Sahife 4 (Baştarafı 1 oci sahifede) Tayyare korku veren bir taarruz va- stan olduğu gibi düşmanı durdurmak- ta top kadar müessir bir müdafaa silâ- hıdır. Yeni topraklara yayılmak arzusu- Da kapılanlar tayyarelerle harekete geçti- ler. Vatanlarını hatta imparatorluklarını korumak vaziyetinde olanlarsa var kuv- vetlerini tayyare yapmak ve tayyareci yetiştirmek uğrunda sarfediyorlar. Bizim gibi vatan müdafaasından baş- ka hiçbir şey düşünmiyen ve onun uğ- runda belki başka hiçbir milletin akh- na gelmiyecek fedakârlikları yapmaya hazır olan bir milletin bu yeni devir si- lâhına aşkla sarılması kadar tabii bir şey yoktür ve buradan, Türk hava ku- Tumunun İnönü bavacılık kampından ürk vatandaşma verilecek en büyük müjde bütün bir vatan gençliğinin mu- kaâdde Türk toprakları gibi Türk ba- valarını da korumak üzere tayyareciliği öğrenmek için çoktan harekete geçmiş bulunduğunu söylemektir. Burada, yurdün her köşesinden gönül- lü olarak gelmiş 16 yaşından 20-24 ya- şma kadar taze, genç yüzlerce Türk ev- lâdı arasındayız. Tarihimizin en şerefli amhileletini Türk kahramanlığının unu- tulmaz destanını teşkil eden İnönü mu- barebelerinin cereyan ettiği toprakların havasında plânörlerle, motörlü tayyare- lerle kartallar gibi uçuyor, paraşütlerle atlıyor ve yerde göğsü vatan sevgisile dolu Türk evlâtları kudretli Türk hava- larından uçmak dersi alıyorlar. Türk hava kurumunun ber türlü fe- dakirliklara katlanarak İnönünde kur- duğu bu kartal yuvası her sene Türk ba- vacılığına yeni bir kahramanlar kafilesi | Müve etmektedir. Beş senelik farliyeti bu kafileyi daha şimdiden göğsü iftihar Ja kabartacak rakamlara yükseltmiştir. | Paraşötzü ve pilot sınıfına İnönü havacılık kampında Genç Türk tayyarecilerile paraşütçüleri' nasıl yetişiyor ? İnönü ci tünde Paraşütçü gençlerin dünkü faaliyetlerine dair birkeç öneli. Burada iki nevi talebe var; Biri orta | mekiep mezunlarının teşkil ettiği hava | gedikli yuvası, diğeri ortamektepten da- ha yukarı sınıflardan C brövesi alıp sivil | İ Gedikliler orduya geçiyor, alanlar askerlik hizmetlerini yapmağa | gittikleri zaman ihtiyat zabiti olarak ha- va ordumuza iltihak ediyorlar, Burada havacılığın her şubesi için ele- man seçilmektedir: Sıkı bir sıhhi mua- yeneder sonra kabu! edilenler yör ma- kinisti, uçar malinist, telsiz makinist ve muhaberesisi, pilot ve paraşütçü pilot, | ayrılanlar | burada kaliyor, diğer ihtisas kısımlarına seçilenler ordu okullarına gönderiliyor. Kar.pta kalar, pilot ve paraşütçüler ayni kursu görmketedirler. En iyi netice ver- diği sabit olan bir usul altında asgari bir aydan azami 3 aya kadar talebe, bir tayyareci olarak yetişmiş olur. Kisa za- manda yetişenler diğer arkadaşlar dip- lomalarımı alacak vaziyete gelinceye ka- dar kabiliyetlerini artırmak Üzere uçuş- lar yaparlar. Yine iftiharla kaydetmek lâzımdır ki Türk çocuklarında havacılığa karşı bü- yük bir heves vardır. Yurdun her köşe- sinden binlerce genç adam mektebe ka- bul edilmek için adeta biribirlerile yarış etmektedirler. Mektebe girmiş olmanın verdiğ. sevinci buradaki talebelerin yüz- lerinden okumak kabildir. | İlk fırsatta plânörle, tayyare ile uçmak, paraşütle | atlaraak için can atıyorlar. Bu hevesin derecesini anlatmak üzere mektebin kıy- | metli hocalarından Ferid Ardanın şu | sözlerini dinlemek kâfidir. — Bizim, burada bir kabahat yapan talebeye verdiğimiz en şiddetli ceza «Bu gün sans uçuş yok!» demektir. Bu ceza- ya çarpılanlardan ağlıyanları gördüm.» Türk çocuklarının damarlarında taşı- dıkları ecdattan kalma cesareti tebarüz ettirmek için de şu malümat yeter: — Bizi yakından görmek fırsatını bu- lan abancı milletlerin mütehasssları İ gençlerimizin taşıdıkları cesarete daima hayr m kalmışlardır. Dünyada, hemen her millette, tayyareciliğe davet edilerek | bu “y için yetiştirilen gençler arasında paraşü'le atlamak cesaretini gösterenle- *i yüzde kırktır, Yani yüz kişi para,ütle atlamak üzere tayyare kana- dına çıktığı zaman 40 kişi cesaret ede- miye-ek “vazgeçer. Bu normal bir nis- bettir. Yalnız bizde paraşütünü sırtına takı. kanada çıltüktan sonra vazgeçen tek gence — kızlar da dahil — raslan- mamaıştı”. Bu cesaret hamulesi daima hayrınlıkla seyredilmeğe lâyıktır. Bu notları tamamlarken esef bir nok- tayı bilhassa tebarüz ettirmek vatan va- zifesidir. Türk hava kurumu memleket gençliğini tayyareci olmaya davet ettiği zaman binlerce taliple karşılaşmaktadır. Tayyareci eytiştirmek üzere sarfedeceği paranm azlığı, kadrosunun kifayetsizliği yüzünden birçok hevesli vatan evlâtla- n geri çevriliyor. Bunlardan çoğu ağlır yarak geri dönüyorlar. Haya kurumu- nun açtığı bu mektebi binlerce, on bin- lerce hava kahramanı yetiştirecek hale getirmek için elimizden geleni yapmak en mukaddes vaziledir. Büyük, küçük her vatandaş ona elin- den gelen yardımı yapmalı, bu müese- seyi genişletmek için hiçbir şey esirgen- mevelidir. Düşman yerden olduğu ka- dar havadan geliyor. Havadan esiige- mek, vatandan esirgemektir ve vatan» dan esiryenen her yardimın, her feda- kârlığır. sonu husrandır, millet bağrında kapanmaz yoralar açar. Şevket Rado Askerlik işleri Beşiktaş askerlik şubesinden: 1 — Beşik- taş şubesinde kayıtlı malij subay ve eratla gehit yetimlerinin tütün ikramiyeleri aşa- Bda yazılı tarihlerde Beşitaş karası kay- makamlığında verilecektir. 7 — Izdihama sebebiyet vermemek için herkesin cüzdanmn- da yazı numaralara göre saat (9) dan sa- at (12) ye kadar müracaat etmelerini rlen | ederim, 9 ağustos cuma günü malül erler, | 13 ağustos salt günü şehit yetimleri, 14 ağüs- tos çarşamba günü malül subaylar, 16 ağus- tos cuma günü malül erler, 20 ağustos sah gehit yetimleri, 21 ağrstos çarşamba malül subaylar, 23 ağustos cuma malül erler, 77 ağustos sah şehit yetimleri, 28 ağustos çar- gamba şehit yetimleri, 2 eylül 940 günü ma- 10) subaylar, 3 eylül çarşamba günü mali erler, 5 eylül cuma şehit yetimleri, 9 eylül salı şehit yetimleri, sö. Kartal askerlik şubedinden: 940 senesi tü- tün ikramiyesi gelmiştir. Şubemizde kayıtlı bulunan sakat subay ve erlerle şehit yetim- leri ikramiyelerini almak üzere 4 adet fo- toğmt? ve vesaikleri ile biriikte herrün 7e- valdan evvel şubeye gelmeleri ilân olunur, ... Kadıküy askerlik şubesinden: Lise veya muadili ve daha yüksek okullardan mezun olanlar: askerliklerini yapmadan memu- Fiyet alamıyacaklarından 480-940 ders yı- ında bu gibi okullardan mezun olup'a tah- #iline nihayet verecek okurların son yokla- maları Beşiktaş askerlik şubesinde kuru- lacak askerlik meclisinde 5-20 ağustos 940 da yapılacaktır. Bu on beş günlük müddet İçinde kanun! bir mazerete dayanmaksızın bu mecilee müracaat etmiyenler hakkında DK DAN Eminönü yerli askerlik şubesinden: Aşağıdaki yazılı maddelerdeki evsafı haiz tam ehliyetnameli okurlar 5/Ağustos/940 | dan Z0/Ağustos/D0 kadar Beşiktaş asker- lik şubesinde teşekkül eden askerlik mec- Msince muayeneleri yaptırılmak üzere he- men şubeye müracaatları ilân olunur. 1 — 338 doğumlu ve bu doğumlularin mun- meleye tabi tam ehilyetnamelilerden Mseyi bitirip daha yüksek okula devam etmiyecek olan yüksek okulları terkedenler. 3 — Bunlardan 327, 326, 325 âh doğum- İü üökerlik kanununun 39 nel maddesine güre 20 yaşını dolduranlardan tahsillerine devam edemiyecekleriden bunların tam ehliyetnamelileri bir okula müdavim olsa dah! bırakarak hemen şubemize müracaat edeceklerdir. Üsküdar askerlik şubesinden: Lise veya muadil ve daha yüksek okullar- dan mezun olanlar askerliklerini yapma- dan memuriyet alamıyacaklarından $39-940 ders yılında bu gibi okullardan eesun olup- | ta sen yoklaması yapılmamış ve askerliği- ne karar verilmemiş olanların yoklamaları Beşiktaş arikerlik şubesinde açılmış olan 25- kori kura meclisinde ağustosun o yirminel gününe kadar yapılacaklır. Liseden mezun olanlar ve yüksek taheilini terketmiş bu. anlardan şubemize okurların mez niyet kâğtlarile birlikte birer fotoğrafla hemen şubeye gsimaeleri ilân olunur. Beykoz azirslik eeksiaden: Melül subay ve eratla şehit yetimlerinin 640 tütün ik- ITepebaşında büyük müsamere 10 ağustos cumartesi akşamı C. H. P. Taksim şubesi tarafından 'Tepebaşı beledi- ye bahçesinin alaturka kısmında gayet zen- gin bir müsamere tertib edilmiştir. Bu mf- #amereye 29 kişiden mürekkeb saz heyetile birlikte bayan Safiye, temsii heyetile birlik» te sanatkâr Naşld, Macar kadın orkestrası ve cambaz kumpanyarile beraber Miçe İş- tirak edecek ve ayrica yeni büyük varyete programı tetbik edilecektir. Memleketimizin sahnede ve musikide en mümtaz elemanlarını bir araya toplıyacak olan bu. müsamerenin bütün teferrüatı fev- kalâde Itina ile tertib edilmiştir. Duhuliye serbesttir. VEFAT Dahiliye Vekâleti muhasebe müdürü Edib Günel'in kayın validesi ve Sunul- Ish Hamdi Tekyelinin büyük validesi Ahmec bey zade Emin bey refika Ay- şe Güral'ın vefatını tecasürle haber al dık. Kendirine Allahtan rahmet diler ve kederdide silesine taziyet eyleriz. 13 Ağmıstos Sahi akşamı AZAK bahçesinde MüstiR MURETTİN 2 nei Büyük Konseri YENİ PROGRAM kayıtlı malül subay vo oratla şehit yetim- derinin 12, 14, 16 ağustos 940 günleri öğle- den soura Beykoz kaymakamlığında topla- MEŞRUTİYETTE SARAY ve BABIALİ Yazan: SÜLEYMAN KÂNİ İRTEM — Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur. 'Tefrika No. 202 Donanmanın Karadenize ilk çıkışı - Liman von Sanders'in ültimatoma benziyen bir müracaatı Almanyanın Türkiyede bulunan ga- zete muhibirleri de Türkler arasında devletin harbe girmesi lüzumu hakkında şiddetli propagandalar yapmaktan bir an bâli kalmıyorlardı. (1) Daha 16 ağustosta Enver, paşa Alınan generallerile Alman elçisi Wangenheim aralarında bir harp ve kabul eyle- mişlerdi. Harp plânile beraber siyasi biz plân dahi hazırlanmıştı. Dahiliye Nazır: Talât ve Meclis Reisi Halil beyler Sofyaya giderek Bulgar hükümetini Almanya ile müttefikan har- be girmeğe ikna edeceklerdi. Ancak Bulgarlar Romanya istediklerini ver- mezse ittifaka giremiyeceklerini anlattı- lar. Sofyadan Bükreşe giden Talât ve inn beyler oradan da boş elle dön- üler. Türk erkânıharbiyesinin ilkbahara ka- dar harbe girmekte mütalâa ve beyan ettiği mahzurlar (2) Enver paşanın Al- manlarla birlikte hazırladığı plânı tat- bika meydan bırakmıyordu. Bulgarların vaziyeti şüpheli görülmesi de harbe gir- meğe mâni kuvvetli bir sebep görünü- yordu. Almanların birinci ciddi teşeb- büsü bu yüzden akim kalmıştı. Almanlar maksadlarının yalniz Enver paşayı elde bulundurmakla hasıl ola- mıyacağını takdir ederek erkânı harbi- yemiz rüesasını da ikna etmeğe çalışıyor» Tardı. Erkânı harbiye ikinci reisi İsmail Hak“ kı bey — damad — bir askeri heyetle Sofyaya gönderildi. Bu hareket Osmanlı Hariciye Nazırından bile gizli tutul muştu. Sofyn elçisi Fethi bey Hariciye Neza- vetinden bir işar vaki olmadığı için bu heyeti resmen Bulgar hükümetine tak- dimden imtina edince Enver paşa Fet- bi beyden tavassutunu rica etmeğe ken- disini mecbur gördü. Fethi bey de bu ricayı kabul ile heyeti Bulgar hüküme- | tine takdim etti, Fakat bu sırada Fran- sizlar (Mars) muvaffakiyetini kazan mışlardı. Bu defa dahi Bulgarları yürüt- mek kabil olamadı. Bu sırada Alman askeri heyetince Rusya sahillerine bir ihraç hareketi icram tasavvur ediliyordu. Tecrübeli Alman askeri erkânile ihata edilmiş olan Enver paşa bir taraftan bunların tazyikleri, diğer taraftan Türk erkânı harbiyezinin ihtiyat ve teenni — | hareket tavsiyeleri arasında Enver paşa 10 eylül 1914 de gi Suşondan ve Sofya dönüşünde İsmail Hakkı beyden aldığı raporlardan yapı- İncak bir bahri hareketin ve Odesa sa- hillerine mütasavver ihracın muvaffa- kıyeti kati olamıyacağını anladı, Bu ikin- ci mühim teşebbüs de böylece akamete uğradı. Fakat üçüncü bir teşebbüse mukave- met kabil olamadı. 9 Eyhil 1914 den itibaren Osmanlı donanınasının kumandanlığını deruhde Adalarin Moda arasında donanmaya bir geçid resm; yaptırdıktan sonra Karade- nize çıkmak müsandesini istedi. Enver paşa buna taraftardı ve amiral Suşon- dan Rus donanmasına rasgelse bile ken- dizinden emir almadıkça taarruz etmi- yeceğine dair mskerlik şeref ve namusu Üzerine söz aldığından bahsediyordu. Hükömet ise buna muvafakat etmiyor- du, Bana kızan Alman amirali, Alman elçisine müracaatla Alman bayrağını çe- kerek Karadenize çıkacağını söylemiş, bunu haber alan Liman von Sanders pa- şa — kendi ifadesine göre — bu hare- ketin Türkleri Almanlardan büsbütün uzaklaştıracağını düşünmüş ve buna mâ- ni clmağa teşebbüs eylemişti. Limau von Sanders (Türkiyede beş «cne) eserinde diyor ki: (20 Eylöle doğru von (Waengen- beim) in Göben ve Breslavı Alman bay- sağı altında Karadenize çıkarmak fik- rinde bulunduğunu itimada şayan bir taraftan haber almış ve derhal Tarabya- ya giderek elçiyi bundan ehemmiyetle tahzir eylemiştim. Ona anlatmıştım ki Türkiye hüküme- tinin Göben ve Broslavı ismen satın al- dığırdan bütün cihan haberdar olduğu için bu suretle tahassül edecek yanlış bir vaziyetten Türkiyede Alman aleyhdar- hğı tehaddüs edebilecektir. Gemilerin isimleri Yavuz ve Midilliye tahvil ile mürettebatı olan Alman deniz zabitan ve efradına fes giydirildikten, 17 eylülde Adalar önünde ve padişah huzurunda bu iki gemi Türk sancağı çe- kevek o geçild resmi yaptıktan sonra Bugün LALE Sinemasında 1 - GECEYARISI KONTESİ CLAUDETTE COLBERT - DON AMECHE 2-ÇILGIN BAKİIRE VİCTOR » FRANCEN -ANNİE DUCAUK zannımca eylül nihayetinde bunları tekrar Alman gemisi halinde görünme“ leri caiz değildir. Elçi o zaman mülâha” zalarımı ne kabul, ne reddetti Faks gemiler her halde Boğuz haricine çık” madılar.) Amiral Suşon bu muvaffakıyetsizlik Üstünde durmığarak Enver parayı sıkı, arıyordu. Enver paşa da — kabineden" muvafakat almadan — amiral Suşons karşı müsaid görünerek Bandırmaya bir seyahat tertip ile İstanbuldan uzaklaş” migti. Enver paşanın Bandırmaya hareketi günü Suşon da donanmaya hareket emrini verip Göben ve Breslavı alarak Karadenize çıkmıştı. Vükelâ bunu baber alınca Bahriye Nazır Cemal paşaya müracaat etmişler. © da donanmanın kalan aksamına Ka” radenize çıkmamaları emrini vermişti! Amiral Suşon o akşam, hadisesiz, iki gemi ile avdet eylemişti. Donanmanın talim vesilesile Karadenize çıkarılması Rusları tahrik yolunda bir Alman ma nevrası idi. Bunun tehlikesini ileri süren vükelâya Enver paşa teminat üstüne te“ minat veriyordu. Amiral Suşon gemilerin talim içis Karadenize çıkmalarındaki mübremiyeti göstermek Üzeret — Filo Karadenizde vazife görecek halde değildir. Mürettebat denize bile alışmamıştır. Talim ve terbiye için top” lu bir balde Karadenize çıkarak atış ve keşif talimleri yapmak ihtiyacındadır, di- yordu. Almanya elçisi de sadrizams pu yolda teminat veriyordu: — Amiral Suşon sizin amiralinizdir! Enver pâşadan emir almadıkça kendili- ğinden bir harekette bulunmıyacağını, hattâ Rus gemilerini görecek olursa geri döneceğini gerek kendi narmıma, gerek hükümetim namına taahhüd ederim! Bu kadar teminat üzerine hükümet Suşon'a Karadenizde atış talimleri yap» mağa müsaade etti, Ruslar Osmanlı donanmasına | ilişmi” yorlardı. Ancak Kafkas cephesinde ha zırlıklarını takviye ediyorlardı. İngilizler de Mısırda bu yolda hareket ediyorlardı. Romanyanın Avusturya aleyhine har- be iştiraki ihtimalleri kuvvetleniyordu. Bulgaristanın ne gibi bir hattı hare“ ket tutacağı hâlâ bilinemiyordu. Avusturyalılar müşkül vaziyette bu Yunuyorlardı. Rus ve İngiliz elçileri Osmanlı ordu” sunca Kafkas cephesinde ve Süveyş ka” Balına doğru yapılan faaliyetlerden $i“ kâyetlerde bulunuyorlardı. Fakat kendi hükümetleri de ayni tarzda hareket et" tiklerirden bu şikâyetlerin bir tesiri gö” sülmüyordu. 27 Eylâl 1914 de Çanakkale dışında gözcülük eden bir torpido mubhribimize Limnide tahişşüd edip Boğaz etrafında dolaşar iliz donanmasının ve (Osmanlı donanmasında Almanlar bw Tundukça Boğazdan çıkacak Türk harp gemilerini batıracağı) ihtarında bulundu. Boğaz kumandanı Cevad paşa der” bal Boğazın geçid yerlerine torpil dök” türerek Boğazı kapattı. Osmanlı karargâhı umumisi de Bo" Zazlardan girip çıkmanın tehlikesini bir gün sonra gazetelerle ilân etti, Devlet”, ler bunu protesto ettiler, Babıâli (İngi” Yiz filosu Limnide toplandığı müddetçe Çanakkale boğazı da kapalı kalacaktır.) Cevahile kararında sebat gösterdi. Liman von Sanders hatıratında diyo” (Türk hükümeti İstanbula karşı lulâf devletleri donanmasının cebri bir hare” haricinde İllerine en girginlerdendi. (2) Genersl Künm Karabekiş ii harbine neden girdik?) eseri, ÇİKOLAT CEMİL KARAMELÂ CEMİL İkram ediniz. yasa