Aybe öz Tefrika No. 117 14 Eylâl 935 M.AYHAN lerini Oğuşturarak Etrafına Bakındı ve Herşeyi Anladı. Şu taktirde hileye mi, yoksa zora mm başvuracaktı? Bile, nasıl bir bile olabilir. di? Kadına nasıl bir tuzak ku- rabilir. ve onu ağlara düşüre bilirdiz. zora gelince, bunun manası- harpten — başka - birşey değildi. Dilber hatan da mem leketini müdafan ede ede çekli Hp gidecekti. Esir düşmesi ve vurulması ihtimali de vardı, fa kat bunlardan birincisi pokâzdı. İkincisi de Emir Said'e hiçbir fayda temin etmezdi. Duman bey, bir törlü sağlam bir netl geye varamıyordu. Yalnız şunu anlıyordu: Hatun Hao, kadınlığımnı, tacı tabtı ve herşeyi ile; bir tehlike karşısındadır! Bu tehlikenin mahiyeti ne olursa olsun, Gültekin orduları yetişmediği taktirde, İki arka: daş ne - yapabileceklerdi?. - Bil bassa Aybey'in bu — vaziyetten baberdar olması, İşleri büsbü- tön çıkmaza sokacaktı. Dumanbey böyle düşünür ken uyuya kalmıştı. Sabableyin İik defa Aybey uyanmıştı. Gözlerini uğuştura rak etrafına bakındı ve herşeyi hatırladı. — Arkadaşı uyuyordu. Çizmeleri — ayağında, külühı, mızrağı, kılıcı, bançeri yanı - başında idi. Demek ki, kendi- lerine karşı beslenen bir kötü düşünce yoktu. — Düamaabey, Dumanbey! Diye seslendi. -Dumanbey, tuçrıyarak uyandı. Bir kâbus' tan kurtulmuşa benziyordu: — Hay allah! — No var, rüyada birşeyler görüyordun galiba!.. Güneş doğ- mak üzere, Davranalım.. — Davranıp ta ne yapacağız? © nefet gelmeden çıkmaklığımız hiç te doğra değli! Aybey ayuğa kalktı, gerindi. Hançerini, kılıcını beline taktı. Çadırın kapısına yaklaşarak et. rafına baktı. İnce bir sabah ayazı oyanıyordu. Bubara'nın #stünde bafif bir #eis vardı. Tablat, yeni uyanıyorda... Or dügüha doğru göz etti. Bir kahkaha savurdu: — Gel bak Allah aşkına, bir şeyler görüyorum! Dumanbey, Aybey'im parmağı * İle gösterdiği yere baktı: — Develer «Devo" derler.. — Hiç görmemiştim.. Nanl geydir. bunlar? — Çöllerde at yerine koulla mılır.. Üstüne binerler, eşya da taşıtırlar. — Amma biçimsiz. mahlük bal, Şöyle biraz dışarıya çıksam mı dersin?. Aybey sözlerini henüz bitir: mişti ki, soltarafta bir gürültü işltti, Başını çevirdi: İkt Arap neferi yalın — kılıç, ve dik dik ona bakıyorlardı. 'Dedi. bunlara — Aybey, dışarıya çıkmaktan vaz geçmekle beraber yerinden de kımıldamadı. — Bizt tülki gibi mağereda Sağdaki tepede bir — faaliyet gözüküyordu. Büyük bir çadır kuruayorlardı. İyl seçemiyordu. Fakat elli altmış kişinin, hara retle çalıştıkları seziliyordu. — Tuhaf! -Diye mırıldandı burada tek başına neden çadır kuruyorlar? Ve bu çadır da ne kadar büyük?.. l.ı Bizzat Emir Sayid, bu çadırı kuranların başında idi, - Heye” canlı ve sfolrli bir bali vardı. — Evet, evet, “çadırın — İçi baştan açağı kırmızı kaplanacak! Kıpkırmızı, ateş - kırmizısı kadifeler, çadır bezinin — altın- dan bir kılıf halinde beze tuat turuluyordu. Bu, — bambaşka, garip bir çadır oluyordu: Orta yerde taşlarla çevrilmiş, derin bir çakur vardı. Ve bu çukurun Üstüne düşen çadır kısım delikti Oruya doğru geniş bir boru uzatılmıştı. Çadırın zeminine baştan aşağı, Acem halıları serilmiş, kenar: larda yamuşak sedirler, kurul: muş, şuraya buraya — minderler serilmişti. Çadır, elli altmış kişiyi ala cek kadar büyüktü. Sayld, mütemadiyen emirler veriyordu. Birkaç saat geçmlşti. Çadır, tam onun İstediği şekilde kurulmuştu. Bu kırmızı kadife, çadıra bekikaten esrarlı bir İzmir | nci lcra Memurluğundan: Yusuf ve ikbal'in Emlâk ve Eytam bankasından ödüaç al- dıkları paraya mukabll banka- ya İpotekli bulunan ve geçen sene yapılan satış 2280 numa- ralı kanuna göre tecil edildiği balde bir sene içinde birincl takslt borç — ödenmediğinden son ve kat'i olarak tekrar mü. zayedeye konan İzmirde karçı: yaka alaybeyinde 23 No. h 2 katlı 7 oda 2 sofa bir mutbak bir belâ, tulumba suyu ve 126 m, murabbamnda bahçesi — olap 2500 lira kıymetli olan bu evin. Mülkiyeti açık artırma sure: ille ve Sdd numarab Emlâk ve eytam bankası kanunu mu- ciblace bir defaya mahans ol. mak ve kat'i artırması — 31,10 935 perşembe günü saat 11-12 de izmir hükümet konağındaki 1 inci lera dairesinde — yapıl- mak Özere 30 gün müddetle satılığı konuldu. Bu artırma netlcesinde satış bedeli her ge olursa - olsun kiyinetine bakılmıyarak ençok artıranın üzerine ibalesi yapıla caktır. Satış peşin para - ile olup müşteriden yalnız yüzde ikibaçuk tellâliye — masrafı alı- nır, İşbu gayel menkül — üze- rinde herhangi bir şekilde hak talebinde — bulananlar — ellerin- deki resmi — vesalk ile birlikte yirmi gün zarfında izmir 1 nct korasına müracaatları lâzımdır, manzara vermişti.. Bir aralık Acem nefer, Emi- rin yonına sokuldu; — Ya Emir, cevap geldl!. — Nerede?, — Tepenln altında duruyor. Her ihtimale karşı buraya gel- metine müsaade etmedim.. — Alerin, Iyi etmişsin., He, men git, cevabı. kendi elinle al gel Acem nefer fırladı ve bayır aşoğı sür'atle koşta. Vaklı öğ- leye yakındı; tepenin eteklerine doğru yaklaşırken bir kayanın | üstünde durdu, sola baktı: İki Türk'ün bulundağa ça. dırı bulda ve gölürasedi. Sonra gene koştu ve aşağıda, derenin uğzındaki iki süvariye yaklaştı. Bu süvarilerden biri Türk, diğeri Arap'tı.. — Cevabını. bana - veriniz. Emirimiz meşguldür. Ben gö- törüp vereceğim.. Türk süvari, elindeki yal dırlı ve ince bir boru halinde dörülmüş mektubu başına koy- duktan sonra uzattı; — Şu halde ben dönüyorum, benim İşim bitmiştir. — Evet, evet. — İnşaallah Bahara'da sarayda konuşuruz. Türk süvari, sert sert Acem nefere baktı. Fakat o, yokuşu tutmuştu.. — Sonu Var — laşmadan hariç kalırlar. 19,10. 935 tarihinden İtibaren çart- name herkese açıktır. Talip olanların yüzde yedi buçuk teminat akçesi veya milli bir banka itibar mektubu ve 933. 17985 dosya numaraslle 1 nci fera memurlağuna müracastları ilâ olunur. — H. İş No, 114 İnhisarlar — başmüdüriyetin- den: Barut depolarının şebre uzak- lığı - dolayisile hergün — gidip gelmekteki — müşkilâtı — nezarı dikkate alarak dinamit, kap- sol, fitli ve şenlik fişekleri satışının — pazartesi ve — cuma günleri yapılmakta olduğu muh terem balkımıza ilâ olunur. 12 4 2888 YA YA C. C) İKüÜbikE Vapur Dumanı Gözlük Şimdiye kadar görül. memiş derecede zerif ve acuz bir gözlük almak Tetersenlz : Başdurak Hamdi Nüzhet SIHHAT ECZANESİ Aksl halde hakları tapa eei (K İ b BÜÇ e Eski Günleri Anış: Eylâl 14 Iki Otel Izmir'in Nesi Güzelmiş?!, Hırsızı Tutuldu. Kahvede, gazinoda, yabhud herhangi bir yerde havadan, südan denecek kadar boş, boş lâkırdılar edilirken bu bir yığın lâf arasında ne kadar — clddi, ne kadar — chemmiyetli — şeyler geçer, değllmi? Ben bu gibl çeylere çok dikkat oderim; — geçen gün Beyoğlu caddesinde bir gazi- moda - Dediğlm gibi - bazı dost- larla altı üstünü tatmaz çey: lerden görüşüp dürurken sırası geldi de bir hikâye, bikâye değli de vakıa naklettim. Gözel İzmir'ime, merd İz. mir'lilerime dayanan bunu, şu satırlar arasına — sıkıştırmaktan kendimi alamadım: .. İzmir'in bir tecellisi vardır: “Tüze,, İşlerinin başına hep ve daima sevimli, kuvvetli, kud. retli, çok namusla, doğru kim seler gelmiştir. ve geliyor da.. Babam avukat idi. Benden büyük kardeşim İbrahim Re- fik'te gene öyle. Bu münate- betle ba soyn kimselerin hep- sile bende dosttam. Allah ozun Ömürler versin, beyatta olanlarile bugün karşılaştıkça hep İzmir'den bahsederler. Tekaüd olsak ta İzmir'e gi- dip son günlerimizi orada Ta- hatça geçirsek! Derler. Bundan epeyce seneler evvel idi; İşte buü sayın kimselerden biri o vaktin adliye nezare- tHade büyük bir işin başına geçmişti" Kendisini kutlulamak için dalresine gittiğim zeman tanıdığım — bir. çok kimseyi benden evvel tebrike gelmişler gördüm; adeta oda tıklım, tık- hm dolu iİdi ve ba kimeeler, vaktile İzmir adilyesinde — iş başlarında bulunmuş — kimse. lerdi. Ben odadan içeri girer, glr- mez bir oğızdan — Oo0... Oonon... bas İzmir'li daha... Diye karşıladılar. Tebrikteon, biraz da öteden beriden bahsedi- lirken söz gine İzmir'e İzmi- e'ln gözelliğine, İzmir'in yaşa- nacak bir memleket olduğana AL ble tekaült edildikleri zaman İzmir'e gidip yerleceklerine çevrildi. Berke, İzmir'in bir başka güzelliğini batırlıyor, ona dalr bildiklerini söyliyor, buşkası da başka bir gözelliği naklediyor, meselâ diğer biri de ötekilerin eksik — biraktıklarını tamamlı- yordu. Kutlulamağa — gelenler — ara sında şimdi temyiz mahkemesi müddelamumisi olan Nihad'ın sözlerinin arkası gelmiyordu. Nibad kendi — beğendiklerini saymakla kalmıyor; herkesin sözlerini de — tamamlıyordu. Hâtta orada hazır bulunan rahmetli “Seyyld,, a bile ka: surunu — bulüyor, İzmir — için azıcık sltemi edenleri azarlı- yordu. Yalansız." yanlışstız. söylüyo rum; bu sözler belki birbuçak, iki saat sürdü idi. Nibayet he- pimiz kalktık. Artık gidecek- tik; dağılacağımız mrada köşeye sıkışmış, o zamana kadar — hiç Geöze karışmamış olan rahmetli “Zühtü,,ki İzmir istlmaf hu kuk meahkemesi — relsliğinde, müddelamumiliğicde uzun yıl lar bulunmuştu. Bunlar Meserret otel" ben hep dinledim. İzmir'in asıl |den 3000 Lira Çalmif | gözelliğini kim bulub söyliye cek, dedim amma, nafile bu lamadınız. Bakınız o güzelliği de ben size hatırlatayım. Ben, içinizde en eski Adliye memurayum. A şağı yukarı ylr- mibeş cenelik. Bunun - tki de- fa da- onbir senesini İzmir'de geçirdim. İki sene Berut'ta, üç sene Şam'da, bilmem kaç sene gourada, çu kadar sene de bura- da memuriyet verdim. Görü yorsunuz ya ençok İzmir'de oturmuşum. Şimdi dikkat edin; müddel- umumi olmak dolayışlle — Bey. rut'ta - bolandüğum — birbuçuk sene İçinde bana “Muhbiri sa- dık,, imzasile dört yüzden fazla ibbarname, yani anonim jurnal verdiler. Şam'da üç sene — kal. dım. Orada da buna — yakın birgey. Hasılı nereye giddimse “Mühbirl sadık>» İar eksik ol madı. Fakat, İzmir'e gelince; buradaki müddelumumlliğim 4 sene sürdöğü halde ancak... Ancak ve yülnız yedi tane ih bar vaki oldu. Bununla beraber “Müahbiri sadık» gibi hafiye İmzası ile değli, bepsinin de altlarında ( İzmir'de falanca maballede, filânca sokakta, şu namaralı evde veya dükkânda oturan falan oğlu filân) Diye açık, mertçe, İnsanca imzalar vardı. Evet, bu dört sene İçinde İzmir'de bir - tane olsun bir *Muhbiri sadık,, kar- çıma çıkmadı. Zühtü merhum sözünü şöy- Geçen yıl Kemeraltında | ) serret ötelinde konuklıyan *7 remlid'li fabrikatör Rifat'ın sından ceketl cebladen Hrası çalınmıştı. Bu çalanların kim oldukları # | taca teebit edilmiş ve başlanmıştı. Ve bunlardan bek'li Rauf Samsun'da, İbrabim Neozihi de Ankart tutolmuşlardır. Nezihi; şebrâif” | cezacvine — getirilmiştir. l:; 4 iyi bir ayleye mensuptur. Maarif nazırlarından Haştıt şa)nın di idi. Ötel bi lığından sabıkalıdır. Zabıta; çaldığı üçbin Manisa Ziraat Bankası vi İstanbal'da Samatya'da bul! ' kızı Muhibbe Mukteda'yt grafla gönderdiğici tesbit ve biner Hralık olan pat numaraları da önceden edilmiş olduğa için ba p Manlsa Bankasında elde mişti. Zabıta Rauf'la Nezl arayordu. Nihayet bııılırı!* lamıştır. Rauf'un; parayı k 5 Postrestant adrosle — gönd | anlaşılmıştır. | Rauf da Samsun'dan g€| lince bu mes'ele tahkiket | adliyece devam edilecektir: S le bitirmişti: “' — Arkadaşlar!.. İzmir'in V| şeysl güzel amma, bu hall sinden güzel; değlil mi? Ben de bu hikâyeyl tü'den alarak — temiz İzmir'lilerime sunuyoram! — Hüseyin Rifat TOPUL | | zök Muhtelif mevkilerde ihaleleri yapıla asker Meanlsa sat. al, ko, dan; ilânları 1 — Manleadaki kıtaat askeriye bayvanatının 589 ton ae? lül 935 pazartesi günü saat 17 de manisada askeri alma komisyonunda yapılacaktır. Şartnamesl hergün komlsyonda görülebilir. kapalı zarf ösülile eksiltmiye konmuştur. Ihalesl 30 şet Beher kilo arpa edilmiştir. Teminatı muvakkate akçesl 1779 Headır. istekliler ticaret odasında kayıtlı olduklarına dalr için 4 kuruş 40 santim flat A göstermek mecburiyetindedirler. * Münakasasına İştirak edecekler 2490 — sayılı artırma , eksiltme kanananun 2 ve üçüncü maddelerinde ve namesinde yazılı vesikalarile teminatı muvakkate buzlarını ve teklif mektuplarını ihale saatinden bir saat evel komlayona vermiş bulunacaklardır. 4 18 22 28 Bayramiç aekeri Sa. Al, K. dan: yanif 1 — Tümen Bayramiç garnizonu civarında - bulunan kıl vi ihtiyacı olan 9172 kilo sade yağı kapalı zarfla kasaya konuldu, olaf Beher kilosunun muhammen bedeli 77,50 kurut v | ihalesl 26:9:935 tarihine müsadif perşembe günü W 16 da Bayramiç tümen satın alma komlayonu " yapılacağı F’ Münakasaya gireceklerin verecekleri sade yağının / ve evsafını bulunduğu yerin satın alma komley' müracaat ederek öğrenebilirler. l’ İsteklilerin 2490 numaralı kanun 2,3 üncü madde yiranıt göre İstenilen vesalkle muvakkat teminat olan 584 9 veya bank mektubonun ibaleden bir ssat — evvel tü muhasebesine tevdi İle komlsyonda hazır buluamalt”” 2841 LAW 24'_ A Ankara M. M, v. satın alma ko. dan; Ü 1 — Garnizon dabilindeki kıt'a müesseselerin senelik Y rukat ihtlyaçlarına sarfelilmek üzere 2232 ton " kömürü kepalı zarf usulile münakaaaya knıııil;" Şartaamesi Ankara levazım âmirliği satın alma f yonunda tatil günlerinden maada bergün görülebllr” Ekslltme 18,eylâl,936 tarihime müsadif —çarşambü saat 11 do Ankara levazım Amirliği satın alıma $? — yorunda yapılacaktır. W Ekelltmiye konulan 2232 ton linit kömürünün y tonunun — fiati 11 lira ve mecmu tütarı 265"_ olup temfnatı muvakkatesi 1841 lira 40 kuruştür: g İsteklilerin münakasanın — yapılacağı muayyen en aşağı bir saat evvel teminatı muvakkate ile birlikte teklif mektuplarını Ankara levazım satın alma komlayonuna vetmeleri. 1 6 10 14 Ankara M. M, V. gat. al, ko. dan: 84401 : 84400 Bayılı harbiye ayniyat makbuzu cildinde 87 — Arkadaşlar durunuz bakalım | sayılı yoprağı kaybolmuştur. *deol- bepiniz İsmir'in ayrı ayrı Işbu makbuzun hükmü olmadığı ve vesika ve müstenldt | bir gözelliğini sayıb döktünüz; | rine kollanılmıyacağı kemuya bilittirilir. — ğ 9i