ak dal sadat bini ı bir Idil yar dişe- 1 gir kir iie etkiside wax | AL KURŞUNLARI | in birkaç zamandanberi gö me düşüp kalktığını hemen hemen bilmi. pek yoktu. Hattâ onların da. ev- İenecekleri bile sö iyor Necati de artık bekârlıktan bıkmıştı. Ötedenberi evlenmek niyetinde idi. Leylâ da hakikaten son dı ir kadındı. p Tası oldul söyleniyordu. ziyade merak ediyordu. e n niçin ağ onun yeri- he çirkin bir genç kızı şanlı olarak keçi Bir gün Ona? 1 niçin kendisine ni- atiyl yalnız bulurca daya- öne Leylâ gibi emsalsiz de- ından niçin ayrıldın? cümlelerle münasip bir tarz- dım, anladım... sözü Sonra da gülümsiyerek ilâve etti — Leylâdan ayrılıp da kendisine nilebil bir genç kizla evlen- beni merak ediyorsunuz değil âdeta esine her erkek beğendiği, yahüt hazin Biemcağ alm sene mezi- «Her ya güz ” bu güzelliğin yanmda başka mezi- i de varmış. Meşhur ita sözüdürü” istediği bir göz, ikisine hiç bir Ken: çi nim boşuna in iy bir hzl eli, y Mü, boyı Bundi ir di leri, ağzı, bur her yan şim; görme ediğim dre iF peşinde koştuğu ii 1 belki de yi ha Nihayet ari — a tesir et 2 band ii & un ka ei ge 5 İmandan yani maddi ape De meşgul olamamıştım. Aşk başı- dön dürmüş u tatlı ai arasında ii iyice tedkik edememiştim. Lâkin aradan bir müddet geçince Ley- Mnin insana hayret verecek derecede saf, hattâ budala olduğunu farketmiştim. Aşı- iliği nisbetinde zekâsı ii şeyler yapıyordu ki bun- m ee e ke dünya- dan yal- li Leylâ ile ahbap olduktan sonra samimi- ni çabuk ilerledi. Evvelâ gezip toz- Sonra beraber ya, şük başladık. Zaten evlenmeğe EFE vermiştik. n bu son derece güzel, fakat iin de saf kadını hayatta leceğimi, oz > Ke eoekimi ek ümid e ordu. Me Bunu fesi rini. ledi, gl Şehird üzel bir köşk tutmuştuk. Di maksadım rap casa da Mak, bir dedikodu mevzu kk tulmaktı. Hakikaten, oturdu yer Yalnız icon değil, pena imar dan, eden, doktordan, len, rahat, Hayatımdan memmun Bütün eğlencemiz, işimiz gücümüz dağ .—.. dolaşmaktan ibaretti. Gayet s10gk bir gecemi hd. Babahs karşı hafif bif uyandım. Dışarıda, bir 8) «i vardı. Ea uyanı birden dışarıyı dinlemeğe başladık. Bİ Hirsiz eni derili. Ykm el elim i tal R ağı karşısında aşi im Elini de me gin vardı. Buhun içinde bizim ev- den çaldığı öteberi lacak. sisi gene ona bağırdım: — Bırak o elindeki çıkmil.. Adam; Zeki efenim. Yaba Kiybayılş, de e seri yaparmı. uştu. Zaten adam çam ,. Benim üzerime atılınca elimi- den boş babes aldi. Bana birkaç da me Biraz evvel bıraktığı ik ve gitti. Yani tabanca» m be e geldım. eden sonra Leylâ ne dese beğe- elik — Yazık sana... dedi, hirsızın karşısında el çabukluğu ile bir tabancayı doldura- madın. İşte azizim bundan sonra artık Leylâdan büsbütün ayrıldım. Kendime güzel değil, fakat,zeki bir hayat yoldaşı seçtim. Hikmet Feridun Es BULMACAMIZ ; , , ey * ia MM : © Soldan sağa: 1 — Tamam 365 günlük. 3 — Aşiretler - Ayrılma. 3 — Göçen. 4— Başına <b> ve büyük bir şehir olur. 6 — Tersi Gelin. demektir - Tersi bir motosiklet markasıdır. 6 —ilem yle İngilterede cümhu- riyet kuran a : — Kıraat e — Tersi çalgı iler > Makbuz. , — Düşman - Tersi taammüden de- mektir. “a — Tedkik et - Nefi mdatı Yukarıda! sterih 4 — Talak bezle varak temizlemek. 5 — Tersi hafif Tuzak içinde Tuzak Tefrika No. 70 Nakleden : (Vâ - NüJ Nihayet kaptan: Se Al Zonguldal mat evvelâ elim, — Para bahsini konuşmağa gel Medim. — Malüm... Ama mademki sizi le geçirdim, bu fırsattan istifade *dec, ii Öyle ya: Bahrimuhitle Marak size hesap vermenin imkânını kalmazdı dım ya... m e bende birikti, kaldı... Kuzum din! iptan; — Bizi dir Şe hu — Bendeki emil ve stamınnlan Sule ön aylık iradınızı dar san, Ee lira e olac: Fakat mi a müsaadenizle ben de a are ettiğim zi biriktikçe birikti. Şimdi azizim öğ yirmi beş bin lira sima e bir cürüm işliyorum... İnsan atm eri a a oturmamalı. açık alı... Sartime . — Zevceniz Seriye de müsrif di ii sarfediniz.. bunli . Söyliyeceklerim Burhan, bu para meselesinden Si- kalmış gibi gör rinde alâde bir insansınız! - öcü. vi Ne e teşekkür etsem aZ- ii Rıfkı; — Aman pi a ş benim mesle- ğim... Vazife mL 3 eli m; kendi hisseme düşen kısmı da alıyorum, me- Tak etmeyin — Demek keke servetim arttı... Daha zenginleşti Hem de nasıl!... Şayet servetini- zi Gar Sa e arıp ii, o ha çok olan şubelere yatırsam O TÜRKİYE SAATİLE bur reşrin memleket saat mik: Ajan: eteoroloji haberler, ek ie mar e. 15,30 - 14: Müzik: memleket saat ayarı, Gaz Orkestrası, 1840: iye ve Beden Ter- #ast ayarı, ajans ve meteoroloji haberleri, 1930: Türk müziği: konseri (On ge Te ie AL ye Say hun, Cev: Geri çağ, İzeddin Ökte, 20; 18: Mz ve vii yedik 2030: Türk ear Fahire Fer- <a ünği çal san, Fabri m 5 — Oku Çağlar. 1 — Suzinâk peşrevi, 2 — A: Suzinâk - şarkı: (Çekme elemü deriyi, Hafız Yusı uf - Suzinâk şarkı: (Nedir der düştüm), 32 Yarınki progra: 'Petrika No. 57 Bu sırada isyanı haber alarak nen Habibe, en gidiyordu. Trak Birl kaş gündenberi eve uğramamasından şüp- beye ha — > b eyi kadın hurma” S Sa gerim Hamdanilerin: irak yakalım, e Bağrakklız i duydu, Hayvanının iğ çekti. Kılcı sıyırdı, hurmalığa daldı. Tahir. Teri — arkadan kendisini sıkıştıran ilerle çarpışi- yordu. Belliydi ki, sarah mizraklıları onu kaybet Habibe birdenbire hızır gibi imdada ye- ucını savurarak bedevilerin üzeri- ne yürüdü ve bağırdı: — Halife ordusu geliyor. Korkma, Tahir! Bu köpeklerin şimdi leşleri yere serilecek- Tâhir, Habibenin sesini duyunca sevindi, &esareti arttı. Tekrar kılıcını savurarak asi- kei pe yürüdü. Tam bu esnada atmağa bem birdeniire başı göv Bedeviyi ikiye bölen aibenin kılıcıydı. Asiler bunu görünce: dusunun. geldiğini işitince Tahirin ii bırakarak - sürü halinde - ters yüzüne döndüler Se başladılar. Den ölümden kurtarın, Habibet Te- rim. Bu şekkür ede yararlığını ölünceye ka- dar unut l Diye bağırıyordu. Habibe, Tahirin yanına yaklaştı; Bu asiler nereden geldiler Çölden... Abone ücretleri 1400 Kuruş 2100 kuruş 750 > 450 >» 800 » ie olmıyan ecnebi ittihadına dahil memeleri ene Saü) gl ayl 1900, üç ay van 150 ya a — “yazı nişler: 20165 —| — Müdi 8— uzun bir ağaçtır. 9 — Fikir - 10 — Halka seklinde » demeti - Başına «B> gelirse ağlama “e ldan sağı Abanoz, Bal, 2 — Karadeniz, 2 ai sanan, iy — Akt, Akes, — Çorapla 7- — ipe lere — — Riayet, Yukardan ali — Akala, ii, 2 — Balıkçı, Me,3 — öteki 4 — -va, İs, 5 — Odunpazarı, 6— öne Piyaz, — Nasüble, 3 — Bin, Kaltak, — Aza, e 10 — Nazırlar. görür: — Her anem YANE vazi- yetteyim, — Her si me .. — Doğru: vu yeni servet de tam samanında ea. > e alt ii etmek isti iyol YUM... ia parasız ol maz... lâ pek az bir paranın sarf marn mi arsa hâ- ber versin ii gazetelere ilân... — Bunun için binlerce lira sarfet- e ln diye kaptan heyecan- a li misiniz? dedi. - Binlerce li- zayi ne slk e Bilen SD husus azete mi çıkarac, azizim? ak olur- bula; er derken Zira sah- Onu tmaym... Zira elena söy ire remlektiz hani mi yapa» . Ka k için ci heye- — Eğer sa iş iri im sini — damları tanı- Ki ln Kemik gayb Sl yokta sözleri söylerken, yerdeki kesik Bici şöyle bir göz attı: aman yarabbi! Ne- ver görüyorum... Seyi Saldiri Kelle eg Habibe kumun üstündeki kesik o larından ıp Tahire — Sen geyh Saldi tanıyorsun, değil — Evet. Tanımaz mıyım? Beni e Bızaman bir direğe bağlamıştı. öldürte- cekti. Tahir sevincinden ne yapacağını bilmi- Ortalık iyice aydınlanınca Tahiri kaybeden süvariler de hurmalığa akm ei- mişlerd Habibe, #eyh Baidin kesik başını bir mız- Haydi siz âsileri takip ediniz. Ben sa- raya, gidiyorum. Ve atına binerek hurmalıktarı ayrıldı. 4k Halife o gece sabaha kadar uyumamıştı. sarayı Araplarda görülmemiş bir cüret sayılabi- sabaha karşı etraftan yetişen bir diğer m muhafız kolunu dahi atlara bindire- Tek #silerin peşinden göndermişti. Habibe saraya geldiği zaman, Halife bahçede dolaşıyordu. Velid, Habibenin atla saray bahçesine dal bii Pa hayretini iliği kadar şu biçare ke ei annesine ka ul - ilediğim gibi Allah bize Diyet si si e bir ip ucu geçiri a , — Hemen yarın Zonguldağa hare- ket edeceğim! - dedi. — O şehirde sizi gayet iyi tanırlar tabit, m al e kabildir... Hem gezeceğim yerler da- ha ziyade köyler ve şehrin civan... — Menzil... Ev de, üç Te verilmiş... olmu çk Bn tn m Güle güle... Hayırlı haberlerle geri dönmenizi dört gözle bekliyorum... dü etti. Eşikte, mall Bb bakarak ellerini sıktılar, Bürhan gitti etmişti. — yakat ve biri yale elde edememiş- una rağmen bu ahbaplarım çök diz polislerdir. Bakalım şu yeni İSLÂM TARİHİNDE Lİ Türk kahramanları Hek e iz sırada kez kesik bii tepesine geçirerek yere n: İskender Fahreddin başı tekrar dikmişti | yararlıklar göstermişti. Gelişi boşuna ol i nın gerek. il Dedi. Habibe, elinde tuttuğu mızrağın ; ucundaki kesik başı Halifenin önüne fırla- tarak minızın başını kopardım. Çapulcular ka- giyorlar. Velid. “birdenbire şaşırdı. yere eğildi. aşını gördü ve ellerini Müsterih olunuz, hazreti dedi, Has- İ şükret — Be ikesindeki insanların re- fah ve sandeti için çalışıyorum. Şeyh e daima benim işlerime nr, İeraatım, Sel a Se ik area GM knk isterdi. Allahım, sana hamdolsün ki, onun o - zevalini gösterdin. bana! — müddet kesik çü baktıktan “sonra, yanma sokul- — omuzunu Be — Beyrutta gösterdiğin yararlıkları ba- bam rutmui « bu fedakârlığını ben unutmıyacağım, Habibe! Düğün b lığını yapıyı usun: lerini kamaştıran güneş bir daha doğma- mak üzere sönmüştür. Hal 17 bu sözlerden” bir şey anlıya- ü başkasına urMışsa, j ia kime aki Emi ri. ben biraz önce onu de ölümden 4g h Said, Tahiri & 1 yetiştim, kılıcımı ç-- | Vuruşta kellesini yere düşürdüm. i we bu iyiliğimi de unutacak mu acaba? 1 ibe, Halife Velidie saray bahçesinde izlel kapının önünde ayak sesleri i duyuldu. Birkaç atlı saray bahçesine gi- riyordu. / Habibe atları gördü: geliyor. i Diyerek bir kenara çekildi. Tahir çok heyecanlıydı.. Halifeyi arı- it yordu, Velid elini salladı: t — Ne istiyorsun, koca aslan? Sana yar- | dımcı göndermiştim. onlarla karşılaşma- N din mi Tahir attan yeti İl lar, hazret! Hepsi çi ya Mali GiBi dağ dağın al dı. sokaklar insan cesedlerile doludur. gl Fakat, bunlardan birinin ce saraya ğg girmeğe muvaffak olduğunu ye . i sarayın büyük kapısı var sa. mv daki nöbetçiler, bunun şeyh Saldin başı | Si rs i kaç ml bilikte maa a daim Ta, hir, Habibeyi meşe gördüğü halde onunla konu: (Arkası var) ipucunu da kendilerine bildireyim!> diye düşündü. Ertesi sabah, Bütün kaptan iz pe- 'N de İstanbuldan ayrılırken, Bah yazı odasında yalnızdı. İstanbulun civcivli bir faaliyet sa- diydi, tuş Tegin «Oğluma» diye yazılı olan sarfı açtı. N satırları okudu: Maalesef anneni tanımıyacaksın; bütün hayatınca anne muhabbetin den mahrum (Arkası var) |