kÜş_LE : Ecnebi dili ko. nuşan Türk kızı.. “ Yetişen kızlarımızın bir kısmı - gibi telâkki ediyor. Bizimkiler | Yazılarını Cumuriyet sütun- larında zevkle okuduğumuz (Peyami Safa) Türk kızlarına Çatiyor!.. Edip demek, kadının za'fi ve saygısı büyük insan demek olduğuna göre, onu kızdıran sebebin, belki büyük bir gü- nah olduğuna bükmedersiniz. Acele etmeyiniz: Ortada içtimaf bir günah var amma Peyami, alelitlak Türk kızla- rına kafa tutmuyor. O, ecnebi dilini öğrenmiş, fakat her na- sılsa nerede ve niçin konuş- ması lâzımgeldiğini kestirme- Miş şımarıklara kızıyor. Meselâ bu memlekette do- ğup büyüdüğü halde Türkçe konuşmağa mecbur olan bir bezirgânın karşısında bir le- vantine şivesile alış-veriş - ct- mlı"ı: bir güıfeıi. ve bir c Hakikat halde, ekalliyeti, ekseriyetin fikri ve içtimai bün- yesine intıbak ettirmek istedi- gimiz bir devirde, Beyoğlunun mağşuş havası içine karışan sesin, Türk kızının sesi oldu- E:ıı inanmak bizim için bir ıktır. Sakın bizi ecnebi dili öğ- renmenin aleyhinde sanmayı- nız. Bilâkis, bunun her yerde ve hertmeslekte meziyyeti olan bir kuvvet ve terekki kaynağı olduğuna şüphe etmiyoruz. ngilizçe bilen bir gemici, Almanca anlıyan bir hekim, Fransızçayı Ööğrenen bir mu- harrir, neşriyatı takib etmek şartile, bu dillerden birine va- kıf olmıyan meslektaşları ara- sında birçok tefevvuk nokta- ları kazanır, Hele bu, bizim gibi ilim ve kültür. bakımından geri kalmış bir memlekette iki kere ikisinin dört etmesi gibi kat'i bir ihtiyaçtır. Fakat ecnebi dili, bir ilim tetkikine yara- madıktan sonra bunu iki met- relik krepdöşin satın almak için konuşmak, zahmetine değ- mezl. Bu mes'elede dikkat edile- cek ikinci nokt8' 'da şudur: Kollejden orta tahsil ile (Çok şükür hepsi değil) ken- dilerini dev aynasında görü- yorlar, Bu hal, onları kendileri gibi. | ayni mektepten yetişen Rum veya Müsevi — kızlarının hayat yolunda elde ettikleri muval- fakiyet - imkânlarından uzak- laştırıyor. Hanımlarımızdan ba- zılarını tanırım ki, bülün mü- zayakalarına râğmen, bir ekal- | _İi)_'eî kızınin kabul ettiği me- | Muriyeti beğenmiyor, koca be- | mmiyor, memleketi beğen- | Miyor .. Ekalliyet kızı, eenebi dilini, hayat mücadelesinde Muvaffak olmanın vasıtalarından — biri ise, bu meziyeti bir süs, bir "I!ıtıu' sanarak kupkuru - bir iftiharla etrafına yan bakıyor, | üzümlere, İŞEHİR HABE Mahsullerimiz Son zamanlarda dış piyasa- larda Türk mahsulünün reva- cını kıracak şekilde bazı hare- ketler görülmüştür. Bunlardan en mühimmi, pamuklara ve yapağı çuvallarına karıştırılan hilelerdir. Geçen gün Bremen pamuk borsasında satın alınân Türkiye menşeli pamuklardan birinin balyasından taş ve de- mir parçalarile kibrit kutuları vesaire çıkmıştı. Bir tacirin de yapağı çuvallarına paçavralarla birtakım kalın yamalar koya- rak çuvalın ağırlığını 6 kiloya kadar çıkardığı görülmüştür. İktısat vekâleti, bu hilekâr ta- cirleri meydana çıkarmak için tetkikat yaparken diğer taraf- tan dış piyasalarda mahsulle- rimizin revacını - baltalıyacak hareketlerin önüne geçmek için tedbirler almayı — kararlaştır- miştir. Bunun için İktisad vekâle- tinden şehrimiz Türkofisine gelen bir telgraf üzerine İzmir kuru meyva ihracatçılar birliği idare heyeti, dün borsa salo- nunda;Türkofis vekili Mehmed Ali Eten'in reisliği allında top- Tanmışlardır. İktisad vekâleti- nin telgrafında mahsullerimizi rakib piyasalarda satıştan dü- şürecek olan hilelere mani ol- mak için vekâletin, bütün ih- racat mahsullerini ihraçlarında kontrole karar vermiş olduğu ve bunun için bir nizamname hazırlanacağı bildirilmektedir. Yumurta ve Findiklârın ih- racatını kontrol nizamnamesi şeklinde İncir, Üzüm, Pamuk, Yapağı va sair mahsüllerin ihracatını kontrol için de bir nizamname hazırlanacaktır. Yu- murta ve Fındıklarin - ihracı esnasında ne şekilde kontrol muamelesi yapılıyorsa diğer mahsüllerimiz için de ayni şekilde kontrol ihdas edilecek | ve bu suretle mahsüllerimizin karıştırılmadan hilesizce ihracı temin olunacaktır. Bu- nunla, ayni zamanda mahsul- lerimizin bir 'nevi istandardi- zasyonu da yapılmış - olacak, meselâ, 7, 8 ve ilâh numaralı diğer - numaradan üzümler karıştırılmıyacaktır. Vekâletin - telgrafinda bu ve | kontrolün temini ve nizamnna- menin hazırlanması için ihra- cat tacirlerimizin de mütalca- lart istenmişti. Dün ihracatçıların, borsa salonunda yaptıkları -toplan- tıda bu mes'ele görüşülmüş, bazı İhracatçılar, ihracat işle- rini kontrol gibi bir kayd va- zedilmemesi mütaleasında bu- e lunmuşlarsa da kontrolün ya- ELH AM RA Telefon 2573 Sinemasında bugün - Sevgin JEAN KİEPURA - MARTHA E meşhur. komiği Seanslar — 3,30- GGERTH ve Avrupa'nın “iki Paul Hörbiger - Paul Kemp 5-6,30 - 8- 9,30 kontrol edilecek.. Dün ihracatçılar bir toplantı yaptılar, mütalea hazırlanacak pacağı faydalar ve iyilikler kendilerine izah edilmiş ve neticede bir. mütalea hazır- Tanması — kabul — olunmuştur. Bunun için iki komisyon se- çilmiştir. İhracatçılardan mü- leşekkil olan bu komısyonlar, bugün Türkofiste toplanacak ve kontrol mes'elesi üzerinde müzakere edeceklerdir. Komisyonlardan biri incir, | diğeri m ihracatını kontrol | için birer mütalea hazırlıya- | caktır. Bilâhare Türkofis de | kendi mütaleasını hazırlıyacak | ve ihracatçıların mütalcası ile | birlikte İktısat vekâletine gön- | derecektir. ! Akşam üzeri iki yangın oldu. Dün Halkapınar'da Türk limitet şirketine aid (İzmir pirina sanayi fabrikası) nda yangın çıkmıştır. Yangın fab- tikanın imalâthane kısmında ve seksener santim — araâlıkla mevzu, çok kuvvetli bir iştial maddesi olan kibriti karbon gazını ihtiva eden altışar ton- lak kazanlardan birinden çık- mıştır. Yangın çıkan kazanın üst | kapağındaki — salmastranın iyi kapatılmamasından ve kibrit karbonların hava ile temasın- dan çıkmıştır. Müthiş bir in- Klâk olmuş, tahminen 3,5 ton gaz yanmıştır. Derhal yetişen Balçovail İnciral çesinden tı'na... Melâhat, tanıdığı İsmet'i ara- bacılarla görüştürmemiş mi? İsmet adında evli bir ka- dını İnciraltına göt orada bazı arabacılarla görüştürmek- le maznun Melâhat adındaki kadın, hakkında tutulan tah- kikat evrakile müddeiumumi- liğe verilmiş ve vaktin gecik- miş olması hasebile hakkında bir karar verilmek üzere sulh ceza hâkimliğine sevkedilmiş- tir. Sulheeza hâkimi Naci Erel, Melâhat'i istievap etmiş- tir. Melâhat, arabacı Nazif adında biri tarafından döğüle- rek başından yaralanmış bir halde idi. Hâkimin suallerine eevaben demiştir ki : İsmet, komşumuzdu. Kocam, bir gün bana, arkadaşının İs- tanbul'a gideceğini ve karısı İsmet'in bizim evimize misafir kalacağını söyledi. Kocamın itimat ettiği bu adamın karı- sından ben de hiç şübheye düşmedim. Ayaklarımda roma- üzme vardır, onun için bir araba kiraladık, her gün Bal- çova ılıcasına giderek banyo alırım. Ögün İsmet te benimle birlikte gitmek istedi, ve git- tik. Banyodan dönerken ara- mizda sebepsiz bir münakaşa çıklı, İsmet, bana : — Araba ile şöyle İnciral- tıma kadar bir gezinti yapalım, dedi, ben de eve gideceğimi söyledim. bunün üzerine be- nimle kavga etti, kadınlârın aklı kısadır, bunu heden yap- tığını bilmiyorum. Halbüki okunan tahkikat evrakında İsmet'in oraya gö- türüldüğü ve arabacılarla gö- rüşüldüğü yazılı idi. Henüz 35 yaşlarında ve şiş- matıca bir kadin olâan Melâ- hat hakkında hâkim, şu ka- rarı verdi: “Hazırlık tahkikatının delil- leri, Melâhat'ın fühşa vasita- lk ettiği Ve İsmet'i yoldan çıkardığı kanaatini vermekte ise de fulişa teğvik, 21 yaşını bitirmiş kadınlar için kanunen mevznubahs olmiyacağına ve her ne kâdar hâzırlık evrakın- da İsmet'in 1334 doğumlu ol- duğundan — bahsedilmekte ise de bu kaydın müstenidatı ev- rak arasında bulunmadığına ve Melâhat'ın, İsmet'in 25 ya- şını doldurduğunu sâylemesine göre bu cihetin tetkikine ve Melâhat'ın. şimdilik serbest bı- rakılmasına karar verilmiştir.., Zecri tedbirler Bugünden itibaren kalkıyor İtalya'yar karşı tatbik edil- mekte olan zecri - tedbirlerin 1S temmuzdan — (Bugünden) itibaren kaldıtılmasına Vekil- ler heyetince karar - verildiği İktisad Vekâletinden telgrafla şehrimiz Türkofisine — bildiril- Miştir, Evelce Ankâra mühabiri- mizin ve ajansın bu haber, İzmir'deki alâkadar dairelere de bu süretle resmen - tebliğ edilmiş oluyor. Zeeri tedbirler yüzünden . İtalya'ya buğday, arpa ve diğer zahireler ihraç edilememekte idi. Zecri ted- birlerin — kaldırılması — üzerine bazı tüccarlar, İtalya için ih- racata hazırlanmışlardır. İtal- yan tacirler, memleketimizden ilk partıda arpa ve buğday istemişlerdir. Bu yüzden i'ııklerişndc 25 ıa!::iın k:zır Yükseliş olmuştur. Busene İtalya'da buğday mahşulü tamamen mahvol- Muştur. Onun için memleketi- mizden mühim miktarda buğ- day çekmek mecburiyetindedir. Amerika'da da buğday mah- sulü az olmuştur. Onun için Amerika'lıların da memleketi- mızden buğday alacakları an- Taşılmıştır. Borsada seçim Borsada yeni idare heyeti seçimi — hazırlıklarına - devam edilmektedir. Seçmenlerin lis- teleri hazırlanmıştır. Yakında borsa salonuna — asılâcaktır. 1 ağustostan itibaren yeni idare heyeti vazifeye bağlıya- caktır. Pirina fabrikasında bir gaz ka- zanıinfilâk etti yangınbüyüktü itfaiye, başlarında itfaiye mü- dürü İbrahim olduğu halde fevkalâde.bir gayretle çalışa- rak ve infilâk tehdidine rağ- men kazanların arasına soku- larak üzerlerine çuval atmak suretile gazla hava temasına mani olmuşlar, yangını sön- dürmüşlerdir. Bir taraftan da su sıkmışlardır. Yangın münasebetile beş ton kadar Pirina ve bir mik- tar Pirinayağı ziyaa uğramış- tır. Fabrika ve müştemilâtı ittihadı milli sigorta şirketine 25,000 liraya sigortalı idi. Yan- İgına dikkatsizlik neticesi sebe- biyet verildiği tahmin ediliyor. Eğer gaz kazahının ağzı - sa!- mastra ile güzelce kapatılsa idi yangın çıkmıyacaktı. Bu yangından bir saat son- ra Salhane tramvay caddesinde İskele sokağında Moreno'ya at dd numaralı evin üçüncü katından, yatak odasından yan- gin çıkmış, bir yatak ve yor- gan yandığı halde söndürül- müştür. Yangının sebebi, ya- tak odasında bırakılân yanık bir sigaradır. Ev Unyon sigor- ta şirketine sigortah idi. Yan- gina, ihmal yüzünden sebebi- yet verildiği anlaşılmıştır. Tah- | kikata devam ediliyor. Fransız Milli Bayramı Dün 14 Temmuz, Fransız- ların — milli amlarının yıl- dönümü idi.bgı: münuebe,t'le şehrimiz Fransız general kön- solosluğunda bir kabul resmi yapılmıştır. Merasimde vali miz Fazlı Güleç'le belediye reisi doktor Behçet Uz, şeh- rimizdeki konsoloslar, hukuk işleri müdürü Seyfi ve emniyet müdür muavini İsmail Küntay bulunmuşlardır. Saat ondan on bire kadar kalan misafirlere şampanya ikram edilmiştir. Mü- teakiben Fransız kolonisi ge- Terek tebrikâtta -bulunmuştur. Bir rica İzmir Halkevinden: Evimiz kitapsarayını zengin- leştirmek için İzmir'de ve İs- tanbul'da çıkan eski devre aid bütün gazete ve dergile- rin kolleksiyonlarını satın ala- cağız. Ellerinde bu çeşit kol- leksiyonları olup ta satmak isteyenlerin Halkevine başvur- malarını rica ederiz. Mahkümiyet Menemende Ali oğlu Kulalı Ali, kendisinden boşanan ka- rısını ayarttı diye Hasan kızı Abide'yi tabanca kurşunile bo- ğazından yaralamıştı. —Ali'nin şehrimiz Ağırceza mahkeme- sinde cereyan eden muhake- mesi neticesinde Abide'yi 15 gün işine mâni olacak dere- cede yaralamaktan biray beş gün hapsine karar verilmiştir. Polislerin imtihanı Polislerden üçüncü komiser- liğe talip olanların imtihanları bugün Vilâyet salonunda ya- pılacaktır. Üçüncü komiserlik imtihanına girecek polislerlmiz epiy fazladır. Sıcaklar Dünyamızın kabuğu incel- di de içindeki ateş mi satha yaklaştı, yoksa güneş her hangi bir hareket yaparak bulundu- ğu yerden bize doğru mu in- meğe başladı, ne oldu bilmem; yanıyoruz. Kaldırımlarda taşlar kızar- mış ve tanzim edilmiş birer rengârenk pide — halindedir. Kumlar, külhandan çıkan kü- lü andırıyor. Rüzgâr yakiyor, güneş ensede boza pişiriyor. Amerika'da ölenler, bini te- cavüz ediyor. Bir sıcak katlia- mıdır; almış yürümüş. Habeş harbı bile iki günde bin kişiyi telefetmiş değildi? — İtalyanlar hakkında zecri tedbirler aç- mak suretile harbe mâni ol mak isteyen insanlar, tepemize binen yuvarlak ve ateşten mamul satırın karşısında, 16 ıncı maddeyi - değil, 46 1ncı maddeyi de tatbik etseler na- file! Gerçe, eski İngiliz başve- kili Loid Corç; — Güneşte harbolsa, Türk- - ler oraya da yetişirler! Diyerek bizim harpculuğu- muzu söylemiş amma, bugün ğüneşe merdiven kurup ta ona yangın tulumbası sıkmağa kalkacak insan yoktur. Güneş hazretleri, yapacağını yapmak- tadır: ün var ki, hepimiz ya- kı&ğıgrunçık. kıhlînınızya- rında, olduğu gibi kızartılmış kabaklar halindedir. Düşün- mek iktidarı kalmamış, ter bu- ram buram, el-ayak kesilmiş, mütemadiyen soluyoruz. Tabiatın insan oğullarına yaptığı lütüflerden biri de, mesamati olması, yani derisi- nin küçük küçük delikleri bu- lunmasıdır. Köpek dediğimiz mahlüku bilirsiniz. Zavallının derisinde böyle mesamat ol- madığı için. tencffüs ihtiyacını, ancak ağzını açmak, dilini çıkarmak süretile tatmin ede- biliyor.. Düşünüyorum; ya maazallah biz de böyle mesamatsız olay- dık, halimiz neye varırdı: Yaz günleri sokaklarda, dil bir karış; ha bre solu, dur!.. Kemeraltı caddesini, dilleri dışarıya firlamış. bir yığın in- sanla tahayyül ediniz: Küçük çocukları mbe, minicik - dilleri Mmm ğ ucunda.. Kaynanaların dilleri, ağzın- dan yirmi santim ileride, sal- lanır mi, - sallanır.. Gelinhâanımın dili, sipsivri! Kazakların dilleri sopâ 53:' Kılıbıkların dilleri, gırtlak- larının içine çekilmiş... Evet, epice tahayyül ediniz: Meselâ şık, gayet güzel bir bayanın acele acele, dilini ağzından çıkarınış olduğu hâlde geçtiğini düşününüz. Güler Mmisiniz, acır mısınız? bü satırları yazarken, gayri ihtiyari kendi dilimi hatırla- dım. Dalgınlıkla dilimi çıkarı- yordum, hemen . içeriye çeke tim.. Arkadaşlara dikkat ettim: Hepsi de ağızlarını açmış- lar; soluyorlar. Kimi masaya eğilmiş, kimi başını koltuğa, kanapeye dayamış, Yyaz cefa- sını haâzmetmekle meşgul bu- hunüyorlar. Aç tavuk rüyasında Dan görürmüş. Şimdi hepimiz, de- nizi, soğuk suları düşünüyoruz. Güneş hazretlerinin açtığı mü- cadeleye karşı en — kuvvetli zecri tedbir, sular ve banyo- lardır. Bundan başkası nafile! Çimdik « RLERİ|LrA: |