BE MN Salilfe— 6 Möskova'da Mühim Şey- ler Konuşuldu.. — — — Başı 1 Juci yüzde — yet elçisi Potemkini kabul ede rek kendisinin Moskova'ya mu tasavver seyahatine dair görüş- müş ve ihtimalki bu — seyahati teyid edecek olan projeler ve ezcümle şark anlaşması hakkın: da müşterek tetkikatta bulun muştur, En sonra B. Laval Habeş sefirini de kabul etmiş ve sefir ber Iki memleketi alâka dar eden — eski bir takım idari messilden — başlıyarak — Ihtilâfa müteallik herhaogi bir noktaya temas dabi etmemiştir. Londra, 30 (AA) — Bay Eden ile Sovyet Rüsyu İdare- eileri arasında yapılan görüş melerin mevzuu veya tema- yülleri hakkında hiçbir resmi malümat verilmemiş olmasına röğmen — İngiliz gazetelerinin bay Eden ile beraber giden muhabirleri görüşmelerin — sa- | dece 3 şubat _lıgilîıîrınııı beyanalinda mevzuu bahsedilen mes'eleler üzerine yapılmadığı, fakat ayni zamanvda İngiliz: Sovyet münasebetlerinin muh- telif görünüşleri üzerinde ya- pıldığı hakkında müttef iktirler. Gezete mubabirleri, sovyet: lerin bu münaşebetleri — için bariz arzolarımı — kaydetmekte Ve tahakkuku birçok senelere bağlı olan büyük iç progrem- larla meşgal bulanan — Sövyet Rusya idarecllerinin — sulh İçin büyök bir arza gösterdikleri noktasında — bilhassa İsrar et mektedirler. Bunun için ise - İngilterenin teşrikl messisl elzemdir. Bay ! Eden'in Sovyet politikasının mahtelif cepheleri bakkında sorduğu suallere — söylendiğine göce, çok cevab verilmiştir. Ra bakırıdan Moskova — seyahati çok faydalı olmuştur. Söylendiğine göre dün öğle- den sonra bay Eden ile bay kaldırmak, (fr.) ecarter - * Örmek: - her türlü mevanli bertaraf ederek maksada — doğ: ru yürüyelim, her türlü engel- Jerl ortadan kaldırarak vargıya doğru yürüyelim Bertet — daka yüksek j Berzah — kıstak, (fr.) Tuh- iüe k t Örnek; Bu berzahtan — nmasil ““ çıkacağız, bakalım?, 'bu kıstak. tan nasıl çıkacağız bakalım? Bes — elverir, yeter Besalet (bak: şecaat) — yi gitlik, yararlık örüek: 1 — muharebede her — bir mefer büyük bir besslet gösterdi, savaşte her bir er “ büyük bir yararlık gösterdi 2 — o mülâzim, besaletile büyük bir vam almıştır, ©o teğmen yiğitliğile böüyük bir Gz almıştır. , Beste — bağlı “örnek: dilbeste, gönlü bağlı Beste — hava, ezgi, müzik, düzem (fr.) alr, Müsigue, com positlon örnekler: 1 — köy türküle- rinin besteleri pek sevimlidir, köy türkülerinin bavaları pek sevln. 2 — sözlerini her besteya uydurarak dodakları arasından mırıldanıyor, sözlerini bir ez- giye uydurarak dudakları ara- tından mırıldanıyor, 3 — bu operanın — bestesi pek üstadane, bu operanın mü- Zİğİ pok nstaca $ — vazmak börke, bosto Marsilya Cinayeti Tahkikatı.. —.. .—— — Başı 1 incl yüzde — tikleri zaman büyük bir İş görmeğo gittiklerini biliyorlar- di. — Kendileri — Fransa'ya — İki ayrı gürüb balinde — girmişler vo Fontenblo — ile Parls'e git tikten sonra Valicko Rayemlo ve Kıva Ternik, namı diğer Kramer arkadaşlarından ayrı- larak iptida Avinyona sonra da Eksexe girmişlerdir. 9 — ilkteş rinde Kva Ternik sarışın ka- dini bulmaya — gittiğini — söyli yerek diğer iki — şerikinden uzaklaşmış ve M. Bartu'ya öl- dürmüştür. Stalin mde yapılan görüş meler pek kiymetli ve menfa- atli olmüştur. Bay Eden bugün bay Litvi birlikte Moskova ile civarını gezecektir. Akşam üzerl İngiltere sefaretinde bir akşam yemeği verilecektir. Bay Eden yarın akşam Varşovaya hareket edecektir. İstanbul, 1 (Hususi) — Bay Eden Moskova'dan — Varşovaya hareket etmiştir. İstanbul, 31 (Hususi) Mutasavver Şark mlsakı Fransiz hariciye nazırı bay Laval'ın Moakova ziyareti esvasında İmza edilecektir. İstanbul, 31 — (Hususi) Moskova'dan bildiriliyor: Rus murahhasları ile İvgiliz murabbasları arasındakl müza: keresl İtllâfla netlcelenmiştir. Şarki Avroupa Soövyet Rusya'da Tunu misakına gireceklerdir. Moskova, 81 (A.A) — bay Eden He refakatindeki zevat dün modern garb san'atı müze- gİni ziyaret etmişler ve orada birçok saat kalmışlardır. Daha sonra kızılorda merkez evine gitmişler ve orada ressam Gre- kovan sergisini, askeri kabineyi kütüphaneyl ve kızılordu mü: zesini gezmişlerdir. uydurmak — başkadır, yazmak başka, düözem uydurmak baş: kadır. Bestnkâr — düzemen, - (fr.) cemposlteur Örnek: beymelmilel büyük bestekârlar — arsıulasa! büyük düzemenler Beşaret — müjde, (fr.) bon- ne nouvelle Beşaşet — güleryöz, güler- yüzlülük, (fr.) gaite enjanement Örnek; bizl büyük bir beşa. retle İstikbal etti — bizi bü- yük bir güleryüzle karşıladı, Beşaşet fusanın İç — rahatlı- fından gelir — güleryüzlülük fosanın iç rahatlığından gelir. güleryüzlü, — (fr.) gal, joyeux, sourlant Örnek: O, beşuş bir adam- dır — O, güleryüzlü bir adam- dir. Beşeri — İnsel, (fr.) bumaln Örnek; Beşeri — duygulardan kendini kurtarmak pek —müş küldür — İnsel — duygulardan kendini kurtarmak pek güçtür, Beşeriyet — İnsollik, Insan. hk (T.kö.), (fr.) humanite Örnek: 1 — beşeriyetin te: rakkisi uğruna çalışanlar — İnsanlığın — İlerlemesi — uğruna çalışanlar 2 — Ne yapalım, beşeriyet hali, o da öyle anlamış — Ne yapalım insollik buli, o da öyle anlamış. Beyaban — Çöl, yaban Beyanat — Diyev, (£r.) dec. laratlon nof ile HL SA NM eeti Tei tar aa Vilâyet Umumi Meelisin- de Dün Geçen Müzakeler. — Başı 3 ncü yüzde — Bu sırada Avukat bay Kemal (Menemen) söz aldı ve varidat büdcesinde yol vergisi tahmini miktarının çok yüksek oldu- ğunu, di bin Hira azaltılması icab ettiğini söyledi. Vali General tekrar söze baş hıyarak — işlerin iyl görülmesi isteniliyocan büdcenin geniş tu tulması ve cömerd davranılması Tâzımgetdiğini söyledi ve dedi ki: — Blr arkadaşımız bütçenin kırkbin lira teozil edilmesini söylüyor. Mes'ele hamura üÜrmek — mes'elesidir. benden çalışmak... Bangl rakkamı elime verİrseniz, oua göre — çalışaca ğım. Tekliflerin bol olduğunu da hatırlatmak İsterim. Bay Yosuf Ziya — (Bayındır) taşocakları — varidatile geçmiş senelerde İoşa edlimiş olun ve bina vergist bu yıl tahsil edil me başlanacak olan — binslar varidatından bütçe 30 bin Hira kadar bir — fazlalık — olucağını tahmin ettiğini söyledi ve bu teklifin reye konulmasını İste di. bay Nurl Fettah Esen bu teklife cevab vererek — bilhansa arazi vergisinden fazla tahsilât ümid — edildiğini, — bakayanın ödenmesinde yöüzde elli nisbe- Hnde teazllât yapılacığı hak kındaki kanunun bu yıl mühim varldat temin edeceği tahmin olunduğu ve onun — içle bu verginla 19383 yılına mnezaran onbin lira kadar bir fazlalıkle 65,000 lira olarak teklif edil diğini söyledi. Bay İsmall Zeki Tofan (Ke- malpaşa) söz aldı ve yol vergisi mükelleflerinin buyıl urtacağını söyliyerek ondört bin İlra faz lalık kabulünü teklif etti. Bay Nutf Fettah Esen ve bay Mustafa Münir (İzmir) söz söy lediler, bazı tekliflerde bulun- dular, Örnek; Dışişleri bakanı gazo: temize dünkü diyevleri arasında Beyan etmek — göylemek, demek Örnek: derlm ki (söylerim ki), beyan ederim ki Tebliğ etmekifilâm etmek)— bildirmek, bilgirmek blân — bilit Örnek; gazeteye bir ilân ver- dim — gazeteye bir. bilit ver- dim, Tebliğ — bilgirit Hân etmek — bilitmek Örnek: cümleye malüm ol- mak üzere ilân ediyoruz. Her- kesin bilmesi için bilitiyoruz. Beyanname — bildiriğ, (fr.) communigue Örnek: Türk Dili Tetkik ce- miyetinin kılavuza çıkerirken gazetelere verdiği beyannameye göre, Türk Dili Araştırma ku- rümünün kılavaza - çıkarırken gazetelere verdiği bildiriğe göre, Beyi — satma, satım, (fr.) vente Beyi ve fürüht — satış (fr.) vente Beyi vo şira — alım satım, (fr.) vente ot achat Beyn — ara (fr.) entre Örnek: Aramızda, beynimlz: de, enire nous Beyse — arsı, (fr.) İnter Örnek: Armulasal, beynelmi lel, internatlonal Arsıbalkanik, interbalcanigue Beyt — ev (Şiirdeki ,beyt,, İn kurgılığı terim koluna bırakılmıştır.) ye | | lüzüum vardır. Encümen şefleri Avukat bay Ekrem (Ödemiş) müzakere şeklinin bir usule bağlanmasını, evvrelâ büdçe en- cümeninin amumi mutaleaları üzerinde durulmrsanı — ve söz söylenmesini, bilâhare (fasıl fa- sıl müzakere — edilmesini teklif etti. Üyelerden bazıları fasıllara geçilmesi — teklifinde bulundu, Vali General dedi ki: — Geçeriz. — Fakat bütün konuşmalar — boşa — gidecektir. Müzakerenin kifayetini ml reye koyalım, yoksa varldatın artır:- ma şartlarını mt arayalım, bu İki şekli reye koyacağım. Müzakerenin kifayetl reye konulduü, tekiz kişi el kaldırdı. Vall General: — Şu halde arkadaşlar büd ceyi — genişleteceğiz ve buna grup balinde çalışsınlar, — Vari- datın artırılması — noküu sından tetkikat yapsıular, Bay Ahmed Şükrü — (İzmir) söz ularak devlet büdcesinden eilâyet büdeesine yardım im kânı olub olmadığın; bu şekilde bir. dileğin kanuni — olscuğım söyledi. Vali General — cevab vererek — çıkan yebi — yasalarla büdeenin daha yeni 950 bin lirü kazandığımı ve daka geçen gün büdcedeki 50 — bin lira açığın güçlükle 25 bia Hraya tndirildiğini söyledi ve devl.t büdcesinden — birşey İstenmesi doğru — olmayacağını — bildirdi. Neticede muhtelif encümenlerin şeflerinden mürekkeb bir en cümen teşkili ve yarım saat moes'ele üzerinde mütakorede bulunması, onaylandı, saat on altıda toplanılması — korurlaştı rıldı. Yarım saat sonra tekrar top- lanıldığı vakıl büdcenin geniş letilmesine — çare — bulunduğu meclis üyelerinin yüzlerindeki mavâdan unlaşılıyordu. Meclla başkamı; büdce encü- Beytatet — geceleme Örnek: Bütün oteller dolu olduğandan, bir arkodaşın evin- de beytütet ettim, bütün ötel: ler dolu olduğundan, bir arka: daşın evinde geceledim. Beyyine — kanıt, (fr.) prenve Örnek: Bu evin kendisine aid olduğunu beyyinat İle or- taya çıkardı, bu evin kendiel- nla olduğunu kanıtlarla ortaya çıkardı. Beyzi — söbü, (fe.) oval Örnek: Beyzt yüzünde — beli- ren tatlı bir tebessüm, söbü yüzünde beliren tatlı bir gü- İfmseme Bezletmek — bol bol ver: mek, (fr.) prodiguer Örnek: Varını yokunu bol bol verir (bezleder), TI pfodi. gue tonte sa fortüne Bezm, dernek Bezzaz, bezci Bi-, z Biârâm (6), durup dinlenmi: yeo, (fr.) sans repos Biarö hayâ, arsız, sıyrık, (fr.) ehonte Örnek: Bonu yapabilmek için ne kadar blarü haya olmalı, bünu yapabilmek için ne kadar syrık, ne kadar arsız. olmalı Biçare, çaresiz, zavullı, (İr.) pauvre Örnek: 1 — Buralarda pek biçare kaldım, burualarda pek çüresiz. kaldım. 2 — Biçareya acımamak mümkün değil, zavallıya acıma: mak elden gelmiyor. meni namına avukat bay Nurl Fettah Esen'e eöz verdi, bay Nouri Fettah; toplantıda Def ter. dar bay Kenan Yılmuaz'ın ver: diği — izahat — üzerine — arazi varldatından vilâyet hlssesi için 11357 lira, ayni verginini Ma- arif hlesesi için 10113 Ura zam yapılması muvafık görül- düğü ve bn suretla varldat büdeesine 22 bin 1lira zam yapılarak büdcenin 1,586,140 Hraya iblâğ edildiğini bildirdi. Arazl — vergisinin fazla tahsil edileceği hakkındaki tahmlo; bu verginin köylüler tarafından zamanında düayulmamış — olma- sından ve bu yüzden bu yıl bekaya — vergiden ehemmiyetli tabsilât yapılacağından doğmuş to. Varidat büdçesi bu mikdar üzerinden reye konuldu. ve onaylandı. Çarşamba günü baytar, z! raat ve idare büdçeleri görü şülecektir. İzmir 2 inci icra: memurluğundan Çalık zade samiye va salre, nin emlâk ve eytam bankasın dan ödünç aldığı paraya mu kabil bankaya ipotek — eylediği izmir mes'udiye mahallesi gay ret sokak bezmi âlem valde vultan vakfından — İcareteyoli 2 numaralı ve sağı İkinci kordon sola ve arkası emvali metrake banesi önü yol ile - mahdat 216 sehim İtibarile 34 sebmi samiyo ve 52 şer sehmi hasan süreyya, Vedat ve hüseyin ef- dal beylerle 26 sehmi bayan fatma ümmühun uhdelerinde kayıtlı ve — vaz'ıyet — raporuna göre kapıdan girilince seğ ve solda iki oda ve bir salon bir müutbak ve mutbak — solundaki odudan bahçeye çıkılır, bahçede halâ ve banyo dairesl ve üst katta bir koridor özerinde sağ ve Bolü ve karçılıklı beş oda ve bir banyo dulresi mevcut, alt kısmı bodram ve yağlı boya ve elektirikle suyu mevcad olub sekizbin lira kıymetli evin tamamının Bidar, uyanık, (£r.) eveille (8) Türkçe'mizde artık kul: lanılmıyan (üârâm) sözünün melı (ara-H-m) dır. Bid'at — türeç (fr.) mno- vatlon Örnek: dinler. her yenliliği bid'at diye ortadan kaldırmak Ister, fakat terakkinin alâmeti gene o bid'atlardır. Dinler her yeniliği türeç diye — ortadan kaldırmak ister, ancak - ilerle: menin beldeği gene o türeç: lerdir. Bidayet — başlangıç, baş- lama (fr.) commene cement Örnek: işin daha bidayetinde bu müşkilâtı söylemiştim. İşir daha başlangıcında bu güçlükleri söylemiştim. Bidayeten başlangıçta, başta, İlkin (fr ) ancommence: ment Bieyyibalin — berhalde (fr.) dana tous — lescas, de — toute façon Bigâh — vaklitsiz Örnek: — gühübigâb, vakitsiz Bigâne — yabancı, yad (fr.) etranger, İndif ferent Örnek: 1 — Niçin bize bu kadar bigâne davranıyorsunuz? Niçin bize bu kadar yabancı davramyorsunuz? 2 — Bigâneler arasında kal dun, Yadlar arasında kaldım. Bigayrihakkin haksız yere, haksızlıkla (fr.) İojuste- meht vakıtli ÖNERGELER Kılavaz sözleri üzerine, her 1 ORİSAN TNMN Mülkiyeti açık artırma tila ve 844 numaralı emlâk ? eytam bankası kanunu bince bir defaya mahsus o şartile artırması 11:5:935 martesi günü — saat 14 fzmir'de hükümet konağı ikiaci tera daireslade yapıl üzere 30 göün müddetle lığa konuldu. Bu artırma neticesinde bedeli tahmin olunan kı: yüzde yetmiş beşini bulursa çok artırana ihalesi yapıl tır. Aksi takdirde 2280 m rabı kanana göre satış gerl rakılacaktır. Satış peşla para — İle müşteriden yalnız yüzde buçuk — dellâliyo masrafı nir. İşbu geyri menkul | rinde herhangi bir şekilde b talebinde bulunanlar ellerldi Tesmi vesalk ile birlikte gün zarfında İzmir — İc müracaatları lâzımdır. Aksi halde hakları tapü ellince malüm — olmadıkça laşmadan bariç kalırlar. 99 1935 tarihinden - itibaren name berkese — açıktır. olanların yüzde yedi buçuk minat akçası veya milli banka itibar mektabu ve ? 18724 dosya numarasile 2 Incl fora memurluğuna osatları İlân olunur. BW. İş. No. 166 Devlet demi yolları ve lima?'| ları 7 inci işleti müfettişliğinde! 28 mart 1935 tarihinde y tılacağı Anadolu gazetesiniü " 4 8 12 15 mart 935 tarihli #” balarında ilân — olanan 23 arpa artırmasına İştirak olmadığından artırıma 8 pazartesi günü saat 15 e mıştır. İsteklilerin evelki ü gösterilen şerald datresinde mabanede — İşletme müfett komlisyon riyasetine mürs€ ları, 929 Hstenia ÇULUS) ta çıktığı! başlamak üzere bir ay İÇ istek ödenler yeni bir ö D ileri sürebilirler. Bunlar T- | T. C. Genel kâtipliğine şa #7 altında gönderilecektir : (2) “Çehre,, anlamına “bet (bed) ,, ile, “gibi. mını da veren “ir, ar, ©* or, ür,, sonekinden yapılınt " Türk kelimesidir. Bu kelimt' ayrıca (Radlof IV.) de şekli de vardır ki mecaz © #“ziymet tezyinat,, anlamını (3) kelimenin Türkçe şekli ayniyle (bağatır) dır. (4) kelimenin Türkçe * şekli ayniyle (bağana) dır. | (5) Türkçe temiz «an gelen (arı) sözü Arapca (âri) ) kökü olduğu gibl Türkçe (” | sözü de Arapça (beraet) tef ? len (beri) nin karşılığı v ") küdür. Eskiden balk “Aman, ça derttenberi | da ne olursa olsun,, ıllı 4 ler yaygındı. Tlmesine kılavuzda , . ., karşılığını uygün (yahut * * ter) görmüyorum. j Sebebi : (kısaca) . . - * GETLNŞSELESESİCEZESCESEESİ Oıırgo;ıı.ı'ıı:lnı: »Ğ (1) burada bir önergt terilmiyen yazılar üz: j şey yapılamıyacaktır.