e üçünde aşıldıyordu, HER AEŞAM BİR MİKÂYE Bu mehtapsız gecede, Kocaman köşkte Nimet yapayalnızdı. Üst kat- taki yatak odasında bir aşağı bir yu- karı dolaşıyordu. İçinde garip bir his vardı. Ona sanki bu gece hayatında) mühim birşey olacakmış gibi geliyor- du. Bir aralık kendi kendine mırıldan- dı: «Ben de ne kadar Garib bir kadi- num!... Bu gece hayatımda weühim bir hhdisenin geçeceğini de nereden çıka- rıyorum?...» ze Pencereye yaklaştı. Dışarıya baktı. Bıcak bir yaz gecesi Idi, Gökte tek tük yıldızlar parlıyordu. Nimet köşkün bahçesini hayal meyal seçiyordu. Bu geca içindeki heyecanın sebebini bir türlü anlayamıyordu. Kendisini avütmak için radyoyu âÇ- tı, Düğmeleri çe" 1. Uzak bir memle- kette bir barda çalınan cazbandı din- ledi. Bu delice bir musiki idi, Ciddi bir * ni bile yerinden sıçrasacak kadar çugn birrumba & Cazband su- sunca radyoda dehşeti yükseldi. Bu arada kahkahalar da işi- Radyonun düğmesini çevizdi. Bu sefer bulduğu ra 7 eri hatırlatıyardu. Artık | 48 beyazlı aş- gibi. güzel ira te bu yüzden kavga ii imet eski nişanlı iyurdu. Hattâ onu eki ktan & şti. İş lü Unutur çıkarmak için Şavkinin fena tararlâ-| inüyorum. bilmem kil.» Nimet o gece de Şevki ile meşguldü. Yatağına çeklidi. Oeç vakte kadar uyuyamadı. Ancak gece yarısından sonra dalabilmişti. Birdenbire büyük bir gürültü ile uzandı, Köşkün aşağı kalında birşey- ler oluyordu. Yatağında doğrularak etrafa kulak verdi, Aşağıdaki gürünüler hâlâ de- vam ediyordu. Tuhaf geyl.. Bir de ayak sesi vardı. Nimet yatağından fır- Jadı. O dalma cesaretle tanınmış bir kadındı, Koca köşkte yapayalnız ol- mâsna rağmen hiç korku duymuyor- du. Yastığının altından eksik etmedi- 8i sapı sedef kakmalı tabancayı eline aldı. Fazla dekolte ipekli geceliğinin uzun eteklerini sürte sürte aşağı kata, indi, Beyaz, sında sedef kabznlı tabancaz şu bile güzeldi. Merdivenlerden İner- ken göcenin sessizliği iç ipek hışırtısı işitiliyordu. En alt kata kadar İns ada büyük bir gürültü daha oldu. Himet dümdüz saçları dağılmış, göz- leri korkudaz deği) de meraktah açi- miş bir halda bahçe kapısına doğru bakı. Bu kapı habre itilizordu. Nimet Kapıya yaklaştı. Elindeki tabancayı kaldırarak, bütün hizile Kapıyı açtı. Karşısında bir erkek gölgesi belirmiş- ti Bu, uzan boylu, iri yarı bir adamdı. Nimet sert bir sesle ana sordu: — Ne b uzum?.. Gece İstiyorsunuz yara bu ne rezalettir!... Hırsız mıs- # söylüyor, hem de hararetle bakıyordu. rü beklenllmeyen gece ziyaret- üstü başı temiz, gık bir 1. Nimet onun yüzünü İyine se- rdu. Çünkü şıpkasini Kafasına geçirmişti. Başını da öne eğmiş- Eğanlı — ——— Plerre Lowys'in LE yük hikâyesi Vâ-Nü Bütün hikâyeyi ş birşey duymamıştık. Bryaxis biran körpe yüzlerimize baktı, Sanki ruhlarımızı “böyle bie hatırayla doldurmak istemiyordu. Sonra, kararını. verdi — Pekâlâ... Anlatacağım, Size hikâye edeceğim bu vaka, yüz yedine? Olempiadın son senesin- de geçti. çocuklarım. Eflâtunun (1) öldüğü sene. Yani bundan elli yıl evvel, O sıralarda, Halikarnas'da (2) bul ordulu. Oradaki Mawzole Hihdinde hisseme düşen kısmı ta- mamlarııştım. Şayet tâbir caizse, pek pankör bir hisseyili bu. Bizi idare eden Scopas, âbidenin şark tarafını yalnız başına tezyin etmeği muvafık bulmuştu, Yani, sabah duası yapıl-|Corienler (4) iyi tüccar oldukları) dığı sırada, ustamızın mermeri ziya he b İN çiğ liye — Sizi şimdi polise teslim edeceğim. Karanlıktaki adam bir sarhoş edasi- Je, keknledi: — Affediniz efendim... Alffedinirz.. Yaptığım yanlışlığı şimdi anladım. Ben bu clvara iki gün evvel taşınmış- tım. Bu gece biraz fazla içmiş olaca- ğım ki, yolumu şaşırdım. Kendi evim diye sizi rahatsız etiimi.. Lâkin Nimet bü sesi çök iyi tanıyor- du. Du karşısındaki adam Şevki 'di Biraz sonra erkek başını kaldırınca güz göze geldiler. İkisinin de şaşkınlı- Bı müthişti, Nimet Şevkinin bu sayfi- yeye taşındığını bilmiyordu. Demek bitişik köşkü o tutmuştu. Şimdi Şevki ona bakarken: — Çok çok sarhoşum... Affediniz.. O kadar sarhoşum ki şimdi sizi bile eski ve tatlı bir hayal İle, çok sevdi. Bim bir kadınla karıştırıyorum!.. Sizi rahatsiz ettim. Allah rahatlık versin efendim... Böyle söylenerek sendeleye sendele- ye karanlığa karıştı. Nimet yatağına dünarken: — HÂLÂ... HAJA eskisi giyi.. Diye mırıldanıyordu. Hikmet Feridun Es »İLANKARA RADYOSU | 23 leşrinisani cumartesi öğle ve akşam 13,30 Program, 1333 Saz takat, b | sonbahar at yarış Haft o Konuş 30 Aş: ar, 3 145 ?4 teşrinisanl pazar sabahı 8 Pragram, 903 Hafif müzik 9,13 Haberler, 9,30 Matı? müzik © 9,45 Ev kı BULMACAMIZ 23456718910 İ 1 — Bombardıman etmek. 2 — Küçük salon - Bir eğlenti yeri. 3 — Utangaçlık. 4 — Bir erkek ismi $ — Camdan balık havuzu. 6 — Dolaşık mağara. 7 — Bir erkek ismi - Sonuna «As E9- lirsa beş kıtadan biridir. 8 — Maymunun başı - Başına «E» gelirse yetimler demektir, 9 — Başına «K. gelirse murabba olur - Beygir. 10 — Sır saklamak Geçen bulmacamızın halli Soldan sağa ve yukarıdan aşağı: 1 —Lâlederri, 2 — Azamet, Asi,3 — Lafazan, Pa, 4 — Emaye, Raad, $ — Dezenfekte, 8 — Eta, Pedal, 7 — Nre- dom. 8 — Ra, Akamete, 0 — İzpati, Taş, 10 — İade, Meşe. Yer değiştirecek kiracılara tavsiye! Alkşaim'ın KÜÇÜK İLAN. LARFnı dikkatle okursanız kendinize en elverişli yı yorulmadan bulab Küessam Homme de"Pourpre isimli bu bü- tarafından ten Hakil Jeserleri görünüyordu. Arkadaşı Ti mothe cenuba nazır yan cepheyi üzerine almıştı. Az enteresan ve iki defa daha garp b İş uğraşmıştı. Benimse hisseme kimsenin istemediği cihet, şimal düşmüştü. Muazzam bir iş ve daimi gölgeda Beş sene surette müddetle çalıştım. Güneşte yaşamış | amazonların mermer (vücutların gölgede teabir ettikçe yüreğim 8z- Jlayordu. Nihayet işim bitti. Attiyue'e (3) dönmek istiyordum, O yıl, Ege de- şimdiki gibi az emniyetteydi. | Her tarafta harp. Beldelerin belde- lere karşı kini, Esasen Atina mağ” İlâpte. Hareket etmek istediğim gi İPire'yi göze alacak gemici çıkmadı. in galip tarafina dönmüşlerdi. Şehrimiz lig maçlarına yarın yine Şeref ve Fererbahçe stadlarında de- yam edilecektir. Bu iki stadda yapı” lecak olan birinci küme maçlarından ayrı olarak da Karagümrük ve Ana- doluhisar sahalarında ikinci küme müsabakaları oynanacaktır. Fikstür mucibince Fenerbahçe stadında Vefa - İstanbulspor, Gala- tasaray - Kasımpaşa, Fenerbahçe - Topkapı, Şeref stadında da Beykoz - Süleymaniya, Beşiktaş - Beyoğlu- spor klüpleri karşılaşacaklardır. Vefa - İstanbulspor Yeni sicil talimalnâmesinden isti- fade ederek kadrosuna aldığı oyun- arla kuvvetli bir takım haline gel- i geçen. hafta Galatasarayla berabere kalarak isbat eden Vefalı- İlar yarn İstanbulspor karsısında * fazla çalışmak mecburiyetindedirler. Çünkü ayri talimatnameden istifade eden $ iyahklar da pazür günü İliz lideri Beşiktaşa bir hayli korku geçirtecek derecede teknik bir ta- kım olduklarını gösterdiler. Liz maçlarının başındanb. ri bozuk giden Vefalıların deki sene tekrar milli İkümeye gire i, bundan sonraki maçlarda i ayarndaki takımları mağlâp neki. kabildir. Aksi takdirde bu millt kümeye seyirci kalmak imnileri kuvvetlidir. Şimdiye ka- :İdar yaptıkları altı maçta ancak 10 puan toplayarak yedinci vaziyette bulunmaktadırlar. Diğer taraftan | İstanbulsporlula- kardıkları oyun ilerisi için kendi hesaplarına çok ümid vericidir. Aksayan bi iki oyuncuyu değiştir dikleri takdirde daha fazla muvaf- fak olacakları tabiidir. Bu karşılaş- ma kuvvetlerin müsavatı dolaywile enteresan olacaktır. Galatasaray - Kasımpaşa | Yaptıkları müsabakalarda taraf tarlarını bir türlü tatmin edici oyun çıkaramıyan Galatasaray yarın sıkı maçlarındar birisini daha oynaya- caktır. Normal vaziyette lehlerine neticeleneceği yolunda mütalâa yü- rütmek kabil olan bu maçta san kırmızılıların galebesinden katiyet- le bahsedememek biraz tuhaf gö- tünmekle beruber maalesef hakikat budur, Bu sene sarı kırmızı formayı ta yan on bir oyuncu idarecileri ta- rafından yapılan bütün ihtimamlara, İtemin edilen bütün kolaylıklara İrağmen bir türlü beklenen randıma- ni veremiyorlar. Her maça çıkarken taraftarları haklı olarak kendi ta- kımlarından istifhamla bahsetmekte ve eskiden kolaylıkla iddia ettikleri galebeleri hakkında bu sefer teen- ni ile idarei kelâm etmektedirler Yarın Galatasarayla karşılaşacak olan Kasımpaşalılar genç ve enerjik oyunculardan kurulmuş ve mevsim başındanberi beklenmedik neticeler elde etmiş bir takımdır. Bu cihetle | Galatasaraylıların ufak bir gafletleri İpek pahalıya mal olabilir. Müsaba- kanın sıkı geçeceği tahmin edilmek» tedir. | Fenerbahçe - Topkapı Fenerbahçeliler yarın aynen Ga- asaraya olduğu gibi enerjik ple karşılaşacak lat bir Makedonyalı tün ve cariye ticareti ya kenlerini şişirdiler, Ben de Khalki tim. Aktarma suretile yoluma vam etmeği düşündü | İculuğu hoş geçmedi. nde bana fe- Halbuki pek O sıralarda is- »z yer kaplıyordum. i et kazanma geniş kısım. Leokhares! e alaya kalkıyorlardı. Atina bedbah: Bir sabah güneş şark ufuklarındar ki dağ tepelerini henüz aşmıştı ki Khalkis'e vardık ve mütihş bir ka- m ortasına, tık, ka- İ Mem: İriştim. Birinden sorarak öğrendim ki sur kapılarından dışarda fevkalâde bir pazar kurulmuşmuş. Olynthe'in su- İkutu üzerine, Phlippe, (6) hâk ile yeksan ettikten sonra, bütün ülusu esir olarak götürmüştü, tak- riben seksen bin baş insan, Satış iki Khalkis igün evvel başlamış. Üç ay kadar şe lorem liler teşhir olunuyı . İklüp yedi müsavi p: nn geçen hafta Beşiktaşa karşı çi-| şehti| Beşiktaş - Beyoğluspor karşılaşması haftanın en mühim müsabakasıdır hlar yaptıkları dördünde berabere kalmakla iyi bir müdafaaya olduğu kadar sıra- sında da gol çıkarabilen bir muha- cim hattına malik oldukl. gö termişlerdir. aziyet sarı lâcivertlilerin İmekle beraber bu sene iceler alan ve oyunu başladıkları gibi bitiren Topkapılr iç ihmal etmemek lâzımdır. yni zamanda Fenerlilerin bu sene- ki kadroları pek tatmin edici bir manzara o arzelmemektedir.. Her hafta kadrolarında yapılan değişik- lik şampiyonlukta ümidi - bulunan bir takımın lehine olmasa gerektir. Süleymaniye ar klüp maalesef bu 'sene çok fena bir vaziyette bulun- ve sonunculuk birisinden bi ins düşmektedir. İkinci kümeye ek korkusu bir aksülâ madığı takdirde sonunculu! tulmalarıma imkân gö: yapacakları müsabakaya la gü dir. Bu karşılaşma birinci dev gisinin sonuncu olarak bii gösterecektir ki bu yüzden m kanın ne kad tirmek güç değildir. Beşiktaş - Beyoğluspor Haftanın en mühim katşıla: olan bu maç liz liderinin İdevredeki son çetin maç kümede bu sene gördüğ oğlusporlular evvelce de tahmi edildiği gibi ihmal edilecek bir ku vet olmadıklarım aldıkları netice lerle isbat etmiş bulunmaktadırlar. Filvaki müdafi (o oyuncularından İHristonun | üç ay cezalı bulunması Beşiktaş İchine kaydedilecek bir İavantaj olmakla beraber bu avan- çağı ü kibini ihmal et- İmek doğru değildir. Siyah beyazlı ların bu maçtan galip çıkmaları an- cak Fener ve Galatasaraya karşı İyerdikleri ehemmiyeti bu takıma da göstermelerile kabil olacaktır, Yeni elemanlarla ilerisi için çok lümid verici bir manzara arzeden ve daha şimdiden disiplinli bir çalış- manın mükâfatını görmeğe yan Beşiktaşlı çetin olacağını aza edebilmeleri için eskisinden fazla çalışmaları ve rakiplerini ih- mal etraemeleri lâzımdır. Bilhassa İgenç ve teknik oyunculardan kuru- Jlan Beyoğlupor hiç de ihmale gel miyen ve rekibinin gafletinden der- hal istifade etmesini bilen bir ekip- Müsabakanın çok çetin geçece- İği tabildir, i ŞAZİ Tezcan ERİ nz iğ Ping - Pong şampiyonası İstanbul Tenis Ajarlığından: acikânunun ilk haftasın- da başlamak üzere bir Ping - Pong gampiyonam tertip edilmiştir. 27 — Bu karşılaşmalar edecek o idmancıların tesi akşamına Iadar iştirak klübi e tahmin olunuyordu. bir de, yabancılarla dolup *lerinde müthiş bir düş üş. Meyhanecinin kaba el işa- lediği* | <— İlâhler aşkına, yirmi yaşında bir Trakya öldüğünü çalıştırmak satın H bak. y sila görülmemiştir. bakire var. Tanesi bej drahmiye sürüy: Gelişi gü- iylüyorum sanma. Ancak derisi ax olanların fiati yirmi iki, yirmi beş, yirmi sekiz drahmif Ah, şu Philippe büyük kral doğrusul Herif beni tksindiriyordu. Kendisinden ayrıldım. Şehit kapı larına kadar kalabalığı takiben yürü düm. Mail bir çayır üzerinde ordu. ilmik e ala müsabakanın | Tetrika No, 133 Y — Acaba, diyordu, Kivelinin kafam- na bu kurdu sokan kimdir? O, hig bir zaman evlenmeyi ve buradan girmeyi düşünmemişti, (Sarı Susam)m meydana çıktığını gören müşteriler hep birden bağrışta- güneş yeni doğuyor, di, kadehlerinizi dol- güneşi — Bu akşam, arkadaşlar! Hay: durunuz. Ve bü yeni doğan #arapin, karşılayınız! Herkes kadehlerini doldurup: — Yaşasın Kiveli... Diye haykırarak içiyordu. Meyhünenin içini bir anda neşe Te heyecan sarmış, herkesin yüzü gülme- ge, kalbi çarpmağa başlamıştı. Âşık Garib meyhanenin Marmaraya bakan pencerelerinden birinin önünde oturuyordu. (Sarı Busam)ın geldiğini görünce, kadehini doldurdu... Bir iki yudum içti: — Acaba Kiveli bu akşam benim Yas nıma gelecek mi? Diye düşünüyor ve gözünün ucu ile bu sehhar kadının hareketlerini ta- Gessüs ediyordu, ik Garib, Koçoya hı vermel ten usanmıştı. (Sari Susam) meydana çıkınca: — Gerçekten, müşterilerin dediği gi- bi, brtajık yeni bir güneşin doğuglle v kesin neşesi ap söy il yüzlerce müşterinin bir anda arlamağa muvaffak olan nd, Of Vi den, hiç bi kek ona sarkıntılık edemezdi, O, kese Karşı mültefiti ş ık Garib hem korkar ve zekâsından iğim günler, neşe mi 19 gibi somurtuyorum. Yüzüm gülmüyor. Diyerek, Zeyrekten, bir kadeh şarap çek bahanesile Akbıyığa kadar gel- dipi ve sabaha karşı tekrar Zeyroğe döndüğü gece olurdu. Demek ki, Garib de, Kivelinin avi dılı insanlar arasında bulunuyordu. Kivelinin Âşık Garibe hiz- metl, hattâ fedakârlık denecek kadar büyük yurarlıkları da vardı. Çal Mehmed hâdisesinde onun başını sa- sında yatıran o değil miydi? Aşık Gar!» böyle bir kadını unutabilirdi? Fakat, zavallı Garib, o akşam Koço- nun kendisi hakkında idam kararı verdiğinden haberdar değildi. Bunu ancak (Sari Susam) biliyordu. Koço gündüzden (Sarı Susam)a: İ — Şu budalanın vücudünü ortadan | kaldıralım, Kiveli! İcap ederse sen do banâ yardım et. Bu sersem herif, gü- sl -İnün birinde bizim başımızı yakacak. O zaman sende, mahvoluruz, demişti, ... Mehtapta Marmarayı seyrederken.. Koçonun adamları Âşık Garibin at- ben de hepimiz Bir aralık (San Busam) Oştibin masasına kadar yaklaştı; fakat masa- ya oturmadı, hatti Âşık Garible gö- 2 ek, MASARIN y an geçerken şunları fısldamıştı: «— Yanı başındaki masada oturan denizellerin yanmdan ayrılma ve on- larla dost 61.. Meyhanede yalnız kal- ma, Bu gece seni öbür dünzaya gön- k trafında do- mi cevabı ver- a bir insandı, üi Fina e başladığını gördüm. Halk yol ordu. dı. Hepsinin kemerlerinde altın tor- balaiı ve pal lar asılıydı. Arkaların- da bir zenci, pembe sedr ağacından sırma kordonla bâşında çiçekten çe- İmüş sakalıyle, benziyen Parrhasios'u gördüm. Geniş satıhlı bir parpr (7) elbise giymişti; i ninda' yürüyen * iki genç kıza Dara ae ayaklarile onları Nazarları bana sarı sen Bryaxis değilsen orun suratını takınmağı nasl cesa- ret edersin? - dedi. — Şayed Bu kadınla temas etmek tehi'ke-| ran, yarasına bakan ve günlerce oda-| azan: İSKENDER FAHREDDİN bakınca, sağında solunda dolaşan Wİ boylu palikaryaları görmekte gesi” — İse, benim canımı alacak AS iler... Etrafımda dolaşıyor. Diyerek, gözlerini Marmaraya çel” türlü felâketten koruyan sensin. BEİ 8en korumasaydın, şimdiye kadar Yİ yüzünde mezarsız, kemiklerim AXĞE nitin kimbilir hangi köşesinde ÇÖ. yüp gidecekti, Tiriisten hareket im gündenberi, bin bir felâket ve tırapla karşılaştım. Hepsinden kurtü” larak selâmete eriştim. Artık çile” doldurmak, günlerimi bitirmek, TIK se dönmek üzereyim. Bu kadar ve çilelerden aonra, sen beni bu Şurda dolaşınların eline düne olursan, gahsarem ağlamaktan KÖZ olur... Çektiğim çileler, ıztıraplar ye yarar? Sen, bu gece da koru beni. cehennem zebanilerinin elinden, Al Çamlıcarın üstünden parlak çebi sin! gösteren mehtaba bakarak, hazin söylenmeğe başladı: al Ben bir kuşum, göğe yükseleceği Şahsanem! Yakında uçup geleceği Âşık Garib biraz a söylenmeli | masada ot” erimir yok. Denizeller hep birden başlarını Gİ“ ribin bulunduğu masays çeyirdiler: ik, merhaba! BE? iz mu otüruyorsun? 4 5 n allkindi... Ve KES endiere dikkatle DAKCĞİ 1 tanımlı en ağa, sende uzu şa Bu akşam yi tü, sen Gİ ayağımız buraya wun demek bu N şık Garlb gökteki mehtabı göst” — Şu muhteşem manzaraya hels bf | bakın! Bunu seyretmek için, ben Tİ İlsten İstanbula kadar geldim, Bİ men aka! Biz, Haliçten Akbıyığa kadif geldiniz diye hayıllaamayınt $ Hüsmen, Garibin yaptığı Akdeniii seletinde paşa gemisinde bulunuyo ” du; hatırı sayılır o denizeilerdeniğ. Hüsmen, Garibi çok sever ve ona ( Aşığı) derdi, korurdu, Hüsmen ark daşlarına döndü — Haydı çocuklar, bu gece şu Gal bin masrafını biz çekelim. Onu # samıza alalım, Hep birlikte eğleneli Hepsi birden gevinçle; — Hay bay... Çağıralım. Dediler ve Hüsmen derhal yerinde yarak, Aşık Garibi yakalayıp kei di masasının başına getirdi Halbuki, Garib, oturduğu yerdi (Sari Susam)ın öğüdlerini unutarğ İ çil “ | l | , Şahsanemini düşünmeğe başlamış herşeyi unutuvermişii, Onu Allah gerçekten koruyordu, Garibin denizcilerle birleştiğini ren Rum palikaryaları © birdenbiği e uzaklaşıvermişti. Hüsmen o gece Ço” neşeliydi: ği — Garibeiğim, dedi, hiç korkma" İstediğin kadar iç! Bu akşam bizd#” İ sin! Her masrafıru biz çekeceğiz. | Garib sevindi — Ya sarhoş olursam?... — Merak etme! Sen! bir ata bindi” Zeyreğe kadar götürürüz. takist gibi, Aslan dedenin kahvesindfi | Pulumurorsun, değil mi? — Evet, Bizim tekkemiz orası, PO” İ ta bir kere oraya serdik.. Başka ye İ gidemeyiz. — Hanya Tirlise dönecektin?,. İFÜ nbula yeni geldiğin zaman öyle s09” Yüyordun... Artık “Tiflisi falan urtt3fÜÜ 1 i İ taş l şu dev vücudu ve şu asalet m veren Semsle'nin oğlu değ »» Gülümsedi. Vücudunu o büsbütün genişlet © lâtif dayanaklarından ayrılmak yüzüklerle dolu altın. tabağı gili elini, sevgililerinden (birinin üzer den uzattı ve elimi ski, Sağ tarafındaki kıza — Khariklo! - de koluna giz de memnun olsun. Gi memizs devam edelim; yoksa bir sonru güneş fazla hararet saça ve yü: boyaların sıcağa dayanan” | yacak. K Böylece, dördümüz biribirimir” sarılmış olarak, yürümemize devi ettik, - Dontumu? (Arkası var) £ Platon, hilinde Bodrum E w (2) Anadolu şabasının eski 43) Grekçesi 4 tan Atinaya dö diyor. (4) Anadolüda Halleamas'ın tanduğu memlekelin mensupları 45) Eğribos. (8) İskenderin babası Filip, mek Istediğini yö | 77 Ve sen, sana şu geniş buklele- ri 4 Li