POLİTİKA Fin cümhurreisinin son nutku Finlerin mukavemeti hiç sarsılmaksızın, Sovyetlerin de savleti arkası ke silmeksizin devam ediyor. Finler kendi topraklarına giren ve bir taraftan Mannerheim müstahkem hattını yararak Finlâdiyanm merkezi Helsinkiyi ve memleketin sanayi sahasını ele geçirmeğe ve diğer taraftan da Ladoga gölünün ş#imalinden Botni körfezine inmeğe ve bu suretle Finlândiyayı iki parçaya ayır- dıktan başka karadan İsveç ve Norveç ile muvasalasını kesmeğe çalışan Sov- yet fırkalarile harbediyorlar. Lâkin Sovyetler harp cephesine taze kuvvetler, hem de daha mükemmel talim görmüş ve soğuk iklime daha alışkın ve daha mücehhez olanlarını sev- kediyorlar, Finlândiya hükümeti, davasının kendi topraklarını müdafandan baret olup Sovyet topraklarında gözü olmadığını ve her hangi bir ecnebi dev- letin emellerine âlet olmadıklarını her fırsat düştükçe beyan ediyor. Bunun bir misali Finlândiya Cümhurrelsinin son nutkudur. Fin devlet şe- mi, Finlândiyanın emperyalist maksadlarla yapılan tehdidlere boyun eğmiye- ceğini ve maahaza iki tarafın şerefini koruyacak bir sulhün akdi için müza. kereye şimdiden hazır bulunduğunu beyan ederek ikl aydanberi cereyan eden Kezpemzabilin. sağaNMn SPANMAK.YO #mignink Mr Pa elini uzatmış oluyor, Fakat Sovyetler Birliğinin bu teklifi kabul eylemesi e dahili, gerek harici siyaset düşüncelerile çok güçtür. Bu sebepten dolayı Finlândiyadaki kanlı boğuşma devam edip duracaktır. F.K. Ankara cinayeti Katil ebe Naciye 6 sene hapse mahküm oldu Naciye her şeyi : anlattı Kadınhanda tanışma - İstanbula g geliş - Bavulda bulunan mektuplar « Kilis seyahati - Ankarada arama - Doktorla son karşılaşma ve cinayetin tafsilâtı Ankara 3 (Telefonla) — Haseki has- tanesi oasistanlarından doktor Kilisli Mehmed Aliyi öldürmekten suçlu ebe Na- ciyenin muhakemesi, meşhud suçlar ka- nununa tevfikan bugün Ankara ağırcsza maâhkemesinde görüldü. Heyeti hâkime B. Lebibin riyaseti altında B, Reşad Bayramoğlu ve bayan Sabiha Erülgen- de müteşekkildi. İddin makamını müd» delumumi muavinlerinden B. Zeki Kum- rulu işgal ediyordu. Suçlunun müdafaa- #ın Ankaranın tanınmış avukatlarından B. Cemal Hazım Gökmen ile B. Asim deruhte etmişlerdi. Kalabalık bir dinle- yici kütlesi salonu doldurmuş bulunu- yordu, Dinleyiciler arasında Ankara ad- İiyesine mensup bayanlar da bulunu yordu. Saat 15 buçukta, maznun Naciye, sa- münin meraklı nazarları arasında mah- keme salonuna getirildi. Düne nazaran daha bitkin görülmekle beraber itidaline tamamen sahip bulunuyordu. Reisin su- allerine cevaben 1324 tarihinde Afyon- karahisarın (o Sinanhalife mahallesinde doğduğunu ve dul olduğunu söyledikten sonra maktul Mehmed Ali ile naml ta- nıştığını ve nasıl münasebet tesis ettik- lerini anlattı ve dedi ki: — Ebe mektebinden çıktıktan sonra belediye ebesi olarak Kadınhana geldim. Mehmed Ali orada bükümet tabibi idi. ka göst i duğum için doktorun alâkasına mukabs- lede bulunmadım. Bir gün belediyedeki daireme bir ba hademe geldi. Buz lk Göğe eki oyu Si Güztand (PL). 2826-2880 Yarınki prog- nin, gittiğini öğrendim. Nereye gittiği meç- huldü, Ankara #ihhiye Vekileti sicil mü- dürü B. Salıh Zihniye telefon ederek Meh» med Alinin Ankaraya gelip gelmediğini sordum, (Hayır) cevabını alınca aklıma Killa gitmesi ihtimali geldi, Derhal trene atlıyarak Kilise gittim. Yolda rahatsizlan- dığım için oraya varır varmaz Memleket hastanesine yattım ve Mehmed Alinin Ki- Hste bulunduğunu öğrenerek kendisine bir mektüp yazdım, Mehmed Ali mektubumu alır almaz hastaneye geldi buna: — Niçin geldin. Dedi. Beh de 500 llramı almak için gel- diğimi söyledim: — Ayıptır. Nişanlım geldi benden 500 1i- , Fa istiyor, diye kime söytiyebilirim, Hemen İstanbula dön ve ben de arkandan göle- ceğim, Dedi. Israrı karşısında peki demeğe mec- bur oldum. Rahatsızlığım o gün Kilisten ayrılmama mânl oldu. Ancak 3 gün sonra ayrıldım. Yolda hastalığım nüksetii, Kon- yada trenden indim. Sıhhiye müdürlüğüne giderken yolda beni ve Mehmed Aliyi ta- nıyan bir kadına rasladım. Bu kadın Meh- med Alinin staj yapmak üzere Avrupaya gideceğini söyledi. Bunun üzerine Küls hastanesinde tanıştığım hemşire Belkis bir telgraf çektim. Mehmed Alinin orada ölup olmadığını sordum. Belkis, hareket etmiş olduğu cevabını verdi. Sıhhiye Ve- Kâletinde eskiden tanıdığım doktor İsmail Hakkıye telefon ederek Mehmed Alinin Ankaraya gelip gelmediğini sordum. Bu arada da kendisinin beni dolandırdığını nin teesüs ve teşekki i | da tamami Devlet sanayi ve maadin teşekkülleri kanunu projesi Yeni proje idare meclislerini kaldırıyor Sermayesinin yarısından çoğu devlete ait anonim şirketler tamamen devlet sermayesile kurulmuş teşekkül haline getirilecek Ankara 1 (Akşam) — Sümer ve Eti Bankların yalnız bankacılık muameleleri yapmakla mükellef bir kredi müessesesi halinde birleştirilmelerini istihdaf eden kanun projesine mütennzır olurak ha- zırlanan (devlet sanayi ve maadin to- şekkülleri kanunu) (projesinin esasış devlet ve bahusus şahıslar nam ve he- sabına girişilmiş veya girişilecek sanayi İ ve maadin teşebbüslerine kendi bünye ve hususiyetlerine uyacak yeni ve muh- | tar bir idare ve işletme şekli vermek- tedir, Hükümet bu projenin esbabı mucibs- sinde diyor ki: «Memleketimizde, devlet tarafından, İ büyük ve geniş mikyasta, sanayi işlerine girişilmesi itekarrür ettikten sonra bu teşebbüslerin tesisi ve tedviri ile kredi muâmelelerinin tanzim ve idaresi, bir el- de birleştirilmek muvafık olacağı düşü- ! nülmüştür. Gerek sanayi ve gerek maadin işleri- ünden maksad, ç teminine omatuftur. Aralarında müşterek olan bu tek noktadan başka bunlarda ( birbirlerine müşabehet &rze- den hiç bir cihet görülemez, Hussuile, tecessüs ve teşekkül maksadlarına uygun kazancı temin edecek hareket tarzların- ayrılırlar: Sanayi ve maa- din teşebbüsleri, dajma cüret ve cesa- retle ve banka işleri daha ziyade ihtiyat ve basiretle çalışmağı istilzam eder, Biri- nin tahakkukunda tehlikeli ve netceleri imeşkük hamlelerden kaçınılmadığı hal- de diğerinde, paranın emin bir surette işletilmesi düşünülür. Mahiyet ve husu- siyetleri icabı hareket tarzlarındaki bu esaslı ayrılık, sanayi ve maadin teşeb- büsleri ile banka işlerinin bir elde bir- mam fikrinin isabetsizliğini ortaya “ Dilem bağl; her bir sanayi ve maa din teşebbüsü, kendi bünyesinin mahi- yet ve hususiyetine göre başarılmak is- ter, Bunlardan her birinin bu mahiyet ve hususiyetlerine nazaran, esas işlet- mede mevcud teşkilâttan başka bu iş- etmenin iyi veya fena yürümesile alâ- kah ve neticesinden mesul bankada, mü- tenazır ikinci bir teşkilât daha vücuda getirilmesi zarari olur. Bu ize banka bakımından, fuzuli masraflara yer aça- cağı gibi işletme bakımından, lüzumlu | veya lüzumsuz yapılacak birçok müda- haleler itibarile, zararlı neticelere yer ve- rebilir.» Mazbatada, memleketimizde devlet nam ve hesabına girişilen bu çeşit teşeb- büslerden şimdiye kadar elde edilen ne- öcelerin de bunu teyid eylediği bilhas- sa kayd ve tebarüz ettirilmektedir. Bu proje ile esaslarını evvelce bildir- miş olduğum Sümer ve Eti Bankların bir kredi müessesesi halinde birleştirilme- si hakkındaki kanun projesine mütena- ar olarak üçüncü bir proje daha vardır. İdare meclisleri kaldırılıyor Sermayesinin tamamı devlet tarafın- dan verilmek suretile kurulan iktitadi teşekküllerin teşkilât, idare ve müraka- beleri hakkındaxi kanıma yeni bazı hü- kümler ilâve eden ve yukarıda adı ge- çen projelerle birlikte Büyük Millet meo- isine sevkedilmip olan buüçüncü pro- jenin en mühim bir maddesini; devlet iktisadi teşekküllerinin idare meclisleri- ne tanllâk eden maddesi teşkil ediyor. Zaman, zaman münakaşaları mucip olan: Devlet iktisadi teşekküllerinde ida: re meclislerine lüzum var mı, yok mu? Meselesini esasından halleden bu mad de hakkında projenin esbabı mucibe mazbatasında şöyle deniliyor: «Sanayi ve.mandin teşekkülleri hak: kındaki kanun lâyihasında, bu teşekkül- İerin idare meclisleri yerine idare komi- teleri tarafından idareleri esas konulmuş bulunması basebile bunların da teşkilât, idare ve mürakabeleri bakımından 3460 sayılı kanunun idare meclisine müteal- lik hükümleri, idare komitelerine de şa- mil olacak surette yeniden tanzim edil- miştir, «Devlet iktisadi teşekküllerinde ida- re meclisi bulunmaması esası derpiş olun makla beraber bunların vazifelerini görecek makam ve mercii tesbit etmek- sizin mevcud teşekküllerden idare mec Hislerinin kaldırılması muvafık olmuyaca- ğı düşünüldüğünden icabında âzasının adedini azaltmak veya bunları büsbütün kaldırmak hususunda Vekiller Heyetine salâhiyet veren yeni bir hüküm konul- muştur. Bugünkü idare meclisleri yerine ikas me edilecek idare komitelerinin terek- küp şekilleri projede gösterilmemiş ve bu şekillerin tayini aid oldukları teşekkül- lerin hususi kanunlarına bar: tar, Bununla beraber devlet iktisadi teşek- küllerinin ana kanunu mahiyetinde olan (devlet sanayi: ve maadin teşekkülleri hakkındaki kanun projesi) ne bu hu- sus hakkında şöyle bir hüküm konul- muştur: «Madde — Sanayi ve müâadin teşek- külleri bir umum müdürün reisliği altın. da, varsa, muavini müdürler arasından İktisad Vekâletince intihap edilecekler den mürekkep bir idare komitesi tarafın dan idare olunurlar.» Konsey mesaisini bugün bitirdi (Bastarafı 1 inci sahifede) Dün, biri öğleden evvel ve biri öğ- leden sonra olmak üzere yapılan top- Jantlar hakkında iyi haber alan mah- fillerden öğrenildiğine göre, bu esna- da umumi enternasyonal vaziyet ve bâzı Balkan meseleleri meyzuubahs edilmiştir. İyi haber alan mahfiller şurasını tebzrüz etirmektedir ki, daha şim- diden, konferansın bidayetinde Bal kan antantı dalmi konseyinin bütün azaları arasında tam fikir birliği mü- şâhade edilmiştir. Şimdiye kadar Bal- kan devletleri tarafından tesbit olu- ame yeme lat VVE duhuliye almaları rica ve ilân olunur. Meclisi İdare RUZNAME: nan yol, bu devletlere sulhü temin et- miş olduğundan, bu yola devam el- zem telâkki edilmektedir. Fransız sefiri Hariciye Ve- kilimizi ziyaret etti Belgrad $ — Dört Balkan Nazıri- nın ilkiçtimaı bir buçuk saat sür- müştür. Türkiye Hariciye Vekili, Belgrad Fransız sefiri B. Raymond 'Brugire'in ziyaretini kabul etmiştir, Londra Rumen sefaretinin bir tekzibi Londra 3 (A.A.) — Rador - ajansı- nın Londra bürosu dün akşam aşağı- daki tebliği neşretmiştir: VESLAMME ŞUMlaLUN Londradaki Romanya elçiliği, doğ- rudan doğruya Belgraddan aldığı ta- Xmata istinaden, Romanyanın Bal. kan konferansında bu konferansın ahengini bozacak tehdidlerde bulun- duğuna dair, konferanstaki dostluk zihniyetini bozmak istiyenler tarafın- dan İşaa olunan haberleri kati olarak tekzib eder. İtalyanın Balkan siyaseti Londra 3 (A.A) — (Havas): Siyasi mah- fillerden verilen malümata göre, İtalyan büyük elçisi Bastlarini ile lord Halifır arasında dün vuku bulan mülükatta mü- kâleme mevzuunu Balkan meselesi teşkil etmiştir. Bastlanini'nin ziyareti İtalyan hü kümetinin bu Konferansa karşı gösterdiği alâkaya delildir. Balkanlarda siyasi noktal a) El yazısı İle yazılmış mufusmal hal tercümesi, b) Bir adet vesika fotoğrafı <) Mektep vesikası veya musaddak sureti,