AKŞAMDAN AKŞAMA —— a Evkafa yeni bir şekil vermek lâzımdır ! AT i Mimari ve tarihi kıymeti olan med rese, sebil, mektep ve çeşmelerin harap olmak tehlikesinde bulunduklarını öğreniyoruz. Bir İstanbul gazetesinin yazdığına bakılırsa, Belediye, kıymetli eserleri: «Tapuya bağlıyamıyorum, satamiyo- rum; kontrol teşkilâtım da muhafaza- larına yetişmiyor!» diye ihmal etmek- te; neticede, kurşunlar, sütunlar çâ- lınmaktaymiş. Evkaf da Belediyeye bunların o gelirlerini vermiyormuş: «Sen bakncaksın!» diyormuş. Bu kırtasiye kavgasında sağ e) sol ele, sol el sağ ele silleleri indiriyor... Eyvah ki ortada harap olan tarihi eserler! Ezeli sürüncemede olan Evkaf ve Belediye tenakuzunu * Belediyelerin lehine - ve kati şexilde ne zaman hal- ledeceğiz? « Belediyelerin o Jehine.. » dedim. Çünkü birinci Fransua'nın Pariste, Şarl - Ken'in İspanyada yaptığı so- kak ortasındaki çeşmeler oraların modern Belediyeleri tarafından idare edilir. Bu zatın muasırı olan Kanuni Sultan Süleyman'ın sebili yahut med- resesi niçin hâlâ tereddüdün ve tena- kuzun titrek ellerinde çekişme halin- | de z.,an ve sebil olsun? | Evkafın bugünkü vaziyeti aleyhine vaktile bir yazı yazmıştım. Bir iki ka- riim maksadım ters anlamış: «Eslâfın! hayratına niçin dil uzatıyorsun?» di- ye mektup yazdılar. Haşa... Ruhlarına rahmet... Eserle rine hürmet!... Keşke bizim nesil de onlarınki gibi olsa, şu vatam ferdi hibelerimizle süslese, bezendirse, mağ- murlaştırsa... Fakat Evkaf denilen müessese, be- him âciz görüşüm yanlış değilse, bir shayırperverlik müstehasesi» halinde dir. Onu dört unsura ayırmak müm- kün olduğunu sanıyorum: Müze, di- yanet işleri, Belediye, içtimai muave- net, Bin misalinden birini yukarıya der. cettiğim engellerin önüne geçmek için «zamanın ahkâmına uyaraks bir im- kân bulmalıyız. Bunun da tam za manıdır, Zira medrese ilmini, fendini yutmuş bitirmiş neslin son mümessil. leri çok şükür hayattadır. Keza, çok şükür, asri manadaki hukuku kavra- mış omüneyverlerimiz o Avrupada, | Amerikada ve kendi Üniversitemizde tahsillerini bitirmişler, yetişmişlerdir. Bunlar ne mazide birlikte ömür sür- müşlerdi, ne de istikbalde sürecekler. Öyleyse bu müstesna halihazırdan istifade ederek kendilerini yanyana getirelim; şu Evkafın cemiyetteki ro- lüne bir reviş versinler... Neleri doğ- rudan doğruya müzeye, neleri diya- net işlerine, neleri belediyelere, neleri içtimai muavenet faslına hasretmeli? (Başka fasıllar varsa nelerdir, onları da ne yapmalı?) tayin etsinler... Taki bu tenakuzlar artık olmasa... İllâk Jah... «Evkafs lağv mı edilsin? - diye göz- lerini açacaklar bulunacak. Bu İsme düşmanlığımız yoktur. Ha- yır. Hattâ başka birşey bile mümkün- dür: Bundan sonraki nesillerin yapa- cakları vakıflara da, tarihe hürmeten, gene Evkaf denilebilir. Böylelikle ec- dağın başladığı hayırperverlik zinciri- ni biz yaşadığımız bu devirde kopar mamış, kısırlaştırmamış oluruz. Vak- fı şimdiki müstehase halinde bırakıp bundan sonrası için züriyetsizleştir. — Bizim komşu gene seyahat inti- | balarını anlatiyor bay Amca; ŞEHİR HABERLERİ Manifatura eşyası hakkında hazırlanan rapor Ticaret Vekâletine gönderildi Istanbulda kâfi miktarda çay var. On güne kadar mazot gelecek Son zamanlarda gayri tabii şekil. | lediye bu hususta alâkadarlar nez- de fiat yüksekliği gösteren manifa- tura eşyası üzerine muamele yapan tacirlerin Ticaret odasında yaptık lari rat, mufassal bir rapor halinde dün Ticaret Vekâletine gönderilmiştir. Çay fiatlerinin arttığı hakkında Belediyeye şikâyetler yapılmıştı. Be- Bir otomobille bir otobüs çarpıştı Otobüs yolcularından biri yaralandı Bir otomobille Eminönü - Emirgân olo- yolu üzerinde Buterarisi mahallinde biribirlerile çarpığ- mişlar, her iki araba hasara uğradığı gibi, otobüs yolcularından Aydıner isminde biri de hafif surette yaralanmıştır. Polis, #kl şoförü de yakalıyarak haklarında tahkika- ta başlamıştır. Şoför Karolun idaresindeki otomobil, Be yoğlunda Zâkir isminde birine çarparak yarâlamıştır. Şoför Ömerin idaresindeki taksi, Tarla- başında Vartuhi isminde bir kıza çarpa- rak yaralanmasına sebep olmuştur. Bina vergileri İki itiraz komisyonu teşkil edildi Bina vergileri istinat komisyonları şim diye kadar vali namına bir zatın reisliği Altında ticaret odası, umumi meclis üzüsi | ve vergi tahakkuk rekkepti, Bu komisyc bulda on dört tanedir. Şimdi muvazzaf şekle konulduğundan eski komisyonlar kâ- nunuevrel sühayetinde Jâğvodileseklerdir. Yeni komisyonlar «Bina vergisi itiraz komisyonu» ünvanlle iki komisyondan iba- rettir. Kânunusanidon itibaren faaliyete geçecek bu komisyonların relalerine sek- sen lira maaş; verilecektir. Komiayonlar- dan birinin relisliğine eski İstanbul müd- delumumülerinden ve umumi meclis â sından avukat B. Esad, diğerine de Ank ra vilâyet idare heyeti âzasından B, En- ver tayin sedilmiştir. Komisyon relsliği, resmi bir memuriyet olduğundan B. Esad umumi meclis âzalığından çekilecektir. Komisyon âzalıklarına da yetnişer lira maaşla Belediye tahsili müdürü B. Cubir ve eski maliye müfettişlerinden B. Arif Hikmet tayin edilmişlerdir. Komisyona ayrıca iki raportör de tayin edilecektir. Raportörlüklere de bina ta- hakkuk memurlarından iki zat gelirile meklen cidden azâp duyuyoruz. Muhükkak ki Evkafa bambaşka, canlı mevcudiyeti tenakuzsuz, bun- dan sonrası için de hikmeti vücudu bir şekil bulmalı, Bu şekli bulmak ta gene bu neslin vazifesidir ve söyle» diğim gibi ancak bizim imkânlarımız dahilindedir: Zira bizden sonrakiler arasında çok daha keskin asri hu- kukçular çıkacak amma, Evkafın kör- düğümlerini çözecek, medresede dir- sek çürütmüşler bulunmuyacak. Kurşunu alınmış, sütunu çalınmış çeşmeler gibi bizzat Evkaf da çöke- cek... Onun için: Şimdiden tamiri, s- lahı! Demir tavında döğülür. . (Vâ - Nü) , «Ömrümde böyle şehir görme- dim, otobüsleri otobüse benziyor... son içtimada alınan mukarre- | | dinde tetkikat yapmıştır. Türk ticaret bankası Belediyeye müracaat ederek kendi depolarında külliyetli miktar. da stok çay bulunduğunu ve talip olan tüccarlara İstenildiği okadar mal vereceğini bildirmiştir. Şehrimizde mazot stoku azalmıştı. Karilerimizin mektupları lediye sular idaresi nin bir izahı Gazetenizin 3/12/98: rihli nüsha- sındaki «Havadan işley su saati» başlıklı ve Emin Cevdet Kuzu imzali mektup; okuyanları yanıltacak, abo- nelerimizin idaremiz hakkındaki em- niyet ve itimadını sarsacak mahiyet- te yanlış malümalı ihtiva ettiğinden keytiyetin tavalhine lüzum hasıl ol- muştur. Mektup sahibi B. En zu, 5 Nisan 192 tarli 8 imza ötti- gi 88311 numaralı mukavele ile sene- de 182 metre mikâp suyun sarfını, kul- landığı su bu mikdara baliğ olmasa dahi bedelinin tediyesini taahhüt ot- miş, on bir senelik abonemizdir. Aklâ tarihinden itibaren dört sene girkek tarafından 1/1/9833 tarihinden bugü- ne kadar da idaremiz tarafından kendisine su veriimiş Ye ayni mukave- lenin hükümleri dairesinde para tah- sil edilmiştir. Abonemiz; olarak öde- diği (790) kuru diye kadar tedi- ye ettiği diğer taksitler gibi, senelik asgari taahbüdünden geçen üç Aya isabet eden miktarın bedeli ve üp a7 lık sayaç kirasıdır. Sayacın Üç ay zar- fında kendiliğinden 68 m3 lık sarfi- yat kaydettiği iddiası yanlıştır. Abo- iz, mukavele senesi başından fti- baren sarfettiği suyun mikdarını, son üç aya ald sarfiyat zannile bu yanlığ iddiada bulunmuştur. Yazının ayrı sütuna dercini saygi larımla dilerim Müdür Z. Erden in Cevdet Ku- İstanbulda bir kaç siğınak yapılacak Şehrimizde pasif korunma etrafında biri yenideri sığınak tesis etmek, diğeri de si- per kazmak husus iki mesa! #nhası vardır. Halkın kendi bahçe ve erazisinde Kazacağı siperlerin nüümuneleri kaymakam- luklara gönderilmişti. Beher siper 610 ku- ruşa mal olacaktır. Bu maksadla bir he- yet teşkil edilmiştir. Bundan başka halkâ mahsus olarak şeh- rin muhtelif yerlerinde birkaç sığınak in- şa edilecektir. Bu sığınaklardan bir kasmız yer altında, bir kısmı da toprak üzernde olacaktır. Sığınakların İnşası için hükü- metçe ayrıca tahsisat gönderilecektir, Yeni İran elçisi dün İstanbul. daki İran tebaasını kabul etti İranın yeni Ankara elçisi Kâzımi ban er- velki akşam Ankaradan şehrimize gelmiş ve dün şehrimiz İran Konsolosluğunda bir | resmi kabul tertib ederek koloninin tebri- kâtını kabul eylemiştir. Küzimi hanın Romada bulunan refikası ve oğlu dün sabahki konvansiyonel tredile şehrimize gelmişterdir. Kâzumi han bugün Ankaraya avdet edecektir. ay Amca ve şehir 1... — Ez > ... #Otobüsçüleri fevkalâde nazik, terbiyelii.. Romanya ile akâettiğimiz yeni tica- ret mukavelesi 21 teşrinisanide me- riyete girdiğinden İstanbulun ihti- yacını karşılamak üzere Romanyaya kâfi miktarda mazot sipariş edilmiş- tir. İlk parti mazotun on güne ka- dar limanımıza geleceği muhakkak görülüyor. Nüfus sayımı ve yazımı Şimdiden iki kazada tecrübe yapılacak Hükümet, bu sene nüfus işlerinin tanri- mi bakımından Iki mühim teşebbüste bu- lunmağa karar vermiştir. Bunlardan biri hüfus sayımı, diğeri nüfus yazımıdır. Bir- kaç sene ervel yapıldığı gibi, umumi nü- İusun miktarını yeniden tesbit etmek ve bir günde ikmal edilmek u yımı yapılacaktır. Bundan bütün memlekete şamil olmak üzere nü- fus yazımı yapılacaktır. Nüfus yazımı, nü- fus sicillerine ve kayıtlarına göre yapıla- caktır, Eski nüfus sicillerinde bazi noksan- lar ve yanlışlıklar olduğundan, bu yazımla bütün bu eski kayıtlar tashih edileceği gi- | bi, nüfus sicilline hiç kaydi yapılmıyanlar da kaydedileceklerdir. Bu maksada şimdiden bazı vilâyetlerde ! tecrübe mahiyetinde olarak nüfus sayım ve yazımı yapılacaktır. Vilâyetimizde teerü- be nüfus yazimı Şile ve nüfus sayımı da Bakırköy kazalarında yapılacaktır. Bu maksadla aym sekizinde viliyette bir top- Jantı yapılacaktır. Lokantalar Sınıflara ayırmak için bir toplantı yapılıyor Belediye İktizad müdürlüğü, lokantaların ücret tarifelerinde eski listelerdeki yüzde on nisbetinde bir benzilât yapmiş ve bu lis- telerin tatbikine geçilmişti. Bazı lokanta- lar, bu tenzilâtta dolayı zarar ettiklerini ileri sürerek itiraz etmişlerdi. Belediye, bu Wirazın yersiz olduğunu, bilâkis tarifelerin tengilinden sonra birçok lokantalarda müş- terilerin arttığını tesbit etmiştir. Bunden bağka bazı lokantâlar yapılan tenzüâta riayet etmemişlerdir. Nitekim duble ka- dehi sekiz buçuk kuruşa sağılması lâzımge- len biranın bazı lokantalarda 10 kuruğa sa- taldığı görülmüştür. Diğer taraftan Lokantacılar cemiyetinin Jokantaları anıflara ayıran projesi Beledi- yeye gönderilmiştir. Sınıf tefrikinde serma- ye, semt, müstahdemin miktarı esasi ân muştar. Sermayesi on bin liradan fazla ve müstahdemin sayısı on beşi geçen ve şehi- rin birinci sınıf caddelerinde bulunan 15- kantalar birinci sınıf addeğilecektir. Bu maksadla cumartesi günü Belediye Iktisad müdürlüğünde lokantacıların mümesille- rile bir toplantı yapılacak, bu toplantıda cemiyetin raporu tedkik edilecek, Balkan | devletlerinin de bu hususta evvelce (tühaz ettikleri kararlar tedkik edilecek ve elde edilecek netice bir raporla Riyaset maka- mına verilecektir. Profesör Fuad Köprülü şerefine çay Profesör B. Fuad Köprülüye Sorbon üni- versitesinden diploma verilmesi münase- betile yarınki cuma akşamı saat 17de Eminönü Halkövinde bir çay verilecektir. Bu çayda şehrimizdeki ilim, edebiyat men- supları hazır bulunacaklardır. amam — . «Sokakları * tertemiz, bal dök yala...» diyor!.. Amma hangi şehirden bahsediyor, anlıyamadım!... : İSTANBUL HAYATI | Gene harp dedikoduları | Polonya gürültüsü unutulduktan ! sonra garp cephesinde tayyareci mu- aşakası halinde uzayıp giden acaip harbe karşı halk arasında alışkanlık hasıl olmuş, bir aralık harp dedikodu- ları kesilmişti. Bu defa Finlândiya- hüdüdunda patlıyan toplar, üzeri küllenmiş harp, siyaset dedikoduları- nı yeniden alevlendirdi. Bir haftadan- beri gene her tarafta muharebe mü- nakaşaları aldı yürüdü. Yeni yehi erkânıharpler, türlütürlü diplomatlar peyda oldu Sabahleyin köprüden tıklım tıklım dolup iskeleden kalkân Haliç vapu- runda herkes siyasetle, harp plânları dedikodusile vakit geçiriyor. Çıplak tepesi altından ensesine doğru kır sâç- larla halkalanmış, sarı benizli, üstü- başı temiz bir adam orta kanepeye olurmuş, yüksek sesle yanındakilere Anlatıyor: —Bu böyledir azizim, Başka türlü olamaz, Chamberlayn'in geçen günkü | sözü çok mühimdi, Mim koydum ben © söze. İki kelimenin içinde her şeyi İ açıkça anlatmıştı. Karşısındaki sordu: — Ne söylemişti acaba?.. Sakalını kaşıyarak gözlerini kırptı? — Ne söylediği şimdi hatırımda kalmadı amma, ber halde çok değerli söylemişti, Ben o söze mim koydum diyorum ya... Muharebe işi böyle ge- lir, böyle gider işte... Şu Almanyanın Çıplak kafalı diplomat, etrafından | kendisine kulak misafiri olanları gu- rurla süzerek omuz silkti: — Hangi birini anlatayim? Amma, şimdi aklıma gelmiyor. Muharebenin sonunu düşünürken insan bu işleri de bilmelidir. Yoksa, siyaset urap saçma döner, içinden çıkamazsınız. — O meseleyi hangi gazetede oku- dunuz acaba? —Gazetede ben okumadım amma, okuyanlardan duydum. Çok fena bir şey vesselâm. Derin derin içini çekti, Söyledikçe coşuyor, sesi kâh yükseliyor, kâh karşısında oturanın kulağına eğilip murıldanıyordu: — İşte böyle azizim!... İnsan düşün- dükçe çıldıracağı geliyor. İlim, irfan, fen, teknik, medeniyet, harp, bom- bardıman... Şu hale bak bir defa, Bun- lar hep ruhi meselelerdir. İşte, siya- set te bunlara bağlıdır. Yüksek sesle arka arkaya sıraladığı saçmalardan usanan arkadaşları sö- zü değiştirmek istediler. Biri havanın güzelliğinden bahsetti. Çıplak kafalı diplomat telâşla sözü kesti; — Fena, çok fena,. Havalar düze lirse Finlerin işi berbaddır. Şu Allahın İşine bak ki, Finler de muharebeyi kazanmak için havaların fenalâşma- sunı istiyorlar, Yanında oturan adum dayanamadı: — Yahu, Finlerle Finlândiya mik leti de ne oluyor? Hepsi bir işte... Öteki müstehzi bir tebessümle başı” nı salladı: — Mey gidi dünya heeeeey,, Her gün gazete okuyorsun, siyasetten dem vuruyorsun, sonra da milletleri biri. birine katıyorsun. Finlândiya dedi Zin, dünya üzerinde bir memlekettir. Finler, Çinlerin komşusu bir hükü- mettir. Hem kuvvetli bir hükümettir. "Meşhur atalar sözü vardır; «Fin bir, Çin iki» derler. İnsan bunları öğren- meden siyasete akıl erdiremez, Cemal Refik B. A, — Ankara kurulmadan evvel olsaydı bir Avrupa şehridir, derdimi,