Vasıt Çınar Dün Kara Top raklara Gömüldü. — Bapı 1 incl yüzde diği zaman bunun yükünü, ız tırabını ölçememiştim. Onu ge- ven bir maallim arkadaş, bu İşde mazeret serdedince — ken- dim, asâbıma hâkim olacağımı s#anmıştım, Fakat şimdi o kuv- yeti kendimde — bolamıyorum. Bu itibarla sözlerim kısa ola caktır. Bir memlekette Inkılâb, ulus c« bir gerinme, bir atlama, bir sıçramadır. Bu gerinme, bu sıç- Fama ve atlama ve çocukları nin İçindeki en böyök, gizli — kuvvetleri bir anda ortaya atan — Vüsif Çınar da Türk devrimi- — Bin gerilmesinden doğan bir kuvvettir. İzmir'in bu yiğit - gencinden, bu olgun diplomat böyle fırlamıştı, Bazı iokılâblar verimli olur arkadaşlar!.. Bo, onu yapanla zın davalarına İnatndıklarından- dir ve bunün içindir ki, ken- dilerinde beryeri İşgal kuvvetl doğar. Bamı devrimler lse bu küvvettea mahramdurlar. £ — Meşrütiyet tokilâbını yapan: ların kendilerine verdiği —en — yüksek İş ve paye, ancak Üsküdar mutasarrıflığı olmuştur. Eski — , bahriye nazırı Cemal — paşaya meşrutiyet — Inkılâbcıları — bu yeri müşkilâtla * vermişlerdi. Onlar, kendilerine lâzım olan kuüvvetleri emoiyetli — veyahund kâfi derecede bulamadıkların dun eski unsura duyanmışlardı. Büyük —Atatörk ise Türk devrimine böy'e başladı. Buş- O bakanımız İsmet — İnönünün dediği gibi, her köyde — bir lsmet İnönü bulunduğu kabul edildi ve davalarına İnanan millet — çocukları en büyük vazifelere kadar — getirildi. Vüsıfın değerini şöyle aydın latabiliriz. Büyük Başkan onun için: — Yerine ayarda elçi çekiyorum, Dediler. Ba kadar — yetişmiş bir çağda onun ölümünden doğan sstırabimizi kendi. içim- de de görüyorum. Onun mec Tistekl gür, erkek vesi, geriliğe- zülmete karşı aslan — gibi kük rerdi. Davasına inanmış - olan ların önünde aslan — gibi yü- Türdü. Arkadaşlar: Bu ölümden ne kudar rab ve acı düyarsak — düyalım, fakat bundan dera alalım. Size hitab ediyorum: © Bügün Vâsıfı, şahsen ranıyan, tanımıyan bütün Türkiye ıztırab içindedir. Ona şimdi sevgi, OnDu saygı gösteriliyor. Türk çocukları; — hepinize Sevgl ve sayğı taşıyan bir ölüm temeoni ederim. B. Refet'in söylevi: Boy Avni'den sonra söz alan Erkek muallim mektebi di rektörü bay Refet Tok da şanları söyledi: Sayın arkadaşlar! Bu santte, Vasıf Çınar, An kara'da, belki topreğa gömül- Mmüştur. Bu bazin bir Hacladır. — Vakın ölüm, tablat kanunları: nin zararl — neticesidir. Fakat onun İçin böyle söyliyemeyiz. Ölümün acıklığı ve hakikatl © kargısında aklımız ne - kadar — geban ve aciz kalırsa kalsın ve Moskova'ya bu bulmakta skıbı lıq—ıı e kadareğerse eğvin, | .- ölürmüydü? Düşücün ki bu kadar hayatla dolu, kendisi, memleketi, milleti için ba ka- dar yaşamağa hak kazanan bir - adam, Dasıl olaurda ölür? Fakat ne çareki ölmüş bu lanuyor. Onbeş senelik milli müca dele tarihimizin beybetli deko- runda Vâsf'ın mümtaz çehre- sini kolayca tahlil ve ifade edemeyiz, Yalnız diyebiliriz ki, ©, bu önbeş yılbık bayat ve Tokılâb tarihlmizde dulma ön safta olarak yaşamıştır. O, da- vaşına İoanıyordu. Kalbinin en derin noktalarına kadar saml- mi idi. O tâ çocukluğundan beri bu büyük - yeniliklerin rüyasını gören bir gençti. Mek tebde, gençlik çağlarında en ateşli bir mllliyetperver olan Vâsıf, yaşının gençliğine rağınen olgun bir baş ve geniş. kav. rayan bir yürekle memleketin karagân dosta olmuştu. İzmirin fatirdadından sonra — Balıkesir cebhesinde gezeteci, hatib; çe- teci, mücadeleci clarak, daha sonra Âbi "da açılan buyra- ğin altında bir çınar - halinde görüldü. İzmir'in kurtuluşunda ordunun arkasından — koşarak geldi, burada bir müddet ça- hıştı. sonra millet meclisinde hakiki yerlul buldu. Bay Refet Tok, bundan sonra, Vüsf Çınar'ın İçtimat İnkılâb ve tek, demokratik, lâyik ted- risat ve mekteb eşerlerinl an- latto, elçilik hayatına geçerek, onun, yabancı ülkelerde Türk milleti, Cümhuriyet ve devleti, sacaklık va sempatlal ile, yüksek zekâsı, mümtaz — kabiliyetlerile temsil ettiğini, Necati'nin ölü- münden sonra tekrar vekâlete geldiğini, bilâhara Menemen irtican — vüukübülüncü — Vâsıf'ın, fakılâbın bekçi Çınar'ı balinde Menemende bağırdığını anlattı. — 839 Yaşındaki V ke mal'in zervesinde, basret ve Iştiyakla beklediği günlerin ta hakkukunu düşünür, ona çalı. girken ansızın öldü. Fakat milli hafıza bu merd ve güzide genci unutmıyacak. Türk münevverl onu kolay kolay - unutamaz. Şimdi bir alle, bir şebir değil, bütün münevverler ağlıyor. Mil- let oğlıyor, hattâ Atatöürk ağ- lıyor! Dedi, Doktor Kâmran Söyliyor: Bay Rafetten sonra söz alan bay Kümren dedi ki: — Benden evvel söz alan arkadaşlarım, Vasıf'ın ölümün den duyduğumuz büyük kederl © kadar İçli ve canlı ifadelerle söylediler ki, benim, söz söyle- meğe cesaret ve kuüvvetim kal madı. Öyle olduğu bhalde gene kargınıza çıkmış bulunuyorum. Bana öyle geliyor ki, size içimi dökmezsem, Türk gençliği ara müoda bir hıçkırık, benlim hıç. kırığım eksik kalacak. Vâsıf'ı hepinizden çok tanı- diğimi iddia edemem. — Fakat ona hepiniz kadar — içli bir sa- mimiyet ve sevgl İle bağlı bu. handuğumu söylemek — İsterim. Bazı sevdiklerimiz — vardır ki, niçln sevdiğimizi tablil etme- mişizdir. Bu sevgi içinde şa mtirebli ve bedbolht — ssatlerde pisikolojik — bir tahlile İmkân yoktor. Fakat Vâsıf'ın İki bü- yük meziyeti vardı ki, onları söylemek ve tekrarlamak — lâ- M,*AU di Birlactel, devrim içinde en büyük teşkilâtın — başına yüksek makamlara geçtiği balde geçmişi, geçmişin — hatıralarını onutmaması, sevgisinden, vela sından birşey kaybetmemeeldir. Türkocağındak! Vâsıfla büyük elçi ve Maarif Vekill Vüsf arasında hiç mesafe yoktu. İkinel büyük meziyetl merd- Hğl ve cesaretildir. Zaman 2a- masu bizi sıkan horhangi bir Iş karşısında duduklurımız mis kin bir tereddüdle kapanırken o, herşeyi açıkça ve merdçe söylerdi. Çünkü —Vâsıf öyle doğmuştur. Arkadaşlar; Servet, yaş ve konfor — bazı fanilere gevşeklik getirir. Vasıf, İşgal ettiği bütün — mevkilere reğmen 15 sene evvelki genç, atılgan rubunu taşıdı, Menemen isyanında onu halka hitab eder- ken görmüştüm: — Menemenliler ne — duru- ve yorsunuz, kıyam ediniz, tans subu boğunuz! Diye bağırıyordu. Sanılırdı ki; Türk ihtilâlinin bir Jaka beni — taassubu boğmak için Yhalkı 18 teşvik — ediyorda. 2,5 yıl evvel Reşid Galib'i de kaybetmiştik. Onun için ,Fi kirler,, mecmuasında yazdığım bir yazıda; — Onun ölümü atırdide bir çınar ağacının devrilmesine benziyor.' Demiştim. Yalan değil, yan hç söylemişim.. —Nadide - bir çıvar şimdi devrildi, İk! arka- daşının yanına gömüldü. Tecs- sürümüze, acılarımıza hâklim olalım, Biz maddi ve manevi felâketler geçirmiş bir milletin çocuklarıyız. Doa - edelim ki, gölgelerinde bize hayat veren daha böüyük çınarların acımmı, Tanrı bizo göstermesin. Borsada Borsada dünkü Üzüm, zey- tinyağı ve zahire gatışları aşa- fıdaki şekildedir; Üzüm satışları Ç. Alıcı KS KS 465 Ş.Rizaha. 850 12 265 M. J. Taran, 9 60 12 197 T. Debbas 9 75 11 169 Jiro ve şüre. 9 50 17 133 K.A.Kâz. 10 60 18 102 H.z. Ahmet 9 9 50 90 Y.İ. Talât 750 11 25 T0 Vitel 8 10 75 42 8. Gomel 7 8 50 1533 Zahire satışları Ç. Cinel K LA DEĞ 340 Buğday 425 440 4 Bakla 460 4 50 2 Arpa 3 3 90 ton p. çekir. 9 30 9. 80 27 B. pamuk 48 50 48 00 6650 kilo yapak 45 10 - 65 50 17ö ken, pala. 430 430 Çocuk Yuva- ları Hazırlığı.. Onaltı ilçede açılacak çocuk yavaları 15 haziranda açılmış olacaktır. — Hazırlıklar - bitmek özeredir. Bütün ders yılında yorulmuş, çelimsiz kalmış ço cuklarla gıdasız kalmış köylü çocukları çocük — yuvalarında iki aydan açağı olmamak Üzere / bakılacaktır. OLU B. H. Fehmi Söylüyor.. — . ——— — Başı 1 inci yüzde — veriliyor.unuz, bunun ucuünda şeref ve bamusun İekelenmesi, sosyete içinde bayalyetin kırıl ması, mohkümiyet ve daha ne ler var? Birdenbire benim anket ak. hesa geldi. Konüşürken hemen sualf kondurdum : f — Hayatta geçirdiğiniz. en büyük korku nedir? Diye #ordum.. — Bunu benim kudar siz de biliyorsunuz dedi- uzak değli, çok yakın bir bâdise! Şu ma hud Diklil satistimali bâdisesi. Düşününüz ki memnriyet, İn: sanlık şerefim teblikeye düşü- yorda. Namüsum, şübhe - gölgeleri altında alınmıştı. Ve sİz gazete- ciler, hergün bu bhâdise arasın- da benim İsmliml yazıyordunuz. Ön beş senelik bir memuriyet bayatım var, Âlle, çolak çocuk tahibiyim.. Her ttiz, her na- musla İnsanın böyle bir itham karşısında duyacağı şey me ola: bilir: Korku!.. İşte benim de hayatımda ge- çirdiğie en büyük korku, bu olmuştur. Haysiyetlm, namu- sum, şeref im!... — Güzel -dedim peki, sizi en çok sevindiren hâdis?., — Bugün, yarım saat evvel, hayatımın en büyük sevincini tatdım. — Sıcağı sceğına mısiniz?.. — Kısa bir sözle, men'i mu- bakeme kararımı - aldığım dü kika... Bay Fehwmi Mılın söylerken kendisine yerden göğe kadar bak veriyordum... Hüdisenin Egetirdiği korku ne kadar büyük di isc, bu felâketin atlatılma: sıtdan doğan sevinç de o ka- dar büyük olacaktı.. Bu, bir. hayı bir namus ve şeref imtihamıdır. Notu ve kararı alıncıye kadar geçirilen üzüntünün sonunde o dakika gelir ve (Temyiz, meni muha- keme, numara 5, beraat) deni llnce, sevincin kertesinin sonu olamaz. Bizim Bay Fehmi de — şimdi ayni aaziyetteydi. Suallerime devam ettim: — HBayatta en fazla yalanı kim söyler. Erkek mi kadın mı? Vi — Bu elhet üzerinde wöz söylemek selâhiyetinde değilim. Yalnız, bir arkadaşımız var ki, palavra kulübü erkânından ve adının başı (E....) dir. Kendi- Hinin savardoğu — yalanlara ba- kıyorüm da, en fazla yualanın mutlaka erkekler — tarafından söylendiğine kanaat ediyorum. Cu muhaveremiz, palavra ku- lübünde - geçiyordu. — Doktor Sükrü Nuri, inhlsarlar mura- kıbi bay Necmeddin, Rağıppaşa kıraatbanesi sahibi bay — Basri neargilelerini çekiştiriyor, kâğıtçı bay Kadrl de bay Eşrefi kar. pıemna almış, konuşturuyordu. Bay Eşref bana İyice kızmış. Dünkü çıkan anketimle herşeyi ortaya döküvermişim diye &l nirleniyor; — Bu akşam cve gitmek yok!. Sabahleyin evde cürcine başlıyordu. sokağa nasıl — firla diğim — bilmezsin. — Kahvealtı bile edemedim. Diyor. Bay Fehmi'ye sordum: — Yel a lâzım midir, değil mldir.? — Yerine görel Faydalı ol mak, kimseye zarır vermemek, haksızlıkların, kötülüklerin, fe na hâdiselerin önünü almak keydile yalan hbayutta lâzımdır. * Ğ. Gorıng UUKUT """"" Belgrad' a General, Deyli Telgraf Gazetesi Mu habiri Ile Konuşmadığını bbvlü!“' Belgrad, 7 Belgead'a gelmiş olan Prosya başkanı general Göring sabah leyin başbakan — ve diş İşleri bakadı bay Yevtiç İle sü ve deniz bakanı general (ıhlnvlç'l ılyını etmiştir. Öğle vakti saltanat nsibi prens Pol general Göring'i ka bul etmiş ve kendisini öğle ye meğlne slıkoymuştur. Bu ziya fette general Göring ve refikası, bay ' Yevtiç ve refikası, general Givkoviç ve Pruaya başbakanı- Dın malyetl bulanmuştar. Belgrad'daki Alman vefureti bildiriyor: Bazı gazetelerde general Gö ring İle Deyli Telgraf — gazete. sinin mobhabiri arasında Bada- peşte'de bir gu'ın.ııı olduğunu yazmışlardır. FAtaR eeei Balıkesir'de Yarış.. Balıkesir, 8 (A.A) — Yarış ve ıslâh encümeninin hazırladığı atkoşuları dün koşu alanında yapıldı. Pazar günü olmadığı balde alan hayli kalabalıktı. Bi. rinel tey koşusunda Karacabeyli Kemal'ia Ural'ı, ikinci koşuda Balıkesir'li Derviş'in Tayyar'ı, üçüncü koşuda Rüstem'in No- nası ve dördbnecü koşuda Yü- suf'un Ceoylanı birinei oldalar, Yunanistan'da Saylav Sonuçları bugün Anlaşılacak. İstanbul, 8 (Özel) — Yuna nlstanda yapılan saylav seçimi sonuçları yarın (Bugün) anla: pılacaktır. Bütün Elen diyarı bu sonuçları heyecanla bekliyor Panayır Için Gelecek Eşyaya Kolaylık. Panayır komitesl başkanı Dr. Bay Behcet Uz; dün Gümrük baş direktörü bay Sami Pank'ı ziyaret ederek panayır için dış memleketlerden getirilecek — eş- yalar için gösterilecek kolaylık- lar üzerinde görüşmüştür. Pa. nayır yeri transit — yerl ola- caktır. Satış yapmak İstiyenler çok müsalt şartlarla satış yapa bileceklerdir. Ecnebilerden ge- çen yıl İstenmiş olan başka te- minat mektubları bu yıl aran- mıyecaktır. Dr. Bay Necmeddin İzmir sağlık va soysal yardım İkinel direktörü Dr. Bay Nec- meddin, Mersin ili sağlık ve soysal yardım - direktörlüğüne tayia edilmiş ve emri gekmiştir. Bay Necmeddin'e yeni işinde Bahribaba #abil park gaziacsu açılmnştır. ber yanında tanınmış ve hüyük şöhret kazanmış 0149 heyeti bu gezinoda bulunmakta ve musiki meraklı! zevkle dinliyecekleri parçalar çalamaktadır. SAZLAR : Kemençe Aleko, Kemavi Necati; nist Yorgi, Panço Cevdet, Klürnet Senfı nende İbrahim Hamit ve ıı,tı.ııuıdı (Sahibinin & ganniyelerinden Bayan Mahmure Handan, Klçll;”’( zihe, Sunad, ve Siyansada Bayan Belma ile İ Şükran. Bayan Faide nin iştirakile 30 Mayıa 935 Perşembe gününden H eEşEDDiĞİ (AA) — Dün General'in dileği kendlil a gamma üzcre beyan ederls ki ne Budapeşte'de ne Soliy ve ne de Dalmaçya'da dl' mümessllleri İle görüşmüt "' #ildir. Şu hale Telgrafta intişer ılııh._ kâleme uydurmadır. bakan Göring Pulcd! gezetenin ne muhabiri mümesalli ile görüşmüş l'i"' Zararlı Hayvat Tekirdağ, 7 (A-A) hayvanlara açılan savat da ilimizde 12 bin 160 7220 karga yumurtusı 20 usu, 524 domuz Bi Zira bAP N Tabanca Taşıyol'”"' * Tepecik'te Receb oğlu de bir tabanca bulunmut bıtaca alınmıştır. Taşla Dövınb ğ mahil Kahramanlar Yasuf oğlu on yı.ımıl' med; ayai yerde Sal 5 coğu İle kavga — ctmlk kızarak taşla Mebhmedi müştür. Boğacakmış Karataş'ta Yeni Türkiy* kağında Mehmed Rüşdü miyan sekiz yaşında kızmış, boynunda durap kerek boğmağa teşebbüt yumrukla dövmüştür. M devam ediliyor. bisiklet kazasl İsmetpaşa — mahallesindt | kıryı sokağınde. 13 Falk oğlu Sedat; bindiğ! letle Hasan kızı Didar vaı B kıza çarpıış, ayağından © ralamıştır. Mantarcılık Bahtibaba — parkında oğlu bay Ali'nin gb suretile 30 Hiras aşırı -J', ! — Tardı karit ge 'R Hırsız. aranıyor. G AT Talebe Arasındt , Karşıyrka Cumuriyet tebi talebesinden on dÖf ğ şında Burban ile onbir Firozan, sınıfta ıeldl gında — şakalaşırken Burhan'ı İterek di j cama gelerek parmakler! Tanmıştır. Sarhoşluk Keçeciler caddesinde w olarak nara atan b:dfr ile Tsmall tatlmuşla: b s.,ımoııııl ”" koyuda sokaklarda üf Ali oğla Nuri yakalan! $ — Birinci Kordop Mustafa'nın — kahvesine balde giden ve hakaret ı#'*,; Salih oğlu Ramazan tetvl—” | Izmir'lilere Müjde | 'rııN!' piyt kera » abenk etmiye buaşlıyacaktır. Sayın müşteriler memnun etmek için her türlü fedakârlıklar yapıl! Mndll'! y l'ı* gi e e| ı | | | | k