ŞAMDAN AKŞAMA Rumpf patlıyoğ ! 4,*Bon demiştim...», «Ben deme kn miydi7. 3, «Söylediklerim çık > Bu edebiyat devam etmekte. a Yali binde değil, dünyanın her y ra İ Te ai vi, ye yenide, bununla Kamer'e kadar se edilecekti... O sralarda, bu- nazariye halinde lâfı geçiyor- » Karagöz gözetesi de mühay- ve uydurmasyon bir resmini dis. Fuad bey, vapurdaki arka. ına bunu İİ Tİ misafiri olmuş. Ve ters türs #eyleri dimağında zaptetmiş. asa konağın; vardığı vakit, ken- yine sorarlar: > Ne var, ne yök, çorbacı?.., #> Memurların tekaüdü / Meclis, mühim bir kanun lâyihası kabul etti Akare, İstanbul belediyelerile mülhak bütçe ile idare edilen daire- lerden devlet hizmetine ve devlet hizmetinden bu dairelere geçen me- Balıkçıların askerleri» mize hediyesi kış hediyesi olarak alınacak çorap, fanile ve ye- lek kargılığ. olarak 2600 lira teber- rüde bulunmuşlardır. Grgıretların yardımı devam edecektir. Ekmek satışı Fırınlar satış şubeleri açacaklar Fırıncıların mahalle bakkallarına evvelce verdikleri yüzde on kârı kestikleri için bakkallardan yüzden halkın ekmek tedariki için j fırınlara kadar gittiğini yazmıştık. | Ekmekçilik nizamnamesi her fir nin kendi mıntakasında satış şubele anlatırken Müller ri açmağı mecbur olduğunu yazdır! ğndan © ekmek satışı için bu tevzi İyerlerinin açılınasına mektedir. Belediye bu husumaki neşriyatı. mizi nazarı dikkate almış ve tetkik- lere başlamıştır. Nizumramenir şimdiye kadar tat bik edilerüyer. bu hükmünün yeri- ne getirilmesi için fırıncılar nezdin- de teşebbüsatta bulunulacaktır. Her fırının kendi mıntakasında kaç sa- ış yeri açarağı ayrıca tesbit edile- cektir. Kari mektubu Bir taksi sahibi yazıyor: Bugün. Xi taksi Heretirrine göre otomo- bille bir kilometre mesafe 13 ku- ruş tutar. Yüzde on zammıda hesap edilirse İ4 kuruşa çikar Mütcaddid taksisi olan Dir zat soförerden bir kilometre İçin 16 Xuruş istemektedir. Şoförler işsiz Kalmatnak İçin kendi ücretlerin- der tamamlamakta ve ellerinde Dek a? para kalmaktadır. Bu me- selenin tahkik edilmesi çok mu- birço- | Şunun ekmek satmadıklarını ve bu | ans lüzum görül. 9 Tasarruf haftası Maarif Vekilinin radyoda münasebetile Maarif Vekili! B. AN Yücel radyoda şu nutku söyle- Bayın , On bir sencdenberi tasarruf ve yerli malı davalnmızda millette uyan- mış bulunan iktisadi anlayış ve du- yuş, her yıl biraz daha gelişerek kuv- vetlenmoktedir. Davanın osasını or- taya alan ve onu bütün hulkımuza yaymağaı çalışan ulusal ekonomi ve arttırma kurumunu tebrik ve vakdire Yayık bulurum. Hiç bir mesele tasavvur olunamaz Ki cemiyet ve millet hayatına taallük et— gin de maarif ve millet terbiyesi sa- kımından bu teşkilâtı vazifelendiren bir veya birçok ciheti bulunmasın. Ct- miyel vicdanının müşahhas müesse- sesi olan devlet adına okulda yeni nesli yetiştiren öğretmenle, okula he- nüz gelmemiş çocuklar evde bune) hazırlayan ve okulu gelmişlerini gene laysi muhit içinde ona yardımc: ola- mızın hepsinde olduğu gib! iktisadi rbiye sahusında da tesirli, veri: bir ödev yapmışlardır. Din para ve aliş veriş lâfı, ayıp te- Iikki edilen evlerimiz ve okullarımız— Hırsızlık yalnız maymuncukla olmaz nisbet- siz kâr temin ederek vatandaşların kese- sinden fazla para çekmek de hırsızlıktır Tasarruf ve yerli mallar haftası) buluyoruz İstiyoruz ki kanun, vic- Hasan İğzeminden bahsedeyim. Bir hitabesi dan karanlığında yapılan bu gasp ve gareti tenkil öisin, kitaplarımıza kapkara çehresiyle sefil ruhunun Tes- mini koyduğumuz zürrük kaçakçısı, ! muhtekir halk soyguncusu, milet ter- biyesinin dışında kalmış bir bedbaht, £ır. Bunu söylemekle anlatmak iste- diği vokta şudur: Cemiyete faydalı ve faydasız hansi hareket mevzuu bahis im onda analar ve babalarla hocalara düşen vazifenin büyüklüğü ve ehemmiyeti, Yurttaştarım, Size biraz da arttırmanın ve umu- miyetle o tasarrufun aym mean düşününüz &i gördüğümü, duyduğunu, ; öğrendiğini, görüp, duyup, öğrendik- ten Birkaç dakika sonra unutmakta- dır. Dimuağısın kazandıklarını sakla- maktan âçiz bu ruh fıkarası, tamta- kır hâfırası le ne perişan bir mah- lüktur. Tıpkı bunun gidi, kasandığını beş dekiks sonra yek eden, boş ke-| tseli, biraz önce anlattığım boş kafa- Jardan duha az perişun, daha az yok- sul mudur? Şu iki elips insanı hiç hatırmızdan çıkarmayın: Boş kafalı, boş keseli medeniyet, insan kafasının ve İnsan kolunun yok etineyip birik- da, bugün bu mevzuu konuşmak, ros- mİ ders programlarının bir müddesi üzerinde çocuklarımızın zihnin! yor-! #uk chemmiyetini kazanmıştır. Dün, memleketi, vilâyet, kaza ve nahiye; İsimleriyle bir lügat gibi ezbereten! “oğrafya yerine, bugün toprukiarımı-| zın Üstünde ve nitindaki İstihsal un-| iz ooğrulyamı, dır. İ n bütün kültür öğretimi, bu nla n evlüdi olan Türk milletinin yalrız manevi değil, söple-| Gipim maddi, münasebetleri de anla mayı kendini ıyihver çdinmiştir. Kü- çük boyu ve mini mini cüsesi İle aramızda dolâşan ilkokul çocukları- ediğimiz şökerir ım) isimler! gibi bilirler. «Yer-; ii malıdır, kullan çocuğumu diye öğüt verdiğimiz berler ve kumaşlarımız sırtlarında taşıtlarken, o vücutların üstünde bez ve kumaşların yapıldı- ğı vatan parçalarını küçük varlıkla- rma sarlimiş yurt barllalar; gibi hissederler. Yedizleri üzümlerin bağ- larını, incir ve fındıkların ağaçlıklı” rını, koyunların, kuzuların, danalsrın yayıldıkları otlakları, balıkların ku laç attıkları denizleri okulundaki «1- nıflar ve evlerindeki odeler gibi sa- rahatle, vuzuhla temirler. Bu hayat buriyet maurifinin Türk çocuklarına “kazandırdığı kültür nirmetleridir. Mili iri, Senel, zi söz; leri ve hareketleriyle telkin etmeğe ve tehakinık ettirmeğe onlıştığı şu ha- Mikstı Burada tekrur etmez Maarif; | Vekilimiz sılağiyle benim için hem İ sevk ve bem bir vazifedir: Milet ha- Yatı içinde milli şuura dayanan bilgi Uyanışı olmarlıkça, devlet ve ferd ta- rafından simacak her türlü Derleme tedbirleri, geçici ve göçücüdür. Ne ka- idar doğru. Diş gayesi sırf menfaat İsihi görünen tiraret sahasında, Ken- disinde bu şaur uyanmış bir yurldaş tasavvur edilebilir mi ik içinde du-| Junduğu cemiyet ve halkın zararına! bir alış veriş Yapabileln? Vutansever tüccarm hakiki kü. rı, yalnız kendisinin deği, bermberip- de Bütün milletin kazandığıdır, İhti- kârı bir ihünet sayıyorsak, muhteki- Tin, yarttaşı yalniz kendi kârını dü- şünsrek soymuş olmasındadır. Biz Hursızlığı, memleketin. 7 İri imiş. Canımın çektiği bir şeyi gür- tirdiği eserlerin yekünudur. Güzel ve muhteşem bir bina, mimarının dö- hâsında bir devrin bütün kudretleri- nin, zaman dediğimiz bezkaya kon- muş kıymetli tasarrufudur. Bir kitap, bir güzet bahçe, bir köprü, bir yol ve bir İnan, bir fazilet ve bir kahraman» hk. yaşayan insanların kendi varlık» Jarından — arttırıp ilerde insanlık mirnsi metlere lar msi ma imi p artmalarına, çoğ a, İlerlemelerine gayret ver-| 'Tabint gibi, cemiyet de, ta- imiş kuvvetlerin tesiri de öslikbale uzalabilir. Du an- sarruf, geniş ve müessir bir; 8 ularak görünmektedir. İstenbulda gezerken küçür tesadüfen İs» gi nki Yedim en pitran zat dehşetli elm- | Ss misi« bunu düğü vakit, o şeye bakıp: «Sanki! ye- İ aim» der ve onu gimak için sarfede, emlâkin d: biran evvel istimilik mu- l ceği parayı bircebinden çıkarıp önü- rine koymak suretiyle saklarmış. O; kadar ki peyniri bir kavanoza koyar, | ekmeği üstünden sürmekle kendini katklanmış sayarınış. Bu yüzde yüz mahrum hayatın sonunda cami gibi msg. bir gaye ile yaplırlacak bir bi- na vüsuda getirmiş olmasına rağmen, Allahın, kendisine emanet eftiği bina- lann 65 kıymetlisi olan vücudünü ha- rap etmiş Biz tasarrulu bu «Sanki Yetim: camisinin önisi gibi anlama - mulırız. Marifet, hsanm bütün kud- ellerini sefrber ederek kazancını ça- İilşp urttırması, yemede, İçmede, giy- mede kendisinin ve yakınlarının aden Bibi yaşaması ve bu kazanmanın için- den bir Kısmını ayırarak yarma ba- zırlık olmak Üzere tasarruf yapması- dır. Her şuy gibi tasarrul da önce İra- deyi zozliyarak başlıyacaztır, Nilekler bizde de böyle öldü. Fakat gene her! goy gibi İrade ile. kendimizi zorlamak-| la başlayan bir hareket, or yıldanbe Hi artık mili itiyadlarımız orasına gir-| miştir. İrade ile yapılışındaki güç-| lük, itiyadin kolaylaşmış demektir. Bugün insunlik, tarihir. en çetin #a- w ni biri içerisinde yaşarken Türk milleğinin, bu savaşın iktisadi serpinlilerinden en az müteessir pi masına rağmen alış verişte uğradığı” muz şmüşkülleri bu itiyad ile yonebi- Jeceğimizi bir an unutmamalıyız. Hiç bir maddenin tam, istihlâk ediimedik- bitmiş sapmamalıyız. şında, Beyazıt - Koska Buz imali azaldı Balıkçılar, Belediyeden fazla miktarda buz istiyorlar İstanbul belediyesine bağlı Kara- ağaç buzhanesinde amonyak sıkıntısı hissedilmektedir. Almanyadan ithaj edilen bu maddenin tedarikinde müşkülât çekildiği için buz fabrika- #inin günlük buz istihsali 500 kalıba üştür Yaz aylarında buluriduğumuz es | nada bu sıkıntı baş göstermiş olsay- dı İstanbul halkı buzmuz kalacaktı, Kış aylarında buz sarfiyatı şehirde hiç denecek derecede azalnışsa da balıkçıların buza olan ihtiyaçları artmıştır. Bu sene, İtalya, Yunanis- tan, Romanya Bulgaristan, Maca“ ristan ve Almanyaya gönderilen to- rik ve palamutlarn buzlarının İs tanbuldan tedariki icap etmektedir. Balıkçılar, belediyeden buz tedarik edemedikleri için o balık (o ihracatı durmak üzeredir. Balıkçılar cemiyeti İstanbul bele- diyesine müracaat etmiş, buz istih- salâtırın artırılmasını istemişlerdir. Belediy” ikhsad işleri müdürlüğü balıkçıların müracaatını tetkik et- mektedir Her sene memlekete birkaç mil- yon İira kazandıran balık ihracatı- mn durmamasını çalışılacaktır, Ba- lik ihracatının durmaması için her gün balıkçılara üç bin kalıp Obuz vermek lâzem gelmektedir. Yeni yollar | İstimlâk işlerinin çabuk bitirilmesine çalışılıyor adamlar Şehrin muhtelif semtlerindeki is- |hede ede timlâk işleri etrafında geçenlerde iza” | mümkün olduğu bat vermistik, Belediye, Mısır çar- yolunda, Unkapanından Zeyrek yokuşuna kadar olan sahadn yapılan bu istim- lâk işlerini nihayet ilkbahara kadar bitirmeği düşünüyor. Bilhamaa Misir çarsında bir hâl kurmağa çalışan belediye buradaki istimlâk işlerini biran ey vel tamamlamak istiyor. küçük Unkapan" ile Zeyrek urasında is- timlâklerine başlanan 380 parça amelelerinir intacma © çalışılmakta- dır. Belediy, Unkapanından Aksa- raya doğru açılan 40 metre genişli- | gindeki Gazi bulvarını tarmamlarsk. için bu istimlâkin ikmalini Jözumlü görmektedir Şehircilik mütehassısı B. Prostun Azapkapı - Tepebağ © güzergâhına! ait olarak hazırladığı plân umumi meclisin şubat devresinde © tasdik edilecektir. Bu anhada istimlâk edi- lecek pek wz bina vardır. Bir taraftan Azapkapıdan Tepe. başına, diğe taraftan Unkapanin- dan Aktarayı kadar uzanan cadde tamamlandıktan sonra İstanbul ile| Beyoğlu aramnda ikinci bir ana cadde açılmı: olacaktır. Bir broşür Milli piyango idaresi 1941 yılbaşı piyangosu o münasebetile (*afsilâtı bir broşür neşretmiştir. Renkli ve zaril bir lan bu broşü. muhteviyatına göre! milli piyansonur yılbaşı gecesi çeki- lişinde dağıtincak ikramiye miktarı 3.030,95 yeküna let | fiatlerinin 16 ve 5 liraya indirildiği görülmektedir. Talihini denemek is- İlmi bes yaşıma kadar devam edi Bir meslekte ihtisas kazanmak için de en aşağ: or senelik cmeğe ihtiyaç seyler vanmak için Yız.n Bunun da minası zayet Büyük sai gençlikten mümkün ols duğu kada" fazla ve kabil olduğu derecede memizi biz Azrail karşısın dikilin d. yecek sattığı kontrollarl. anlaşılmaktadır. Bunun üzerine Andr& Chenier ve yorgun oduncu.. Muharrir ve mebus İbrahim Alâ. eddin Gövsanın dün «hayat hangi yaştı. baslar» isimli bir yazısını oku- dum. Üstad, bütün yer yüzü halkını İseneierdenberi meşgul eden bir ya- raya dokunmuş. İbrahim Alâeddin İ Gövse. hulâs” halinde diyor ki: «İyi bir tahsil hemen hemen yir. melekeler de en olsun merhbaleye bu çağd ulasabilir.» Kıymeti! muharrir petice olarak da gençliği muhafaza ederek, müm- kün olduğu kadar uzun yaşamanın insanlar icir hem bir hak, hem de bir vazit.. olduğunu söylüyor. Ustadı iler borç olduğunu pekilâ anlarız. bakınız Goethe ne. diyor: «Büyük omc kalmalı. Longfellow; «Gez. gelir. Fa t hayatta yalnız bir defa...» diyor. sarihtir, uzun müddet istifade et- iz hatırlatıyor. » #Gençlik rüyasım daima ediniz» in e Emerson ise: «Goncelik icin yerdi ye vardır.» diyor. Gelmi-, geçmis bütün büyük hayatlarında gençliği met- ve onu kadar uzatmağı tavsiye etmişlerdir. Yalnız genclik hakkınd. söylenmin sözlere çöz | gezdirirkee bunlardan biri dikkati me çarpı. Bu meşhur Andrs Che nier'nin sözü idi. Şöyle diyordu: «Geneliki ölmek ne kadar gü- zeldir!e Külhanbevin dediği gibi: «Cart kab. kâğıtir Ben bu sözile Andre Ck odurcuya be sm. | Hani oduncu sırtındaki ağır yükle giderken pek yorulmus. Yükünü ye. re wWmiş. Bezeir bir tavırla; — Bu yaşamak mı? Neredesin Azrail., Gel de halimi vör..» demiş — Bir” çağırdın değil mi? İşte geldin.. Ne istiyorsun? diye sorun- ca oduncı kekelemiz- — Hiç... Ne isliyeceğim... Su yü- kümü arkama kaldırıver,.. Eğer genelikte ölmek istiyen An- değ Chânier'nin karşmna Azrail sıkmış olsaydı muhakkak o da yor- bir cevap Hikmet Feridun Es aa sma Yiyecek maddelerini kontrol Bir kasım dükkünlarin bozuk yi- yapılan müteaddit her mintakön belediye, belediye hekimile belediye zabıtası memurlarının müşterek bir surette her haft kontrol yapmalarını mu- İ vafık görmüştür. Kontrol gayri mu- #yyen günlerde yapılacaktır. İ ala Armarlka da İlk gün 4000 Italyan esir talyan esirlerini sayarlar-| edilmişti... de Libya esirleri çıktı bay, > see Sonra 6000 oldu... Şimdi 20;000 den fazla deni- > il ... ... Bu gidişle 100,000 i bulaca- benziyor! ,.. 5 B. 4 — Olabilir bayım, adı gi tünde; Tutum ve artırım haftasi... lizdim keli atdlake and in