İ î | Birinciteşrin 19 Yunan'lılara (Göre: & Bir ölüm dalgesı, Salihli'ye akıyor; İstasyonlarda bir Tahşer bayatı hüküm sü Tüyor, Hayır, bir yıldırım darbesi Tesirinl yapıyor, bütün mane- saralıyor; Türk'ler nere- Ü lso gelmek üzere... Kaçan .. Fakat — Salihli'den İzmir'e gidecek tekbir tren var, ak İstiyenler, trenin gel Tüesini dört gözle bekliyorlar. Biraralık bir kısım — zabit Esliyor, meveud vagonlardan f cebren tahliye ediyor Ve vagona kendileri yerleşi- dar, Birtakım ihtiyarlar görülü: Yör ki, mükadderatın - kendile: Tne bagünü göstermek — için yaşa kadar — yaşatmasına ediyorlar. Birden bir makine gürültü *A duyulüyor, tren yukarıdan Böirünüyor. İstasyonda durma: Ğün bu halk vagonlara bin Bek için atılıyor, korku İçinde atlarını — kurtarmak — için enlerden bir kısımı — daha a iken eziliyor, yara: yor!,. Vagonlarda yer — bulanlar, a — kalanlara ucıyarak, İ'lyııı dökerek bakıyorlar. Bu Htada Türk'lerin, Türk süva: Titlnin plştarları görünüyor. Uzaktan — mitralyöz — sesleri hor,. Bazı bazı kurşunlar İstasyon Tzerinden yızlıyarak — geçmeğe yor. ANADOLU H Günlük Siyasal Cazete Sahip ve Başyazganı Haydar Rüşdü ÖKTEM | Umumi neşriyat ve yazı işleri müdürü: Hamdi Nüzhet a lalamın İzmir okağı ür İkinci Beyler C. Halk Partisi B;fı.."ıam. t Telgraf: İzmir - ANADOLU 'tlefon: 2776 « Posta kutusu 405 ABONE ŞERAİTİ: Yillığı 1200, Altı aylığı 700, Üç * aylığı 500 kuruştur. memleketler için senelik abone ücreti 27 liradır. Heryorde 5. Kuruştur. çıniş nüsbalar 25 kuruştur. ANADOLU MATBAASINDA BASILMIŞTIR j B ııx L LİW AD Casus Romanı: No. 25 'c:r“.' irl ve acele adımlarla lerken, mahud Valter'in bir '—yl andıran çehresl gözünün .—le geldi ve müstehzi gülü aa de görüyor gibi oluyordu. .—ı bu Valter'in muvaffakı- )—i bir türlü hazmediyor ve N'Ilııi gıcırdatarak: H* Görürsün sen elbetl EL tlime düşeceksin! Nerede k— vakit bilmiyoram, fakat İn Bukadderdir. O vakit görü- —— bala tikil, m)nıdu. İ Anadolu'da Yunan Bozgunluğunun Gizli Sebebleri.. İzmir Valisi Steryadis, Dehş-t! Ölüm muhakkak! Şimendiferin makinieti, eli bareket manivelasında İstasyon şefinin hareket düdüğünü bek liyor. Keskin bir wslik, Tren, bir defa sarsılıyor, sonra yacaş yavaş — hareket ediyor, bu hareket biraz sonra, sür'at kesbediyor! Tren, siyah dumanlarını ar kuda bırakarak raylar özerinde, İzmir'e doğra kayıyorken, bir kurşun yoğmuru İstasyon — üze- rine yağıyor. Arkadan da, ga Hib Türk kuvvetleri bir yıldı- rım gibi saldırıyor. Salihli'de bulunan Yunan kavvetleri, bu Türk kuvvetle. rine karşı durmak İstediler ve hepsl — de allâhları — ellerinde cunlarını feda ettiler. Salihli'de şehir kemarında yapılan müsa: demelerde birçok ta yerliler öldüler ve yaralandılar. Bir kısım - fodaller, — telefon merkezinde toplandılar ve ha- yatlarını pabalıya — satmak — İs- tediler. Fakat bu sırada yerli Türk'ler de ayaklandılar ve: — Şeytan askerler! Diye hücuma geçtiler, Yerli Türk'ler efzan asker. lerine bu lami vermişlerdi. Salibli artık ble harp mey danı olmuştu. Sokaklarda, ma- ballelerde, evler içinde mütbiş bir mücadele oluyordu. Son memur da ayrıldıktan sonra, Steryadis cenabları, ko pağın ayrı ve hususi dalresine doğru İlerledi. - Bu kısımda onu - dildadesi Çerkes Emine bekliyordu. Kapıya dokunur dokunmaz, Steryadle Emine'nin — hemen açtığımı gördü; Emine ona, müubhabbet ve aşk dolü — bir bakışla baktı. Steryadis bu bakışla tesolli bulur gibi oldu. Çerkes kızı: — Geç kaldın! Dedi. Steryadis başımı — sallı- yarak: — Bir takım mühim işler beni İş başında fazla alıkoydu. Biliyorsun ya, Atina'dan verilen emir üzerine aekerlerimiz müm- kün olduğu kadar çabuk Işgal edilen yerleri — terk . ede: ceklerdir. Şimdi bu emri tat bik 'etmekle meşgulüz. SRELZAR', ARALARINDA - 19 Birinciteşrin 935 Ayni günün sabahı, yüzbaşı Benua, bir gün evvel kararlaş- tırdıkları veçhile, miralay Ge- ru'nun dsiresinde komliser Ru- kur İle saat 9 da buluştular. İstihbarat bürosu şefi bir gün evyelki İşlerin raporunu dik- katle dinledi. Ve sonunda iki memura bararetli bir Wfade ile memnuniyetini bildirdi. Ve: — İkiniz tarafından elde edilen muvaffakıyet bende bir ükte birakıyor! Dedi. Ve elini komiser Ru: kor'a uzatarak: Çerkes Kızının Yanında İzmir Rumlarını Kaçırmak Lâzım Geldiğini Söylüyor “âdeta, en kuvvetli bir münev- ELELLARI Dedi. Steryadis'in sözlerinin sonuna doğru, gözel Çerkes kızının — kırmızı düdaklarında bafif bir tebessöm — peyda oldu. Bununlu beraber, birden çok mütecssir olmuş bir vaziyet tekindi; fakat Steryadle - biraz kendine — sahib olsaydı, bu tecesürün, genç kadının sevinç lerini örtmeğe muvaffak - ola- madığını hemen farkederdi! Genç kadın, en büyük bir müjde getiren bir — kimseyi kucaklar gibi, kart Steryadlı'! kucakladı. Güzel kollarile sıktı ve mırıldanarak: — Ya ben!.. Ban sensiz ne olacağım, ruhum!. Dedi, Steryadis, bu kucak. lamadan, genç kadının — puso- lerinden çok mütebassle oldu; vim almış bir hastaya benzedi. Biran için bütün endişelerini, sıkıntılarını, hattâ bütün vazife ye mevklini unuttu ve: — Beraber gideceğiz. Ölüm yar, ayrılmak yokl. — Yalnız İzmir'de hurıstiyanların mev- klini ve emniyetini temin et- tikten sonra.... En sonra biz gideceğiz, Dedi. Emine'nin gözbebek. leri içlüde yangınlar yanıyordu, ba gözler, şu anda neler ifade etmiyordu. Emine: — Fakat, dedi, üzerine al. dığın ba iş çok güçtür, sana zarar vereceğine şüphem yok- tar. Senin baradaki halk ile alâkan ne?. Bunlar kendi iş lerine geldiği gibi — hareket etsinler!. — Korkuyoruz. Esasen halk firara tamamen hazırdır. Hiç:- bir kimse burada kalmak ce saretioi artık kendisinde bu- lamıyor. Emine, oyaadığı oyunun son perdesinde Idi: — Ruhuüm, yanlış bir his altındasın, — İzmir'liler sizden bir zarar mı gördüler? Siz İzmir'illere bir fenalık mı ya ptanız? Buraya medenlyet, hür- riyet ve İntizam getirmek için gelmediniz mi? Şimdi anlıyo- rüm ki siz, İzmir'illere emin değileiniz, İzmir'lilerden kor- kuyorsunuz?. Ne kadar mana- ©x birşeyi. Dedi. — Bu da, sizin gibl kıy: metli bir arkadaşın eai ortaklı- grndan mahrum kalmaktır. Çün. kü Fon Stramer İşi bitmiştir artık! Bu işin benim hesabıma temin ottiği büyök kür, Iki memurun fevkalâde değerini öğrenmek olmuştur. Sizin bu kabiliyet ve muvaffakıyetinizi şefinize bir raporla bildirece ğlm ve nazarı dikkatini bilbassa sizin —üzerinize celbedeceğim. Bir daha ve çok teşekkürler aziz komlsorim! Dedi, Bu çok büyük İltifat karşı- sında cidden mütehassla olap komlser Rukur miralayın önün- de iğllerek: — Sözleriniz. beni cldden mütebassla etmiştir. Dedi. Ve biran durduktan sonra: l a |SON DAKIKA: İngiltere - İtalya harbı Artık Muhakkak Şekil Aldı.. M. Mussolini Bunu Açıkça Söylemiş Gibidir. Ingiltere Asabiyet Içindedir! Lstanbual, 16 (Telefon) — Londra'dan bildiriliyor: Dün akşam Londra'da diplomatik duram çok karışıktı. — Tagiltere'nin; - İtalya'yı Haboşlatan'dan çekilmağe lobar edeceğlar ve clihan mazarında küçük düşüreceğine Mussolini kani olduğa için büyük elçisi vasıtasile İtalya'nın İngiltere ile mu: hasemata başlamağa karar verdiğlal bildirmiştir. Ba haber Londra'da heyecan uyandırmıştır. İhti- yat kaydile telâkki edilmesi lâzımgelen bu baberi tekzip etmemektedirler. İngiltere kabincsl toplanarak M. Massolini'nln Istikbali nasıl derplş ettiği hakkında görüşecektir. İatanbul, 18 (Telefon) — Avrapa siyasi meahafilinde dolaşan bir şaylaya göre, Roma elçisin! kabul ederek konuşmuş ve bu srada bir vesile İle İtalya'mın; İngiltere ile muhasamaltaı kork- madığını söylemiştir. Bu şayin İngiltere'de büyük bir asabiyetle karşılanmıştır. İstanbal, 18 (Telefon) — Londra'dan bildiriliyor; Avam kamarasında İtalya mes'clesi münase- betlle İagiltere hükümetinin aldığı ve alacağı askeri tedbirlerin nasıl tetbik edileceği hakkında bir sunl takriri verilmiştir. Takrire cevap verilecektir. Mussolini'nin Damadı Teblike Atlattı. İstanbul, 18 (Telefon) — M. Mussolini'nin Eritre cebhesinde bulunan damadı, bir uçuş cuna: sında tehlike atlatmıştır. Tayyaresinin makinasında sakatlık olmuş ve Habeş cebhesl üzerinde İne: rek esir düşmek tehlikesi karşısında kalmıştır. Fakat makinayı iyi Idare ile kendi cebhelerine in- meğe muvaffak olmuştar. Habeş - İtalyan Ceplıelerinde Sükünet hüküm sürüyor. Habeşler, Adis-Ababa'da Italyan Sefirinin Bulunduğu Binaya Silâh Attılar - Ingiliz Somalisine Asker Sevke- dildi -Italyan, Habeş Gönüllüleri - Motorize Edilen Ordu İstanbul, 15 (Özel) — Roy- ter sajansının Adis Ababa'dan haber aldığına göre, Habeş'ler İtalyan sefarethanesine hücum etmişlerdir. İmparatoran mu- hafız alayları, hemen müteca- vizleri ihata etmiş ve bepsini yakalamıştır. Habeş bükümeti, İtalya elçiliğini muhafaza altın" da bulundurmaktadır. Silâh attılar: İstanbal 18 (Özel) — Adls Ababa'da İtalya elçisinin Ha beşler - tarafından — kapatıldığı binaya silâh atarak nümayiş yaptılar. Habeşistan'da Elçilikler; İstanbul, 18 (Özel) — İngil- tere ve Almanya'nın Adls-Aba- ba'daki sefarethaneleri, yeniden mubafız askerlerle takviye edil. miştir. Sefarethanelerdeki mu- bafız kıt'atının İdaresini, İngiliz sefiri deruhte etmiştir. 22 inci tebliğ resmi: İstanbol 18 — (özel) — Az mara İtalyan — karargâhından 22 numaralı resmi tebliğ çık- mıştır. Bu tebliğ şadar: Bütün cebhelerde sükünet hüküm sürüyor. Yalnız tayya relerimiz — fasliyet hulindedir. Huabeş — geflerinden — bazıları, yeniden kıtaatımıza müracaat ederek teslim oluyorlar. -Bun- ların arasında tuhani kimse- ler de vardır. İngiliz somalisinde: İstanbal, 18 (Özel) — İngi' Hz somalisinin bazı mühlim bududlarında — tedabir. alınmış ve asker sevkedilmiştir. İngiliz gazetelerinin hücumu: İstanbul 18 (Özel) — Parls ten baber verildiğine göre İn Egiliz gazoteleri Fransa başba- kanı M. Lava'a hücum etmekte ve ekseriyete dayanan bir baş bakanın gelmesine lüzüm oldu go mütalcasında bulunmakta dırlar. Ba yazılar, Fransız'ları çok — kızdırmıştır. Cevab vere- ceklerdir. İki Habeş Gönüllüsü: İstanbul, 18 ( Telefon ) — Londra'dan blldirildiğine göre Habeşlatan'ın Londra - elçisinin iki oğlu; Habeş ordusunda ça — Müsmade buyurur musu: | renin yanına çekti ve: nuz miralayım sizden bir sual sormak İsterim! Diye ilave etti. — Nasıl eual?. — Yeni bir fırsat zubur et: Üğine göre malyetinizde çalış- mama müsasde öder misinle?.. — Nasıl, komlserim?, Böyle bir vaziyeti memnubiyetle ka: bul ederim! Komiser, çekilmezden evvel Benua ile birdiki cümle daha tentl etti. İkl adam, aynılacak. larından dolayı - celddi surette mütecselr idiler. Yüzbuşı Benua, komlserin elini bir türlü bıra- kamıyordu, Mesleki münasobet aralarında çözülmez bir muhab- bet ve samimiyet vücude getir: Bukur — ayrıldıktan sonra, miralay Benua'yı pence: — Sıttımıza yeni bir iş da ha yükleniyor! Dedi. Benua bir heykel gibi dar. muş, hiçbir. cevap — vermedi. Büro şefi, Benns'nın bu duar- gun ve soğuk vaziyetinden hay. rete düştü; yüözüne dikkatli buktı ve bu çebrede derin bir yorgunlak gölgesl gördü. Ve; — Layrolaf, Dedi. Bügün ne oldunuz?, Yoksa basta mışınız?. Benua, başile hayır İşareti verdi. — Şu halde... Sıkılıyor mu- tunuz?. — Evet, miralayım. — Bu sıkıntı. mühim bir şeyden mi doğuyor?. Bence şüphe yok, Çünkü, olur olmaz skıntılar karşısında kolayca &: lışmak özere dün akçşam Adla- Ababa'ya gitmek üzere Cibutl'ye hareket etmişlerdir. Gönüllü İtalyan üniversitelileri İstanbul 18 (Özel) — Italyan üniversite — talebesi, Napoli'ye vâsıl olmuşlardı. Bunlar gönül- lâ olarah Afrika'ya gidecek. lermiş. Motorize edilen ordu: Istanbul, 18 ( Telefon ) — İtalya başbakam M, Mussolini bugün Roma'dan Gillaroniye gitmiş, balk ve asker — tarafın: dan — karşılanmıştır. — Sırtında Milis genel komutanı — ünifor- masını taşıyan M. Müssolini motorize edilmiş orduyu teftiş etmiş ve ecnebi — ateşemliterle- rinin de hazır bulunduğu or- düyü teftiş eylemiş, akçşem Arnavutluk Ka- binesi Düştü.. Tssanbul 18 ( Özel ) — Ti- rendan haber verildiğine göre, Arnavatlak — kabinesi de düş- müştür. kılan adamlardan — değilsiniz! Miralay, ellle yözbaşının omu- zünü okşadı, samimi bir sesle: — Bu hususta sena bir yar- dümm dokünamaz mif, Eğer dokunabilirse, uzizim Benus, bana hemen söyleyiniz. Ba bu- sosta size hitap eden bir çef değil, fakat samlmi bir arka- deş, hattâ bir kardeştir. Haydi söyleyiniz.. Sizi dinliyorum. Dedi. Bonusa, son kuvvetlerini top- lamağa çalışıyor gibl bir hare- ket yaptı. Âmirinin yözüne sa mimi bir surette bakarak; — Bana karşı olan böyük tevsccüh ve muhabbetinizi bi. Hrim. Size berşeyi söyliyeceğim, fakat herşeyden evel İş ve va: zifeyi düşünelim... Dedi.