Ö, yalnız. ebediyen — varol- masıni istediği milleti için ya- | şayacaktır. İşte hakiki aşk ; gelip ge- çici olmıyan, fani şeylere bağ- diye sarılan ve bu yolda dai- ma artan ve alevlenen aşk.. İnsan, ebediliğini sezince ; artık fani varlığını ; ve kendi- ni ebediliğe bağlamıyan şey- leri sevemez. Kendinin, her şeyden önce, ebedi olduğuna inanmıyan insanda vatan aşkı olamaz. Görünen maddi ha- yatının değil görünmiyen mâ- nevi hayatını ebedi sayan in- sanın bir cenneti ve bu cen- net de vatanı olabilir. Fakat yalnız maddi hayatına inanan insanın bu dünyada vatanı — olamaz. Öyle insan, vatanını İ — sevemer. Bunları anlamıyan ve bu mefhumlara malik olmıyan in- san, acınacak bir insandır. " Bunlara malik olan ve kalbin- de bu dünyayı ve gökleri (Cenneti) yâni görülen ve gö- rülmeyen âlemleri taşıyan ve bu suretle reel bir cennet ya- ratan insan ise : ğ hazineyi torunlarına tertemiz, — el deymemiş bir halde devir — için, kanının son damlasına kadar mücadele eder. Bu kadar açık söylenmemiş SK Bile. bu, 'her vakıt böyle idi. Ebedi âbideleri hâlâ ayak- ta olan Roma'lıların heyecanı nereden geliyordu ? — Vatan — için her türlü meşekkate, bu © heyecan sayesinde, tahammül ç ediyorlardı. 4 Bi Herşey bunu ilân ediyor : Roma'nın ebediyen devam edeceğine inanıyorlardı. Asır- lJar boyunca varlığını temin — edecek çareler düşünüyorlardı. Bu iman, samimi olarak de- vam ettikçe, Roma'lılar kendi varlıklarının en derin noktala- rına bakarak bunu anlamak istidadını gösterdikçe bunda hiç aldanmadılar. Ve onların —— Roma'sında hakikaten cbedi — olan şeyler, bugün bile öyle- h dir. Veilelahirüddevran böyle v ebedi kalacaktır. a Vatan ve milleti böyle dün- — yanın ebediyeti zamını ve dünyada ebedi olabilecek şey — olmak üzere anlamak : Devleti dar ve mahdut mânâda anla- maktan pek uzaktır. Şüphesiz ki devlet : Adalet - ve dahili sulh ve sükünet is- " ter. İster ki; çalışarak her fert, devletin maddi varlığını temadi — ettirsin. Bütün bunlar vatanse- — verliğin istediği şartlar ve va- — sitalardır : Yâni ezeli ve ilâhi — şeyin dünyada tam bir inkişa- fhdir. — Namütenahiye doğru gittikçe daha temiz daha mü- kemmel olan bir tezahür ve Bunun için devlete, vatanse- — severlik, en yüksek ve tama- — men müstakil bir ergedir. Bu, bilhassa devletin en yüce er- gesi olan (Dahili sulh ve sü- mamen müstakildir. Bu erge için : Fertlerin ta- hürriyetlerini -birçok yön- n tahdit etmek mecburi- vardır. Hattâ fertleri ; T ütün hareketlerini tevhit ede- i ,*ğenı'he tâbi kılabil- w ç mütemadi mü- a Ka lanmıyan, yalnız ezeli ve ebe- Bu kiymetli | FihteninHitabesi :' Alman Egetıne v 55 verlik hakim olmalıdır. Vatan | künet) vasitalarını aramada ta- ' sammmmz © Çeviren: M. Rahmi Balaban şahede ve nezaret altında tu- tabilmek için ne kadar müm- künse © kadar fertlerin hürri- yetini daraltmak gerektir. Bu işte böyle bir şiddet lâzımdır, Yoksa ferdin hürri- yeti, (Genel erkejnin zararına olur. Yalniz nevi beşerin ve milletlerin tekâmülü mevzuu- bales olan' 'yerde böyle — bir tahdit caiz değildir. Harici hayatın amellerinde bile bu yüksek nizamın inkişaf ede- ceği saha, yalnız - hürriyettir. Bununla beraber; - harici mü- nasebetlerdeki ıttıradı - azalt- mak ve hükümetin — güçlükle- çoğaltmak bahasına da olsa bu prensiplere dayanan bir teşri kuvveti, hürriyeti be- şere mümkün olduğu kadar yer bırakacaktır. I — Bir misal ile aydın- latalım. — başka milletlerden fazla hürriyete muhtaç olmı- yan milletlerde, hürriyetin yüz- lerine fırlatıldığı görüldü. Bu kelimeler daha mülâyim mâ- nada olurdu; eger bu milletler, büyük bir hürriyete tahammül edemeyip bunlar da dahili sulh ve sükünunu temin edebilmek için şiddetli disiplin lâzımdır şeklinde olaydı... Amma bu ifadelere tam mânası verilmek istenilirse şurası doğrudur: Şu şartla ki bu milletler orijinal bir hayat yaşamağa veya bu arijinal hayata her hangi bir ilca göstermeğe ehliyetleri ol- mıya. Akalliyetin. -Münevver olsa da- ekseriyete hâkim ola- mıyacağı bir millette, hürri- yete ihtiyaç yoktur. Çünkü hürriyet, ancak yüksek mu- kadderatta işe yarar; hattâ (Devlet) bile üstündedir. Böyle millet, disipline ve — düzeltil- meğe muhtaçtır.. Ancak bu suretle fertler, birleşik - kala- bilir ve milletin heyeti umu- miyesi de: Kendi haberi ol- maksızın, hür bir surette ay- rıca kararlaştırılmış olan mu- kadderalı, realize etme yolun- da bizmet edebilirler. Eger böyle bir millet varsa bu bapta nasıl yapacağını o karar ver- sin, Fakat şurası tamamen aşikârdır ki ilk. asli bir millet, bu vasfını idameye garanti teşkil etmesi yönünden, hür- riyete muhtaçtır. Bu millet. za- man geçtikçe, gittikçe geniş- leyecek bir hürriyeti kaldıra- bilir. İşte vatanperverliğin, bizzat devlet idaresindeki ilk noktai nazarı budur. Devleti böyle idare ederken, ayni zamanda ona daha yük- sek bir erek daha gösterecek- tir. Bu erek; şu mütebezzil: dahili sükünet, şahsi mülkiyet, şahsi hürriyet, can ve mal muhafazası gibi şeylerden çok üstündür. Yalnız bu yüksek erek için- dir ki devlet, müsellâh bir kuvvet bulundurmak mecburi- yetindedir. Eğer bu kuvveti kullanmak, yahut devletin ko- ruduğu (Mülkiyet, şahsi hür- riyet, can, mal) gibi şeyleri, ve hattâ içtimai varlığı — mu- vaffak olacağından emir. ol- maksızın bile olsa — himaye etmek mevzu bahsolunca dev- letin başına canlı ve orijinal bir karakter geçecek ki - bu, vatanın yüksek varlığını mu- rini SAYK 0 — anaranaamec ae ge NTT TT TTTT NDGT GN GG GGG Ka aemrarmı AD ÖÜ Son Dakika: HUHT AA DA B Ingiltere boğazlardan tayy relerin geçebilmesini istedi. Biz buna muhalefet ettik. Italyan gazeteleri tahkimat için genel uzlaşma lâzım, diyorlar. Montrö 26 (Radyo) — Dün I İngiliz murahhası Lord Stan- hop tayyarelerin boğazlardan serbest geçmesi istemiştir. itaraf D Tevfik Rüştü Aras buna Tür- kiye'nin taraftar olmadığını bildirmiştir. Konferans. soösyete - içtima- evletler Zecri tedb;ler halı-hında evvelâ sosye- tenin temayülünü bekliyecekler. Cenevre, 26 (Radyo) — VD*animarka. İ;;ıanya, İsviçre, İsveç, Norveç, Finlândiya, hükümetleri murahhasları dün akşam bir toplantı yaparak, İtalya aleyhine tatbik edilmekte olan zecri tedbirlerin kaldırılmasına karar vermişlerdir. Habeş'istanın, İtalya'ya ilhakının tanınması meselesine ge- lince, Asamble'yi içtimaa davet eden Arjantinin vereceği ka- rarı beklemiyecekler ve bitaraf susta bir karar vereceklerdir. devletler bundan sonra buhu- Cenevre, 26 (Radyo) — Bitaraf devletler murahhasları bir toplantı yapmışlardır. Anlaşıldığına göre, bu devletletler Mil- letler cemiyeti içtimamdan evel hiçbir. teşebbüste bulunmıya- caklardır. Danimarka hariciye nazırı şu beyanatta bulunmuştur ; —“*Arjantin'in niyeti ne olduğunu öğrenmek için beklemi- yeceğiz., Cenevre, 26 (A.A) — Öğrenildiğine göre, alaza için Tanmgibi, azamcte | . K A a Bitaraflar yani İsveç, Norveç, Finlândiya, Danimarka, Felemenk, İsviçre ve İspanya dün akşam İtalya'ya karşı tatbik edilmekte olan zecri tedbirlerin kaldırılmasına karar vermişlerdir. Habeş'istanın ilhakının tanınması meselesine gelince, bita- rafların Milletler cemiyeti Asamblesinin içtimaa daveti mesele- sinde önayak olmuş olan Arjantin'i vereceği kararı beklemekte oldukları öğrenilmiştir. Bitaraf devletler, Milletler eemiyeti mukavelenamesinin tadili için yapılan tekliflerin ortaya atmış olduğu meseleler hakkında görüşmek üzere bugün yeniden Alman- Japon münasebatı... —— .—— Gizli bir işten Bahsediliyor!. Berlin, 26 (Radyo) —Bugün Berlin'e, Japonya ricalinden M. Şato Mançuri hükümeti murahhası sıfatile gelmiştir. M. Şato'nun vazifesi iktisadi olacaktır. Bundan sonra Al- man tebası Mançuri'de iş gö- recek ve ikamet edebilecektir. M. Şato'nun Japonya namı- nada gizli bir vazifeye malik olduğu sanılmaktadır. M. Mussolini Amerika'lı sermaye- darlarla görüştü Roma, 26 (Radyo)—Mussolini Amerika sinema sermayedar- larından M. Önder Varten'i kabul etmiştir. Bundan başka Şarki Afrika'da Beni Bazizyen ve Nev-York Taymis gazete- leri namına muhabirlik yapan iki gazeteciyi kabul etmiştir. (ETN CARATOM KA CA STT malik alacaktır. Bilâkis teessüs etmiş kons- titüsyonu, sitenin kanunlarını ve saadetini muhafazada; öyle orijinel kararlara ve yüksek şahsiyetlere ihtiyaç olmaz. Müteaddid ahval ve icabat çoktanberi ölmüş teşrii kuv: vetler, © değirmenin öylece dönmesini temin etmişlerdir. ve bu, asırlardanberi böylece dönmüştür. toplanacaklardır. Italyan- lara Göre Habeş emrivakii kabul edilecek, yal- nız bir endişe var. Roma, 26 (Radyo) — Roma siyasi mehafili, konseyin zecri larının hitamına kadar encü- menlerin tetkikatı suretile de- vam edecektir. Roma 26 (Radyo) — Mon- trö'de bulunan İtalyan gaze- leri muhabirleri, boğazlar kon- feransı murahhaslarının Ce- nevre'ye gittiklerini haber ver- mektedirler. Esas olarak ka- bul edilmiş olan boğazların tahkimi için umumi bir uz- laşmağa ihtiyaç vardır. Halen Sovyet'lerle İngiliz- ler arasında ihtilâf olduğu gi- bi Japonya ile Sovyet'ler ara- sında da ihtilâf vardır. Bun- dan başka Bulgaristan da nok- tai nazarının kabulünde ısrar etmektedir. Almanya Neden geç Cevap veriyor ?. Berlin, 26 (Radyo) — İngi- liz sual listesine verilecek Al- man cevabının geç kalması hakkında bir Alman gazetesi diyor ki? “Bu cevabın verilmemesi meşru sebeplere — istinat et- mektedir. M. Baldvin'in son nutkunda döminyonlar ve Sos- yeteye dahil bazı devletlerle noktai nazar teatisinde bulun- duğu hakkındaki sözler bu tcehhüre sebep olmuştur., Berlin, 26 (Radyo) — M. Hitler, Dün Alman'yanın Pa- ris sefiriri kabul ederek bir müddet görüşmüştür. İyi haber alan mahfillerde söylendiğine göre, Alman hü- kümeti İngiliz sualnamesine vereceği cevabi. en kısa bir zamanda tevdi edecektir. tedbirler hakkında bir karar | Yunan kralı vermiyerek mes'eleyi 30 Ha- ziranda toplanacak Uluslar sos- yetesi umumi içtimaına bıra- kacağı kanaatindedir. Zecri tedbirlerin ilgasından sonra Habeşistan'ın İtalya ta- rafından ilhakı emrivakiinin de kabul edileceği sanılmaktadır. Yalnız Uluslar sosyetesi he- yeti umumiyesinin zccri ted- | yi zlerce senedenberi sıhhata Faydası mü- cerreb olan İzmir-Urla Malgaca içmeleri birleri hemen kaldırmamasın- dan ve mes'eleyi onsekizler komitesine havale etmesinden korkulmaktadır. Türkiye Borcuna sadıktır. ter Ajansı bildiriyor: Avam kamarasında bir suale cevap veren M. Runciman; “ Türkiye, Türk borçları hakkındaki anlaşmaya hürmet etmektedir ,, Demiştir. Yeni bir bombardı. man tayyaresi Londra, 26 (Radyo) — Ye- ni sistem bir tayyare yapıl- mıştır. Bu tayyare Monoplân sisteminde ve bombardıman içindir. Tayyarenin üç topu, mitralyözü ve iki kuvvetli”mo- törü vardır. plânları Atina'ya dönüyor. ÂAtina, 26 (Radyo) — Gar- bi Makidonya'da seyahat bit- miş olduğundan kral Selânik'e dönmüştür. Kral Corç bir muhrip ile Atina'ya dönecektir. Fransa'da Ga- zete Yalanları. z Federasyonun Bir tebliği... Paris, 26 (Radyo)— Kabine reisinin bir tebliğinde: * Bazı gazeteler hükümetin yeni bir takım kanunlar hazır- ladığını — yazmaktadırlar. Bu haberler tamamen yalan ve bir maksadı mahsusla çıkarıl- mışlardır. , Paris, 26 (Radyo)— İş umu- mi federasyonu mensuplarına askeri mahiyetteki cemiyetlerin lâğvı hasabile husule gelen heyecan —mülga — cemiyetler mensuplarile her türlü hadise- lerden kaçınmalarını - tavsiye etmiş ve: Elde ettiğimiz zaferi hüküm- den düşürmek için hoşa git- miyecek hadiseler çıkarmak ıstiyenler mevcuttur, dikkat ve teyakkuz tavsiye ederiz de- miştir. Taziyetlerimize Verilen Cevaplar. Ankara, 26 (A.A) — Mak- sim Gorki'nin ölümü münasc- betile başbakan İsmet İnönü ile B. Molotof arasında şu telgraflar çekilmiştir : Ekselâns B. Molotof, Sovyet sosyalist cumuriyet- leri şürası halk komiserleri başkanı. Moskova'daki ikametim sı- rasında kendisi ile tanışmak fırsatını bana verdiğiniz ünlü muharrir Maksim Gorki'nin Sovyet edebivat âlemi için za- lim bir ziya teşkil eden ölü- münü derin bir teessürle ha- ber aldım. i Gorki'nin yüksek idealist ve insani düşüncelerinin henüz kuvvetli tesirleri altında bu- Junmam bu ölümden duydu- ğum İteessürü artırmıştır. En samimi - taziyetlerimin kabu- lünü ekselânsınızdan rica e- derim. İsmet İnönü, Türkiye cumhuriyeti Bakan- lar kurulu başkanı. Büyük Rus muharriri Mak- sim Gorki'nin ölümü ile Sov- vet birliği hükümetlerinin için- de bulundukları mateme bü- yük bir samimiyetle iştirak etmiş olmanız ve bu ölümün memleketimiz için teşkil ettiği ziya dolayısile — sarfettiğiniz hakiki hissin ifadesinden do- layı birlik hükümetinin - dos- tane teşekkürlerini kabul et- menizi rica ederim, Kimyev? ve bakteriyoloji raporları haiz AÇI LDI İzmir - Çeyme şoscsi üzerinde güzel manzaralı oteli, gazino, lokanta Londra 25 (A.A) — Roy” | ve bakkaliyesinde müşterilerinin ber türlü istirahat, iaşe ve ihtiyaçları temin edilmiş olan Urla Malgaca İçmeleri Hakkında Dr. müderris Raşit Tah- sin'in «Urla Malgaç içme suyu; Kar- lispat'ın Şurprudel Zals suyuna ezher | cihet rüçbandır. Buyurdukları bu su; müzmin mide ve bevap teşen- nüçleri, karaciğer, dalak hastalıkla- rında müzmin safra kesesi ve safra yolları iltihaplarında, safra, kum ve taşlarında, müzmin - inkıbarda, çiş manlık, nakris ve şeker hastalıkla- nada, bağırsak, çirid, sulucan, me- sane yolları ilâh.. Gibi bünyevi has- talıklarda seri ve şifabahş olduğu sayın halkımızın yüksek ve değerli Merhum Dr. Müderris Raşid Tahsin tecrübelerile sabittir. Vesait: Basmabane karşıında Bulvar'da Urla ve Çeşme otabüsleri. - 'nin hepsi içmelere uğramakta olduklarından ber an 27 /6/ 939 Üi 45 Mi * ya va | J z m küm müş olu, oldi miş; das mili OrAl niN| :ı:_; de ve : vak a » gnn el |