12 Kânunuevvel 1940 AKŞAMDAN AKŞAMA Milletçe öğrenmeliyiz ki... icn «On birinci Tasamuf ve e müşlerek sermayeli devâsâ , yaratabilmele mucizesini miştir. Bacünkü ve yarınki refah ve bol izzz böyle akılı ve becerili *tmek, istihsal etmek... ih ve “nak. namülenahiye kadar istihsal 1840 vaziyetinde biricik kurtul Mi fantaziye 5 dolusu paralar insa» Şem durur... m hesabını sorar... milletlerin halini i e yı hasıl edip bin yiyip bin şükre Ve zere zi) i li: . iyan etmiyelim, .. € retle biriktireceğiz? MilN sor- li çıkm haline gelmemesi, Yal: | vilâyetierdan lah değil, dünyada! acenteler lâstik vermiyesektir. ona göre davranalım. İki! Ekmek satışı Fırıncılar niçin satış şubesi açmıyorlar? Belediyece konulan narhtan fazla Hatle ekmek satışı ötedenberi yasak- ar, Son samanlarda Belediye bâtân şubelere bir tamim le narh- tan fazlaya satış yapan bakkalların şiddete nizbetinde bi» kâr terkettikleri halde gegen sene bunu vermemeğe başla- mışlardır. Diğer taraftan seyyar ekmek satı. cıları dA azalmıştır. Ekmekçilik ni- mnnamesina göre, her fırın, kendi İ mıntakasında satış şabeleri açmağa mecburdur. Halbuki fırınlara merbut satış şubeleri pek azdır. Halkın kolayca ekmek astın alması için Belediye, firinciları nizamname- Hin emrettiği bu satış yerlerin! açma- Pa mocbur etmelidir. Bu suretle hem halk, daha kolayca ekmek tedarik tah ekmek satışına nihayet verilmiş clur, Otomobil sti Tevzi şekli hakkında kararlar verildi Otomobil Jâstiği acenteleri dün; Mınlaka Ticaret müdürlüğünde Miın-! taka Ticaret müdürünün riyaseti al- | tında toplanmıştır. Toplantıda ha- riçlen gelecek lâstiklerin tevrt şekli konuşulmuş, bazı kararlar alınmışar. Yakında şehrimize hariçten acen- teler vastasile alti bin otomobil lâs- tiği getirilecektir. Acenleler bu Jâş- Üklerden kamyonları alt Jâstiklerin yüzde yetmişinin, otomobil lAstikle.| rinden yüzde otuzunun Anadoluya gönderilmesini teklif etmiş, bu tekli Ticaret müdürlüğü tarafından kabul edilmiştir, Acenteler, Anadoluya sevkedilecek iâstikleri doğrudan doğruya oralarda- İki şubelerine göndereçeklerdir. Başka bula o gelenelere Şehrimizdeki otomobil ve kamyon sahipleri, ellerindeki muayene cüz- danlarile acentelere müracaat edecek, ihtiyacını bildirecek ve tesbit edilen flat üzerinden bistiir alacaktır, Acente verdiği lâatiğin miktarını otomobil sa- hibinin muayene cüzdanına işaret edesektir. Apenteler, ithal edecekleri 'âstik miktarı ile Anadoludaki şubele yollıyacakları lâstiklerin adedini her saman muntazaman İstanbul Mıntaka Ticaret müdürlüğüne bildireceklerdir. Lâsilk tevzlatımı Mıntaka Ticaret mü- dürlüğü kontrol edecektir. DE RE Buğday ve çavdar stokları muayene ediliyor Tüccarın elindeki zahire hakkında Mıntaka Ticaret müdürlüğüne verdi- ği be; #1 si buğday, 211 çavdara aittir. Zahire borsasında seçilen bir eksperle Ziraat müdürlü- Bündcen intihap edilen bir fen memu- mutu buğday ve çaydar stoklarını mu- ayene etmeğe başlamış'ardır. Örfi idare komutanının ziyaretleri Örtü idare komutanı korgeneral AN RWA Arkankal dün Basın birliği İstan- bul mıntukası idare heyeti reisi B. Hakkı Tarık Os'un ziyaretini iade et- ni General, Ticaret odasına giderek Oda umumi kâtibi B. Cevad Düzenli ie görüşmüştür. © oo 100 tüp krem, kaçak ipekli kumaşlar Haydarpaşada dolaşan bir şahsın İ harekâtı şüphe takibine geçilmiştir, Takip edildiğini anlıyan | bu şahıs, hareket eden bir trene bine- edebilir, bem de bozuk ve noksan tar | » Bakkal dükkânında ders.. 80 çocuk tarafından imtihan edilen bakkal Bugünkü ilk tedrisat şeklinin dünkü “ iptidai tahsil , ile alâkası yottur Birşey sntır almak için büyük bir) mağaza sahibine teşekkürler edilerek bakkal dükkânına girmiştim. Buram) dükkândan çıkıldı Ben de muallim Beyuğlunun müşterisi en bol müesse-) ari beraber çocukların arka» selerinden biri idi. Avrupa ve Ameri-| sından yürüyordum. Şimdi , kadaki eşleri gibi burada da istediği-| iyi bir iş yapmanın neşesi içinde cıvfi ala hemen herşeyi bulabilirsiniz. Ts-| eivı? konuşarak, büyük bakkal dükkü- valet sabumundan, inhisar lkörlerin-| nmda gördükleri, not ettikleri gayler den tutun da Kayseri pastırmasına| hakkında münakaşa ederek gene ta- çalı süpürgesinden yüz padrasına ka-| bur halinde önümüzde ilerliyorlardı. dar ne ararsanız vardı. Dalga geçen yok! Aldığım geyler! bir köşede vazifesi) alim beke : yalnız pakst yapmaktan fbaret olan İNME: matmazelin önüne götürürken arkam- takım incecik sesler, cıyıltalı bir a işittim. Dönüp baktım. Ta- » halinde önlüklü, çocuklar... Baş- larında öğretmenleri. Çocukların el- lerinde kâğıtlar, kslemler... Öğretme. pin yanında çetrefil bir türkçe ile ko- muşan bir adam, zannederim milesse- senin sahiplerinden biri olacak, ço” ecuklara ve mua'limeye izahat veriyor: — İşte, diyor, otobüsümüz, yahut i mal getirdeek arabalar mağaranın ar.) AMMiağn tabak Ver ee ka tarafındaki sokağa, girerler. FAÇıla-| ukların dalga geçmesine imkân yok” ru, çuvalları, yemiş sandıklarını ora-| ur. Zir dere yapma fars haddi za dan alir. İçeri sokarız, Yaz mevsim-| öndn eğlencelidir. Çocuğu lerinde bazı şeyleri buz deposuna İn- Esasen çocuğu meşgul edecek, onun Mizmmamler KAAN geli. alâkasmı östüne çekecek hergey, ci- Çocuklar, kendilerine verilen bu rafta mevcuttur. Sonra İl bir me- kabat arasında mühim gördükleri) çel de gelcek derste e gr noktaları ellerindeki küçük defterle-| çocuğa sorulacaktır. Büyük bir bakkal re kaydediyorlardı. Müessese hakkın-| dökkün nasıl işler? Böyle bir dük- da izahat veren adam sözlerine devam! yânda ayrı ayr tergihların çalişan” ie ların hesapları nasıl toj Bu be- — Büyük ir bekksl A0KKANIDAN| sanar nasıl lemek eği Hum yirmi dört saatlik işi hakkında soru-!nun gibi bugünkü tedklkatemma ald yorsunuz değil mi? anlatayım. AK-| ir sürü sual karşızmda kalırlar. Bun- samları saat dokuzdn dükkünumız ka-İ yara cevap veremezlerse öğretmen on- pan)r. Kepenkleri çekeriz. Fakat daha) Jarın skanaab motlârımı kırar. Hal »çerlde ig bitmiş değildir. Her tezgâhta | buki şimdi imtihan usulü olmadığı çalışan adamlar, meselA pastırma VE gcin sınıf geçmeğe bu kanaat notla sucuk satan, çeşld çeşld peymiriori a8-| hekimdir. Bu itibarle çocuk hergün tan, yağ ve ssire satan o gün zarfında insan odasında gibidir. yapkıkları satış mukabilinde mügteri-| “arkadaşıma sordum? den aldıkları kuponların hesaplarını| Ba tedkik usulünün faydalarını ckanrlar. Sonra bütün tergâhların| görüyorsunuz değil mi? çıkçırdıkları hesapların yekünu yapılır. |” © gülümsiyerek taburun en arka- aa a bayanlar da hesap-| onda yürüyen, saçlarını Iki ince örgü Çocuklar söylerler geyleri, birer ko. | Hk mle yada aoiamş sarışın Kü Jimesini bile kaçırmadan. not ediyor- Yurdanur buraya gel. per : : Yurdanur gülümseyerek yânimıza Bu sırada taburun arkasında bir €F-| geldi. Zeki gözleri ie arkadaşıma «Ne kek muallira gözüme ilişti. Fendisini| istiyorsunuz?» gibi bakıyardu. Öğret daha iptidai mektebinde talebeliğim! nen evveli bana Sordu? | zamanından tanırdım. Gülerek yanı- Mezbahada kaç koyun i , ma yaklaştı: v "4 Nasıl? dedi, bizim iptidai mekte- kaç sığır kesilir bindeki zamanımızda okuduğumuz, —. Sen gazetecisin depli mi? İsten- derslere benziyor mu? Arada ne bü-' rı. i bulun günde ne kadar et yediğini bi- yük fark var değil mi? Kim derdi ki ir mizin? Meselâ mesbahada günde bir gün derelerimizin mühim bir kıs- W kaç baş koyun kostlir? Ne kadar sığır mını hariçte yapacağız. Meselâ Diri; kesilir? Ne kadar keçi?.. çıkıp da bize «bakkal dükküninde ders! © itirar ederim ki bu sualler kârşunn- Yapacaksınız!» dese deli olduğuna, sesimi çıkaramadım Bu sefer ar adulga geçerdike. Hattâ hocalar ve ta- leba arasında bu «derste dalga g€ç- mek» tabiri meşhur olmuştu. Yani dersi dinlememek, uyuklamak, yahud ders kitabı içinde roman okumak, ya» inında oturan arkadaşının havadan sudan fısıltı halinde konuşmak... Hal- buki dikkat ettim. Bakkal dükkürunda eski tabirle dalga geçen hiç bir tale- be yoktu. — Biz derste âmiyane tabiri ile; hükmedendik. Deği mi? Fakat bu Ppra-, kadaşım yanında ilerleyen Yurdanur'a | sik derzler, hayatla doğrudan doğruya! döndü ” irana çosüğun &neinde çök büyük) “di Ona sordu tesir birakiyor. Bu tarrda öğrendiği #eyi katiyen kolay kolay unutamıyor. Sual üstüne sual! Biz arkadaşımla konuşurken çocuk” lar bakkal dükkânının sahibine sual, üstüne sol yağdırıyorlardı. Adam-| o tağız da bir gün kendisine sörulace-! ,, yı GAKİkR snra onun da ceva, Bini hiş aklına getirmediği bu suale-| © yardanur İstanbulun ve alnındaki terleri silerek cevap ver-) ça kanli de Söylediler ek eağe galişiyoru. İrar arkadaşlarının yanına Lâkin bazen hakikntende cerap| Haki dostum muallim: verilmesi pek güç şerler soruyorlardı... — Gördün mii? dedi, bizilk tahsili. Meselâ çocuğun biri horoz gibi İnce! mizi Adeta iskolüstik bir tarzda yap” Du palamat salamura fıpılarının | en gen — . omre, yaral Gakapumda Mane bati) ce TİM. Kendi İN vardır. Bu fiçılar ne kadar alır?.. Beili ki adam bunun cevabın: bil- miyordu. Melül melüi, «halime yardım etle gibi öğretmenin yüzüne baktı, Bereket versin öğretmen: İ — Çocuklar o size lâzım değildir. men cevap verdi. Arkadaşım bir sual daha sordu: | — Kaç mğır kesilir? İrelk kaçanıştır. Bu şahısın lelâcele yo. | Fislar ayrı ayrı büyüklürtedirler.. selâmetimiz ve şu azim — Mademki para kazan- yorsun, bir kahvehane re bi çaki yüz tüp Avrupa kremi, ka- üsadere edilmiş, | —Oğ artık kâr getirmez bay | Arca, talebenin kahvehanelerde v2 yasakl,, Kim! az alır kimi çok Nihayet seksen çocuk tarafından görülmemiş bir imtihana tâbi tutulan B. A. — Cep feneri sali. — O da kârsız!.. Hem ayın ya»| Hazır yılbaşı gelmişken.. isı ay, ışığiyle geçiyor, hem dev. — Onun da rakibi çok bay Tet yasağı kaldırdıl.. ie B, A, — Bir piyango gişesi aç!.. sahifelerini şöyle bir karıştırdı, He-| |İ ŞEHİR HABERLERİ Taksiler Ticaret Vekâleti ticaret müdürlüğünden bir rapor istedi Ticaret Vekâleti, İstanbul Mıntaka Ticaret müdiriyetine gönderdiği bie tezkerede İstanbulda bir gün tek, bir gün çift numaralı taksi otomobilleri- nin çalıştırılmasına başlarıdıktan son- ra elde edilen benzin tasarrufu hak- kında tedikikat yaplmas büdirilmiş- tir. Mıntaka Ticaret müdürülğü rapor- törleri bensin kumpanyalarında, Em- niyet altıncı şube müdürülüğünde, Şo- förler çemiyetinde tedkikler yapacak, bir rapor hazırlıyacaklardır. Rapor TI- caret Vekfletine gönderilecek, bir su- reti de İstanbul Vilâyetine berdi edi- lecektir, Şoförler cemiyeti reisi dün Mıntaka Ticaret müdürlüğüne çağı- rılmış, kendisinden bu hususta izahat istenmiştir. Kum yerine Kömür külü kullanılması yasak edildi Bam inşaat kalfalarının bina inşa- atında kum yorine kömür zurufu ka- zur görmüştür. Belediyece alfkadar- lara yapılan tamimde zemin Üzerine oturtulan temel Ingaatı mfüstesa ola- rak, binaların diğer kısımlarında kö- mür zurufu kullanılmaması bildiril. miştir. Otobüsleri kontrol” dır, Memurlar, bir otobüsü ansızın durdurarak kontrol edince, yirmi iki yolcudan para alınarak bilet verilme- miş olduğunu, bundan maada da had- di istinbisinden on kişi fazla alınmış olduğunu görerek, keyfiyeti bir zabıt varakasile tesbi, etanişlerdir. Bu oto- büsün kondüztör tecziye edilecektir. Bundan maada haddi istiabiden Tazla, yolcu alan yedi otobüs şoför ve biletçisi hakkında da ceza kesiimiş- tir, Karilerimizin mektupları Asfalt hatalı.m yapılmış ? Taksim - Harbiye yolunun asfsi- ta çevriimesi mütasebetile ga- raj karşısında ve Surpogop aka- retleri önündeki yaya kaldınmla- ni dahi birkaç gün evvel yapıl- maşa, Yaya akldırımı meyli verlimi- fazla yükselti. yapılmış ise de bu defa sular öm ya kaldırım üzerinde birikmek- B, A. çık Bir gündelik gazete ahut.. — Günün hangi saatinde?.. a şoförü şiddetle! Harp iktisadiyatı ve züğürt bakkal ! | Vektile bir bakkal varmış, Müş İterilerine çok veresiye mal satarmış, Koca koca hesap defterleri tutarlar. mış. Bakkal bazan pek parasız ka- İmca &n eski vetesiye defterlerini Juzun. uzun karıştırır. ince inge tedkik leder ve bir müşterinin borcunu ödemediğini görünce, hemen paça ları sıvar, alacağımı tahsile cahsim miş. İşte bunun içimdir ki dilimizdet «Bakkal züğürtleyince eski deftetle- ri karıştırırmış.» sözü vardır. 1940 lar, i, kimyazerleri Harp ikti gün bunlara: — Şeker yok!... Bunun bir çaresi ne bakınız!,. diyorlar. Züğürt bakkallar hemen faaliyete geçiyor. Mademki şeker yok, Ve bu tatlı şeyi vücuda getiren ham mad- deler de mevcud değil... O halde? Gözler etrafa, dağlara, taşlara, ot- lara, çalilara doğru çevriliyor. Zü- kürt bakkalın biri bağırıyor: Amar. ne görüyorum?. Ne görüyorum ?.. Şu karşıdakiler wr- İzan değil mi?... İsırganın suyunu çi» | karalım. Tatlıdır o... Seker yerine kullandabilir... Yapılan tecrübelerde bu sözlerin hakikaten doğru olduğu görülüyor. Artık kahvelerde, gazinolarda wi İssanlı kahveler, ısırsanlı çaylar... Ertesi o günüharp | iktisndiyatımı idare edenler züğürt bakkallara 809- leniyor: İ — Tereyağ vok tereyağ... Paca- arı sıvayınız bakalım... Harbin tek faydası da bu oldu zannederim. Şimdiye kadar işe va- ramaz diye el sürülmiyen bircok maddelerin ne kiymetli cevherler olduğu meydana çıktı. Siz şu .rganın talihine bakınız bir kere... İsmi üstünde bütün hik- meti vücudü can yakmaktan, değo- isin ellerin! sırmaktan ibaret san İlan w vw bugün seker hasreti icim de bulunan birçok Avrupalınm ağ- z..a tad veriyor. Benim bildiğim ıırgan bundan birçok seneler evvel yatakların kir- ileten eocukların ceza olarak kaide- lerine vurmak için kullanılırdı. Hal- buki bir arkadasım sörle iddia edi. yor: — Isırgan suyunun İezzetini ev- İvelâ — Rumeliller O keşfetmislerdir. İOnlar umırganlı pides denilin bir İnevi bötek yaparlar. Ates üzermde, bamurlar içindeki wırgan suyunu salıverir ve böreğe fevkalâde bir lezzet verir... İ Yemediğim için bilmiyorum, Lâ- ikin şu son seneler içinde intenların yedikleri içtikleri şeyler pek komik bir hale geldi. Bugün Avrupanın göbeğind. hir otelde sizin için ha- zırladıkları bir sabah kahvaltıamda İyediğiniz seylerin hakiki cimslerinin ine olduklarını öğrenseniz belki de dehşet icinde kalırsınız. Yediklerinizin ağzı dili olta me- iselk manzara itibarile wayet nefis olan bir reçelin tabağından şöyle bir ses yükselir: — Ben hakikatte cürük havuca yesini hatırlattı Bir adamcağızın canı punç İstemiş. Evde Irarısnn sor. Has: — Punç yapalım amma konyak var m? Karısı: — Yok... deyince adam: — Zarar yok demiş onun yeri me rakı koyarız. — İyi amına limon da yek. — Canım onun yerine de sirke koyarız olur biter... | .. İpek kadın çorabı satayım ibarit.. B. A. — Sakın ha, ozaman da erkeklerin teveccühünü kaybe- dersinl,,