SÖZÜN GELİŞİ Nobel'in günahı dumansız barut 3 N itrogliserini patlayıcı madde haline koyan, dinamiti icad eden ve pmuya muvaffak olan İsveçli kimyager Alfred No- belin memleketi telâştadır. Harp ateşi komşusu Finlândiyayı sardı. Silâhlar patlıyor; iki taraf da Nobel'in icadlarından bol bol istifade ediyor. Yıkıcı bir formül elde etmek İçin nitrogliserine yapmadığını bırakmıyan âli; ve muvaffakıyet haberini, çalıştığı lâboratuarı harap etmek suretile m ide o zamandanberi pek revaç buldu. Her millet paralarını No- ndan fazlaca edinmek uğrunda tüketti. Şimdi onları kim daha bol bel icadları kullanıyorsa ötekine hâkim oluyor, Muhteris insanlara çok tehlikeli birkaç silâh verdiğini daha hayatta İken farkeden Nobel, bu on dokuzuncu asır âlimi, işlediği günahı affettirmek icin, icadlarınm kendisine getirdiği milyonları muhtelif ilim şubelerinde ve edebi- yatla sulh idealini aşılamağa en fazla muvaffak olan hemcinslerine vasiyet cüerek dünyadan ayrıldı. Fakat tek Nobel'in işlediği günah, otuz sekiz sene- denberi onun sulh mükâfatını alan yüzlerce sevap erbabı tarafından temizle- nemedi, İnsanlar dinamiti sadece tünel açmakta, yol yapmakta kullanacak- ları yerde bugün köprüler berhava etmekte, medeniyet eserlerini devirmekte kullarıyorlar. Yaptığı isten hiç de memnun olmıyan muztarip âlimin korktuğu bizzat kendi yatandaşlarının başına gelmek üzeredir; yarattığı tehlike, bu sefer va- tanımı, oradaki medeniyet eserlerini tehdid ediyor. Bana öyle geliyor ki, birkaç harp vasılası icad etmiş olan İsveçli kimyagerin bunu karsılamak üzere kurduğu sulh müessesesi pek beyhude olmuştur ve onun günahı ile sevabını ölçen melekler, terazinin günah kefesinde oturan müdhiş | ağırlığa büyün, her zamankinden daha büyük bir hayretle bakmaktadırlar. , Kâğıt sıkıntısı Harbin icapları her sahada kendisini gös-) teriyor. Bu cümieden İrigilterede kâğıd ta- rufuna büyük ehemmiyet verilmektedir. iMere Posta nezareti telefon rehberleri İçi senede on 'K! bin ton kâğıd sarledil- diğini nazarı dikkate alarak rehberlerin neğrini azaltmağı düşünmüştür. Pakai di- ger taraftan hava tehlikesi dolayımile mil Roma sergisi için hazırlık Romuda 1942 senesinde açilacak sergi için, Avrupanın mühim 'bir kısmı barp ate- iş içinde olduğu halde, hazırlığa devam ediliyor. Şimdiye kadar beş buçuk milyon metre mikâbı toprak kamlarak çıkarılmış ve başka taraflara nakledilmiştir. Bu bafriyat mecmu tull 32 kilometre ola- cuk 35 cadde ve meydanın tesviyesi için yapılmıştır. Cadde ve meydanların uyavn mesahası 800,000 metre murabba: olacaktır. m Satiye binası davası Dün, Defterdar, erdar, Devlet limanları umum müdürü ile muavini ve sabık elektrik Şirketi direktörü ginlendiler Salıpazarındaki Satiye binasının Deniz bask tarafından satın alınması işinde y suzluk yapıldığı iddiasile eski Denizbank umum müdürü B. Yusuf Ziya Önişle dier maznunlar aleyhine açılan davaya dün Birinel ağırcesa mahkemesinde devam & miş ve birkaç şahid dinlenmişlir. Bunlar- dan İstanbul Defterdar B. Şevket ezcüm- le şu söylemiştir: —Güirteler, Saliye binasının salışı işi sluk olduğundan ve tahkikat ya, » bülüetmeğe başladıkları stada «ski. arkadaşlarımdan avukat B, Atıl Ödül gelmişti. Konuşurken ba- benim im dedi. "Para alı adan böyle bir makbuz nasıl verdiğini sorduğum yanan da; «Bu iş ol du bir defa, artık neticesine de katlana- cağır.. cevabını verdi, Timsan müdürü ve eski Denizbank müdürü B,Raufi Mazıyasi de hü- yu Madeyi vermistir tiye binasının alım satım işini bil- miyorum. Tuhkikat başladığı zaman Made- mi alan müfettişler banu” «Denizbank & rafından satın alınacak saha hakkında He- yeti Vekilece verilmiş olan istimlâk katcr- namesini, o şaman Denxbenk Wares'ne niçin vermeğiniz?. dediler. Ben, bu husue- ta Denizbank unrum müdürlüğüne şifahen malümat verdiğimi anlattım. Devlet Limânları umum müdür muavini B Hâmid Saraçoğlu da yunları söylemiş» tir işletmesi Diğer şahit Devlet umum Satiye binasının alım ve satımı işleri hakkında malümatım yoktur, Ancak, Ga- | iman | | | Şevket Rado yonlarca İnsan yer ve yu: 1 terkedip baş- | ka taraflara çeklimiş olduğundan telefon adreslerindeki değişiklik son haddı bulmus- tur. Sık sık rehber çıkmadığı takdirde çok adam muhabereye imkân bulamıyacuktır. Bunun için Posta nezareti her türlü kâğıd sıkıntısına rağmen şimdilik tahdid kararı- ni tatbik etmeğe taraflar olmamıştır. Serginin orlusında vücüde getirilecek göl | için yeniden hafriyat yapılarak mllyonlar- ca metre mikâbı toprak nakledilecektir, Gölün uzunluğu 900 ve arr 150 metre olacaktır. Gölün istiap edeceği #uyun mik- tarı 200009 metre mikâbı ve sathi 92/00 metre murabal olacaktır. Göle 77 metre İr- tifamda ve 25 metre eninde bir suni şeldle- İ den sular dökülecektir. Yelpaze şeklinde olacak suların altından tramvay arabaları ve otomobiller geçecektir. Jata ie Fındıklı ara lâki hakk: bir karar vardı. Bu kararnamedın bizim anladığımıza nazaran; bu sahada bulunan arsalardan 8 ouluna meccenanen, şahıslara aid olanlar timlâk kanunu caktı. Biz kararnameyi böyle a Tasfiye halinde bulunan elektrik sirkeli müdürü B. Dölakruva da tercüman vasıta- sile dinlenmiş ve ifadesinde: Maznunları tanımam, Satiye bir 250 bin ilra kiymet takdir etmiştik. Bi satışa çıkardığımız yaman Jl müracaat ederek bu bina için bize bulmasını istedik. Jerans şirketi Denizbankın almak istediğini söy! den komisyon olarak yüzde bes istedi taş işinde müzakereyi, elektrik şirketi su ans şirketine müsteri binayı be müdürlerinden Lazya Ben yaluz fiat tayini işile alâkadar Binayı satarken Denizbunka bir mikt tenzilât yapmayı da kabul elinişlik, Bö; ece Denizbankla müzakere cer diğer taraftan ben elektirik dürü B. K le görüşerek Satiye bihusını | 250 bin hi Denizbuka salmak Üzere olduğumuzu ve eğe almak arzu ederlerse | binayı tercihan elektirik & r satabi | i eceğimizi bildirdim. Elektrik idaresi bizim istediğimiz #lati kabul etmedi. O emada LütfI adında bir adam da bizim şube mü- dürlerimizden Lasyanı gelerek binayı sa tan almak üzere 220 bin Lira teklif etm Fakat bu adamın kim olduğunu ve kim » & 220 bin İirn teklif ettigini bii- dinlenmele- ri için muhukeme başka güne birakılmıştır. Beyoğlu Parti kongresi toplandı Beyoğlu kaza kongresinden hir görünüş Halk Partisi Beyoğlu kaza kongresi bugün Beyoğlu kaza merkezinde top- İsnmmetir. Bu toplantıda Parti müfettişi B. Fikret Sılay ve Val B. Lütfü Kırdar kâzir Lulunmuşlardır. niversitede kitap meselesi Rektör B. Cemil Bilsel Üniversitenin neşriyatı, ders kitapları ve notları hakkında gazetemize izahat verdi Üniversite rektörü B. Cemil Büsel ünt- veriltade kitap meselesi otrafında gazete- mize şu izahatı vermiştir; — Kitap meselesine dalr son günlerde yapılan neşriyatı dikkatle takip ediyorum ve bunları memleketin ve talebemirin kita- ba iştiyakının bir ifadesi olmak itiharile memnuniyetle telâkki ediyorum. Şüphe yok ki, kitap işi Üniversitenin haj- letmeğe mecbur olduğu işlerin en gücü. dür. Bir kere, ilmi eser meydana gelirmek ko- Jay değildir. Bunun için her şeyden evvel bir ilim adamının huzur içinde kendini #l- mi araşlırmalara vrebilmesi ve hevesle bir ömür çalışması lâzımdır. Muhallet eserler ancak böyle vücude gelir. Bu şartların temin edilebilmesi halinde de eser vilcude getirmemiş İlim adamları çoktur. Kendi branşımda söyliyeyim Fran» sanın ve İsviçrenin şöhretleri dünyayı tu- | tan Devletler Hukuku Profesörleri Re- meanit ve Lapradellı, Mercier ve Borel çok otun yıllar okuttukları dersin ne muhla- #ar he mufassal birer kitabını bırakmamış- lardır. İktisadi şartlar da ilmi eserleri hazırlama meselesinde rol oynar. Tülebesi veya oku- yucusu mahdut zümrelerde her yıl birkaç nüshası satılacık #seri vücüde getirmeğe Him adamım teşvik edebilmek Yizımdır. 1 — Bir, bunlari ve hususi vaziyetimizi düşünerek kitap meselesinde sw program- Ja çalışıyoruz: a) Her dersin mufassal veya umumi hatlarını gösleri muhtasar bir ki- tabinı talebeye muta, etme, b) Bu- nun için hocasına üc it verme, e) Profesörün çıkarmağı muvafık görmedi; eserleri üniverstece bastırarak ke muayyen nüshalarını ver © Garbın te- Kaza yerinde keşif yapıldı Sıdıkaya çarpan otomobilin yağmur yüzünden kızak yaptığı anlaşıldı Bir müddet &usi otomobil ile Fatihten Edirmekapıya giderken Sıdıka adında bir kadına çarpa- rak ölüm sebebiyet vermekten mazmun Dr. B. Orhan Ünalın muhakemesi esna smda asliye dördüncü ceza mahkemesi kaza yerinde bir keşif yapılmasına Karar , vermişti Mahkemenin karan veçhile mübendi mektebi makine şubesi pzolesörü B. Bür- han, Belediye makine mühendisi B; Besir, fen memuru B. İsmali Hakkı, müddefumu- mi muavini B, Ali Kemal ve adliye di tarı B. Enver Karandan müteşekkil eh1i- vukut heyeti evvelki gün sabahleyin kaza | yerinde bir keşli yapmışır. Kesifte, adliye ırı avukat B. Kı de amatör şöför sıfatile hazır bnlunm tar Keşif, kazanın vuku bulduğu saatte palmış ve iyi bir tesadüf eseri olarak k: günli olduğu gibi keşif esnasında da ya mur yağmıştır. Avukat 5. Kenan Ör. sif otomobilini idare etmiş ve orada b bulundurulatı şahidiere gösterilmek suretile kaza esasında otomobilin gittiği sürat de tesbit edilmistir. Bu süratin, ge- hir dahilinde otomobillerin gidebilecekleri der fayla olmadığı ve birdenbire tren yapılınca otomobilin Yağmur yüzünden ki- #ak yaparak sürüklenebileceği anlaşılmak. tadır ivukuf heyeti kesif raporunu dün as- iye dördüncü ceya mahkemesine vermiş- tir Haliç vapurları mada şir- karar vermis ve bir taefiye eti imiihap etmişti. yesi getemlerde yaptığı ketin feshine irkaç senedenberi şir- vapurları işleten Belediye de k etmek üzere Komisyon, Be' idarenin v kornisyon göre şirketin Dazünki bir feyda rast idaresinin de Denizyolları daha muvafık olacağına esas karar vermiştir. Komisyonun bu noktal nazarı riyaset ma- kamınca da tasvip edildiği takdirde keyfi. hükümete argedilecektir. İki kumarbazın mahkümiyeti Unkapanında kahvede tavla ile kumar oynarken yakalanan Salih ve Mehmed gd- larında iki kişi le kahvesinde kumar oy- natmaktan mazmun Tevfik dün Sultayah- med üçüncü sujhi ceza mahkemesinde mu- hâkeme edilmişlerdir. Muhakeme neticesinde Mehmedie Saji- hin ikişer lira para cezanı Ödemelerine, Tey- fiğin bir gün hafif hapsine, 50 lira para çezası vermesine ve kumar âletlerile altı lira kumar parasının izüszderesine karar verilmiştir. BERLITZ 204 İstiklâl caddesi Akşam Lisan kurları Fransızca - İngilizce - Almanca Haftada üç ders Ayda 4 lira nınmış ders ve müracaat kitaplarını tereü- | me ettirip bastırma, Altı yılık mevcudiyeti olan üniversitede fik yıllar enstitüleri kurma ve cihazlandır- ma faaliyetlerile geçmiştir. Herhangi bir enstitü kitapsız tasavvur olunabilir; İkbo- yatuvarmz, seminersiz, kütüpharesiz tasav- vur edilemez. 2 — Bu sebeplerle üniversitede kilap bas- tarma işi ancak Öç yıldanberi başlamıştır. Bugünkü durum şudur: Üniversitece bastırılan eserler 04 Bastırılmağı başlanmış olanlar 3 Bastırılmağa hazır bulunanlar n Profesörlerce bastırılmış eserler 101 Üniversitece terefime edilmiş ve Ve- kületçe bastırılmış olanlar un Tercüme edilip basılmamış olanlar 3 Yekin — 278 Tereümeleri yapılmakta olan eserlerin sayısı 103 ve fakültelerin basılmış olan mecmunlarının sayısı 42 dir. Bunlara yerli ve ecnebi mecmualarda çıkan etüdleri Cümhuriyet Haik Partisi ve Hukuk ilmün! yayma kurumu tarafından bastırılan kon - feransları da iâve ederseniz üniversitenin Mimi eserler meydana koyma yolunda ol- dukça verimli olduğu neticesine varırsmiz. Hattâ bu neticeyi memleketimizin ve baş- ka memleketlerin yüksek ifim müesseseleri | neşriyatile korkmadan mukayese edebilir- siniz. Benim mezun olduğum İstanbul Hu- kuk mektebinde yalnız 4 kitap vardı. Bu- gün Hukuk fakültesinin listesinde profe- #örlerinin basılmış 40 kitabı görülmekte- dir. Tıb listesinde 90, Fen listesinde 90, | Edebiyatın 29 ve İktisadınkinde 13 kitap bulunduğu gibi 3 — Kitapsızlıktar, şikâyetin haklı nok- taları vardır. Bazı derslerin hâlâ kitabı yoktur. Bunun başlıca Üç sebebi vardır, Ya ders yeni konmuştur, ya profesör yenidir yahut da dersin ayrı ayrı eserlere ihliyaş gösteren muhtelif kısımları vardır. Meselâ, İktisat fakültesinin 4 Üncü sinss fi bü yıl açılmıştır. Bu sınıfın bütün ders. leri tabii olarak kitapsızdır. Zaten eksikler €n çok bu fakülte İle Ten ve edebiyat fakül- telerindedir. Eksikleri bir yandan tamamlamağa çali- girken üniversitenin genişleyen fasliyeti her yıl eksikler ortaya koyacaktır, Üniver- sitede ilim öğrehilir ve ilim derinleşmekle elde edilir. Bu itibarla her ders kitabının yanında büyük ilim kitaplarına, ayrı ted- kiklere daima ihtiyaç kalacaktır. Bunları ne kadar hirla çalışsak kısa yıllarda tamam. layamayız. Talebenin ilk düşüncesi profesörünün no- tunu veya kitabını belleme ve imtihanı bu- nunla verip geçmedir. İlreledikçe ve ilmin bununla elde edilemiyeerğini öğrendikçe derslerde esaslı noktaları not ötme, bunları derinleştirme, kitaplara, kütüphaneler? baş vurma hevesi gelir ve üniversite tahsil tu- nunla yapılır. 4 — Not meselesi; Kitabı henüz çıkım, mış veya tamamlanmamış dersler İçinde nüshaları tükenmiş kitaplar için de mut- laka not tutma zarvreti vardır. Bu novar bazı fakültelerde talebece bastırılmaktadır. tetkik eden profesör ve doçentleri- miz her memlekette olduğu gibi bunların bat olışar görmüşlerdir. Fakat » tashih edilemiyecek maki- yette olduğunu söylemişlerdir. Üniver: kitabını henüz hazırlayamamış olan pro- fesör ve döçenilerden ya bu notlarını hazır» layıp vermelerini ya talebenin tuttukları tlârı teksir edilmek üzere tashih eyleme- lerini rica etmektedir. Dersinde üç yılı ge- çirmiş olanları buna mecbur tutuyoruz Baronun senelik kongresi Bazı avukatlar tenkitlerde bulundular heyeti idare intihabı gelecek içtimaa kaldı Baronun dünkü İstanbul barosu dün öğleden sonra tca- | ret mahkemeleri koridorunda senelik kon- gresini yapmıştır. "Toplantıda idare heveti a müzakeresine geçilince muht Jar söz almışlar, bunlardan gv * B. Vedad söz alarak senedenbe idare heyeti ile muhtelif resmi m ba kamlar arasında muhaberat cereyan etti- gini ve barodan sorula » ilmi mese üzerinde idare heyetinin kendi kendiz cevap vererek mütalânlar beyan ettiği halbuki bu gibi suallerin cevapları ver ceği zaman heyeti umumiyenin topl görüşmesi lâzımgeldiğini, idare heyetini kendi kerdine böyle cevaplar vermeğe sn- lâhiyeti olmadığımı ileri sürdü. Âzadan avukat B. Asım da hukuk mah- tma sıkıştırılmış olmasından rek avukatların ve eshabı mesalihin bi yüzden sıkıntı çektiklerini, işlerin uzadığı- ni ileri sürdü ve simdi hukuk mahkemele- Hi tahsisi kararlaşlırılmış olan eski $ rayi devlet binasının da bu ihtiyacı karşı- lamağs kifayet edemiyeceği kansatinde bu- Sorbon Profesör Puad Köprülü'nün Sorbon'da ilmi bir payeye sali edildiğini, gazeteler yazdı, sinemalar gösterdi. Nihayet, erveikt gün prolesörün şerefine Halkevinde bir çay verildi. 1201 senesinde doğup 1774 de vefat eden Sorbon isimli bir Fransiz Hâhiyatçısı la- rafından kurulan bu müessese, asırlardan» beri şekliler değiştirmiştir. Sorbon fakir bir talebeydi. Tahsllini al- dığı sadakalarla bitirip dokuzuncu Lul za- manında üniversilenin kâtibi olunca, 1253 senesinde «Sorbonne evi» ni tesis etti Bu- nun teşkilâtı 1274 de tamamlandı. Göye, iâhiyat tahsilinde bulunan fakir hocaları we talebeyi istifade etitrmekti, 1771 de de «Küçük Sorbonne» diye gramer öğrene left için bir kızım açıldı. ... Şimdi Paris üniversitesi fakültelerinin umuma mahsus kurslarına bu isim verilir, GÜNÜN ANSİKLOPEDİSİ niversitesi lerin ayrı ayı ten avukat- ların sarar gördüklerini söyledi Adliye saray: yapılıncaya kadar mahke- melerin bir arada toplanabileceği bir iy- naya yerleştirilmesi için idate heyetinin ehemmiyetle. teşebi » bulunmasın tedi Diğer bazı avukatlar da ayni mütalâa- ları ileri sürdüler Reis vekili B. Mekki Hikmet bunlara ce» vap vererek bu hususta teşebbüslerde bu- Junulduğunu bildirdi. Bundan sonra ba- ro idare meclisi itin beş asli ve iki Mtiyat ıntihapına geçildi. Beylerin tasnifi neticesinde gösteril namzadlerden avukat B. Abdullah Güz 459 Azslık için 77 rey aldığı görüldü. zamname mucibince, seçilen üzanın, k gre mevcudunun yarından fazla adeğde rey alması lâzimgeldiğinden ve Abdullah Gilz'den madasmın da bu mikdarda ey almadıkları görüldüğünden gelecek hafta yeniden idare heyeti Azası intihabı yapıl» mak üzere toplantıya nihayet verildi âza ". Ni- Bütün Hâhiyat kısmı da bu ismi almışlar, Paris akademisinin merkezi de Sorbonne diye isimlendirilir. Sorbonne müessesesi Fransanın tarihine karişmış, asırlarca dini siyasetle âmıl ol- muştur. Ön altıncı asrın ortalarında te- kâmül etti. Cizvitlere aleyhdar oldu, Ve bu kabil bütün hareketlere karşı vaziyet- Jer aldı. Büyük inklâbın başlarında 1792 de Mâğvolundu. Sorbonne'un İlk binalarından eser kalma- mşıtır. z Napolyon devrinde Paris üniversitesine birçok binalar verildi. 1823 de Üniversite kütüphanesi buraya nakledilerek, Cor- bonne üç fakültenin, Hâhiyalın Gö5e kadar), edebiyatın ve fünunun merkezı hü Keza, Paris akademisinin de 1852 de Paris şehrine terkedilmis"ir. 1854 le 1900 arasında binaları tamamile yenilendi. düne