15 Haziran 1940 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

15 Haziran 1940 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Devlet Demiryolları ve Limanları İşletme Umum idaresi ilânları MEMURA LINACAK 1 . Devlet demir yolları istasyon sınıfında istihdam edilmek üzere müsabaka İle olta muktap mezunlarından hareket memur namzed! ve askerliklerini yapmış lise me. amdan işletme Ye hareket memuru stajiyeri alınacaktır, — Müsabakada kazanan orta mektep mezunlarına 90, lise mezunlarına 74 lira terek verilecektir. 5 — Müsabaka imtihanı İse mezunları için 28 haziran cuma ve orta mektep mezun- Yarı için 1 Temmuz pazartesi günler sat 14 de Haydarpaşa Sirkeci, Ankara, Balikesir, Kayseri, Malatya, Adana, Afyon, İzmir ve Erzurum işletme merkezlerinde yapılacaktır, Müracaatlar bu işletme müdürlükleri ve istasyon gefi'klerinee kabal olunur. 4 — Müsabakaya iştirak geraiti şunlukdır: A — Türk olmak, 3 — Ecnebi bir kimse ile evli olmamak, — 18 yaşını bitmiş ve otuzu geçmemiş olmak «30 yaş dahil, b — Orta mektep mezunları için askerliğini yapmiş olanların askerliğini yapmasıs na, en az bir zene zârhan kalmış ve İlse mezunları için de askorlikleriri yapmış olmak. bilâhare idare doktor! 5 — Müsabakada muvaffak olanların ları tarafından yapıla- cak muayenede sıhhi durumları demiryoi İşlerinde vazife görmeğe elverişli bulunmak. 6 — Müracaat istidalarına bağlanacak vesikalar şunlardır: Nüfus cüzdanı, diploma veya tas€ikname, askerlik vesikası, polisten tasdikli iyi kux küğıdı, çiçek aşı kâğıdı, evli olanların evlenme cüzdan€ adet vesikalık fotoğraf. 7 — Daha fazla maldmat olmak İsteyenlerin işletme müdürlüklerine veya İstasyon geflizlerine bizzat mi ai etm 5 — İstidalar lise için 21 haziran cumartesi, gün mat 12 ye kadar kabul olunur. * 25 haziran salı ve orta mektep mezunları için d9 (2534) (saza) Derince limanının İl ömeliyeden ibaret olan ve 32907 lira 90 kuruş muhammen be- delli ve 226404 ton mübaminen maniplasyon tonajlı tahmil ve tahliye işi bir sene müd- detle ve kapalı rarf #sulile münakasaya konmuştur. Her ameliyenin beher tonu kaçar kuruşa yapılabileceği şartnameye merbut flat listesinde gösterilmiştir. Münâkası 21/6/9ğ0 târihine rastlıyan cuma günü saat İl de Haydarpaşada Gar binası dahilinde Bizinsi işletme komisyonu tarafından yapılacaktır, 203 1i- Taliplerin xn 9 kuruş muvakkat terüinat ile ayni gün saat 10 a kadar komisyon kalemine teklif mektuplarını vermeleri lâzımdır. Bu İşe ait şartnameler Ankarada 2 nel işletme müdür. lüğünden, İzmirde 8 Mel işletme müdürlüğünden, Haydarpışada Liman Başmüfettiş liğinden parasız olarak alınır, 44348» Başvekâlet İstatistik umum müdürlüğü eksiltme ve ihale komisyonundan 1 -- Açık eksiltme ve ihale usulile 1939 senesi Ikinci, üçüncü ve dördüncü kısım ha- rici ticaret atisıx yıllıklarından 790 nüsha bastırilacaktır. 2 — G0 forma ve 16 sahlfelik beher forması için 35 lira tahmin olunan bu eserler için © T3 hesabiyle 158 liralık muvakkat teminat vasikazı verilmek DE İhale 1940 senesi Haziran ayının 18. net salı günü saat 15,39 da umum müdür- lük binasında toplanacak olan komisyonda açılacaktır. Nümuns dairede görülür. Ve name komisyon kâtipliğin istenebili; «2097» 44340) Başvekâlet istatistik umum müdüslüğü eksiltme ve ihale komisyonundan 1 —Açk eksiltme ve ibale usulile 1940 senesi umumi nüfus sayımı için 25 - 200 sahi- gelik 63 Xx 100 1/16 ebadında 274600 adet sayım defteri bastırılacaktır. 2 — Tahmin olunan bedel 5000 liradır. Muvakkat temina$ olatak © 75 kuruş ho gebile 375 Mralık banka mektubu veya hazine makbuzu verilmesi lâzımdır. 3 — İhale 1940 haziran ayının 18 inci salı günü snat 1420 da İstatistik umum mü- dürlüğü binasında toplanacak olan komisyonda yapılacaktır. delsiz olarak komisyon kâtipliğinden istenebilir, Nümune ve şartname be- (2598) (4541) Nafia Vekâletinden: Eksiltmeye konulan iş; i — Malatyada sürgü regülatörü tevali, Kanal, açık tünel, imalâtı sınalye, sürgü ve derme regülatörleri işletme binaları inşaatı keşif bedeli (315.000) Mradır. 2 — Eksiltme 1/7/9040 tarihine raslayar, pazartesi gönü saat 15 de Nafın Vekâleti sa işleri relsliği su © da Kapalı zarf usulle yapılacaktır. — İstekliler, eksiltme şartnamesi, mnkavele pfojesi bayındırlık işleri genel şartaa- mesi, fenni şartname ve projeleri 15 lira 7$ bilirler. kuruş mukabilinde su İşleri reisliğinden ala- 4 — Eksiltmeye girebilmek icin isteklilerin (16.350) liralık muvakkat teminat var- mesi ve eksiitmenin yapılacağı günden en az sekiz gün evvel ellerinde bulunan vasika- larla birlikte bir dilekçe ile Nafiu Vekâletine müracaat ederek bu işe mahsus olmak üz9- re vesika almaları ve bu vesikayı İbraz ötmeleri şarttır. Bu müddet içinde vesika talebinde bulunmayanlar eksiltmeye iştirak edemezler. 5 — İsteklilerin teklif mektuplarını ikinci maddede yazılı saatten bir saat avvelins kadar su işleri reisliğine makbuz mukabilinde vermeleri lâzımdır. Postada olan gecikme- ler kabul edilmez. (3620) (4600) Ankara Ceza evi Direktörlüğünden | —- Ankara ceza evinin haziran 940 iptidasından mayıs 941 sonuna kadar bir sans- lik ihtiyacı olan beheri «960» gram itlbarila şartnamesinde yazılı şartlar dahilinde birin- ci nöri ekmek «Zu gün müddetle ve kapalı zarf usulle münakasaya çı 2 — İhale «2la haziran 940 tarihine rastlayan cuma günü saat 15de Ankara cüm- huriye; müddelumumiliğinde toplanan Komisyonda yapılacaktır. 3 — İstekliler muhammen bedelin © 7,5 gu olan «1979. Ilra «70. kuruşluk muvakkat teminat verecektir. 4 — Eksiltmoder mütevelli, rüsum tekâlif ve damşa resmi İlân ücretleri ve indel. hace ekmeğin tahlil ücret masarifi ve sair bilcümle masarif müteahhide aittir. $ — 'Teklif mektupları 21 Haziran 940 cuma günü saat 14 de kadar sıra No.lu mak- buz mukubilinde ikirlet maddede yazılı komisyon relsliğine verilecektir. $ — Sartnameyi görmek ve fazla izahat almak isteyenler mesai santi zarfında Ce- beci'de Cezacri direktörlüğüne müracaaf etmeleri Hân olunur. Esrarlı gın (4241) Yuzük AŞK ve MACERA ROMANI Tefrika No. 8 — Eski maceranın izdivacımızdan l evvel kesilmesi, yahut beni sonradan aldatmış olmanız pek'tali bir me- söle halinde kalıyor, Şayet şu esrar sade şahsıma taallük etseydi, ah, et- seydi... O z&man yalnız ölmekle ikti- fa ederdim.. Faksl şimdi ölemiyo- rum da... Zira başka ve daha vahim bir iş var, kendi derdim, gölgede ka- liyor. — Yahu nedir bu?... Ne? Karısının kolunu yakalayıp huşu netle sikti. — Hayri, oğlunuz! — Allah allah! « Sonsuz bir dehşet ve nefretle yüzü allak bullak oldu. Göriledi, — Ne insansınız ki her şeyi oku- dum, öğrendim; hâlâ bana böyle bir komedi oynuyorsunuz, Halbuki size karşı ne sarsılmaz bir ilims# besler. dim, Raif; — Okudunuz mu?,.. - dedi. - ne ih- tiyatsızlık... Başkasına mahsus bir ! zehiri sen içmişe benziyorsun... Ne vahim 159... Mg Nâkleden: (Vâ - Nü) Biraz düşündükten sonra: — Bu tuzak senin için değil, baş- İ kaları için kurulmuş olacak... Fakat içine sen düşmüşsün... Hayri benim oğlum değildir... Galibe hanımla be nim aramda hiç bir hadise geçmedi... Kadının kalbini müthiş bir azap kıvrandırmakla beraber, yüzünde hâ- fif bir ümid ışığı belirdi. — Ah, Raifciğim... Sana inanahil- mek için ömrünün yarısını feda — Doğru söylüyorum, Lâtife... Ki- zımın başına yemin ediyorum Masume'nin annesi büsbütün ümiğ- lendi. Zira, Raifin boş yere böyle ye- min etmiyeceğine emindi. Kendini bir iskemleye bıraktı. Odanın duvarları harcın rütubeti- le ıslak olduğu için, kadın titriyordu. Raif karısına asla âşık olmamakla be- raber ona karşı bir şefkat beslerdi. — Haydi, gel... Üşüyorsun... Omu- zuna birşey al... - dedi. - Başka yer- de konuşsak daha iyi olur... Kadın, ustaların gizli mektupları a çi 3/0 ANKARA RADYOSU 15 Haziran Cumartesi 1330 Program ve haberler, 1359 Türk müziği, 1470 Riyaseticümbhur bandosu, 15,15 Alafranga plâk, 18 Program ve alaf- ranza plâk, 1830 Caz orkestrası, 19 K nuşma, 19.15 Türk iği, 19,45 Haberi 20 Türk müziği, 20,30 Günün meseleleri (Ko- nuşma), 2050 Türk müziti, 212) Küçük orkestra, 2220 Ajans ve borsa haberleri, 22.50 Alafranga plâk. mıntakasında (merkezde: , Taksimde: €Limoner), Şiş i (Nargileciyan), Galatada: (Doğ- ruyol), (Sporidis), Kasımpaşada: (Tu- ran), Hasköyde: (Hasköy), Eminönü mınlakasında merkezde: (Mehmed Kü-İ zım), Küçükpazarda: (Necati Ahmed), Alemdarda:; (Arif Neşet), Kumkapıda; (Süreyya), Fatih mıntakasında Şehza- debaşırda: (Asaf), Şehremininde: (Hamdi), Karagümrüktea (Suad), Fe- nerde: (Emilyadis), Samatyada: (Rid- van), Aksarayda: (Fihem Perter), Dİ- ğer mıntakalarda: Üsküdarda: (Mer- kor), Beşiktaşta: (Vidin), Kadıköyde; (Kadıköy), Sarıyerde: (Osman), Bü- yükadada: (Halk), Heybelide: (Halk), Eyüpte: (Hikmet) (eczaneleri (Amarutköy, Ortaköy ve Bebek oc- zaneleri her gece nöbetçidirler.) BULMACAMIZ 10, 1 — Movcudat - Rüzgâr. — Beşeriyet, — Filosofların sözleri — Acı bir içki - Âmirler — Tekrar - Tersi bir sorgudur, — İki hari - Kasabın sattığı 7 — Yazı arasındaki küçük tire, & — Bir sayı - Tersi habbe demektir. 9 — Kalın sicim - Bir kadın İsmi 10 — Kolay değil - Ehli 1 — Ehliyeti kâfi değil 3 — Kansızlık - İstirahat, 3 — İs peyda etmek, 4 — Türk mizah üstadı bir hoca. 5 — Kasık - Müteessir eden. 8 — Tersi faidelidir - Tersi tok değil T — Meyva tenavül etine. 8 — Ceket altımda bulunur - Tersi bin oğlu hinin başi 9 — Bayılanlara koklatılan bir Hüç - Ap- tat 10 — Alaturka musikide bit makam - Ma- deni ip, Geçen bulmacamızın halli Soldan sağa: 1 — Evrak, Cali, 2 — Baisiheab, 3 — Elem, Leke, $ — Vilâyetler, 9 — Ede, An, Er, 6 — Yeraltında, 7— Pa, İar, 8 — Tema- Tuzla, 9 — Ye, Ali, Nad, 10 — Arina, Mera. 1 — Ebeveyn, Ya, 2 — Valide, Ter, 3— Ri- wn, Ya, 2 — Valide, Ter,3 — Ri- — Asma, Man, 5 — Ki, Yalpala, 6 — Entari, 7 — Cilt, 8 — Acelenizne, 9 — La- kerdalar, 10 — İber, Arada, Orada bir tenekâ bisküvi kutusu dü- ruyordu, Kâğıdlar bunun sâyesinde rütubetten mahfuz kalmışlardı. — Okuduğun zaman senin de aklı- | na gelecek. — Mektupların sahte olmadığına emin misin? — Düşünüyorum: O sıralarda İz- mirden Ayrılmış bulunuyordun. Sev- giline ve oğluna taallük eden esrarı duvara gömüp üslüne de kâğıd kap- latlın... Bunu sen yapmasan kim ya- pacak?... «Şayet geri dönersem bun- | ları çıkarırım... Dönmezsem de orada kapalı kalırlar, kimsenin eli değmez!» diye aklından geçirmiş olacaksın... Belki de bu sırrını bir dostuna tevdi etmişsindir! Raif; — Öyleyse bu odayı kızınıza nasil verebilirdim? Duyann kazılmasına nasıl müsaade ederdim... Mademki duvarda bu kadar hayali esrar var- mış... Ve ben biliyormusum... Kadın sustu. Bu mantık ona kuyvetli görüü- müştü. Erkek de farkettiğinden daha imi vardı; — Kızımın, öz kardeşile evlenmesine nasıl müsaade edebilirdim?... Buna nasıl imkân veriyorsun? Kain Tefrika No. 98 Yazan: İSKENDER FAHREDDİN Perde bekçileri kapiyi açtılar, İmad muhafızlarla sarılı olarak hükümdarın huzuruna girdi — Herkes böyle söylüyor, İaadın yurdu- na fenalık yapacağına hiç kimse İnanmi- yor. Fakat, ben inandım. mış? Yahud ne yapacakmış?.. man kuvvetlerile beraber saldıracakmığ. — Kendisini sorguya çektin mi? — Hayır. Böyle bir hainle yüz yüze gel- mek istemedim. — Oğul! İmadı di eden, başkalarının Sözüne nasil inanıyorsun? Hele bir çağır.. Sor. Yurduna fenalık yapacak in- sanio, yüzünden içini okumak kolaydır. Vezir Nâsır, kırk yılda bir kere oynayıp muvaffak oldufu bu rolde, uydurduğu ya- lanın meydana çıkacağını düşündükçe, kor- kudan titriyordu. Nâsır, sadık bir köle in- hinasile valide sultana döndü: — İmadın suçu olmasaydı, kadın kılığıs na girerek kervana karışır mıydı, sultanım? — Benim aklım almıyor, Nâzır! Hele bir Kere kendizini çağıralım... Ondan sonra hü- küm vermek kolaydır. İmad acaba neden kadın kılığına girmiş? Elbette bunun bir $2- bebi vardır. Sultan Mehmed: — Anacığım, dedi, suçsuz bir adam kadın kılığına girip de şehirden kaçmağa teşeb- büs eder mi? Yalnız bu hâdise bile, onun suçlu olduğunu isbata yeter. Daha ne d€- bep ve delil arıyorsun? İmad, düşmanla ba- raber çalışmağa azmetmeseydi, kadın kılı- ğına girerek, yurdundan kaçar mıydı? Sultan Mehmed bu sırada vezir Nâsır&: — Haydi git, İmadı zindandan çikar. Burayun getir. Muhafızlar yanından ayrils masınlar. Dedi. Nâsir odadan dışarı çıktı. Ana oğul, yüksek sesle bağrışarak kon şuyorlardı? — Kaymış harbini, İmad olmasaydı, ka- zanabilir miydin, oğul? — İmadın Kayış meydan muhaveb de gösterdiği yararlıkları unuttum mu 3- niyorsun, anı Orada İmadia Özcan ol- masaydı, (Cvei) tepemize binecek ve bizi Semerkanda kadar sürecekti. Gerçi oğlum Celâleddinin de yardımı dokunmadı değil Fakat, İmad, suyun içindeki sazlıklar ara- sında saatlerce gizlenerek, düşmanın bü- tün plânlarım öğrenmişti, Karargâhımıza döndükten sonra, biz de harp plânlarimız değiştirdik... İmad meydana atıldı, düşma- nı yardı, Celâleddin de peşinden yetişti, Moğolların birçoğunu suya döküp boğdular. Bir ayda bile bitmiyecek olan horbin s0- Dunu bir günde aldik. Görüyorkun ki, bi #ân bu yararlıkları, bu kahramanlıkları Unutmuş değilim. Fakat, büyük babamın bir sözü varı «Paranın yüzü sıcaktır!» Gerdi ŞBP para We yalniz memurin- nağa. teşebbüs etmiğier Ta satılmadığını bana kim tı Türkân sultanın kaşları çi — Sen öyleyse, para mukabi rin satın alınabileceğini henüz anlıyama- mişsın, oğ İmad, dünyanın . hazineleri önüne serilse, yurdunun bir karış toprağını 0 bazinelere değişmez. Ben onu va onun babasını çok iyi tanımm. İmadın babası da gözlü tok bir askerdi. Üç kere düşmana esir düştü; kaçtı, yurduna geldi, Yurd sevgisi, onu kiç bir zaman memleketine fenalık yapmağa Serkedemez. Bunu ancak kanı ve sütü bozuk insanlar yapabilir, Sultan Mehmed pencerenin önünde ayak- ta duruyor ve anasının bu âğelerine fena halde kızıyordu. Valide sultan, oğluna sordu: — Düşman kuvvetleri «kımız, içerek, no- $e ve sevinç içinde, Otrar havalisine doğru Mei diyorlar... Doğru mu? m Mehmed yavaşça başını salladı: vet, Gelen haberler bunu teyid edi- yor. — Düşman ordusunun başında gene prens Cuci mi varmış? — Hayır. Bu sefer Cengiz han, ordusu- benziyordu. Her zaman harekât, hâkimken bu görüşmenin başlangi- cında soğukkanlılığını azıcık kaybet mişti. Şimdi iradesini gene topluyor. du. Uzun boyu daha fazla kalkını- yordu. Gözlerinde zekâlı ve tatlı bir parlaklık işıldıyordu. Kocasını çok seven Lâtife; «— Ah... Söyledikleri diye temenni ediyordu. Sonra, kendi kendine konuşur gibi: «-- Fakat Gelibe'nin bunlara dair | malümatı var gibi görünüyer... Ya- Belki de bir şeyden intikam » İhtimal oğlu, kızımızı sev- Bu sözleri Raif işitti, Titredl. Göz- leri daldı. Zihninde bir şeyler kurdu. Kadın, asabiyetle, parmaklarını çi- dırdatıyordu — Onunla konuşacağım... Kendi- sini koğduğum için ayaklarına kapa- mp af dileyeceğim... Öğrenmek, hakikati öğrenmek istiyorum... Kelimeler boğazında tıkandı, kaldı. Kocası onu bileğinden yakaladı. Artık merhamet hissi yerine hiddet | kaim olmuştu. — Katiyen... Anlıyor musun? Galibe hanımla katiyen konuşmuıya- caksın... Ona bir şey sormıyacaksı: Bunu yasak ediyorum... Bereket versin ki kocası onu ko- | böyle sms lamıştı nun başına geçmiş ve Çazatay (ls Cucipi eti çok fena imiş - Harzem tahtını yıkı Örle mi? — Evet... Sade & yurdumuzu baştan başa tinde imiş. Mayeratrin, lamış, — Bizim yurdumuzu işgale Moğol ordu yetmez. Arada uzun bir çöl var. mağ yakından gürüşsek, (Hazer) kıyılarına dar uzanırız. Ben, Moğol akınejli korkmuyorum, oğuli Cengiz hanın, sunun başina geçmesi de beni yı Ben, kendimizden korkuyorum, içimi vurulmaktan körkuyorum, Böyle bir vuğ”| guna uğrarsak, yaramızı hiç kimse sardöl maz, Bu, acıların en büyüğüdür. | — işte ben de, bizi içimizden vurmak BEİ Leyenleri takip ettiriyorum, anre! Ne gi söyledin: Bu vurgun, bisi can erimi yaralarsa, bir daha doğrulup kalkama) İmad — oğlum da olsa — onu kolay ko affeğemem. Bu'yarayı, büyümeden kapniğ maalıysm. İmad sorguya çekiliyor.. Sultan Mehmed, ânasına — Ben İradı sorguya çekeceğim. Hi dt san odana git... Rahat et! Ben işimi DİS Hirim, Demiş ve Türkân hatunu savmışiı Biraz sonra İmadın gür sesi duyuldu? — Beni hertye götüzüyorsunuz? Kargılı nöbetçilerden biri yavaşça ceva verdi: Nereye gittiğimiz! görüyorsun! Harediğ orlarından geçiyoruz. — Sultan mı çağırdı beni? — Evet... Vezir Nâsır perde: İmadı seyrediyordu. Koca aslan o güne kadar hiç kim senii önünde başını eğmemiş Perde bekçileri kapıyı açtılar, Imad, muhafızlarla sarılı olarak hükümet darın huzuruna girdi. Sultan Mehmed odasında yalnızdı. Imad, yere diz çökerek, hükümdarı 59“ Bümladı Sultan Mehmed gözlerini açmıştı; hiddes'| tinden yerin de duramıyordu. İnadı görün“ © bağırdı — Yurdumda aş mi kaldın? Şerefsiz sfiif Yaşıyorsun? Seni, düşmanlarımla birleştireöi meğe sevkeden sebep nedir? İmad, hüklündarın bü sözlerinden, niçis tevkif edildiğini ve Kendisine neler ismaği olunduğunu anladı: — Kulunuz, canını, malini yurduna vali ie bir uasanum, İmadın, düşmanla bire ## sokaktak! çocüklar bile İnane arkasına giğlenmiği Dedi ve bu ağır töhmet karşısında ağla mafa başladı Sultan Mehmed, İmadın Moğollara iti» ci odeceğine o kadar inanmıştı ki; — Göz yaşlarınla beni aldatmak mm isti yorsun, hain? Diyerek yerinden adı, ve Kaymış 2a- iin kazanan kahramanın üzerine yürü” ü. Imad, biran içinde (dalini toplıyarak, hükümdarın yüzüne sert bir tavırla baktı: — Sizi aldatınışlar, velinimetim! Ben half” değilim., Hakiki hâinler, sizin etrafınızi Öl saran da'kavuklardır. “ — Kadın kılığına girerek, kervana kas rıştığını İnkâr ma ediyorsun.. Köpek? İmadın, bu hakaret karşısında birdenbizdi| gözleri dimdü: | ermiyeceğinizi bildiğim Için, ihtt- yar anamın Israrı üzerine kadın ktlığına girmeğe mecbur oldum, Şehirden başka tür“ 18 nasıl çıkabtlizdim? (Arkası var) (1 «Ceyhun» mehri ile «Seyhun« nehri arası... Zira Lâtlfenin vücudü gevşedi. Otur- duğu tahta iskemleden yere yuvarla- hacak gibi sendeledi, ' Sarıvasıfpaşazade, gayet kuvvetli bir erkek olduğu için, minimini ha- fif bir oyuncağı kavrar gibi karısını kucağına alıverdi. Odasına götürdü Koridorlarda kimseye raslamam Zile basıp hizmetçiyi çağırmak istediyse de sonra bundan vazgeçti. Muhteşem yatağa Lâtifeyi yatırdı ve odaya söyle bir göz gezdirdi, Zengin ve stil eşyanın her tarafına acele acele bakıyordu, Lâtifenin mektup- ları nereye koyduğunu anlamak isti- yordu. Öğrendiği esrar üzerine karısının heyecanı öyle büyük olmuştu ki, ev- rakı attığı çekmeyi aralık birak. mıştı. Bir kâğıdın ucu da dışarı doğ- ru sarkıyordu. Raif bunu gördü. Gözleri parladı. Yaklaşıp çekmeyi açtı. Evrala cebine koydu. Ancak bunun üzerine zili çaldı. Bir dakika bile geçmeden beyaz prostelâlı hizmetçi göründü. — Ne oldu harımetendiye?... var efendim?... — Mühim bir şey olmuyacak... Azt- sep fenalık geçirdi... Öyle va, canım? Ne

Bu sayıdan diğer sayfalar: