4 Mart 1940 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

4 Mart 1940 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

'AKŞAMDAN AKŞAMA Bir kar yağınca seyrüseferin hali En ufak bir değişiklik oldu müydu, Viyanaya gidilseymiş de «Gumpfen- dorfersirasse nerede?» diye sorulsay- mış, telâffuz farkı yüzünden orulhlar anlamazlarmış, İlle «Guums şeklinde ilk heceye basmamızı isterlermiş. Biz m, kırk bir buçuk maşallah, leb de “eden leblebiyi çakarmışız. «Sultan Ahmed» de deseler, şaşırıp «Padişah Mehmed» de deseler, gene altı mina- reli camiyi göslerirmişiz! Halbuki ben, kör değneğini belle. miş gibi gittiğimize, en küçük bir ârı- za çıkınca Şâşırıverdiğimize kallim. Meselâ evvelki gün beş on santim kar yağdı; bütün otomobil ve otobüs servisleri sekteye uğradı. Başıma ge- lenleri anlatacağım, hayret edeceksi- niz. Güya gökten düşen pamuk gibi yumuşak ve sulu maddeler değilmiş de, demir gibi tayyare torpilleri imiş! Nakliyat intizamı o derece altüst ol. du. «Şu motörlü vesaitin soğuk hava- larda harekete gelmemesi mukad- der!» desem, kabil mi? Dünyanın her yerinde bizimki gibi santimle değil, metre İle kar yağıyor. Nakliyat gene Yızırvızır? Hele Finlândiyada dere te &s düz gidiyorlar. ... Bir dostumuz, bizleri Tarabya'daki evine gece misafirliğine davet etmiş- ti. Evvelden kabul ettik. O gün gene telefonla sordu; «Dokuzdan Sonraya ee Bekleyin!» cevabını dik. Bir arkadaşım, refikası, ben, saat sekize on kala yola çıktık. İstanbul tarafının üç beş taksi durağına o so- Zukta, rüzgârda, yaya olarak gittik. se de hiçbirinde araba yok. Otomobil. ler, bayrakları inik, başka noktalar. da, pürazamet bekliyorlar: «Aman, daha fexla para verelim de götürün!» diye yalvaracaksımız.. Bu misal, en ufak bir ârzada seyrüselerin ne hale geldiğini, nasıl fırsatcuların ru hur ettiğini gösteriyor. Devam ede yim: Nihayet, tramvayla otomobil avma çıktık. Köprübaşımda bir tanesine rasladık: Elhamdülilâh aldı. Şim- dide yollarda tıkanmalar oluyor. Neymiş? Bir araba patinaj yapmış- miş da tramvaya yandan toslamış- mış, Mesuliyet kimde diye tesbit edi. lecek. Zabıt tutuluyor. Taksimle Tar. biye arasında bütün Il 5 il eliliyar. ği ar dakika, Maslak yoluna düzeldik. Şoför Ha- cwsman bayınnı kendince tehlikeli gördü. (Yahut taksi daha fazla yaz- $ın hevesine kapıldı) İstinye yoluna sapı. Fakat böyle havada zincir tak- ması lâzımken, takmadığı için sap- landı, Arabadan indik, Müşterilikten cer kuvvetine tenezzül 6dip ik har it.. Tekerleklerin altına çuval yay, gene İt. Üç yüz metre içinde üç kere sap- başa adam: «Ben gidemiyeceğima 1 ırdı. Zaten araba da patinaj ya- Pıp girdi Yeli ği hendekten kurtarılamı. Refakati, N ime Pare hanım, sıhhati be ver. mobil © işaretleri gecti, Bir otohüş vet muzu anlamak ü ilemi nedense şehrin ülüsü- a ehemmiyet veriliyor baj Amca, ve - Donuyar.. Bir iki oto- | ŞEHİR HABERLERİ Yeni seyrisefer talimatnamesi Umumi meclis nisan toplantısında tedkik edecek | Umumi meclis bu defaki toplantı- , sında Belediye zabıtası talimatname- sinin mühim bir kısımı müzakere et-! miş, mütebaki kısımanını nisan top- | lantısına bırakmıştır. Buna sebep ti limatnamenin bazi maddelerinin dnha esaslı surette tedkikine lüzüm görülmesidir. Muhtelit encümen bu hususta alâkadar makamlardan ma- lümat istemiştir, Meclis, seyrüseler işlerine bilhassa ehemmiyet vererek bu hususta kona- cak hükümlerin ayrıca tedkik edilme i sini münasip görmüştü. Encümen, seyrüsefer işleri hakkındaki tedkik- | lerini bitirmiştir. Hazırlanan seyrüse- fer talimatnamesi de nisan toplanti- sında müzakere edilecektir. Encümen, bu talimatnameyi hazır. | Yamak üzere İngiltere, Fransa, İsviç- re, İtalya ve İspanya gibi memleket. | lerin seyrüsefer talimatnamelerini tedkik etmiş, İstanbulun da hususi. yelini göz önüne almıştır. Seyrüsefere Otobüsler Teklif mektupları bugün komisyona verilecek Belediyenin elektrik, tramvay idaresi nam ve hesabina salın almağa karar ver- diği 39 parça otobüs için ilân edilen müh- Tet bugün bitiyor. Buzün saat 15 ile 16 arasında Metro ha- nındaki komisyona firmalar mürucnat ede- rek tekilflerini ihtiya eden mektuplarını kapalı zarflarla terdi edeceklerdir. Alınacak otobüslerin evsafını gösteren ve belediyece hazırlanan şartname şimdiye kadar yetmişe yakın firma tarafından alınmıştır. Şartnnmeyi İngiliz, Fransız, Amerikan, Alman, İtalyan firmaları almış» lardır, Bunlardan hangi liflerde bulunacağı henüz belli de Tramvay idaresi, artlırma ve oksütme kanununun hükümlerine tâbi olmadığın- dan münakasaya dahil olanların fekiifis- rini o gün tedkik ederek en ucuz flat ve- Ten müesseseyi derhal tercih etmek surs- tile ihaleyi yapmıyacaktır, Ucuzluklarından başka fenni kıymet ve şartlar da baizi ehemmiyet görüldüğünden teklifleri ted- kik etmek üzere bugün bir fen heyeti tej- Ki edilecektir. Tramvay İdaresine verilecek teklif mek- tupları bugün kabul edilecek ve komisyon tarafından açılacaktır, Tekliflerin tedkiki ile tercih edilecek firmanın tesbiti için bir müddet beklemek lâzımgelecektir. Maa- mafih, belediye bugün firmaların ciddi tek- liflerde bulunacağını ve şehrin pek muh: taç olduğu otobüslerden bir kısmının ol- sun siparişine imkân hasıl olacağını kuv- vetie zannediyor, Hava vaziyeti Dün İstanbulda hava açık. fakat 80- Buk geçmiştir. Termometre sabahleyin sı- fırdan aşağı 4 derece idi, Öğle vakti sıfır. dan yukarı 2 dereceye çıkmış, akşam tek- rar sıfırdan aşağıya inmiştir. Bu sebeple her taraf kaskatı buzdur. Dün dondan sokaklarda düşenler çoktu. Buz dolayısile otobüsler öğleşe kadar işli- yememişlerdir. 'Trakyaya pek çok kar yağmnıştır. Bu yüz- den Trakyaya işliyen otobüsler seferlerini Yapamamıştardır. Silivriden yoğurt çetiren bir otobüs kara saplanmış ve makinesi donduğundan Kırın örtasında kalmıştır. Bir kız düştü, kalçasından | yaralandı Şişiide Çınat çokağında oturan Raşel kin Börina, Esinönünde Tahmis cadde- sinden geçerken ayağı kaymuş, düşerek kalçasından yaralanmıştır. Yaralı, Senda» dı shhi otomobilile Haseki hastanesine Kaldırılmıştır. i . Belediyenin tayin ettiği saatten | evvel gürültü eden oldu mu... | ait bu hükümler, kara, deniz, hava nakil vasıtalarına ait olmak üzere Üç kısımdan ibaret olarak hazırlanmıştar, Birinci kısımda yâya yürüyenlere, tramvaylara, motörlü nakil vasıtala- rına, motosiklet ve bisikleltere, el, bi- nek, yük arabalarına, binek, yük hay- vanlarına, alektlak hayvanların Ş6 hir içinde sevk ve naklilerine, yük- letme, boşaltma işlerine ve hamalla- ra sit hükümler vardır. İkinci kısım- da vapurlar, motörlü, motörsüz kü- çük deniz nakliye vasıtalarına alt maddeler mevcuddur. Talimatnamenin üçüncü kısmı da tayyarelere taallük eden hükümler. den ibarettir. Encümen, tayyare ta- lim yerleri, tayyare meydanları hak- kında kayıtlar koymuş, bu yerler için Belediyeden ruhsatiye (alınmasın muvafık görmüştür. Hava nakliye işlerine ait teferrüa tesbit etmek üzere Belediye fen heye- ederek bir talimatname projesi hazır- laması zaruri görülmüştür. Bundan başka encümen, sarhoşluk ve uyuşturucu maddeler kullanmak yüzünden nakliye vastalarında sık sık kazaların vukua geldiğini nazarı dikkate almıştır. Encümen, başka memleketlerde olduğu gibi, bu gibi kazalara mani olmak üzere ağır ©© yı faydalı görmüştür. Bunun için sar- hoşluk ve uyuşturucu madde kulla” nanların mükerrer hali görüldüğü takdirde ellerindeki oehliyetnameler alınacaktır, Encümen, bunu bir cez& değil, bir tedbiri mâni olarak telâkki etmektedir. Encümen, nakil vasıtalarının sey- rüsefer sırasındaki sürat hadlerini tesbit ederken diğer memleketlerdeki mevzuatı göz önüne almakla beraber sökaklarımızın darlığını da göz önün- tinin diğr alâkadar dairelerle temas İ de bulundurmuştur. Haklı şikâyetler Taşlar hazır; tamir için neden bekleniyor ? Pangaltıda, Altınbakkalda tram- vay durağının hemen yanındaki Babil sokağı, ayak altı bir geçittir. Buraya, dokuz ay evvel tamir için taş yığıldı. O zaman bu zamandır hâlâ bekleyip duruyor. Yol geçil- miyecek bir halde delik deşiktir. Beklenen nedir? Abdülhak Hâmidin mezarı Mimar Arif Hikmet bir proje hazırladı Büyük şalr Abdülhak Hâmid merhumun Zincirlikuyudaki kabrinin inşasına Maarif Vekhletince karar verilmiştir. Şairin kab- rinin, edebiyat tarihimizdeki müstesna mevkjile mütenasip surette yapılması arzu edildiğinden lâhdin proje ve plânı Güzel Sanatlar akademisi tesörlerinden mi- mar B. Arif Hikmet tarafından hazırlan- mışlar. Projenin bir nüshası Maarif Vekâletine, İ bir nüshası da vilâyete verilmiştir. Vekâlet İ projeyi tasvip ederse şalrin mezarı derhal | inşa edilecektir. Haber aldığımıza göre mimar B. Arif Hikmet, edebiyatımızda ölüm felsefesi ve ölüm tehassüsleri için en geniş mikyns ve mahiyette şiir yazan Abdülhak Hâmidin bilhassa «Makber» İndeki fikir ve tehassls- lerini nazarı dikkate almış, merhum şairin ölüm telikkilerine göre mezarına bir şekli vermeğe çalışmışlar. iZMiR ENTERNASYONAL Fuarına hazırlanınız 20 Ağustos — 20 Eylül 1940 — Bay Amcaya göre ... Hiç şakası yok, derhal cezaya çarpılıyor... Yeni tiyatro Hazırlanan plânda bazı değişiklikler yapılacak mıştı, Şimdi bu plân, nin vaziyet ve hususiyetine göre Jecektir. Tiyatro inşaat masrufi 939 mall bütçe- sinde konulan tahsisat ile temin edildi. Binden belediye nihayet mayısa kadar ye- ni tiyatronun inşasını münakasaya Çikâ- rabilecektir. "Tiyatronun alt tarafında yangın kulesi- ne giden asfalt cadde üstündeki binaların istimlâk ile bu caddenin genişletilmesi kararlaştırıldığından belediye bu binalae rın kıymetlerini ve msi sahiplerini tesbit etmeğe başlamak üzeredir. tadil edi- ieleldiyade yapılan vapur- ları tesellüme giden heyet döndü Alman tezghlarına inşa edilen vapup- teslim almak tahlisiye mü- dürü B. Necmeddindir. B. Necmeddin, hü- kümetten aldıkları emir üzerine memle- kelimize avdet ettiklerini söylemiştir. Öğ- rendiğimize göre, harb bitinciye kadar Aj- manyada inşa edilen vapurların Jranı- mıza getirilmesine imkin görülmemekte. dir. 'B. Necmeddinin bugünlerde Ankaraya giderek Münakalât Vekâletine izahat vo- receği anlaşılmaktadır. EN SON GELEN MÜTENEVVİ KÜRKLER Beyoğlu İstiklâl caddesinde küin, maruf CİORCİO MANDEL KÜRK MAĞAZASINDA Arjante tilkiler, o Astragan deriler, Hint kuzular, anyo raze, peti gri ve İntr sair hayvanat derilerinden müteşekkil güzel ve mütenevvi bir çeşit takdim et- Es olduğu sayın müşterilerine bildi- rilir, ... İrianmazsan yüsak saatlerin bi- rinde üst perdeden bir bağırıver!... İSTANBUL HAYATI Dilimizi bozan lâübâlilik Dört beş senedenberi "Türkiyede bulunan bir ecnebi dostumla dolaşı- yorduk. İstanbulun işlek caddelerin- den birinden geçerken dostum, bir dükkân kapısının üzerindeki kırmızı tabelâya bakarak durakladı ve derd yandı; — Tam türkçe öğrenmeyi çok arzu ediyorum. Bütün kuvvetimle çalış yorum, Fakat, lisanınızın telâffuz şe- killeri o kadar karışık, aksanlar o kâ- dar değişik ki, içinden çıkmanın İm- kânı yok. Bu vaziyet karşısında şev- kim karılıyor, çok sevdiğim türkçeyi istediğim gibi öğrenemiyeceğimi an- yorum, müteessir oluyorum. Dükkânı üzerindeki tabelâyı Işa- retle devam etti; — İşte, bir şuna bakınız, bir de ya- nmdakine... Hangisi doğrudur bun- ların? Gösterdiği twbelâda şunlar yazılı: «Ayakkabici dükân. Salam kun duralari tamiratlar yapilir.» Öteki lâvha da aynen şöyle: «Kunduraci mağaza. Er çişitlen is- marlama siparişleri aliriz.» Üzülerek, utanarak: — Haklısınız, dedim. Tabelâların ikisi de yanlış, ikisi de türkçe değil Sıkıla sıkıla tabelâların doğru şe Killerini anlatarak, gördüklerinin bi- rer hata eseri olduğunu izah ettim. Biçare dostum lisan öğrenmek için birkaç hoca değiştirdiğini ve, dilimi- zin umumi kaideleri üzerinde her bi- rinin başka bir yol gösterdiğini yana yakıla anlatarak: — Nasıl olur, dedi; türlü türlü ka- idelere dayanan bir lisanı siz nasıl öğ- reniyorsunuz, mekteplerinizde çocule lara nasıl okutuyorsunuz?.. Dİl inkılâbımızdan ii sanımızın büyük bir inkılâp geçim. mekte olduğunu, henüz esaslı, muay. yen kaldelerin tesbiti için nı, bunun da yakında halledileceğini dostuma anlattım. Büyücek bir lokantaya girdik. Ma. sağdaki listeye göz attım. Yemek isim- leri matbaada basılmış. İlk bakışta gözüme ilişen isimler; «İşkembe çor ba,Kuju kizarmis, yemurta peynirli sahan, baluklar iskarali, kadief yasi civiz ilân, pilâf tereyah, ispanak kav. rulmak pireli, malebi... İlh..> Zavallı dostum, yemek isimlerini büyük gayrete ve uzun zamana mü. tevakkıftır. Fakat, güzel türkçemizin bu kadar başıboş bırakılıp böyle çir- kin lâübaliliklere meydan verilmesi, hiç şüphe yok ki her Türkün içini sız- latır, Bilhassa, her zaman birçök ee nebinin ziyaret ettiği İstanbul gibi e Cemal Nadir Güler'in konferansı Şehremini Hülkevinden: Kiymetli kas rikatürist Cemal Nadir Güler 6 mart 940 çarşamba akşamı saat 21 de Evimiz salo- munda (Karikatür güzel sanatlardan mi- dır?) mevzulu bir konferans verecektir. Davetiye yoktur. Herkes gelebilir. B. A, — Tasfiyeci ediplerin gene ta lihi varmış, ki davaları bügünlere knlmadı!..,

Bu sayıdan diğer sayfalar: