L G A AAA C DAĞ N " : 14 Temmuz : Hüi S ON HABEFPF SıyasetV.Aş ğ;:“î:talıîle::î?:. TELEFON TELGRAF e Avustur ya-Almanya anlaşmasının muh- SAAT L telif gazetelerde uyandırdığı akisler!.. Temmuz Cüumuriyet bayramı, fevkalâde tezahuratla kutlulan- Edebi, Tarihi, macera romanı ” Hanri, biraz müşkilâtla ken- dini zaptedebildi. Pibulet, hiddetten boğulur gibi oldu; fakat mecruh yüz- başıya keder ve iztırap ver memek için sükütu cevap ver- miye tercih etti. Hanri yemekleri görünce: — Siz cidden bir meleksi- niz, Lüsil. Dedi. Pibulet bu ismi unutmamak | için birkaç, kere tekrar etti. | Bayanı Kora'ya söyliyecekti, ,Lüsi, Prusya'lı casus, Han- ri'yi Üs-üste içirmiye çalışıyor bu hususta ısrar ediyordu. î — Şarap insana kuvvet ve- rir! Diyor ve Hanri'de bu tek- lifleri reddetmiyordu. Sıra şampanyaya — geldiği | vakit; Lüsi sarhoş taklidi yap- mıya başladı: — Aziziml. Dedi. Başım dönüyor. Ne dediğimi ve ne ğ:ptıgımı bilmiyorum. Fakat sarhoşluk hoşuma gidiyor; ggnki sizin yanınızda olmak na saadet veriyor! Hanri, budala aşıkların hepsi gibi: — Böyle, her akşam baş-başa kalmak fırsatını bulduğumuz zaman daha fazla bahtiyar olacağız!: Dedi. — Fakat.. Ben sizin karşı- nızda sarhoş olduğum halde siz, halâ hiçbir şey hissetme- miş bulunuyorsunuz. Neşemiz karşılıklı ve tam olmalıdır. Lüsi, bunları söyliyerek dolu bir bardak şampanyayı Han- ri'ye sundu; kendisi ise iç- | medi. Hanri, bu suretle sarhoşluğa doğru adeta koşmıya başladı. Saat ona doğru, Hanri ha- rekâtına ve hatıralarına malik olamıyacak dereceye gelmişti, ,ve biraz sonra, sızmağa baş- ladı. Lüsi, artık hareket zemanı geldiğine hükmetti, ve faali- yete geçti, Hanri'yi müşkilâtla kaldırdı, karyolasına - uzattı; ve bir bardak suya berabe- rinde getirdiği mahut küçük şişeden birkaç damla dam- lattı. Hanri'nin ağzına bardağı dayayarak: — İç bunul Dedi. Bununla kendine geleceksin!. Hanri, bunu da hiçbir şey | söylemeden içti. Lüsi, bardağın içinde kalan bir yudum suyu da pençereden döktü. Hanri, artık adam akıllı kendinden geçmiş idi. Lüsi, Hanri'nin ceplerini ka- rıştırarak bir deste anahtar buldu. — Bu anahtarları birer-birör, ANADOLU — -— Günlük siyasal gazete Sahip ve başyazgunı Haydar Rüşdü ÖKTEM Ümumi neşriyat ve yazı işleri , Tmüdürü: Hamdi Nüzhet İdarehanesi: İzmir İkinci Beyler C. Hall partisi binası içinde Telgraf: İzmir — ANADOLU Telefon: 2776 - Posta kutusu 405 ABONE ŞERAİTİ Yıllığa 1200, altı aylığı 700, üç aylığı 500 kuruştur Yabancı memleketler için senelik abone ücreti 27 liradır Her yerde S kuruştür geçmiş ııd-ıılır 25 kuruştur. H — ANADOLU MATBAASINDA Bası | | yat.. mareşalın gönderdiği mahrem dosyanın bulunduğu çekmece- nin kilidine tatbike koyuldu, biraz sonra, çekmeceyi açtı; dosyayı aldı. Lâmbanın ışığı altında dos- yanın içindeki evraka şöyle bir göz attı ve: — Çok güzel bir iş gör- düğüme şüphe yok! Dedi. Eğer, burada sadece Hanri ile beraber bulunmuş olsaydı, mesele basitti heman çıkar | gider, ve dosyayı heman Sto- ber'e teslim ederdi! Fakat şimdi sahneye bir de Pibulet çıkmış bulunuyordu. Böylece ani surette azimetini bu kıza makul ve mantıki gös- | termek lâzım geliyordu. Ya bu kız, yüzbaşının gayri tabii bir şekilde olduğunu farke- derse? etrafı ayağa kaldırmı- yacak mı idi?. Bu ihtimalin önüne geçmek lâzım idi. Bunun için; mutbağa kadar gitti ve Pibulet'e: — Yüzbaşı uyudu. Hiç gü- rültü etmeyiniz. Siz de yatınız. İhtiyaç olursa, sizi çağırırım! Dedi, Genç kiz hiçbir şey söyle- meden başile bir “Evet, işa- reti yaptı. Lüsi, ayaklarının ucuna basarak, saata baktı saat on buçuk idi. Aşırdığı mahrem - dosyayı, orada bulduğu bir gazeteye sardı; mantosunu da giydi, ve; Fakat tam çıkacağı sırada, salonun kapısı açıldı ve Pibu- let'in gölgesi göründü, Lüsi, istemiyerek — titredi. Görünmemek için her tedbiri ittihaz ettiğini sanıyordu. Fa- | kat bu genç kızın bu ani gö- rünüşü, her işini bozmuş oldu. Kendisini zapta çalışarak: — Ne istiyorsunuz?. Diye sordu. Genç kız, sakin ve müsterih: » — Çantamı burada bırak- mıştim, onu almağa geldim! Dedi. Lüsi, çantasını köylü dilbere verdi. Sonra: — Haydi kızım, Dedi. Genç kız, nefret ettiği bu kadına şöylece bir baktı ve: — Geceler hayrolsun, ma- dam! Dedi. Ve, geldiği kapıdan çıktı, gitti. Lüsi biraz koltukta oturdu, düşünür gibi bekledi, Bu suretle on dakika kadar sen de kaldıktan sonra, yerinden kalktı ve salonun kapısına doğru yürüdü. Burada da biraz dur- du. Etrafı dinledi. Hiçbirşey yoktu: Axaklarinin ucuna ba- sarak sokak kapısına kadar yürüdü, etrafına bir daha bak- | tıktan sonra görünmekten kor- kan bir. hırsız. gibi sokağa | fırladı . Pileulet uyumuştu. -— Pi Lüsi, sör'atle ve Stuluve ran- devu vermiş olduğu Gabriyel caddesine yürüdü. Genç casus kadında büyük bir endişe var idi. Pibilete karşı soğukkanlı- hğını muhafaza edemediği sa- nıyordu. Bu haber, hiç, şüphe- siz kendisinden birşeyler şüp- he etmişti. Hanri atıldığı va- kit, tabii Pibulet'ten vaziyeti soracak ve bu suretle kendi- mıştır. Büyük ve küçük Pa- le'den başlıyarak - Konkord meydanına kadar bütün cad- deler, yüzbinlerce halkla dol- muştu. Öğleden evel, Paris muhafaza alayının da iştirakile yapılan geçid resmi, çok mun- tazam olmuştur. Reisicumur M. Lebrun ve bütün rical, motorize edilmiş olub geçid resmine iştirak eden kıtaatı hayranlıkla — sey- retmişlerdir. Geçid resmi esnasında, iki- yüz yirmüki harb tayyaresi, Paris afakında uçuyordu. Öğleden sonra, hükümeti alkışlamak üzere ellerinde bay- raklarla ve alay halinde büyük caddelerden geçen bir insan dalgası, millet meydanına gel- mişler ve orada (Leon Blum) kabinesi lehine tezahürat yap- (Leon Blum) la nazırlardan mişlerdir. Müsyö (Leon Blum), siyasi zırlar da 14 Temmuzun ifade ettiği mânayı anlatmışlardır. Eski muhariplerle malüller, Meçhul asker abidesine gide- rek kandili yakmışlardır. Kadınlar da, bayramdan is- tilade.ederek, Fransız kadını- nın siyasal hakları için Cumu- riyet meydanında bir nümayiş yapmışlardır. Paris'in her tarafında tam bir sükünet hüküm sürüyor. Dün gece ve bu akşam, bütün şehir baştan başa elektrik ziya- ları içinde idi. Müsyü Heryo, merasimde hazır bulunduktan sonra ak- şam (Borje) istasyonundan tay- yare ile Liyon'a dönmüştür. Reisicumhur Müsyü Lebron ye Madamı, bütün askeri ve mülki ricalin hazır bulunduğu mükellef bir ziyafet vermişlerdir. Cezaevleri memurları Cezaevleri memur ve müs- tahdemlerinden bazılarının va- zifelerinden hariç olarak diğer bazı adliye işlerinde kullanıl- dığı görülmüştür. Adliye Ve- kâletinden şehrimizdeki alâka- darlara gelen bir tamimde Cezaevleri memur ve müstah- demlerinden bu suretle diğer adliye işlerinde kullanılanlar varsa bir listenin hazırlanması ve müsaade alındıktan sonra istihdam edilmesi bildirilmiştir. sinin casusluğu en kısa bir zamanda tahakkuk edecekti. Mariniyi sokağının köşesinde geç kalmış bir hovarda sarho- şun sarkıntılığına uğradı; fakat herife bir tokat aşk eden Lüsi yoluna devam etti. Nihayet, Stuberi gördü ve: — İş yolunda. Dosya kol- tuğumun — altındadır dedi. — Bravo! “Vatan için cid- den iyi çalıştınız . ber bunları söylemekle beraber, asıl lâzım olan hare- tııi yapmıyordu. Sabırsızlanan üsi: — Siz bana birşey verecek değil miydiniz? diye sordu. — Ya.. Daima realist olu- yorsunuz. — Tabil değil mi? Çalışara yaşamak mecburiyetinde olan birkadınım . —Sonu var— tıktan sonra, başbakan Müsyü | bazılarının söylevlerini dinle- | bir nutuk iradetmiş, diğer na- | Bu anlaşma, Paris ile Bal kan'ların arasını ayırmı Hitler, bu suretle İtalya'yı kendine çekmiş. İtalyan'lar mu! : denin tadilinden ve Avrupa'nın yeniden ınşasmdan balısedl ) Viyana, 14 (ALA) — Haber verildiğine göre, Almanya — Avusturya ittifakının emrettiği teknik tedbirler muhtelit bir komite tarafından kontrol edi- lecektir. Selâhiyettar bir kay naktan teyit edildiğine göre, Dış siyasa meseleleri bu ko- mite mesaisinin dışında kala- caktır. Roma, 14 (AA) — Tri- | buna gazetesine göre, Avus- turya - Almanya - ittifakı Av- rupanın Cenevre dışı olarak yeniden inşasına bir başlan- gıç mahiyetindedir, Ve bu inşa demokratik ideolojinin modeli olmiyan - beynelmilel |- hayat modeli üzerinden yapı- lacaktır. İtalyanın âtisi bakı- mından - tadilcilik ve bu yeni siyasadan bertaraf edilmiş de- gildir. Çünkü tadil hayatın bir kanunudur. Laoora Jaşcisda gazetesine göre, Almanya ve İtalya bey- nelmilel adaleti istemektedir- ler, Almanya e İtalya'nın iş birliğini — temin etmek için ikinei derecede devletler - ile koalisyon yapmaktan vazge- çilmelidir. Girmale D'lİtalia gazetesi, bölünmez sulh prensibini kol- lektif emniyet mefhumunu ve bölünmez evrensel harb pren- siplerini tenkit etmektedir. Paris, 14 (Radyo) — Tan gazetesi: “ Avustnrya-Almanya uzlaşması -Paris ile balkan- Tar'ın arasını ayırmıştır, denil- mekte ise de esasen Avusturya- Almanya ve Fransa ile yakın şark arasında daimi bir mania idi. Hitler'in bu kararı ver- mesi, İtalya'nın İngiltere ve Fransa yanında mevki alma- sına meydan vermemek için- dir. , Demektedir. Berlin, 14 (Radyo)— Alman gazeteleri Avusturya - Alman- ya uzlaşmasından bahsetmek- tedirler. Bütün gazeteler, bu uzlaş- mayı bir Alman siyasi zaferi addetmektedir. Anyırift gazetesi “Moskova- ya karşı garbı kapattık.. De- miştir. Bor sey Çaytung: “Alman- ya'yı doğrudan doğruya mü- zakereye davet edeceklerdir. Muallâk mes'elelerin halli için vasıta ve simsara lüzum yok- tur., Demektedir. İtalyan gazeteleri de bu uz- laşmaya büyük bir ehemmiyet vermekte ve Mussolini'nin en büyük bir zaferi addetmekte- dirler. Alman gazetelerinin neşri- yatını red için yazılan bu ma- kalelere Almanya'da ehemmi- yet verilmemektedir. Jurnale D'ltalya: "Muahede ve hudutların ta- dili arfık yapılacaktır.., Lavore Façisto: “ Almanya ile İtalya'nın sıkı teşriki mesaisinin ilk eseri budur, İtalya, bu mesai işti- rakine bir devlet daha geldi- Paris'ten bir görünüş.. ği taktirde dörtler"misakı ken- diliğinden kurulmuş olacaktır. hükmedecektir. , Demekt Ispanya'da zabitlerla sında tevkifat var!. Halktan da yetmiş kişi tutuldu. Seb son cinayettir. Madrit, 14 (Radyo) — Hükümet, mutlakıyet tarafdarlart fininin katli münasebetile bir yüzbaşı ile beş mülâzim ve çok neferlerin tevkifini emretmiştir. Sivil halk arasından tevkif edilmiştir. Tevkifat devam etmektedir. M. Sotello İspanya meclisinde mutlakıyet fırkası rı diktatörlük zamanında maliye bakanı idi. Madrit, 14 (Radyo) — Mutlakıyet tarafdarları reisi M. | tello'nun katil şekli İspanya'da büyük bir teessür husule | miştir. Katil hâdisesini kabine meclisi sureti mahsusada te etmiş ve bu yüzden bazı karışıklıklar çıkması beklenmekte Habeşistan'da “Almanya- — İtalyan'lar.. Çekoslovakya Yeni bir ..ş.ehir ,İki devlet ara- Aldılar. Ruhani teş- 'sındabir anlaşma kilât ta yapıyorlar..'mı imzalanacak! Vatikan, 14 (Radyo)—Papa, Berlin, 14 .(A»A) Ce Kardinal ve Eveklerden mü- | lovakya elçisi Masmen P rekkep bir komisyon teşkil etmiştir. Bu komisyon Habe- şistan'da 12 eveklik tesis ile iştişal edecek ve bütün Ha- beşistan Ruhani işlerini İtalyan papaslara hasredecektir. Roma, 14 (A. A) — Adis- Ababa'dan gelen haberlere göre, General Geloso'nun kı- taatı dün sabah Mega'yı İrga- lo'ya bağlıyan Yavello şehrini işgal etmişlerdir. Diğer bir takım haberlere turya andlaşması dolayısil koslovak hükümetinin çağırdığı sanılmaktadır. Bazı Alman siyasi din ihsas ettiklerine göre Alman-Çekoslovak iki ademi tecavüz ve ademi dahale andlaşmasının Alman diplomasisinin ge aylar içinde tatbik etmt tediği sulhçu program İf bulunmaktadır. göre, Habeş çetelerinin taar- ' ruzundanberi Adis-Ababa- Ci- Yunan gel buti demiryolu — münakalâtı manevrad J durmuştur. Bu haberlerde İtal- yan mühendislerinin Habeş- ler'in berhava etmiş oldukları köprüyü yeniden yapmağa ça- lışmakta oldukları ilâve edil- Atina, 14 (Radyo) — nan donanmasına men: sefine Katakolo mevkiin€ miş ve Arğostoli'de R diğer — sefinelerle — birlet mektedir. Bi tahtelbahir ve — tayyarel Mısır - İngılız kullanmak - suretile Müzakereleri.. Kp ea Kahire, 14 (A.A) — Misir Almanya 'Balkanlılarda ölen a lerine mezar yeri is” Atina, 14 (Radyo)— hükümeti, balkan'larda harkte ölen Alman asker? mahsus bir mezarlık karar vermiş ve Yunan * metinden Selânik'te b verilmesini istemiştir. Delegasyonu mahafilinde bu gece İngiliz murahhaslarile Mı- sır murahhaslari arasında bir itilâf hasıl olmuş olduğu be- yan edilmektedir. Bu itilâf 930 tarihli itilâf projesinin aynidir. İngiliz işgali Süveyş kanalı mıntakasına münhasır — kala- caktır. Ve dörtlerin arzusu avrup! hareket etmiştir. Alman- ”