” y veni Yazan; Arnold Galopen Dikson; İlk evvel cesedla Ceymls Skol'a âld olduğunu İzah etti. Cebindeki kâğıdların benim tarafımdan — değiştirildi. Einl senki bâdiseye bizzat şahid Olmuş gibi anlattı. Bütün bun- | ları birer birer — anlattıktan Yonra bana dönerek: — Değil mi mösyü? Diye sordu. Bu derece kat'i Sarahat karşısında benim - için başımı önüme eğmekten başka Çare kalmamıştı. Ba Hiraftan —sonra artık beyhüde suallerle İz'aç edilmi- Yeceğimi — zannederek — sevinti- Yordum, Fakat memora hâlâ kanaat gelmemişti. Bu defa da başka bir terane tuttardu - ve dedi ki: — Medem ki bu adam Edgar Pll'dir, o halde Ceymis Skol'un ölümünde slâkadar olub olma: diğini tesbit etmek İâzımdır. Fakat memurun bu - yanlış Yolda devam etmesini lüzumsuz Bören Alan Dikson — derhal tevab verdi: — Bu adamın Ceymls Sko lan fatiharı ile alâkası olduğu: | Bu — zannetmem. — Döğer bir Mes'eleden — dolayı — zanaltında oldağumdan — elindeki — tevkif Müzekkeresine tevfikan bebi 'ye sevkedeceğini söyledi. Yarım saat sonra beni Do: Ver'e getiren ayoi trenle — sisil İki polis memurunun arasında tekrar Londra'ya dönüyordum. Bütün bu geçen maceralardan *ODra sanki — başım — boşalmış, e İrademi kaybetmişiim. Salhaneye sevkedilen bir heyvan da benim yaziyetimden — başka T Vaziyette — olamazdı. Bu Bidiş, meçbhul hir âkıbete doğru Bidişti, Vagonun — loşluğunda, İki tarafımda mevki almış olan Mubafızlarıma bakıyordum. Vü- Sudlarını — trenin — sallantısına Uydurmuş olan ba adamlar Oyukluyorlardı. En ufak — bir küvyet ibrazına maddi ve ma- Devi takatim olmadığı balde tebit bir fikir, mütemadiyen besi bu adamların — üzerine Stılmağa, herikisini de — birer Yamrakta — devirdikten sonra k"—ğı tahrik ediyordu. Hal. buki böyle bir fikir, ancak ? delinin dimağında — yer bulabilirdi. Trenla geçtiği yer Tasnzara itibarile çok — dikkate tayan olmakla beraber bir defa Hit pencereden çıkarıb bak- TMak arzusuna duymadım. Bit aklımdan geçen fikri de mevkilne koyamadım. bayet tren, Viktorya İstas. Yonunda frenlerini gıcırdatarak biri Ğü zaman, memurlardan derhal yanıma — yaklaştı, ANADOLU ——— Günlük Siyasal Gazete Sahip ve Başyazganı z Haydar Rüşdü ÖKTEM ü UNi neşriyat ve yazı işleri k_““'m Kemal Talât KARACA rebaneşi; —— İzmir İkinci Beyler söka g_::: F& blnnt id:d'ı_ : - ANADO! Telofon: 2776 e Pçra Kat d0s a Yın'., 1200, Ain v 'b0z Üç Yanı, D S00 Ça baol abancı memleketler (Çi i #bone ücreti 27 ;ı""ı:iıı"mhk Heryerde $ Kuruştur. m%m v 120 ww — 4 ŞÜBAT 935 diğeri vagonun kapısında du: yordu. O esnada dışarıdan biri. & kapıda duran polise yaklaşa rak birçeyler söyledi Sesinden bunun Alan Dikson olduğunu anladım. Vagondan çıkar çık- maz beni İstasyon müdürünün odasına — götürmelerini tenbih ediyordu. Kapıda dürab vszifesi dışa- rısını kontrol etmek oldüğunu anladığım polis memuru diğerine İşaret oder etmez yürümeğe başladık. Dışıri çıktığımız za- man Tokomotif bacalarından çıkan damanların geniş İstasyon halin! simsiyah bir hale getir diğin! gördüm. Geçtiğimiz yer- ler, o kadar uzun geliyordu ki, âdeta bitmez tükenmez bir yol özerinde yürüdüğümü — zanne- diyordum. Biran için durduk. Zannedersem, Alon Dikson'u bekliyorduk. Bulunduğumuz — yer; — bağaj dalresine İki adım mesafede idi. Yasımızda, yolcuların eşya- larını vekle mehsus - otomütik bir asansör mütemadiyen inib çıkıyor, her İniştade de takım takım sandıklar, paketler, eşya yığınları indiriyordu. — Oruda bulunan iki memur da bunları küçük bir vegona — koyarak bpaklediyorlardı. Epice — bekle- diğimiz halde Alan — Dikson hâlâ gelmemişti. Becaklarım fazla yorgunluğa tahammül edecek bir vaziyette olmadığından — yanımdaki polla lerden müssade olarak dinlen mek İçin asensörün kenarına yaslandım. — Sonu var — Almanya, Landra Protoko- lüne Iştirak Etmiyecektir. — Başı 1 incl yüzde — olacaktır. Bu sebebden dolayı Almanya'nın nasıl bir — vaziyet alacağı henöz meçhuldür. Zan- nedildiğine göre, Almanya Lon- dra — müzakerolerinin — verdiği çok müsbet netlceleri bayretle karşılamıştır. Romu — mülâkat.- ları esnasında - olduğu gibi Al. man gezete muhabirleri son da kikaya Fransızlarla — İngilizler arasında çok derin (fikir ihti lâfları bulunduğunu ve Lon dra müzakerelerinin ameli hiç. bir neticeye varamıyacağına ka rilerinl inandırmak — istemişler- dir. Almanya'nın en resmi ga zetesi olan Volkiser Beobaehter hariciye nezaretinden mülhem olduğu —anlaşılan İmzasız bir mükalede İnanmameazlık göste riyor ve serbesçe — silâhlanmak hakkı tam bir surette tanınma- dıkça herbangi bir hâl suretinin reddedileceğini ibsas ediyordu. | Uzlaşmanın matbuatlta uyan: dırdığı tesie bü noktainazarın Almanya'nın esas noktalnazarı olub olmadığını, başlıca Aurupa devletlerinin — bötün — uluslara sulh ve şeref temin etmek hu susundaki — gayretlerinin gene Almanya'cın anudene reddi ile çarpışıb çarpışmıyacağını — göz. terecektir. Berlin, 5 (A.A) — Alman fatibbarat bürosundan: Milli / sosyallat — fırkanın diş siyasasını İdare eden Bay Ro zenberg Londra anlaşması hak- kında Volkişer Bobaebhter gaze tesinde şunları yazmaktadır: » Fransız ve İngiliz bakan Tarının Almanya ile doğrudan doğruya ve flilen teşriki mesal etmek arzularını İzbar etmiş ol malarından babtiyarız. Fakat Versay mushedesinin maddeleri mocibince ellâblarım bırakmaya mecbur olan büyük dövletlerin allâhlarını bırakmadıklarını gö rzüyoruz. Bunlar bilâkle büyük mikyasta — silüblanmaktadırlar, Bu itibarla bizzat kendilerinin yaptıkları muahedelere hürmet etmemiş olan bu büyük dev letlerin senelerdenberi müda. faa yasıtalarında — bir değişme yapmayı İstemeye mecbur olan ble devlet bakkında hükümler vermeye bakları yoktar, Berliner Borsen caytung, Lon- dra andlaşmasının, bir silâhları bırakma andlaşmasına erişmek için Tâzım olan bir iradeyi İsbat ettiğini yazmaktadır. Berliner Okalansayger — Lon- dra'da diğer devletlerinde aynl teşriki mesal arzusu İle meşbu olduklarının kaydedildiğini yaz maktadır. Fakat bu arzuyu gös terenler en küvvetli bir şekilde silâhlanmış olan - devletlerdir. Banun için bir sulh pollükası takib etmek İstiyorlaran ellâhların bırakılmasına önayak olmaları lâzımdır. Kroze caytung, Londra da beriki tarafın uluslar kurumu- nu hakik$ bir teçriki mesal ve uzlaşma — vasıtası yapmak - İçin Fransız - İtalyan — anlaşmalarına islined oderken Almanya'nın ileri sürdüğü ibtiyat kayıtlarını ve Mussolini tarafından ulüslar kurumunda yapılması İstenilen değlşiklikler programını da göz önünde totmuları lâzım oldu gunu yazınaktadır. Doyçe Algemayne caytung, Smerhalesinin İleri bir adım teş- kil ettiğini, bunan zımmında tatbik imkânı olmıyan muahe- delerin Tüzümsuzluğu ve hattâ zaruri olduğuna — İsanmış olan devletlerin bir. hareketi oldu. gönu bildirmektedir. Nazilli'li İsa — Efenin ölümü., B —.. 5a— Muhabirimiz Mektuba Cevap Veriyor.. Aydın, (Hususi) — — Nazllli. de öldürülen İsa Efe hakkında yazdığım maktoba, Nazilli'den ı Lütfü İmzasile yazılan — tavzihi okudum. Bay Lütfü'ye daha önce — selâhiyettar makamlara öğütlemeyi bir haşvurmasını vazife sayarım, Ben o havadisi ve vak'aya sebep olması — ihtimali töylenilen sebepleri bu İş için tözx söylemiye ve — gazetecilere havadis vermiye en selâhiyettar bir makamdan telefonla uldım. Şunu — yazayım ki, Bay Lütlü gazeteye tavzibini — yasmadan önce ba İşl araştıranlara baş varsaydı tahkikatın benim gös terdiğlim sebepler üzerinde yü rütüldüğünü öğrenir ve kendi- sini beyhude üzmemiş vo yor. mamış olurdu. İsa Efenin millâ mücadeleye hizmetini yan-yana çalışzn hir adam olmak itibarile Bay Lüt: fü'den çok iyi bilirim. Fokat eski hizmetlerin bugünkü sey ylatı özerinde bir tesir ve kıy meti olamıyor, olarak | —— Cümhuriyet Halk — Fırkaşı Buca bahiyesinde yeni teşkil edilen musiki kolu menfaatine bir müsamere verilmesi rice sımı İütfen kaâbal eden kibar ccnebi âllelerinden müteşekkil amatör Dir balet heyeli tara fından Cümhuriyet Halk fir- kası vilâyet idare heyeti beş- kanı ve Yozgad saylavı bay Avbi Doğan'ın himayesi altın. da 202 935 çarşamba akşamı sast 21 de Elbamra — slnema sında zengin bir muzik heye tinin refakatile bir müsamere verilecek ve provaları muvaf. fakiyetle devam etmekte olun “Brovvo,fa “Kkls Dukkanin- daki ruyan,, Piyesl temsil edi lecektir. Biletler Elhamra sivemasın. da, hükümet önünde Sevim pastacesinde, Barnava'da buy Osman'ın — eczanesinde ve bi- rinci kordonilu Şove kötüpta nesinde satılığa — çıkarılmışor. Fiatler çok ehvendir, Koltuk numaraları Liletler — üzerinde yazılıdır. Yerli Malı Eşya Piyangosu Biletleri Çocuk Esltgeme ve Ulmsal Ükonomi kurumları gevel mer: kezlerinin ortak olarak yapmış oldukları ve çekiliş günü 25 gubat 9365 olan büyük yerli malı piyangosunan — biletleri Ziraat Bank şabesi ile çocuk esirgeme kuromu merkezinde satılmaktadır. Bir bilet 50 ku- ruştur. Bonu almakla bem yürdün — kimseesiz — yavrularına yardım, — bemde elli - kuruş mukabilinde değerli yerli malı eşyasına sahib olacaksınız. ÇAT FG AR TC AN LADAY GUDT ONFT ALAY UUDT LA TTT TRAAN UU A GOND 208 l Türkçe Karşılıklar Türkçe karşılıklar 205 ——— ——— Ba minval üzere — 1. böylece, böylelikle, 2. bu gidişle, 3, bu yolda. Miraç — ağası yir, 2. çıkıla cak yer, yükselecek yer, 3. göğe çıkma. Miros — 1. andır, 2. bırağu, 8. değme, 4. kalan. . Miras blesesi — 1. düşelek, 9. düşelge, 3. pay. Mir'at — 1. ayna, 2. gözek, 8. gözgeç, â. gözgü. Mirfak — 1. çıkanank, 2. çı- paçık, 3, direek. Miri — beğlik, beylik. Mirrih — I. kürüt, 2. ankıt, 3. yaldırık, 4. yuvut. Mirsat — bakıt. Misafir — 1. kavçıb, kavçan (ye- meğe çağırılan, yatıya alıkonulan misafir man.) 2. konağ, 3. konak Misafir etmek — 1. konukla mak, 2. toylamak. Misaf irbane — konukluk. Mizafir olmak — 1.İnmek, 2. konuklamak, 3. konmak, Misaf irperver - Konukçu, Muıl'iıpuvulll — 1. konak- hk, 2. koyurka., —— Misak — 1, antlaşma, 2. ba cığ, 3. bütün bacığ, 4. bütüşlük 5. sözleşme. Misak aktetmek — 1. anılaş. mak, kökleşmek, 3. sözleşmek. Misal — 1. Benzer, 2. örnek, B. tergev. Mik — 1. cıpar, 2. yıbar. Miskap — I. delgüç, 2. İr, 8. ödürgü, 4. üdürgü, 5. üskü. Miskin — 1. baamcak, 2. be- ipar, 8. <a Esinli eli SÜĞĞĞ a ae a daaiz ceriksiz, 3. cığan (fakir man,) 4. çölpe, 4. engül, 9. eriğen, 5. erlm- cek (gevşek, tembel man.) 6. im- zık, 7. inez, 8. körlek, 9. mıy- mıintı, 10. pisıriık, prsrik, LA a: H, 1Z. simil, 13. sölpük, 14. sümsük, 10. sünepe, 16. tutuk, 17, uyuşuk. Mlskio (cüzamlı man.) — alaş. Misl (misti) — 1. Benzer (şe: bih ve nazir man.) 2. eş (mümue- sİl man.) 3. kat (zuf mun.) Misilli, Misillâ — 1. benzer, 2. biğin (gibi man.) 3. gibi, 4. yolla (babam yolla). Misilsiz — 1. denksiz, 2. eşsiz. Misma — duynak. Mismar — 1. çivi, 3. enser, 4. kadak, Mişvar — 1. gidiş, 2. toş, tuş Miting — yığınak, yığnak Miyan — V. ara, 2. aralık, 5. bel, $. orta Miyancı (meyancı) — 1, ara bulan, 2. aracı, 8. araya giren; 4. düvürcü, 6. ortancı, 6. saycı (sav—söz) Miyar — 1. çeklm, 2. ölçü Miszaç — 1L minez, 2. toğa, toğa Mizaçgir — 1. aldanç, 2. allak, ellek, 3. yelelkçi Mizacı- bozmak — (hastalanmak man.) Misah — 1. alay, 2. bezoleme, 3, eğlence, 4. güldürme, güldü. röş, 5. çaka Mizahçı — I. alaycı, 2, eğlen- dirici, güldürücü, 4. şakacı Mizan — 1. kem, 2. tartağaç, 3. tartı 2. ekser, İklenmek verilmiİş, 2. adını almış, adını- ta: kınmış, 3, atlık, Mevt, — ölüm. Mevta, — <. Blü, ölmüş, 2. söngü, (odaş cenaze man.) Mev'ud, — 1. adanmış, 2. söz verikmlş. Mevzi, — 1. budal, 2. yer, Mevzil mahfaz, — 1. berke yer. (mevkli müstahkem man.) 2, kuytu yer, kale, Mevzu, 1. dözme (shih oluuyan man,) 2. konulmuş, 3. kongu (sujet, öbjet man.) 4. tuç, 5. uydurma (sahih olmıyan mab) Mevzuubahis, — — konuşulan, gö rüşülen. Mevzun, — dalan (mötenasib, zarif man,) 2. düzgün, 3, ölçülü, ölçülmüş, 4. tartılı, tartılmış, 5, usul, 6, yakışıklı. Moy, — 1. bor, 8. çakır, 3. içki. Meydan, — 1. açıklık, açık yer, 2. alan — (ber türlü açıklık ve boş arsa, husüalle orman . İçin- deki açıklık man,) 3. ara, aralık, * baltir (dört yol ağsı man.) 5. düzlük, düz yer, 6. kır, 7. orta: hk, 8. serek, 9. yer (açık ve düz yer man.) Meydana gelmek, — töremek, türemek, Meydana getirmek, mek, 2. yaratmak, Meyelân, — 1. eğilme, eyilme, 2. alıkma (gönületemayülü man.) 3. iğilme, iyilme, 4. kayma, Meyl (Meyil), — 1. akantı, 2. akım, 3. akış, akma, 4 eğilme, iğilme, 5. eneç (iniş man.) 6. töret- ğğği -. engebe, engeme (ürıza, iniş: man.) T. e0dİş, S. İstek, 9. önleme, 10. yalpı. Meyilli, — 1, akıntılı, akışlı, 2. aklam, 3. eğilmiş, Igilmiş, 4. inişli, 5. İatekli, 6. kaykıma, Meyletmek, — 1. ağdamek, 2. ağdırmak, 3 akınmak, 4. akmak, . eğilmek, 6. gönül akmak, 7. kayışmak, 8. savulmak, — 9, yel: tenmek (arzu, gıplaretmek mami) Meylettirmek, — X. akdırmak, 2. eğmek, 3. kayıştırm Meymeve, — sağ kol, Meymenet, — 1. kot, kotla- lak, 2. müt, mutlaluk, 8. olday, 4. sur (oyumda-uğur, şanı: mat.) 5. oğur, 6. yum. Meysere, — 2801 - kol, Meyus, — 1. bezgin, 2. Bik- kın, 3. otan, 4, söğum, 5. uut BUZ, Meyus olmak, — — 1, bezmek, 2. bıkmak, bikmak usanmak; bıkkınlık gelirmek, 3. kunukmak, 4. amsanmak, 5. umudanu- kes. mek, umatsuzluğa düşmek, - 6. usanmak, usanmak, usanç gelir. mek, 7. yerinmek. Meyasiyet -- 1. bezginlik, 2. bikkınlik, 8. usanç, 4. umutsuz. lak, Meyus etinek — 1. bezdirmek, 2. bıktırmak, 3. usandırmak, 4, yerirdirmek. . Meyva — 1. eşelek, 2. tusu (menfaat, semere man,) 3. tüş (mükâfat, semere, menfast man.) 4, yemlş. Meyva bahçesi — 1. bağ, 2. borlük: (özüm - bağı man,) - 3. ye- i