KIZIL SULTAN - — Bunun iİçin osassız bir tahell görmesine mukabil şebzade Bür. hanettin haremağaları ellode, Gariyeler arasında tam saraylı olarak yetişmekte idi. Ve... Ha mid çok sevdiği oğlunun mü- Tümelen yetiştirilmekte olduğu İle Jftihar eder, dorurdu..... Bürhanettin de ancak iki e :l:k:’llü Bösteriyordu: ;yl 'e A h:ı.:zlyoonshlıı göre - saz Hamid kadına fazlu düşkün- Töğün ne demek olduğanu -Acı bir. sürette, Tİvayete göre de- fitengiye totulmak süretile tcc Tübe etmişti. Çok sevgili oğlu Dün böyle felâketlerden korun- Mman iİçin, erkenden evlendiri! “meslol düşünüyorda! Osmanlı saraylarında, şehza i delere aell, terbiyesl ve tahslli D Yerinde, vücad ve fikir sağ Ü lamlığına malik bir kız aramak D âdet değildi; banan için Hamid de çok Bevgili — oğlunun saray daki / cariyelerden en gözelini vermeği düöşünüyordu. ; Dhlııııılyuıdıı ki, bir cariye | * devirde ancak ve ancak bir zevk makincsldir. ve büyük bir j İmparatorluk tahtına Bgeçecek bir j #damın hüyat ortağının da bir © Fiymet ifade ötmesi Tazımdar. d.ı'ıııı..ıı. nihayet cariyelerin ; N birisini oğluna lâyik. gör fi l;l::..ve onunla evlendirmişti! Ü Şeyhüllelâm'in — kıydığı j E'“;. Tüğmen, — Bürhanettin N Si ııı:ııyıı küçük bir Ha F iüna aktan biran vezgeçmiş | Şebzade — Bürhanettin'in - va- ;'ydı Büfüzü pok büyüktü; ğ 'Stâ Bürhanettin — Sultan Ha ©lde bile nafizdi. Ve şehzade nİn nüfnzona babası bile mani :lıımyonh! Runa ds, Hamld'in | 'a oğluna fevkalâde düşkünlüğü sebeb (di. B ? Yukarıda da İşaret ettlğimiz gibi Bürhanettin, kıdııqlî ve ablâksızlık İtibarile babasının tam oğlu idi. Sarayın kalın divarları — arasında kadıncılık Arza. ve heveslerini tatmin için iş thanettin ancak ıır;y kadın. Tni bulabilirdi. -Bonahn için 'efendiler müstesna olmak Rü '.ellııu'lı balvetine gir- dlük YA girmemiş bütün ka- B.ı—.. #ebzadel civanbaht (12) Ş h;:lh Efendi hazretleri. DCilik fasliyet sahasını teşkli ediyorlardı! _m:!ııı._ Vaklt — olayorda ki, lerek veya bilmiyerek! AÂyni n ,Halifal rüyizemin haz * (IP) gündüz. halve. akşam da ,, Mahdumu vem* an (İ7) ağa tinde ve he SAA A A Sahip ve Başyazganı n Haydar Rüşdü ÖKTEM Mumi neşriyat ve n müdürü: ğ.—ı Sakeel İdarehanesi: aei İzmir İkinci e aa C. Halk Partisi İzmir - ANADOLU Posta kutasu 405 ABONE ŞERAİTİ; Tfi 1200, Ai aylığı 700, Üç uruştur. r aylığı 500 ki 2 Telgraf': Telofon: 2776 .. memleketler için senelik ücreti 27 İr:dn Heryerde S Kurupur. 16 |Dısarda Tııh'z: ' ABDULHAMID Hayatı, Cariyeleri ve Sarayı ——— — şanda zevk memurluğunu ya- pıyorda! Saray kadınları — altmişbeşlik bir ihtiyarın esiri ve bemen hemen başka bir erkek görmi yen, İşalz oldukları için de çok ateşli ve harle kadınlardan mü rekkep idiler. Haremağalarının erkek değil, hattâ bir İnsan farzedilemiyeceği de muhakkaktı! Banun İçin saray kadınları şebzade Bürha nettin Efendinin — gayrimeşra emel ve tekliflerine kendilerini arsetmekte fazla bir tereddüd göstermiyorlardı, İşin tabafı da Hamld'in şeh zadelerinin meselâ büyük oğlu Selim Efendinin hattâ Yıldız sarayına bile girmesine müşaade etmemesi İdi. Bütün imtiyazlar, bütün müşsadeler, Baray zevk- lerinden azami istifade hakları hep Bürhanettin'in idi!. B e Yağmurdan kaçarken... Abdülhamld. birloci kadın- efendinla dalresine doğra yol landı! Bu sayede -Geçen bapta da söylediğimiz gibi Hüsnümlsel, foci akıbetten kurtuldu ve kendi datresine nakledildi! Fakat... Yarıkaranlık bir ko- ridordan dalresine giderken ken- disini meçhul bir elin tatmak Setediğini hissetti ve dardü! Dikkatle bukınca kendisinl tat- mak İstiyenin şehzade Ahmed Bürhanetlin'in oldoğunu huay Tet ve istirapla anladı. Bötün barem kadınlarının üzerine — titrediği Börhanettin, Hüsnümisal'den de ayni tevec cüh ve rağbeti göreceğini sanı- yordu. Fakat hiç te böyle ol. madı. Hüsnümlsal büyük bir korka we nefretle bir çığlık teliverdi. ve gene kaçmak İs tedi. Zalim Hamid'in bütün fena hıklarına tevards etmiş ve İstik bar için en kuüvvetli vellahâ Damzedi olan - şehzade Bürha- nettin eline — geçirdiği bir avı kolay, kölay bırakan avcılardan değildi. Bunun iİçin Çerkea kı- zınin tekrar feryadına — maoi olmak istemedi ve Hüsnümlesi'i göğsü üzerinde — daha sıki tüt mak ve ayni zainanda öpmek İstedi ve tem bu sırada da kız- larağam Yaver ağa göründü. Bü görünüş üzerine İki genç ani bir surette birbirinden ay- rıldılar, şehzade hiçbirşey olma- mış gibi bir vaziyet aldı, fakat Hüsnümlsesi, azgın bir. yılan öcünden kaçar gibi. odasına kaçtı, Kızlarağası Yaver ağa, vazl: yetl daha Iyi anlamak İçin ceb fenerini yaktı ve şehzadeye hiddetli bir bakışla baktı. Ba akşam, hizmette Yaver oğa Idi. Sultan Abdülhamid'in birlaci kadınefendi - daircsine doğra — telâşli, telâşli - gittiğini görünce biraz nefes almış ve Hüsnümleal'in avdetini bekle- mek için dalresine doğra gidi- yordu. Giderken de zavallı çer. kes kizinin feryadını düymuş ve bu tarafa gelmişti! Ne oldu- Banu evelden tahmin edeme- mişti, bunun İçin de adeta ko- şarak hâdise yerine kadar gel- mişti! —|Sonu Var — aa a Te . Türkiyenin Em- salsiz Kalkınması “Elmukattam*dan: Bütün şarklılar, herhangi bir Şark ulasunun — muüvaffakıyeti karşısında büyük gipte bisleri duyarlar. Şark — uluslarını biz. birine bağlıyan yalnız muhabbet ve karabet değil eynl zamanda menfaattir. Çünkü bir şark ulu: sunun muvaffakıyeti diğer şark uluslarının dü aynı sahada müa- vaffakıyet — kabiliyetini — haiz bulunduklarına bir delil teşkil eder. Bötün mühtelif şark ulasları, genel savaştan sonra, medeniyet sabasında — mühtelif dereceda adımlar atmışlardır. Fakat bun- ların başı ve bunların — plştarı Türkiye olduğu İnkâr edilemez. Avrupalıların «basta adam> ve sölüm balinde adam,, diye ad. ladıkları — eski Osmanlı impa ratorluğu, cesim, kudretli, şe- taretli ve darmadan çalışan bir genç olmaştur. Her hafta, her gün, telgraflar Türkiyenin w labat — yolünde — İlerlemesi — ve küvvetlenmesi hususunda alınan içtlmei, mali ve iktlaadi ted birleri heber — vermektedirler. Asıl şayanı takdir olan mes'ele Türkiyenin yaptığı bütün kal. kınmaların kendiliğinden ve hiç bir kimsenin yardımına muh. taç olmaksızın - yapılmakta ol- masıdır. Türkiye, herşeyi kendisi yapıyor. Eğer bazı ecnebi mü tehassıslara muhtaç olduğa vâki ise do bunlardan yalnız moay. yen biriş ve muayyen — bir zaman İçin istilade edilmek. tedir. Türkiye, hariçte hiçbir Ystikraz akdetmedi. Bünunla berab.r, Anadolu demiryolları min İnşası ve eekl demiryal. larının satın alması İçin 32 milyon — eterlin — harcetmiştir. Bundan maada, Türkiye Anka- ra'nın İmarı, Anedolu yollarının kaşası, darülaczeler ve — salre gibi modern eserler İnşası İçle. milyonlarca — İlra #arfetmiştir. Memleket zenginleşmiş, Türk lerin — bankalardakl mevduati 140 milyon İirayı — geçmiştir. Bu gibi ballere Osmanlı impa- ratorlağunda yahit olmadık. Yeni Türkiye, daha doğrasu Kemalist Türkiyenin — yaptığı İlerlemeler her - sahaya ve her metaf şubesine şamildir. O ku- dar şemildir ki, Osmanlı İm- paratorlağa zamanında, Avru- polıların, Rumların, Yahudilerin, Ermenllerin ve — Sariyelilerin yaptıkları — İşleri bile Törkler kendileri yapmaktadırlar, Dün gelen telgraflara göre, Tür: kiyede polie teşkilâtında yeni reformlar — yapılmıştır. Bu xe- formlar o kadar — değerlidir ki Mınr bökümetinin de bunları tatbik etmesi hususunda naza- rıdikkatini — celbetmek — İsteriz. Çünkü bu yeni teşkilâr —ara- snda bir de ekonomik — polle kuralmuştur. Bu polla plyasa- larda — fiatlerin yükselmesinin men'i yiyecek maddelerin tağyle edilmemesi ve salre gibi işlerle meşgul olacaktır. Son — senelerde — Türkiyeyi ziyaret edenler, İstanbul poll- ibin — şetaretini v. zekâsını methetmektedirler /| — Kemeallet Türkiye bunu da kâfi görme mektedir ve — polislerin vazile- lerine meleket hayatının bütün gubelerine ait İşleri de — ilâve etmektedir. İngilizler “muvaflakıyet, mu- vaffakıyetten doğar,, ve yahat “muvaffakıyotton duha yüksek bir muvaffakıyet yoktur,, der- ler. o Dünyada Neler Oluyor? Romanya'da Bir Köyde- ki Gelinm Pazarı! Kızlar Cıhazlarile Beraber Pazarda Serili- yorlar. Fakat Son Pazarda Bir Gelinle Evet.. Yirmin el aurda — ve bugün Roman- yada bir köyde gelin pazarı var: dır! Belki de bu habere, bu iddlaya karlle- rimiz içinde fnanmıyacaklar çıkscaktır. Inan mıiyanlar, yüzı- mızın sonuna kadar okurlar. sa, tereddüdden kurtulurlar! Romanya'nın Devs fsimli kü çök — köyünde her sene tem muz uyında bir pezar kurulur; bu pezarın on üçüncü asırdan bzi devam et tiğini do köyün an'aneleri — bil dirmektedir. Köy, tablstan bir. amfiteatr şeklinde dağler arasına — &: mış ve şirin bir yerde külndir. İşte ber sene civar köylerin de balkı burada toplanırlar ve gelin pazarları kurnlur, Civardaki köylerde bulunan genç ve bekâr kızlarla genç ve.» Yaşlı dül kadınlar ba pa zar İçin aylarca evol hazırlığa girişirler; ba hazırlığın en beşlı kısmını “Drahoma,, “Cihaz çe- Biz,, teşkil eder! Pazarda ko- layen koca bulmak veya İyi kocalar tarafından beğenilmek için gözellikten ziyade çeğiz bâkim olur! Civar köyler de- Ukanlıları da, drahoması — bol bir. kadın veya bir kız tara fından beğenlimek için aylarca ovel tasarrufa başlarlar, yenl ve nazarı dikkati calib elbiseler tedarik ederler. Pazarın açılacağı gün, gaze- telerle İlân edilmez, fakat dağ- lardaki — çobanlar bu tarihi cl- var ve alâkadar köylere ihbarla mükelleftirler. Köylüler arabalarla — pazar yerine gelirler, arabalara veya yerlere kıymetli balılar serilir; gelinliğe arzedilecek kız, çeği zinl teşkil eden eşyanın da “Abzı mevki,, eder! Gelin: ler, daha doğrusu gelin nam zedleri, kendilerine en ziyade yaraşan en kıymetli elblselerini giyerler ve... Ea cezip şeklller alarak kurularlar! Ve işin tahafi da gelin namzedleri sahip oldukları ko yon ve öküxleri de pazarda teşhir ederler. Tarla, bağ ve bahçe — veya ev sahibi olanlar da bu mali vaziyotlerini pazara mahaos üsüllerle damat nam zedlerine, taliplere arzederler. Pazarda zengin gelin nam zedleri — mevkli ayrıdır. - Fakir kız vo kadınlar, pazarın ayrı bir yerinde mevki alırlar. Bu kısmı, paradan — ziyade güzel Hğe ehemmiyet veren erkekler ziyaret ederler ve güzellik nam ve hesabına da herhalde kazan- Alıcıyı Vurdular! Damadlar, erzedilen gelinler arasında dolaşırlar, hem güzel, hem zengin gelin seçmeğe ça- hışırlar, Bu arada simsarlar da fasll- yet içindedir. Simsarlar, da- madları bir kenara çekerek, falanca köyden filânca kızın gözelliğinden, —parasından, İş bilme kabiliyetinden bahsederek çene dökerler! Slmsarlara gerek kız ve gerek oğlan tarafların- dan bol komleyonlar vededilir. Falancanın filâncaya — verilme- sini temin için binbir dalavera döner! Pazarın birinci aaf hası böyle başlar. İkinci safha tasihap faslının bitmesile buşlar: Pazurda hazır bulanan çingene çalgıcıları ça- gerilir, şarap fiçiları açılır, eg lenceye girişilir! Bu sene pazarda büyük bir focım olmuştar; İliyana iaminde çok güzel ve zengin bir kız, Dal iaminde bir delikanlı tara fından — beyenilmiş ve — nsnlü veçhile cünbüş başlamıştır. Fa- kat İliyanayı peazardan evvel li ll vardır. Bu iye nisbetle fekirdir. Pazarda, delikanlı, Da- pazarlıkta meğlüb düşmüştür. Ba yelsle ayrı bir cemiyette adam akıllı sarhoş olan Niko- lal, elinden kaçırdığı - gelinin eğlenti yerinc gelmiş ve ağız- dan dolma — çifte tabancasını blr defa geline, bir defada da mada olmak üzere ateş et miştir. En eğlenceli bir zamanda patlıyan bu İkl tabanca, tesa. düfün çenmeti İle — gelin ve güveylde biri - kalbinden, biri beyninden vurularak ölmüştür. Bu facıa hasebile Romanya hükümetinin bu aşk pazarını yasak edeceği söylenmektedir. Iki Havuz Yaptırılacak Şarbay doktor Behçet Uz; yanında mübendisler bulundu- mış olurlar, çünkü Romanya | gu balde bu yıl Kültürpark'ta köylerinde — yaman — dilberler kurulacak panayır İçla tetkikler yetişir; bunların da çoğu fakir çoban kızları arasında bulunur! Damad ve gelin namzedlerinin ailesi de pazarda hazır bulunur! yapmışlır. Bunun için çok ca, zip bir plân bazırlanmaktadır. Yenl panayır yerinde iki bü yük havuz İnşa ettirilecektir, Mektebdeki hırsızlık: Ayın 2 ve 19 uncu — günle: rinde Tmaztepe — mektebladen telebeye ald tekne bir kumbara içindeki on Hrayı — çalanların Hamid oğlu Tabsin ve Galih oğla Muzaffer oldukları anla: şılmıştır. Bunlar onüç — y rındedırlar. Adlliyeye verilmiş lerdir. Pirinç çolmaş: Gümrük önüncde duran unca Mehmed'e ald yüklü çattan 13 kilo — prinç çalan ve kaçan amele Hasno oğlu Mehmed tü tolmuştur. Umumhanede bir. vak'a! Tepecik'te amemhbheaneler ara sında binek arabası — sürücüsü İzmir'li AlI oğla Nevzad İle Selânikli Nihad sarhoş olduk ları halde Hasibe'nin umumbu. nesire gitmişlar ve gürültü çı karmışlardır. Nihad; Feyzollah adında birini tokatlamıştır. Bu- nü gören dostu Arab Fatma kavgeya karışmış ve Nihadı; — Vur! Diye teşvik etmiştir. -Nihad tatulmuş ve kaçan Novzıd'ın başlanmıştır. aranma! Esrar içmek: Bahribaba parkında bir ka- bape Özerinde oturan Mustafa oğlu — Hasan İle - Şevket oğlu Mehmed esrar içerken yakalan: mışlardır. Mehmed'in üzerinde bir de bıçak bulanmuştar. Boru çalan tutuldu Kerantina'da Şüküle ğında bundan üç gön bir bırszlık vak'ası — olmuştu. Gözelyalı'da bir evden kurşun boru çalınmıştı. Hırsızın Mehi met oğla Mehmet olduğa an: Taşılmış ve hirmz tatulmuştur. soka- evvel Sopa ile dövmüşler: Tepecik'te Yeni — mahallede Florina'lı Yaşar oğlu Kerim ile karısı Naciye ve kımı Resmiye evleri yakıninde arkadaşlarile konuşan — Salih oğla Osman'ı dövmüşlerdir, tahkikatu — baş Hüdaverdi Motörü Cinayeti Altı sene evvel - Hüdaverdi motöründe töccar Halil, Cemal ve Rocep kaptanları paralarına tama ederek öldürmekle suçla Osman kaptanla Çipinoz — Ah- med'in — muhakemelerine dün #ğrrcezada — devam edilecekti. Süleyman adında aranan bir şebld elân balanamamış , ve mahkemece — dinlenememiştir. Bu şehidin tekrar arattırılma: sına karar — verilmiş ve mubha- keme baska bir güne bırakıl: mıştır. Ziyaret Şehrimiz İogiliz ceneral koa- solosu dün öğleden sonra vilâ yete gelerek vali Fazlı Güleçi ziyaretle bir müddet — görüş- müştür. Karar Nakzedildi Camaorası — nahiyesinin Şey: tandamları mevklinde — amele All e Mürad'ı. öldürmekle saçla ve İdama bedel 24 sene- ye mahküm Hamlid ile Hamid'i bu suça azmettirmekten 19 sene hapte mahküm Molla Os man'ın şebrimiz ağırceza mah kemesince verilmiş olan mah- kümiyot kararı temyiz mahke: mesince vekzedilmiştir. Hamld vereme tutulduğandan bir sene için haplsbaneden çıkarılmıştı. Dün Osman'ın uğırcezada nuk- zgen mühakemesine — başlanmış ye temyiz mahkemesinin naka kararı okunmuştur. Yeniden tahkikat açılmasına karar veri- lerek mühakeme — başka — bir güne bırakılmnıştır.