8 Ekim 1935 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 5

8 Ekim 1935 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yunan'lılara (söre:m (ANABGLU | |Anadolu'da Yunan Bozgunluğunun Gizli Sebebleri.. 8 10935 — ış:lti Tl'ikopis’in Beşinci Fırkası, Serbest Olarak Ancak Iki Saat Bir Faaliyet Gösterebilmişti Akşamın — saat — sekizinde, ı"ll!'ı Kemal, — askerlerini üpınar'da bulunan gene- hi Franko fırkasını da İhata "imek üzere yaymağa başladı. Ürk aakerleri, zaferin tamam- _lllın için çok büyük bir L"aıı ile harbediyorlar. Ya alayları da bu harekete Mükabeleden biran bile geri uyorlardı. Fokat Yunan artık — bitmiş, çok "'Ilmıııtu. Bununla beraber löncü ve dokuzuncu fırka- htın topları Türk kuvvetlerini bir surette iz'aç — etmekte ediyordu. Bu akşam Afyon Karahisa Türk'ler tarafından — istir- t edildiği — ve — Afyon'daki etlerin açıkta — tatunarak 'in — sol — cenahlarını i şıze edeceği yerde İzmir'e kaçına; ikli İaber .ııı:ı. Dir Na e Bu haber, her tarafta olduğu Bibi Trikopla askerleri arasın- İt ida panik hnsüle. getirdi. Allıiören faclasını, herşeyden Ünde ba Afyon Karabisar İüryatlerinin paniki — basırla. r. Dördüncü ve — dokuzuncu .'hlır kumandanları, Trlc'at Tzi almaş olmalarına rağınen : larının temin ettiği ya: | İyetten istifade İçin, tutalan bırakılmamasımı birinci | udan İstediler. Bu iki fırka kumandanı, ı’ilılııııııı Uşak.İzmir yolanu —.lyel altında bulundurmak hin muharib kuvvetler aratında bş İrtibat tesisine kadar cep- '.:: müdafaası lözumuna kani Bu irtibat temin - edildiği l6 ordunun İnbilâli ve l”“iuıı'ılıoll esaret büdiscel iyacaktı, | Dördüncü fırka kumandanı “lüçüncü fırkadan ba — makın: d temini için — biçolmazasa | “luna bir slay gönderilmesini ::’lî halde, onüçüncü fırka | andamı, — birinci kolordu j N—ı.ı..., general Trikopls'ten | tarih ve kat'i emri ileri bu —yardımı yapma: —::lıı bu sırada, Türk'lerin kuvvetlerinin kayuşmak ilere olduğu haberini de aldı. ,':;. düdük sesleri pollain hâ: 5 vuziyet emesi demekti. '..:—-- Tam vakti Idi. Çünkü l ':'l-!’_" bayılmak üzere Üç Zabıta memurunun koşa: '—.udlı. yerine gelmesi üze- tilar Mütecavizler Hanaı bırak- F, Ve ayağa kalktılar. le :.. hayret! Mütecaviz apaş bita İrar edecekleri yerde, za- Memurlarının — gelmesini : Ne var? Burada ne oluyor? Ne olacak.. Şu - barbar “Yarım saat sonra, Türk'lerin sol cenahta yeni bir mavaffa kıyetl daba baber alındı. Türk. ler, iki alayı Küçükaslan'lara doğru püskürtmüşler ve bu ikl alay dokuzuncu firkanın soluna sokulmağa —mecbur kalımıştı, Buna rağmen, Türk topçu ve mitralyöz ateşi ba iki alayın meyzilerindi biran bile rahat bırakmıyordu. Türk'ler, dördüncü ve do kozuncu fırkaların bareketle- rinden endişeye düşmüş olduk- larından cephenin bu kısmına fazla ehemmiyet — vermekte idiler. Bunun İçin bücam ve Bteş tabammül edilmiz bir hüle gelmiş ve dokusuncu fırka solana yanaşmak - İstiyen iki y, kaşırgaya — tüutülmüş — bir sürü kuru yaprak halinde ateş altında dönüb dolaşpıyordu. Tal, Yanan kuyvvetlerinin bozulmasını İstiyordu. Bunun için, ba — vaziyette kavyetleri birleştirecek, plânlı bir hare- ketle Idare edecek bir kuman- dan meydana çıkamıyordu. .. Dört ve dokazuncu firkala: mon, onüçüncü fırkanın İiki alayla — birlikte bu — tearroz vazifesini hakkile — yaptıklarını ve çok müsib mutalealar der- miyan ettiklerini gördük. Allıören bâdisesinin manasını daha iyi sulamak için Trikopla fırkalarının diğer - cüzütamları- nin da vaziyetini gözden ge- çirmek lâzımdır. Evvolâ beşineci fırkanın — ha: reketsizliği çok nazarı dikkati celbetmiştir. Bu fırkanın bareketsizliğine sebeb ne idi? Bu fırka 16 ağustos sabahı sant Üçte aldığı direktif üzerine hareketine başlamış, boşe kadar barekette devam etmiştir. Fa: kat —Ulucak'ta Türk ekoda toplarının şiddetli ateşi altında durmağa mecbur kaldı. Beşinci fırka, burada hücum- larda bulundu; — hattâ — yetmiş kadar da esir aldı. Fakut Türk ateşi çok mübribti; İleri bir adım harekete imkân — yoktu, Bunun için 10,30 da bozgan buşlamıştı. — 33 üçüncü ulay, müşkil vaziyette imdad lete. mekte İdi. Biraz sonra 33 ncü - alay Alman bize karşı geldi. Biz de haddini ancak bildirmeğe baş lamıştık! Etraftan mütecesile gürubu toplanmağa, poncerelerden bir vürü İnsan hâdiseyi seyre baş- lamıştı. Fakat zabıtayı görenlerden çoğu çekiliyordu. Zabıta memurlarından birisi, Hansın üzerine iğildi ve kolun. dan tatarak ayağa kalkmasına yardım etti. Ve : — Haydi, karakola.., Orada karmakarışık bir halde onüçün: câ kolorda ikinci — alayının olduğu yere düştü. Türk'ler bu vaziyotten — ça- buk ve azami şekilde — istifade ettiler. Türk'ler beşinci firka — üze. rine tazyıkl artırdılar ve bu tazyık aynl zamanda — onikinci firka üzerine de tesir yapmağa başladı. İkindi —vakti beşinci fırkanın — vaziyeti çok - elim olmuştu. — Sonu var — Urla Bağcıları Başbakanlığa Şikâ- yette Bulundular. Gazetemize bildirildiğine göre, Urla bağcıları Başbakan İsmet İnönü'ne bir telgraf çekerek üzüm flatlerinin düşmekte de yamından çikâyet etmişlerdir. Bağcılarımız, bu şikâyet tel gtaflarında, çimdiye kadar alı- nan tedbirlerin özüm — fiatini koruyamadığını, çabuk ve te melli tedbirler alınmazca ürot menlerin büsbütün perlıııı ola: taklarını bildirmektedirler. Filistin'de Buğday Filistinla ba yılki Buğdeay rekoltesinin fazla olması dola. yasile birinci ve İkinci teşrin He birinci kâaun ayları içinde yapılacak — buğday — ithalâtına Filistin hükümetinin müsaade etmiyeceği Türkofis direktör. lüğünden - bildirilmiştir. Demirspor Kongresi İzmir sporunda İyi bir mevkil olen Aydıd demiryolu #por ku lübünün pazar gönkü genel top toplantısında kulübün adı de. ğiştirilmiş, (Demlrapot) adı ve- rilmiştir. Bundan sonra - idara heyetinin seçimine geçilmiş ve amumi releliğe İşletme müfettişi Tahsta, birinci relsliğe cer baş mülettişi Said, ikinci relsliğe işletme kalem amiri Lütfi Ce- mal, müfettişliğe atölyeler mü- dürü Mehmed Ali, genel sek.- zeterliğe atölyeler kalem âmiri Lütfi, vezmedarlığa atölye mu- hasibi Hüseyin Kemal, muha: #bliğe ambarlar müdüriyetinde memor Rezzak, umumi kaptan- bğa Sadık, idare memurluğunu yol — dalresi — memurlarından Vehbi ve azalıklara de- gar müdürü İbrahim ve atölye me- murlarından Naci seçilmişlardir. Bznes'eleyi anlarız. Dedi, Hans, yürümekte biraz müç- kölât çektipi için, -belki de kaçırmamak — fikrile. ikl tara- fına geçerek kendisini koltuk- ladılar ve karakol yolunu tat- tular.. —7 Komlserin — yanında Hans kendine geldi! Mahat Jül Val les sokağının karanlığına mu- kabil, komiser dalreşinin ay- dınlığı, Alman'ı kâfi derecede tatmin etti. Gerek Hans ve gerek müte- cavizler hep birden derd yan- mağa başlayınca, komiser sert bir sesle : — Susunuz. Herbiriniz 80- roldukça söyliyeceğini söyler! Dedi. Zabıit kâtibi, zabıt defterini Eylâl ayında Borsada mua- mele gören malların hulâsasını neşrediyoruz: Üzüm — Bir ayda 160,975 çüval, 1122 torba üzüm satıl- mıştır. Fiatlerin vasatlsi şudar: No. Çuval Flat 932 5,56 12,035 6,34 30,785 6,80 31,826 7,27 65'845 8,22 12,652 11.21 n 6,243 13,67 12 624 15,60 İncir — Son ay içinde Bor. sada n 10 Üzüm satışları Ç. Alıa K. 1036 Jiro ve şüre. 6 876 S, Süleymano. 6 14 50 399 inbiser. idarcsl 5 6 50 342 Üzüm kuru. 6 8 292 H. Alyoti 6 9 75 287 Ş. Riza H. 5 13 237 K. A. Kâr. 8 14 25 147 Albayrak tlca. 6 8 6 6 8 K. $S. 8 25 126 P. Paci T 109 T. Debbus 12 84 D. Arditi 75 Koope. lttiha. t1 M 47 $ Emin 6 v 87 Kadı 0.Ahmet 11 4 26 Hafiz Cemal 7 12 13 Ş.x. Galip —T T7 8 Tehsin piyale T 12 50 4131 253016 Dünkü yekün 257147 Zahire satışları Ç. Cinsi K. $. 50 ton buğday — 5 25 494 Buğday ö 25 400 Arpa 4 60 Akdarı 860 3 21 B. pamak — 43 43 Piyasa Vaziyeti Üzüm: Dün Borsada hafta başı ol: masına rağmen satış Mmütad sa- tışlardan az olmuştar. Flatler: de hiçbir tabavvül yoktur. İncir: Dün hafta başı olmasına raeğmen. Borsaya biçbir. İncir satışı kaydettirilmemİştir. Buğday: Dün 50 ton ve d9d çural buğdav satılmıştır. Dünkü fiat. ler de, cumartesi — fiatlerine göre tenezzül vardır. Kambiyo Yortular — hasebile kambiyo telgraflerı cumarle- tindenbesi — gelmemiştir. Dün 5 teşrinevyel tarihli kambiyo üzerine muamele görülmüştür. açarak bu dört kişiyi tepeden tırnağa kadar tedkik etti. Bu sırada, Hans, kendisine taarraz eden üç spaşla, polisler arasında bir göz İşareti muha- veresl geçtiğini farkeder gibi oldu. Fakat ayni zamanda ko: miserin üç apaşı İşaret ederek: — Bunları nezaretbaneye ko- yunuz, İcabında çağırırım! De yince bu şüphesinde bakaz ol. duğunu anladı. Komlser, Hansı gösterdi ve : — Buna gelince.. Dedi. Ev: velâ üzerini iylco arayınız! Em: rini verdi. Hans, hiçbir İtfraz etmeden kollarını havaya kaldırdı. Bu saretle ceplerinin ve üzerinin sranmasına riza gösterdi. Hansı iyice arayan polle : — Üzerinde ellâh — yoktur, 50 T5 K. 5 Avrapa ee v n n .anmmmı Aylık Piyasa Vaziyeti. 91,193 çavaldır. Fistler vasati olarak şunlardır: Cinsl Çuval Süzme 11,000 Elleme 49,190 Puçal 27,200 Naturel 119 Vadeli hurda 3,634 4,56 Adi hurda 50 5 Buğday — Bir ayda 27,644 gçuval buğday 4 küarüş 15 pa radan 6 kuruş 25 paraya ka- dar satılmıştır. Arpa — Aylık satış 3,670 den 4 kuruşa kadar 3907 çu- yaldır. Bakla — 4 onbeşten 4 ku rut 35 paraya kadar d644,59va- delide 4 kuruş 85 paradan 728 çuvat satılmıştır. Darılar 5,5 - 7,5 tan 712 çuval kumdarı, 4,5 tan beşe kadar 22 çuval şarı kum- darı, 4,75 ten 5,25 kuruşa ka- dar 72 çuval bigara, 3,125 ten 3,75 & kadar 522 çaval akdarı, 3,7ö ten 522 çuval vadeli akdatı, 3,7ö - 4,375 tep 10 çaval mısırdarı — satılmıştır. Hububat ve zahire — 3,75 ten 88 çuval çavdar, 4,875 ten 9Ö çuval burçak, 5,5 - 7,5 den 276 çuavl nohul, 4 kuraş- tan Ö8 çaval kendir. tohumu, 11,75.12 tan 112 çuval su sam, 12 den 148 çoval susam vadeli satılmıştır. Pamuk — Preşelli 508 bal. ya 43 -47,5 tan, 2132 balya prosalı — vadeli 42.5 - 46 ku ruştav, Ö2 harar 45 - 46 ka ruştan kaba, 2,35 - 2,45 ten 663,500 ki: lo kamuk çekirdeği, 2,40 - 2,45 ten 140,750 kilo pamuk çe kirdeği vadeli satılmıştır. Palamat — 240 - 470 ten 1487 kental palamut satılmıştır. Zeytinyağı — 26,25 - 28 ku- ruştan-182,625 kile — muhtelif cine zeytinyağı satılmıştır. Kuru yemişler — 52 ku- ruştan — 1956 kilo tatli badem içi d2,5 kuaruştan 276 kllo acı badem İçi satılmıştır. Flatl 11,97 8,43 6,64 5,60 Yeni Neşriyat: ——— Yeni Adam 92 İncl sayısı çıktı. Bu sa- yıda İsmall Hakkı'nın kültür hareketlerine dair önemli bir yazısı, Moskova tiyatroları; Ke- rim Sadi'nin Kant'ta diyalekt ler; Vahdet Gültekin'in (Niçin yazıyorum?) gene İsmall Hak- kı'nın (Aşktan İğrenen Adam) başlıklı bikâyesi ile (Gençlik için tehlikeler) yazısı çok de eerlidir. Okurlarımıza tavsiye ederiz. Müsyü! Dedi, — Pekâlâ. Bir de kâğıdin rını tedkik edelim! Hans, cüzdanının komiserin önündeki masaya konduğunu en dişe ile gördü. Ve kendi ken: disino : — Allah verede mülâzimin mektuplarını açmasaler! Dedi. HBerifin bu düşünce İle kanı başına sıçradı. Ve bu anda Von Stramer'in sert sesi kulağında çınlar gibi oldu. Mülâzim ken: disine : “ — Eğer seni polis bir yer: de kıstırır. ve söyletmek İsterse, teş gibl susacaksın!,, Domlşti. Huns, düşüncesi kat bir adam olmakla beraber, iyi bir ae kerdi. Bunüun — için — ken- di kendisine : “Mülâzimim müs- terih olabilir. Bundan hiçbir şey öğrenemiyeceklerdir!,, Dodi. Görüşler Sezişler. Yazan: Fezacı K. K. Aktaş Saksifon Bizim bildiğimiz krenatanın, bükülü medeni boru İle karı- gığından asma — kabağı — kılıklı bir müzik âleti çıkıyor ve adıma sakslfon — diyorlar. — Cazbandı zilli davulu ve eiyah Arabı ile hemen hemen saksifon kurulur. Son zamabvlarda müzik takımına körüklü Armonik te karıştı, saksifon takım kurulamaz oldu. Geçen akşam radyoda Kırım; Türkçe şarkılar söylüyor (K)ları gırtlaktan gelen Tatar Jehçesile (Koman, — krenata, — sakslifon taksimi) diyordu. Tatar şivesin- de (Keman) bın tonu ve hece- lerindeki farkları pek belli ol: muyor, fakat krenata kellme- sinia başındaki (K) nin gırtlak (K) el oluşile takslım kelimeslala (K) &l pek belli ki Kırım'ı dim- liyoruz. Bir taksim yaptılar, takslmi krenata ele aldı, dolaştı, dolaştı; tiz perdelerde kemana - verdi, dikkat edemiyenin farkına va- ramıyacağı natalıklı bir veriş!, Keman inceden dolaştı, do- laştı, hla, düyga — ufuklarında titroşen yüksek san'at purçaları çaldı. Tekrar perdeyi yüksoltti, krenetaya verdi; bu hrşin ses tekrar dolaştı, dolaştı; belli et- meden duha yüksek perdeleri saksifona verdi. Cazbandın kalın âleti, bu taksimde ©o — kadar yükseldi ki, nanl diyeyim; ke- manın Ağabeyi gibi ağır başla, vakur birşeydi. Hayatın her safhası böyle değil midir?. Sakslfon gibi cazband . takı. mında bobpala, cobpala olur- ken yüksek bir nihavend tak: siminde ağırbaşlılık olmak ge- rektir, Hayatın âhengine, baya- tın perdesine, hayatın notasına uymak İcabeder, P vo sakel- fon, asma kabağı halıklı oluşu- nu görüp te seni küba bulan- lara, herşeyi yözünden gören- lere gözel bir dere veriyorsun; dışarıdan kaba görünen ne ia- celik timsalleri vardı, bakma- sm değil, görmesini - bilmek Meçhul Bir Tayyare İstanbul, 7 (Özel) — Buda- peşte gazetelerinde çıkan — bir habere göre, Debrecen şehri civarına ecnebi bir tayyare İn- miş ve tayyereyi görmek üzere toplanan helkı da mitcalyözle tehdid etmiş, jandarmalar gel- meden evvel havalanarak uçup gitmiştir. Bu tayyarenin bangi devlete mensub olduğu henüz meçhul- dür. Hâdise Romanya - hudud- larına yakın bir yerde olmuştur. Hansa taarroz ve tecayüöz et- miş olan üç kişi, itile, kakıla sevkedildikleri odaya girip te kapı İylco kapanınca, yüzbaşı Benua : — Nasıl oldu! Ve komlser Rokur da : — İş oldu mu? Diye sor- dular. Tebdili kıyafet ederek birer apaş kıyafetine girmiş olan üç zabıta memurundan birlel : — Mükemmel oldu! Dedi. Ve üç zabıta memuru, bir İtrazda bulunuyormuş gibi ya- vaş, scslo konuşmağa başladılar. Komliser bunlardan birlsine : — Çabuk anlatınız! Dedi. Kostantin isminde olan bu tebarri memur anlatmağa başladı: — Sonu var —

Bu sayıdan diğer sayfalar: