»WE EE VEE e ww EE WE AN AKŞAMA Salâhiyetle mütenasib mesuliyet Vapurda, lüks kamarann koltuklar Konuşurlarken kulak misafiri olmuyor. dum ama, arada sırada dikkatime bazi kelimeler çarpıyordu: ; — Döviz... Kontenjan. Anladım ki, ikisi de iktısadla alâka dar zevat... Şık giyinmişlerdi. Sigara içik yorlardı. Keyifleri yerindeydi. Tiplerini anlatmak için «fabrika direktörüz diye yim. Yahut «banker». Fransızların «mi nistrables diye bir tabirleri var: «Nazır değilse bile nezaret sandalyesine oturtu- labilir şekil ve şemaildep demektir. İşte iki ahbap, bu tarifteydiler. Yanımdakine: — Kimdirler? - diye sordum. — Sarı saçlısı büyük tüccardır. Yüz bin liralarla oynar. Siyah saçlı iz (945) genel direktörüdür. Xi — Onun da emir ve idaresinde âmme- nin yüz bin liraları. Milyonları... Vapur yanaştı. İskeleye çıktılar. Biri hususi otomobiline, öteki de aşağı ye- ve ayni kıymette bir vesmi otomobile Ayn ayrı istikametlere gittiler. Fakat hayatları çimi; seyi ikisi de ayni milletin, ayni mekteplerde yetişmiş, ayni aile terbiyesini görmüş, ayni müşterek zevk ve tahassÜste, ayni yüks İmiş seviyeden evlâtları, — Hangisi gibi olmak daha bahtiyar. bıktır ? — Elbette sarı saçlın gibi... — Neden? — Çünkü ikisi de aşağı yukarı ayni hayatı sürüyorsa da sarının sermayesi kendine ait, — Fakat acaba, bu, tercih edilir bir şey mi? — Öyle ya: Bu sermayedar düşünü- yor, taşımıyor, bir teşebbüste bulunuyor. Fakat ahmaklık etti farzediniz. Bu ha makatini bir ödeyiş ödüyor ki... O yüz binlerini kaybettikten, sayfiye ve oto- mobilini haraç mezad satılığa çıkardık» tan başka, ismi müflislerin kara listesine bile geçebiliyor. Halbuki siyah saçlı, ak- bna bir teşebbüs fikri bulül etti mi ra porunu hazırlıyor; «şöyle faydası, böyle istifadesi vardır!» diyerek encümenlerde bir matuk; ecaizdir!» kararını aldıktan sonra, çeşit çeşit hususi müesseselerin ça- nına ot tıkıyor; onların âdi dükkânlarda barcadıktan sonra işi şayet eh şöyle böy- le yürütüyorsa, ne âlâ, bu sefer süper genel direktörlüğe terfi etmek hakkımı kendinde buluyor. Yok eğer olamadıy- sa, «pişmedi pilâv, çevir İâpaya'» tar. zında şirketin tasfiyesi, bankanın kapa- tılması, kurulun dağıtılması... Bu arada, resmi müteşebbis, feleğin en küçük sil. lesini yemeden öbür genel direktörlü- ğe... Hiçbir kabahat yapmamış, potları © kırmamış gibi... Çalmamış olması kâ- fi... «— Hüsmüniyet sahibidir!» devirdiği iktmadi, idari çamları sineye çekiyoruz... Onun için, sarı saçlıya nazaran onun mevkii elbet dahn in il ir ama, akıl ve mantık, insaf ve adalet, âmme sermayesile bir takım işlere girişerek bunları ziyan ve sebil edenlerin de biraz tartaklanmaları- nı ice ettirir, Başka devletçi memleket- lerde fena istihsalde, yanlış tesisatta bulunan müessese mesullerini ii tıpla hırsızlık etmiş, suüistimalde lunmuş gibi — yıllarla hapse bile sokuyorlar. Birim de: — Fena niyetle yapmadı... Yanlışlık etmiş, Oldu bir şeyler... - dememiz doğru değildir Ole metlerden istifade etmenin külfetleri de vardır. Salâhiyetle mütenasip mesuliyet... 'â - Nü) Eba nihayet bana da olanlar oldu ca... diyerek | ) leri, * Kurbağalıdere temizleniyor a Vüslleği Bunun için munzam bütçeye tahsisat kondu Kurbağalıderenin temizlenmesi Belediye- lanmıştır. Bundan başka Nişantaşında Valikonağı Çocuk bahçesinin altına to- sahayla bu havalideki binala» da tanzim edilecektir. Kadıköyün imâr işi Vekâleti imar müdürü B, Hilmi Mm , B. Hilmi imar müdür- karşısındaki sadül eden rin izahat almışlar. bir Ilmanının Üsküdar haralisinda tesisini arru ettiğinden bu havalinin imar plâmis nın biran evyel tasdik edilmesini istemek- tedir, Belediye imar müdürü B. Hümü, gelecek hafta Ankaraya giderek Kadıköy ve havalisinin plânı hakkında Vekflete izahat verecektir. Basra - Bağdad yolu Bu yol Irak ve diğer memle- ketlerle ticaretimizi arttıra- bilecek Basra - Bağdad tren yolunun açılması üzerine bir büyük Türk nakliyat şirketi tarafından bu havalide tedkiklerda bulun- mak için Basraya bir mümessil gönderil- diğini yazmıştık. Bu mümessili gelmiş, ve hazırladığı raporu mmtaka ticaret mü- dürlüğüne vermiştir. Bu raporda, tedkik- erinin netlcesinin * tamamen müsbet öl- duğu, Irak ve diğer memleketlere toare- timizin fevkalâde inkişafa elverişli bulun- duğu, Iraka yaş meyvanın Kaliforniyadan, zeytinyağının ise Yunanistandan geldiği düşünülürse ihracatımızı nasıl bir isük- balin beklediği anlaşılmaktadır. Basra - Bağdad yolunun Hindistanüz6- rinden yapılacak İthalâtta da mühim rol- ler oyniyacağı aynca raporda izah edil- mektedir. Vekâlet tarafından, bu hayalide tedkiklerde bulunmak üzere Hindistana gönderilen B. Turhan Boray da yakında bir rapor hazırlıyarak Vekâlete göndere- çektir, Ticaret Vekâleti, bu hususta alman bütün raporları tedkik ederek dış tisare- timizi alâkadar öğün yeni ve mühim ka- rarlar verecektir. Şehrin muhtelif yerlerine Sahte mübadil bonolari tanzim edenlerin ... Bir senedir dinlediğim, harp havadisleri, kavga, di | e Romanya karz | Karilerimizin mektupları Sahipli ve sahipsiz kediler ye kaçının na bilmem ki dikkat ediliyol mu? Zi- ra memurlar, kurdele olan Fiat murakabesi Otomobil yedek aksami fiatleri tedkik edildi | İstanbul flat mürakabe Komisyonu dün tekrar toplanmıştır. Komisyon, bir kısım otomobil yedek aksamı ve lâstik tacirlerini çağırarak dinlemiştir. Neticede bu eşyanın ginslerinin mütenevvi olduğu, birdenbire bunların meşru satış fiaüerinin tesbitine imkân olmadığı kararına varılmıştır. Bu- nun için tacirlerden mürekkep bir komi. yon teşkil edilerek bir csdvel hazırlana- cak; önümüzdeki pazartesi toplantısında bu çedvel Üzerinde görüşülecektir. Bundan başka, dünkü toplantıda s0- merbanik Bursa Merinos fabrikasının imal attığı yün ipliklerin flutleri Üzerinde sa- lâhiyellar bir zat komisyona izahat ver- miştir. Manifatura flatlerinin, önümüzdeki haf. ta içinde neşri muhtemeldir. İzmirde büyük bir koruluk Yukarı mahallelerde vücude getirilen koruluk bu semtin çehresini değiştiriyor İzmi (Akştm) — Belediye tarafın- dan Kadife kalesinin en güzel bir yerin de, körfezin bütün güzel manzaralarına tamamen hâkim bir mevkiinde bir gazino inşa ettirilmektedir. Gazinoya: o «Kartal yuvası» adını vermek çok isabetli olur. Belediye reisi Dr. Behcet Uz, buna «Kala gazinosu» adını vermiştir. İzmi- rin birçok evlerinin bulunduğu Kadife kalesi eteklerinin üstünde, ta tepede yaptırılan bu güzel gazino, bir taraftan Buca, diğer taraftan Menemen ovalan- na, Bornova bağlarına ve bahçelerine de hâkimdir. Bü gezino ile İkiçeşmelik caddesinden başlıyarak Kadife kalesi- ne kadar kilometrelerce uzunlukta in #a edilen asfalt yol, fuarın açılmasından sonra halkın istifadesine açılacaktır. Belediye, yukarı mahallelerin imar iş lerine büyük ehemmiyet vermektedir. Şimdiye kadar bakımsız kalan gehrin bu mütekâşif kısmında binlerce metre mu- zabbalık sahayı kaplayan bir koruluk vücude getirilmiştir. Ağaçlandırılan ko- rulukta yer yer çocuk bahçeleri, kas- kadlar, yüz basamaklı bir beton merdi- ven yaptırılmıştır. Bu merdiven, İkiçeş- melik caddesini, en kısa şekilde Dolaplı- kuyu mevkiine bağlamıştır. Asfalt yol- İn beraber bu semtin ihtiyacı olan kana- lizasyon ve su tesisatı da ökmel edilmiş- tir. Eski mezarlığın üzerinde yükselen eski İzmirin bu mamur çehresi çok şa- yanı dikkattir ve belediyenin, o söstemli çalışmasının en muhteşem delilidir. Bir- kaç sene içinde bu civarda, asfalt yolun iki tarafında birbiri üzerine çıkmış gibi duran küçük ve harap evler istimlâk edi- lerek yerlerinde, bahçeli, Bay gibi beni de tesiri gn m | u galiba ki... 3 amele altında kaldı İtfaiye tahlisiye grupu kendilerini kurtardı Dün, Taksimde bir toprak çökme hadi- İstanbul mebusları halk ile temas ediyorlar İstanbul mebusları dünden itibaren halk He temasa ir. Mebuslarımız iik olarak Beşiktaş ve Beyoğlu Parti mer- kezlerinde baik ile temas etmişlerdir. Bu- gün de Eminönü ve Fatih kazalarında meşgul olacaklardır. Trenden atlarken Bir kadın #üğonüm altında kalıyordu Çarşıkapıda oturan Eimas isminde bir kadın düm, trenle Bakırközden Kumkapı- ya gelmiş, tren tam durmak Üzere bulun- | duğu bir sırada basamaktan rayın üzerine düşmüştür. Bunu gören makasçı Veysel, makiniste bağırarak treni tevkifa uğraşmış; vazife almak üzere İstasyonda bekleyen kondüktör Galib de, tam tekerlekler ka- dının belinin yanma geldiği bir sirada »emmden merilnain rekor durmuştur. Kadın bu şeklide muhakkak bir ölümden | kurtulduktan sonra İstasyon zabıtasına teslim edilmiş, trenden etladığı için hak- kında ceza zaptı tanzlın olunarak mahke- meye verümiştir. Bir ölünün cesedi mezardan çıkarıldı, otopsi yapılacak Bundan Üç gün evvel Eyüpte Mecid is- minde biri ölmüştü. Mecidin Şükrü adında bir ahbabi tarafından verilen bir DAç yü- zünden öldüğü iddia edildiğinden polla ve adiiyece tahkikata girişilmiştir. Mecidin cesedi, mezardan çıkarılarak morga nakledilmiştir. Tıbbi adl müesstso- sinin vereceği rapor ölümün hakiki ma- hiyelini meydana çıkaracaktır, başlana- cağından kanalizasyon işinin biran evvel bitirilmesi için müteahhide tebligat yapı- muştur, Lise ve orta okullara alınacak parasız yatılı talebe Afaarif Vekâleti bu ders yılı başında His ve orta okullara alınacak parasız yatılı talebenin imtihan ve kabul şartlarını tes- bit etmiştir. Tallpler 17 ağustos 940 cu- martesi günü saat on Üçe kadar bulunduk- darı yerin lise, İse olmıyan yerlerde orla okul, bu da bulunmuyan vilâyet merkez- lerinde maarif müdürlüklerine istida ile müracaat edeceklerdir. Tokatta bulvar ve kanalizasyon işi Tokat (Akşam) — Şehrin medhalindeki Köprü başından o Cümhuriyet meydanına kadar utanan bulvarla kanalizasyon işine büyük faaliyetle devam ediliyor. Vali bizzat bu işle alâkadar olmaktadır. Bulvar ve ka- Dalizasyon işi Cümhuriyet bayramına ka- dar bitecektir, Tokatta emniyet müdürlüğü binasi yanı e Na başındaki arsaya Yesmi yapıl- se Bende de dönel, eek toprak 7; Gevezeliğe dair... Dün bir tramvaya bindim. Arka ta- raftaki sahanlıkta ve tabii ayakta duru- Ele avuca sığmaz şeyler... Biz de vaküle çocuktuk amma bu derece değildik... deği mi efen- gezer?.. Bu gibi ciddi bir ladı: — Lökim biliyor musunuz? dedi, ka- bahat çocuklarda değil ba!. Hayır!. Hayır!,.. Asıl kabahat bizde, analarda, babalarda... Çocukların başını pek boş bırakıyoruz efendim... Çocuk sokağa m çıkmak istiyor... At sopayı efendim, at sopayı!.. Haklı değil miyim amıma... İçi kısa kesmek için: — Bilmem kit, diye dudak büktüm. O hararetle atıldı: — Rica ederim... Küçüklük zamamı- Pazı hatırlasanıza... Az mı dayak yedi- niz?.. Geceleri yatağınıza bir kabahat yapınca çalı süpürgeleri ile kaidenizi kaç kere yaktılar? Düşünsenize bir ke re... Değil mi amma? Kendi kendime: «Dünyada ne çenesi karşıki kaldırımda gayet şişman bir kar dın gözüme ilişti Boyu da son derece kısa idi. Bu fazla şişmanlıkla bu kısacık boy ona pek garip bir tip vermişti. Tramvaya yetişmek için koşuyordu. Onun bu haline uzun uzun bakmaktan mah değil mi? demez mi? Lâleliye larında hakiki bir hastalık halinde... Hikmet Feridun Es mm ann KÜÇUK HABERLER: 4 Şehrimizde bulunan gümrük ve inhi- sarlar müsteşarı B. Mahmud Nedim, dün gümrükler baş müdürlüğünde tedkiklerde bulunmuştur. Öğleden sonra baş müdür B. Medhirin de iştirakile bir komlayon toplantısı yapılmıştır. Komisyonda, güm- rükleri alâkadar eden işler görüşülmüştür, 4 Varşova elçisi B. Cemai Hüsmü dün öğle Üzeri ekapresle ve Fransadan şehri- mize gelmiştir. B. Cemal Hüsnü perşembe Günü Ankaraya gidecektir. * Tarlabaşında Çam sokağında oturan madam Eleni; evini Samatyaya taşımak üzere Kirkor adında birinin arabasını ki- ralamış, eşyayı yüklemişlerdir. Madam Eleni de eşya üzerine binerek giderken Tozkoparan yokuşundan araba, muvazene- #i bozularak devriimiştir. Neticede Kirkor ve Eleni muhtelif yerlerinden yaralandık- duruyorsun dos tum, hemen «Bizde edebiyat del meselesini ortaya sürl,.. Ain 34