— DÜŞÜNDÜKLERİM: tezimizin kabulüdür. Bütün şaha kalkıpta ona karşı dursalaı birer yüzlerinden atmış, ve Ç a kayıbımız yoktur, gibi.. zaman şahip kalacağız T içtimada Sir Samoel Hoar: — Bir Amerikan mecmua- “sının sulhun temini için İngi- liz ve Amerikan donanmala- rının ayni hedef üzerinde yü- rTümeleri lüzumuna dair neş Ü — çettiği bir makale çok mühim- — dir. Vakıa. şimdilik gayri ka: bili içtinap bir harp mevzuu K — bahs değildir. fakat, yakın veyı uzak bir zamanda harp “ihtimalide yok değildir. Hiçbir milletin harp iste- esine rağmen umulmadık ir zamadda bir harp zuhu- — yunu icap ettirecek sebepler r. İngiliz donanması kâfi de- recede kuvvetli olsaydı umu- — mi harbın tekerrürü için hiç- — bir sebeb mevcut değildi. Bu- günkü hale göre hava kuvvet- leri her ihtimale hâkim bir filo vücuda getirmeğe manidir. f deniz'e gönderilen filomuz, — harbın genişlemesine mani ol. — Müştür. Bu hususta yazılanlar K ve İngiliz nüfuzunun kırıldığı h ndaki şayialar boş söz- lerden ibarettir. İngiliz filosu, bin Akdenizden geçmesine olan yegâne kuvvettir. — Bunun için asker kuvvetle- rimizi de donanmamızı, hava tlerimizi kuvvetlendirme- Bu üç kuvvet, ne kadar mmel olurs, cihan harbı © kadar geç çıkacaktır, — de- Hoar sözüne Müşterek tesanüt namına t eden elli devlet vakıa r kiymettir. ve büyük bir tür; fakat bu kuvvet bir ve irade kudretinden ihrüumdur. Bunun - için de lar — sösyetesini takviye İngiliz siyaseti, en kuvvetli ı liz donanmasına isti- erektır » Diyerek sözü- 'aris, 25 ( adyo) — Pa- Fransız - İngiliz dostluk e hükümetin ait müzakereler yarın Âyan meclisi dünkü e Fransa — bankasile hükü- _gııııdı aktedilmiş olan ve n,gıııı vermesine Hünü yaşıyor. Sapa-sağlam,; terstemiz, hem maddi, hem manevi mü deleri ayakta vo göz önünde duran Türk mukadder ve tabil bir neticeye doğru yol alıyor.. Bu notice, hiç şüphesiz, iyasf mülüâhaza — ve suini bu perçimlenmiş hakikati - bağamıya- eaklardır. Bilâkis bu suretle kendi zamirlerini örten içyüzlerini — göstermiş olacaklarılır.. effüs yoludur. Can Boğazdan Gelir İsviçre'nin Montrö denilen kasabası, harp sonrasının — tarihi bir gü- tezi, yeşil — masanın üstünde ler — dile gelip, maskeleri, birer Bundan akat kârimız muhakkaktır. canı, boğuzundan geliyor Midemize O bizim çiğerlerimizin yol ora- ş tir ki ağız kapaması ve diş sıkması halinde, a k bizi ve başkalarını zehirliyebilecek — bütün ğ almıyacaktır. maide helvası şeklinde herkes tarafın- dan kıı[ııqlılı—-ı bu asırda, raki bir tazvikin devamı, daha doğrumu tabif ha l ve kamın deveranıma — mani bir 5 boğaz takılınası amıza gayri tabil bir muahede p — ginin daima yapışmış olması, elbette ki, başkalarının — sallıperv — hümüniyetine, samimiyetine de aykırı — gelen bir keyfiyottir. Kaldı ki, K, buna esasen bizim tahammülümüz yoktur B Diyoruz. Çekmezlerse, kendi - pençelerimizle çekmek — hakkına her Orlıan Rahmi Gökçe — İngiliz-Fransız dostluğu - mMuhafaza edılecektır S.Samuel Hoar, ümulmadık bir zamanda harp çıkacağını, şimdiye kadar buna İngi- liz donanmasının mani olduğunu söyledi. Londra, 25 (Radyo) — Bir | komitesinde İngiltere harbiye ı bakanı tarafından irad edilen bir nutuk İngiliz-Fransız dost- luğunun her ne bahasına olur- sa olsun muhafazası lüzumunu söylemiştir : Harbiye bakanı demiştir ki: — Bu dostlük sadece; bir his mes'elesi değil, iki devle- tin hayati davasıdır. Ren me- selesine ve Fransa'nın garp hududlarına verdiği ehemmi- yet o kadar büyüktür ki bu hududlar ayni zamanda İngil- tere'nin kendi hududları ad- dedilmektedir. Vaziyetin nezaket ve veha- metini hüsnü suretle müsbet bir şekilde ve cesaretle gide- receğimize emin olmalıyız. Fransız ve İngiliz dosthuğu tam bir itimadı elfkâra istinad etmelidir. Demiştir. Haftada Kırk saatlik iş mes'elesi Cenevre, 25 (Radyo) Beynelmilel mesai birliği kon- feransı mesaisini — bitirmeden evel Belçika amele murah- hasının beyanatını dinlemiştir. Mumaileyh haftada kırk saat mesainin kabul edilmemesin- den dolayı müteessir olduğu- nu bildirmiş ve bu kararın konferansca kabul - edilmedi- ğinden dolayı — memnuniyet duyduğunu, kısa bir zamanda bu teşekkülün büyük terakki- ler göstereceğinden emin ol- dugunu söylemiştir. SOR AMT ELHAMRA teccon 2573 İzmir'de 3üncü ve son program BUGĞ Pr. Zati elgraf Haberleri Uluslar Sosyetesi Konseyi Yarın toplanacaktır. Eden'in hareketinden evel Ingiliz kabinesi Boğazlar işini konuşmuş. Paris 23 (Radyo) — Ulus- lar sosyetesi konseyi yarın saat 17 de M Eden'in riyasetinde toplanacaktır. Fransız harici- yecisi M. Delbos ilk defa ola- rak konseye iştirak edecektir. M. Litvinof, Tevfik Rüştü Aras, Titulesko, Bek ve Barina da mevki alacaklardır. M. Delbos bu akşam Pa- ris'ten Cenevre'ye hareket ede cektir. M. Delbos bugün 17,30 da Paris'e vasıl olan M. Eden ile uzun bir mülâkat yapmıştır. Londra 25 (Radyo)— M. Eden Londra-dan hareket et- mezden evel kabine içtimaında hazır bulunmuştur. Söylendi- ğine göre, — kabine bilhassa Montrö konferansı üzerine mü zakeratta bulunmuştur. Sovyet murahhasının müddeiyatı tetkik edilmiş ” ve Lord Stanhop'a yeniden talimat verilmiştir. — ——— Milletler cemiyeti binası Cenevre, 25 (A.A) — Mil- letler cemiyeti konseyinin ilk celsesi yarın saat 17 de akdo- lunacaktır. Celseye M. Eden riyaset edecektir. İlk defa ola- rak M. Von Delboş cemiyetin içtimamda hazır bulunacak ve M. Eden'in oturduğu koltukla İtalyan delegesinin boş koltuğu arasında yer alacaktır. Ruznamede — şu vardır: 1 — Asurilerle Güldanile- rin yerleştirilmeleri 2 — Beynelmilel Lahey ada- let divanına iki aza intihabı 3 — Lokarno muahedena- mesi ahkâmının Almanya tara- fından ihlâli mes'elesi 4 — İtalyan-Hapeş ihtilâfı. Sofya 25 (Radyo) — Bul- mes'eleler de, İtalya aleyhine alınmış olan zecri tedbirlerin kaldırılması hususunda Uluslar - sosyetesi nezdinde teşebbüsatta bulun- masını emreylemiştir. Paris, 25 (Radyo) — Lord Eden, 17,30 da buraya tayyare ile gelmiştir. İngiliz dış işleri bakanı şerefine İngiliz sefaret- hanesinde bir ziyafet vermiş- tir. Bu ziyafette, Müsyü Leon Blum'la hariciye nazırı İvon Delbuş hazır bulunmuşlardır. Eden, saat 23,20 de Cenev- re'ye hareket etmiştir. Ayni trende Fransız hariciye nazırı İvon Delbuş da hareket etmiştir. Mumaileyhin refakatinde hari- ciye nezareti müdürü umumisi Masili'le daha birçok siyasi zevat bulunmaktadırlar. M. Pol Bonkur ise, Mon- gar hükümeti; Cenevre'deki | trö'den tayyare ile Paris'e delegasyonuna verdiği bir emir- gitmiştır 46 ** 60 Çü — — — Çın’de vaziyet hâlâ çok gerğindir. Hükümet kuvvetlerile Kuangsi kuvvet- leri arasında çarpışmalar oldu. Şanghay 25 (Radyo) — İyi bir membadan haber alındığına göre Kuangsi piştarları Hankoav şehrine varmışlar ve hükümet kuvvetleri üzerine ateş ederek ehemmiyetli zayiat verdirmişler- dir. Vaziyet çok ğerğindir. Feci otobüs Almanya kazası İstanbul, 25 (Hususi) Şoför Abdinin kullandığı oto- büs, 29 yolcu ile Çatalca'dan İstanbul'a gelirken Topkapı köprüsünde şaftı kopup dev- rilmiştir. Yolculardan 13 kişi ağır ve dokuz kişi de hafif surette yaralıdır. ÜN Sungur Akıllara durgunluk - veren harikalı fenni İccrubelerle dolu üçüncü son programına bugün him tecrübeler arasında; Bir gölgenin başlıyor. Göstereceği çok mü- hayata gelişi ve Esrarengiz Bavul Tecrübeleri herkesi hayretler içinde bırakacaktır. İzdihama meydan vermemek için numaralı biletlerinizi şimdiden aldırınız. Akşamları 9 da haşlar. Cumartesi ve Pazar gündüz 5 de matine.. FİYATLAR: Hmıî 100, birinci 75, salon ve balkon 50 kumılw 'nan Bısloeîbgl.tıkmııı, 12 ye Durmadan Silâhlanıyor! 500 Milyon daha sarfedilecek Lendra 25 (ALA) — Moming Post gazetesi bugünkü — nüshasında Almanyanın yeniden silâhlanmak için sarfettiği - paraya dair şimdiye kadar bu hususta aslâ neşredilme- miş ilk hakiki tafsilât kaydile bazı malümat ve rakamlar neşretmiştir. Bu güzeteye göre, 1935 yılı içinde ordu, donanma ve hava kuv- ri için fi daimi olarak yon — ve tekrar silâhlanma için de 400 5lâ 500 milyon İngiliz lirası sarfolunmuştur. Bu yıl için daimi masarıfın 500 milyon — İngiliz lirası tutacağı ve yeniden silâhlanma — masraf lan- mn — 1935 yılının masarifi kadar olarağı tahmin odilmektedir. Böylece Almanya 1936 - yılı içinde takriben 900 milyon İngiliz lirası sarfetmiş olacaktır. Yunan Basketbol ? Takımını yendik.. İstanbul, 25 (Hususi)— Yu- Adlıye terfılerı Ankara 25 (Hususi) — ni adliye terfileri çıktı. Lis.tr— ye göre, Denizli mahkemesi reisi Ahmet ile Ödemiş mah- kemesi reisi Ahmet Şevket'in maaşları 70 liraya, İzmir müd- deijumumi muavini Yusuf'un maaşı da 55 liraya yükseltil- miştir. Bir kaza daha! Milâno, 25 (Radyo) — Bir lokomoatif, bir istasyonda yolcu kamyonuna çarpmış, 32 kişi yıvulınmıîhy TAŞLAR Küçük Haberler Romanya'da Yahudi aleyhtarlığı Bükteş, 25 Madyoy —V hndi aleyhtarlığı devam et- mektedir. Bazı yerlerde |sokak karışıklıkları başlamıştır. İrlanda kanunu e Doblen, 25 (Radyo) — M. Dö Valera mecliste kanunu esasinin ilga edilmiş olduğunu beyan etmiştir. İsveç'li seyyahlar İnsburg, 25 (Radyo) — Bir Avusturya turu yapan İsveç'li 175 kişi buraya gelmiştir. Fransa'daki son fırtına Paris, 25 (Radyo) — Da- | hiliye bakanı Sen idare âmir- lerinden son fırtına hıkkındı tafsilât istemiştir. M. Mussolini'nin kızı Kolonya, 25 (Radyo) — M. Mussolini'nin kızı Kontes Eva Çiyano buraya gelmiştir. Kon- tes otomobil yarışlarında hazır bulunmuştur. Kontes Ren sa- hasında gezmiz ve çok manâlı nümayişlerle karşılanmıştır. Cenova limanı Cenova, 25 (Radyo) —' Ce- nova İimanının ıslâh ve geniş- letilmesine * karar verilmiştir. Yeniden birkaç şimendifer da- ha bu Jİimana getirilecektir. 24 büyük elektirik vinçleri ve büyük depolar - yapılacaktır. Limanda Habeş, Eritre, Sumali ve Trablusgarb için dört ayrı kısım vücuda getirilecektir. Fransa'da Harb malzemesi yapan fabrikalar.. Paris, 25 (A.A) — Bu sa- bahki kabine toplantısında M. Daladier'in teklifi üzerine harb malzemesi imal eden fabrika- ların millileştirilmesini derpiş eden kanun lâyihası tasvib edilmiştir. Bu Jlâyiha yarın meb'usan meclisine tevdi 'edi- lecektir. Sofya elçimiz geldi İstanbul, 25(Hususi)—Sofya elçimiz Tevfik Kâmil, bugün buraya geldi. Nedenmiş? Berlin, 25 (Radyo) — Alman- yanın şimdiye kadar İngiltere- nin sual İistesine cevap ver- memesi, sırf ahvalden istifade etmek istemesidir. Türk Işçisini Ezenler! İzmir de fabrikalardan birinde çalışan Dinarlı Hüse- yin namında bir genç dün idarehanemize geldi. Kendisi Kâğıthane caddesinde Meydan sokağında 50 numarada oturuyor. Bize dedi ki: «—Fabrikada sigare içmek yasaktır. Fakat sigare, bir itiyad, bir iptilâdır. Tahammül edemiyor, helâya indi- | gimizde içiyoruz, Fabrikanın 6 yıllık işcisiyim. Beni, helâda sigare içtiğim için ecnebi mütehassısın huzuruna sevkettiler. Mütehassıs, Fransızca olarak beni tepeden tırnağa haşladı. Türk olan şef vasıtasile kendimi müda- faa edecek oldum. Ne şef tercümanlık yaptı, ne müte- hassıs dinledi. Beni, şimdiye kadar hiç cezalanmadığım halde, iki çocuğumla, elime beş kuruş vermeden soka- ga attılar.,, Dinledik, dinledik te hayret ettik. Türk işcisi, yıllar- dan beri bu derdi çekiyor. Keyf uğrunda koğuluyor, hakaret görüyor, hakkından mahrum kalıyor. Baş vu- racak kapı bulamıyor, Kraldan ziyade kral tarafdarı geçinen bazı İşci başıları da ecnebilerle, patronlarla el ele vererek işçiyi bir kat daha çiğniyorlar. 6 Yıllık, TO gıllık müessesesinden, işte böyle, eli kolu boş olarak çıkan ne kadar çok işci vardır? Fakat artık iş kanunu çıkmıştır. Türk işcisinin tepesine inen yumruklar, bun- dan sonra havada kalacak ve unquııeıidıı İşci işcili- bilecektir. Her