22 Mart 1940 vi AKŞAMDAN AKŞAMA —— ————— Profesör Besim Ömer Akalın'ın cenazesi Profesör Besim Ömeri kayebtmekle bütün Türkiye matemlidir, Dün ce nuzesi arkasında gidenlerden bir çok- Asrı, hayatlarını ona medyun insan- lardı. Kimi de ilmini medyun. Zira, merhum, — Akıl Muhtar gibi üstad- lar da dahil — En eski doktorlarımı- zan bile hocasıydı. Bir nevi bahtiyar meslekler vardır ki bunların mensuplarına gıpta etme mek, doğrusu, kabil değildir: Harp olur, faydalıdırlar; sulh olur, faydalıdırlar; Mutlakıyet devrinde kendilerine lüzum görülmüş, baş kö- şeye buyurtulmuşlardır; Meşrutiyette öyle, Cümhuriyette yine öyle. İşte Be- sim Ömer paşa da, doktorluktaki ve ilimdeki ehliyeti sayesinde, 1313 har- binde mesleki yararlıklar e gösterdi onu takib eden sulhta kıymetli eser- ler, salnameler neşretti; milli ve bey- nelmilel sıhhi teşkilâtta Türkiyeyi yüksek şahsiyetile temsli etti, O dere- ce ki, sultan Hamid devrinde ferik ol- du. (Pederi nefyedilmiş bulunmasına ve bizzat kendi, en medeni fikirleri perverde etmesine rağmen...) Memleketimizde biribirini takib eden her rejim, Besim Ömer paşayı isler istemez başköseye o buyurtmuş- tur. Onu kâh Darülfünun emini, kâh Bilecik mebusu görüyoruz. Her za- man, her yerde vücuduna ihtiyaç hissettirmek; hürmete, itibara nail olmak, ender bahtiyar kullara mü. yesserdir. İstanbulun me kadar münevveri varsa hemen hepsinin birden teşyi et tiği bu muazzam cenazede, çok ha- lük, çok terbiyeli bir avrupai şahsiyet ebedi istirahutgâhına gidiyordu. Mem- leketimizde, hastabakıcılık mesleğini © tesis etti dense hata olmaz. Kizılay- cılığın alemdarlarındandı. Altmış kü- sur eserin müellifiydi. Profesör, garp- tan bir cok yeni telâkkileri Türkiyeye getirmistir. Bunların en başımda nü- fus siyasetimiz gelir, Eskiden bebresiz olduğumuz ve şimdi ehemmiyetini an- ladığımız «bir memleketin en mühim serveti insan çokluğudur; insanlar ise en ziyade çocuk hastalıklarile kı- rıırlar!» hakikatımı dimağlarımıza 0 sokmuştur, İhtisası ebelik ve kadın hastalıkları olan profesör Besim Ömer, eline do- Zan çocukların yaşamasını temin et- mekle kalmamış; diğer memleketler- le bizim vâziyetimizi kıyas ederek: «Bilgisizlik yüzünden türklerin çoğu daha pek küçük yaşlayken heder ölüyor!'n hakikatmı ortaya atmıştır. «Ne kusurunu bulalım?» diye dü nülürse, söyle denebilir: sİnadcı be kârlardandı.s Zira, gerek şarklı, ge- rek garplı ölçülerile bir şahsın insam kümil sayılması için behemehal co luk çocuk babası olması lâzım gelir, Bu da, doğrudur. Fakat profesör Be. sim Ömer, bütün mevcudiyetini mes- leğine sarfetmek suretile bu kefareti de ödemişi Unutmamalı . cemiyet ahlâkının ferdleri ille evlenmeğe sevk- etmesinin sebebi, zürriyeti temin et- mektir; halbuki, merhüm, ilmi ile, bir tek insanın değil, bir milletin zürriye- tine, nüfusuna en büyük hizmeti et- miştir. «Censzesinin arkasında bin- lerce oğlu gidiyordum dense tam ye- rinde bir ifade sayılır Profesör Besim Ömer, «hediyen ha- yırla yadedeceğimiz biivük bir vatan. daşımızdı. (VA - Nü) — Bizim devrin Kaydı bay Ame: kadınları da baş- | Türk vapurlarının harice seferleri İstanbulda bir heyet teşkil ediliyor 'Türk bayrağını taşıyan 150 tonllâtodan yukarı makineli deniz nakil vasıtalarının ecnebi Ilmanlara sefer için hususi müsa- ade alması kararı meriyet mevkiine kon- muştur, Karar mucibince, bu işin tatbika- tına nezaret etmek Üzere İstanbul Mıntaka Kiman reisinin riyaseti altında Ticaret müs dörlüğü, Ticaret odası, Devlet Denizyolları umum müdürlüğü ve Deniz nakliyatı aske- Ti kemiserliği mümessillerinden mürekkep bir heyet teşkil edilecektir. Heyet, daima Münaknlât Vekâletile temas halinde ola- caktır. Liman relsiliği, ecnebi hatlarda bulunan dokuz yemiyi, derhal İstanbula dönmeğe davet etmiştir. Bu husustaki kararname bugünlerde şehrimizdeki alâkadurlara teb- Jiğ edilecektir. Sayım hazırlığı Vali muavini B. Halük Nihad, Belediye Yazi işleri müdürü B. Necati, Muamelât müdürü B. Zühtü, Harita müdürü B. Ga- Hp dün Bakırköyüne giderek gelecek sene teşrin aylarında yapılacak umumi sayıma bir nümune teşkil edecek tecrübe sayımına alt hazırlıkları tedkik eylemişlerdir. Yumurta fiatleri Büyük “sandık 45 liradan 25 lira indi İhracat dolayısile yumurta fiatlerinin yükseldiğini, büyük sandığın on beş lira- dan kırk beş liraya çıktığını yazmıştık. Bu fiatler üserinden pek çok mal satılmıştır. Fakat son günlerde yumurta flatlerinde düşüklük baş göstermiştir. İçinde 1440 ya» murta bulunan büyük yumurta sandıkları 25 liraya kadar satılmıştır. Bunun sebebi. İtalyanların şehrimizdeki mümessilinin yu murta fiatlerini İtalyaya düşük olarak bü- dirmesi ve düşük fiatle mal istenmesidir. Şirketlerin birlik haline iblâğı işin henüz bir kararname neşredilmediğinden, buna karş elddi tedbirler alınamamaktadır. Dü- şük flat üzerinden dün yeniden İtalyaya 1500 sandık yumurta satılmıştır Diğer taraftan İngiltere mizden ilk defa olarak yum ğa başlamıştır. Platler sandık başına 31 liradan açılmış, İngilizler de bu fiati ka- bul etmişlerdi. Dün iki firma, yumurta fi- allerini 25 liraya kırmıştır. ö memleketi. Floryada yeni kabineler yapılacak Floryada yeni inşa edilen gazinonum al- tındak! 20 kabineye daha 60 kabine lüvesi kararlaşmış ve bu maksadla 50 bin Hralhk bir keşif yapılmışlır. Bu yeni kabineler ge- lecek banyo mevsimine yetişmek üzere İha- le edilecektir. Bozuk ekmekler Fatih, Beşiktaş, Eminönü, Kadıköyünde ansızın yapılan teftişler neticesinde Fatih, Beşiktaş ve Eminönünde 120, Kadıköyünde de 240 bozuk ekmek müsadere edilmişlir. Bilhassa üsküdar ve havalisindeki bozuk ekmeklerin çoğalmasından şikâyet (edil- mektedir. Belediye buradaki ekmeklerin 15- lâhıma ehemmiyet veriyor. Otomobil lâstiği darlığı Şehirde otomobili lâstiği darlığı hissedi)- meğe bayladığından, lâstik tâeirleri Teşkilâtlardırma müdürü B. Hakkı Nesi- hinin yanında bir toplantı yapmışlardır. Toplantıda tacirler, hükümetin aeoje lâstik getirtilmesi hususunda Kendilerine kolay- lıklar göstermesini temenni etmişlerdir. Profesör Siegfried ilk konferansını verdi Ankarada verdiği konforanslardan #on- ra şehrimize dönen tanınmış Fransız İkti- sad âlimlerinden profesör Andre Slegfeled dün ilk konferansını Üniversite konferans salonunda vermiştir. «Sanayi inkılâbının zamanımız meseleleri üzerindeki tesirleri, mevgulu bu konferans, salonu baştan bae «a dolduran Üniversite talebeleri, profe. sörleri, ve şehrimizdeki Fransiz kolonlsine mensup kalabalık bir kütle tarafından bü- yük bir alâka İle dinlenmiştir. satın alma- | i Karilerimizin mektupları Farsçadan türkçeye lügat meselesi Maarif Vekületince ve Üniversitece, «ça bir lügatın tab'edil- mesi düşünülüyormuş, Burhanı Katı, yahud bir lügatın tertibini değiştir. mektense, yahud farisiden bir lügatı doğrudan doğruya türkçeye tercüme silirmektense. bir çok nesillere farisi okutan İzmirli muallim B. Ziya Şü- kün'un bülün ömrünce çalışarak mey- dana getirdiği ve müsteşriklerce de takdir edilmiş eseri tab'etâirilemez mi? İktidarı müsellem kıyı Umin eserini gayrı m: hayatımı bir tetebbü gayesine vakfe- den İnsanları nevmid etmiş olmaz mıyız? Farisi muallimi Ziya Şükün'un eski talebesinden bir grup Açık muhabere B. H. Ferruh'a: Mektubunuzdaki şikâyeti icab eden- lere bildirdik, İhmal edilmiş sokâklar Belediyenin plünima göre yepyeni yapılmış mahallelerin sokaklarını ne yaman imar sırası gelecek? Yağan yağmurların açlığı çukurlardan, hen- deklerden sokaklarımıza araba gire- mez oldu. Hastamız olsa, kapımızın önüre bir otomobil getiremiyoruz. Bu işlerin hepsi muazzam para İle olmaz. Belediyenin bir kaş amelesi toprağı biraz tesviye etse de sellere mecra âç- sa velev muvakkat surette iş olar bi- ter. Parke veya arnayud kaldırımın- dan da vazgeçtik. Lâlelide Gençtürk caddesi, Yeşiltulumba, Mesihpaşa, Def- teremini ve bunlara bitişik diğer sokaklar hep bu tarzda himmete muh- taştır. Dlütekakl asker İbrahim Vangül Mektepleri teftiş Müfettişler Maarif Vekâletine bir rapor gönderdiler İstanbuldaki orta dericeli kültür mües- #eselerinin Maarif müfettişleri tarafından teftişlerinin yapıldığını yazmıştık, Bu tef- tişler neticesinde muallim ve talebenin de- vam vaziyotleri, ekteplerin temizlik, in- tizam, öğleden sonraki müzakere mesal- leri bakkında Vekâlete bir rapor verilmiş- tir. İki ortamektep müstesma olarak mek- taplerin umumi vatiyetleri memnuniyete Sayan görülmüştür. Bilhassa bu sene mek- teplerde sabahları daha evvel derslere baş- landığı halde gerek muallim, gerek talebe- nin muntazaman mektepliere devam ettik- leri görülmüştür. Mekteplere sabahları geç kalan falebe- nin ancak yüzde 2 (lâ 3 arasında olduğu tesbit edilmiştir ki bunda da havaların 1e- na gitmesinin âmil olduğu ütlaşılmıştır. Neticede 7 İse, 2 öğretmen, 28 ortamek- tebin normal bir derecede olduğu görül müş. 4 lise ve 2 orlamektep müdürüne te- şekkür edilmiş, 1 lise ve 2 ortamektep mü- dürüme gösteridiği fevkalâde gayretlerden dolayı takdirname verilmiş ve iki mektep müdürünün de kusuru görüldüğü için uh- delerindeki mektep müdürlükleri almmış- Yeşilköyde bodrumlarını su basan evler On gün evvel Yeşilköyde elli kadar evin bodrumunu su basmış bunun üzerine halk Bakırköy kaymakamlığına müracaatle su- larm boşaltılmasını istemişlerdir. Şimdiye kidar bu sular boşaltılmadığından, halk dün gene Belediye Relsliğine müracaat et- mişlerdir. Belediyece itfniyeye verilen emir üzerine evlere dolan suların boşaltılmasına başlanmıştır. İtfaiye teşkilâtı yarım met- reden aşağı suları alacak vaziyette olma- dığından, kalan suları halk kendileri boşal» tacaktır. Otobüs münakasası Amerikan firması yeni tekliflerde bulundu Belediyenin satın alacağı 35 parça Oto- büs münakasısına giren üç firmadan İngi- liz firmalarının teklif etikleri flatte bir miktar tenzilât yapılması için İngiliz ge- heral konsolosunun firma nezdinde mü- dahale ve tavassutu rica edilmişti. İngiliz firmalarından henüz cevap gelmemiştir. Ancak Amerikan firması evvelki teklifle- rine nazaran daha müinit şekilde teklif- lerde bulunmuştur. Bu on teklif tedkik ediimketedir. İDolmabahçe Mali inşasına yakında başlanıyor l Beden terbiyesi genel direktörlüğü tara- fından bir müteahhide ihsle edilen Dol- mabahçe stadyomuna nit mukavele, Vali ve Belediye Reisi Dr. Lütfi Kırdar tarafin- dan imzalanmıştır. Mütcahhid, 10 güne kadar stadın yapılacağı sahada bulunan Bitabitâmire binasını yıkmağa başlıyacak- tir. Bina yıkıldıktan sonra Inşanta başla- macaktır. Stadyomun inşasi münasebetile Belediye de Dulmabahçeye doğru giden yolların projesini hazırlamağa başlamıştır. Stadyomun hşasile beraber yollar da ya- Puacaktır. Tatlıcının ölümü iDün de yirmi kişinin ifadesine müracaat edildi Veznecilerdeki dükkânmda (öldürülmüş olan tatlıcı Şamlı Abdülkedirin ölümü et- de Beyani polis iştir. Tuhkikata müddelumumi muavinlerinden B. Fethi yapmakta ve Emniyet müdürlüğü Cinayet masam memurları da icab eden takibatta bulunmaktadırlar, Şimdiye kadar bu cinayetten dolayı ken- dilerinden şüphe edilerek sorguya çekilmiş bulunanlar tümamen serbes bırakılmışlar- dir, Bu iş etrafında dün de yirmiden fazla şahsın muhtelif noktalarda malümatları- na müracaat, edilmiş, fakat geç vekile ka- dar hiçbir müsbet netice elde edilememiş- tir. Tatlıcının esrarengiz ölümünde rol oj- nıyanların bire; müşkülütla meydana çi- karılabileceği tahmin edilmektedir. Bozulan asfalt yollar Geçen sene inşa edilen Karaköydeki ba- 7 asfalt yollar bozulmuştur. Belediye Fen höyeti, asfalt yolların demir tekerlekli ara- balar yüründen bozulduğunu bildirerek de- mir tekerlekli arabaların asfalt yollardan geçmelerinin men'i hakkindaki tallmatna- menin bir an evvel tatbikini istemiştir. Fen heyeti, bu talimatnamenin âynen talbiki- ne imkân yoksa, hiç olmazsa 7 santimetre kalınlığından aşağı demir tekerlekli ara- baların kullanılmasına müsaade edilmeme- sini istemektedir. Fen heyeti müdürlüğü- nün bu mürac: ! Belediye reisliğince ted- kik ediliyor. Denizyolları idaresindeki bilet suiistimali tahkikatı Denlayolları idaresinde yolcu ve yük bi- istlerile dip koğunları üzerinde tahrifat ve sülistimal suçlarından maznun Deniz- yolları idaresi giş» memurlarından Selâ- haddin, İsmet ve tasnif memuru Rasim dım Adliyeye teslim edilmişlerdir, Dördüncü sorgu hâkimi tardfndan yapı- lar istievap neticesinde bunlardan Salâ- haddin İle İsmelin tevkiflerine, Rasim hak- kında takibatın &i 1 mevkuf olarak de- vamına karar verilmiştir. z k Balıkçılar namına Münakalât Vekâ- letile temaslarda bulunmak üzere Ankara- ya gid bir heyet, dün Münkalât Vekili 'B. Al! Çetinkaya tarafından kabul edilmiş- tir. Haber verildiğine göre balıkçılar, deniz mahsulleri kanununda bazı tadılâ$ yapıl masını, balık satışlarının bir düzene ko nulmasını Vekilden rica etmişlerdir. # Altı aydanberi İstanbul Emniyet mü. dür muavinliği vekâletinde bulunan Çan- kaya kaymakumı MB. Daniş Yurdakul, ve- kâlet müddetinin bitmesi hasebile dün ak- şam Ankaraya hareket etmiş, İstasyonda dostları tarafından uğurlanmıştır. | Sahife 3 Tiyatro tenkitleri: Pembe sokak No. 46 19 mart salı gecesi İstanbul Şehir Tiyat- rosu dram kısmında seyrettiğimiz «Pembe sokak 48 piyesinir muhariri M, Feridun sahnemiaö birçok eser tercüme ve adapte etmiş, Amerikadan İngiltereye, İngiltere- den de Fransaya geçen bütün modern ti- yutro eserlerini okumuştur. Edgar Poe, C0- nan Doyls, Maurice Lebisne'nı da tanıdığı muhakkaktır. M. Feridun 18 nci asır Pr sz müt#fekkirlerile, Dumas Fis'in de ya- bancim değildir. Eski tiyatronun çerçeve- sini dar bulup yeninin geniş çerçevesine gireyim derken yarı yolda kalan Bernstein, yeni tyatro tekniğmin ustası Saint - Ge- orge de Boühelier'de «Pembe sokak 40» muharririnin herhalde sevdiği muharrirler- dir. İşte modern teknik ile bu İşin ustaları örnek alınarak yanidığı muhakkak olan «Pembe sokak 48» teknik bakımdan bizde fik kuvvetli telif tiyatro eseri olmuştur. İn san daha ilk perdeden heyecana kapılıyor ve son perdeye kadar -giriş çıkışlar, kolpa- lar fovkalâde denecek bir şekilde idare edil- diğinden- bu heyecanın tesiri altında kalı yor ve bir Amerika filmi seyrediyormuş his- Sine kapılıyor. Biz sinemanın tiyatrolaşma- sına ne derece muarız isek tiyatronun da sinemalaşması sleyhindeyiz; fakat bu biziz eserdeki bazı tipleri yabancı bulup yadu gadığımız halde, muharririn Sözüne iti- mad edip: «Pembe sokük 48, tekniği fev- kalâde kuvvetli ik yerli tiyatro eseridir. demekten geri bırakamaz. «Pembe sokak 48» bezli modern trajı -ko- medi- dir. M. Feridunun tez! birkaç ton ağırlığındadır; Muharrir bu yükü büyük bir gayretle, hayli enerji sarfederek son perdeye kadar taşiyor, son o perdede dermanı kesiliyor ve ağır yükünü bir mo- la taşına bırakmağa bile takat bulamıya- rak omuzlarından silkip atiyor. «Pembe sokak 45» Fuhuş, fuhuşla mü- cadele, ailede fuhuş, genç kızları fuhşa sü- rükleyenler, fuhuş evlerinde bulaşık hasta» Uk, fuhuş felikettir mevzuları üzerine ya- zılmış fıkzaların bir araya toplanmış şekli- dir, Muharrir bunları oldukça kuvvetli tab- lolarda canlandırmağa muvaffak olmuştur, fakat son sözü söyliycmemiş, asıl fikir, tezi, son perdenin alkışla kapanması için lü- sumlu, fukat tezin selâmeti namına Jü- zumsuz bir tabancaya kurban etmiştir. Sahne eserindeki şahıslar ya muhabbet uyandırmalı veya güldürmeli veyahud da ağlatmalıdır; eset serab yaratmalı, dina- mik olmalıdır. Pembe sokak 45 da bü ev- saf var mı? Bir kadın tasavvur ediniz, bir rönararjan- te alabilmek için kendini rasgele bir er. keğe satmıştır... Bir erkek tasavvur ediniz, Karisinın kahpeliğini bir anahtar oyunun- da sezmiştir. Kadın yaptığına pişmandır, erkek karısını boşasa fuhşa teçvik edecek, alskoysa namussuzluğa kalanı olacak- tır. Böyle bir karı kocaya gülebili? misiniz? Hayır. Ağlıyabilir misiniz? Hayır, Bir kadın tasavvur ediniz, arkadaşını kendi yoluna, #uhşa teşvik etmiştir, arka- daşı bu yolda yürümek istemeyip de tehdi- de maruz kalınca onu tehdid edenlere ka» fa tutmuş, kendisi de bu yoldan ayrılaca- ım söylemiş, arkadaşını tehdidden kurtar- mak için uğraşmış, elinden birşey gelme- yince, ayni akibete uğramamak için yoluna devam eteniştir. Bu Kadına gülebilir misi- niz? Hayır. Ağlıyabilir inisiniz? Hayır. Bir arkadaşınız vardır; sizinle evlendir- mek istedikleri bir kızcağız bu srkadaşı- ızla evlendirmişsinizdir. Bu Kız fuhşa ka- pılır ve bir gün size gelip derd yanar, yar- dım İster. Biz İsyan edersin candan sev- diğiniz bir arkadaşın karısından n tiğinizi, herşeyi kocasına haykırırsınız, sonra kocasına birşe, mez, karısına yardım etmeğe çalışırsınız. Böyle bir insana gülebilir misiniz? Hayır. Ağhyabilir misiniz? Hayır, li randevu evi işleten bir kadın var- dir. Bu kadın mesleğinin ehlidir. Evine ko- cali kadınlar getirir, genç kırları fuhşa teşvik eder ve sırasında evine gelenlerden para sızdırmanın yolunu bulur, Kendisini s«bastırmak»in tehdid edenlere karşı kulla- naeak silâhı da vardır. Böyle bir kadına gü- lebilir misiniz? Hayır. Ağlıyabilir misiniz? Hayır. Gizli randevu erine giden kocalı kadınlar vardır. Fuhuş evine postu sermişler, âdeta profesiyonel olmuşlardır. Böyle kadınlara güler misiniz? Hayır. Ağlar misiniz? Hayır, Bu r#ndeyu evine gelen crkekler vardır. Bu eve lâalett: bir kadınla görüşmeğe gelirler. Beğendiklerini seçerler, beğenme- diklerini isteme: Beğenilmepip açıkla kalanlar ağlar; fakat siz böyle erkeklerle böyle kadınlara güler misiniz? Hayır. Ağ- lar misınız? Hayır. Selâmi İzzet Sedes (Devamı 4 üncü sahifede) mekik dokur... bile e) Çorap örerdil... Şimdiyse... | B. A. — Şimdiyse bu marifetler er- keklerin elindel... B. A. — Evet, Avrupalı diplomatlara, «. Hepsinin on parmağında on | marifet bulunurdu... i | bakın, hepsi bu işlerle meşguli... şında VA o Ye ———ğ— m A İŞİ Şe rr ransezin gelişi tiyatro sw Hele Tep