"a ER Ap a m e a Türkiye cümhuriyetinde vic- hürriyetinin bu manzarası eski devrinkile kıyas edilemiyecek dere- “ede ulvidir. halde sı en o içemezsin; . Bahçedeki çeş- muallimlerin Sdasndaki kücük musluklu küp — Arapkirli sofu hademenin mu işi! — kupkuru... Nihayet bizim aş, müdürün odasmda bir sü- Yahi keşfetmiş... Kapıda nöbetleşe “warak birer dolu bardağı sineye Saktik.., Syn! zamanda ulümu diniye mu- Milmliği yapan kır sakallı müdür (ki sonradan matruş ve modern bir Bi olmuştur) iceri girince, kaşla Pm çattı, Bir sürahiye, bir yüzümüz “6 beki. Kıpkırmızı kesildik. İçmek üzere su çalmak dinen dah? maç değildir... Amma Rama- olmamak şartile... - diye Mer ikabahatimizi hafifletti, hem de bii hafifçe azarlamış oldu. Fakat bu hâdise ahbaplığımızı # ediverdi. Ertesi gün, öğle Ür kapımız çalındı. Bir de bak- 0... İV Aman çocuklar... - dedi, » ?zifç icabı gün doğmadan kalkı- Yorum. Serde ihtiyarlık da var. Al- İN aranın affetsin: Tutamıyo Tüm orucu... Biraz yiyecek verin... » su sigarayı da yakayım... Bir Mürepa da su!.. Ölülerinizin ruhu- değsin... B» sırrımı karısından bile gizli muş, Bize açtı, Ve her gün evi- Mizin müdavimi oldu. Artık © tarihten sonra pek çok Si tesbihlilere sahte sofu diye bal» Mağ» başlamıştım. Fakat şimdiki İtimai vaziyette böyle bir şüphe emeğe iskân var mı? Kimae hiz yi istibdat altına almamış. Şu hü Türkiyede berker dilediği gibi “ket ediyor. Müslüman tâbirile yonda «münefikin; kalmadı: N— tutuyor, tutmıyan tutmuyor. da İst ederlerse samimiyetleri yüz- Yöz muhakkak! ve. (Yüzde doksan dokuz diyeyim. enj, töyle bir hâdise kulağıma ça iç: Bir genç, sofu bir aileden kır 0 Oruç tutuyor mu? - diye tah- ata girişmişler. © da üstelik namazdan dahi ba w amak £ siyasetini takip lala Amma böyle hâdiseler ) van Ramazanın, ibadetten başka, Hektelir sanat ve zenaatları inkişaf kesisi bir hususiyeti vardı sanıyo- ue ay geldi sni tabaattan tabaha- kaş, yösikiden tiyatroya, tesbihçilik-| mışlardır. kadar birçok şube- Cumhuriyet bayrami Sayım hazırlığı | Süt fiati > e İstatistik umum müdürünün konferansı Mem k — Vali ini ahid ol Mal ve midemi bal, doğanı yeri ana dili müracaat etti relsliği altında Cümhutiyet bayramı programını hazirlamak Üzere bir ko- misyon teşkil edilmiştir. Cümhuriye- tin 17 net yılına ald bir talimatname| hazırlanacaktır. Her sene Cümhuriyet| bayramındaki geçid töreni Beyand terdi, Bu seneki merasimin Taksim- dıktan sonra askeri kıtalar ve mek- itepler buradan dağılacaklardır. Eminönü Halkevi yeni binası ikmal j edilmiştir. Dün Parti idare heyeti rof- si B. Reşad Mimaroğlu, Wminönü Par- ( başkanı B. Tevfik, Halkevi refsi B. Yavuz yeni binayı gezip tedikik etmiş- lerdir, Yeni binanın açılma töreni 23 Birinteşrin öğleden sonra yapılacaktır. Cümhuriyet bayramında Ankarada yapılacak geçid törenine şehrimiz ,. | mekteplerinden 350 İzci iştirak ede- cektir, İzeller, ayın yirmi İkisinde Ankaraya hareket edeceklerdir. Taksim - Harbiye Şoförler cemiyeti vilâ- yete müracaat etti iznik) Zi Şotörler cemiyeti namına B. Hakkı namında bir murahhas vilâyete mü- racaat ederek Taksim - Harbiyo yo- unun inşası münasebetile bozuk yol- dn giden otomobillerin çok rarara uğradıklarını, bir Jâstiği 128 Ilraya tedarik ettikleri halde yolun harap olmasından $ik aik lâstiklerinin pat- tadığını Weri sürmüştür. Şoförler murahhası, buna çare ola- rak yolun yalınız bir tarafından gidip gelmeğe müsaade edilmesini bu suret le hazuk kısımdan gitmek mecburiyo- ünde kalmıyacaklarını bildirmiştir. wiâyet, bu müracaatın tedkikin! Be- lediyeye havale etmiştir. Bundan baş- ka şoförler murahhası, plâka almak için verecekleri istidahın vilâyete ve- rilmesinden dolayı müşkülâta uğra- dıklarını, bunun için Istidalarını doğ- rudan doğruya emniyet altıncı şuho- je vermeğe müsaade edilmesini iste. miştir, Bu müracaat da tedkik edile- cektir. Diğer taraftan Belediye reisliği, tramvay idaresine bir tezkere yararak inşaatın neden geciktiğini sormuştür. Tramvay idaresi, mriseme ve vesalt- sizlik yüzünden inşaatın İstenildiği >. süratle ilerlemediğini bildir- miştir, —. İcra kadrosu genişletilecek İstanbul adliyesi icra işlerinin çok- Juğu dolayısile bugünkü memur kad- rosunun (genişletilmesi kararlaşmış ve bu hususta icab eden tertibat alın- muş, isfa işleri sene başından itibaren daha geniş bir kadro İle tedviz olu- nacak, alacaklı ve borçlunun #şle! v.ktinde görülmesi temin edilecekti, Nüfus sayımı münasebetile Bazve- kâlet istatistik umum müdürü B, Ce- 1) Aybar tarafından radyoda bir kon- ferans verildiğini yazmıştık. B. Celâl meydanında başlıyarak Takalmde bi-| Aybar konferansında sayımda vazife alanlara hitap etmiş ve faydalı izahat de Cümhuriyet meydanında yapılma» | vermiştir. Bu konferansın bam par- #1 kararlaştırılmıştır. Merasim yapıl-| çalarını aşağıda neşrediyoruz; Bize, her şeyden evvel sayımın doğ- ruluğu bakımından çok mühim olan bir noktayı anlalınak isterim. Actba, binaları ziyarete giden arkadaşları- mz hangi nüfusu yazacaklar ve han- gisini , Bir evde otu- ran her hangi bir allenin bir kısım hzası, meselâ; çocuğu diğer bir gehir- de, mektepte, askerde veya seyahatte olabilir. Acaba, sayım gürlünde evde bulunanlarla beraber o aileye men- sup olan ve fakat şahsen evde hasır bulunmayan bu gibi kimseler de ya- alacaklar mıdır? Keza, bunun aksine olarak, esasen başka yerde oturduğu halde misafi- relen o eve gelmiş akraba veya ya- bancı kimseler de bulunabilir. Bun- lar da yazılacak mıdır, yazılmıyacak midir? Hülâsaten arzedeyim ki; sayımın gayesi her mevkide, her şehirde, her köyde ve her sayım mınfakasında o gün şahsan hayir bulunanları kaydet- mektir, Binaenaleyh her sayım me- ruru ziyaret ettiği binada o mevcud bulunan bütün f : olsun, yabancı olsun, ©6cn6d! ari, misafir olgun bilkkaydüşart defterine yazacaktır. Bura mukabil ziyaret edilen evlerde | ” © alla efradından olup da o gün ora- da her hangi bir sebeple bulunmaya: lar ösin kaydedilmiyeceklerdir. Çün #ayım, ayni günde her tarafta yapi” lacağına göre onlar da bulundukları yerlerde tablatile yazılmşı bulunacak- lardır. Bazı aile reisleri ihmal ile dalgın” bıkla küçük çocukları evlerinde bulu- nan misafirleri, yabancıları veya hiz- metçileri yazdırmayı unutabilirler. Ve-| yahud bunlar âile efradından olma-| dıkları için, yazılımamaları lâzim gel- diğini zannederler. Bu gibi yanlışlık- lara mahal kalmamak üzere etap vören kimseyo evde yazılmamış insan | kalp kalmadığını mutlaka sormak) lâzımdır. Bunun eksi de olabilir. i Meselâ; aile efradındandır diyo bazı nile reisleri o sırada, erde bulunmuyan askerlikte, aeyahatte veya mektepleki çocuklarını da yazdırmak isterler. Bu gibi yanlışlıklara da mâni olmak için yazdırılan şahsın evde bulunup bu- lunmadığını ik icab eder. Sayım bitmeden doğan çocuklar yazılır. Sayım bitmeden evvel ölen kimseler eğer yazılmamışlaraa İsim-| leri silinir, Yaşın tesbiti Yaşın tesbitinde esas, yaşanmış olan #enler adedidir. Meselâ; (40) senelik ömrü tamamlayıp (41) 1 güren kimse (40) yaşında yazılmak Jizim gelir. Bu mesele bilhassa küçük çocuklarda ehemmiyet kesbeder, Meselâ; İki s2- Sütçüler cemiyeti, bundan bir müd- daha evlenmemiş olan kimselere na| det evvel Belodiyeye müracaat ederek bekir ve ne de dul dentmez, Bunların | aD8 ve ot #latleri yükseldiği için sü aıfatı münhasıran boşanmış tabirilej Hatlerinin toptan yirmi kuruşa Çıka- latte cine Tılmasını teklif etmişler, fakat Bele- Bu bahiste dikkat edilecek diğer bir) diye bu müracaatı reddetmişti. Dün nokta da resmi nikâh rabıtası olmak-| de cemiyet namına Üç kişilik bir ho- sizin bir arada yaşıyan kimselerin | yet tekrar Belediyeye gelerek süt fiat lerinin müstahsiller tarafından yük- medeni hallerinin ne şekilde yazılar cağıdır. Evlilik sıfatı ancak resmi ni-| seltilmesinden bahsederek kendileri- kâh ile iktisab olunur. Bu gibiler evi)nin pahalıya süt aldıklarını ve flat- diye yazılmıyacaklar, hiç nikâh ge-İleri arttırmağa mecbur olduklarını iğ- | çirmemişlerse bekir veya icabına gö-|diz etmişlerdir. Belediye, bu İkinci re dul ve boşanmış diye yazılacaklağ-|ıddla üzerine keyfiyet! flat mürakabe dir, komlayonuna havale etmeğe Me > vermiştir. Flat mürakabe nu, Doğum yeri vaziyeti tedkik edecektir. Hepimiz biliriz ki insanlar eski asir-| Ancak sütçölerin toplan flatleri larda olduğu gibi doğdukları yerlerde yiçmi kuruşa çikarmak istedikleri Yetiyarlamazlar. Zamanın bir çok £A-| hakikate uygun değlidir. İstanbulda Turet ve Kalaylıkları insanlara gittik-| ve civarında bir çok süt müstahsilleri, çe artan bir süratle yer değiştirimek-| sütü normal zamanda 7,5 kuruştan tedir, Köylerin müfusu hariç olmak vermekteydiler. Son zamanlarda 10 üzere ve bilhassa büyük şehirler mÂ-| kuruşa çıkarmışlardır. Süt satısıları- İusunun mühim bir kısmı yurdun heri ın on kuruşa aldıkları sütü toptan tarafından gelmiş insanlardan Mü-İyirmi kuruşa çıkarmak İstedikleri rekkeptir. Nüfusun doğum yerleri İi-İ hakikate uygun değildir. Toptan fiat barile lışını bilmek nerelerden! 90 kuruşa çıkarılsa perakende olarsk| nerelere nüfus aktığını meydana Çi-İ yirmi beş, otuz kuruşa satılması lâ-| Xarmak suretile idare ve Jotimalyat | am gelir ki şüphesiz bu da pek paha-| bakımından kıymetli bir biigi temin! şıdır. | eder. . —— o—— Bu suale verilecek cevaplarda esas) Türkiye için yalmz kaza ve vilâyet| Sayım hazırlıkları dir. Meselâ; Ödemişbe doğan bir Umumi sayım. işlerine ald faaliyet mir « Ödemiş) diya kaydo-| son safhasında bulunmaktad, Dün, Eminönü kaymakamı B. Agâhm rels- Uği altında, Beyamıd nahiye müdürü B. Nuri Turaboytu ile emniyet âmir- lerinin iştirakile Şehsadebaşında Le- tafet apartımanının konferans salo- nunda bir toplantı yapılmıştır. Bu toplantıda sayım memurlarile kon- niz memleket adı kâfidir. Meselâ; arsa, İngiltere, Almanya gibi. Bu “erin hangi (şehirlerinde un yazılması ieab etmez, bi deyines de hatıra bugünkü Türkiye hududları haricindeki yerler gölmelidir. o Meselâ; (40) yaşında olan bir adam Halepte veyâ Yanyada doğduğunu söylerse bunu (Suriye) veya (Yunanistan) diye yazarı; Ana dili Sekizirci sunl ana diline teallök! ediyor. Ana dil deyince halırımıza ölmüş veya sağ olan anamızın konuş” tuğu ilaan değil; ev içerisinde çoluk cocuk, ana, baba ve kardeşlerimizle konuştuğumuz yani; sürette benimseyerek istimal ettiğimiz dul gel- melidir. Meselâ; Iş güç icabı hariçte çarşıda, pazarda konuştuğumuz lisan ana dili almayabilir ve ev içinde, ken- trollere son direktifler verilmiş ve sayım günü kollarına takacakları| bandlar dağıtılmıştır. Karilerimizin mektupları ——— 20 yaşında bir talebe- | mi, kestirmemelimi! İstanbul Yüksek ticaret ve ikti. sad mektebinin ls gündenberi saçlarını 3 numara ile tıraş ettiriyorlar. Bu sebeple bel- J! ki temizliğe riayet etmek isteni- gunruz 41) olacaktır. | Sözlerime bihayet verirken bütün ” yorsa da, zaten övünerek söyllye- noktayı eherimiyetle tebarüz ettir. 'ğ biliriz ki, Türk mekteplerinda bu- (! mek, anlatmak isterim. Bu da nüfus ji sayımının hiç bir mükellefiyetle res- kalkmıştır. Talebeler zaten kamp zamanı #a9- Tarımı kestirmek mecburiyetinde Ji olduklarından bütün yam saçsız geçiriyorlar. Bunun Üstüne bir de mektep zamanı ettirilinee, mi w gayri resmi hiç bir kayıtla, hiç bir vesika ile nüfus çüzdanlarile, mahkeme işleri mektum nüfus moss lerile katiyen bir alâkası olmadığı» dır. Yan! ba sayımda toplanan malü- ayni İyolun nin saçlarını kestirmeli firi 0959920609009980086100526 neyi doldurduktan sonra 5 veyn 6 ny mat biç bir resmi vesika kayıd veya lerde canlılık olurdu. Bunlar âdeta âleni bir imtihana çekilirlerdi, Böy- lelikle de dini Ramazan milli çeş- niler arzederdi. Milli; zira ne Kahi- rede, me Bombayda bizimkilere bensiyeu bir Ramazan yaşanmazdı. sürmekte olan çocuklar için allesi ek-/ muamele için esas olamaz. Bu cihet söriya 25 yaşında derler. Bunlar) Basvek'limizin bir ay evvel neşreyle- Için buçuklar nazarı itibara alınmı-| diği beyanname ile de (nde edilmiş- yarak yalnız adedi tam halindeki; tir. Sayımda gaye, sadece nüfusumu- yaşlar yazılmalıdır. Yani iki buçuk) zun kaç kişi olduğunu ve ne kadar yaşında olduğu söylenen bir çocuğun iki ve bir buçuk yaşındakileri de bir Taşında olarak kaydetmek icab eder. Eülüsa, sene tamamlanmadıkça yağ tamfm'anmış sayılmaz, Bu son yıllar oruç ayının bu mezi- yetini hayli ihmal etmiş değil mi- yiz? Ahmed Rasimlerin, Refik Ha- . İidlerin uzun uzun tasvir ettikleri Medeni hal «ski Ramazanlar şimdi hayal oldu.| #ayımda, cevap verenlerin yanil- Kırmız yumurtasız o paskalyayı, | diklâri noktalardan birisi de bu sunl- ağaçsız noeli havsala almıyor, O| dir. Hepimiz biliriz ki medeni halden ri .. : oi maksat; bekâzlık, evlilik, dulluk veya azan» manen tapevrar edile | DUŞA, olmakla. aks mn biliyor. Halbuki Beyand serşiinde| Etneeler kullana biribirine Klepe. bir tesbihcik almadan, kiler donat-! rırlar. Meselâ; ilmi ve hukuki mâna-| madan, akbaplara iftar için gitme-| sile bekâr ancak başından hiç nikâh) den, Şahzadebaşına uğramadan Ra-| göçmiyen kimseye denildiği halde,| mazanı geçirenler, ay otuz gün | PAZI dulların bilhassa erkek dulların | oruçlu bile olsalar, bana 5 | dü kendilerine bekâr dedikleri vâkl-| Kile ata a özle EO İdin. Halbuki dul, evit olup da karısı! (VA - Na) veya kocası ölmüş olan kimseye de-| nir, Keza; mahkeme kararile karısın. dan veya kocasından ayrılmış ve bir) yoğ'u hastanesine kaldırılmıştır. muhlelif yaşta insan, evli, bekâr, okur yazar veya muhtelif sanat erbabı bu- nduğunu anlamaktır. Şahıs adının xulması sadece mükerret yanılma! ihtimallerinin önüne geçmek içindir. Hattâ 1944 numaralı kanun, istatistik umum müdürlüğünü sayımda istihsal Sokaktan geçen birinin başına pancur düştü Beyoğlunda otumn Yerasimos 1s-| minde biri, Pangatıla Ergenekon caddesinden geçerken, şiddetli rüzgü- rin tesirile evlefden birinden kopan bir pancur başına isabet ederek ağır surette yaralanmasına sebep olmuş- tur. Yerasimos polis tarafından Be- İ ir talebe aşağı yukarı 7 - 8 sene fl! mütemadiyen saçsız kalmış olu- yor, O talebenin tam gençlik der- resinde bir pehliran gibi dolaşma» 8 İabildir ki talebeler arasında hoşnutsuzluk doğuruyor. Biş elbi- me kadar medeni bir Insana elzem olan saçları kökünden kesip at- maktansa, daimi ve siki bir kon trol altında bulundurulması çok daha münasiptir, Bu usulün hiç olmazsa yanlız orta 'nstm talebelerine tatbik edil- mesini Maarif Vekiletinden ve mezkür mektep İdaresinden can- dan rica ederiz. Çünkü lisa kıs- mundaki talebelerin büyük bir ye- künü 20 yaşını aşmış gençlerdir. Bu satırlarımla bütün alâkadar talebe velilerine tercüman oldu- Euma kanllim ve bu hususta alâ- kadarların yüksek viedanlarından kendi geçirdikleri gnçlik yaşları- ni da nazar itibara almalarını ve bizim bu ricamız kabul etme- lerini candan dilerim. Erenköy Fırın sokak Yayalara hürmet Bursadan gelen bir dostum anlar tıyordu: — Bu sefer Bursada pek eğlen dim. Yalnız şehri gezerken bir şey dikkatim; çarptı, o Altıparmaklan kadar uzanan cadde pek güzel, Tıpkı Taksimde olduğu gibi bu caddenin ortasına çimen falan da ekilmiş, Lâkin gelgelelim bu gö- zel caddeye piyade kaldırımı ya- pılmamış!... Niçin? Buradan yalnız otomobiller ve arabalar mı geçe- cek? Yayaların yolu hiç buraya düşmiyecek mi?... Bursadan gelen doslumu dinler ken Bostencıdaki o güzel cadde i ş.' göze çarpmaz mı? Asfalt İki tarafında yaya kaldırımı arayanlar boş yere yorulurlar. Çün kü buralarda öyle şey yoktur. Ve bu caddedeki nakil vasıtaları kazar larının çoğu dn bu yüzden oluyor. İsşıyorsanız... Zihniniz yorgun bir le “iraz çıkıp ağır ağır, terlemedem Köy züyü geçmek, etrafı seyrede ede yürümek ne kadar zevklidir... İs ; hi İl şi Şehrimizin muhtelif semtlerinde Rami - Sirkeci otobüsleri «Rami fle Sirkeci arasında İşleyey otobüs sahipleri alâkadarlara mürae caat ederek, çalıştıkları hattın Tops haneye kadar temdâld edilmesini ista- mişler, bunun hem rihtima yahaşge cak vapurları selip gidenlere bir ko- Jaylık olacağını, hem de Tophane ele hetinden İstanbul tarafına gelen oto- büs olmadığı için bu tarafın bu yol üzerindeki otobüs ihtiyacının torun dileceğini beyan etmişlerdir. Bu vafi- racaat hakkında Belediye ve emi*»-* altıncı gube müdürlüğü icab ed tedkikalı yapacak ve bir karar veri- Tecektir. Bay Amcaya göre... “ a, olsun merak etmemişimdir bay Bunca yıldır içtiğim halde «Şu ... Halbuki şu Amerikalılara bak, | O: Bu nlâkaya bakılıra yılları merek etmişler, «Boza nasl pişer? > | yan boza... diye sormuşlar... .. Günün birinde bir billör köşk görünecek. «. Sinema, otomobil, çelik kral- Klee B. A, — Fakat Amerikalılar bunu nasil yapılır?» diye bir defa-İbu kadar mesele arasında onu da|dır teneke meskeninden kurtulamı- |isinde ve Newr- York ufuklarındaiları yanına bir de boza kralı kuru-| Vichy hükümetinden sormallardı!.. — Ne münasebet .. B, A, — Hozanın modern nasl piştiğini en iyi o bilir