11 Şubat 1940 —— ——. AKŞAMDAN AKŞAMA şa Musiki ve midemiz Bir istanbullu (o hemşerimiz, ikide birde vilâyete başvurup: — Komşunun evine takılan bir rad- yo anteni elektrik neşrediyor, Bunun mevcelerinden tansiyonum artıyor, Midem bozuluyor! - diye şikâyette bu- tunuyormuş. Havağisi şerhedden Suağ Derviş ar- kadaşımız, bazı radyoların hakikaten mide bozucu olduğunu, lâtife yollu, zikrediyor. Buna misal olarak da Bar lin neşriyatını ve diğer berbad Türk- çeleri gösteriyor, Benim tedaim ise başka taraflara doğru inkişaf etti. Düşündüm ki, rad- yo ile mide bozulmasının hakikaten sıkı bir münasebeti vardır. Öyle yat Hopertör alatürka musiki neşretmiyor mu? O da çoğumuzda râkı içmek he vesini uyandırmaz mı? Rakı ise me zesiz olmaz. Mübarek meze tek çeşit değildir. Pastırmalı yumurtayı, çiroz salatasını, cacığı biribirine karıştırıp rakı ile suladın mı, al sana - radyo- dan dolayı - bir mide bozukluğu! Zaten biz yakın şarklılar - galiba | umumiyetle şarklılar - yalnız musiki. | Yi değil, bütün eğlenceleri mideyle pek bağlı sayarız. Tabiatın ortasında biraz gezmeğe çıktık mıydı, gelsin patlıcan dolması... Tiyatroya gittik miydi de eskiden ge- ne dolmalar helvalar vardı; ben ço- cukluğumda sık sık rastlardım. Hattâ bundan sekiz on sene evvelki bir fık. ramda Kadıköyünde Kuşdilindeki sa- laş tiyatrodaki halkı tasvir etmiştim? Yemek sepetlerile, destilerle yerlerine yerleşmişlerdi. Şimdi bu âdet tavsadıı Şam fıstık, fındık kebap, daha kibarcası çikolata, fondan halini al dı. (Hoş, Viyana operasında bile per- de arasını beklemeden hatır hatır ka» buklu elma yiyenler olur a... O da büş- ka.) Böylelikle, bizim bütün zevklerimiz midemizle ilgilidir. — Ne kötü âdet! Aman bıraka. Hım!» diyemiyeceğim. | Zira meselâ musikinin ötedenberi | » yani bütün tarih imtidadınca < iki türlü olduğunu bilmem nerede oku- muştum. Biri ibadet musikisi ki, ye | meksix oluyor; bu, kiliseler yolundan şimdiki garp müziğini doğurmuştur. Diğeri de şölenlerin doğurduğu ala- alaheyden çıkan saz. Romalılar, triclinitum dedikleri üç taraflı sofra yataklarına uzanır; sa mialarını ahenkle oksata ta yer. ler, içerler, eğlenirlermiş, Onların bu safalarma bizim ecdad belki hamam sefahatlerinde, lerdir. Demek midenin musi alâkası yalnız bize mahsus bir ei Şimdiki garpta da <azlı yemek, bizim sazlı içki kadar rağbettedir... İspirto ile ahengin kardeşliği daima görülmüş şey... Benim asıl çatlağı. Eun, temaşa yerlerindeki kabuklu fıs tıklar, kabak çekirdekleridir. Zavallı Ertuğrul Muhsin! Bunca yıldır mü- cadele etmesine rağmen tiyatromuzu bu illetten kurtaramadı! Dünyanın her yerinde ve her dev- rinde biri gırtlakla alâkadar, biri ye- meksiz ve içkisiz iki türlü saz ve eğlen. ce olduğu böylece anlaşılıyor. Biz, yemeklisini tatbik etmekten dolayı değil, yemeksizle hemen hiç ültetimiz bulunmamasından dolayı kabahatli ii Hattâ tek tük verilen konserlerde le çenelerin oynadığını görüyorum. Sakın, vilâyete ani bu- lunan şikâyetçi de saz maz kafayı tütsülediği İl na bozmuş olmasın... ziyafetlerinde erişmiş. (Vâ - Nü) Eminönü meydanının yaya kaldırımları Eminönündek! yaya kaldırımların devi. yelerinin yükseltilmesi için lüzum görülen toprak müteahhld tarafından şimdiye kax dar Taksimdeki yıktırılan sahadan getiri, Myordu. Pakat bu toprak yaş olduğundan Matluba uygun görülmemiş ve bir müd. dettenberi Ayasofyadaki adliye binası mo- arının buraya taşınmasına başlanmış» ram e ye e adli, sal m Ml iye binası düzel Ni Vrangelin yatı “e hereke #cüelerinde Balıpazarı önlerin- tan Vranget yatını denizden çıka» pe pa Karar verilmiştir. Malüm olduğu Ri be vet iillinde Dez Biddj 4 eden general Vrangele angel, deniz katbından 36 metre OR Yapmama ŞEHİR HABERLERİ Vali dün Ankaradan döndü Şehrin Belediye ihtiyaçlarına aid dövizin temini için hükümet ile temaslarda bulundu Bir müddettenberi Ankarada bulunan vali ve belediye relsi B. Lütfi Kırdar dün sabahki trenle şehrimize gelmiş, Haydar- paşa istasyonunda vali muarinleri ve relş mugvinleri, vilâyet, Belediye erkânı tarar fından karşdanmıştır. Vali İle Ankaraya giden sular müdürü B, Ziya da şehrimize dönmüştür. Vali, Ankaradaki teşebbüsleri- nin neticesi hakkında muharririmize şu beyanatta bulunmuştur: «Ankarada Taksim kışlası arsasile et- rafındaki sahaların İmar plânile Eminö- nü - Unkapanı arasındaki istimlâk saha- sının tafsilât plânını tasdik ettirdik. Bun- dan başka su, elektrik, tramvay, İtfniye için lâzım olan malzeme ile Avrupadan mübayaa edilerek otobüsler için lâzımge- len döviz işleri ve bir de Maliye Vekâletile İstanbul belediyesi arasındaki alacak, ve- reeek meselelerinin halli hakkında temas» larda bulundum. Elektrik, Tramvay, Su umum müdürlüğü Belediye fen müşavirliği tarafından idare edilecek Elektrik, Tramvay ve Tünel müdürü umumiliği vekâleten belediye fen işleri mü- gaviri ve mühendis mektebi profesörlerin den B. Mustafa Hulki tarafından idare ediliyordu. Bir memüriyetin vekâleten alti aydan fazla idaresi mümkün olmadığından 'B. Mustafa Hulki, idarenin umum müdür- Jük vekâleti vazifesinden ayrılarak eski vazifesi olan belediye fen müşavirliğini ifa edecektir. Ancak bu idare ile sular idaresi de belediye relsliğine merbut oldukların- dan bu müesseselerin belediyedeki mereli fen müşavirliği olacak ve bu müesseselerin. riymset makamına âld muamelelerini B. Mustafa Hulki idare edecektir. Elektrik, Tramvay ve Tünel müdürlüğü vazifesi umum müdür muavini B. Tayfur tarafından idare edilecektir. Sirkeci meydanı Sirkecide Beşir Kemal eczanesi önünde- ki Köşeden Sirkeci vapur iskelesine kadar vay idaresinin tramvay yollarını inga of mesi hazırladığı yol programına dahji ol- duğundan bu yal da diğer tramvay cad- “ gibi tramvay idaresince inşa edile- cektir. Fotograf sergisi Fatih Halkevinde ilk sergi dün açıldı Halkevleri yeni tallmatnamesi mucibin- ce, Halkevlerinde açılması kararlaşan fo- tograf serilerinden birincisi dün Fatih Halkevinde açılmıştır. Bu sergiye 21 ama- — 184 resim ile iştirak elmiş bulunmak. tadır, Serginin küşad resminde Halik partisi yi- lâyet idare heyeti reisi B, Tevfik Fikret Sılay ile Halkevleri müfettişi ve diğer da- vetliler bulunmuşlardır. Bergidr; fotograf munllimi B. İhsan «Uludağ kayakevis ile «Sisli sabah» 1, ama- tör Behiç Beslen'in oKuğular» ve sİstan- bulu u, bundan başka Rıfkı Özer ve Kemal Baysal ile sergiye iştirak eden diğer ama- törlerin resimleri takdir edilmiştir. Fatih Halkevi martın ilk haftasında da resim serisini açacaktır. Hanlar içinde hamallık işleri "Pearethanelerin bulunduğu hanları ida- re eden odabaşıları belediyeye müracaat ederek hanlar dahilinde yapılacak tahmil ve tahliye işlerinin kendileri tarafından intihap edilecek hamallara yaptırılmasını ve bu suretle hariçten hamal kullanılma» masını istemişlerdir. Belediye, bundan evvel hamallık işlerini muhtelif bölüklere mukayyed olan hamal» lara hasretmiş ve ticareihanelerie hanlar. da dahili hamal kullanılmasını menetmiş- tir. ar bu müracastlarını tahri- ren bildirecekler ve keyfiyet belediye tara- fından tedkik edilecektir. Gümrük memurları yardım cemiyeti Gümrük memurları yardım cemiyeti he- yeti umumiye içtimai, dün gümrükler baş müdürlüğünde, baş imüdür B. Mekkinin riyasetinde toplanmıştır. Toplantıda Ida- re heyeti hesapları okunmuş, tasdik ve eski idare heyeti aynen Ipka edilmiştir. 1938 senesinde kurulan bu cemiyetin ga- yesi, ölen gümrük memurlarının ailesine yardımdır. Geçen sene 9 memur ölmüş, her birinin ailesine 140 ilâ 172 lira arasın- da nakdi yardım yapılmıştır. e Birliğin 554 Azası ve 1469 küsür lirası mevcuddur. Kaynar tencerenin suyile haşlanmış Kasımpaşada Kâhya mahallesinde olu- ran madam Soflya; odasında kaynatmak- ta olduğu fasulye tenceresinin devrilmesi- le vücudünün muhtelif yerlerinden yan- mış, berayı tedavi hastaneye kaldırılmış- | | i Döviz işi Heyeti Vekilece todkik edilerek mali imkânlar dairesinde bir şekle bağla- Bacaklır. Şimdilik 35 milyon liralık bir dövize ihtiyacımız vardır. Bunun bir mil- yon yedi yüz bin lirası elektrik, altı yüz bin lirasi da su içindir. Su malzemesinin kro- di, elektrik malzemesinin'de parası mukâ- bilinde temini mevzuu bahistir. Maliye Vekâletile belediye arasında ala» cak, vereceğin takas müamelesi bir kanun mevzuu olduğundan Maliye Vekâleti bu- nunia meşgul olmaktadır. Muhasebe müdürü bu İşleri takip etmek Üzere Ankarada kalmıştır. Süt fabrikası için Ziraat Vekiletinin Londraya Mlâtı ziraiye mübayaası için gönderdiği heyetin kredi Me yapacağı mübayaattan farla kalacak mikdarla tedariki mevzuu bahistir. Bu fab- rikayı Ziraat vekâletile müştereken kura- Karilerimizin mektupları öyle cibayet olur mu İstanbul belediyesi Kumkapı mevkii tahsildarlığında kullanılan ve ismi şu- bezince malüm zat 9/2/940 cuma günü evime gelerek şahsıma aid 989 yol vergisi olan altı liranın verilmesini ailemden istemiştir. Evvelce talep edilmemiş olan bu paradan bihaber refikamda altı lira — aannı brkağlr gelsin, Verir - demiş. Fakat: — Ya parayı verirsiniz, ya haciz ya- parız! - cavabını almış. Aradan yarım saat geçtikten sonra bir polis ve üç sivil memur belirmiştir. Bunlar eve girmek üzere kapıda mü- nakaşa ederlerken vazife icabı sabah- lara kadar çalışan ev sahibim gün- düzleri gecenin yorgunluğunu gideri- mek Üzere islirahal anındayken gü- rültü üzerine uyanmış. Mesele ile alâ- kadar olup yar ve agyare karşı çirkin bir halin önüne geçmek maksadile alla lirayı vermiş. Fakat bu derece gıkıştı- nlan ve sinir zaafı doktorlarca malüm olan zevcem de bayılmış. Mektepten dönen oğlumla ev sahibinin çocukları neden sonra zayallıyı güç hal ile ayılt- mışlar, Kanuni müeyyide bunu mu âmir- dir? Bu tarzda etbayet olur mu? Dik- ksti celbediniz. Üçüncü mıntaka etibba odası tahali- darı ve Kumkapı Mabeyinci yokuşu 18/i numarada müstecir Mükerrem Gücüyener Marmara Hasan 3 sene iki buçuk ay hapse mahküm oldu Galatada Yusuf adında birini döğerek zorla parasını almak ve bu suçtan dolayı kendisini karakola götürmek istiyen polis memuru Tevfiğe küfür ederek sabit bir ya- T& İzi bırakacak şekilde sol kaşının üztön- dah iskemle ile yaralamaktan mazmun &a- bıkalı Marmara Hasanın muhakemesi dün birinci ağır ceza mahkemesinde bitiril- miştir. Muhakeme peticesinde Marmara Hasa- nın polis Tevfiğe müessir fill işlemek suçu sabit olmuş ve diğer bazı suçlardan dolayı asliye coza mahkemelerindeki mahkümi- Yetleri de hesuba katılarak kendisinin üç #ene İki buçuk ay müddetle hapse konul- masina karar verilmiştir. Yusufu döğüp zorla parasını aldığı sabit olamadığından bu suçtan beraet etmiştir. Yusufu yaralıyan Kenanın Mahkümiyeti Beyoğlunda bir lokantada içki içerken kendisine dikkatle bakan Yusufu kapı önünde bıçakla ve öldürmek kasdile kar- nından yaralıyan Kenanın muhakemesine Gün ikinci ağır ceza mahkemesinde bakıl- miştir, Kenanın yaralama suçu sabit olmuş, an- cak, bu yaralamada öldürme kasdi sabit görülememiştir. Lokantadan çıkınca Yu- sufun kendisin! takip etmesi de mazmun le- hine cezayı hafifletici sebep olarak tahrik mahiyetinde görüldüğünden Kenanın âdi- diyen yaralama suçundan dolayı on ay yir- mi alti gün hapsine karar verilmiştir. Bir dolandırıcı 3,5 ay haj mahküm oldu Ötekine berikine yabanci memleketlerde bulunan akrabalarının geldiğini ve vapur- dan çıkmak için pasaportunu vize etlir. mek üzere para İstediğiri söylemek suretile müteaddid dolandırıcılıklar yapmaktan maznun Avramın muhakemesine dün as- liye altarcı ceza mahkemesinde bakılmıştır. Muhakeme neticesinde Avramın bu şe- kilde Lütfi, İsak, Maryam ve Evdoksiya ad- larında dört kişiyi dolandırdığı sabit oldu- Bundan üç ay müddetle hapsine ve 14 lira muhakeme masrafı, 74 lira da para cezası ödemesine karar verilmiştir. eti Ter lirimgelen tesisatın | j Ekmek fabrikası işini Ankarada görüş- medik. Bu hususta geçenlerde şehrimizde tedkikat yapan İngiliz firmasının teklifle- rini bekliyoruz. Otobüs mübayaasını, tramvay ve elekirik idaresi ekslitmeys koymuştu. Muayyen ta- rihin hulülünde yapılacak teklifleri ve dö- yiz vaziyetletini de göz önünde tutarak en müsald şartları verecek firmalardan birini tercih edeceğiz. Taksim kışlası arsasında Prost plânına göre yaj imar işlerinde Emlâk ban- kasile birlikte hareket etmek Üzere müza- keredeyiz. Şimdiki halde Emlâk bankası- nın bir milyon ve belediyenin de yarım milyon liralık iştirakile bir şirket kurul- ması ve buralarda kür getirecek inşaat Ya pılması düşünülmektedir. Taksimde yâpi- lacak binaların inşaat masrafı amorti edil- dikten sonra binalar tamamile belediyeye kalasaktır.» Iki şimendifer amelesinin marifeti Hareket halinde bulunan treni düdüklerle durdurarak yol- cuları telâşa düşürmüşler Evvelki gün Sirkeciden Çekmeceye on altıyı yirmi geçe postasını yapan tren; Cankurtaran İstasyonunda gerek tren hal. kı, gerek o semtte oturanları heyecana düşüren bir hadise atlatmıştır. Tren; Sir- keciden kalkarak Cankurtaran istasyonuna gelip durmuş, müteakiben hareket emrini alan makinist lokomotife yol vermiştir. "Tren istasyondan bir hayli ayrıldıktan son- ra istasyonda varifedar bir gar dö Sal ile yol amelesinden Ahmed isminde biri müş- tereken ellerindeki düdükleri çalarak ma- Kinisto duyurmağa ve treni durdurmağa uğraşmışlardır. On beş yirmi defa öttürül- dükten sonra düdük seslerini duyan ma- kinist treni durdurmuştur. Bir kaza vukuu zannile derhal durduru- lan katar şiddetli bir sarsıntı geçirmiş, yolculardan birinin başı demire çarparak yaralanmış, diğer yolcular da pencereleri açarak ne olduğunu anlamağa kalkışmış- lardır, Tren kondüktörleri telâşla; istas- yondaki gar dö sal İle yol amelesinin yanı- na gitmişler, Az sonra İşin mahiyetini an- lamışlardır. Meğer; bütün tren yolcularile civar halkını telâşa düşüren odüdüklerle tevkif edilen trende o istasyona si unululan bir sepet yol taşı varmış! Havuzda boğuldu Vasfi uçurtma uçururken feci bir şekilde öldü Feriköyde Paşa mahallesinde oturan Mu- Banın oğlu 14 yaşında Vasfi; diğer iki ar- kadaşile birlikte dün akşam üzeri o civar- da Çiftehavuzlar denilen yere giderek uçurtma uçurtmağa koyulmuştur. Vasfi; süratle koşarak uçurtmanın ha- valanıp havalanmadığını görmek için ar- kasına bakarken su dolu havuza düşmüş- tür. Havuz, üstü dar ve oldukça derin bu- lunmaktadır. Vasfi; su içinden kurtulabii- mak için birkaç defa çırpınmışsa da mu- vaffak olamamış ve boğulmuştur. Hadiseden zabıta haberdar edilmiş, itfai- ye molopompile havuzun suyu boşaltılmış ve çocuğun cesedi meydana çıkarılarak ba- basına teslim edilmiştir. Üsküdar ve Kadıköyünün nâzım plânları Şehircilik mütehassısı B. Prost Üsküdar ve Kadiköyünün nâzım plânını bi ve umumi meclisin şubat devresine vermek Gzere tedkikatın: ikmal etmeğe çalışmıştı. Fakat plânın teferrüntinn «ld bazı nokta- | lar etrafında yeniden Cedkiklere ihtiyaç görüldüğünden Kadıköyünün nâzım plânı meclisin nisan devresinde tedkik edilerek tasdik edilmek üzere Nafia Vekâletine gön- üerilecektir. Vekâlet plânı tasdik edince B. Prost Ka- dıköy ve akdar tafsilât plânı: hazır- uyacaktır. Gazi köprüsünden lâstikli arabalar geçecek Gazi köprüsünün yerinden oynıyan Ppar- ke tahtalarının yerlerine yerleştirilmesi işi bir haftaya kadar ikmal edilecek ve Azap- kapı ile Unkapanı meydanlarının tanzimi işi de tamamlanacaktır. Belediye, gelecek hafta pazartesi gününden itibaren teker- İeklerinde lâstik olmıyan arabalar müstes- nâ olarak diğer vesaiti nakliyenin köprü- den geçmesine müsaade edecektir. 900 bin liralık yol $39 senesi Belediye bütçesile inşa edile- cek 900 bin lirahk yol münakasaya çıkarıl- mış, fakat harb hali dolamsile bu yollar ihale edilmemişti. Şimdi 2sfalt inşaatında kullanıla bitumun tedariki kabil oldu- #undan yeni bir münakasa tak- dirde bu defa ihalesinde muyaffakıyel ha- sıl olacağı anlaşılmaktadır. Bu itibarla Belediye fen heyeti bugünkü malzeme pi- yasasına aygun şerait allında yeni bir ir. Bü Şartnameye göre yakında 900 bin liralık bi: münakasa Un edilecektir, “ İSTANBUL HAYATI Eskiciler de tarihe karışıyor Pencerenin altında avaz avaz hay- kıran eskiciyi seyrederken kendi ken- dime; «işte, dedim, Kapanmak üzere olan bir tarih yaprağı daha...» İstan- bul belediyesi birçok hastalıkların sirayetini önlemek çareleri arasında, «skicilerin kaldırılması için belediye Zabıtası nizamnamesine bir madde ilâvesini istiyormuş, Çok mükemmel bir tedbir. Meselâ; doktorların Otemastan omenettikleri bir hasta ölüyor, bunun elbisesi, çâ- maşırları eskiciye satılıyor. Belediye bunu nereden haber alsın da hasta- nın eşyasını tebhir ettirsin. Bu im- kânsızlık karşısında, hastalık mik- robunun yuvası olan bu eşya başka biri tarafından farkına varılmadan salın alınıp kullanılıyor. Hulâsa, belediyenin bu kararı pek yerindedir. Benim asıl bahsettiğim şey, yakında tarihe karışacak olan es- kiçilerin alış verişi... Sırtlarında koca- man torbalarla sokak sokak dolaşır. ken gözleri pencerelerden ayrılmaz, kulakları bir rdyo anteni kadar has- sastır, Ufak bir tıkırtı duyar duymaz gözlerini pencerelere dikip nüârayı basarlar; — Eskiler alıyyyoruuum.. Eski pantalonlar, yün kazaklar, fanilâ don parçaları alıyoruuuum. Hele bir evden bir defacık da alış veriş yapmışlarsa her gün o kapınm önünde beş on defa haykırmadan geçmezler. Sanki, evde her gün yeni elbise, çamaşır yaptırılıp eskiler satı. lıyor. Şunu da itiraf etmelidir ki, birçok evlerin en emniyetli mahremi esrarı eskicilerdir, Evin bütün kirli onların önlerine serilir, İki turşu kavanezile bir pantalon, iki salata tabağile bir yelek değişti. rilir: — Aman, kapıdan çıkarken panta- lonu torbana sakla, konu komşu gör- mesin. Ben bunu sana vermezdim amma, elimden bir kaza çıktı; dün üç tane yemek tabağını rafa korken düşürdüm, Hem tabaklar kırıldı, hem de iki su bardağına çarpıp parçala- dı. Şu günlerde bizim bay biraz hid. detlice. Şimdi kazayı da haber verir. sem âçar ağzını, yumar gözünü. Za- ten bu pantalonu da giymiyor. Komşulardan, hattâ evin bayından gizlenen sır, kemali emniyetle eskici. ye hikâye edilir. Alış verişten iki ta. raf da memnun ayrılır, Küçük bayanlar kapının ardından yavaşça seslenirler: — Eskici, eskici, Çabuk gel. — Beybama; sinemaya gideceğiz, para ver, desek; «daha dün akşam si- nemada idiniz.» diye kıyameti kopa- racak. Bu güzel filimin de son gece si. Şunları alıver de sinema parası çıksın, Açık göz eskici, küçük bayanların zayıf damarlarını yakaladı ya; fırsatı kaçırmaz. Düdak bükerek: — Bunlar işe yaramaz ki... Kaç pa- raya alayım ki, ben de kâr edeyim. Ve lâkin, mademki darda kalmışsınız, hatırmız için alayım bari. Acısını başka alış verişle çıkarırız. Diye pazarlığa girişir ve, bir ipek bluz, bir yelek, bir şapka, iki sinema bileti parasına verilir. Daha doğrusu Aâmiyane tabirile; «okutulur». Bu sır da, küçük bayanlarla eskici arasında Eskiciler ortadan kalktıktan sonra © nâraları kulaklarımız arıyacağı gi- bi, birçok evlerin köşelerinde de bir hayli eski eşya kalacak. Cemal Refik am m m Yoğurtçu çayırı helâsı Kadıköyde, Yoğurtçu parkındari helin pisliğinden ve etrafa yayılan taaffünden yi“ kâyet etmiştik. Belediye, bu şikâyetimizi nazarı dikkate alarak bu helâyı tamir et- tirmiş, mecralarını yaptırmış, taaffünün önüne geçmiştir. Hırsız hizmetçi Şefika tevkif edildi Cağaloğlu civannda oturan Hüseyin adında biri çocuk doğuran kızına hizmet etmek üzere Şefika adında bir kadını evine götürmüş, Şefika burada bir kaç gün ça- lıştıktan sonra bir gün çocuğun takkesine dikilen altınlarla Hüseyinin gümüş taba- kasını ve evden daha bazı eşya çalıp kaç- miştir. Hüseyinin müracaatı üzerine yakalanan Şefika adliyeye verilmiş, dün Sultanahmed birinci sulh ceza mahkemesinde sorguya çekilerek tevkif edilmiştir.