25 Ocak 1936 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 5

25 Ocak 1936 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AOVUYUUN UU KA , . San'at, Edehiyat ÖL e Anketimiz., ——-30’—'— Muallim İrfan Hazar Bugün de anketimiz için İ mirin güzide — mügevverlerinden İrfan Hazar'la konuştuk. Birçok yazılar yazınış, Garp edebiyat ve kültürü “ile uğraşmış olan İrfen Hazar, süsllerimize alâkalı cevaplar Yerdir — San'at mecmoaları bizde ni- Çin yaşamaz? — Çüskü yığının zevkine, yır Bidin İsteğine cevap veremca, E::ı töylediğiniz san'at mecmualarından maksad, yalnız yüksek bir edebiyat Ve yüksek bir san'at teorisini kar. Mağa Savaşan mecmualar İse, el. bette ki - güzüdesi pek kıt olan memleketimizde bunların demteksiz Ve yardımsız yaşaması tam — bir hayaldir. Nerede kaldı ki böyle Mecmüalar, güzidesi çok olan diğer Memleketlerde bile, bülhassa şimdi Umduğumaz — derecede — satış yapa: Miyorlar, k — Gençlik neler okumalıdır? — Bu susle kısaca cevap ver: mek mümkün değildir, c_—:ı ba: hmo, gerek bizim klisiklerimizi Smak bu işte en ön plânda ge- » Aanmızda “Artist,, slatı çok :l-ıııu Şüir, romancı muhakkak ö 'den önce bir mütetekkir. i Bugünün tanınmış batı pâirleri ı—.:ı.m“""' kurmağa namsed ._.'.'"lıı. Zaten bütün klâsik taş ge yarttan adamlar bu müm: B Yasıl'la bezendikleri içindir ki yi 'ı Yıllardanberi — bâlü — diriymiş Aramızda yaşıyorlar, tazelikle. hiç kaybetmiyorlar. Dünya bik içim, iç varlığımız töylemek kolay değildir. î':_ eterlerle pişmemiz: ;::ıq. rahi ” Tâzün. Kendimizi büyük a Savaşlarla tanımamız, arama: Pa Kzm. Ba belki çok üzücü, dele Skıcı, hattâ kanlı bir müca: yaş ı—l:ı Za namzeddir. Lâkin ne ea Ki €n özlü yaratmalara bu *Onunda varılabilmiştir. İçin söz :;'mı_ııı...ı.g.ı— terbiyeci İsmail Akkı'aın yu satırları ” İle cevap im: 20 e. Roman, bile bir oku: Büşta,. yahat şöyle biz okuyuşla biz lsmaz, — Kaldı ki ağır başlı içiğ kitap hiç anlaşılamaz. Onun kitabı çok ağır okumalı, Henri 'ün Levolutlon crestrice ü ve _:'::—ku-ı. Les regles de la ü * sociologigne adlı eserleri l kitapları 10.15 defa okumu: ur, b ::N kitaplar her dofasında îı üütty a u.::::ml üü YU Celâl Sahir'e Gönülde, her eej İn değerl sanki nedle?. Dünyada, bir sandet bulunmaz hayast gibi. O, çözümü “Uçurum,, olan bir bilmecedir. Ölüm, bayat kuşuna ipekten kanat gibi... Bev, sevil, gül, neş'elen sonunda bulduğun bef., Bilnbir elem taht kurar her sevincin üstüne Ak düşmeden, saçların o solgun tellerine, Istırap yoldaş olur kalplere... Ferhat gibi.. İçimizde her gonca, çiçeklenir sevinçten Sevgi, tatlı bir beste gibi süzülür İçten. Doymadan bir uykunun mahmurlağuna birden, Ruhlar dayar derinden neş'eyi feryat gibi... Emel, sevgi, 1stırap binbir hülya içinde, Gençlik, bir bahar gibi geçer rüya içinde, Her zerremiz kül olur birgön dünya içinde, Bazen yöz yıl yaşarız, birgün, bir eaat gibi... Buca HBikmet Kâmran Gurbet Gürbet her an gönlümü sızlatan bir acıdır, Gurbet mahzan kalplerde Bir teselli görünmez esen Gurbetteki her şiir içime keder başlangıcıdır; rüzgürda bile, yabancıdır.. Dalgaların rahadar, enginde çağlar gurbet, İçli bir öksüz gibi akşamla uğlar gurbet, Ruhun sevdiklerinin hasretile yenarken, Beni benden ayırır hiçliğe bağlar gurbet.. Ne çimdi dizlerinde inliyecek ninem var, Bilmem dertli geceden sevecek başka ne var, Bir gülüş, bir kahkaba buluomıyan ba yerde, Yalnız içli bir görbet, yalmız sonsuz elem var.. Yeşil. R. Karayazıcı Küçük Fahişe Onu anlamak içln gezdiği yere İn de, Açsın sana gönlünü, dinle onu bir dinle Bitmiyen Bir ağrının sızısı var kalbinde; Yanar kara bir güneş, güneş gibi anlında, Silininez bir damgadır taşıyor onu kinle, Bir zevkin evrenini sığdırdığı kanında.. Bilseniz ah.. Ne içli ne de pek daygusa var O, kayıtsız görünen yüreğinde ağlıyan Mabzun bakışlarının isteksiz oykusu var.. Kemik elle kırılmaz 1stirabin taşıdır, Yöreğini oyub da yaralarını dağlıyan O karanlığa düşmüş kara Mıgnıyw.hu lwg A. Turgat Köyde Sabah Başlamadan figane süğütlerde bülbüller İnliyen seaher rüzgürından serin mefesler NCLİK. *«Vefa Çiçekleri,, Tenkidi Münasehbetile.. Çiçek bahçelerinden baygın kokular üfler. Geceye veda eder şebnemli pembe güller Beliriyor beryerde fecrin llk aklsleri Müjdeliyor sababı köyün horoz sesleri Mavileşen semada kayboluyor s0n z eGerdeme” sırtlarında slaler d.g—ldı'üııı Ufukta yükseliyor tablata gülen gün, Kuyuya saya çıktı köyden sarışın bir kız, Sözülen gözlerlnde sabah mahmorluğu var. Şimdi kuş seslerile çalkanıyor ovalar.. EEFEİEİ Ş_şğüeîl EH;EF İE Gönü köyü: Temmuz 1933 Nazif Akduman er y ian eti Hizar Bu sahifeye gelen yazılar © kodar çoğalmıştır ki, bil mecburiye sraya koyuyoruz. Bu itibarla, sahifemizle alâ- kadar olanların bizi mazur Gelecek hafta! İstanbul'da çıkan bir eser, Namık Kemal alevhine - ga- yet ağır fikir ve ithamlarla doludur. izin san'at ve edebiyat sahifesinde çalı- şan gençler, önümüzdeki haf tanın sahifesini, bu itham lara verecekleri cevaba tahsis etmişlerdir. ve van B. Hikmet Kâmrana: Bizdekl münekkitlerla kri tik alaninda ne olduklarını ve pasıl yürüdüklerini bilenler bu yüzden boyuna; “ — Bizde münekkid yoktur!, Diye ba: gırıp dururlar. Ba — eöze önce den bak verip geçmek doğru olamaz. İşin esasını anlamak için basın bayatına çöyle bir göz gezdirmemiz — gerektir. O rakit göreceğiz ki yu veya bu gezete ve dergide bu janra aid bitmez tökenmez yazılar — var, Ba böyle olunca sorüyorus: Bizde münekkid yoktur! Diye niye İnkâr ediliyor acaba? Ba yazılar ve imzalar görülmü yor mu? . Evet! Görüyoruz ve okuyo: roz.. Bir sürü yazı ve iki tür. 1â imaa.. Biri: Eskllerin.. Yanl : sayısı şu veya bu gibi ağabeylerinin arkasında, onlara — yetişebilmek fmtiyen genç heveslilerin İmaza ları .. Soranun kıvcımını - çözmeğe oğraşalım. Bizdeki bu gibi mü: mekkitleri, kritik aa dü şücüyor ve dalıyoruz. Ne ya zık ki o vakit gözümüzün önü ne elinde bu sanatın kara say- falarını tatan İki tip münekkid geliyor. Biri: Herhaogi bir kitabı ve yazıyı «çok okuyacu çok ahcı bulmak için methbü sena eden münekkid,. Diğeri, birincinin — aykırısı olarak o kitaba ve yazıya da- ha ziyade sahibini yerlere dü şürmek - eserin okuumamasını temin için: elinden geldiği kadar saldırma yapan münekkid!.. İşte, bizdeki münokkid fa- milyasının iki tipl.. Bu böyle İse soruyoruz: O halde bunların teokitte gaye- Teti nedir? Eliç şüphesiz ki bapların birincisi, eser sahihini tırtına alarak yükseltmek ve İkincisi, eser sahibinin — sırtına basarak yükselmek İsterler! Banların yazıları şahef, süb jektif ve polemiktir.. Hele eser sahibi ile azacık olsun - tanışı- yorlarsa İşi ifrata vardırmamak ellerinden gelmez. — Birlai yük- selteyim derken düşürür ve diğeri kalemini kılıç, bulaşla Tını zehir. yaparak eser — sahl- biyle boğazlaşır durur! Ba kadarcık bir inceleme tonunda anlaşıldı ki urtık biz de “Bizde münekkid yoktur!,, Diyenlere Iştirâk edebileceğiz.. Fakat, müvekkitten önce kritik sanatının >tam anlamıyla — ba- Tünmadığını İşaret ederek.. Diyelim ki içimizden, içle- Tinden aml — münekkid - olan üçüncü bir tHp çıksın ve bize bu sunatı getirsin.. . .. Gelelim sise Hikmet Kâm- ran!. j Evet! «Vefa Çiçekleri» ni tenkide ()) muvaflak - oldunuz, teşekkür ederim. Fakat, bir münekkide yakışmayacak ker- tede hatalarınız. var ve uz da değil , Bir defa, dar görülünü Zün çerçevesi içinden çıkma- makla beraber — hissiyatınızın kurbanı olurak ta ,Akbabalık!* YApmışmmnız.. Evel! Kitabı dıştan görmüş, beyenmiş ve — kızmışsınız! — İçe gelince d güzal kitapların içi kötü olur kanaatına sap lanarak- dudağınızdaki — İstihfaf b ve SAN'AT Hülyama Doğru Koşuyorum bülyama açılmış kenatlarla Göslerimde bir alev paoğı yaka yaka; Uçuyorum içimde ümit denen tatlarlş Rüzgürın saçlarına gönlümü takç takı. Ücldim hoş, hölyam hoş, kalbim çırpınan bir kuş Besliyorum bunları gayeme ermek İçin; İmanım çafaklarla kızıllaşmış, tutuşmuş Bevineime renk vermek, bölyemı dermek İçin. B.1-936 Alaşehir 4, Behçel .- Gençliğe Köyün içine girip köylüye ineceğlz, Tozlukları çekerek köyü yükselteceğiz. Diye baykıranlara benim de sözlerim varı Deyişler, düşünüşler, ba yaldızlı esaslar Cek, cak düzmeleriyle bitecek Iş değildir. Cek, cakları bu köylü çok duymuş, görmemletir, Dim., Yoram'la esaslar İstiyor arvk bugün; Her şeyine karşılık hiçbir şey almamış dün, Gene o kafasını bilgiyle örmemlştir! Gençlik! Sen İşlerinle bu İtikadı sildir.. Palavra yeter artık köye İneceksen İn, Devrim işlniz olsun, devrimciyiz dem yin, Hiçbir gey ummaktızın ve vaklı geçirmeden! Yüardün isleklerine tunçten göğsünü geren, Sana odur dilini, eğemenliğini veren. Var olan gençliğini köyde göster arkadaş, Yükselmek senin içle, artık amırları aç! H. Çetintürk Sarı Yapıncak Gönlüm sana bir yuva Kucağım da salıncak; Sen yataram uykuya Beoim gönlümde ancak. İçine katma keder Gel, gönlünü bana ver; O gönül bana yeter Yetor sarı yapıncak. M. Bingöl Titreyiş Gözlerim İnellenmiş, ayrılığın yasından Kalbe bheyecan veren bir amç sar'asından Titredim... Göz yağmura, altında bir yaprağın Çırpındığı gibi... Sen ömründe yığın yığın Dolu hatıralarla böyle sarsılmaktasın . Bir gün sona erse de gönlündeki bu yasın Seni takip edecek ttretecok şeyler var. O acı batıralar; o acı hatıralar., Nihad Kürşad Tayyare «Talât'a Göklerde bir nidu yükseldi bir an Koyalar bu sesten kırıldı sandım Bulatlar, yırtıldı parçalandı da Bir şimşek aradan sıyrıldı sandım. Bir vakit, bir zamaa için olsa da Devrinin hızıdır bo ateşten ses Göğsünde yürdünun aşkını tapız Bu çelik kanatlar, bu çılgın mefes, artmış.. Dediğiniz gibi okuya- yermiş ve bitirivermişsiniz! Fakat şuna — şaşıyorum: O kader aolam bozuktukları ve düraklamalar var ki.. Diyorsu:- Bne ve hiç birisine takılmadan geçiyorsunuz.. Soora yalnız bir “hayaldı,, ayağı için “kaba ayaklar,, tabirini kuallanıyor ve bunu diğer yazılara da şümul- lendiriyorsunuz. Bu doğru mu? Kitabın adına gelince, kell- menio anlamına ben değil siz kapılmışsınız! Diyorsanuz ki: “Eğer şalrin sevgide vefası bir çiçekse me- zarda aacak bir bahar açacak, yaşayacak! Ne mzün — ömürlü vola... Bunlardan da “Vefa Çiçekleri,, kellmelerinin yalnız bir anlamını bulabilimiş ve on. da da yanılmış olduğunuz an laşılıyor. Ba ad aslında, yazılar benim olduğu için bu kitaba verilmiş ve mezarda açacak Er, Ta. olan da çiçekler değil bu ya- mlar, sevgi değil ba - kiteptir aziz doset... *“Biz bizl bllerek,, başlıklı şilrime gelince, orada biraz dü: rup düşünmeliydiniz. Yok 2a: rar, Bonradan olsun orada — bi- razcık düronuz. *Kurbağalar,, gilri için de; “Demek her dertli böyle vak vak ötüyor ha şelrim? Vah va- na, — dertlilere..,, Diyorsunaz, Evet! Ötüyor. Hele — #izin gibi dertlilerin ötmesl de kurbağa: larınkladen daha hazin geliyor bana!.. No he, Eseri beğendiniz, beğenmediniz.. Size söyliyecek başka bir sözüm yok.. Fakat, yalnız şunu İyi biliniz ki ba — kitab, kizabın içindekl o yazı: — lar, yalnız. bir. kişinin, — sizin zevkiniz — için — yazılmamıştır. Kâmrancığım... 4hmed Vefa Aray

Bu sayıdan diğer sayfalar: