12 Aralık 1940 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

12 Aralık 1940 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SÖZÜN GELİŞİ Berber salonu ve hamam elediye berber salonlarile hamamları ayni nezafet kal- delerine tâbi tutmuş. İnsan zanneder ki bundan sonra bir hamamdan içeri girince berber salonunun temiz yüzile karşılaşa- tak, Elbette ki, imkânsız bir şey. Çünkü berber salonu ve berber #on beş on sene içinde her bakımdan tekâmül ettiği halde hamam «Ye hamamcılık asırlar evvelki vaziyetini olduğu gibi muhafaza *diyor, Bugün berber salonu gerek tanzimi, temizliği, gerek burada “hizmet görenlerin kılığı kıyafeti itibarile bir yeni zaman mües- *sesidir. Rahat koltuğuna oturduğunuz xaman berberin önünü- W serip boynunuzdan ilikliyeceği önlük, havlu temiz, ve ütüden Feçmiş, kullandığı makas ve usturanın mikropsuz olması için itap eden tedbir alınmıştır. Aynası lekesiz, mermeri cilâh, mus- Tukları parıl pırıldır. Berber bunları yapmıya mecburdur; yapmazsa müşteri bu- Artık resimleri eski kartpostal meraklılarının kolleksiyo- Bunda duran «Yenicami berberi» tarihe karışmıştır. Halbuki hamam ecdadmuzdan bize kaldığı gibi duruyor. Oradan insan hâlâ sedirler üzerinde soyunur ve bıraktığı elbise boheaya sarılıp çiviye asılır. Bir miiişteri tarafından kullanılıp atılan peştemalın sudan geçirilip güneşte kuruduktan sonra size « Ketiritmiş olması pek muhtemeldir. Kurnalar daha evvel yıkana- birlerinin üzerine savrulur ve kurulanmak üzere verilen hav- “Mular belki de bir başkasının üzerinden alınıp size getirilmiştir. Hamamcı kendisini yeni zamana uygün nezafet tedbirleri * Alimya mecbur saymaz. Çünkü bütün hamamlar biribirinin aynı- — “ir ve temizlenmek üzere gidecek başka yeri olmıyan müşteri na- Mİ olsa gelecektir İçtimai bünyemizin her köşesine giren yenilik zihniyeti yalnız hamama, alaturka kamama girememiştir. Onun için hamamları r salonlarının tâbi olduğu mezafet kaidelerine tâbi tutmak tur. Alaturka hamamı yenileştirmek lâzımdır. Şevket Rado Mesaanaan Kl NELER GEBE En küçük fotoğraf makinesi Japan mütehassıs dünyanın &n| fotoğraf çekilebilmektedir. Filim şeri- fotoğraf makinesini! imal et-| d'nin genişliği bir santimetrenin dört- em fotoğraf kücük Bol ARA | te üçü büyüklüğündedir. Çekilen f0- ae küçüktür ki, #deta minimini | toğraflar pek nettir. pin kaldesi olarak telâkki edilebi-| Bu mlnyattir makineyi taşıyan, güym İ saate bakmak Için elini yukarıya kal- Bu minyatür fotoğraf makinesile 38 | dırdığı zaman resimleri çekmektedir. akatsiz kocanın babası tazminat verecek Amerika hukuk mahkemesinin ver-| ve kocasının kendisine karşı ihanetin- bir karar, hukuk! ve maddi neti-! den babasının mesulü birmal addedil- Ibarile çok mühim telâkki) mesi icap ettiğini söylemiş, bu iddia- ir. Madam Valeri Porter 15-| sını teyid etmek için kocasının anne- bir kadın kendisin! terkederek | sile babasının üç defa boşünarak ye- | e beraber kaçan kocasinin ba-| niden evlendiklerini ilâve etmiştir. a zl | ere Bakak mankman madam Mrayı kazanmıştır. Madam Valeri B.| Porterin bu iddiasını varld görmüş ve bir kocanın zevcesine karşı | Kocasının babasını 150,000 dolar zarar | Makat eöetermesi izm geldiğini! ve ziyan vermeğe mahküm etmiştir. Sığır midesinden deri! Deri kullanan fabrikalar bu yeni maddeye çok rağbet gösteriyorlar. 5 ham madde cihetinden Av- doğurduğu ihtiyaç ve zarüret- Mn bütün kirlerile size bırakılır. Müşterilerin dökündükleri sular | Yeni yeni keşiflere yol açmıştır. Oabada deri az olduğundan hay- Kn yalnız postundan değil her iyor. Uzuvlarından Isltfade çaresi ara- > Ba cümleden olarak Almanyanın tanayi merkez! Lâyipzigte sığırla- Midesinden her türlü deri imal Çünkü siğir midesi derisi hem çok yumuşak hem de kolayca boyanmak- tadır. Bu maddeden imal edilen baş- aca eşya kemer, eldiven ve kadın el çantalarıdır. Tazyik ile buruşturulduğu takdirde bu deriden timsah derisinden farke- dilmiyen lüks eşya da imal edilmek- 1 keşfedilmiştir. Bunun kâşifi| tedir. Sığır midesi derisi mamulâtı gelen ihtira beratını da almış-! Avrupanın en yeni modam olmağa imamzed sayılıyağ. Çiğnenen tütün MaKa€) dedikleri ağızda çiğnenen t0-| Bu maddelerin srasinda kokulu erik- aş Avrupada ancak 125 sene evvel |Jer de vsrdır. Bpagm etmiştir. İlk defa tütün Av-. Almanyada bu tüfünü hazırlamak oa Yda enfiye şeklinde yapılmıştı. Da-| için 12 hususi fabrika vardır. Bura- ei yaprak sigarası moda Ol-|larda çalışan 4500 amele senede otuz « Bundan sonra sigara intişar| milyon marklık tütün hazırlar. Çiğ. » En sonra (Kad)a rağbet ve-İnenen tütün sarılarık tomar haline , getirlir. Ayda 18 milyon tomar yapılı”. Almanyada çiğnenen tütün Harç | Bir senede yapılan bu tomazlar yan- yana konulacak olursa 500000 kilo- tadır,' metrelik bir mesafe tutar. anasasanı ağ skerlerimize kışlık hediya hazırlamak için her tarafta büyük bir Mü, pot vardır. Tokatta ilkokul talebeleri bu hayırlı iye karışmak için bei, ilgis” ve resimiş derslerinde fenile, kazak ve emsali yün işleri Yiyu,'lar. Yukardaki zeşimde galebe bu işlerle meşgul olurken görü- a l “KUS BAKIŞI: . Yüzde 95 fedakârlık İki gün evvelki AKŞAM'da bir haber vardı. Bir kadın, arasıra kocasından ayrılmak için Brook- İyn hukuk mahkemesine müca- caat etmiş. Mahkeme gösterilen boşanmu sebeplerini kâfi görme- miş ve nümune addeğdilecek bir zevcenin şu evsâfa malik olması Mnm geldiğini ilamında zikret ralş: 1 — Kocasının suyuna göre ha- ğine aid işlerde yardımda bulun- mak, $ - Kocasını dünyanın en mükemmel insanı olarak kabul etmek, 4 - Kocasının vwfeak tefek maceralarına göz yummak. Mahkemenin kararı Amerika- da büyük dedi kodular uyandır- mış, bir çok kadınlar hâkimleri tarafgirlikle ittiham edilmişler... Filhakika bu karar ilk bakışta ibitarafane değil gibi görünür. Fakat Amerikanın en salâhiyet tar bir kadın cemiyetinin zevce- lelere tavsiyesine bakılırsa Brook- Iyn mahkemesinin kararını son derece mutedil addetmek lâzım- dır. Amerikada «Ev kadınları» cemiyeti namile yalnız ev işlerile uğraşan, hariçte çalışmıyan ka- dınlardan mürekkep bir cemiyet vardır. Cemiyetin merkezi Şika- go şehrindedir. Bir çok şehirler- *İde de şubesi bulunuyor. Cemiye- tin reisi madam Conston geçende kendisile görüşen bir kadın izetesi muharririne şu sözleri söy- lemiştir: «— Genç kızlar evlenecekleri zaman kocalarına karşı her şey- de yüzde elli fedakârlık yapma- ğı evveleeden kabul etmelidirler. * Rrkek bütün gün çalışır, yorulur, isinirlenir. Bütün ellenin yükü onun omuzlarındadır. Bunun İ- çin erkeğe bir parça daha fazla hak vermek, onun ufak tefek ku- surlarına göz yummak lâzımdır. Fedakârlik yüzde elliden yüzde yetmiş beşe çıkarsa gene ses çı- karmamalıdır. Yüzde yetmiş beşi aşarsa ancak o zaman bir kadın itiraz etmeğe, şikâyette bulunma- ma hak kazanır. Maamafih yine mahkemeye gitmeği, boşanmağı aklına getirmemelidir. Fedakârlık yüzde doksan beşi geçtikten son- ra mahkemeye müracaat edilebi- Mr.» Ev kadınları cemiyeti relsinin bu sözleri o zaman kadınların büyük bir ekseriyeti tarafından tasvip edilmiş: — Çok doğru söylüyor, haki- kat bundan ibarettir. Kendimizi aldatmıyalım... denmişti. Şimdi İ Brooklyn mahkemesi buna maza- iran daha hafif bir karar verdiği halde Amerika kadınları kıyame- ti koparıyorlar. Acaba neden?.. Galiba bu defa müsandekârlıktan bahseden erkekler olduğu içini... T. Carnarvon Castle kareket etti Montevideo 11 (A.A.) — Car narvon Castle vapuru Uruguay ma- kamatının 72 saat olarak tesbit et- tikleri müddet zarfında saat 16 yı 45 geçe hareket etmiştir. Tamirat tamsmen ştır. Yağmura rağ- men büyük bir kalabalık et €s- nasında hazır bulunmuş ve gemi Maürettebatın: alkışlamıştır, Neles almak sizin için el. xemdir. Saçlarınız da teneffüs eder. Fakat, rüzgâr ve toza her gün maruz kalan saçlarınızın üzerinde peyda olan kesif zar, hava almalarına mani olur, Ohalde, derhal GİBBS Şam. Puanına müracaat ediniz. Saç» darma parlatır, temizler ve canlandırır. kendisine sadakatsızlık gösteren'dum've doğruca mafevkim miralay (Yazan: Andrö Maurolsj P ise dön redilen bir tebliğ bir haber veriyordu. Tebliğde İn önünde bulunduğu bildiriliyordu. Bu haberden çok müteessir ol- (Schiffer) e müracaat ederek vazi- yet hakkındaki | ihtisasatımı söyle- dım. Ve şu mütalâayı da sözlerime e güz ttim l İngilizlerin hâlâ İngilterede çok büyük mikdarda harp tayyare- İleri bulundurmakta olduklarına ka- İnaatim vardır. Bu tayyareleri biz Fransızlara terk etmeleri için ken- dilerini zorliyalım. Şu sırada İngil- terenin mukadderatı Fransanın mu- İngiliz — tayyarelerinin “İngiltereden ziyade Fransada bulunmaları icap İediyor,» Bu sözlerimi dikkatle dinliyen miralayım cevaben fikrimi tasvip İederek dedi ki: « —Siz hemen Londraya gitmeli- siniz ve orada İngiliz milletine Fr. sız mille namına hitap eder iyardım. istemelisiniz. Anlaşılan İgiliz efkâr ümumiyesi Fransad. v ziyetin ümidsiz bir halde bul duğundan henüz haberdar de; dir.2 Ben de dedim ki: « —Miralayım kendim Londraya derhal gitmeğe hazırım. Fakat bu- nun için bana bir emir verilmesi lâ- zımdır.» Miralayım bu hususta umumi ka- âh ile anlaşacağını söyledi Umu- karargâh bu meseleyi benimle görüşerek bir karar verilmesi için yüzbaşı Hermaen'tı bana gönderdi. görüştük ve hazitanın onunda ordu- ya nid bir tayyare ile Londraya ha- reketim kararlaştırıldı, Fakat bu rada haberler gittikçe fenelaşıyordu. Alman tankları şim- diden (Vermon)a gelmişlerdi. Biraz (Mantes) e geldikleri haber verildi, Alman tankları artık Parisin kapıları önüne gelmiş bulunuyor- lardı. 4 Hükümet Parisi edeceğini mütemadiyen temin edip KÜÇÜK HABERLER & Tophanede oturan Hatice, dün sabah mangalda çay kaynatmakta iken çocuklardan Yılmaz, çaydanlıkla ve bunun devrilmesine sebep olmuştur. O sırada yanında bulunan kardeşi Yüksel muhtelif yerlerinden ehemmiyetli şekilde yanıklar almıştır. hâdiseden haberdar edilen zabıta, Yükseli Etfal hastanesine kaldırmış- tır, 4 Şolür Cemalin idaresindeki kö- mü? yüklü kamyon dün Kuruçeşme- den gelmekte iken tekerlek, çivisinin çikmasile fırlamış ve o sırada yol ke- narında duran tramvay kondüktörü Ealile isabet ederek ehemmiyetli su- Tette yaralanmasına sebep olmuştur. Polis, Halli hastaneye kaldırmıştır. * Üsküdarda oturan bayan Nezahat evlerinin bahçesinden man tarlari pişirerek yemiş, bir müddet sonra pehirlenme Âsarı göstermiştir. Vakadan haberdar edilen zabıta, ba- yan Nesahatı Nümune hastanesine yatırmıştır. 4 Moiz isminde bir otomobili lâsti- Ei taciri, bu işte ihtikâr yaptığı iddia sile Emniyet müdürlüğü memurlar tarafından Adliyeye testim edilmiştir. Moiz hakkındaki athkikat evrakı as. iye İkinci ceza mahkemesine veri). miştir. 4 Ders yılının birine! tç ayı dol- bir mazeret olmaksızın, hiçbir talebe- Bin bulunduğu mektepten diğer bir mektebe nakledilmemesi mekteplere tebliğ edilmiştir. m zaman meğ- gok fena AL man metörlü kollannın Forges les Eaux civarında ve Rowen'in kapıla- duğu işin, kati bir zariret ve MEST) 126) senesine kadar Bizansa hâkim Yunan kuvvetleri tarafından işgal edilen Ayasar, FRANSA harbi nasıl kaybetti? lar deği bir şekil aldı, hükümet Parisi terkediyor Meşhur operatör de Martel ile bir müna- kaşa ve operatörün “ bir kararı reket etmek, 2 - Kocasına, mesle- |kadderatınr bağlı bulunduğundan | duruyordu. Lâkin 9 haziran günü Place de la Concorde'dan geçtiğim zaman Bahriye Nezareti önünde bahriyelilerin o nezaret evrak ve dosyalarını büyük paketler yaparak, büyük kamyonlara doldurmakta ol- duklarını hayretle gördüm. 10 Haziran sabahı t yedide -İ|bana telefon'eden Roland de Mar- geric ozevcemi cenubi Fransaya göndermekliğimi söyledi. Kendisinden: — Hükümet de Paristen gidecek gün Paris terkedeceğini söyledi. «— Hükümet gittikten sonra P: ris müdafaa edilecek mi?3 diye s0r- dum. Kısaca: «Hayır!» cevabını al- dım. Bu anda her şeyi anlamıştım. Ar- tık iş işten geçmiş demekti. Fransa İParisi kaybettikten sonra başsız ka: lan bir gövdeye benziyecekti, Harbi kaybettiğimize o zaman hükmettim. Parise veda Öğle üzeri (Buc) tayyare mey- darında bulunmaklığım icabediyor- du. Daha evvel zevcemle beraber, ihtimal son defa olarak Parisin en ziyade sevdiğimiz eski köşesini zi- ret ettik. Bu suretle Dame des a Ounis de Ja Seine, Place Dauphine ve Notre Dame ile veda- laştık, Parisi hiç bir zaman o günkü kadar fevkalâde güzel bulmamış tım. Gökyüzü açık mavi, hava ılık ve neşeli idi, Caddelerde işaret memuru polis- ler bizim küçük otomobile eskisi gibi huzur ve emniyet içinde Yol | Lâti «Lâön milletleri bu muharebede çok hırpalandılar. Zaten anya dahili ibtlâllerle helâk olmuştu. Fransa mağlübiyete, Romanya İsti- lâya uğradı İtalya da büyük darbe- ler yedilş deniyer. Lütin'ler, şimdiki İtalyanın eski den Lâum denen orta kısmında otururlardı — Biribirlerinden O ayrı, müstaki, kabilelerdi. Fakat ayni di- li konuşurlardı; ayni âdetleri vardı. Birçok defalar Romalılarla muhare- belere | giriştiler. Nihayet onlara Milâttan evvel 339 da tâbi oldular. Romahlar, lâtinleri Cümhuriyetin muhtelif eyaletlerine dağıttı. Fakat onlardan asalet teşkilâtını, din, örf ve Bdatı aldılar. Lâtinlerin dilleri ve görenekleri bütün garp medeni. yeti üzerine âmil oldu. #Lâtin> kelimesinin muhtelif ma- maları vardır Lâtium'da doğmuş adam; yahut oranın vatandaşı, $ Garpli katolik. $ Haçlılarla (Ehli Saliple) ber ber gelerek şarkta yerleşmiş garpli: 1204 de İstanbulu (fethederek olan garpli şeflere «Lâtin impara- torlarış denir. İstanbulda son zamanlara kadar z Gi i mi?.. diye sordum. Hükümetin bu-! GÜNÜN ANSİKLOPEDİSİ anda rin denizden görünüşü steriyorlardı, Bu #lemip sonu gek diğine delâlet eden bir emare gö- xükmüyordu. e Mağazalardaki tez gâhdar kızlar eskisi gibi nazik ve sa- mimi idiler, Bütün insanların olduğunu insan hiss hepsi de büyük kederden hiç bahsetmemek hususunda âdeta itti. fak etmişlerdi. Bu yüksek manzara karşısında zevcem kulağıma şunları fısıldadız 4— Ftansanın küçük adamların» daki büyük wlüvvücenaba bekimzl Hepsi sade ve'cesur... Böyle değerli adamlar nasıl olur da harbi kaybe- derler?.» Cevaben dedim ki: «— İnsanlar makinenin karşısında Acizdirler. Bizim askerler musyyen bir hattı müdafaa için emir almiş- lardı. Bu hattı İâyıkile müdufsaya hazırlanmış idiler. Fakat bu hatta hiç hücum edilmedi, Müdafan hattı arkadan çevrildi.» Bu sözlerimin zevcemi ikna et- mediğini ağzından çıken şu cümle- iden anladım: «— Almanların Parise girecekle- rine bir türlü inanamıyorum.? Doktor de Martel ile bir münakaşa Bundan birkaç gün evvel Almim ların Parise girmeleri meselesi üze- inde en samimi dostlarımdan meş- hur oepratör Thierry de Martel ile münakaşada bulunmuştum. O zx- man bu muktedir tabip ve cerrah bana demişti ki: «Almanların Pari- se gireceklerinden emin olduğum gün hayatıma nihayet vermeği katl surette kararlaştırdım.» Bu kararını haber verdikten son- va bunu nasl tatbik edeceğini de teferrüatı ile. izah etti: «— Birçok insanlar kendilerini öldürmenin yolunu bilmediklerin- den kararlarını icrada beceriksizlik gösterirler. Halbuki bir operaidr niştsr gibi rövelverini de emniyet- le kullanacağından kurşunu car ala cak yeze isabet ettirir.> Yarı ciddi yarı alay tarzında şun- jları da sözlerine ilâve etti: 4— Almanların Parise girmeleri üzerine hayatın daha ziyade yaşa- masına değmiyeceği kanaatinde be nimle beraber iseniz size de son bir hizmette bulunmağa hazırım. | nler kendilerine . eLâtniz!e o “diyenler mevcuttu. $ Ecdadi Lâtium'dan gelmiş olanı Lâtin milletler, Lâtin'milletler şunlardır: Frsanz- ler, İspanyollar, İtalyanlar, Porte kizler, Romanyalılar. Dillerine ve ilk medeniyetlerine Romalılardan tevarüs; ettikleri için bunlara Lâtn millet denir. X Dün muhtelif memleketlere 350 bin lira tutarında mal gönderilmiştir. Hicaza gül yağı gönderilmiş, portukal ihracatına başlanmıştır. #4 Bir müddet evvel thraç edilen mallarımızdan bir kısımı Beyrut Uma- nında kalmıştı, Merkez bankası bu malların sahiplerine bedellerini öde- meğe başlamıştır. X Fatih Halkevinden : Tasarruf haf- tası münasebetile 14/12/0940 arte © günü saat 15 te Evimiz salonunda Hukuk fakültesi asistanlarından hi Dönmezer tarafından bir konferans verilecektir. Herkes gelebilir. * Şehir içindeki bazı yolların inşa» birakılmıştı. Bu arada sulara giden yol ile Boğaz. daki bazı yollar da vardır. Ancak kış mevsiminde şeyrüseferin müşkülü'tan kurtulması için bu yolların toprak tes. viyesi şimdiden yapılacaktır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: