Anadolu'nun Tariht Tefrikas 116 13 Eylâl 935 M.AYHAN Dumanbay İtidaline Hâkim Olabil- mek İçin Başını Kapıy Acem nefer, bunua söyledik ten sonra dışarıya çıktı. Şimdi | baş başa kalmışlardı. — Bu konuştukların bak. kında bana bir şey söylemiye- cek misin? Ne anladın, söylüyorlar, ne olacağız? — Bunları sabahleyin konu şuruz. Biliyorsunki, yorgunuz, açız. Yemek yedikten sonra yatar, dinleniriz ve sabahleyin sana bol bol İzahat veririm. Aybey suratını astı. Çadırın içinde dolaştı, sonra başındaki külâhımı bir kenara - fırlattı, başını yavaş yavaş kaşıdı, bir geyler düşünüyordu. Çadırın kapısına doğru gitti. Karanlık. lara, tü Öötelere, — Buhara'ya doğru uzün uzadıya bal Bu sırada yanıbaşında arkadı sesini duydu: — Eğer çıkıp gideyim, diye düşünüyorsan — şunu bil ki, on adım — İleride — yakalanacaksın. Bizden — şüpbelenecekler kendimizi ya kılıçlar - altında, yahud da kazıklarda göreceğiz. Aklını başına topla! Bu yaşta ölmek bize 'yakışmaz. Biz daha mo kavgalar, ne akınlar geçi receğia? Türkoğlu! Yels denilen nesneyi bilmemeli, tatmamalı- dır, İşte bak, yemekte geliyor. Çabuk, geriye çekil! Ve bunu söyler onu kolunday çekti, bir pos- tün üstüne oturttu. — Hem de iştiha ile yemek yiyeceksin! Gelen sofra, temiz, akıllı uslu bazırlanmış bir sofra idi.. Acem nefer de elinde Iki - gü- müş tas ve büyük bir testl ile girdi; — Emir sizden çok memnun kaldı. Şarap gönderdi! Dumun bey cevap verdi: — Biz Emir'i daha fazla memnun —etmeğe çalışacağız. Sen de bizimle oturap yemek yimez, şarap içmez misin?.. neler ve Viyana Bülbülü Marta Egert CASUS ROMANI - 39 töylemez, | — Benim İşim var. Hem de | mühimce bir iş! Nefer manalı bir tavır takın mışti. Gözleri, birşeyler — ifşa ediyor. gibidi: — Hani, şu mahud dafr.. Anlarsın ya, söylemiştim Duman bey, Itidaline hâkim olabilmek için kendini topladı, yüzünü kapıya doğra gibi olda.. Bereket versin, acem nefer, kendi elile taslara şarap köyuyordu. Yoksa, Duman be aşka çevirle yin çehresinin birdenbire değle- | tiğini sezebilirdi. Duman, gayet tabii bir sesle ve sanki aldırış etmiyormuş gibi sordu: — H, anladım... Şu Buhara dilberi hikâyesl. — Ta kendisi, ta kendisi! — Sen çok zeklsin arkı : Senin gibi yeğit #z — bulunur. Gençeln, — kahramansın, — dil biliyorsun, bir de Emirin her | derdine, her Işine vakıfen! Bu sözler, onun koltuklarını kabartmıştı: — Vakit — bulursam - yarınp anlatırım. Şimdi bu sssızlıkta konuştuklarımızın — duyulması Ahtimali var. Gorçi Arablar an- Jamazlar amma, İçlerinde b: kaları da var. Yalnız şa kadı. rını söyliyeyim: Bizlm Emir, ne yapıp yapıp zorlu; iyilikle desise İlo bu ka- dını sineye çekmek İstiyor.. Damanbey baştan aşağı tit redi. Bereket versin ki. Aybey | ne konuştaklarını bilmiyor ve artık alışmış bulanduğu için alâkadar bile olmıyordu. — Haydi allahısmarladık Türk yiğlti!. — Bağlıkla git urkadaş! Bu dmlediği şeyleri, Ayboye kat'iyen sızdırmamak - lâzımdı Çünkü skandal hazırdı. Aybey mütlaka bir mes'ele çıkarabi Hrdi. Fakat bu mes'ele de çı: karsa her ikfstoin ölümünden başka hiçbir netlce vermezdi. — Neler söyledi bu bherif? — Hiç Aybey!.. Senl yor. gon — görmüş. Arkadaşın çok neçesiz, diyor. Gördün mü, bo İotibar da silmek lüzmn.. O kadar mı? 13 Eylâl 936 Beyaz Kulenin Sarışın Aktrisi SUZAN | Süzmu, o zaman Saralğ, Mat- | (Birbirini İhbar eden casuslar) ye ve şerikinin uzaklaştırılacağı vaktinin yak Taştığımı hissetmişti. Fakst Sü zan Alman caşus teşkilâtında çalıştığını ihbar — edilerek ya kayı ele — vermeyi hiç te srzu etmiyordu. Sözan için yalnız bir kurtu. laş yolü vardı. O da İngiliz casas — teşkilâtının himayesi! Banları — düşündükten — sonra gizli bir mülâkat için Noksu davet etmişti. Selânik'ten | 'Siıııı mülâkatına sahne ol Jandekarsın evi gene Noka muşta: Süzan söze şöyle başladı: — Saralğ —e geriklerinin tottukları bozgancu yol bakk. kında csnelı İzahat ver- mek mecbariyetindeyim. Ve süzan bundan sonra Mot- ye* İle aralarında cereyan eden hüdiseler hakkında birer birer tafsilât vermeğe başladı, Fakat slze tabtelbahir - mes'elesine hiç te- a Doğru Çevirdi — Başka ne söyliyebilir ki, ba, şey, Emir bizden memnan kalmış.. — Kara yere batsın.. Haydi öyle İse içelim.. Hiç konuşmadan bir müddet İçtiler. Dostl boşalmıştı.. Aybey, vücudunda tatlı bir uyuşakluk duyda. Gözleri, etrafı hafifçe alacalı görüyordu. Yüzü kızar- mışti: — Sarhoş oldum galibal. — Yok canım, bitaz neş'e- lendin. Yorgunluk ta var kafa- mıza vürdü., Şarap, İyl çarap- miş.. Mer ikfal de önlerine konulan yemeklere baktılar. Onlar, böyle şeyler görmemilşlerdi, ylmemlş- lerdi. — Başlasana Dümanbeyi. Damanbey, rastgelo bir tane- sine elini uzattı, yemeğe başladı. Hem bu, hem de sonradan yi dikleri şeyler, uğızlarının alışık | olduğu yemeklerden değildi.. — Arsp yemeği pek bir şeye benzemiyor! — Karnımızı doyursun, ye- ter, Aybeyl. Biraz sonra herikisl de köşe- lere uzanmış ve sıctlarına birer örtü çekmişlerdi. Aybey horlıya borlıya uyumağa — başladı. Da manbey İse gözlerini, çadırın aralığından gözüken üç yıldıza | dikmiş düşünüyordu: — Demekki Arsp Emlri, Hatan Hanı muhakkak ele ge- çirmek istiyor. Banua için acaba ne yamağı düşünüyor? Kadın, | çok namusla bir kadın . Bina: enaleyh gönül rızası İle böyle bir marifet İşliyebilmesine akıl ermez. — Sonn var — Defterdar Kenan Finans Ba- kanlığı Varidat Direktörlüğüne Atandı İstanbol, 12 (Özel) — Det terdarınız Kenan, Finane Ba: kanlığı varidet direktörlüğüne atanmıştır. Kenan'ın yerine de, İstanbul tahakkuk — direktörü Talât gönderilecektir. mas — etmedi, Çünkü o zaman | Kendircilerin Bayramı Uzman Profesör, Tosyada Başladığı Tetkikatına Devam Ediyor. Tosya, 11 (A.A) — Kendir uzmanı profesör Dr, Dolalr ili. mizin bütün kendir ve keten alanlarını ve bu arada Daday, Araç ve İnebolu Ilçelerinin ken- dir ve keten Örünlerini yerle. rinde ürünlerin tohumluklarını İnce- lemiştir. Ayrıca bunlardan ya- pılan dokuma ve iplerin — seğ lamlık ve gözellikleri üzerinde incelemelerini İlerletmiştir. Uzman türlü bölgelerden top- ladığı nümünclerle araştırmala- rına devam etmek üzere buruya gelmişti. Kendisi buradan da kendir tohumu İstihsal sahası olan Gümüşhacı köyüne glı- miştir. Kastamonu 11 (A-A) — Ka tamonunun en verimli toprak ürününden olup İhracatta da önde gelen kendirin İlk pazara gelişi dolayisile kendir paza- rında yapılan törende en temiz beyaz ve sağlam kendir elyaf. larile en iyi kendir elyafı ve ren — çocuklar Roma Gazeteleri Ingiltere'ye Çat- mıya Başladılar. ———t . 9. a— İstanbul, 12 (Özel) — Roma'dan baber veriliyor: İtalyan gezeteleri; — Tagiltere dış bakanı Samuecl Hoar'in, oluslar kurüumunda — verdiği töylev münasebetile uzun ma- kaleler yazmakta ve Ingiltera nin metodlarına hücum etmek: tedirler. (Juraale Di İtalya ) diyor ki: “İtalya, 1919 — yılından beri kendisine yapılan tekliflerden usanmıştır. O vakitten berl baklı görülen İtelya, bugüne kadar hiçbir şey - görmemiştir. İngiltere, kendi menfastinden başka kimseyi düşünmemekle şöhret almıştır.,, CUMA Arabi 1354 23 Cem. evvel Rumi 1351 11 Ağustos Evkat Güneş Öğle İkindi Akşam Yatar Tnsak Vasati 5,18 12,16 16,03 18,59 Fransız zabita — amiri ile sıkı Alman teşkilâtile alâkadar ol. | doöst olduktan — sonra İşine de duğu şüphesini verecekti. Noks Süzanın bu izahatından bayret> te kalmıştı. Ve Süzan gitmez den evel ona dedi ki: casne teşkilâtın dan telâkki ettiğiniz büyük vazifeyi —yaptığınızdan — dolayı bin İngiliz Hrahık çek İle tal- tif ediliyorsunuz: İki üç gün sonra Fransa'da Klemenson'an kurduğu yeni bükümete mensop bir zabıta amiri Selânik'e gelerek burada cereyan eden bâdisat hakkında tetkikat yapacaktır. Bu vazlfe. #İni yapması için sizi onun re fakatine tayin edeceğlm. — İngiliz Söüzan çok sevinmişti, Fakat bu — sevinci bin İngilh Hiralık çekten — değil, yeni gelecek vam edeceğinden ve bu suretle de muhakkak bir sürgünden kurtolmak çaresini bulacağın. dan İleri geliyordu. Bundan dolayı Noks'un emir lerine İntizar etmeğe başladı, üç gün sonra Süzan Selânik'te balunan — İngiliz yüzbeşısı ve Balkanus — gazetesinin direk: törü Jorj Pepin iİle Noks'un delâletlle bir konuşma yapmıştı. Yüzbaşı Pepin İngiliz ordu karargâhına kadar bir otomabil gezintisi yapmak İçin Süzan'dan rlca Sözan'ı fazla alâkodar edecek bir şah #lyetle tanıştıracağını da İlâve elmişti etmiş ve orada — Sonu Var — gözden — geçirmiş ve bu | arasında seçim yapılmış, | birinci, ikinci ve üçüncülüğü kazananlara tecim ve endüstri odası tarafından hediyeler 'verilmiştir. Bayraklarla süslenmiş kendir demetleri yüklü arabalarla ken dir çubakları ve elyaflarını ta- şıyan köylülere kehdir ganla ilişiği olan san'atkâr ve tacirlerin karışmasile kasaba içinde gezinti yapılmıştır. Yeni üründen birinci kendirin kilosu 27. İikinci 24 ve üçüncü 20 kuroşa satılmıştır. ve ur. — Borsada | Üzüm satışları Ç. Ahcı R -& 2118 S. Süleyma. 668 Akosman x. 558 inhisarlar ida. 340 S. Gomel 257 . x. Ahmet 204 Mani, b. koo, 6 4 127 Ş. Rıza ha. 106 Beşikçi x. bi. 138 Alyotl bira, 90 Vitel 70 Len Reciyo 57 K, A, Küz. 55 S. Emla 49 Albayrak ti 41 Keptan Meh. 86 Koope, itti. 10 33 Kaptan Ahmet 4 28 j. Taranm. 6 'T. Debbas 7 j: Kohben — 8 M. j. Taran. 16 6 H. Alberti 18 5 Ç. B. Rodliti 15 12 ÜOW w DA O - p M çet 3 B. «. Alaz. 6046 50 İncir satışları Ç. Alıcı KS K 1728 Muhtelif alıcı 6 14 Zeytinyağı satışları Kila Ahbeı 10 Ton Muhte, alıcı Zahire satışları Ç. Cinal 350 Ton Buğday & 12480 Buğday — 4 12 Akdarı 8 55 Kumdan — &8 283 B, pamuk 44 H ll 27 OUksürenler! laka (Okamentol)| Öksürük Şekerle- rini Tecrübe Edi: ve Pürjen Şahapın En Üstün Bir Müs- hil Şekeri Olduğu:- nu unutmayınız. Ku vvetli İsli_vı-nlı-r Ş Sıhhat Sürgün Haplarını Maruf ecza depolarından| ve — Eezanelerden| SAYGIDEGER BAYAN VE BAYLAR Arasınlar. KB KS Görüşler Sezif Yazan: Ecsacı Kİ Izmir'in Yakışığı.. Panayır diye, Doküf diye İzmir'e Anayarduf rafından — misafirlerimi İzmir'in nüfusuna ıınnıq sokaklar doldu, urabalâf! tramvaylar adam — alan far hınca hinç oldu, yakışığı - geldi. Meml büyük, güzel, medeni ** bir memlekettir. Tenhi gunlük, doğrasunu 40 hiç yakışmıyor. Dargof tenba İzmir; olacak şeX misafirlerimizin yeküö miyorum, kırk bin tik bin mi? yoksa daha kestfiremiyorum. Ne kü? işte o kadar,. İzmir'de var, İzmir'e nüfas gere yoruz doğra! Güzel firlerimizle bir kut dabf leşti, kim ne derse panayır İzmir'e neş'e venelâm. Hele 9 Eylt İzmir İzmir'liğini yarf' nayır ve 9 Eylül karşı * İzmir için bir neç'e olur, İzmir'e neş'e, İztt fas, İzmir'e hareket F* Banlar İzmir'in eksiği *” hıdır. Gözel İzmir'e İt nüfas yaraşır, bunu bilifı söylerim... Iyi Fidan sİVe Cins Tavuk ——— A Burnava Ziraat Mektebinde Hazif” İlıklara Başlandı İlbaylıkta kaymakamlif lantısında köy fidanlı tavak islâh İstasyonları0! rimli bir şekilde — Idar' Burnava ziraat mekteblt merkezden İdaresine V" fine karar verilmişti. Bu ? kararın tatbikine hemef 4 nacaktır. Buzün — baytaf | törü Adil Yergök — v* dizektörü Zühdü Bayötli, nava ziraat mektebine & tedkikler ö mer'ele yapacaklar için yapı lıkları, çalışma edeceklerdir. Bazı tavak ialâh İft larındaki tavukların | lamamak yüzünden yof ı. görülmüştür. Gerek 114 tiştirme, köylere dağıtM* gerekse - tavuk. cinsipi9 işinin Burnava — zirset binden İdaresi hakikatef üz tarzıp! verim, sağlıyacaktır. zirnat memurları ve moşgal olacaklardır. l el y Te Türk-Fransız T , Türkof ise — gelen BE gi göre 6 Ağustos 1935 Türk Fransıs - Modüs © sinde Türkiye'ye 199 3 ncü ve 4 ncü nçf'ı için beş yüzer kentellik hülüsalar Bo zam kontenjanın; Türk verilmişti. hası kurulu tarafındaP teşebbüsler - üzerine İ 5 1 ve 2 necl Üüçer .ıvll/ teşmil edilmesi Fraosa a