29 Ocak 1955 li ii köy. Şu ki ji resimleri vardır han, lere satarlar. Renkli, ışıl aşık, e ği sarı, yeşil, kırmızı, turuncu. Dilsizler de öyledir. ressamın ayl di. Arkasından Sepetçi Mâri- fi sazlıkta biç z or- manda tırpani Sn kantar ıyla Ka- aktan e, b imi alma- ya Wi lynn iki gözü kör babasından başka kimse- si olmayan isk Bayramı Kancık Boğazında etti Bayramı, da odun keserken Osman ak'ın önüne çıktı. ) — Etme! dedi Osman. Ço- cuklarım var be! Dink , saldırdı bir- den. Kocaman kocaman iri ayaklı, kalın kollu, iki ayı boğazlıyan, baltasını vur du mu koca meşe ağaçlarını deviren bir adamdı Osman. Gâvur uçurumu (kenarında kapıştılar. iz e saal Euştular. En s« et- ti Onan, ape ar her imeyince Abdüş, azl re tozu içinde kaybo- e Yarı yolda dönüp bakar arkasına. Dona kalırsınız or ün. man a an ar Zuna, Sığırtmaç bir men an de Sp madığını di adam. A: madolu, ve köşesi olursa i#tum. Dilsizlerden konuşu- yordum. Ne yer ne içer Dil- sizler? Hiç! Patates, bazlama, mısır ekmeği, sovan, Parasıyla da ii o öneren Ki li hej le İç evin bacasından tüten Böğasi tezek dumanını ni Dere üstünde kocaman bir a: çiceği gibi parlayan çini örttü. Encik Şosasının şap 2 mi tozunu hava- Sakız Ba; yırına m ei kadar indirdi Bi vi akne cold, iş a yakaladı. Elimde kocaman iki bakraçla, ü, Bir rü Tunu tuttu, Aradı bütün gece babasını. Geç vakit eve e dü Lipa lâpa yağan kar leri Sakız Bayırına ibi söznmüştü. Sıçan va E bi havaya uzayan tezek manını Sürmesi evini ve Mez: m zi sızlayan parmal ikiye mandalını aradı, kani Karı temizleği, altı buz çık Vurdu buza, kırılmadı. — 1 p vap vermedi. Sakiz rı bem e en Sesini ge- iz tel. Bir daha seslendi, Sa kız Bayırı da, Diler üöbe ii susardı ama dağ taş aşura. Durdu ocak başındaydı. Ya rı ie ia ei » sıttığı tuzlam üs- tünde, Kulağı geek; > Duymadı, yorgunluktan ya kalmıştı oracıkta. Bir ii gözlerini açtı. Cama (baktı, bir şey göremedi, kar örtmüş- tü. — Ana! vü a . edi açtı m s6- lamadım ana! Mezat Durdu ateşe b: — İçime sy zaten, d Mezatın gözleri buz buzdu. — Her yeri aradım. Balta- sını buldum yalnız. Durdu Mezatın ellerini Ab- lüşün elleri sandı bir ara. Na erken. :ağım yine. Dine pie bile ölüsünü RE ramaya akla ye? e. siyle binali sildi: — İn eğ ie bulur- umudum aa vr gece geçi- ren mn sabaha sağ çıkmaz. n Kıkırdak'ı bilirsin. © Mr pi adam bile ormana amade dı. Ölüsünü bile bu lamadılar, Durdu odanın ki zandı. Dışı sun oğul, Am; yok. Ormaj bi açtı. çıkardı — Başka bir şey yok ağul, . Çorba o kaynatacaktım ama Ze varmadı. Mezat patatesleri alıp sus- tu, — Çıkar ceketini de kuru- tayım, dedi dirn. Çok ıslak, hastalanırsın oğul, Keçeleri- ni de çıkar da ayacıklarını 1- Mezat bal itayı ocak dibine larının arasına alıp ısıtmaya dı: — Ağzını hayra aç oğul. — Dilsizleı s2 bıktım ana, — Bıktın mı — Başka Mini m gidelim. — Hangi köy — Sivricik” — Orası daha mı Iyi bura- dan sanki? — Daha iyimiş ana. Bir ke- Ona da ben bakıyorum. Ara- sıra çorba götürmesem açlık ölecek kadın. Kaç kere, tık ana, de... — Olmaz. a imi çi — Çıkarsın oğul, Erkek de- gil mi ? zen babam gibi yapmam donmuş o Iki ayağı bi, Dilsizlerin ekmeği - daydı. Osmanı, Abdüşü öldü- ren ormanda, Ağlıyacak gibi oldu o iki ii ini de, Bili- AKŞAM — Nolacal — Sana ii kız za da şenlensin — Delirdin va sen be ana? — Neden be oğul? Dilsizlere kız gelir mi — Neden emmi Ben nasıl geldim Mezat Fi ; Evlenmiyeceğim! dedi, — yapacaksın ya? Ab sürüm ölümüne ri bu ka- — Nereye otu? dedi korka korka, 3 Zal yal MER le işin var orda? Kömür ocaklarında ça- bacak Ama temelli değil, a lâzım, — — Yok ana! deği Mezat, — xi yordu, ağlasa t gide ir çift öküz alacağım. cekti, Salar hay a güler Tarla ei Sem artık, Odunculukta iş yok ana. urdu nefes alamadı. Biri daha ei elinden: Beni yalnız bırakmaya Sr e eş dedi. — Yine geleceğim ana, de- al. İd a ir burdayım. Ben gelinceye kadar Sade NI- neyle oturursun & , Gitti, ne kadar gitme de- b b ınkinden de | diyse de gitti. ( Haftasında korku, Sade Nine de öldü. Bir başına Atesi külleyip yi 2 kalıverdi Dilsizler de. Kazma- du dönüştürüp durdu, YA- | yı alıp toprağı kazdı. İki gün madı. Osmanı Di zl radı bouşta ei n kaskatı etti- ii Ölünceye kadar yalnız | çi toprakla, Sade Nine'yi göm yatacaktı yatağında. Ürük, dü, Kar örtüverdi toprağı ma posteki Osman değildi. Saba- | pışarda gm vuran ha karşı daldı, uyandı birden- | rüzgârı dinledi hep. İki a bire, Mezatı yerinde bulama- | üç ay geçti, ürk ay geçti, bir dı, baltasını da. Gitmişti, geçti. Balta aldı 0- korktuğu, Dilsizleri yutan or- | cak dibinde. Bakıp bakıp ağ- mana gitmişti. Akşamı zor et- | ladı baltaya. Sanki ölmüştü . Mezat geç vakit iki kantar | o da, Dayanamadı bir odun parasiyle in ne rkenden kalktı. Uzun bel “ Ertesi s 7 erken, a yiş geceli EE büsbütün be e gitti. Zal e yazlatıp kara çevirdiği saçla- na, ii a. ala be rını ar ördü arkasına, Çalı pm ıştığı Sandığını aştı, Salvarını, pa- mın kalbinden Mezat geçeni MA gibi baktı; — Söyle ana, dedi, sark im Kalın bir har- aniyeye sarındı. — Geceden ka lan heybeye çıkılz4ı, Okudu, üfledi, çıktı evden. Kar yağı- Yor: , Kâpa lâ, gaçları, kuyu, üç ev. Nine Hami yali ENE yirmi sene oturmuşlu bura hat” oldu nün en biraz u- Bin ar'DI, u. Disizlerden &iden bir daha dönmüyordu Dilsiz- ler'e, Vazgeçecek si Di bir ara. Yollarda kalıp apia ok EMle el 5: Jüm Dilsizler'de her yerdekin- den sessizdi. Geliveriyordu. birden. Kar gibi, yel gibi, yağ Mur gibi. Susuveriyordü sonra da. harmani; iz bir zü ışarda, Kar ellerini, koli , bacaklarını bul elği, İçinde nar gibi bir ateş vardı. Hiç bir karın, hiçbir yağmurun, hiç bir ü El bir ateş: Mezat, Kadılar'ı karanlıkta MM , ürüyerek ei Gökay Köylüye a ii e İmame pe ti. eöründi. ei a M sn Gi na vardı. Nih: soluya tren geldi karın im , vagol iu. İki kişi ön dı vagona. dn pey bindi. in > il yeke ui ani alm gibi sı- ii Çıkısını bir köşi da, Karli di ie meldi. Dipte, bir çuvalın üs tünde uyuyan bir badından tı, üstünü örten karı e di, talu yerine oturdu. Tren homurdana a murdana gidi- 'anl b sını mi li “idi kompartımanın rsi PE dı birden. İri yarı, simsiyah bıyıklı bir adam dikildi kar- şısına, — Gel ana, burda yer var. aşırdı, harmaniyesiyle hâ- lâ mosmor olan yüzünü kapa- dı, kalktı, çıkısını yüklendi, içeri girdi. Dört kişiydiler kom partımanda. İkisi karşılıklı horulduyordular, Sakal için- deydi yüzleri, Sarı vagonun kör lâmbası altında sapsarı göründüler gözüne, bn valdız burunlu, e geneli arkadaşı yer açi yur nine ledi, şuraya otu Sin al İİ e yanı- , Kar bemi z kelebekler gibi uçu: m camda, Bir a- mason kokusu Lr ze pa Baktı, önündeki tabla üsti de ai gemi hür velisi üç soğan, beyaz aç rn cıgara gördü. Bir de sümeni bir şişe, zıkkımlanın inşal- Jah! edi Pm el budun birisini u- — Buyur anne! dedi, Almadı: Karnım mk oğul! dedi, Sıska buruttu — Allahtan e mısın Gemi puf ri le yak nn mu sıvış ie buldun u giriş! dedi, Sıska şişeyi ağzıma (dikip sişmana geçirdi. Durdu budu istemeye istemeye aldı; — Şu zıkkımı içmeseniz ol- maz mı? dedi. Sıskanın gözleri bir sıçan gibi yuvarlandı; — Etme nine deği. İşte gel- z be. Dünyada rak Ilmuyor hiç. geni il birini kokla- dı: ŞE sş$ — Atkaracalı mısın anne? vE sordu. — Dilsizler'denim! dedi. Durdu. İki adam birbirine baktı; — Dilsizler de neresi? diye sordu sıska, — Ilgaz'ın orda, dedi Dur- aşili parmağiyle kafasını Ea “a Ne « üm ne E gördüm. de Tigaz'lı olacaksın, üzül ks, Şişman kapıyı e ko- — Daha Dilsizler'i bile bil- miyorsun be, — re bileyim? Memle- ette yüz bin çeşit köy var. alRL Kolsuzlar, Susuzlar. Yalnız benim bildiğim yedi kaçırırsın. Sıska koca bir dilim ekmeği büküp burgu gibi ağzına şimdi lr oğru sildi: Trene binerken bilet e an mn ne nini e, İnsanı dava Gülüzar; malı bu. Durdu korktu; — Ne bileyim? deği, Cahil ea uma, — Paran var mı? deği şiş- an. dolu do- — Nasıl? — Kondoktor geldi mi he- men Eee ye — — mii Pam bir enin karşı- na dağı dı: Korkma ye dedi. Kon- doktar ee Bir elgara pa- rası adık mı eline makaıklen gelir seni, Üzül- me hadi, üzülme. a 0? Neye ağlıyorsun be ana' oğul ondol e görsi bile kerime, Sana bilet sek 8 iç beş kuruşumuz var hamdol- in. sus ana sus, Biz de Zon; la gidiyoruz. Se- mi evine kadar götürürüz. ıska boş şişeyi o ampula tu kN dedi, Ne bhaltet- mere bie“ sişe daha almadık yi buruttu: — Yeter, dedi, başka güne sakla. Sıska bir cigara yaktı: — Allah bizi seviyormuş İştahını vallâ, Sim içni okudu: asıl dedi, Sevi- yemi ia alemi bile yokmuş. Yoksa bizde Vay zen Ku a hepsi gitti- , Tam gü- ünde a e DİLEN Cıraradan mii — Grizudan. — Gazete mi yazıyor? — Evet. Resimlerini koy- muş ie ei — Korku — Bile vie ölün ya yalar insanı, me yapacağını bilemezsin, Allah vermeye a öyle mi ya? Sahile 9 — Kulak KÖfhen-Dürdu; Zelzele mi Hasim oğul? dye eği İnn ie Yaka ana, , dedi B satı lan Zangullaktiz — Şal, çi olsa tanırım. — Wgaz'ın köylerinden öy yse, i — Şunu tanıyor musun a- na? dedi, l Durdu titreyen elleriyle ga ğa dı. Ölüler listesinde. Raşını, a gibi yanan a mısın ana? dedi Kl vermedi, vaz deri veremedi. mi asılı bıraktı. di es Sıska ayağını altına kıvırs dı: Ni — dedi. v Şişman hafif hafif sallanan çıkıya baktı; — Evet, dedi. Deminden be» ri e miş duramıyordu za- r bomboştu. O Çuval * üstünde uyuyan kadın gitmiş- ti. Tren sol 'ne, ne kadar Tren bir yılan gibi kayıyor- du gecenin içinde, Durdu ko- lu tuttu ve basamağa ayağını bastı, Boşluğa a v dini birden. Ne gören n. yan oldu. Yalnız kamet bir kere öttü ve sustu. ra kondüktör geldi, Esini gık buldu, kızdı: — Hay Allah kahretsin! di- ye bağırdı. O kadar yazdım şu müdüre yağ. gittl v5 şu kapıyı be, Herif inat gidi- yor benimle Ça Kapıyı hızla çekip örttü, Ce ir defter çıkardı. Bir vw “> pırıl pırıl bir dağ dü Dilsizler'e, Evlerin İni bulamadı yerinde. Kar yatıyorilı yine hembeyaz Sakız Bayırı'na,