15 Haziran 1940 AKŞAMDAN AKŞAMA Yirminci asır beşe- riyetine bir Mehdi lâzım Biri lâzım... Mavi gözlü mü olur, siyah mı? Sa rişin mı olur, esmer mi? Ehemmiyeti yok... Hâm oğullarından mi, Sâm torun- larından mı, hattâ Yâfes'in evlâdla- rından mı? Hangisinden olursa ok sun... Irkı sorulmıyacaktır! Kendisindeh yalnız şu hasletler is tenecek: o Sözlerinin sihirli olması, gönülleri bürümesi.. Hâlinin casib olması, milyonlarca insanı ardından Sürükliyebilmesi... Hayır! Yüzünün adalelerini takallüs ettirip, gırtlağının bütün hızıyla ba» Zırmasın... Kaşları çatık in Yumruğunu tehdidle MAAS. Kin, nefret ve tefrika savurmasın... Bilâkis, mübarek çehresi nurlu ola- caktır, Konuşurken sinirler yatışacak, göz- ler yaşaracak, hırslar dinecek, mer hamet ve şefkat pınarlari taşacak, kurtlar kuzulaşacak, kuzular çiçekli çayırlara, çayırlar ebedi bahar yağ- murlarına kavuşacak ve yağmurların İsmi eskisi gibi rahmet olacak ve gö- müllerden de rahmet fışkıracak. Böyle biri lâzım! p Varsın, sekiz saatlik iş on ikiye Çi- karılsın; fabrikalar gece gündüz işle sin; Amerika, tank ve tayyare yardım- larım o yapadursun; fakat şurası da muhakkak: O gayret, o teşkilât, o çe- lik edevat kadar böyle biri de lâzım!... Mattâ maddi vasıtalar kâfi gelemedi- $i takdlirdedir ki, bilhassa ve bilhassa böyle birinin kıymeti artacak, lüzu- mu anlaşılacak. Öyle biri ki peygamberlik iddia et- meksizin peygamberlerin dili ile ko- nuşsun! Cenneti ahrette vadetmeden dünyada tahakkuk ettirmenin yolunu göstersin ! Yüksek fikirlere hitap eder- ken ince hisleri unutmasın! Hattâ son asır mütefekkirlerinin büyük ha- tasını tamir ederek en derin hissiya- tn hitap edip körleşen o kudsi pınarı | gürleştirsin.... Hitabelerinde kuru he- saptan ziyade şiir bulunsun... Teknik- Je ahlâkı el ele yürütsün... Düşüncele- rinde taraftarlarına iltimas değil, herkese karşı sarsılmaz hak ve haki- kat bulunsun!... Eski masallar, dünya karıştıktan sonra bir Mehdi Resul'un, dinler bir Mesih'in çıkacağım, insanlara yeni nizam vereceğini söylüyorlar, Adı ne olacak, bilmiyorum; fakat yeni idealini sade biçare mağlüplara, mazlumlara değil, galip ordularmın burunları havada zalim ve güsıblarına bile bir din huşüuyla kabul ettirebile- cek kuvvette böyle bir mete bir yüksek kanun koyucu A Yirminei asır, zorbalığı, tahakkll- mü, istibdadı gayeleştiren büyük ek hangirlik heveslileri doğurdu. Bunla- rın hepsi de halkın alt tabakaları Arasından çıkarak, sözlerile gönülleri fethede ede kademe kağeme yüksek diler, başa geçtiler; hattâ memleket aşırı gelip bu muvaffakıyeti başardı. lar, Şimdi de şöyle bir sahib huruç lâ Zım; Romayı İsanın içinden fethedişi gibi, dünyayı tatlı diliyle, yüksek vu: hüyla beşinci kola parmak bir şekilde teshir etsin; adil insaf, hürriyet ve insaniyet me'vasına çevir. sin... 4 Ve yine eski mesud şarkıları söyl — Bazı kimseler havaların balutlu ve yağmurlu gitmesini garpte pati ısırtacak | yan toplardan zannediyorlarmış vay Ami ç ! , Tramvay malzemesi | getirtilebilecek mi? Tekerleklere mahsus demir bandaj mevcudu kalmadi Elektrik, Tramvay idaresi, muhtaç ol- duğu malzemeyi evvelâ Belçikadan ge- tirtmeğe teşebbüs etmiş, bilâhare Belçi- kanın Alman orduları tarafından östilâs üzerine buna imkân kalmamıştı. Ondan sonra İngiltere ve İtalyadan malzeme getir- tilmesine teşebbüs edilmişse de, İtalya nın da harbe girmesi yüzünden malze- menin bu memleketlerden de tedariki hemen hemen kabil görülmemektedir. Tramvay ve elektrik malzemesi arasin da bilhassa tramvay tekerleklerinin tra» fında bulunan demir bandaj kalma" rnıştar. Tramvay arabalarının tekerleklerinde" ki bandajlardan bir kısmı daha evvel de- öiştirilmişti. Bir kısmı da nisbeten yeni dir. Eskiden değişen bandajların kısa bir müddet sonra büsbütün yıpıanarak işe yaramıyacak bir hale geldikleri takdirde bunlörn bulundukları arabalar da mu attal kalacaktır. Bu suretle arabaların mikdarı azalınca seferlerden bir kısmı: nın lâğvına zaruret görülecektir, Elektrik idaresinin diğer malzemesi bu derece nokscn değildir. Maamafih elektrik, tramvay idaresi bütün imkânlardan isti- fade ederek malzeme tedarikine. çalış tığından şimdilik seferlerin tatik mevzuu bahis değildir. Lokanta tarifeferi Bir fincan kahve 25 kuruştan pahalı olmiyacak Uokantaların sınıflara ayrılması hak- kında belediye iktisad müdürlüğü tara- fından hazırlanan tarife daimi encümen tarafından tedkik edilmeğe başlanmıştır. Yeni tarife encümen tarafından tasdik edilince on beş gün içinde tatbik edile- cektir. Yeni tarifley« göre Tokantalarda ye mekler için ayrı, içkiler için de ayrı fiat- ler alınacaktır. Hiç biryerde bir Fincan kahve yirmi beş kuruştan fazlaya satıl mıyacaklır. Harici ticaretimiz Cümhuriyet Merkez Bankası tarafın» dan bildirilen son kliring hesaplarna gö- re, muhtelif memleketlere 11 milyon 179 bin lira borçlu vaziyetteyiz. İtalya ile kliring hesaplarına gelince bu hesap- larda 3 milyon 211 bin lira alacaklıyız, Bu hesapların ne suretle tesviye edile- bilezeği henüz belki değildir. Bunlardan başka ithalütmiz nisbeten a7 olan mem- lekerlerden İsveçe 2 milyon 316 bin li ra, Romanyaya 2 milyon 306 bin li- va borçlu vaziyetteyiz. aramama yelim; 0 ist dör Mann?,. Evet: «Nerede o adam?»... Öyle bir adam?.. O adam ki asırlar içinde en- der doğuyor; fakat çölde mi, mülevazı bir Avusturya kasabasında mu, Selâ- niğin bir tarafcığında mı, netede do- ğarsa doğsun; ümmü mi, okumuş mu; nasıl yetişirse yetişsin; gönetal mı, onbaşı mi, ne rüfbede olursa olsun; Semit mi, aryen mi, ne kandan olursa olsun; milyonları peşine takabilsin; yüksek ve kurtarıcı idealine doğru sürükleyebilsin.., Bütün insanlığın zulme karşı vah- detini temin edecek, medeniyeti ateş- ten çıkarıp mesud iklimlere sürükle. yecek böyle biri lâzım. Nerede o adam? ... Bunlar, dünyayi hâlâ bir öküzün boynuzu üstünde sananlar... EHİR HABERLERİ Karilerimizin mektupları Soğan ihtikâri Boğaziçinde Yeniköyde şair Vügani #okağında 2 numarada oturun askeri mütekaldlerden kısmı salış mümeyyiz! 'B. Ismall Hakkı Onat soğanların pa- halılığından şikâyet ediyor. Çifçiden 30 yahud $0 paraya alınan bu gıda mad- desinin 1014 - 1918 harbinde olduğu gi- bi gittikçe pahalandırıldığını, on sekiz Yirmi kuruşa kadar sakıldığını söylü- yor. Bu halin önüne geçmek icab etli- gini iddin ediyor, Kağıd buhrani Tecelli Basımeyinden B, Avni Atasoy yazıyor: Bir kitap tabetiirmek üzere dizdir- dim. Piyasada kiğıd bulamıyorum. Ki- me müracaat etsem «Yok!» cevabını veriyor. Kâğıd stoku her halde tüken- miş değildir. Daha pahalıya satılmak üzere saklanıyor. Dikkati celbediniz. KÜÇÜK HABERLER: X Muhtelif vilâyetlerde çalıştırılmak üzere posta, telgraf ve telefon teşkilâ için müvezzi ve hat bakıcı alınacaktır. Bu iş için 10 temmuzda müsabaka imti- hanı açılacaktır, X Ü:küdarda Şemsipaşada ve Saray» burnundaki havuzlar, son zamanlarda kirlenmişti. Belediye, havuzları temizle" meğe ve bozulan elektrik tesisatını tami- re başlamıştır. X Kiğıda tütün kaçakçılığı yapmak #u- şundan dolayı hukkında takibata giriyi len Hüseyinin İstanbula kaçtığı anlaşıl- mış, oradan yapılan müracaat üzerine Hüseyin dün yakalanarak adliyeye ve- rilmiştir. Sultanahmed birinci sulh ceza mahke- mesinde Hüseyinin sorgusu yapılarak tevk'fine ve mevcuden Kiğıya gönderil- mesine karar verilmiştir. * Büyükdere kibrit fabrikasınm avlu- sunduki inşaatta çalışan işçi Hristo dün bir buçuk metre yükseklikten o düşerek başından, ağır surette yaralanmıştır. Hris- t6 hastaneye kaldırılmıştır. X Şoför Taceddinin idaresindeki oto- büs, dün Fenerde Ayazma caddesinde yetmiş yaşında Musaya çarparak yarala- >, Musa hastaneye kaldırılmış, şoför Tacrddin yakalanmıştır. X Sirkecide bir otelde müşterilerden Roşadın parasını çalip Adapazarına ka» çan Celâl adında biri dün tekrar İstan- bula gelirse zabıta tarafından yakalana- rak adliyeye verilmiş ve tevkif edilmiş- tir, Denizyolları kadrosu Deniz yolları umum müdürlüğünün kadro ve bütçesi hazırlanmıştır. Bütçe- hin tasdik edildiği, kadronun da bugün- lerde tasdik edileceği söylenmektedir. Müamafih, deniz yolları uwum müdü- rü bugünlerde tekrar Ankaraya giderek bütçe ve kadro etrafında Vekâlete iza- hat verecektir. Umum müdür, dönüşte, yeni kadroyu da beraber getirecektir. Üniversitede konferans Cümhuriyet Halk Partisi İstanbul vi- lâyeti idare heyeti reiıliğinden: Cümhuriyet Halk Partisi umumi idare heyeti uzasindan Sinop mebusu Cevdet Kerim İncedayı 17 haziran 940 pazartesi günü saat 18 de İstanbul ürivernite kon- ferans salonunda bir konferans versek« tir. Herkes gelebilir. Türk çocuğu! Her işte olduğu gibi, havacılıkta da, en yüksek güzeyde, gökte seni bekliyen yerini, az zamanda doldutacâk- sın, 1935, K. ATATÜRK .. Doktor yerine bir yatıra gidip horoz gğdayanlar olsa gereki... « Bay Ancaya Yonu | Yerli mallar sergisi açılacak mı? Sanayiciler İzmir fuarina hazırlanıyor Eylül bidayetinde açılacak olan bey- nelmilel İzmir fuarı için şehrimiz sana- yicileri arasnda. hazırlıklara başlanmış- tır. Sanayi e:babının İzmir fuarına daha geniş mikyasta iştirak edebilmeleri için alâkadar makamlar teşebbüse geçmişler» dir. Bundan başka, her sene açılması mu- tad olan yerli mallar sergisinin bu yıl da açılıp açılamıyacağı etrafında tetkikler yaptırılmaktadır. Vapur seferleri menedilmedi ki vapur seferlerini tatil ettiğini yazmış- larsa de bu, doğru değildir. Gemilerimi- zin, kara sularımıza seyahatları tamamen serbesttir. Yakuz, müttefikler tarafından Akdenizde bazı mntakalara mayn dö- küldüğü için bu yerlerden geçerken mü- tayakkız bulunulması icap ettiği gemi süvarilerine bildirilmiştir. Bu sene deniz bayramında yarişlar yapılmıyacak Bu sene | temmuz denizciler bayra- mında Barbarosun kabrine çelenk konula» cak, fakat deniz yarışları yapılmıyacak- tr. Deüiz yolları tarafından her sene | teramuız akşamı verilen deniz balosun- dan vazgeçi Casusluk muhakemesi İhsan Yazganla Riza Çavdar- lınin muhakemesine başlandı Hükümet aleyhinde propaganda ve casusluk suçlarından maznuneh yakala» nan Mehmed İhsan Yazgan ile Rıza Çavdarlınım mevkufen muhakemelerine dün ikinci ağır ceza mahkemesinde âle- ni olarak başlanmıştır. Tahkikat evrakına nazatan, maznun- lardan Mehmed İhsan Yazgan Van, Bit- Ws, Diyarbakır ve Malatya havalisinde gazete bayiliği yapmak üzere dolaştığı sada halk arasında hükümet aleyhine propagar dalar yapmız, oradan İstanbula gelince diğer maznun Rıza Çavdarlı ile tanışarak beraberce «Açıkgöze isminde bir de gazete neşretmişlerdir. Yine tahkikat evrakına göre, bu iki maznun İstanbulda bir ecnebi devlet se- farethanesinden aldıkları para mukabi- linde, devlete ait sır mahiyetinde bulu- nan bazı haberleri bu sefarethaneye ver- mişlerdir. Bunların, sefarethaneye hita» ben gizlice yazdıkları iki mektup da ele geçirilmiştir. Müddeiumumilik, Türk ce- za kanununun 133 üncü maddesine teve fikan muhakeme edilmek üzere İkisini de ikinci ağır ceza mahkemesine vermiş- tir. Celse açılıp yukarıda yazdığımız şe- kilde evrak okunduktan sonra davanın mahiyeti memleketin emniyetine taallak etmesi hascbile iddia makamının talebi vechile muhakemenin bundan sonra giz“ li olarak devamma karar verilmiştir. Sürpagop yollarinin inşasi Sürpagop mezarlığının dahili yolları. nın inşasına karar iği belediye fen heyeti bu yolların keşiflerini hazırla” mağa başlamıştır. Yollar, Sürpagöp sa- hasının Otanğimi etrafinda hazirlanan plân esaslarına göre açılacaktır. Yolla- Tın inşası yakında münakasaya konacak, bundan sonta Sürpazop sahasında ifraz edilen arsalar satılığa çıkarılacaktır. Doğum $ n Posta refikimizin tahrir heyeti mü- dür muavini B. Ragıp Şevkinin bir kızı Tünyaya gelmiştir. Nevzada uzun ömür. ler temenni ederiz. s Günlerce uzakta atılan toplar nasıl olur da yağmur bulutların bu .) tarafa getirirler? | Bazı gazeteler, hükümetin Akdenizde- ! Victor Hıigo Paris muhası rasında Gazetelerde Paris e'rafındaki mu- harebelere ald telgra ları okuduktan sonra tekrar Kitabını elime aldım. Paris muhasarasına vid bir eser oku- yordum. Lâkin 187 ) senesindeki Pa- ris müdafaasına ai bir kitap... Sahifeleri çevirlikçe Fransanın bundan tamam 70 sene evvel yaşadı- ğı şimdikinden çek daha korkunç ve karanlık günler | gözlerimin önünde canlamverdi. O müthiş günlerden sonra Fransa — hattâ sonunda Paris de işgal edildiği halde — tekrar doğ- Tulmuş, tekrar kalkınmış, tekrar eski büyük Fransa olmuştu. Bütün bun- ları düşünürken, bugünkü vaziyet karşısında insan eski bir ata sözünü kendi kendin; tekrarlıyor; «Bu da geçer yahu.» Büyül. Fransız edibi Victor Hugo- nun — 68 yaşında olmasına rağ. men — bütün mevcudiyetile iştirâk ettiği 1870 Paris müdafaasına şöyle bir göz atalım... Almanların şehrin kapılarına yak- laştıkları anda Victor Hugo, Fransa Başvekilinin bugünkü sözlerini yet- miş sene evvel hemen hemen ayni ke limelerle halka söylüyor ve: «Vatandaşlar, Fransa muzaffer olacaktır. Çünkü insanlık fikrini ve medeniyet mefküresini temsil ediyor.» diyor. Başka bir nutkunda da geçen- lerde. AL. Reynaud'nun söylediği gibi «Fransa ölmiyecektir. Fransa mah- volmiyacaktır.» diyor. Büyük Fransız ayrıca «Almanlara» ismile medeni bir milletin şairine ya- kışacak bir tarzda güzel bir hitabe kaleme alıyor. Lâkin Victor Hugo'nun bu sözleri Almanları o kadar kızdırı- yor ki: «Onu yakalayınca bir gemi direğine asacağız» diye kendi kendi- lerine bir de İdam hükmü veriyorlar, Paris müdafaası esnasında bütün Fransızlar gibi Victor Hugo da çok | sıkıntılı günler geçiriyor. Hattâ 1870 senesinin 50 kânunuevvelinde büyük şair açlıktan fare eti yemeğe mecbur olmuştur. Hugo bu feci hadiseyi hatıra def terine de kaydetmiştir. Kömür olma- dığı için uzun zaman bütün Paris halkı gibi şair çamaşırlarını yıkata- mamışlar, Hattâ bir aralık açlıktan insan eti yenmesi yarı şaka bir halde mevzuu bohsolmuştur. En sıkıntın günlerde şakayı hatırlamak Fransız karakte- rinin güzel bir tezahürüdür. Victor Hugo insan eti yenmesi hak- kında gene şaka olarak yazdığı bir şiirde memlekete vücudünden yumu» şak biftekler verebileceğini söyle. miştir. Muhakkak ki o berbad günler gibi bütün bunlar da bir gün tamamile Hikmet Feridun Es srasraanan011000180811 080000000 Tırhan vapurunun tamiri bitti Bir müddet evvel Alanya civarında bir gece yarısı karaya oturan Tırhan va- purunun tamir işi tamamen bitmiştir. Ba- zi gazeteler, vapurun tecrübe seferleri yapı'dığını yazmışlarsa da, doğru değil dir. Turhan, şimdi Haliçte boyanmakta- dır. Boya işi bittikten sonra Marmarada geminin sürat tecrübeleri yapılacaktır. Turhan Türk tersanelerinde Türk ele- 3 alından tamir edilmiştir. B. A, — Evet, onlar ancak yalan haberleri, propaganda balonlarını ge- tirirleri ..!