SÜZÜN GELİŞİ üyük Rus edibi Çehöv'un Berpler, yanı bam maddeleri, araş- himanna ve meveudlardan bulun» BYanların yerine de sunilerinin mey- Gn getirmesine sebep olmuştur. 27448 elitin! hesap etmişlerdi. Halbuki Mi miktar ipek için ise 2904 ipek ö dar. Her sene ayni günde e Colorado şehrinde bis an memurunun karısı olan Misiş Y Perdon kendi yayında bulunan kadınlar arasında çocuk doğur- rekorunu kırmıştır. Misis Jossy 14 Men evlenmiştir ve her sene Mi f : r Kore'de garip b Taponyaya tâbi Kore kıtasında Ha nir Dir evlenme tdeti vardır. w kıslar, aileleri tarafından müs Rocalarını biş görmeden ve ta- eriendirilmektedir. Nikâb f Herşey ma a — Suni bir Mira tbnuşlar ve buna Tokoferol ini Kia” Biribirinin gehri kız lisesi profesörleri görülmemiş biz gürprir Yokum açılma menteş * (Akşam) — Vilâyeti-| Kiş mevsiminde nakliyatı günler | kullanırlar. Fakat bizde heniz bu) Fransız kumandanlarının kafasın- Örümcek ağından Ipek! it İntizamile 3 teşrinlevvelde bir' izah edememişlerdir. tün genç kızların göz ka-iren eski bir annneden İleri geliyor. mezarlıklarda dn tatbik| gene otomatik bir surette pek aa bir iktedir. Birçok Amerika gehirlo-| kısmı kova Gcteti diye alıkonularak mezarlızları kapımında muayyen | paranız iade edilmektedir. ocuk doğurtan E vitamin! Kimyagerler, K vitamini-| minin istimali sayesinde bütün dün- Şifa yurdu H yeni değildir. Daha 1710 tat Lüdrik örümcekten diği için bu çorapları ve giymek , Örümcek © tanın çok güş olması yüzünden bu su- çocuk doğuran kadın gocuk doğurmaktadır. Fakat bu çeki gocuk doğurucu kadm, çocuklarından hiş birisini henüz emzirememiştir. Se. bebi de memelerinde süt bulunmama» mdır, Nieaiyeciler, bu garip hali heniz ir evlenme âdeti paklar aileleri tarafından gayet sert biz tutkal ila yapıştırılmaktadır. Bu- nun da sebebi evlenen bir kırın evlen- me gecesi ve yilaf gecesi kocasını görmemek için memlekette hüküm sü- kineleşiyor! dıktan sonra kovayı iade ettiğiniz gib! Bu vitamini kullanmak sayesinde ayni iki kız serik bulunup bul, Baden Powell İzciliğin babasi 83 yaşında öldü i rl : ii Baden Powell 18517 s6 Babası meşhur bis i âlimi idi, Oxford Üniversitesin- fisik okutuyordu. Baden Powell ba bam gihi Mimle uğraşmaktan zevk al- mamış, 19 yaşmda iken Husar alayına . Bu alayla Hindistanda, muhtelif İngiliz müstemlekelerinde, nihayet Cenubi Afrikada bulunmuş. barplere. bühassa Transval muharebesine iştirâk etmiştir. Baden Powel tedılcen terfi ederek generallığa kadar çıkmıştır. Askerlik mesleğinde bilhassa süvari alaylarını tensik etmek hususuda a göstermiştir. 36 gene evvel tsi - muş ve bundan sonra Seouls denilen izci toşkllâtını kurmak için çalışmağa başlamıştır. Baden Powell gençlerin küçük yaş- tan kir hayatına, meşekkate alışma» Jarı, ber şeyi öğrenmeleri lâzımgeldi- ğini çi i sinde işe girişmiştir. İze'lik evvelâ yal-| nız erkeklere mahsus iken sonra kız- lar için de teşkilât yapılmıştır. İzci- Uğin esasmı şeref, namus ve &nerji etmektedir. giltetede Yapılan bu teşkilât az zman rarfında bütin Avrupa mem- Jeketlerine ve Amerikaya yayılmış, bil. hassn son 20 sene zarfında çok ge- rilşlemiştir. e Dünyanın en mesud çifti lord Baden Püwel hayatını muhte- Mt memlekitlerde, harp meydanların- da geçirdiğinden evlernmeği düşünee memişti. Tekaüd olduktan #onra Wel- Bk teşkilâtına başladığından gene er- denmek aklına gelmiyordu. Esasen kir- da, ormanlarda çadir altında yatma- ün, sabah saat beşte veya altıda kal- Karak işe başlamağa razı olacak kız da gün bulunururdu. Baden Powell 33 sene evvel Hindis- tana giderken vapurda genç bir kızla tanışmıştır. Olave Sockmes adırdaki bu kız zengin bir aileye mensuptu. Açık barajı çök sevdiği halde allesi kendisin! şrtolarda Adeta yari mha- pas gibi tattuklarından hastalanmış Ye doktorların otavsiyesi o Üzerine seyahate çıkmıştı, Genç kiz Baden Powell'in hayatıma gıpta etmiş ve âra- larında 30 yaş fark olduğu halde gö- nerali severek evlenmek istemiştir. kolaylaştırıp arttırmasından | #ömdiye kadar kısır addedilen Kadın-! Kızın ailesi iptida bu izdiyaca mu- bu adı vermişlerdir. Bu vila-'lar çocuk doğurabileceklerdir. ——— vafakat etmemiştir. Fakat Olave'nin ran Üzerine nihayet razı olmuştur. Baden ve genç karın dünyanın en mesud yuvasını kurmuşlardır. Karı kocanın 3 çocukları olmuştur. Büyük. dön, | leri 32 yaşındadır ve Cenubi Afrikada bir şirketie memurdur. Diğer iki ço- cukları kızdır. Birisi evlidir, diğer! ba- basının Kâtibi idi. Olave Socemes kocasına hududsuz bir ağlar. uzam karayı ve ietdadları | eve ie bağı id Kır orlannda büz hn eyni olduğuz. koz arasındaki zerliğin sır biz türlü töreninden bir intiba vu anlamışlardır. fki| YÜX bahçeli küçük bir evde otururlar, bu hayret edilecek ben. | Kadın ev işlerile meşgul olurdu. Baden mişlerdir. Her şeyden evvel bunlar anlaşılamamış. Lei Povell önün için kocadan fazla Günün Ansiklopedisi Türkçeye bu hafta giren bir kelime: Komple 'Türkçeye bu hafta içinde yeni bir MİR tar: «Ko N Komple ekici Hr LE A la. Bu beyneimilej kelimenin içinde harfinden sonra «is yoktur. — m «Complet, suretinde yazılır, Komp- Jen okunur. Aslı olan lâtincesi «Comp- lotum dur. «Dolu, dolmuş», ehiç bir eksiği olmıyan», bütün lüzumlu un- surlarını havi münasınadı mukabilinde de, garplılar aynı tabiri Urfa ve diğer şark vilâyetlerine |ce Inkıtan uğratan bu yolun Ikmal | mefhum karşılığı istimal edilmiyor. edilmesi gerek Nizip halkını gerek-| Manevi mânaları şudur: «Her ei- yolun başlangıcı olmas an Mibarile #kriadi ehemmiyeti büyük|se çevre köyler ebalisini çok sevin- Gaziantep » Nizip yolunda bu | dörmişti San, ya kadar bitirilemiyen 16 kilo- *eyrüsefere açılmıştır, Yeni K> fer... 40se va köprülerin inşaatı 76) Aynı kelimeye, Hiyaziye, şose, 22 köprü ve men-|bin küsur liraya mal olmuş ve şekiz sf lala e yendi iü EM ayda bitirilmiştir, hetçe mükemmels... «komple bir.ziyafete, «komple adamı. bir za bi. i (Yazan: Andrö Maursis) İ 1940 mayısının iptidalarında do- kürüncu ordunun kumandanı gene- rel De Corap'ı ziyaret için Fransız cephesine — gitmiştim. Bu ordu zi- yaretimden bir kaç gün «sonra Alman sarblı Girkalarının müthiş bücumu ve darbeleri karşısında darmadağın olmuştur, Ordunun ka- rargâhı eskidenberi pazarı ile meş- İhur Vervin'de idi. Sokaklar tenha idi. Erkân: harbiye zabitlerini büz rTolarııda ziyarete gelen memurların ayak seslerinden-başka tıs yoktu. Muvasalatımın akşamı zevceme yazdığım mektupta şunları söylemiş- tim: «Burada gördükle, çek iyi adamlar. Lâkin kendilerini Fazlaca ihtiyar ve Köhneleşmiş buldum...» Ordu kumandanı general Corap mahçup ve çekingen bir adamlı. Kendisinin kalıp ve kıyafeti de bir sekerden ziyade tenperest bir şiş man olduğunu gösteriyordu, Ayağı- nın sargılarını güçbeli sarıyordu. Kendisile görüşmekliğim benim için entresan ve faydalı oldu. Fakat merak uyandıran bütün sözler geç- miş zamanlara aiddi. (Faşoda) hadisesi esnasında İn- giltereye karşı harp için Fransanın İyaptığı seferberlikte bir mülâzüm olarak silâh altına davet edildiğini ve on beğ sene evvel İspanyollarla anlattı, Bu muvaffakıyetler, bu ge- nerslin yapabileceği şeylerin &za- misi idi. Halbuki şimdi görmesi lâ- mmgelen işlerin karşısında eski muvaffakıyetleri pek ehemmiyetsiz İkaliyordu. Ordu — karargihından (o sonra Fowrmies ve Charleville şehirleri et- rafındaki kıtaları gezdim. Bu mü- him yerlerdeki askerlerin azlığına şaştım. Vervins'e dönerken ortalığı © kadar tenha buldum ki memleket âdeta metrük bir hal arzediyordu. Otomebil bomboş bir köyden diğer köye geldikçe zihnimi bir istilâ or dusunun ne kadar kolayca buralar- ie geçeceği düşüncesi gıcıklıyor- dudu geçerse Vervins'e kadar hiç bir müâniaya tesadüf etmeksizin ko- layca ilerliyebileciğini rn. Alman ordusunun ervima'in (önüne geldiği zaman hangi müdafaa vaslalarile karşılaşacağın tedkik et- İlim. Şehsin önüne bir çocuğun bile kolayca devirebileceği ağaç bari- kadlar kurulmuş ve muhafazasına da süngülü bir asker ile bir polis memur edilmişti Bir Alman zırhlı fırkasının ileri hareketinin böyle geyler ile durdurulamıyacağı aşi kârdı, İnce uzun bir cephe İngiliz ve Fransız kuvvetlerinin harp nizam. modem bir harbin icap- larına hiç e tevafuk etmiyordu. Le- histanda gördüğümüz muharebe tar- m şöyle dursun her hangi bir har- bin değişmez kaide ve icaplarına İbile uygun değildi. Çok uzun bir hududun setir ve mubafazam zarureti (Dunkergue) den (Mentone) e kadar bir şeride benziyen bir cephe teşkil edilmesini icap etmiştir. Kıtantın böyle bir hat Üzerinde mevki alması 1914 harbi- nin bir yadiggândır. Geçen umumi harpte böyle bir cepheyi uzun müddet muhafaza et- miş olmaklığımızı Almanların hat- larımız: yarmağa kâfi gelecek ka- dar mebzül kuvvetleri bulunmadığı- medyunuz. Halbuki tarihin en bü- yük ordu kumandanları bu şekil cep- heyi son derecede tehlikeli bularak reddetmekte müttefiktirler. Bilâkis bunlar derin kademek harp nizamını texsiyede ittihad et-| dan seyyar ve müteharrik ihtiyatlardan bir kitlenin cephe gerisinde hazır bulunmasına lüzum görmektedirler. Bu müteharrik ihtiyat İsitlesi ilk hat| edince yarıldığı zaman mukabil bir hücum yapmak yahut cephedeki gediği ka- patmak için kullanılır. Fransının 1940 senesinde efrad mevcudu acınacak kadar gayri kâfi idi. Bunun için de müteharrik ihti- yat kuvvetlerimiz yoktu En iyi Fransız askerlerinin hepsi hudud boyunda dağıtılmıştı. Almanlar bir defa cephe hattını yaracak olurlarsa Fransız cephesinin gerisinde ciddi hiç bir mâni ile karşılaşınıyacak- lardı. Filvaki Almanlar cepbe batını yardıktan sonra birçok köylerin önünden geçmek mecburiyetinde kalacaklardı. Fakat bunları kim mü- dafan edecekti? Yanlış bir düşünce da Almanların cepheden yapacak- ları hücumlar pek bati olacağı, günde ancak birkaç kilometre ilerliyecek- leri kanaati o derece yerleşmişti ki Douni, OVervin, oAbbeville ve iu. Alman ordusunun bir defa hu-! FRANSA harbi nasıl kaybetti? Şimal cephesi çok zayıftı. Fakat müt- tefikler bu zayıf cepheyi de bıraka- rak açıkta harbi kabul etmekle en büyük deliliği yaptılar Fransız kuvvetleri bir hat üzerine şerit gibi dizilmişti. Geri- de seyyar ve müte- . havrik ihtiyat kuv- vetleri yoktu İ tarımdan geçmemişti. Fransızlara karşı silâha sarılan Ri) Bu gibi mevkilerin kamandanlık|” ki fistan mubariplerinin reisi Abdülİlarma cepheye yakın bulanmalar.| Fakat müttefikler şöyle böyle kerimi esir alan kendisi olduğunu'na rağmen çoktanberi ordunun faal mevcud olan bu cephe hatunda da hizmetinden çekilmiş ve sncak İbarbin Başlaması üzerine seferber edilmiş ihtiyar esk cephe gerisi mevki kumandanlıkla- rn» ödare işlerile uğraşan zaid va- zifeler saymakta idi. Bu hürmetli kırtasiyeciler, evrak yığınları içinde boğuldukları halde bir gün kendi şehirleri önüne Al- manların hücum tankları, mitralyöz. İli motosikletleri geldiği takdirde nasl mürlafan eteribatı alınması lâ- mgeldiğini hiç bir zaman akılların dan geçirmemişlerdir. Bu ihmal edilen vaziyet pek teh- Iikeli idi. Çünkü cephenin gerisin İdeki bu müdafnasız öehir ve kasa balar ve bunları birbirine bağlıyan demiryolu hatları cephedeki Fran- «z ve İngiliz ordularının müuvasala ve irtibat hututunu teşkil ediyordu. iMeselâ İngiliz ordusu Amicns - Arras - Douaj - Lille demiryolu ve ihtiyat olarak da Böulogne - Abbe- ville. demiryolu vastasile malzeme- tibat vücuda getirmek kimsenin dl (kabuğundan çıkacak İlunmalatınn başkumandanın & -——- No. 13 | sini teniin ediyordu. Bu demiryolu hatların kesilmesile İngiliz ordusu- nun üssülharckesi ile iztibatı büs bütün katedilmiş olacaktı. İngiliz ordusunun yiyeceği, teçhizat malze- mesi ve mühimmatı Le Havre, Chai:es ve Nantes'te idhar edilmiş ve ileri depoları da Abbeville, Saint Pol ve Arras'da tesis edilmiş bulu- nuyordu. Almanlar bu cepheyi yanıp, bu hatları kesincs cephedeki İngiliz ve Fransız kuvvetlerinin bir iki gün sonra yiyeceksiz ve cephanesiz kala» cakları ; muhakkaktı. oAlmanların cepheden değil; yanlardan yapacak. lar bir hücumu durdurmak için ne gibi tedabir alınmıştı? Hiç. Büyük bir hata Müttefiklerin davası cephe hatlı na bağlanmışsa hiç olmazsa hattın her ne pahasına olursa olsun müdafaa ve muhafaza edilmesi li- zımgelirdi. Halbuki cephe kattı pek kuvvetli değildi. Mari ve nisanda İngiltereden bü- yük kazma makineleri getirilmiş Bunlarla düşman tanklarını düşür- mek için İngiliz cephesinde derin hendekler ka şt. Teşrinleyvel de bu cephedeki hendeklerin kif yetsizliğini görerek endise etmiş ol- pu evvelce yezmiştım. İharbi kabul etmeyip insanı yana- bilereği cen büyük deliliği yaptılar. Yâni sekiz #ydarberi bu kadar emek ve malzeme sarfederek vü. cuda getirdikleri çi ların hattımdu Almanları bekliye- cekleri yerde düşmanın ilk hareeti karşm;..'a bu hattı feda ederek her türlü tehlike ve ihtimaller ile dolu açık ve müdafansız ileri sahada Al- manları karşılnyarak harbi kabul et- itiler. nto kazemat- Bir defa general Gamelin'in ağ- zından: #Şimdiki harpte hangi taraf olursa jpalde kendisini tehlikeye (sok olur...» sözünü bizzat işitmi Bu söze bakorak müttefiklerin itahkem hatn bırakarak açıkta harbi kabul gibi meşim hir harekette bu- fena su hilâfına bir sey olmasına ib” İveriyorum. Anlatılan siyasi düşün. celerle general Gamelin böyle de- İice bir hareket yapmağa mecbur İbarakılmıştır. Kadın ve Erkek Zamanımızda kadınal erkek ara- sında artik hiçbir fark kalmadığı iddim edilri. Binlerce senedir bütün mücadele kudretini kendisile erkek arasındaki farkları izale etmek öçin seferber cden kadın nihayet arzu- suna kavuşmuş, bu ihtiyar dünya da akın devrini idrak etmiş görü- nöyor. Fakat dikket edilirse kadın ların uzun mücadelelerden sonra ortadan kaldırmaya muvaffak ol dukları farklar sadece hukuk saha- sına inhisar eder. Kadınla erkek ruhu, mizacı, tabiat arasndaki farkla; ise olduğu gibi duruyor. Günlük yaşayış içinde kadın ve erkek mizacı arasındaki (farklara dair beş on müşshede yapmaya muvaffak olan bir ruhiyatçı bunları şöyle sıralıyor: Bir yere bir çivi çakmak lâzım gelince erkeğin ilk aradığı gey çe- kiçtir. Çiviyi çekiçten başka bir şeyle çakmak hiçbir erkeğin aklın- geçmez. Halbuki böyle bir va- ziyette kadın eline ne geçerse, bir ütü, bir fırçanın tersi, hattâ ayakka- bısının topuğile çi çakar. Bir şişenin tapasını çıkarmak icap ince erkek hemen bir tirbuşon aranmağa başlar. Fakat kadın der- hal bir makasla, yahut bir bıçağın ucile tapayı çıkarmaya kalkar, hat- t çıkaramazsa tapayı şişenin içine iterek meseleyi halleder. Çünkü onun için eml gaye tapanın çıkanıl masi deği, şişenin içi in çe anlmasıdır!. k Ustura veya traş bıçağı erkek için sadece traş olmaya mahsus bir âlettir. Halbuki kadın-onlarla na- sırlarını keser, kalem yontar, ustu- rayı akla hayale gelmiyecek işlerde yazarken kalin icabma uygun düşen cinsten kâğıt, kalem ve mürekkep kullanır. Kadın Erkek bir yarı ise eline ne biçim geçsin, defterden - koparılmış bir kâğıda veya bir zarfın tersine yazmakta tereddüt etmez. Erkek bir mektubu yazdıktan sonta mürekkebi muhakkak bir ku- Şrutma köğdile kurutur ve zarlı ka- Taalanır. | Amicns gibi cephe gerisindeki Fran- payıp mektubu tereddüt etmeden | emeli yün işlerini ümeğe bazlamıde (VW) (mz şehirlerinin müdalaası için Şer, posta kutusuna atar, Kadına gelin-İlazdır. Mizaçları arasındaki farklar ce mürekkebi ağzile hohlıyarak, kâğıdı havada sallıyarak, yahut bir alevin üstüne tutarak kurutmaya çelişir. Zarfın Üzerine yazdığı adre- si tekrar tekrar okur, zarfın iyice kapanıp kapanmadığını defaatin mu- öyene eder ve mektubu post 'ar tusuna bin bir tereddütle atar, Erkeklerde «Alli sözü bir musuhabe veya mülâ! sona ermesi demektir. Halbuki ba söz kadınlarda musahabede yeni bir ca işaret eder. «Ak » deyip biribirlerini terkedecekleri anda kadınlar söyli- yecek daha birçok geyler bulurlar. Eskek bir remam başından oku- raya başladığı halde kadın evvelâ rornanın soruva bir göz gezdirir ve k ondan sonra baştan okumaya dığı zaman erkek çark olmuş E şeydir. ne yapılsa faydamzduı şöncesile bu hâdise üzerinde faz'a durmaya İüzem görmez, Kadın ise devamlı bir teessüre (o kapılmaktan İkendini alamaz. Kırılan şeyin pars İçalarmı tekrar yapıştırmaya kalkar ve günlerce acınır durur. — Ş.R. Gölköy ensti binala- rının avan proje i sı Ankara 268 — Kastamonu Gölköy enstitüsü için yaptırılacak binaların avanprojesi müsabakasını iştirak eden yüksek mimar Asım Mutlunun eseri birinci seçilmiştir. Mimar Ley- lâ A. Turgudun eseri ikinci, yüks mimar İhsan Ünalın seri, üçü: yüksek mimar M. Gürelin eseri dö: ü seçilim Köy enstitüleri Tokatta mektepliler de askerimize hediye işine yardım ediyorlar Tokat (Akşam! — Askerlerimize if. Yık için şehrim tarafındın levam pğis hayızlı İşe kenmmek ne #ürmüsler ve bunun İzin ails bilgiyi v2 resim iş derslerinde fanili, kazok