaliyete geçecektir. İngiliz fevkalâde komiseri bu suretle tehdit edil- mektedir. Italya beşler konferan- sına iştirak edecek Pazartesi ve salı günleri Almanya ise bir devletin tavas- sutunu istemektedir. Londra, 29 (Radyo) Siyasi mahfiller, Almanya'nın, Lo- karno mes'elelerinin Avrupa'ya müteallik diğer mes'elelerden evel tetkik edilmesi hususunda ısrar etmekte bulunmasına rağ- men, İtalya ve Almanya'nın beşler konferansına iştiraki kabul edeceğini tahmin etmektedirler. Sanıldığına göre, Alman hükümeti, Lokarno mes'elesinin halli için başka bir devletin mutavaasıt sıfatile hareketini arzu etmektedir. Paris. 29 (Radyo) — İyi malümat alan mahfiller, İtalya hari- cıye nazırı Kont Çiyano'nun Fransa'nın Roma -sefirine, İtal- ya'nın beşler konfcrıgsına iştirak edeceğini bildirmiş olduğunu haber vermektedirler. Paris, 29 (A.A) — Havas Ajansının iyi menabiden aldığı hükümetinin beşler konferansına iştirak edeceğini Fransa'nın Roma hüyük elçisi M. Dö Şambrun'a resmen bildirmiştir. Diğer taraftan Fransa, İngiltere ve Belçika'nın Berlin'deki mümessillerinin Almanya dış işleri bakanlığı siyasi şube dai- resi şefi M. Dickofu ziyaretleri esnasında verdiği daha ziyade müsait ilk işaretler haricinde sanıldığına göre, Alman hükü- metinin cevabı hakkında daha hiçbir sarih malümat mevcut değildir. Bununla beraber Alman cevabının da müsbet ola- cağı ümit edilmektedir. Dançig mes'elesi. M. Eden üçler komitesini Londra'da toplatıya çağıracaktır. Cenevre, 29 (Radyo) — Dançig mes'elesi ve hâdiselerini tetkike memur üçler komitesinin ne zaman toplanacağı belli değildir. M. Eden, bu komitenin raportörü olmak münase- betile, üçleri Londra'da içtimaa davet edecektir. Bu komite İngilizlerden başka Fransa ve Portekiz murahhaslarından mü- rekkebtir. ©. | Madrid'd le: haberlere göre, İtalyan dışişleri bakanı Kont Ciano Façist | Si SY ANN vardır. Âsiler burada bulduk- ları dinamitlerle köprü ve yol- ları berhava etmişler ve Mad- rid'in muvasalasını katetmiş- lerdir. Lalinea âsiler — tarafından işgal edilmiş, fakat harb de- vam etmektedir. Asiler, 17 yaşından yukarı alan bütün gençleri seferber etmişlerdir. Varşova, 29 (Radyo) Lehistan dış işleri bakanlığı müsteşarı, Madrid konsolato- suna — vukubulan - tecavüzden ,dolayı İspanya'yı protesto et- miştir. Laroşel, 29 (Radyo) — Bir Fransız ticaret vapuru ve bir Amerikan sefinesi tayyareler tarafından — tecavüze uğramış lardır. Londra, 29 (Radyo) —Roy- tere göre Madridin şimalinde sükünet hüküm sürmektedir. Ceneral Frango'nun yeni bir taarruza hazırlandığı — söylen- mektedir. Paris, 29 (Radyo) — Fran- sız matbuatı, hava bakanı M. Piyerfot aleyhine şiddetle hü- cum etmekte ve İspanya'ya tayyare ve mühimmat verdiği için tenkit edilmektedir. Kral Edvardın'da Fransız Akdeniz sahillerine gitmekten vaz geç- mesinin sebebi bu mes'eledir. Paris, 29 (Radyo) — Se- villâ radyo istasyonu, Mad- rid'den verilen bütün haber- leri tekzip etmektedir. Bu is- tasyonun — verdiği malümata göre, âsi kuvvetler, (Huelva)yı işgal etmişler ve hükümeti tamamen ellerine almışlardır. (Malaga) da bulunan İspan- ya hükümetine sadık kuvvetler: le buradaki üssübahrinin be- Yü büyrak "Şektiği 'de söylü- niyor. Âsiler bu üssübahriyi ele geçirirlerse, hükümet, bü- yük zafa uğrıyacaktır. Madrid, 29 (Radyo) — lerin, Aspegareta havalisinde toplanmağa başladıkları ve San Sebastien'e hücum etmek üzere bulundukları, son gelen haberlerden anlaşılmıştır. İstanbul, 29 (Hususi) haberlere höre, hükümet kuvvetleri âsi- lere karşı büyük taarruza geç- miştir. Bu geceye kadar - ne- tice hükümet lehinedir. Âsiler birçok yerlerde |bozguna uğ- ramışlardır. İsyancılar yeryer teslim olmaktadırlar. Fedaı bir amele, avzcundaki dinamiti ateşleyerek âsi kuv- vetler erkâmharbiyesinin bu- lunduğu çadıra fırlatmış ve içindekilerle birlikte havaya uçurmuşur. Bir infilâk Sandiego, 29 (A.A) — Ka- linorniye açıklarında Marble- bead kruvazöründe bir infilâk vukua gelmiştir. Neticede bir kişi ölmüş ve dokuz kişi ya- ralanmıştır.